Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16MART2003PAZAF
14 J V . U J - J X UJtl. kultur@cumhuriyet.com.tr
Küçük bedenlerdeatan
büyük yürekler Nezihe Meriç 'tenyıllar
sonrayeni bir roman:
Alacaceren
NENA ÇAIİDİS
\ezihe Meriç 70'li yıllarda başla-
dığı 'Alagün Çocuklan' başhklı ırmak
romanının son halkası olan 'Alaca-
ceren'le (Yapı Kredi Yayınlan) uzun
bir aradan sonra yeniden okurlannın
karşısında. Meriç, 'Alacaceren'de
parçalanmış bir ailenin birbirlerine
adeta kenetlenmiş iki bireyinin yaşam
mücadelesini ışıltılı bir dille anlatı-
yor. Bengi küçücük bedeninde taşı-
dığı kocaman yüregiyle kardeşi
Gün'e, evine ve anne babasından ge-
riye kalanlara sımsıkı sanlıyor. tkı
kız kardeş çok sevdikJeri dedeleri sa-
yesinde her yeni sabahı mutluluk ve-
ren yeni bir sabaha dönüştürmeyi be-
ceriyorlar.
- 'Alacaceren'i bir aynnü romanı
olarak tanımlamanıız mümkün mii?
MERİÇ- Bu, aynntıdan kastınızın
ne olduğuna bağlı. 'Alacaceren', ya-
zann yarattığı -bu yaratmaya karşı-
lık başka bir sözcük bulmalı. Ben
pek hoşlanarak kullanmıyorum doğ-
rusu- iki küçük kız kardeşin yaşam-
lanndan bazı sabahlan alıp, onlann
yaşamlannın gelişimini sezdirerek
yazılmak ıstenmiş bir yapıt. Aynn-
tılar var elbette. Çünkü ben aynntı-
lara büyük önem vererek yazan bi-
riyim bir; ikincisi, yaşam bir aynn-
rılar bütünüdür. Sanat, yaşamdan bes-
lenerek var olduğuna göre, iyi göz-
lemlenmiş, iyi algılanmış, akıllıca
yorumlanmış aynntılar onda büyük
önem taşır. Söz dizimini, sözcükle-
rin kendı başlannayken olsun, bir
araya geldikJen zaman olsun edindik-
leri çağnşımlan, sesleri hiç gözden
kaçırmamak gerekir. Özgün bir ya-
pıtta, yanlış yere konmuş bir virgül
bile, bir müzik parçasında yanlış ve-
rilmiş bir es gibi, ses düzenini bozar,
çökertir yapıyı. Böyledır ve zordur;
ince elenip sık dokunmuş bir yapıtı
kurgulamak da, okumak da. Hal boy-
le iken, aynnh romanı diye bir ta-
nımlamadan ne anlamahyız?
Sevgl ve güven duygusu
- Roman kahramanlanıuz küçük
yaşlardan beri sahiplenilmemişlik
duygusu içindeyaşanuş çocuklar. Fa-
kat bütün bunlara karşın yaşama
sımsıkı sanlmayı da becerrv orlar. Da-
ğümış aileçocuklanyaşama daha mı
sıcak ve sıkı bağlanıyorlar?
MERİÇ - Çocuklar, doğal olarak,
yetiştikleri çevTeden etkilenerek bü-
yüyorlar. îlk soluk ahşlanndan baş-
layarak biriktirdikleri artılar ve ek-
siler hep içinde bulunduklan çevTe ta-
rafından veriliyor onlara. Eğer anne,
baba, aile, ev, ailenin diğer üyeleri,
taşıdıklan adlara uygun olarak olum-
lu davranışlar içinde olan. kendileri-
ni, sorumluluklannı, çocuğu bilen, ço-
cuğu düşünen bireylerse, çocuk el-
bette sağhkJı bir beden ve ruh yapı-
sı içinde yetışiyor. Burada dikkat edi-
lecek bir durum var. Önemli olan ço-
cuğa sevgi. güven duygusunu veren
birilerinin olması. Bu anne, baba ol-
masa, adı başka olsa bile onlann ve-
receğı sevgiyı, güven duygusunu ve-
riyorsa, çocuklargene de sağlıklı ola-
biliyorlar. Alacaceren çocuklannın
dedesi gibi. 'Alacaceren'deki iki kü-
çük kız, daha ne olduklannı anlama-
dan, dede girmiştir yaşamlanna. Bir
şanstır bu. Her dağılan ailenin ço-
cuklan için, bunu söylemek zor.
