Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31KJTT 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
latagonya'dan
brkımız yok
w1F'nin dız çöktürdüğü bir başka ül-
(i .e, Arjantin'de "Patagonya" toprak-
nın "borçAaA?//^/°toptansatışıgün-
inde. Türkiye'nin de Patagonya'dan
2:1 yok...
taritave Kadastro Mühendisleri Oda-
.*aşkanı Hüseyin Ülkü, TBMM'ye
/»•2-P iktidan tarafından geçen aralık
;v»dasunulan "doğrudanyabancıya-
ınlaryasa tasansı "na dikkat çekiyor
£ tasan yasalaşırsa, Mardin, Kızılte-
ffre Nusaybin'de ABD'yeparselpar-
skiralanıp şimdilik terk edilen fabri-
ter, küçük sanayisitesindeki dükkân-
kre GAPb&gesindekion binlerce dö-
rln arazi, yabancı ülkeler ve yabancı
smaye tarafından parsel parsel sa-
tra/ınabilirduruma gelecektir. Buya-
sımsansı geçmiş iktidar tarafından çı-
kılan 15 günde 15 yasa d'ıye adlan-
aran IMFyasalannın devamıdır ve de
Tkiye Cumhuriyeti devletinin variığı-
n ifıdit eden bir ıçerik taşımaktadır."
A İ / İ t o n B|I
9' Yayınevi'nin
G H I L d | l "BektronikKitapYanş-
ması"n\ bu yıl öğret-
rre kökenli bir yazar, Mehmet Atilla
"U yküyü içeren "Sancı Yılanı" aöh ya-
prt\a kazandı. Atilla'ya, "Basılı kitabın ko-
kus, kâğıdı, mürekkebi bir başka değil
/77/r
diye sorduk. 0 da aynı kaygılan ta-
şıyrmuş. Tek farkla: "Gençler ve ço-
cüar, bilgisayarortamını daha çok eğ-
lero için kullanıyoriar. Oysa çoğalan
bu ttleyi, yine kullandıklan o alan için-
dedebiyatm çeşıtlıalanlanyla buluştur-
mo hem de daha kolaylıkla ve daha
ucja buluşturmak çok önemli." Yanş-
rricnn seçici kurulu üyelerinden Ayla
Kutu, Mehmet Atilla'nın "Sancı Yılanı"
içır ;unlan söyledi: "Kesinlikle usta işibir
yapı. Kurgusu sağlam, dili temiz. Hikâ-
yelesıcak, insancıl ve gerçekçi." Sanal
ortanda dolaşan gençlere duyurulur...
ISIK KA\SU
Ormanlar gitti giderA-K-P'nin elde balta, oıman alanları
için hazırtadığı anayasa değişiklikleri
ne anlama geliyor? Değerti
araştırmacı Doç. Dr. Yücel Çağlar,
degişiklik önerilerini madde madde
köşemiz için değerlendirdi:
1 - Anayasadaki "Devlet ormanlan
yasaya göre devletçe yönetilir,
işletilir" yaptınmı, "işlettirme"
eylemini kapsayacak biçimde
değiştiriliyor: Böylece, devlet ormanı
sayılan arazilerde; onmancılık
çalışmalannın yanı sıra her türiü
turizm etkinliği ile madencilik,
avcılık, milli parkçılık, tıbbi ve
aromatik bitki tanmı, zeytincilik ve
hayvancılık çalışmaları da yerii ve
yabancı özel sermayeli kişi ve
kuruluşlara yaptınlabilecek. Bu
durum, orman ekosistemlerinin
yönetimi ile ilgili evrensel
ilkelere tümüyle aykındır.
2- Anayasa, "Orman niteliğini
yitirmiştir" gerekçesiyle "orman
sınırlan dışına çıkanlan" yeıierin
"herkese" devredilmesi, tahsis ya
da terk edilmesi, kiraya verilmesi,
üzerinde ayni hak tesis edilmesi ve
satılmasına olanak verecek biçimde
değiştiriliyor: Böylece, yaklaşık 4.7
milyar metrekarelik Hazine
arazisindeki hertüriü işgal, anayasal
dayanaklara kavuşacak. Bu
uygulama, Türkiye'de önlenemeyen
ormansızlaştırma ve devlet ormanı
sayılan arazileri işgal etme
eylemlerini özendirecek,
yaygınlaştıracak.
