Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 MART 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞHABERLER dishab(g cumhuriyet.com.tr 11
Papa: Savaş
şeytan gibidir
• VATÎKAN(AA)-
Katolik dünyasının
ruhani lideri
Papa 2. Jean Paul,
"Savaş, şeytan
gibidir. Şeytanı
kovun" dedi.
Vatikan'daki San Pietro
Kilisesi'nde pazar
ayinini yöneten Papa,
yaptığı konuşmada,
"Banş ve savaş
arasındaki seçim, iyi ve
kötü arasındaki seçim
gibidir. Savaş, şeytan
gibidir. Şeytanı kovun.
Tüm Hıristiyanlar
savaşa karşı olmak
zorundadır. Asla şeytani
teşebbüslerde
bulunulmamah"
mesajını verdi.
Ipan sınırına
askeri yığınak
• TAHRAN(AA)-
Irak'ın41. ve 624. zırhlı
tugaylannı tran
sınınndaki bataklık
bölgede konuşlandırdığı
iddia edildi. Suudi
Arabistan'daki Iraklı
muhaliflerin Irak'ın
Sesi Radyosu, Bağdat
yönetiminin zırhlı
tugaylan bu bölgelere
yerleştirmesinin asıl
amacınm, "yurtsever
Irak muhaliflerinin
direniş güçlerini
özellikle Basra-Amara
karayolu civannda
izlemek ve bu
güçlerin olası
operasyonlannı
kontrol altına almak"
olduğunu kaydetti.
Radyo, Irak Devrim
Komuta Konseyi üyesi
Ali Hasan El Mecid'in
Basra'daki sınır
bölgelerinde görüştüğü
aşiret reislerine olası
ayaklanmalan
bastırmalan halinde
kendilerine para sözü
verdiğini öne sürdü.
"6in Ladin
Nimroz'daydı'
• SPİN BOLDAK
(AA) - Afganistan'da
devrilen Taleban
yönetiminin bir
diplomatı, ABD'nin
Nimroz bolgesinde
düzenlediği
operasyondan birkaç
gün önce, Usame bin
Ladin'in bölgede
olduğunu öne sürdü.
Eski diplomat Nasir
Ahmed Ruhi, güvenilir
kaynaklardan elde ettiği
bilgiye göre, Bin
Ladin'in
Afganistan'daki Nimroz
ve Helmand bölgeleri
ile Pakistan'ın
Belucistan bölgesinin
güneybatı kesimine
uzanan Siakoh
Dağı'nda bulunduğunu
söyledi. Ruhi, "Bin
Ladin, birkaç
yandaşıyla birlikte,
operasyondan birkaç
gün önce bilinmeyen bir
bölgeye geçti" dedi.
TÜPkmenlerin
KÜPt şikâyeti
• Diş Habeıier Servisi
- Iraklı Türkmenler,
Kürt gruplan bir
mektupla BM Genel
Sekreteri Kofi Annan'a
şikâyet etti. NTV'nin
haberine göre, etnik
temizlik ve soykınm
tehlikesiyle karşı
karşıya bulunduklannı
belirten Türkmenler,
Annan'dan acil koruma
talep etti. Türkmen
cephesi mektupta.
Irak'taki yaklaşık 3
milyon Türkmen'in
ciddi anlamda tehdit
altında olduğunu
vurguladı.
Denktaş, Annan'a peşin 'hayır' demeyeceğini, görüşmelerin sürmesini isteyeceğini bildirdi
Lahey sondurakdeğilDış Habeıier Servisi - KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş, Lahey'de
yapılacak Kıbns doruğunda kesin bir
yanıt vermeyeceklerini ve görüşme-
lenn sürmesini isteyeceklerini bildir-
di. BM Genel Sekreteri Kofı Annan ve
Rum lider Tasos Papadopulos ile bu-
gün bir araya gelecek olan Denktaş, dün
Lahey"e giderken Atatürk Havalüna-
nında bir açıklama yaptı.
Denktaş, Annan'ın 3. kez ortaya koy-
duğu planda değişmesini öngördükle-
ri önemli bölümler olduğunu belirte-
rek "Tam müzakere edilmiş bir belge
değüdir, içinde boşluklar çoktur" dedi.
Denktaş, ikı tarafın başka ülkelerle
yapmış olduğu anlaşmalarda Türki-
ye'yi de ilgilendiren kısımlar bulun-
duğunu anlatarak sözlerini şöyle sür-
dürdü: "AB takvimi çerçevesinde ace-
Ie, gümrükten mal kaçınyormuşuz gi-
HALKOYLAMASI
Rum lider
Denktaş'ı
bekliyor
LEFKOŞA (Cumhuriyet) -
Kıbns Rum Yönetimi lideri Ta-
sos Papadopulos, BM Genel Sek-
reteri KofiAnnan'ın "30Mart'ta
halkoyfamasma evetmi, hayır IM"
sorusuna yanıt vermek için önce-
likle KKTC Cumhurbaşkanı Ra-
ufDenktaş'uı tavnnı öğrenmek is-
tediğini bildirdi.
Lahey'e gitmek üzere dün ada-
dan aynlan Papadopulos. Kıbns
sorununda durumun "çok kritik
vedddT olduğunu söylerken Rum
Ulusal Konseyi tarafmdan alınan
kararlann bu sabaha kadar gizli
tutulmasının kararlaştınldığını
açıkladı. Papadopulos, Larnaka
Havaalanı'nda yaptığı açıklama-
da "Genel sekretere referandum
konusunda evet mi, hayır mı diye-
ceğimiz, Tiirk tarafinın tutumu-
nu da gördükten sonra kesinleşe-
cektir" dedi. "Kıbns'm ve Kıbns
halknun uzun döncmli çıkarlan-
nı tek ölçüt olarak alacaklannı ve
Ulusal Konsey kararlannın bu
doğrultuda olduğunu'' anlatan Pa-
padopulos "Benim bu kararlann
dışına çıkmam söz konusu değil-
dir. Annan kararlar Lahev'de açık-
lanacakbr" diye konuştu.
Bu arada, Lahey zirvesi önce-
sinde bir araşnrma şirketinin Rum
halkı arasında yaptığı anketin so-
nuçlanna göre, "Gelecek pazar
referandum yapdsa Annan pla-
nı temelinde bir çözüme ne der-
duıiz" sorusuna yüzde 40 evet,
yüzde 38 de hayır çıktı.
BM Genel Sekreteri ve Rum lider Papadopulos ile
bugün buluşacak olan Denktaş, çözüm planında
değişiklik yapılmasını isteyecek.
bi direktiflerie bir yeriere götürühnek
isteniyoruz. Bu acetedükkabul edflemez.
Biz Lahev'de, bu taduanyapıp yapama-
\acağunra öğreneceğiz." Rum tarafinın
da plan konusunda değişiklik istediği-
ni ifade eden Denktaş, "Taktik olarak
'Planı kabul ediyoruz' diyebflirler.Çün-
kü planı kabul etmekle kaybedecekkri
bir şey yoktur.AB bunlara kapdanm aç-
mışür. Her şeye imza atabinrler" dedi.
"Plan, Kıbns Türklerine var olma-
yan sahte cumhuriyetin içinde anayasal
haklar veren veyahut verir görünen bir
plandr" diyen Denktaş, planın iyice mü-
zakere edilmesini ve Kıbns Türklerinin
temel haklannı koruyucu hale getiril-
mesini istediklerini kaydetti. Denktaş,
halkoylamasıyla ilgilı şunlan söyledi:
"Biz halkımızdan korktuğumuz için
referanduma gidilmesin demiyoruz.
Bu planın henüz referanduma sunula-
cak bütünlüğü yok. îki tarafin henüz
kabul etmediği bir planı halkm oyuna
sunmak akıl işi değüdir."
'Referandum aşamasına gelmedik'
Referanduma gidilebihnesi için hü-
kümetin "Bu, mendeketim için iyidir.
Ama halkm içinde karşı görüşler vanhr.
Halka i>i takdim edersem kabul edüe-
cektir" demesi gerektiğini kaydeden
Denktaş, konuşmasına şöyle devam et-
ti: ^Kzhenüzoduruma gelmedik. Ama
içimizden bir grup, derhal referandum
diyetuttunnuş." Annan' ın özel temsil-
cisi Alvaro de Soto'nun, "kendflerini
Lahey'e müzakere yapmak için değil,
'evet' veya 'hayır'ı öğrenmek için davet
ettiğini söylediğini'' belirterek "Yanın-
mzpeşin olarak hayır mı" diye soran ga-
zeteciye Denktaş, "Bunca saat söyledi-
ğimden peşin cevapla girmediğimi, mü-
zakere tâlebinde buhınacağımı sizler de
anlamışsınızdır" karşılığını verdi.
Denktaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"De Soto'nun değeıiendirmesi kendini
flgilendirir. Biz, o isthor diye haklannuz-
dan vazgeçerek bizi Rum 'un azmhğı ha-
Bne getirecek, Türkiye'nin garantörlü-
günü ortadan kakhracak, 80 bin Rum'u
salarak bizi tedirgjn edecek, 50 bin in-
sanımızı göçmen yapacak bir plana evet
diyemeyiz. Bunun değişmesi lazrnı."
Kıbns'ta Annan planı çerçevesinde çözüm isteyen kesimler, sık sık gösterüer yapıyor. (Fotoğraf: AP)
Referandum toplantısı yapılmamasına CTP ve TKP tepki gösterdi
Meclîs'i boykot kararı
REŞATAKAR
LEFKOŞA-KKTC
Meclisi, BM tarafindan
hazırlanan 3. çözüm
belgesinin halkoyuna
sunulmasıyla ilgili yasa
tasansını dün yine
görüşemedi. Dün toplanan
Meclis Genel Kunılu'na
muhalefettekı Toplumcu
Kurtuluş Partisi (TKP) ve
Cumhuriyetçi Türk Partisi
(CTP) milletvekillerinin
yanı sıra iktidardakı
Demokrat Parti
milletvekillerinden bazılan
katıldı. Ancak 50
sandalyeli Meclis'te
çoğunluk sağlanamayınca
tasan oylanamadı. Meclis,
tasanyı geçen cuma da
1
görüşememışti. tktidardaki
Ulusal Birlik Partisi ile
t Demokrat Parti'nin, alınan
iparti kararlanna karşın
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ın çağnsı üzerine
belgeyi referanduma
götürmemesi, muhalefetin
sert tepkisine yol açtı.
Parlamentoda 5'er
sandaryesi bulunan TKP
ile CTP, Meclis
toplantılannı boykot
karan aldı. 30 Mart'a
kadar Meclis'te sadece
Kıbns sorunu ve ,,
halkoylamasının
görüşübnesi durumunda
genel kurula katılacak olan
muhalefet, diğer
toplantılan boykot edecek.
CTP Genel Başkanı
Mehmet An Talat,
halkın iradesine saygı
göstermeyen yapının
meşrutiyetini yitirdiğini
iddia ederek 30 Mart'ta
referandum olmazsa erken
seçim önereceklerini
kaydetti.
Adanın her ikiyanında da insanlarkendilerine 'Ne olacak'sorusunusoruyor
ıbrısy
ta hava kurşun gibi ağır
LEYLA TAVŞANOĞLU
LEFKOŞA-KKTC'de hava
tatsız. Sadece KKTC'de değil,
Kıbns'ın tümünde hava ağır-
laşmış. "Ne olacak" sorusu
herkesüı kafasının içinde çen-
gellenmiş. Gün geçmiyor ki
Kuzey'de Cumhurbaşkanı Ra-
uf Denktaş aleyhinde gösteri
yapıhnasın. Gün geçmiyor ki
"Bu Memleket Bimn" platfor-
munun mıtinglerinde hüküme-
ti eleştiren sloganlar atılmasın.
KKTC'de huzursuzluk gır-
la... BM Genel Sekreten Kofı
Annan Denktaş'a "planı" ka-
bul etmesi için baskı yapıyor.
Denktaş ise "tektabanca" mü-
cadele ediyor. Özellikle Kıbns
Türk aydın kesimi, Denktaş ve
onun gibi düşünenlere bayrak
açmış durumda. Deniyor ki:
"Yeni kuşak Kıbnsh Türk
1963'teki Rum katliamlanm
bilmediği için, Rumlarla bir
arada kardeşçe yaşanz,' diye-
bilh'or. tyi de, orta yaş kuşağm-
da, Rum zulmünü yaşayanlar
da çözümden yana. AB umut-
landaonlanhareketegecirrvTKf
Gerçekten de öyle. Girne'de,
"Cafe Dükkân
T1
da oturuyoruz.
Arkamızdaki masada yaşlı iki
çift îngilizce konuşuyor. Cift-
lerden birisi Kıbnsh Türk, öbü-
rü Ingiliz. Türk kadın Ingiliz-
lere akıl veriyor: "Çözüm için
• Diyeceksiniz ki, Kıbns'ta çözüm olmasın mı? Tabii ki olsun. Ama
hâlâ karşılıklı güvensizlik sürerken, adada çatışmalara zemin hazırlaması
hemen hemen kesin olan haritalar ve planlarla değil.
Denktaş istifaya zorlanmah.
Bunun içinde gösterflerivemi-
tingleri sıklaştırmak lazım.
Baskı alnnda istifa edebihr."
Kadın sözlerini sürdürüyor:
"Paramız pul oldu. Işsizlik diz
bojaı. Böyle giderse herkes göç
edecek. Biz de arbk geçinemi-
yoruz, Ingiltere'ye mi gitsek
ne?" Sonunda Kıbnsh Türkler
ve tngilizler kalkıyorlar.
Arkalanndan bakıyorum. Pa-
rasızlıktan sürünen Türk kadın
son model BMW'sine, kocası
da Grand Cherokee marka ci-
pine biniyor. Allah Allah... Yo-
rum yapmamak daha iyi. Yap-
tın mı, Türkiyeli Türk kimliği
ve ulusalcılıktan tutun da her
niteliğiniz, temsil etriğiniz her
noktaya nefret kusuluyor.
Hava o kadar bıçakla kesi-
lebilecekmişçesine kalın ve
ağır ki... tki taraf da gardını
almış. Rum kesimindeki anket-
ler Güney'de bir referandum
yapdsa halkın ağırhkh "Hayn-"
oyu vereceğini gösteriyor. Za-
ten EOKA-B'ci, "AkritasPla-
nı"nın mimarlanndan "şabinin
şahini" Tasos Papadopulos'un
başkanhk seçimini 1. turda ka-
zanmış ohnası da Rum halkı-
nın eğilimini ortaya koyuyor.
Rauf Denktaş sıkınüh.
Kuzey Kıbns Enformasyon
Dairesi ve BM Banş Gücü ara-
cıhğıyla Ledra Palas sınır kapı-
sından geçip Rum tarafina git-
mek için başvuruyorum. Bir-
kaç gün sonra yanıt geliyor *OW
maz, Sizyasadtşı havalimanıGe-
çitkale'denKıbns'agirdiniz.Ati-
na üzerinden Larnaka Havati-
manı'ndan Kıbns'a girin."
Tam hokkabazlık. Geçitkale
yasadışıysa, 1 ay önce Ledra Pa-
las'tan Rum tarafina geçmeme
neden izin verildi? Bunu izah
edecek babayiğit çıkıp ne oyun
oynandığını anlatsın. Madem
Larnaka'dan geleceklere ku-
cak açıhyor, neden Sabah ve
ATV'nin Atına muhabiri Stel-
yo Berberakis'e Kıbns'a giriş
izni verilmedi? Niyet ortada.
Diyeceksiniz ki, Kıbns'ta
çözüm olmasın mı? Tabii ki ol-
sun. Ama hâlâ karşılıklı gü-
vensizlik sürerken, adada ça-
tışmalara zemin hazırlaması
hemen hemen kesin olan ha-
ritalar ve planlarla değil. Türk
ve Rumlann bir çözümde, iki
kesimlilik ve iki toplumluluk
ilkesine uymalan, birbirinin
toprağına birbirinin nüfusu-
nun sokulmaması gerekiyor.
Iş bununla da bitmiyor. BM
Banş Gücü'nün 1964'ten bu
yana adadaki varlığı bir sektör
oluşturmuş. Zaman zaman ara
bölgede rastladığım Banş Gü-
cü'nün kadın ve erkek asker-
lerinin ağzından duyduğum
sözcükler o akşam hangi par-
tiye gidileceği ya da ne gibi
sosyal etkinliklerin düzenlen-
mesi gerektiği. Birkaç yıl ön-
ce Banş Gücü'ne atanan Avust-
ralyalı bir kadın, atanmasın-
dan 4 ay sonra dolaylı görüş-
meler karan alındığında kara-
larbağlamıştı: "Amananlaşma
ohnasm. Çok iyi para abvurum.
Birkaç >ıl burada çahşip para
biriktirmem gerekryor."
Aradan bunca zaman geçti,
yine de anlaşma olmadı. Avust-
ralyalı kadmın dileği tuttu mu
ne? Lefkoşa'da Denktaş'ın ko-
nutuna da gidiyorum. Kapıdan
girince üzerime beyaz yün yu-
mağına benzer bir şey atlıyor.
Terriercinsibirköpek. 1 yaşın-
daymış, adı Boncuk'muş.
'Tek dostum Boncuk'
Denktaş diyor ki: "Aman
fazla yüz verme, kucağmdan
inmez. Ama o benim canım.
Geceleri yatağımda yatıyor.
Beni su-nmdan vurmayan tek
dostum. Dost görünüp de ar-
kamdan kurşun sıkmrvor."
Denktaş sözlennı şöyle sür-
dürüyor: "Bir köpeğim daha
var. 22 yaşuı üzerinde bir kurt
kmnasL Bana, 'Bu artık çok
yaşlandı. Uyutsan iyi olur,' di-
yorlar. Ben de, 'Ben de yaşla-
nıyorum. Beni de mi uyutacak-
sınız?' karşılığını veriyorum.''
Gülüşüyoruz. Bir zamanlar ke-
sinlikle uluslararasılaştınhna-
ması gerektiği herkesçe kabul
edilen Kıbns meselesi, bu ka-
dar uluslararası hale getirildik-
ten ve konuyla ilgili hiç bilgi
sahibi olmayanlann bile fikir
sahibi olup ahkâm kestikleri
ortamda bir kördüğüm kaçınıl-
maz görünüyor. Bu kördüğüm
de zaten patlamaya hazır o coğ-
rafyada felakete yol açabilir.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
'Şarlo Diktatör'den
Bush Yönetimine
"Diktatörler kendilerini özgürieştirirken halkı kö-
leleştiririer"...
Bu ifade, ünlü "Şarlo Diktatör" filminde Şar-
lo'nun, Hitler'in söylediğini değil de o halkçı ve öz-
güriük yanlısı insanın yani kendisinin, Holywood'da
söyleyemeyip "Avtvpa'da" söyleyebildiği sözler-
den sadece bir cümie.
Ne güzel söylemiş; diktatörler kendilerini özgür-
leştirir, halkı köleleştirirler. Diktatör bir şey vermez,
veremez: bu, eşyanın tabiatı icabı böyledir.
1940'lardaki "Diktatör" tabii ki Hitler. Şarlo, Htt-
ler gibilerin genel bir özelliğini ortaya koyuyor; taa
tarihin derinliklerine kadar uzanarak bakıyor ola-
ya: Esas düşman Hitler. Ya ötekiler? Hitler gibi dav-
ranmasalar da sonuçta, "özgürfüklerikendileriya
da kendi halklan için sağlarken diğer halklan
ezen" diktatörler ya da diktatörler topluluğu. ör-
neğin o dönemde Çörçil'in (Churchill) başbaka-
nı ve başkomutanı olduğu Büyük Britanya, nam-
ı diğer Biıieşik Krallık adları hiç önemli değil, yap-
tıklan önemli.
Ingiltere kendi halkına özgürlük ve refah sağlar-
ken Hindistan'ı, Çin'i, Afrika'yı ezip sömürmemiş
mi? önce toplarla, tüfeklerle, sonra da kadife bir
eldivenle "uygarlık adına" dışanya diktatörtük et-
memiş mi?
Hitler'in en büyük suçu 20. yüzyılda savaşı di-
ğer Batılı akrabalanna, diğer Hıristiyanlara açmış
olması, onlara bomba yağdırmasıdır. Yoksa Afri-
ka'da diğer Batılıların kuyruğuna fazla basmadan
bütün insanlan topa tutsa, "uygardünyada" kim-
se kılını bile kıpırdatmazdı.
Şarlo'nun 40'lı yıllarda söyledikleri bugün de ge-
çerlidir. Bush yönetimi Irak'a özgürlük" derken
"Irak'ta ABD'ye, Irak'ı yönetme özgüriüğünü kas-
tediyor."
Irak onca enerjinin, petrolün üzerinde oturuyor;
Irak'a egemen olmalıyım; bu sayede Iran'a, Kaf-
kasya'ya, Araplara, Türkiye'ye de tamamen ege-
men olma durumum ortaya çıkacak. Bush yöne-
timinin söylediği özgürlük ve demokrasi budur. Ay-
nen Şarlo'nun o ünlü konuşmasında Hitler'le dal-
ga geçerken o zehir gibi acı gerçeği insanlann su-
ratına bir tokat gibi vurarak; "Diktatörler kendi-
lerini özgürieştirirken halkı köleleştiririer" deme-
si gibi.
Soğuk savaş sonrasının postmodern kapitaliz-
mine uyarladığımız zaman şöyle mi dememiz ge-
rekiyor:
- Avrupa ve ABD artık, dünyada özgürlük diye
kendilerine yönetim özgürlüğü istiyoriar.
- Azınlıktaki emperyal güçler, dünyanın yüzde
85'ine; "şirketlerimize özgüriük verin pazannıza
girsinler; mallarımıza, sermayemize kapılarınızı
açın sizi bir örûmcek ağı gibi sarsınlar; ordulan-
mıza hayır demeyin, topraklarınıza girip sizi koru-
sunlar"\
Ya Türkiye uyarlamasındaki Şarlo!
- Gümrük biriiği ile Avrupa'nın mallanna özgür-
lük verdik ne oldu; yerii sanayici battı, yerli tücca-
nn yerini yabancı tüccar aldı.
- Sermayelerine özgüriük verdik; sermaye iç si-
yaseti, bürokrasiyi ve medyayı eline geçirdi.
- Işçiler işsiz kaldı, çiftçiler malını satamadı.
Çokuluslu şirketlere "özgüriük" verdik, onlann kö-
lesi olduk. Daha doğrusu "onlar", bizim içimizde-
ki ortaklan ile anlaşıp kendilerine ve sömürgeciye
özgüriük sağladılar: 70 milyon insanı da IMF'nin,
yabancı sermayenin, çokuluslu şirketlerin, Brüksel'in
ve Washington'ın esiri yaptılar.
Aynen Şario'nun "Şario Diktatör" filminde söy-
lediği gibi oldu; onlar özgür, biz köle.
Bush şimdilerde ne diyor; ben güçlüyüm, özgür-
lük götüreceğim diyor;
- Tanklara, toplara, askeriere özgüriük,
- Bombalara, füzelere, gemilere özgüriük,
- Şirketlere, sermayeye özgüriük,
Ve halka kölelik; aynen 30'larda ve 40'larda Şar-
lo'nun söylediği gibi. Dünyamız nereden nereye gel-
miş; Hitler Almanyası'ndan Bush yönetimine.
Ya Türkiye? Atatürk Türkiyesi'nden emperyaliz-
min gölgesindeki Türkiye'ye...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisalj
Eski Büyükelçi Abramovvitz:
Tezkerenin
hesabı sorulur
Dış Haberler Servisi -
ABD'nin eski Ankara
Büyükelçisi Morton
Abramomitz, Irak sava-
şında Amerikan kayıp-
larının büyük olması
durumunda, Kong-
re'nin Türkiye'den bu-
nun hesabını soracağı-
nı söyledi. Abramovvitz,
New York Times'ta ya-
yımlanan açıklamala-
nnda, "Savaş iyi gider-
se, her şey unutulmasa
bile affedilebilir. Ancak
Amerikan kayıplan ve-
ya Irak srvil kayıplan
bü>ük olursa, Ameri-
kan Kongresi Türklere
karşı rutum alır" dedi.
Türk yetkililerinin
Washington yönetimine
özel konuşmalarda, as-
ker tezkeresini ikinci
kez Meclis'ten geçir-
meyi deneyebilecekle-
rini söylediklerini de
aktaran gazete, bu yeni
oylamanm 10 gün için-
de olabileceğinin söy-
lendiğini kaydetti.
Gazete,"Ancak bazı
Amerikan yetküleri, geç
olacağuu, savaş hazır-
hklannın olumsuz edd-
lenecegini ve ortaklar
arasındaki güvenin ze-
dekndiğini söyledi" di-
ye yazdı.
Washington Büyü-
kelçisi Faruk Loğoğ-
lu'nun, ABD'nin bir
yandan demokrasiyi
teşvik ederken diğer
yandan da Türk demok-
rasisi Washington'ın is-
temediği bir sonuç ver-
diği için Türkiye'yi ce-
zalandıramayacağını
söylediğine dikkat çe-
ken gazete, bu sözlerin
Türkiye'nin ekonomik
paket konusunda yaptı-
ğı pazarlığın ardından
dile getirilmesinin
ABD'de olumlu karşı-
lanmadığını savundu.
Bir Pentagon yetkili-
si de "Türkiye, Kore'de
bizimle savaşb, Vletnam
konusunda bizidestek-
ledL Körfez Savaşı sıra-
smdabizeverdiğidestek
nedenhie büyük birbe-
del ödedi. Kuzey 'den
büyük sayıda kara kuv-
veti gebnezse bile bizim
onlarla biıükte çahşma
yeteneğimiz bhmiş de-
ğü" dedi.