02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23MART2003PAZAR 4 HABERLER DIWKADA BUGÜN ALİ StRMEN K.Derviş'in Rozeti ve Bir Anda Tarih Olmak Sevgili, Dün sabahın köründe, Ankara-lstanbul sefe- rini yapan THY uçağında, gazeteleri açtığımda, gözüme, Ertuğrul Ozkök'ün "Kemalbile Mec- lis'e rozet takıp geldi" diye birinci sayfadan anons edilen yazısı takıldı. özkök, bir iyi savaşçı inadıyla sürdürdüğü ba- rış karşrtı yazılarından sonuncusunda, ikinci tez- kerenin reddedildiği oturuma Kemal Derviş'in bile, göğsüne "Savaşa hayır" rozeti takarak gel- diğini belirtiyordu. Oturumu izlemeyen bizler gibi, kamuoyu da, ne kadar zaman sonra öğreniyorduk bu olayı. Bir an düşündüm, bir yıl, hatta o kadar da de- ğil, sekiz ya da altı ay önce takmış olsaydı böy- le bir rozeti, Kemal Derviş gazetelere manşet olur, ekranlartekrartekrar rozetli Kemal Bey'i akset- tirirterdi. Bir bakışı, susuşu, tenis oynaması, "hımmm" demesi, manidaröksürmesi, ekonomi veyarın- larımız hakkındaki en ufak iması bile yürekleri hoplatan, gündemi değiştiren adam bir anda ta- rih oluvermiş, yani geçmişte kalmıştı. • • • Kemal Derviş ve tarih deyince, bir arkadaşı- mın Ecevit'in eski ekonomi bakanı hakkındaki katılmadığım, abartılı görüşü geldi aklıma. Arkadaşım, "Ekonomi bir seçime dayana- maz" derken bir ABD gezisinden sonra, "Se- çim, programı etkilemez" deyiveren Derviş'i büyük bir komplonun parçası olarak görüyor ve suçluyordu. Gerçi, kısa sürede akıl almaz bir biçimde, so- nu belli bir seçimle noktalanan olaylann seyri için- de biryere oturtmaya çalışınca, bu davranışı ga- ripsememek mümkün değildi. Amayalnızca buradan hareketle, Derviş'i, so- nunda kendi taze siyasi hayatını da solduran, ülkenin baş starlığından siyaset sahnesinin ikin- ci sınıf oyunculuğuna iten, bir komplonun bilinç- li ajanlığıyla suçlamak, insafsızlığı da aşan bir yargıydı. Ancak dostum, ne söylersem aldırmıyor, fik- rinde direniyor ve, - Göreceksin bak, tarih onu nasıl anacak, di- yordu. - Orasını sen de bilemezsin, diye yanıtladığım- da, belli ki kızıyordu. • • • Tarihin bir insanı nasıl anacağı üzerine fal açanlara hep şaşmışımdır. Onlar tarihi ve algılanmasını, şaşmaz objek- tif doğruların tekdüze yorumu olarak kabul edi- yorlar. Oysa tarihi algılamamız, olayları bize yansı- tanın önceliklerine, yargılarına, daha da kötü- sü, bilgi ve belgelerinin tamamlığı ya da eksik- liğine göre değişiyor. Yalnız bununla da kalmıyor, tarih baktığın ana göre de değişebiliyor. Lenin, serbest piyasa ekonomisinin erdemi- ne inanan kişi ile toplumsal gereksinimlere ön- celik veren adam tarafından aynı şekilde algı- lanıp yorumlanabilir mi? Ikisi de aynı bilgi ve belgelere sahip olsalar bi- le, biri için erdem olanın öbürü için kusurolma- sı, onların bu olaya eğilmeden çok daha önce, bu olgudan bağımsız olarak edinmiş olduklan, özümsedikleri deger yargılarına bağlı. Kurusova'nın ünlü filmi Raşomon'da ya da Haldun Taner'in çok zarif ve güldürürken dü- şündüren piyesi "Lütfen Dokunmayınız"ınöa bu çelişki çok güzel işlenmiştir. Ayrıca bırakalım bir yana insanların düşünce ayrılıklannı; gelişen olayları, değişen koşullarıy- la zaman da tarihe bakışı farklılaştırıyor. Sovyetler'deki ve dünyadaki sosyalistlerin hepsi, Lenin'e 1991'den önce ve sonra aynı bi- çimde mi bakıyorlar, yoksa yaklaşımlarında bir farklılık oluştu mu? Görüyorsun Sevgili, tarihin yargısına bel bağ- lamak çok güvenli ve tekin bir şey değil. Agnostik mi oluyorum acaba? Ne dersin?.. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi: Türksınınna doğrugöçyok ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - Başba- kanlık Kriz Yönetim Merkezi. ABD'nin sal- dınsı sonrası Irak'ta göç yoğunluğunun arttığını ancak Türkiye sınırla- nna yönelik herhangi bir hareketlenmenin ol- madığını bildirdi. Kı- zılay Genel Başkanı Er- tan Gönende Kızılay'ın 50 bin göçmene hizmet verebilecek şekilde ha- zırlandığını belirtti. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nden dün yapılan yazılı açık- lamada, merkezın 18 Mart'ta Devlet Bakani ve Başbakan Yardım- cısı Mehmet Ali Şa- hin'in başkanlığında fa- aliyete geçirildiği be- lirtildi. Açıklamada, Türkiye'nin, Irak'taki göç hareketlerinden şündilik etkılenmediği ifade edilirken Silopi Lojistik Merkezi'nde 24 bin kişilik kuru gı- da stoku yapıldığı bil- dirildi. Irak'ın kuzeyındekı nüfus hareketlerinden şimdilik Türkiye'nin etkilenmediğinin de be- Hrtildiği açıklamada, Silopi Lojistik Merke- zi'nde 24 bin kişilik ku- ru gıda stoku yapıldığı kaydedildi. Kızılay Genel Baş- kanı Gönen ise hazırlık- lann hızla sürdüğünü belirterek, "Suurdaki eleman sayımız şu an- da 300'üaşü" dedi. Gö- nen, büyük bir göç ha- reketinin başlamak üze- re olduğunu ifade eder- ken "Göç edeceklerin saytsmı ortalama80 bin olarak degerlendiriyo- ruz. Bu kişikrin 1 ayhk masrafi bize 50 miryon dolar olarak yansıya- caktir" diye konuştu. Genelkurmay, TSK'nin Kuzey Irak'a girdiği yönündeki haberlerin doğru olnıadığını açıkladı Türk askeri sınırdabekliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay, Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin (TSK). Kuzey Irak'agirdiği yö- nündeki haberlerin gerçekle ilgisi ol- madığını açıkladı. TBMM'nin hükü- mete sınır ötesine asker sevk edilme- si yetkisi verdiğinı anımsatan Genel- kurmay, "Türk SilahJan Kuvverle- ri'nin, her fiiriü planlamasını tanıanı- lamtş. durunı ve şartiar gerektirdigin- debu planian uygulayacak şekilde ha- nr bulunduğunu" bildirdi. Genelkurmay Genel Sekreterli- ği 'nden yapılan yazılı açıklamada, ba- zı yerli ve yabancı basın yayın organ- lannda yer alan haberlerin doğru ol- madığı açıklandı. Genelkurmay açık- Türkiye Kuzeyden Keşif Harekâtı'nı sona erdirdi ANKARA (AA) - Dışışleri Bakanlığı, 1996 yılında Irak'ın kuzeyindeki uçuşa yasak bölgede başlatüan "Kuzeyden Keşif HarekâtTnın, Irak'taki savaş sonucu görülen lüzum üzerine sona erdirildiğini açıkladı. Bakanhktan yapılan açıklamada, Amerikan ve Ingiliz hava unsurlannın katıldığı harekâtın sona erdirilmesine ilişkin karann, ABD ve Ingiltere'nin Ankara büyükelçiliklerine bildirildigi belirtildi. Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması şöyle: "25 Arahk 1996 tarih ve 477 sayıh TBMM karanyla başlanlan Kuzeyden Keşif Harekâtı, Irak'ta cereyan etmekte olan savaş haB neticesinde görülen lüzum üzerine Bakanlar Kurulu'nun 21 Mart 2003 tarihinde aknğı karar uyannca sona erdirilmiştir.'' lamasında, şöyle dendi: "Bugünkü bazı basın organlannda, dün gece (ön- ceki gece)TSK'ye ait biriiklerüı Kuzey Irak'agird@şeklindehaberiereyer\«- rilmisür. Söz konusu haberlerdoğru d- mayıp gerçeği yansıtmamakladır. Bi- Bndiği üzere,TBMM,ihtrvac duyubna- si hatinde kullanümak üzere hüküme- te,hudutötesineasker sevkedümesi için yetid vermiştir. Bu kapsamda, TSK her türiü planlamasını tamamlamış, durum ve şartiar gerektirdiğinde bu planlan uygulayacak şekilde haar bu- hınmaktadır." Gündeme getirilen bin-bin 500 ki- şilik birliklerin özellikJe sınır güven- liğini artürmak amacıyla Uludere'nin doğusundaki bölgeye gönderilen tav- kjve askerlerolduğu kaydedildi. Ulu- dere nin doğusunda bulunan ve Çukur- ca bölgesini de kapsayan sınır hattının sarp araziden oluştuğu, kar kalınlığı- nın yer yer 1.5-2 metreye ulaşüğına dik- kat çekildi. Türk birliklerinin ihtiyaç bj<setmesi durumunda Kuzey Irak'a Uludere-Cizre arasında kalan sınırböl- gesinden girmesi bekleniyor. Sınırın Irak bölümünü kontrolü al- tında bulunduran Mesud Barzani yö- netimindeki KDP ise, Kuzey Irak'a "yeni Türk askerinin girmediğini'' açıkladı. Kuzey Irak'a Türk askerinin girmesıne her defasında karşı çıkan KPR bazı peşmerge gruplannı sınıra yakın bölgelere konuşlandırmıştı. • Canh yayımlanacak seslenişte Erdoğan, Türkiye'nin banşçı çabalannı anlatırken ülkenin kendi çıkarlannı korumak için tezkereyi çıkardığını ve Türk hava sahasmj açtığını anlatacak. 'Ulusa Sesleniş'te sorulardan kurtulmak için muhabirlere yasak karan Erdoğan, Bush'a özendiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün ulusa seslenecek. Gün boyu bu konuşma için ha- zırhk yapan Erdoğan, yanm saat sürecek ve TV kanallanndan canlı olarak verilecek ulu- sa seslenişinde; Türkiye'nin Irak sorunu- nun çözümü için yaptığı banş girişimlerini vurgularken, kendisi dışında gerçekleşen savaşta ulusal çıkarlann korunması için Türk hava sahasının açıldığını anlatacak. Erdoğan, dün ilk olarak MGK Genel Sek- reteri Orgeneral Tuncer Kıhnç ile görüştü. Gelecek hafta yapılacak Milli Güvenlik Ku- rulu toplantısına hazırlık niteliğindeki gö- rüşme, yaklaşık 45 dakika sürdü. Erdoğan, daha sonra MÎT Müsteşan Şenkal Atasa- gun ile bir araya geldi. Başbakan Erdoğan, günün kalan kısmını ise bugün yapacağı Ulusa Sesleniş'e hazır- lıkla geçirdi. Erdoğan, yapacağı konuşma- nın TV kanallannda kesintıye uğramaması için siyasi danışmanı ve Adana Milletveki- li Ömer Çeük'in telkiniyle bunu canlı ya- yınla gerçekleştirme karan aldı. Bu neden- le yayına TRT'nin yanı sıra tüm televizyon- lann ahnması kararlaştınldı. Ancak muha- birlerin soru yöneltmesini önlemek için can- lı yayına sadece kameramanlann alınacağı duyuruldu. Bu durum karşısında pek çok te- levizyonun kameramanlan aracılığıyla Baş- bakan Erdoğan'a soru yöneltme hazu-lığına girdiği öğrenildi. ABD, İngiltere başta olmak üzere pek çok ülke liderinin çok daha önceden gerçekleş- tirdiği Ulusa Seslenış konusunda oldukça geç kalmakla da eleştirilen Erdoğan, bugün 21.00'de yaklaşık 30 dakika boyunca halka