- Çoğu zaman romanın içinde yer
alan yazar konuya karışıy or. Kısaca,
'serseri ruhhı' ve 'özgür' biryazar. Ya-
. itabında
parçalanmış bir
ailenin
birbirlerine
adeta
kenetlenmiş iki
bireyinin yaşam
mücadelesini
ışıltılı bir dille
anlatan
Nezihe Meriç,
"Bu
'Alacaceren'i
çok sevdim;
ortaya çıkınca,
'zihnimde'
hayal meyal
dolaşıp duran
bir roman, su
yüzüne çıktı.
Onuda
yazabilsem
diye sevinmeler
üretiyorum
kendi kendime"
diyor.
Omürtörpüsügünler- 'Alacaceren' 70'li yıllarda başladığuuz ırmak
romanuuz 'Alagün Çocukian'nın son halkası. Bu
ırmak roman neden kesintiye uğradı?
NEZİHE MERİÇ - 70'li yıllar benim yaşamımın
sıkıntıh yıllanydı. 68'de tutuklanmış, 74 affiyla
aklanmış biri. Merkez cezaevinde bir hafta kalmıştım
ama, mahkeme ertelene ertelene altı yıl sürdü. Çünkü
araya 12 Mart girdi. Bu hapse girdim
giriyorum tedirginliği içinde geçen altı
yılı anlarmak kolay değil. Bu kolay
olmayan zor günlerin içinde, kaçak
yaşamalar, polis görünce su gibi
terlemeler, uykusuzluklar -çok düşkün
olduğum küçük bir kızım vardı çünkü-
falan gibi ömür törpüsü günler yaşandı.
12 Mart döneminde çekilen acılann
yanında lafi bile olmasa da, ben sinirli,
zayıf. dayanıksız biri olduğumdan, zordu.
Her neyse, demem şu, 74 affi geldi ama,
ben onca yıhn sıkışmışlığından nasıl
kurtulacağımı bilemedım. Dayanılmaz bir boşluk
içindeyken Erdal Öz'den gelen bir mektup yetişti
imdada. Çem Yayınevi'nin başlattığı çocuk ldtaplan
için benim de yazmamı öneriyordu. Işte bir başlama
noktası. Ben 'Alagün' dizisine, büyük bir silkinme,
kendine gelme sevinciyle, neşeyle, coşkuyla
başlamıştım. On iki kitaplık bir dizi olacaktı. 12 Mart
içinde ortaokul, lise okumuş çocuklardı
kahramanlanm. tlk kitap yayımlandı, hemen
arkasından 12 Eylül erdi yetişti. 12 Mart'ta olanlan, o
karmaşanın içinde yerişmiş çocuklan yazmak olası
değildi. Öyle planlanmıştı çünkü. Bu yüzden ben
burılan anlatmak zorunda kaldığım her
röportajda söylerim. 'Alagün Çocuklan', o
ılk kitap, güdük kalmış bir kitaptır. içinde,
peşi sıra gelecek olan ikinci, üçüncü..
kıtaplara hazırlık, açılış imleri vardır onda.
Sonu gelmemiştir ve hiç kimse farkında
bile değildir. Eleştirmecilerimizin hiçbiri
okumamıştır bile, çocuk kitabı diye.
Oysa ben onlan edebiyatımın içinde
sayanm. 'Alacaceren' o dizinin üniversite
yıllannı yazacaktı. Yüz, yüz elli sayfası
yazılmıştı. 0 da öylece, hevesi kınlmış,
sevinci, coşkusu yok olmuş bir yazann
çahşması olarak, dosyanın birinde kalakaldı. Şu son
yıllarda elime geçtiğinde, kıyamadım.
Ortaya çıksın istedim. Ama tutturamadım
yirmi otuz yıl öncenin heyecanını. Koydum önüme
onu, içinden bazı parçalan alarak yeniden yazdım.
'Alacaceren'in serüveni bu. Yoksa öyle on beş,
yimü yıl çalışılmış falan değil.
zann kanşması bu çalışmayı daha
özgür mü kıhyor?
MERİÇ- Ben o "serseri ruhhı" ya-
zan, -serseri sıfatını kullamşımz üze-
rinde aynca konuşmalıyız. Benim
anladıgım gibi mi anlıyorsunuz siz de-
seviyonım. Benim işimi kolaylaştı-
nyor. Sıkıştığı yerde, söylenenler,
söylenmeyenleri açıklayacak güçte di-
ye dili kullanışına güvenerek, sözü-
nü rahatça dolaştınyor metmn için-
de. Ama, "benyapümoldvrcu değil.
îşinin hesabmı vermesi gerektiğini bi-
liyor çünkü.
Kurtulmak nedir kl?'
- Romandaki anne, baba, kinıi za-
man da dedenin hayatta kaybetmiş in-
sanlar olduğunu göriiyoruz. Sizce bu
2OOO'li Nillann genel insan portresi
mi?
MERİÇ - Bu çıvisi yerinden oyna-
mış dünyada, kaybetmek ne, kurtul-
mak ne. Önce bunun iyi bir tammı-
nın yapılması gerek. Dede kaybetmiş
biri sayılabilir mi? Uyum, dayamş-
ma, sevgi üreten bir aşk yaşamış.
Kaç kişiye böylesi nasip oluyor. Bu
doygunluk -özlemı saymazsak- ölün-
ceye dek onu idare eder. Anne de
kendince bir çıkar yol bulmuş -vic-
dan denilen şeyi hesaba katmıyor
belli ki- yazık olan, kaybeden baba.
Yoksa, çekip gitmese mi kaybede-
cektı, bir anlaşılmamanın, hor gö-
rülmenin içinde. Çekip gidince kur-
tuldu mu saymalı? Nasıl? Kurtulmak
nedir ki? Bu karmakanşık olmuş,
çıldırmış, kafası kanşmış dünya sa-
dece 20O0'li yıllarda mı böyle. Ken-
disi çok uzun zamandır özürlü değil
mi?
- Roman bir anda bitip okuyucu-
viı kendi tasariadığı bir sona süriik-
hıyor. BuyoDaromanınsonunun oku-
yucunun haval gücüne bağlı olarak
kurgulanmasını mı amaçladuuz?
MERİÇ - Başlarken böyle bir şey
yoktu kafamda. Kendi yazdı kendi so-
nunu. Bunu çok ciddi söylüyorum.
Kelıme oyunu falan degil. Uzun za-
man, sonu -final dediğimiz- oünadan
yaşadı. Yanm kalmış gibiydi. Sonra
birden bir çalışma gününde, kendinı
yazdı, çıktı işin içinden.
- "Araya giren bunca yıhn, yüreği-
mizdeçöketip kalmış,zorlukla taşuıan
ağu* viikü i>ice yıpratmış duygulan-
mı, yeniden tutturamıyorum. İşin SH
kınülı yanı kurtulamrvorum da" di-
yorsunuz bir yerde. x\edir bu yaşadı-
gmızikilem?
MERİÇ - Ikılem falan değil ca-
nım. Yaradıhş olarak, sevinçli, neşe-
li, coşkulu, çalan söyleyen, gülmeyi
bılen biriyim ben. Ama bu, yaşama-
nın, toplumun, toplumlann sıkıntıla-
nru, acılanm, yaşadıklan felaketle-
ri algılamıyor, duyumsamıyorum de-
meye gelmez ki. Bir de yaşanmış
bunca yıl, bir elli, bir de çeyrek var.
Kolay mı sanıyorsunuz?
'Öyküler İçinde yaşıyorum
1
- İlk romanınızdan bu yana lark
yıl geçti. ncydi bunca vıldan sonra si-
zi harekete geçiren etkenler?
MERİÇ - Bu bütün röportajlann
ana sorusu oldu. Ben öykücü sayıyo-
rum kendimı. Çok yazamasam da, öy-
küler içinde yaşıyorum. Ilkromanım
'Korsan ÇıkmazT bana kafa tutarak
yazdmnışh kendini. Inatlaştık onun-
la, asıl yazmak istediğim bölümü öy-
kü olarak yayımladım. Olmadı. Ina-
nın çok samimi ve doğru söylüyorum.
Roman olmak için dayattı. Oturup,
o öyküyü de içine katarak roman di-
ye yazdım onu. 'Alacaceren'i de an-
lattım yukarda. Kırk yılda bir roman
yazmak sözün gelışi. Böyle oldu,
kendilığınden. Yalnız, şöyle bir şey
gelişti. Bu 'Alacaceren'i çok sevdim;
ortaya çıkınca, "zihnimde'' hayal me-
yal dolaşıp duran bir roman, su yü-
züne çıktı. Onu da yazabilsem diye
sevinmeler üretiyorum kendi kendi-
me.
Bir de, sizin sormadığınız, benim
yanıtlamak istediğim şöyle bir me-
sele var: Hep zannedıliyor ki, yaza-
nn yapıtında ben dediği, birinci te-
kil, yazann kendisidir. Hayu- değil-
dir. Örnek verirsek, örneğin ben, ana-
lı babalı büyümüş, annemin dediği gi-
bi, tekne kazıntısı olduğum için şı-
martılmış, olabildiğince özgür, sağ-
lıklı, keyifli bir çocukluk yaşadun.
Bengi ve Gün'ün yaşamıyla en ufak
bir benzerliğim yok. Ben değilim. O
yazar da ben değilim. Onlar benim
bunca yıl baktığım, bunca yıl gözlem-
lediğim binlerce çocuktan, onlann
da\Tanışlanndan, okuduklanmdan,
dinlediklerimden, ızledıklerimden,
bellekte birikmişlığin içinden çıka-
nlıp yeniden biçimlendirilmiş iki ço-
cuk. Bunun dışında, çocuk kitabı de-
nince bazı yazarlann çocukluk anı-
lannı anlatmalan, yazmalan gibi bir
durum var. O kitaplar, çocuk edebi-
yatı içinde değil elbette.
Usmanbaş'ın yapıtıyla açılacak
DVD / VCD Vanilar Aslı SELÇUK ^J
A Beautiful Mind
(Akıl Oyunlan)/Yön: Ron
Howard/Oyn: Russell
Crowe, Ed Harris, Jen-
nifer Connelly, Chris-
topher Rummer/2001,
renkli, 130 dakika, Çift
DVD/ Dreamvvorks Ho-
me Video-Tiglon.
Gazeteci SylviaNasar'ın
"A Beautiful \Iind" adlı ro-
manından sinemaya aktan-
lan çalışma ünlü matema-
tikçı JohnF.Nash'ın dâhilık
ve delilik arasmda gidip ge-
len dramatik yaşamım yetkin
bir dille anlatıyor. 4 Akade-
mi ödüllü filmin Özel Bö-
lümleriolağanüstüzengin. Yö-
netmen Howard, senarist Goldsman'ın ilginç
saptamalanyla filmi, yönetmemn yorumla-
nyla da çıkanlmış sahneleri izleyebiliyorsu-
nuz. Güzel BirOrtakhk'ta yapuncı Grazer, yö-
netmen filmin stilinden, Senar-
yonun Geliştirimi nde senarist
yazım aşamasından söz ediyor.
John Nash'le Buluşmak'ta bu il-
ginç kişilik "O>Tin Teorisi Üze-
rine Denemeler" kitabında yer
alan teorilerini açıklıyor.
1994'teki Nobel ödülü törenin-
den belgesel kesitler de var.
Oyuncu seçimlerinin yanı sı-
ra, yaşlandırma makyajlannın
aşamalannı makyajcınm an-
latımıyla göriiyoruz. Öykü çi-
zımlen, özel efektlenn yaratı-
mı, filmin müziklendirilme-
si. fragman ve orijinal müzi-
ğin tanıtım fragmanı da bulu-
nuyor. Akıl Oyunlan'nm Için-
de'de yaratıcı kadro Nash'in özyaşa-
mını, kişiliğini, dramatik öyküsünü aktanyor-
lar. Çift DVD'den oluşan cesaret, aşk ve zafer
üzerine kurulu bu özgün çahşmayı gerçekten
zevkle izliyorsunuz.
• • *
The Scorplon Kîng (Ak-
rep Kraiy Yön: Chuck Rus-
sell/ Oyn: The Rock, Kelly
Hu, Steven Brand, Micha-
el Clark Duncan/ 2002,
renkli, 88 dakika/ Universal
Home Video-Tiglon.
MÖ 3000 yıhnda tiran
Memnon acımasızlığıyla
dünyaya korku sahnaktadır.
Tüm kavimlerin tek umudu
Akadlı savaşçı Mathayus'tur.
Aksiyon, serüven, eğlence,
komedi dolu bu görseî ziya-
fetin Özel Bötümferi göz ka-
maştıncı. Çıkanlmış sah-
nelerle birlikte tam versiyo-
nu yönetmen Russefl. oyuncu The Rock'ın
yorumlanyla izleme ayrıcalığınız var. Ana
sahnelerin alternatif çekimleri, çekim hatala-
n, The Rock ve MCDuncan'ın dostlugu, kos-
tümlerin oluşturulması, rol alan hayvanlann
tanıtımı. fihnin ve E.T.'nin
fragmanlan da yer alıyor.
Akrep Kral'uı Yapunı'nda
yaratıcı kadro karakterleri
tanımlıyorlar, oyuncu seçim-
leri, aksiyon sahnelerinin ha-
zırlığı, set tasanmlan, zorlu
' çekim koşullan bulunuyor.
Eski Dünya'da Sodom ve
Gomon^ şehirlerinin yapımı,
tarihi Spartaküs setindeİci ça-
hşmayı yapım tasanmcısı \fer-
reaux'nun anlatımıyla izliyo-
ruz.
Dövıiş Sahnesi Çeldmi'nde
dövüş sahnelerinin provalan,
koreografileri, ÖzelEfektler'de
kobra ve kanncalann dijital or-
tamda yaratımı var. Gods-
mack'ın seslendirdiği "IStandAlone"un mü-
zik klibi, bilgisayar oyununun tanıtımı, daha
aynntılı bilgiler içinde DVD-Rom'a ulaşma ola-
nağıruz bulunuyor.
Ankara Müzik
Festivali 20 yaşında
ANKARA (Cumhu-
riyetBurosu)-20. Ulus-
lararası Ankara Müzik
Festivali, 31 Mart - 24
Nisan arasında gerçek-
leştirilecek.
Sevda - Cenap And
Müzik Vakfi'ndan ya-
pılan açıklamaya göre,
festival kapsammda 24
etkinlik düzenlenecek.
Festival, şef Veronika
Dudarova yönetiminde-
ki Rusya Devlet Senfo-
ni Orkestrası'nın, İlhan
Usmanbaş'ın "Bachtan
Sonra- 250" yapıtının
dünya prömiyeriyle açı-
lacak, şef Rengin Gök-
men yönetimindeki
Çumhurbaşkanhğı Sen-
foni Orkestrası'nın Türk
bestecilerin yeni eserle-
rinden oluşan progra-
mıyla sona erecek.
Aynca bale, oda müzi-
ği, caz ve dünya müzi-
ğinden örneklerin de
sunulacağı festivale 16
ülkeden 700'e yakın sa-
natçı katılacak.
Festivalin ikinci haf-
tasında, Grammy ödül-
lü saksofoncu Brand-
ford MarsaUs cazsever-
lerle buluşacak. Konser-
ler, MEB Şûra Salonu,
Bilkent Konser Salonu
ve Resim Heykel Müze-
si'nde verilecek.
AKMdeki etkinlik yarın
Dünya Şiir Günü
kutlanıyor
KültürServisi-Ulus-
lararası PEN Kulüpleri
Federasyonu Türkiye
Merkezi'nin önerisi ve
UNESÇO'nun onayıy-
Ia Dünya Şiir Günü ola-
rak kabuledüen 21 Mart,
bu yıl da dünyanın çeşit-
li kentlerinde kutlana-
cak. PEN Türkiye Mer-
kezi, Dünya Şiir Günü
için yann Atatürk Kül-
tür Merkezi Konser Sa-
lonu'nda saat 19.00'da
bir etkinlik düzenleye-
cek.
Yeşim Ağaoğlu, Or-
han Alkava. Bedrettin
Aykın, Cengiz Bektaş,
Müslüm Çenk, Turgay
Fişekçi, Tekin GÖnenç,
Tank Günersel, fsmet
Kemal Karadayı, Arife
Kalender, Mustafa Köz,
A>ten Mutlu, Ahmet
Necdet, Halil İbrahim
Özcan,OğuzÖzdem ve
Sennur Sezer'in şiirle-
rinden örnekler okuya-
caklan geceyi tiyatro sa-
natçısı Gülsen Tuncer
sunacak.
EtkinlikteAtaolBeh-
ramoğhı'na'2003Dün-
ya Şiir Günü Büyük
Ödülü' venlecek ve Ha-
luk Çetin, Behramoğ-
lu'nun şiirlerinden yap-
tığı bestelerini seslendi-
recek. Tlyatro Pera'nın
'Banş İçin Dizeler' adı
altında bir performans
sergileyeceği gecede,
Vedat Sakman da bir mi-
ni konser verecek.
Katüımın ücretsiz ola-
cağı etkinliğe tiyatro
sanatçılan Cevdet Ana-
lar, Mehmet Çerezcioğ-
lu,Ayşe Lebriz,Asn Ön-
gören ve Sumru Yavru-
cuk da en sevdikleri şi-
ırleri okuyarak katıla-
caklar.
Akşamüstü Yine Hüzün'
• Kültür Senisi - iFSAK'ın düzenlediği
'saydam gösterisi, soyleşi ve imza günü' başlıklı
etkmligin konuğu Tuğrul Çakar. 19 Mart
Çarşamba günü saat 19.30'da yapılacak etkinlikte
45 fotoğraftan oluşan saydam gösterisinin
ardından Çakar bir de öyküsünü seslendirecek.
Elle boyama, fotogram gibi tekniklerin
kullanıldığı fotoğraflann gösteriminin ardından
da sanatçı 'Akşam Üstü Yine Hüzün' adlı kitabını
imzalayacak. (0 212 292 42 01)
Banş için lysistrata' okunacak
• Kültür Servisi - Koç Üniversitesi öğrencileri,
Tiyatro Kulübü'nün çağnsıyla "Banşa evet!"
demek için yann saat 19.00'da Rumelifeneri
Kampusu'ndaki Sevgi Gönül Oditoryumu'nda bir
araya geliyorlar. Bu buluşma kapsamında
öğrenciler ve öğretim göre\hleri Yunanlı oyun
yazan Aristophanes'in ünlü komedyası
'Lysistrata'yı okuyacaklar.' Lysistrata'da kadınlar,
Atina ve Sparta şehirleri arasında 20 yıldır devam
eden Peleponnes Savaşı'nı sona erdirmek için
kocalanna boykot uygularlar. Bu antik motif,
bugüne kadar banş için başka umudu
kalmayanlara ilham kaynağı olmuştur. Kolombiya
ve Ruanda'da, G-8 zirvesinde de kullanılan motif,
son aylarda savaşla ilgili yaşanan gerilimde tekrar
gündeme geldı ve 3 Mart'ta 'Lysistrata 'mn metni
59 değişik ülkede toplam 1029 toplulukça okundu.
Boğaziçi nde kitap sergisi
• Kültür Senisi - Boğaziçi Üniversitesi Köy-
Koop Kulübü'nün her dönem düzenlediği
geleneksel kitap sergilerinin 39"uncusu yann
başhyor. 21 Mart'a dek Güney Kampus Özger
Arnas Salonu'nda (Kırmızı Salon) sürecek olan
sergi 08.30-18.00 saatleri arasında ziyaret
edilebilecek. Yüzde 25-75 arası indirimlerle
satışa sunulacak kitaplardan elde edilecek gelirle
çeşitli köy ilköğretım okullanna kitap bağışı
yapılacak. Aynca sergi boyunca köy ilköğretim
okullanna gönderilmek üzere kitap ve
kırtasiye bağışlan da kabul edilecek.
(0 535 398 83 28-0 212 229 97 62)
Bilim, Kültür ve Sanat Şenliği
• Kültür Senisi - Özel îstanbul Çevre
Okullan'nın düzenlediği 2. Geleneksel Bilim,
Kültür ve Sanat Şenliği bugün başhyor. 23 Mart'a
dek sürecek etkinlik kapsamında 21 okulun
123 projesi sergilenecek. Şenlik boyunca
paneller, konserler ve halk danslan gösterileri
yapılacak. (0 216 350 63 13)