Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2003 PERŞEME
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Dışiş/eri Bakanı Gül'e bakılırsa; Türkiye gerek-
tiğinde "kendi kararı" ile Kuzey Irak'a girecek.
Oysa ABD, Türkiye'ye bu olanağı vermek niye-
tinde değil.
Iki gün önce Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleisc-
her, "Türk askerinin bölgeye girmesiyle ilgili gö-
rûşümüz değişmedi" dedi. Yani? Giremeyecek,
dedi.
-Gül'ün savlannın aksine- Washington ile Lond-
ra, Türkiye'yi "koalisyon ortağı" görmüyor.
Koalisyon üyesi olmayan bir ülkenin "tekbaşı-
na ve dilediğizaman Kuzey Irak'a girmesine kar-
şı" olduklarını saklamıyorlar.
Ankara'da yeniden başlayan ikili görüşmeler-
de karşı tarafa egemen olan bu hava, Türk aske-
rinin Kuzey Irak'a girişini engelleyen pürüzlerin gi-
derilemediğini gösteriyor.
Son zamanlarda olası Kürt devletine karşı as-
keri bir hareketten söz edilmiyor. Hükümet Söz-
cüsü Cemil Çiçek'in de açıkladığı gibi; Türkiye,
göç dalgasının sınırlanmızı geçmesini ve güneyi-
mizde yerleşik binlerce PKK'linin yeniden başla-
tacağı terör eylemlerini engellemek için K. Irak'a
girmekte direniyor.
ABD ve Londra, Türkiye sınırlarına doğru göç
dalgası olmadığını, terör olasılığının göze çarp-
madığını öne sürerek nedenlerimizi olumlu karşı-
lamıyor.
• • •
Irak Kürtlerinin propagandalarından esinlenen
"Türkiye'yi işgalcigörme eğilimi" Ankara'nın kır-
maya çalıştığı belli başlı öğe.
Gelinen son noktadasadeceTürkiye'nin "insa-
niyardım konusunda" Kuzey Irak'ta bulunmasın-
da uzlaşmaya varıldığını gösteriyor. Ancak:
Dışişleri sözcüsü Diriöz açıkladı ki: "Türkiye K.
Irak'ta 'tek başına' hareket etmeyecek!"
Bu açıklamadan anlaşılıyor ki; askerin Kuzey I-
rak'a tek başına girmesine karşı olan ABD diren-
ci hâlâ kırılamadı. Kabul gördü.
Türk askerine komuta sorunu ile askerin K. I-
rak'ta ne kadar derinlikte bulunacağı konulan da
çözümlenmış değil. Bu nedenlerle Bush'un özel
temsilcisi Halilzad, "görüşlerimizi, hassasiyetle-
rimizi, endişelerimizi paylaştık" demekle yetini-
yor.
Demektir ki; belli başlı noktalarda uzlaşma, an-
laşma hâlâ sınr noktada.
•••
Oysa, Ingiltere Başbakanı Blair, Başkan
Bush'la savaş durumunu ve savaş sonrasını gö-
rüşmek üzere VVashington'a hareketinden önce
(Ingiliz medyasının sürekli 'Kürdistan' diye söz
ettiği) konuya değindi. "Savaştan sonra K. Irak'ın
kazanımlanndan vazgeçmeyeceklerini, özerklik
özelliğini saklı tutacaklannı" söyledi.
Londra, K.Irak'ta Ingiliz askeri istemediğimiz
duyumunu aldıktan sonra Türkiye'ye karşı duy-
gularını, yüzyıllık (Kürdistan) amacını -kimi suçla-
malarla- yavaş yavaş sahneye koymaya başlamış
görünüyor.
örneğin Blair, Irak'ta zorlu direnme ile karşılaş-
malannı Türkiye'nin kuzey cephesine izin verme-
mesine bağladı. "Kuzeyde cephe olanağı kalma-
dığı için güneydeki savunma beklenenden güç-
lü" dedi.
Son gelişmeleri özetleyen yukandaki satırlarsi-
yaset penceresinden görünenleri yansıtıyor. As-
keri açıdan bakılınca...
• • •
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök,
dün, K. Irak'a askergöndermemizin koşullannı sı-
raladı:
K. Irak'ta bulunan "bazı" Türk unsurlarına sal-
dırılırsa... Büyük mülteci akını baş gösterirse...
Bölgedeki sılahlı güçler (Kürtler) diğer birine (ör-
neğin Türkmenlere) saldırıda bulunursa... Orada-
ki kuvvetlerimizin bu güçlere engel olamayacağı
anlaşılırsa... TSK, K. Irak'a ek kuvvet göndere-
cek... Ancak "ey/emimiz" ABD ile koordine edi-
lecek...
Kısacası; savaş yok! Işgal gibi, tampon bölge
gibi gizli niyetlerimiz yok!
Dünkü Güncel'in cümlesi gibi:
"K. Irak'ın askersel rotast 'Aceleye gerek yok'
diyor."
Fujimori için
tutuklama karanPARİS (AA) - Inter-
pol, Japonya'ya kaçan
eski Peru Devlet Başka-
nı Alberto Fnjimori
hakkında "cinayet" ve
"adam kaçırma" suç-
lanndan tutuklama ka-
ran çıkardı. Peru Baş-
savcısı Nelly Calderon,
Japonya'da bulunan Fu-
jimori aleyhinde
199rdel5kişininöldü-
rülmesine kanştığı suç-
lamasıyla dava açıldığı-
nı Mayıs 2001 'de açıkla-
mıştı. Fujimori. iddiana-
mede olayın faiJlerını
kutlamak ve ödüllendir-
mek için, 3 Eylül
2000'de Peru özel servi-
sine ait merkezlere git-
mekle suçlandı. Fujimo-
ri'nin suç ortaklığı etti-
ği saldın, 1990'lıyıllar-
da "yıkıcı eylemleri
bastırmasıyla" tanınan
paramilitergrup Collina
tarafından düzenlenmiş-
ti. Başkent Lima'dakı
Barrios Alto mahalle-
sinde biri çocuk 15 kişi-
yi 1991 'de katleden
grup, 1992'de de 1 pro-
fesör ve 9 üniversite öğ-
rencisini öldürmüştü.
Insan haklan savunucu-
su örgütler, suç örgütü-
nün. birçok yolsuzluk-
tan tutuklanan eski istih-
barat şefi Vladimiro
Montesinos tarafından
kurulduğunu ileri sür-
müşlerdi.
Fujimori. Montesi-
nos'un içinde yer aldığı
yolsuzluk skandalıyla
patlak veren krizin ar-
dından, Kasım 2000'de
istıfa etmiş ve Japon-
ya'ya sığmmıştı.
ACIKAYBIMIZ
Erzincan-Tercan-Küçükağa köyünden
aılemizin sevgili büyüğü
KAMER AKBULUT
26.03.2003 tarihinde vefat etmiştir.
Sevenlennin başı sağ olsun.
Cenaze defin işlemı 27.03.2003 günü öğle vakti, Kocatepe
/ Ümranıye Mezariığı'nda gerçekleştinlecektır.
AKBULUT AİLESİ
K.Irak'a Türk askerinin girişi konusu ABD ile Türkiye arasında kördüğüme dönüştü
Türkiye yanlış anladıEBRU TOKTAR
ANKARA - ABD tarafı, Türk
askerinin Kuzey Irak'a girişine
baştan beri karşı olduklannı, da-
ha önce karara bağlanan askeri
mutabakatın da yanlış yorum-
landığını savundu. Türkiye'nin
ancak bir göç olması ve bunun
güvenliğini tehdit etmesi halin-
de Kuzey Irak'a girmesı görü-
şünde olduklannı savunan ABD
tarafı, bunun aksini hiçbir za-
man dile getirmediklerini belirt-
ti.
Göriişmeler körduğfim
Kuzey Irak'a Türk askennin
girişi konusu, ABD ile Türk ta-
rafı arasında kördüğüme dönüş-
tü. Bu konuyu ele almak üzere
Türkiye'ye gelen ABD Başkanı
George VV.Bush'un Irak özel
temsilcisi Zalmay Halilzad.
Türk tarafının daha önce yapılan
askeri mutabakatı anımsatması
üzerine. "Bunu yanlış yorum-
lamışsınız" ıfadesını kullandı.
Zalmay Halilzad ile Dışişleri
Bakanlığı Müsteşarı Uğur Zi-
yal ve yardımcısı Ali Tuygan' ın
yaptığı görüşmelerde; Türk as-
kerinin Kuzey Irak'a girme ko-
şullan tartışılırken ABD askeri-
nin konuşlandınlmasını içeren
tezkerenın reddi öncesinde an-
laşmaya varılan askeri mutaba-
kat anımsatıldı. Türk tarafı, o
dönemde yapılan müzakereler-
de Türkiye'nin Kuzey Irak'a 20
kilometre kadar içeri girmesi
konusunda uzlaşıldığını ifade
etti. Bunun da göçün engellen-
mesi, bölgeye insani yardım ya-
pılması veTürkıye'ninsınırlan-
nın güvenliği gerekçelerine bağ-
landığını vurgulayan Türk tara-
fı, "Türkiye'nin kaygılarında
değişen hiçbir şey yok. O za-
man mutabakata varıldı da
şimdi neden sorun çıkartılı-
yor" sorusunu yöneltti.
Operasyon için zararlı
Bush'un özel temsilcisi Halil-
zad'ın ise sorunun Türk tarafı-
nın bu mutabakatı yanlış yo-
rumlamasından kaynaklandığı-
nı savunduğu öğrenildi. Halil-
zad, şu aşamada Kürt \e Türk
gruplar arasında çıkacak bir ça-
tışmanın operasyona zarar vere-
ceğini belirtti.
ABD tarafının daha önce de
Türk sınırlanna bir göç hareke-
tı olması halinde Türk askerinin
Kuzey Irak'a girmesine yeşil
ışık yaktığını söyleyen Halilzad,
"Şu aşamada bunu gerektire-
cek bir durum yok. Sınırlara
bir göç hareketi yok. Biz o böl-
gedeki güvenliği de sağlıyoruz.
Şu aşamada Türkiye'nin gü-
venliğini tehdit edecek bir du-
rum yok. Göç olmadığına gö-
re, insani amaçlı bir giriş de
söz konusu olaraaz" görüşünü
savundu.
Halilzad, şu aşamada Türk as-
kerinin bölgeye girişinin yeni
gerilim noktalan yaratabilece-
ğini de söyledi.
Türk tarafı ise göç başladığı
zaman Türk askerinin Kuzey I-
rak'a girişinin geç bir girişim
olacağını belirterek "Türkmen-
lerin güvenliği tehlikeye girer-
se, bölgedeki PKK ve KADEK
unsurlan sınırlarınııza yöne-
lik bir tehdit oluşturursa, Ku-
zey Irak'a girmek durumun-
dayız" mesajmı verdi.
HalilzadKürtleri iknayaçalışacak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ABD'nin Irak operasyo-
nu sürerken özellikle Kuzey I-
rak'ın geleceği konusundaki tar-
tışmalar, bölge ülkeleri arasında
sürüyor. fran Dışişleri Bakanı
Kemal Harrazi, dün Dışişleri
Bakanı Abdullah GüTü araya-
rak gelişmelerle ilgili görüşlerini
iletti. ABD Başkanı George
Bush'un Irak Danışmanı Zal-
may Halilzad, Türkiye'de yaptı-
ğı temaslarla ilgili Kürt gruplar-
la temasa geçerken Ankara Ku-
zey Irak'a ilişkin gizli amaçlan-
run olmadığını, Avrupa Birliği ül-
kelerine bir kez daha iletti.
Halilzad'ın, bugün Kuzey I-
rak'a geçerek Kürt gruplanyla
bir araya geleceği kaydediliyor.
ABD'li danışmanın yapacağı gö-
rüşmelerde Türkiye ile TSK'nin
böigeye girmesine ilişkin uzlaşı
taslağını ele alması ve Kürt grup-
lannın buna itiraz etmemesini
sağlamaya çalışacağı kaydedıli-
yor. Halilzadın K. Irak'ta iki gün
kaldıktan sonra Ankara'ya döne-
ceği v e cuma ya da cumartesi gü-
nü yeniden görüşmelerin yapıla-
cağı belirtiliyor. Türkiye ile ABD
arasında uzlaşmanın sağlanması-
nın arduıdan Ankara ya da Silo-
pi 'de iki ülke ile Kürt gruplan ve
Türkmenlerin bir toplantı yap-
ması öngörülüyor.
Dışişleri Bakanlığı da TSK'nin
bölgeye girme nedenlenni AB 'ye
bir kez daha iletti. Müsteşar Yar-
dımcısı Büyükelçi Ali Tuygan,
AB ülkelerinin büyükelçilerine
Türkiye'nin Irak politikasını ay-
nntılı şekilde aktardı. Tuygan, T-
SK'nin bölgeye insani yardım
amacıyla sınırlı şekilde girmek
istedığini bildirdi.
Silopi'deki karargâh
ABD'nin birkarargâhını da Si-
lopi'de kurmak istediğine ilişkin
haberler Ankara'da değeriendiri-
liyor. ABDTi Tuğgeneral Henry
P. Osman'ın Silopi'de konuşlan-
dırmak istediği karargâhın, Tür-
kiye-ABD ile 2 Kürt grubu ve
Türkmenlerin katıhmıyla oluştu-
rulması beklenen "Koordinas-
yon Merkezi" olduğu kaydedili-
yor. Diplomatik kaynaklar, bu
merkezin, K. Irak'ta meydana ge-
lebilecek olaylann Türkıye-ABD
ve 2 Kürt grubu ve Türkmenler-
ce ele alınması için oluşturulma-
sınm öngörüldüğünü anımsattı-
lar. Bu merkezin askeri bir ünite
olmayacağı da kaydediliyor.
KÜLTÜK • S*N*T (0212) 293 «9 7t
28 MART'TA SİNEMALARDA
Bu 'ASK'I KACIRMAYIN
ŞORAY İNANIR
AYTAC ARMAN I
4
UÖNDERILMEMIŞ
MEKTUPLAR
Kader dediğimiz,
çn yakmımızdakikrin tuzağı mıdır?
YÖNETMEN: YUSUF KURCENU
MÜZİK: ATTİLA ÖZDEMİROĞLU GÖRÜNTÜ YÖNETME.Vİ: MEHMfT AK5IN
OYUNCUIAR: TÜRKAN ŞORAY, KADİR İNANIR, Sl'NA SELEN, RojDA DEMİRER, MELİKE DEMİRAĞ, LEVENT YÜKSEL, KUTAV KÖKTÜRK
OYA AYDONAT, TUNCA YÖNDER, NECATİ BİLGIÇ, MEHMET AKAN, HI'KMET KARAGÖZ, S U İ H KALYON VE AYTAÇ ARMAN
IŞIK ŞEFİ: ALİ SALİM YAŞAR KDRGU: NİKO SANAT YÖNETMENİ: SELDA ÜlKfNCİUR İDJRİ Y.Jnvı: ÖZLEM YüRTSEVER
MACAR YAFIMCI: DENES SZEKERES SENARYO: YUSUF KURÇCNLİ
YAPIMCI: NESTEREN DAVUTOĞLU
www.gonderilmemisniektuplar.com
Havada ikmal
ABD'nin
istekleri
bitmiyor
SERTAÇ EŞ
ANKARA - Türk hava sa-
hasını, Irak'ı hedefalan ABD
ve Ingiliz uçaklarına açan
Türkiye'nin, havada yakıt
desteği yönündeki taleplere
de olumlu baktığı bildirildi.
Türkiye'nin, yakıt yetersızh-
ği nedeniyle Türk havaalan-
lanna acil inişleri önlemek
amacıyla bu öneriye sıcak
baktığı kaydedildi.
Irak'a yönelik askeri hare-
kât kapsamında Türkiye'den
hava sahasını kullanma izni
alan ABD, havada yakıt ik-
mali isteminde de bulundu.
ABD, Türkiye'nin batısında-
ki ülkelerde bulunan üsler-
den havalanan uçaklann, I-
rak'tan dönerken Türk hava
sahasında yakıt sıkıntısı çek-
tiğini savunarak bu desteği
istedi. ABD'nin isteminı in-
celeyen Türk yetkılilerin,
öneriye sıcak yaklaştığı öğre-
nildi. Kesin uzlaşmanın sağ-
lanmasuıın ardından, Türki-
ye'nin tncirlik'te konuşlan-
dırdığı tanker uçak filosun-
dan 4'ünün, bu istemi karşı-
laması planlanıyor. Türki-
ye'nin son yıllarda edindıği
tanker uçaklar, saldında
ABD uçaklanna da hizmet
vermiş olacak.
G U N D E M MLSTAFA BALBA
• Baştarafı 1. Sayfada
Savaşın seyri, ABD-lngiltere'nin Saddam
devirse bile Irak'a uzun süre hâkim olamaya
cağını gösteriyor. Gelinen noktada 1 9 9 1 ^
ilk Körfez Savaşı'yla bugünkü arasında bir kar
şılaştırmayapalım...
1-1991 'de Irak, Kuveyt'i işgal etmişti. AB[
de bunu önleyen taraf rolündeydi. Şimdi ters
bir durum var. ABD-lngiltere, Irak'ı tümüyle ele
geçirmeye çalışıyor. 1991'de Irak ordusunur
"savaşma ruhunun" zemini yoktu. Şimdi, "ül-
keyi savunma" inancı dikkati çekiyor. Bu tüı
konularda en büyük güç, inanmaktır!
2-1991 'de BM, NATO ve bilumum uluslara-
rası kuruluşlar ABD'nin arkasındaydı. AB ge-
nel olarak bir bloktu. Şimdi, BM devre dışı.
Genel Sekreter Kofi Annan, ABD izin verirde,
Irak'a insani yardım yapar mıyım, sorusuna
yanıt anyor. NATO'da "muhalif kanat" oluştu.
Almanya, Fransa, Belçika dün acil toplantı-
daydı. Bütün kararlarını blok olarak alan NA-
TO bundan sonra ne bloka yarayacak, zaman-
la göreceğiz.
Bu yelpazede takıyyenin Allah'ını Arap ligi
yapıyor!
3- 1991 'de Sovyetler Bırliğı çöküş sürecin-
deydi. Buna hazırlıksız yakalanan dünya, çö-
zülmenin nasıl olacağını öngörmeye çalışıyor-
du. SSCB'nin Irak-Suriye başta olmak üzere
bölgede ağırlığı vardı. İki ülkede hâlâ iktidar-
da olan BAAS'ın açılımı şu:
Birleşik Arap Sosyalist Partisi.
Şimdi, Rusya yarım da olsa toparlandı. Çin,
tek başına başka bir kutup olma yolunda yü-
rüyor. AB'den ABD'ye "hayır" diyen çıkıyor.
Askerin duruşu!
4-1991 'de Iran, Irak'ın güneyinde yoğun ya-
şayan Şiilerin, Saddam'a karşı ayaklanmasını
desteklemişti. 1992'de Kerbela'da insanlarla
konuşurken ıç savaşı şöyle anlatmışlardı:
"Biz birbirimize, Bush'un yaptığından daha
çok zarar verdik."
ABD, bugün de aynı şey olabileceğini dü-
şündü. Ancak Iran'ın oyunu başka türlü oyna-
mak istediği anlaşılıyor. Sıranın kendisine ge-
lebileceğini düşünen Iran, Irak'taki Şiileri, Sad-
dam'a karşı mı kullanır, Bush'a karşı mı?
Ikinci şık baskın görünüyor!
5- Kuzeydeki durum Türkiye açısından
1991 'den günümüze sürekli tatsız gelişti. 1991
Temmuzu'nda topraklarımıza 6 aylığına gelen
Çekiç Güç, görevde kaldığı 12 yıl boyunca bu
bölgenin Bağdat'tan ayrılması için her şeyi
yaptı. 1991 'de Türkiye, içteki terör belasıyla
başa çıkmaya çalışıyordu. Devamında tehlike
daha da büyüdü. 90'ların ortasında K.lrak'ta-
ki BM kampı, teröristleri besler hale geldi.
90'ların sonunda Türkiye, terörü sindirdi.
6- Sinen terör örgütü şimdi, K.Irak'ta terör
eğitimi yapıyor, Dıyarbakır'da tam demokrasi
istiyor! Böyle bir ortamda ABD'nin savaşı baş-
ladı... TürkSilahlı Kuvvetleri'nin görüşünü, Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök,
dün Diyarbakır'da duyurdu. ABD ile koordine-
li hareket edilecek... K.Irak'a gerekirse ilave
kuvvet gönderilecek... Savaşa taraf olunma-
yacak, Türkiye'nin bilinen kırmızı çizgileri ge-
çilirse müdahale edilecek...
Konuşmada Avrasya sürecine yer verilme-
si, askerlerin de bu savaşın çok yön\ü ve uzun
süreli olduğunu düşündüklerini ortaya koyu-
yor.
7- 1991-2003 sürecinin özeti böyle... Döne
döne vurguluyoruz; 21. yüzyılda dünya adım
adım yeniden şekilleniyor. Yönümüzü nereye
dönersek dönelim, öncelikle sahip olmamız
gereken iki unsur var:
Içimizde barış, etrafımızda güvenli durum ve
iyi ilişkiler.
Bu ikisini başarmadan çizeceğimiz hedefler,
çürük çatıya çıkıp zıplaya zıplaya bulut avla-
maya benzer!
ankcum@ttnet.net.tr
8.5 MİLYAR DOLARLIK KRED1 KOŞULLARA BAĞL1
Bush'un yeni baskı aracı
SERK4N DEMİRTAŞ
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
HACER GÜLBAY
ANKARA - ABD Başkanı George
Bush'un Irak savaşı için Kongre'den
çıkanlmasını istediği 74.7milyardolar-
lık bütçede Türkiye için de 8.5 milyar
dolarlık kredi olanağının bulunması
tarhşmalara neden oluyor. Ulusal Gü-
\ enlik Konseyi'nin "son dakika" öne-
risi üzerine konan ve Ankara'da sadece
sınırlı sayıdaki bakan tarafından bili-
nen paketin, Kongre'den geçme olası-
lığının az olduğu kaydediliyor. ABD
yönetiminin, söz konusu paketi Türki-
ye için yeni bir baskı aracı olarak kul-
lanabileceği, Irak savaşının ileriki aşa-
malarında olabilecek askeri ıstemleri-
ne bağlayabileceği bildiriliyor.
Türkiye'de memnuniyetle karşılanan
ve "Bush'un sürprizi" olarak yansı-
tılan 8.5 milyar dolarlık kredi paketi,
Ankara'da değişik tartışmalara da ne-
den oluyor. Iki ülke arasında yapılan
uzun pazarlıkJara karşın TBMM'nın
tezkereyi reddetmesinin ardından 6
milyar dolarlık hibe (30 milyar dolar-
lık kredi) paketini masadan çeken AB-
D'nin, Türkiye için 1 milyar dolarlık
(8.5 milyar dolarlık kredi) hibeyi niçin
gündeme getirdiği sorgulanıyor.
Edinilen bilgilere göre, Bush yöneti-
mi, Irak savaşı için hazırladığı bütçede
Türkiye için ayn bir ödenek aynlması-
nı öngörmüyordu. Hava sahasuıı bile
operasyonun başlamasından sonra açan
Türkiye'nin, askeri işbirliğinde niyetlı
görünmediği için bu yardımdan yarar-
lanmaması normal görünüyordu. An-
cak edinilen bilgilere göre, Ulusal Gü-
venlik Konseyi devreye girerek bütçe-
ye Türkiye için de ayn bir kalem kon-
masını yönetime kabul ettirdı. Konse-
yin. savaş sırasında Güney Cephesi'nde
beklenen başannın sağlanmamasının
ardından bu öneriyi yapmasına dikkat
cekilivor. y
Söz konusu yardımın daha önceki te-
maslar sırasında Dışişleri Bakanı Ab-
duüah Giil aracılığıyla hükümete ile-
tildiği ancak bu bilginin birkaç kişi ara-
sında sınırlı kaldığı öğrenildi. Ekono-
miyle ilgili kurumlarda çalışan bürak-
ratlarla Dışişleri Bakanlığı yetkilileri-
nin de ABD'nin olası yardımı hakkın-
da bilgi sahibi olmadığı kaydediliyor.
Ankara'da yapılan değerlendirmeler-
de, yardımla ilgili iki farklı yaklaşım
öne çıkıyor:
1. ABD. Türkiye ile ilişkilerinin kop-
madığmı gösterdi. ABD yönetimi, Tür-
kiye'nin ekonomisinin sıkıntıya düş-
mesi durumunda elini uzatacağı garan-
tısıni verdi.
2. Irak savaşının planlanandan daha
uzun süreceği anlaşıldı. Saddam Hü-
seyin yönetiminin yıkılması için Gü-
ney Cephesi'nin tek başına yeterli ol-
mayacağı, Kuzey Cephesi'yle destek-
lenmesi gerektiği de belirtiliyor. Bu
kapsamda ABD, paketi masada tutarak
ileride olası istemlerine zemin yaratı-
yor. Gül ise dün gazetecilerin sorulan
üzerine ABD'den yeni bir istem gelme-
diğini, yardımın da bir koşula bağlan-
madığını söyledi.
Yardımla ilgili bir başka unsur, Tür-
kiye'ye yardımın gerekli koşullann sağ-
lanmasının ardından yapılacak olması.
Resmi olarak dile getirilmese de Türki-
ye'nin ekonomikprogramını sürdürme-
sinin yanı sıra ABD ile askeri işbirliği-
nı guçlendırmesı de koşullar arasında
sayılıyor. Yasa taslağı Başkan Bush'a,
"Koşuilan yerine getirmeyen ülkele-
re yapılacak yardımı askıya alma yet-
kisini" de veriyor. Dolayısıyla Türki-
ye'nin beklediği yardımı alabihnesi ta-
mamen Bush'un onayına bırakılıyor.
Yardımla ilgili bu unsurlar da "ABD,
yardım pakeriyle yeni bir baskı ve pa-
zarhk unsurunu ortaya çıkardı" de-
*"
or
iendirmelerıne neden oluvor. t