3- "Orman niteliğini yitirmiştir"
gerekçesiyle orman sınırian dışına
çıkanlan yerlerin, yalnızca oıman
köylülerinin kalkınmalarının
desteklenmesi amacıyla
değerlendirilmesi uygulamasından
vazgeçiliyor: Böylece, siyasi
iktidarlara, her ekonomik dara
düştüklerinde devlet ormanı arazisi
satma olanağı getirilmiş oluyor.
4- Anayasa, orman köylerinin sınırlan
içinde kalan yerlerin bile
gerektiğinde orman köylüsü
olmayanlara da satılabilmesine
olarak verecek biçimde değiştiriliyor:
Böyiece, 17 bin orman köyündeki 8-
9 milyon yurttaşımızın üzerinde
yaşamaya çalıştıklan, yerleştikleri,
tanm-hayvancılık yapageldikleri
yerier de satılabilecek; dahası
bu gibi yerieri, kullanıcı
konumundaki orman
köylülerinin dışındaki
kişi ve kuruluşlar da satın alabilecek.
Kısacası, Doç. Dr. Çağlar'ın
ifadesiyle Türkiye ekonomisi
"ormanlanmızın kanıyla"
beslenmeye çalışılıyor.
Geçen hafta Orman Bakanlığı
binasının ön cephesini tümüyle
kapatan koskoca bir bez afiş astılar.
Üstünde şunlar yazılı:
"Her çocuk bir fidan. Bin fidan, bir
orman." Güler misin, ağlar mısın!
Vefgi Haftası'nda Büro
Emekçileri Sendikası (BES),
30 Eylül 1998'de çıkanlan
"Nereden Buldun Yasası'm
tanıtmak için 0 günterde
Maliye Bakanlığı Gelirier
Genel Müdüriüğü'nün
yurttaşlara dağıttığı el
ilanlannı anımsattı: "30 Eylül
ak Çarşamba, senin için,
ailen için, ülken için
Ak'lama
yepyeni bir başlangıçtır."
Aradan 4.5 yıl geçti,
kendilerini "Ak" diye
tanımlayanlar, "Nereden
buldun"u kaldırdılar, naylon
faturacılan, vergi
kaçakçıîannı "akladılar.
BES, bugünkü vergi
adaletinin (!) dökümünü
yapmış: 100 milyonluk
sağlık harcamasından 18
milyon, 100 milyonluk
katıksız ekmek
harcamasından 1 mityon,
100 milyonluk eğrtim
harcamasından 18 milyon,
306 milyonluk asgari
ücretten 32 milyon 260 bin
lira vergi kesiliyor...
950 milyon liralık kira
gelirinden ya da
660 milyar 714 milyon liralık
Hazine ve devlet tahvili faiz
gelirinden ise tek kuruş
vergi alınmıyor. Emekten
ranta, sermayeye kaynak
"a/ctarma böyte oluyor işte!
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞlPAL
'Aç Mflyonerler' ile 'Yoksııl
Milyarderler' Ülkesi
îşçi, gemiadamı ve gazetecilerin gelecek güvencesini sagla-
yan sosyal sigorta sistemi, 1 Nisan 2003'te 54 (elli dört) yaşı-
na basacaktır. Yanm yüzyılı aşan bu süreç içinde, ne işçinin, ne
gemiadamının ne de gazetecinin sosyal güvenliği sağlanabil-
miş değildir.
1965 yılından sonra, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası ile
kurulan Sosyal Sigortalar Kurumu'na (1950-1965 dönemi Iş-
çi Sigortalan Kurumu) kapsamına ahnan, işçi, gemiadamı ve
gazetecinin sigorta primine esas ahnan ücretlerinin alt sının
(taban) ile üst sının (tavan) ücretleri, Türkıye ekonomisinin ya-
nm yüzyıllık göstergesi gibidir.
1950 yılında sigorta primine esas alt sınır 60 (altmış), üst sın-
nı ise 600 (altı yüz) Türk Lirası olarak saptanmıştı.
Bugün (1 Temmuz 2002 - 31 Mart 2003 dönemi) sigorta pri-
mine esas ücretin alt sının (taban) 327 milyon 583 bin, üst sı-
nın da 1 milyar 637 milyon 916 bin liraya ulaşmış durumdadır.
Yanm yüzyılı aşan süreçte ülkeyi "her mahallede bir miho-
ner yaratük" söylemi ile yönetenler, "açlık sınınnı" milyonlar,
"yoksuDuk sımnıu" da milyar düzeyine getirerek Türkiye'yi,
"aç mflyonerler" ile "yoksul milyarderler" ülkesi yapmışlardır.
53 yıllık süreçte 1950 ile 2000 yılı arasında geçen 50 yıllık
(yanm yüzyıl) sürenin sigorta primine esas ahnan üst sının (ta-
van) toplamı 4 milyar 441 milyon Iiradır. 1950 ile 1953 yıllan-
nı kapsayan 53 yılın üst sının (tavan) ise 37 milyar 517 milyon
liradır. 1950 - 2000 arasındaki 50 yıllık sürenin ücret tutan
%12'dir. Son üç yılın tutan ise %88'dir.
Bu "ekonomik çöküşün" en somut kanıtı sayılardır. Dünya
edebiyatına imzasını atmış Fransız yazan EXUPERY (A. de
Saint)'ye göre:
"Sözcükler yanhş anlama kaynağıdır."
Gözlemlerimiz. zamanında, yerinde ve doğru kullanılmayan
sözcüklerin, yaniış anlamaya ve anlatmaya neden olduklan yö-
nündedir.
Bunun için sözcükleri değil, "sayılann düini" kullanmaya ça-
hştık.
SSK1 Nisan 1950-31 AraJık 2002 Dönemi
Prime Esas Tavan Ücretier
Dönemler Yıl Tavan Lcret TL. %Oranı
01.041950-31 121959
01.01 1960-31 121969
0101 191
0-31 1219-9
01.01.1980-31 121989
0101 1990-31 121999
01.04.1950-31 121999
01.012000-31 122UO0
01.012001-31122001
01.012002-31 12 2002
0104.1950-31 122M2
01041950-31 12 1999
0101.2000-31 12 2002
01.04 1950-31 122002
10 Yıl Toplamı
10\ıl îoplamı
10 Yıl Toplamı
10 Yıl Toplaraı
lÛYıIToplamı
50 Yıl Toplamı j
2000 Yılı Toplaraı
2001 Yıh Toplamı
2O02 Yıh Toplamı
53 ^ ıl Toplamı
50 Yıl Toplamı
3 Yıl Toplamı
53 Yıl Toplamı
132 300
:'} ooo
"36 n
26"10 3 1
44I3 98"990
4441839 838
6 030.000000
11250 000 000
15 "95 580 755
3" 5 P 420 593
4 441839 838
33 ü'5 580 '::
3 \
;
P 4 2 6 593
»oO 0004
"oO 000"
"»0 0020
"oOO-'IZ
%I1 7652
M18394
"tlbO-25
'.29 9861
M 2 1020
".100 0000
•.11.8394
%88 1606
M 00 000ü
Yanm yüzyıl ülkeyi, "her mahallede bir milyoner yarattık"
söylemi ile yönetenler, "açhk sınınnı" milyonlar, "yoksuDuk sı-
nmnı" da milyar üstü düzeyine getirerek Türkiye'yi. "aç mil-
yonerler" ile "yoksul milyarderler" ülkesi yapmışlardır.
Ülkü'nün test
sorusu
CHP Izmir Milletvekili
Hakkı Ülkü aradı.
Bilgimizi ölçmek
istemişti. "Test sorusu
şu" dedi:
"Bunalımdan medet
uman, fikri inancı
olmayan, sadece hırsı
olan ve hırsını aklının
önüne koyan
Napolyon tarafından
da 'Yaşamım
boyunca tanıdığım en
kusursuz dönek'
diye tanımlanan
tarihi kişilik
kimdir?"
Ülkü, şıkları sıraladı:
a) Louis de Funes
b) Ahmet Tarık Tekçe
c) Erkan Mumcu
d) Joseph Fouche.
Louis de Funes,
olamazdı.
Çünkü, kendisi
Fransız bir
komedyendi.
Geçmişte en
sevdiğimiz karakter
artistlerinden Ahmet
Tank Tekçe de
olamazdı. Sayın
Kültür Bakanımız
Erkan Mumcu
ise hiç olamazdı.
"Bulduk" dedik,
"D şıkkı. Fransız
Ihtilali dönemi ve
sonrasının ünlü polis
şeflerinden Joseph
Fouche".
Hakkı Ülkü'nün
sınavını geçmiştik...
KİM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behtcak(« turk.net
TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 31 Mart
DBSCARTES'IN KU$KUCULUK YÖNTEMİ..
1536 '
ÖNEU-
1/ KlŞİLEeP£M SAY'LOIĞI Gt'Bt, MODeRN F^EISEFBNİN
>e KURUCUSUYPU- GS/2ÇEĞİ 4G4M4K İÇ/M "*U/Ç/CU"
ru ssçe/v DescAttnss, Bu KOMJM /LKÇAĞ SEPT/K.-
Bie YOL rurre/RMuşrv.
CHYE 8/eçEy yorcru. OYSA
Ğ
BİR PÜfÜıVCE YÖNTEMİrbi. 8/Ş METAFİZİKÇİ
OBscAerBS'rN DÜÇÜNCESINİ onjHrrusu I'KÎ rş-
MEL OOĞeu M4/ePt •' 7HNBt V£ "PÜÇÜA/ÜyaeUM, Öy-
L.EYSE fAR/M " KAVBAMf. TANRI Ye OAJUN KUSUg-
SUZLUĞU; İNSAN ZİUUİK1DE OO6UÇT^M \fA£O-
BIR OafÜMC£yPİ. BU NEDENLE, KJJÇKCİ
YÖN7~EMl £U
VJrmnden tnr uıl
ânce 9'Uıöı /SvECtt.
VEFAT
Ankara Üniversıtesi Tıp Fakültesi Emeklı Öğretım Görevlısı
MEHMET CEMJL UCURLU
28.03.2003 tarihınde vefat etmıştır.
Cenazesı 31.03.2003 Pazartesı günü Kocatepe Camn'nde kılınacak öğle
namazını müteakıp Karşıyaka Mezariığı'nda defnedılecektır.
EŞf, SUNA UĞURLU
ı Cumhuriyel
k ı t a p 1 a r ı
Necati Cumalı
ANKARA D.T.
ŞİNASİ SAHNESİ'nde
1 İB3n Salı • 2 Nisan Çarşamtıa • 3 Nisan Perşemte
4 Nisan Cuma • 5 Nisan Cuartesi Saat 20.30
5NisanCymartesJ-6lisanPazar
Saat15.00
VEFAT
MÜRSEL ARSLAN
1958-....
31.03.2003 Yenimahalle Karşıyaka 2. Kapı.. öğle namazı
Erken Aynldın Yoldaş
Hani Kurtuluşa Kadardı Kaviimiz
DİKMENÜ DEVRİMCİYOLDAŞLARIN
SUSUZ YAZ
14.BASKI
ÇIKTI
Suyun paylaşımı ekserunde cereyan eden; fonda kırsal
gelenekJerin sorguiandığı ''Susuz Yaz'", sinemaya
uyarlandığında, hâlâ Türk sinemasının en ıyı 10 fihni
arasında sayılmasını sağlayan bir başan elde etti.
1964 yılı Berlın Fılm Festivalı'nde bü>"ük
ödül Altm Ayı'yı ülkemize kazandırdı.
Cumhurtyei Çag Pazarlama A Ş Türkocagı Cad No:39/41
kttap kulübü (34334) Cagaloğlu-Istanbul Tel.(0212) 514 01 96^kltaP
ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Ebas No- 1996 985 KararNo: 2002 53"
Davacı Maliye Hazuıesi tarafından davalılar Durdu tnceler (Yalçın). Zuıat Hakan, Nadıre Şak. Süleyman Barut. Mehmet Banıt. Duralı Barut ve 76 davalılar hakkında
26.11.1996 tanhınde Antalya Güzeloba Mahallesı 8"0 parsel sa\üı taşınmaz ile ılgılı olarak dava açılmış olup 21 5 2002 tanhınde Antalya merkez Güzeloba Mahallesı
870 nolu parselın hanta ve kadastro mudurlugünden emeklı Kadır Aypar tarafından tanzım edilen 18 10 2001 havale tanhlı krokısınde belırtılen " B " harfi ile göstenlen
"88 m2 yer ile " C " harfi ile göstenlen 233 m2 yenn tapusunun ıptalı ile hazine adına tapuva tescılıne -bu taşınmazdan genye kalan •'A" harfi ile göstenlen 4059 M ye-
nnde tapu kaydında oldugu gıbı mahklen adına tapusunun de\amına karar venlmış olup davalılardan yukarda ısımlerı vazılı bulunan davalılar Durdu lnceler (Yalçın),
Zınat Hakan, Nadıre Sak, Süleyman Barut. Mehmet Barut, Duralı Barut karann ılanen tebliğıne karar venlmış olmakla. bu da%alılara karann ılanen teblığıne- ılan tanhın-
den ıtıbaren yasal sûre ıçensınde tem) ız edılmedığı takdırde hükmün kestnleşmış sayılacağı teblığ olunur Basın 14386
HATAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Savı 2002 467 Davacı Yılmaz Koçak \ek \\ Yılmaz Turunç tarafından da\alı Nedım Mutlu hakkında açılan menı müdahale \e ecrimisıl davası nedeniy-
le; Davalı Nedım Mutlu'nun Antakya Ektncı Bld Bahçelıevler Cengız Sk. No 81 adresine çıkarılan teblıgatın vapılamadıgından \e yapılan türa araşırma-
lara rağmen adresı tespıt edılemedığınden. da\a dılekçesı ve duruşma gününün ılanen teblığıne karar venlmış olduğundan, duruşma günü olan 07.05.2003
günü saat 9"da duruşmaya selmesı, gelmedıği takdırde duruşmantn yokluğunda de\am edeceğı, da\a dılekçesı tebhgı yerine geçerli olmak üzere ılanen
tebhg olunur 19.03.2003 Basın. 14252
SAGNAK
NtLGÜN CERRAHOĞLU
lazer Savaş' Çuvalladı
"Ikinci tezkere"rim reddedildıği tarihi gece "Johns
Hopkins Üniversitesi'nln mezunlaryemeğindeydim.
Gecenin en "sıcak" konusu üniversitenin Uluslara-
rası llişkiler Bölümü SAIS'ın en eskı dekanı Pau( Wol-
fovvitz oldu. Wolfowitz'ı yakından tanıyan birfakül-
te mensubuna sordum: "Nasılbiri?"
"Lazergibizekâsı vardıri" yanıtını verdi: "Ama iş-
te o kadar. Bir lazer aklıdır onunki. Lazer denli net,
keskin ve çabuktur. Ama en büyük açmazı da bu-
dur... Büyük fotoğrafı gözden kaçırabilir..."
Irak muhalefeti ile birlikte çarpışacak az sayıda
Amerikan askerinin bu işi yapabileceğine ve Saddam'ı
çabucak devirebileceklerine yönetimi ikna eden biz-
zat VVblfowitz olmuş. "Irakhalkı bu krizin Saddamyü-
zünden çıktığını biliyor" diyormuş Savunma Bakanı
Rumsfeİd'in yardımcılığını yapan \Afolfowitz: "1940'lar
Fransa 'sında Fransızlar bizi nasıl sevinçle karşıladı-
larsa; Bağdat halkı da şimdi umutla kurtanlmayı bek-
liyor!"
"Lazerzekâyla" ortaya atılan bu beklentiler sava-
şın ilk haftasında fos çıktı. Saddam ikide birTV'lere
çıkıp "Ben iyiyim, meraketmeyin"yollu açıklamalar
yapıyor. Amerikan esirleri, cepheden dönen "cesef
torbalan" falan derken -en büyük dehşet senaryola-
nndan biri olan- "koalisyon güçlerine karşı" intihar
saldınları da başladı. Yakında çöl sıcaklan bâstracak.
"Koalisyon askerleri" kimyasal giysilen içinde kavru-
lacak. Bu Kuveyt çıkartmasına benzemeyen bir
macera.
Irak, Vıetnam olma yolunda mı?
Iraklılartuhaf. "Lazer-zekâ planlann" aksineAme-
rikalılar tarafından "kurtanlmaktan" pek hoşlanma-
dılar. Fransızlan hiç andırmıyorlar. Azılı rejim düşman-
lan ile rakip aşiretler bile Saddam'ın arkasında kenet-
lenmeyi "Bush 'un özgürtüğüne" tercih etti. Nefret ska-
lasında birinci sıraya Bush'u yerteştirdiler. Saddam'ı
açık farkla arkaya koydular.
Toz toprak, duman kum fırtınası arasında artık ne
taraflann uğradığı kayıplan tespit etmek mümkün,
ne ele geçirilen kentleri... Pentagon çevreleri homur-
danıyor. Vıetnam Savaşı'nda bu tiir birsorgulama nok-
tasına aylar, hatta yıllar sonra gelen Amerikan bası-
nı sesini yükseltiyor:
"Bush yönetiminin kibirli teorisyenleri ile neo-mu-
hafazakârgunjlan" diye yazıyor mesela "New York
Tımes" yazarian: "Şimdi Irak kaosundan birdüzen
çıkartmakzorunda... Bağdat'ın birkaç günde düşe-
ceğiniiddia ederek Irak direnişiniküçümseyen Ame-
rikan ve Ingiliz istihbaratı çuvalladı... Hızlı Irakişga-
linin ilk coşkusu kasvete dönüştü..."
Doha'da askeri yetkililere meydan okuyan muha-
birter CNN kameralan önünde hesap soruyor "Bu işin
fiyaskoyla bitme ihtimali nedir?"
Bu kadar akıllı bombayla bu kadar aptal bir sava-
şın denkleştirilmesindeki baş döndürücü hız ile 19.
yüzyıl dünyasına ait bir sömürge savaşını iletişim ça-
ğı şeffaflığında yürütmeye kalkışmanın cüreti insanı
afallatıyor. Hadi Amerika'nın "lazerzekâlı" savaş mi-
martarı Irak'taki "büyük fotoğrafı" gönmedi diyelim,
dünyayı altüst eden iletişim devrimini de mi görme-
diler?
CNN gölgede kaldı
Globalleşme karşıtları gibi intemette hızla örgütle-
nen "banş cephesini" nasıl böyle ıskaladılar? "Ku-
zey Cephesi" hesaplarına limon sıkan Türk haber
kanallannın gücünü, Saddam'ı konuşturan, tutsak-
lan sergileyen, sivil katlıamlan ekrana taşıyan El Ce-
zireTVnin etkisini nasıl hiç hesaplamadılar? Tekyan-
lı Amerikan propagandasını etkisiz kılan bu yeni med-
ya güçlerinın sinerjisini nasıl boşladılar?
Basın, medya, imaj, komünikasyon, Hollyvvood ve
görsei efektler ustası ABD, propaganda cephesini kay-
betti. Irak'ın işgalini bir Paris-Dakar rallisi gibi çölden
"naklenyayın" vermeye kalkışan CNN, savaşın ilkgün-
lerinde kovuldu Bağdat'tan. İlk Körfez Savaşı'nın ak-
sine bu savaşta gölgede kaldı. ABD ve Avrupa'nın
belli başlı TV kanalları, Arap TVIeri görüntülerini kul-
lanıyor bundan böyle. Bu savaş "El Cezire", "Abu Da-
bi" ve "El-Arabiya" TVIeri ile hatırlanacak.
Amerikan karşıtlığı ateşini günden güne fitilleyen
yepyeni bir durum bu.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA:
1/ Anlaşılma-
sı, çözülmesi
ya da içinden
çıkılması güç
olan. 2/ Üstü
kapalı olarak
anlatma... Ku- 5
maş ya da ince g
deriden yapı-
lan ve ayağı
bütünüyle sa- 8
ran ayakkabı. g
3/ "Para" an-
lamında argo sözcük...
Çemberin çevresinin
çapına oranını göste-
rensayı.4/Senegal'in 3
başkenti.S/Halkdilin- 4
de kırmızı pul bibere
verilen ad... Delik, yır-
tık ya da eski bir yeri
uygun bir parça ile
onarma. 6/ Birbirine
paralel olarak laanan
iki akarsu arasmda kalmış dağ sırtı.. Dansta kaval-
yenin eşi. II Bir nota... Kâğıt ya da madeni para üze-
rindekikafaresmi. 8/Eskidildesu... Istanbul'unbir
semti. 9/Bir kimsenin da\Tanışlanna temel olan ah-
lak ükelerinin tümü... Briç, pokergibi oyunlarda, oyu-
nu oynayan dört kişilik grup.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
îyTatarböreği... Kuzu sesi. 2/Gözleri görmeyen... Dil-
bilgisindeki sözcük türlerinden biri. 3/ Yunan mito-
lojisinde, güçlü ve kendini beğenmiş erkekleri ceza-
landırmak için yaratılan ilk kadm. 4/Gülhane Aske-
ri Tıp Akademisi'nin tasa yazılışı... Birrenk. 5/"Ne
şair yaş döker ne — ağlar Tarihe kanştı eski sevda-
lar" (F.N. Çamlıbel)... Kesintılerden sonra kalan mik-
tar. 6/"Türkân—": Sinemaoyuncumuz... Tuzak,ka-
pan. II Sahip... Karahindibanın sebze olarak yenen
yapraklan. ^Doğu Anadolu'dabirdağvegeçit... Bü-
yük, önernlı. 9/ Eskiden kara ordusuna verilen ad.
DÜZELTME Dıinkü Pazar dergide çıkan Armağanlı
bulmacanrn yukandan aşağıya 3. sorusunda tsrail'in
plaka işareti olarak sorulan soru tzlanda'nın plaka
işareti olacaktır. Düzeltir, özür dileriz.