seslenecek. Erdoğan, konuşmasını yeni Baş- bakanlık binasında gerçekleşrirecek. Erdo- ğan, konuşmasında, Türk askerini yabancı ülkeye gönderme ve hava sahasını açma tez- keresinin gerekçelerini anlatacak. AWACS PERSONELÎ TEHTİDİ Almanya dan KuzeyIrak manevrası • Alman hükümetinin, Türk askerinin sının geçmesi durumunda, 4 AWACS uçağında görev yapan 200'e yakın Alman görevliyi geri çekmeye hazırlandığı ileri sürüldü. Hükümet, savaş nedeniyle gündeme gelen önlemlerde de 'kolayı' seçti İlk fatura yine emekçiyeHACER BOYACIOĞLU ANKARA - Ekonomi yöneri- mi, Irak Savaşı'run 1 aydan uzun sürmeyeceği beklentisinde. Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan'a ekonomide gelinen nokta hak- kında bilgi veren bürokratlar, ek önlemlerin "borcunçevrihnesin- de sıkuıtj yaşannıası" durumun- da gündeme geleceğini \-urgula- dı. Ekonomi bürokratlan, ekono- miyle ilgili bakanlar ve Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gece bir araya geldi. Edinilen bilgiye gö- re önceki gece gerçekleşhrilen zirvede ve bürokratlann yaptığı toplantılarda, savaşın olası etki- leri konusunda şu değerlendir- meler yapıldı: sına yönelik çalışmalann Türk ekonomisini de olumlu etkileye- ceği varsayılıyor. • Ekonomi yönetimine göre savaş 1 ayda biterse Türkiye fazla zarar görmeyecek, ek önlemler, borç çevirmede sorun yaşanırsa devreye girecek. Ek vergiye sıcak bakmayan hükümet toplusözleşme görüşmelerinde işçi ve memura düşük zam önerecek. • Irak Savaşı'nın 1 aydan kısa sürmesi durumunda, ekonomide çok ciddi kayıplar oluşması bek- lenmiyor. Savaş sonrası petrol fı- yatlannda yaşanacak düşüş ve Irak'ın yeniden yapılandınkna- • Bürokratlar, ek önlemlerin "borcun çevrihnesindesorun ya- şanması ve faiz oranlannda cid- di arüşlar olması" durumunda gündeme geleceğini vurguluyor. Savaşın başlaması sonrasında Merkez Bankası'njn açıkladığı önJemlerin piyasalan şu aşama- da sakinleştirdiği belirtilirken, gerek olması durumunda banka- cılığa ilişkin yeni önlemlerin de devreye gireceği kaydediliyor. • Ek önlemler kapsamında iş- çi ve memurücretlerinin bastınl- ması da yer ahyor. Bu çerçeve- de, toplusözleşme görüşmelerin- de işçi maaşlannın memur üc- retlerine eşitlenmesi için düşük zam verileceği taahhüdü IMF'ye verilen niyet mektubuna da ko- nuldu. Ek önlemler kapsamında yer alan vergi artışı seçeneğine ise hükümet ve bürokratlar şu aşama- da soğuk bakıyor. OSMANÇUTSAY FRANKFURT-Türkı- ye'mn Kuzey Irak'a asker göndermesi halinde, NA- TO savunması çerçevesin- deki itrifak yükümlülükle- rinin de ortadan kalkaca- ğı ileri sürüldü. Federal Almanya'nın, Türk aske- ri eğer sının geçerse Tür- kiye'de görev yapan 4 adet AWACS tipi erken uyan uçağındaki 200'e yakın Alman görevliyi geri çek- meye hazırlandığı bildi- rildi.AWACS keşif uçak- lanndaki Alman persone- lin NATO çerçevesinde görev yaptığını ve NATO bölgesinin korunduğunu hatırlatan Almanya Sa- vunma Bakanı Peter Struck, "Türkrve savaşta aktifbir taraf ohırsa ittifak VTİkiimKiIükJerirnEVTİrür- lükten kalkar. O zaman. başka bir durum ortaya çıkmışolur" dedi. Alman Savoınma Baka- nı böyle birdurumda Hol- landa ordusuna \erilmiş olan Patriot füze sistemle- rinin de geri çekilmesi ge- rektiğini, çünkü benzer bir durumla karşı karşıya ka- lınacağını anımsattı. Dün yapılan Güvenlik Kabıne- si toplantısından sonra Dı- şişleri Bakanı Joschka Fîscherile birlikte sorula- n yanıtlayan Peter Struck. "Ancak şu anda o nokta- da değüiz" dedi. Fischer ve Struck, Al- man tstihbarat Servisi (BND) raporlarına göre, henüz sınır ötesindeki Türk askeri varlığının önemli bir değişiklik gös- termediğini kaydettiler. AJman Savunma Bakanı, bir Ahnan haber kanalı- nın sorulanru yanıtlarken de Türkiye'nin savaşa ak- tıf olarak kahhnası halin- de destek verilmesinin mümkün olamayacağını tekrarladı. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, önce- ki gün bir açıklama yap- mış ve Türkiye'deki AWACS uçaklannın NA- TO çerçevesinde görev yaptığını söylemişti. Leip- ziger Volkszeitung gaze- tesinin dünkü sayısında yer alan bir haberde, Al- man hükümetinin Türk or- dusunun sının geçmesi ha- linde, halen Türkiye'de gö- rev yapmakta olan 4 AWACS uçağı personeli- ni geri çekmeye hazırlan- dığı ileri sürüldü. Ahnan basın ve yayın organlan gün boyunca yaklaşık 1500 Türk askerinin stnı- n geçerek Kuzey Irak'ta konuşlandığını, ancak bu haberin gerek Kürt kay- naklan gerekse Türkiye tarafından yalanlandığını bildirdi. Muhalefetteki liberal parti FDP yönetiminden Jörg van Essen, bu tür ha- berlerin Türkiye'yi sava- şan taraf haline gerirdiği- ni savıınarak "Başbaka- nın AUACS uçaklannın sadece savunma nitelikli görevleri olduğu açıkla- ması çökmüş buhınuyor" diye konuştu. Türk ordusunun Kuzey Irak'a girmesi, Alman hü- kümerinı Türkiye'deki Al- man askerlerinin konu- muyla ilgili yeni sorun- larla karşı karşıya bırakı- yor. Parlamentodan asker göndermeyle ilgili kara- nn NATO savunması çer- çe\esinde verilmiş ohna- sı, Türkiye savaşan taraf haline gelirse, parlamen- tonun yeni bir karar alma- sını gerektiriyor. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet. com [email protected] "Bağdat bombalanıyor, aman Al- Iahım!" diye bağınyor Irak'taki muha- bir. Bizim televizyonları, ABDteleviz- yonlarını izliyorum, hangisinin saldır- ganı daha çok desteklediğine karar veremiyorum. Irak'ın bütün büyük şehirleri bombalanıyor, sayısını bir türiü öğrenemediğimiz sayıda insan- lar yaşamlarını yitiriyorlar. Son dere- ce haksız ve eşit olmayan bir saldı- rıya tanıklık ediyoruz. Gazetenin birisi dünkü manşetini "Bombaların Anası" diye atmış. Ka- dın gazeteci meslektaşım öfke için- deydi: "Bu derece öldürücü ve vah- şi bir bombayı ana diye tanımlama- ya dayanamıyorum. Bu türsoğukkan- lı ölüm ve saldırganlık yanlısı haber- cıliği bir şekilde protesto etmemiz gerekiyor." Şiddete ve kuvvete tap- mak bir gazetecilik dürtüsü mü, yok- sa başka türiü bir şey mi? Bir Türk gazetecisi TV kanalında ko- nuşuyor, Türkiye'nin ABD uçaklanna hava sahasını açmasını geciktirme- sini "şaşkınlıkla" karşılıyor, bir an ön- ce hava sahasının açılmasını istiyor. TV'leri îzliyorum Acı îçinde... O, bu konuşmayı yaparken on bin- lerce bomba ve füzelen taşıyan uçak- lar kentlerin, insanların üzehne ölüm yağdırıyor. Türk gazeteci konuşuyor: "Bu savaşı ABD kazanacak, niye on- ları kızdırıyoruz ki!.." Ortada bir savaş yok, ortada tek yanlı bir bombalama var. Ortada ça- resiz bir halkın üzerine yağdırılan bombalarvar. Birileri bu bombalann Irak'ın tepesine yağdınlmasını, ço- cukların, yaşlıların, sivil yurttaşlann göz göre göre ölüme terk edilmesini acaba nasıl karşılıyorlar? "Kahramanlarımız büyük bir ce- saretle savaştı" diyor ABD birlikleri- nin komutanı General Tommy Franks. ABD'Iİ komutanın yanında üniformalanyiaAvustralyalı, Danimar- kalı, Hollandalı komutanlar duruyor. Beni en çok Avrupa ülkelerinin tem- silcileri dehşete düşürüyor. Dünyanın en büyük saldırganı ABD'ye destek vererek bir ülkeyi yerie bir etmenin, insan haklanyla, demokrasiyle, banş- la ilgisini nasıl kuruyorlaracaba? Ça- resiz bir halkın tepesine bir karaba- san gibi çökmenin neresi kahraman- lık, onu da merak ediyorum. ••• ABD televiyonları, Irak'a yapılan acımasız harekâta Irak'a özgürtük Operasyonu" adını vermişler. Daha doğrusu, Bush yönetimi harekâta böyle bir sahte isim koymuş, onlar da bunu benimsemişler. Hani bu hare- kât teröre karşıydı? "Irak'a özgürlük Operasyonu" logosunu izlerken Tür- kiye'deki başka bir operasyonu anım- samamak mümkün mü? 19 Aralık 2000 yılmda 20 cezaevine bomba yağdınp onlarca insanı öldüren ope- rasyonazamanınhükümeti "Hayata Dönüş Operasyonu" adını vermişti. O operasyonun da insani amaçlarla düzenlendiği söylenmişti. Bu ope- rasyonda yasadışı bir şekilde ve he- def gözeterek mahkûmlann öldürül- mek istendiği, koğuşlara yanıcı bom- balar atıldığı devlet raporianyla orta- ya çıktı. Bunlan neden anımsadım. O zaman da TV kanallan ve gazeteler yalan yaytn yapmışlar ve kamuoyu- nu yanırtmışlardı. • • • ABD rnedyasının Bush saldırgan- lığının yanında saf tutmasını bir şe- kilde anlamak mümkün. Onlar, sava- şan süper devletin yayın organlan, farklı davranmalan o kadar kolay de- ğil. Savaşa karşı olanlara bunun be- deli bir şekilde ödetilebilir. Şimdiden gösterilere önderlik eden sanatçıla- ra ABD'de çeşitli ambargolar uygu- landığı haberleri geliyor. Peki ya bi- zimkilere ne oluyor? ABD'nin peşine takılarak ne elde edebileceklerini sa- nıyorlar? Türkiye 50 yıldan fazla bir süredir ABD yanlısı yönetimlerin ik- tidar olduğu bir ülke. En azından iki askeri darbe Amerikancı güçlerce gerçekleştirildi. ABD, Türkiye'yi hep bölgede bir jandarma ülke olarak gör- dü ve öyle yönlendirdi. Bundan şim- dıye kadar Türkiye ne kazandı? Insanlar ölüyor. Bombalar patlıyor. Koca bir şehir cayır cayır yanıyor. Bü- yuk bir vahşetle yüz yüzeyiz. TV'nin başındaki gazeteci belli ki çok mut- İU- "Bu operasyona katılanlann için- de bizim birliklerimiz de olsaydı ne güzel olurdu" demek istiyor. Çocuk Çiğlıkları geliyor, binalann yıkıntılan afasından. Gazeteci konuşuyor "ABD sşfmda savaşa katılmayarak büyük bir fırsatı kaçırdık. Yazık oldu." Operasyonu yürüten ABD birlikle- rinin komutanı Tommy Franks, basın tcplantısında müjdeyi şöyle veriyor: "Size iyi bir haberim var. 500 petrol kuyusundan ancak 12'sini bombala- yzbildi Irak yönetimi. Petrol kuyula- nnı kurtardık." Gazeteci hayıflanıyordu: "Orada bz de olacaktık. Yazık oldu."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle