05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 2003 CUMARTES HABERLER DUNY4DA BUGUN ALİ SİRMEN 'Savaşa Hayır' Demenin Yaşı Kaç? Nazi Almanyası'nın Condor Birlikleri, 1937 yılında faşist Franco güçlerini destekiemek için, Bask kenti Guernica'nın pazaryerini havadan bombaladılar. Saldırganlar o gün, pazar kurulacağını biliyorlardı. Amaç, sivil halkı kınp yıldırmaktı. Nazi Almanyası 2. Dünya Savaşı'nın provasını yapmaktaydı. Pablo Picasso'nun bu olayı konu alan ve artık, demokrasiye dönmüş olan ülkesinde bulunan (uzun yıllar New York Modem Sanatlar Müzesi'nde durmuştu) tablosu Guernica, savaşın dehşetini ve bütün canlılar üzerindeki korkunç etkisini gösteren bir başyapıttır. Orada savaşın büyük küçük, boğa, at, ak güvercin, kadın, çocuk, erkek ayırmadan herkesi aynı şiddetle vuran bir ölüm makinesi olduğunu tüyleriniz ürpererek görürsünüz. Evet savaş, hele hele çağdaş teknolojinin vardığı aşamada kullanılan silahlarla ayırım yapmadan herkesi eşit vurur. Artık cephe gerisi yoktur. ••• Bu durumda herkesin, mesleği, cinsiyeti, yaşı ne olursa olsun, yaşamı savunmak ve savaşa "hayır" demek hakkı vardır. Bu hakkın yaş sınırı yoktur. Olsa olsa, insan büyüyüp kemale erdikçe, bu hak bir ödeve dönüşür. Türkiye bir yaş haddi ülkesidir. Yaş haddinin sınırlanna uymayanlara hemen haddi bildirilir. Yıllar yıllar önce Galatasaray Lisesi'nin 11. ya da 12. sınıfında iken, arkadaşlarımız karatahtaya "Kıbns Türktür" yazmıştı. Sosyoloji öğretmenimizin, bu yazıya bakıp bize verdigi nasihatı hiç unutmadım. - Onu büyüklerimiz biiir, siz buna kanşmayın! demişti. Ne garip, 15 yıl sonra, Kıbns harekâtı olduğunda, o yazıyı yazan arkadaştan daha da gençleri can verdiler. Her şeyi büyüklerimiz biliyordu, ama küçüklerimiz can veriyorfardı. Büyüklerimizin bir haJt bilmediğini yaşayarak öğrendik. Biz yine şanslıydık. Dolabında Nâzım'ın şiirleri ve komünizm hakkında yazılar bulunan bir gencin hayatı karartılmıştı. • • • Ankara'daki Toygar Börekçi llköğretim Okulu'nun 3. sınıf öğrencisi Merve, sınıf ve koridor duvarlarına "Savaşa hayır" pankartı asmış. Ve de kıyamet kopmuş.... Müdür, neyse ki, öğrenciyi değil, bu davranışa engel olmayan öğretmeni müfettişlere şikâyet etmiş, teftiş yapılmış. Halil Ibrahim Dedelek şikâyet nedenini şöy\e açıklıyor: - Çocukların kafalarına böyle şeyleri sokmayın.. bu bir propagandadır... "Savaşa hayır", "ölüme hayır" demek, yaşama selam çakmak, sevgiye kucak açmak demektir. Bu bir propaganda mıdır Sayın Dedelek? "Savaşa hayır!" propagandadır da, "Bayrağı bayrakyapan al kandır I toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" şiiri, sağlıklı eğitim midir? Hemen belirteyim, ben bu şiiri Merve'nin yaşında öğrendim. Savaşa hayır demek, yaşamı ve hakça paylaşımı övmek propagandadır da, marşlaria yetişmek mi sağlıklı eğitimdir? Işte Sayın Dedelek, sizin sağlıklı eğitiminizle yetişen kuşaklarınız ve de vardıkları yer! Şimdi bir şey sormak istiyorum, Sayın Dedelek'e ve de Milli Eğitim'in bütün sorumlulanna: - Beyler "Savaşa hayır" demenin yaşı kaç? - Hangi yaşta ve hangi koşulda, "Ölüme evet" diyen sizlere karşı özgürce "Ölüme hayır", "Yaşama evet" diye bağırabileceğiz? Eğer ölüme evet ise insanlık ve vatanseverlik, izin verin de biz almayalım!.. Karanlık günlerin tanığı Burhan Karadeniz yaşammı DıYARBAKIR(Cum- huriyetBürosu)-Güney- doğü'dal990'lıyılllarda gazetecilere yönelik sal- dınlardan yaralı kurtulan tek kişi olan Burhan Ka- radeniz, Almanya 'da ya- şamını yitirdi. Karade- niz'in cenazesi dün Di- yarbakır'da kitlesel bir katılımJa toprağa verildi. Burhan Karadeniz, 1973 yılında Diyarba- kır'da dünyaya geldi. Şe- riatçı terör örgütü Hiz- bullah, Karadeniz'in mes- leğe başladığı sıralarda faili meçhul cinayetlere başladı. 199 l'degazete- ciliğe, kapatılan Yeni Ül- ke gazetesinde adım atan Karadeniz, o günlerde he- men her gün yaşanan fa- ili meçhul cinayetlerin yanında, meslektaşlan- nın da saldınlar sonucu öldürüldüğunü yazdı. Karadeniz daha sonra yitirdi yine kapatılan Özgür Gündem gazetesinde mesleğine devam eder- ken birçok kez ölüm teh- didi aldı. 5 Ağustos 1992'de sabah erken sa- atlerde yalnız başına evin- den gazete bürosuna doğ- ru yürüyen genç gazete- ci saldınya uğradı. Arka- sından yaklaşan bir kişi ensesine tek kurşun sıka- rak kaçtı. Vücudunun bü- yük bölümü felç olan Ka- radeniz 'in tedavi için yurtdışına gönderilmesi- ne dönemin Sağlık Ba- kanı YridmmAktunayar- dımcı oldu. 10 yıldır Al- manya'nın Bochum ken- tinde yaşamını sürdüren Karadeniz, evinde ölübu- Iundu. Karadeniz'in cenazesi dün uçakJa Diyarbakır'a getirildi ve Mardinkapı Mezarlığı 'nda toprağa ve- rildi. Dağyanı Köyü mezrasına düşen Tomahawk nedeniyle hava sahasından fîize geçişleri durduruldu Şanlıurfa'ya üçüncüfüze• Şanlıurfa'nın Birecik ilçesine bağlı Özveren Köyü ile Viranşehir'e bağlı Ayaklı Köyü yakmlarma 23 Mart günü iki füze düşmüş, olayda ölen ya da yaralanan olmamıştı. ŞAMJURFA (Cumhuriyet) - Şan- lıurfa'da, Birecik ve Viranşehir'in ardından Tomahawk olduğu belırti- len patlamamış bir füze de merkeze bağlı Dağyanı Köyü Büyük Mürdesi mezrasına 4 ana parça halinde düştü. 3. füzenin düşüş nedeninin anlaşıl- masına kadar Türk hava sahasından füze geçişleri durduruldu. Dün sabah saatlerinde, Dağya- nı'na bağlı Büyük Mürdes mezrasın- daki vatandaşlar "Alo 156 Jandar- ma"yı arayarak, mezralarına füze düştüğü yolunda ihbarda bulunduJar. Bunun üzerine olay yerine giden jandarma ekipleri, mezranın 300 metre batısında ekili araziye, yakla- şık 1 kilometre çapında bir alana ya- yılmış 4 ana parça halinde patlama- mış füzeye ait olduğu tahmin edilen parçalar düştüğünü belirledi. Füze- nin dün Akdeniz'den ateşlenen 20 Tomahawk'tan bıri olduğu tahmin Mezranın 300 metre batısında ekiti araziye, yaklaşık 1 kilometre çapında bir alana yayılmış 4 ana parça halinde, patiamamış füzeye ait olduğu tahmin edilen parçalar düştü. Füzenin dün Akdeniz'den ateşlenen *;-olduğu tahrain edJhyor. ediliyor. Jandarma ekipleri çevrede güvenlik şeridi oluşturdu, olay yeri- ne kimse yaklaştınlmadı. Yetkililer füzelerle ılgili Adana In- cirlik Üssü'den uzman ekip beklen- diğini söylediler. Tarlasına füze parçaları düşen köylülerden Ahmet Çakır, Şanlıur- fa'ya 57 kilometre mesafedeki mez- ralanmn uzennde sabaha kadar çok sayıda uçak geçtiğini ve köylülerin gürültüden uyuyamadığını belirterek şunJan anlattı: "Yere doğru, ateşlen- miş dinamit fitili gibi bir ışık hızla düştü. Daha sonra bazı yerierden kı- vücımlar gördüm. Parçalar benim 130 dönümiük hububat ekili arazime düştü. Çok korktuk. Çünkü bir süre önce Birecik ve Viranşehir'e Toma- havvk füzesi düşmüştü. Parçalara faz- la yanaşmadık, kimyasal bir şey olur diye korkruk." Radyoaktif şüphesi Dağyanı Köyü Muhtan Mustafa Karakuş da parçalann sabaha karşı düştüğünü, yaklaşık 15 parça gördü- ğiinü belirterek, durumu hemen gü- venlik güçlerine bildırdıklerini söy- ledi. Şanlıurfa'nın Birecik ilçesine bağlı Özveren Köyü ile Viranşehir'e bağlı Ayaklı Köyü yakınlanna 23 Mart günü iki füze düşmüş, olayda ölen ya da yaralanan olmamıştı. Vi- ranşehir'e bağlı Ayaklı Köyü yakın- lanna düşen güdümlü merminin "radyoaktiir madde içerip içermedi- ği inceleniyor. Kanserle Savaş Da- iresi Başkanlığı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na (TAEK) bir yazı yazarak, Ayaklı Köyü yakınlanna düşen füzenin radyoaktif olma ihti- mali bulunduğunu belirterek, konu- nun incelenmesini istedi. Pışişleri: ABD durdurdu Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Hüseyin Diriöz, Türkiye topraklanna bir füze daha düşmesi üzerine ABD'nin Türkiye üzerinden füze atışını geçici olarak durdurduğunu bildirdi. Türk toprakJanna daha önce düşen iki füze sonrasında da benzer sürecin yaşandığını belirten Diriöz, Türk hava sahasının açık olduğunu vurguladı. Diriöz, basını bilgılendir- me toplantısında, 3 Amerikan savaş uçağının önceki gün Incirlik'e mec- buri iniş yaptıklanm doğruladı. Kuzey irak Yardımkr karaborsaya düştü FERİTDEMtR TUNCELİ-Kuzey Irak'ta Celal Talabani ile Mesud Barzani'ye bağlı peşmergeler kendi halkını sıkıntıya sokuyor. Irak'a saldınyla birlikte Kuzey Irak'taki halkın durumu da giderek kötüleşiyor. Bölgede temel gıda malzemelerinin yam sıra UNICEF ile Avrupa'daki çesitli kuruluşlann gönderdiği yardım paketleri halka ulaşmıyor. Ilaç, süt ve bisküviler dükkânlarda, eczanelerde ve karaborsada yüksek fıyata satılıyor. Yardım kuruluşlannın hastaneler için gönderdiği aletlerin ıse kaçak yollardan Iran'a götürüldügü belirtiliyor. Yardım malzemelennın peşmergeler tarafindan piyasaya verildiği ileri sürülüyor. ABD Başkanı'na 23 Kongre üyesinin gönderdiği mektubu önce medya mensuplanna dağıtan peşmergeler, halkı Türkiye ve Türk askerine karşı kjşkırtmak için Erbil, Süleymaniye, Zaho ve Dohuk'ta binlerce bildiri dağıttı. Mektupta, Türk ordusunun Kuzey Irak'ı istila etmek üzere girmeye hazırlandığı ifadesine yer veriliyor. ÎĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN İlhan Selcuk EÜ'de konustu: Irak'tan sonra sıra kimde? Gazetemiz Imtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı verdiği konferansta Amenka'nın Irak operasyonunun, yeni bir dünya imparatorlu- ğıı amacı taşıdığını vurguladı. tZMtR (Cumhnriyet Irak savaşı mı yoksa Tür- Psikolojik savaşı gazeteler yapıyor tSTANBUL (AA) - Türkiye Gazete- ciler Cemiyeti (TGC) Başkanı ve ga- zetemiz yazan Orhan Erinç, gazeteci- lerin, şiddeti haklı gösterecek ve kış- kırtacak yayın yapamayacağını belir- terek "Bugün görünen veya göriinme- yen iki savaş var. Biri topla tüfekle ya- ptfryor. Biri psikolojik savaş. Bunu da ga- zeteler yapıyor" dedi. TGC Basın Senatosu, IVecmiTanyoIaç başkanlığında Burhan Felek Spor Salo- nu'nda bir araya gelerek "TürkryeGaze- tecfleri Hak ve SorumhılukBildirgesi kap- sanunda savaş ve gazetecinin yaklaşunı" ile "IşGüvencesi Yasasj'nın ertelenmesi- nin sonuçlan" konulanm ele aldı. Top- lantıda konuşan TGC Başkanı Erinç, bil- dirgede yer alan gazetecinin görev tanı- mına işaret ederek gazetecilerin şiddeti hakJı gösteremeyeceğine dikkat çekti. Iş Güvencesi yasa tasansına da deği- nen Erinç, söz konusu yasarun 5953 sa- yılı yasa kapsamındaki gazetecilerede uygulanacağı hükmünün eklendiğini anımsattı. Ertelenen yasarun, 1475 sayı- lı Iş Yasası'nın içine ekJenmek istendi- ği, bunun da gazeteciler açısından birta- kım sakıncılar doğuracağını söyledi. Ege Bûrosu) - Gazetemiz tmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı Ühan Sel- çuk, Amerika'nın Irak operasyonunun, yeni bir dünya imparatorluğu ama- cı taşıdığını vurgulayarak "Bu sadece IrakSavaşı de- ğfl. Türkiye'nin de savaşı. Amerika gerçek yüzünü ortaya seriyor. Irak'tan sonra sıra kirnegekcek" di- ye sordu. Selçuk, dün Ege Üni- versitesi (EÜ) Kampus Kültür MerkezTnde, rek- törlük tarafindan düzen- lenen "Savaş ve Banş" ko- nulu bir konferans verdi. Konferansında, Ameri- ka'nın Irak'a saldınsı ve Türkiye'yle üişküerinı an- lamak için doğru düşün- menin önemini vurgula- yan Selçuk, insanın ilk ayağa kalktığı günden sa- nayi devrimine kadar ge- çen süreçte, aydınlanma devrimi ve yaşanan geliş- melere karşın paylaşun sa- vaşlan olduğunu anımsat- tı. Amerikan'ın gidip, Sad- dam'ın tarlasına el attığı- nı vurgulayan Selçuk, şöy- le konuşru: "Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, tar- latnızı ahnak isteyen em- peryabzme karşı verdigi- miz bir ulusalkurtuhış sa- vaşıyia kurulduk. Yeryü- zünde böyle kurulan baş- ka Wr devletyok. Acaba bu Idye savaşı mı? Türkij'e bugün eğertezkereyigeçjr- seydi,kuzeycepheaaçdsây- dı, ne ohırdu acaba? Ame- rika ne \apacaktj acaba? Bana kahrsa Amerika,böl- gedeld tüm haritalan ye- niden şekfflendirecektL ün- paratoıiuğa bağh harita- lar yapüacakn. Bunun kan işe Ortadoğu'dan başladL Amerika Federe Devletle- ri gibi bütün Ortadoğu'da federe de\1etler kurmak istiyor. Bu.Amerika ne dün- yanın, ne de Türkiye'nin dostudur. Bunu viOarcayaz- maya çahşbk. 'Siz komü- nistsinız, bedel ödeyecek- siniz' dediler.Hesabınıvtr- dik. Bu savaş Amerika'nın gerçek yüzünü tüm dün- yadayeniden ortaya çjkar- dL Yüreginde insan olan herkes bu savaşı reddeder. Reddetnıi>orsa mutlakaçj- kan vardır." Son zamanlarda Kıbns, AB öne sürülerek "Türki- ye Cumhurryeti'ni de par- çalanm*' dayalmalan yapü- dığını anımsatan Selçuk, "Bunlar Bush takımının, tarihibilmevenlerinpalav- ralandır.TürkrveCumhu- riyeti'ni dümadahiçbirgüç parçalavamaz" dedi. Sel- çuk, savaş ortamında bazı medya kuruluşlannın tu- tumunu da eleştirirken so- runlann çözümü için ör- gütlenilmesi gerektiğini \oırguladı. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected] Irak'a saldın, insanlığın canını ya- kryor. Savaş, silah endüstrisinin ne ka- dar vahşi ve can alıcı olduğunu göz- ler önüne seriyor. Savaş, emperya- list açgözlülüğün kendi çocuklannı bile ölüme sürdüğünü bir kez daha canlı görüntülerle kanrtlıyor. Savaş, bir ülkeyi, o ülkenin insanlannı, o ülke- nin tarihi ve kültürel mirasını yok edi- yor. Bütün bunlann hepsi gözümüzün önünde cereyan ediyor. Savaş, in- sanlığın vicdanında derin yaralaraçı- yor. Bunun sonuçlannı önümüzdeki yıllarda göreceğiz. "Teröriı önlemek" sahtekârlığının nasıl yeni şiddet ve öfkeler yarattığını, yeni eylemler iiret- tiğini göreceğiz. Irak'a saldınnın başlamasıyla biriik- te ABD ve Ingiltere'de yönetimlere olan desteğin arttığı ortaya çıktı. Bu olgular, ulusların "milliyetçi saldır- ganlığa" ne kadar yatkın olduğunu da gösteriyor. Başka bir ülkenin üzerine bomba yağdırmayı haklı görecek bir kamuoyu acaba yalnızca Ingiliz ve ABD kamuoyu mu? Yoksa bu da baş- 20 Yaşmda Bir Kız ka bir insanlık durumu mu? "Kuv- vetliysen saldır ve bana olanaklarya- rat" bir evrensel "milliyetçi parano- ya" mı?.. "Saldır ve başan kazan" ilkesi bu- gün ABD ve ingiliz kamuoyundan destek görüyor. Biliyoruz ki, Sad- dam Hüseyin de 1980'li yıllarda Ba- tı'nın desteğiyle Iran'a saldırdığmda kendi halkının desteğini alıyordu. Ulu- sun bir saldırganlık için ikna edilme- si dünyanın her yerinde mümkün. Geri toplumlarda bu daha kolay. Üs- telik bunlann hepsi "ulusal çıkarlar", "kendini savunma"gibi gayet masum ifadelerle dile getiriliyor. • • • Eminim ki, ABD ve Ingiliz kamuoyu şu anda en çok, esir alınan ve öldü- rülen çocukları için endişe duyuyor. Yann buna yenileri eklenirse diye kor- kuyor. Halbuki, Irak'a saldın başladı- ğından bu yana, bırakın kendi yurdu- nu savunurken ölen Irak askerierini, yüzlerce Iraklı sivil öldürüldü. Bu du- rum, ABD ve Ingiliz kamuoyunu aca- ba ne ölçüde rahatsız ediyor? • • • Başkasının yerine kendimizi koya- rakdüşünmek, insan olmanın önem- li ölçülerinden birisi. ötekini savuna- bilmek, zor ama gerekli olan bir in- sanlık görevi. Önümde bir yıldır ce- zaevinde yatan bir genç kızın mek- tubu duruyor. Bu mektubu okuyun- ca yeniden kendimizi onun yerine ya da onun yakınlannın yerine koyabili- riz. Tıpkı Irak'taki insanlann dramına duyduğumuz acı gibidir bu da. "Size, Gebze Ozel Tıp Hapisha- nesi'nin hücrelerinden yazıyorum. 19 yaşında girdiğim hapishanede şimdiyirmimi doldurdum. Biray ön- ce Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutuke- vi'nden hücrelere getinldik. Tutuklan- mamın hikâyesini size anlattığımda ne kadarhukuk dışı ve kara mizah ol- duğunu siz de göreceksiniz. Ben esas olarak hücrelerdeki tu- tuklu ve hükümlülere mektup yazdı- ğım için şimdi kendim tutuklu duru- ma düştüm. TBMM'ye verilen dilek- çelerin altına ben de imza toplamış- tım. Suçum bu. İmza kampanyasın- da ise Tecrit kaldınlsın, ölümler dur- durulsun' deniyordu. Ben de hazır- lanan bu metinlerden birkaç tane al- dım ve imza topladım. Bu imzalar ve hapishaneye yazdığım mektuplar çantamdayken gözaltına alındım. Tüm suçum tecrit kaldınlsın ve ölümler durdurulsun diye imza at- mam ve bazı arkadaşlanmdan imza toplamam. Hücrelerdeki insanları yalnız bırakmamaktı amacım. Bir yıl önce insanlar hücrelerde yalnız kal- masın, tecritlerde yaşamasınlar di- yen kişilerden birisiydim. Şimdi ken- dim hücrelerdeyim. Cezaevlerinde tecrityok diyenlere şimdi diyorum ki; ben tecritle karşı karşıyayım. Çok açık olarak tecridi yaşıyorum. Çok lüks denilen hücrelerde şimdi ken- dim yaşayarak nasıl olduğunu anlı- yorum. Tecrit yok diyenlere, ben bu satırlarımla tüm kamuoyu önünde sormak istiyorum: 'Hapishanedeki bir kişiye mektup yazmakla bir insan nasıl terör örgütü üyesi olabiliyor?' De- mek ki tecrit öylesine pervasızca uy- gulanıyorki, dışandan birkjşinin mek- tup yazmasına bile tahammül edile- miyor. Ülkemizde yaşanan hukuk- suzluğa ömek birkara mizah dava be- nimkisi. Arkadaşlanma birkaç imza atbrmam ve tecrittekiinsanlarla mek- tup aracılığıyia sohbet etmem DHKP- C'ye üye olmama delil olarak göste- riliyor. Biryıldır tutuklu olduğum da- vada 7Mayıs'takimahkemem 3. du- ruşmam olacak. Bu davada 15 yıla mahkûm edilmem isteniyor." Ebru Gümüşoğlu, yaşad/klannı böyle anlatyor... Savaş ortamında bel- ki bu çığlığın da bir anlamı olabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle