22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2003 CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Sunatını Gizleyen Yiizsüz Kahraman!' Bir insan suratını ne zaman gizler, bir insan karşısın- dakinin gözlerinin içine bakmaktan ne zaman kaçar? İnsan yüzüne bakamayacak bir şey yapbğı zaman değil mi? Onlann ömeklerini zaman zaman TV ekranlannda ve- ya gazete sayfalannda görüyorsunuz, yedikleri herze ortaya çıkınca, tanınmamak için ya elleriyie kapatıyor- lar yüzlerini ya da ceketterini çekıyoriar başianna ka- dar. Bunlann arasında, davranışlan utançtan kaynakla- nanlar çok azdır. Çoğunluğu, tanınıp, teşhiş edilmek istemezler ki, aynı herzeyi tekrar yiyebilsinler. Bu davranış siyasete taşındığı zaman bilin ki o ülke, en zalim gaddar düşmanın, en zalim gücün işgalinden de daha zor ve zelil bir hale düşmüştür. Demokrasi yalnız sandık değil, aynı zamanda şef- faflık ister. Vatandaş, oy verip seçtiği kişinin ne yaptığını, nasıl davrandığını, neyönde oy kullandığını bilmekdurumun- dadır. Bu olmazsa eğer rejim demokrasi değil, oylamalı sahtekârlık ve baskı rejimi olur. Parlamentoda oturumlann açıklığı ilkesi bu yüzden getirilmiştir. Vatandaş temsilctsinin parlamentoda neyapbğmı, nan- gi yönde oy kullandığını bilme hakkına sahiptir. • • • Bir de gizli oturumlar var. Oturumlann açıklığı ilkesini getiren anayasanın 97. maddesinin 2. fıkrası gizli oturumlarta ilgili hükümlerin içtüzük ile düzenleneceğini söyler. Millet Meclisi Içtüzüğü'nün 70. maddesi gizli oturum- larta ilgilidir. Varsayalım ki, herhangi bir konuda, devlet sırlan ve- ya açıkça bılinmesinde devletin güvenliği açısından sakınca bulunan konular görüşülecektir. 0 zaman, mil- letvekili ve gerekli yeminli görevliler dışında herkes dı- şan çıkanhr ve gizli oturuma geçilir. Ancak oturumlann açıklığı ilkesintn stnırlan, gizlilik ko- nusunun sona ermesiyle biter. Iç Tüzük'ün 70. maddesinin son fıkrası "Kapalı otu- rumu gerektirmiş olan sebep ortadan kalkınca, Baş- kan açık oturuma geçilmesini teklifeder. Genel Kurul işaret oyuyla karar verir" der. Savaşla ilgili karariann, gizliliği gerektiren bilgiler ol- sa bile, gizlilik ortadan kalktıktan sonra açık oylamay- la yapılması gerektiğini bu sütunda üç hafta önce yaz- dık. Ama Hükümet'in üslerin modernizasyonu konusun- da Meclis'ten yetki isteyen tezkeresi dün TBMM'de AKP'lilerin oyuyla gizli oturumda görüşüldü ve oylan- dı. Oysa Irak konusunda kimsenin bilmediği, gizli hiç- bir şey yoktu. Her şey her gün gazete sayfalannda ve TV ekranlannda dünyanın dört bir yanında açıkça ko- nuşuluyor, yazılıp çiziliyordu. Yine de oylama gizli olarak yapıldı. • • • CHP daha oturumbaşlamadan önce, Türkiye'nin sa- vaşa taraf olması sonucunu doğuracak olan konu ile ilgili görüşmenin ve oylamanın açtkyapılmasını istedi, aynca Hükümet'in isteğine ret oyu vereceğini de söy- ledi. Kısacası CHP savaş konusunda söylemi ile eylemi aynı bir tavır şergiledi. Ama AKP'li çoğunluğun isteğiyle her şey gizli oldu. AKP, bu savaştan maddi ve manevi zarar görecek olan milletten, kimileri şehit düşecek kimileri babasız, kocasız, çocuksuz kalacak olan insanlardan neyi sak- lamak istiyordu? 0 AKP ki, savaşa karşı söylemleri halkı avutuyor, sa- vaştan en fazla zarar görecek yoksul emekçi kesimin yanında olduğunu söylüyordu. Aslında artık hepimiz biliyoruz ki, savaşailk adım olan yetki tezkeresi AKP'nin oylanyla kabul edilmiştir. Ve AKP yaptığı işin yanlış olduğunu bildiğinden, ço- ğunluğun desteklemediği bu halka karşı alınan kara- nn kamuoyunda yaratacağı tepkiden korktuğundan bu yolu tutmuştur. İşin daha da ilginci, CHP'lilerin oturuma katılan üye sayısını aşan ret oylanna, gelecekte bütün AKP'liler sı- ğınacaklar ve seçmenlerine, - Vallahi ben ret oyu verdim diyerek sıynlmaya çalı- şacaklardır. Takıyyenin amentü olduğu bir âlemde yalandan kim ölmüş ki? AKP'liler yüzlerini gizlediler. AKP'liler her fırsatta demokrasi kahramanlığına sc- yunuyorlar. Oysa kahramanlar yüzlerini gizlemezler. Çünkü yeryüzünde yüzsüz kahraman yoktur, olma- mıştır, olmayacaktır da. • • • Günün fıkrası: Son zamanlarda aklıma hep bir fıkra düşüyor, sizinle paylaşmak istedim: llkei bir kabile devletinde, mHli eğttimi ete geçiren mum yüzlü bir bakan buyurmuş. - Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bakanlığın bü- tün mektuplannda bu pullar kullanılacak. Bir süre sonra görülmüş ki, pullar zarfa bir türtü ya- pışmıyor. Bakan küplere binmiş ve yetkiliyi çağınp sormuş. - Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalan- na zamk sürmediniz mi? - Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş: - Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun ön yüzü- ne tükürmesi. r SAAT SAAT IRAK TRAFİĞİ 10.00: Bush'un Irak danışınaru Halilzad'ın da katılımıyla Irak'lı muha- lifler Ankara'da toplandı. 10.50: Başbakan Gül, basıntoplantısinda. "TSK'- nin savaşa gjrmeyeceğini" ileri sürdü 11.10: Gül, AKP Ge- nel Merkezi'ne giderek, yaklaşık 4 saatlik bir top- lantıyİa gnıbunu " savaşa" ikna etmeye çalıştı. 11.30: Curnhurbaşkan- lığı Basın Sözcüsü Tacan Ildem, Cumhurbaşkanı Se- zer'in, "BM'ninikincika- rarmın beklenmesinden ya- na" olduğunu söyledi. Ay- nı saatlerde sivil toplum örgûtleri, milletvekilleri, başbakan ve bakanlara "üs tezkeresini geri çekmelerT için telgraf gönderdi. 13.00: Irak'ın Ankara Büyükelçisi El Duleymi, düzenlediği basın toplann- sında, ''ABD"ye yardım edenlerin savaşagirtniş sa- yılacağını" söyledi. 14.00: CHP grubu yaptığı toplantıda 'savaşa hayır' karan aldı. 14.50^rumhuıbaşkanı Sezer, Genelkurrnay Baş- kanı Orgeneral Özkök'le haftakk olağan görüşme- sini yaptı. 15.00:TBMM Genel Kunılu "üs tezkeresini" görüşmek üzere toplandı. "Şeffaflık" iddiasındaki AKP hükümeti, tezkere- nin görüşmelerini ise "ka- palı oturumla" gerçekleş- tirdi. saat 18.00: GÜL 5 Ortadoğu ülkesinin büyü- kelçileriyle görüştü. Saat 21.00: ABD Ha- zine Bakan Yardımcısı Taylor, Devlet Bakanı Ali Babacan ve Hazine bürok- ratlanyla biı araya geldi. Cumhurbaşkanı, ABD'nin Irak'a harekâtı konusunda uluslararası yasallık ilkesinin altmı çizdi Sezer'denikincikararuyansıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer. Irak"a müdahale için BM'nin ikinci bir kararuun gerekli olduğunu bildir- di. Ancak uluslararası yasalhğı geliş- melere bağlı olarak TBMM'nin de- ğeriendireceğini belirten Sezer, "Irak'a karşı Türtdye savaşapriyor, savaş flan edryor" gibi yorumlann gerçeği yan- sıtmadığını kaydetti. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Mü- dürü ve Dışişleri Başdanışmanı Tacan İMera dün düzenlediği toplantıda, Se- zer'in Irak konusundaki gelişmelere iliş- kin görüşlennı aktardı. Üdem, ABD Dı- şişleri Bakanı CoünPowefl'ın BM'ye sunduğu kanıtlann inandıncı olup ol- madığı sorusuna karşılık yorum yap- madı. Sezer'in görüşleri şöyle: HüKümetln adımları MGK Ağır suçlama Erdoğan 'a göre Baykal 'ifüracı' çerçeveslne uygun-. Banşa şans tanınmasına ilışkin görüşümüz sürü- yor. Önümüzdeki günler kritik. BM Güvenlik Konseyi'ne 14 Şubafta ye- ni rapor sunulacak. BM Güvenlik Kon- seyi'nin bu rapor üzerinde değerlen- dirme yapmasına bakmak lazım. An- cak arzu edilmeyen olasılıklan dikka- te almarraz da söz konusu. MGK ka- rannda uluslararası yasallık koşulu- nun yerine getirilmesine bağlı olarak TBMM'nin ulusal çıkarlan korumak yönünde kimi adımlan atması tavsiye ediliyor. Hükümetin yaptığı da esasen geçen hafta ortaya konulan çerçeveye uygun bir adımdır. üs ve Hmanlara ilişkin tez- kere:Bugün(dün)TBMM'de eleah- nacak tezkere uluslararası yasalhğa bağlı olarak bir olasılıkplanlamasuun parçası olan çalışmalara olanak veri- yor. tlkelere aykın bir durumyok. Ana- yasanın 92. maddesi 'uluslararası hu- kukun meşru saydığı haDeri' öngöriı- yor. Ortada bir çelişki yok. Bugünkü Meclis karan istemediğimiz bir olası- lığın gerçekleşmesi durumunda kulla- nılacak üslerin hazırlanmasına imkân veriyor. Uluslararası yasallıktan ba- ğımsız bir karar değil. BM'nin ikinci karan beklen- ITiell: Uluslararası yasallık anayasa- nın 92. maddesinin emrettiği bir ku- raldır. Yorumu yapacak olan Yüce Meclis'tir. Uluslararası yasallık değer- lendirmesinde ABD'nin Irak'a bir ha- rekâtı için BM Güvenlik Konseyi'nin ikinci bir karan gereklidir. Irak'ta kit- le imha silahlanru arayan BM denet- çilerinin sunacağı rapordaki tespitle- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-AKP Genel Başkanı Recep Tavyip Erdoğan. TBMM ; de gizli yapılan oylamanın ardnıdan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ağır suçlamalar yöneltti. ABD'de söz \ erdıgine ilışkin açıklaması nedeniyle Baykal'ı "sorumsudukve iftiracıhkbT suçlayan Erdoğan, CHP liderinin "küçük hesaptarta tribüne oynadığını'' üeri sürdü. Erdoğan, Başbakanlık tezkeresinin genel kurulda görüşülmesini tstanbul'a gitmeden önce Esenboğa Havaalanı'nda değerlendirdi. Anlamsız muhalefet1 u Biz savaşa ginniyoruz, sadece yam başmuzda gerçekkşme ihtimaB yükselen bir savaş karşısında ülkemizin gü\enliğini ve çjkarlannı tnuhafaza edecek tedbirleri almaya çahşıyoruz n dıyen Erdoğan, Baykal'a eleştinsini şöyle sürdürdü: "Komşumuzda yangm var, bu yangını söaddnnekiçinne y-apmamız gerekryorsa onu yapma> r a mecbunız. aksi takdirde oturduğunuz ev de yanacakûr veya evi boşalOp kaçmakzorunda kalacaksmız. Evimizin yanmaması gerekryor. Ben burada tüm mahaDelrvi bu yangını söndürmeye davet edryorum. sevTetmeye değO. Laİdn ana muhalefet partisi Bderi Saym Baykal böylesi sorumluluk ve ciddiyetten uzak vaklaşımlar ser^kmektedir. Türkiye'nin herhangi bir savaşa girme karan yokken yapüan açıklamalar, herhalde Saym Baykal'a özgü anlamsız muhalefet anlaşişmın yeni bir aşamasıdır. Hükumetimizin banş çahşmalannı küçümsemeye çahşmak müsamerenin ta kendisidir. Bu müsamerenin aktörlüğü de, sponsorhığu da, yöneönenliği de SayuıBsvkal'm hesabına yazjlnuşDr." Gend Kunıl'da CHPülen üzerinde "Savaşa bayır. Çocuklar ölmesin- ysnh broşürier dağıökh. CHP savaşa hayır dedi Muhalefet, Irak harekâtına hazırhğın ilk adımı olan 'modernizasyon tezkeresi 'ne ret oyu verdi ANKARA(CumhuriyetBürosu)-CHP, Türkiye'deki üs ve limanlann ABD'lı uzmanlarca tamiri ve donatırruna iliş- kin tezkereye ret oyu verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün partisinin grubunu toplayarak tez- kereye karşı tavırlannı açıkladı. Bay- kal, ambargo altında yokluğa dayanma- ya çalışan milyonlarca insa- nın, 24 saat içinde 3 bin füze- nin üzerlerine düştüğûne tanık olacaklannı söyledi. Baykal'ın "CHP buna ha>ır diyecek" sözleri üzerine milletvekille- ri ayağa kalkarak uzun süre alkışladılar ve "Savaşa hayır" sloganı attüar. Bayfcal: İnsanhk kaybedecek CHP'nin yanı sıra AKP'ye oy vermiş milyonlar adına da "hayn*" dediklerini kaydeden Baykal, halkın bu savaşı kabul etmediğini vurguladı. Savaşın hukuki, ah- laki, insani temeli bulunmadığını anlatan Baykal, "Kaybedilmesi kaçuubnazbir sa- vaş. Irak,Türkiye,ABDveinsanhkbu sa- vaşıkaybedecektir" diye konuştu. DahaBM karan alınmadan ve ABD Dışişleri Baka- nı CoBnPowen,BM'yesunuşunuyapma- dan Türkiye'nin bu savaşta yer alacağını ilan ettiğine işaret eden Baykal, şunlan söyledi: "TürkKebukadarönenılibirko- nudasozfcrinibukadarçabukçigne\enbir ülke konumuna tarihinde hiç düşmemiş- tir. Dahasavaşobnadan dökül- meye başladık Biz bu savaşa sürükknrv onız. Bizi bu savaşa ahnak da tstemiyorlar. Sadece savaşta bizi kuuanmak istiyor- lar. Türkh'e'nin askerini değil, coğrafyasmı istryorlar." Baykal, savaş ol- ması halinde bölgede istikrar ve banşın teh- dit alhna gireceğini, Ortadoğu'da '^ando- ranmkutusununaçdacağDU" bildirdi. Bay- kal, Arap halkına da, "Tûrk halkı bu ka- rann içinde değiL onlaıia dosthıkve daya- nışma icindedir" diye seslendi. TBNIM'de oturumunkapah olması ne- deniyle CHP'lilerin kullandıklan ret oy- lannnı görülebilmesi amacıyla grupta oy- lama yapıldı. Meclis'teki oylamaya yurt- dışında olan 5 milletvekili katılmadı. rin karara bağlanması gerekir. Bun- dan hükümet ile Köşk arasında ayn- lık vannış gibi bir sonuç çıkanlması doğnı olmaz. Uluslararası yasallık her durumda göz önünde bulundurulma- sı gereken bir ilke. Oydaşma da ulus- lararası yasallık ile eşdeğer bir kavTam. Türk askerlnln Kuzey Irak'a gönderilmesl: Irak'a karşı Türki- ye sa\"aşa gınyor, savaş ilan ediyor gi- bi yorumlar gerçeği yansıtmıyor. Tür- kiye bugüne kadar bazı zamanlar Ku- zey Irak'ta kendisi açısından sakınca oluşturacak durumlann önüne geçmek için varlık göstermiştir. Bundan son- ra da olası bir operasyon gerçekleşti- rildiği takdirde kendi ulusal çıkarlan- nı konıyacak önlemleri almak duru- mundadır. Bu savaş kaygjsı ile değil, istenmeyen hususlan önlemek ama- cıyla olacakhr. Bu hususlar göç dalga- sının önüne geçmek, insani yardımla- nn zamanındaulaşnnlması ve oldubit- tilerin önüne geçmektir. Yoksa amaç sav'aşa ginnek değildir. Türkiye'nin zararlarının te- laflSİ: Stratejık ortaklığımızın gere- ği olan danışmalar sürüyor. Askeri ve siyasi boyutlar önemlidır ama ekono- rruk boyut da en az onun kadar önem- lidir. Türkiye'nin istenmeyen gelişme- ler karşısında oluşacak zararlannı or- tadan kaldıracak bir paket üzerinde anlaşma sağlanmasını umut ediyorum. Irak'tan sağduyu bekllyo- rtlZ: Irak yönetiminin sağduyuve ba- siret örneği gösterip kitle imha silah lannı yok ettigi yönündeki aktifbir. birliği ortaya koyacak adımlan sürat- le atmasını umut ediyoruz. GÜL'DENVEKlLLERE: AHLAKİDEĞÎL SÎYASl KARAR AKP'Mer 3.5 saatte çaı-k etti BÜLENTSAR1OĞLU ANKARA - Başbakan Abduuah G6I, Irak savaşınahazırhğın ilk adı- mı olan "modernizasyon tezkeresi" için AKP miüetvekillerini 3.5 saat- lüc gergin bir toplantıda ikna ede- bildi. Ahnanbilgiye göre, "Komşu- muzda yangın var ve biz buna ted- bir ahyöruz. Hâlâbanşı zorimoruz ve zaman kazanmaya çahşryonız. Savaşla ilgili karariann gayri ahla- ki oMuğunun idrakindeyiz, ama bu sonuçta siyasi bir karanür" dıyen Başbakan, "Tezkere reddediürse ne ohır?" sorusuna "Sonuçianna hep beraber kaüanınz" yanıtım verdi. Gül'ün AKP gnıbunu 'ikna et- mek" amacıyla genel merkezde gerçekleştirdıği toplantı 3.5 saat sürdü. Toplantuun uzaması nedeniyle milleKekilleri saat 15.00'te açılangenel kurula güçlükle yeti- şebildi. Gül, toplan- tıda kaygı ve eleşti- rilerini dile getiren 42 milletvekilini tek tek yamtladı. Top- lantuun açıhş ve ka- panışını yapan AKP Genel Başkanı Re- cep Tayyip Erdoğan mületvekülerine özetle, "Biz girme- sek de bu savaş ola- cak. Hepimiz aynı duygulan paybtşıyonız, ama sava- şm başmda karar sürednde yer al- mafayız. Ülkemize en azzarar vwe- cek şeküde tedbir alaca^z. tnanç- laı^nızdan,Okeleriııûzdenta\izver- memizsözkonusu değfl" görüşünü dile getirdi. Özal'ın bakanı Toplantıda Adalet Bakanı Cenüi Çîçek'in de 1991 'deki deneyimi an- lattığı öğrenildi. Alınan bilgiye gö- re Çiçek^ tezkereye destek isterken, "Ben 1991'de Özal hükümetinde kabinedeydim. 91'de bir koyup 3 alacaknk, ama bir koyamadığımız için butşbize 100 mlyardolarapat- ladu Aynı hataya düşmemeUyiz. CMayiann içinde olaom ki söz hak- kBnızobun" görüşünü dile getirdi. Edinilen bügiyegöreGül, toplan- • Başbakan Gül, milletvekillerini ikna toplantısında "Komşumuzda yangın var ve biz bundan en az etkilenmeye çalışıyoruz. Tezkere reddedilirse sonuçlanna hep beraber katlanınz" sözleriyle uyanda bulundu. Adalet Bakanı Çıçek, "1991'de asker gönderemedik, bir koyamadığımız için üç alamadık, aynı hataya düşmeyelim" dedi. tıda şu yönde açıklamalar yaptı: • Bugüne kadar banş için sonu- na kadaruğraştık, ama ortaya çıkan tabloda savaş kaçınılmaz görünüyor, ABD bu harekâtta kararh. Uzun vadeli çıkanmız, ABD'ye yardım- cı olmaktır. Birhıci tezkere sadece bir yetki tezkeresidir ve bununla 15 günlük zaman kazanıyoruz, Asker bulundurma ve gönderme yetkisi- ni bu sebeple 18 Şubat'a bıraktık. O tarihe kadar Irak'a ve ABD'ye de giderim. İlk tezkereyle 2 bin 500 ABD'li teknik ve idari personel ge- lecek. Ük tezkerenin içeriği tam ola- rak bir savaş karan değil. • Savaşla ilgili karariann gayri ahlaki olduğunun farkındayız, ama bizim aldığunız, siyasi bir karar- dır. Türkiye'ninmenfaatmı ve ABD j ile stratejik işbirliği- ni esas alarak hare- ket edeceğiz. • ABD'nin saldı- nsından sonra da ke- sinlikle savaşuı için- de yer almayacagız. Kuzey Irak'taki as- keri varhgımızTürki- ye'nin güvenliği için bir tedbir olacak. Ramazan: Dlreneceğlz • TahaYasin Ra- mazan'ı,MÎT'ever- diğim talımatla, MTT'in uçağıyla Ankara'ya getir- dik. Ramazan 3 saat Ankara'da kal- dı. Irak'a son mesajımızı verdim. Ona, "savaşı önlemek için her şeyi yapmalan gerektiğini, şuandauy- gıuadıldan stratejiyle sa\-aşı önle- yemeyecekkrini, ABD'yi ikna ede- meyeceklerini" açücça söyledim. "Küçük devletier büyuk devteöere karşıkDyamaz.Bununbedetmiağr ödersiniz" dedim. O ise "Hayır, Amerika'ya tBrenecept'' dedi. Dik- tatörrejimler, maalesef çevrelerin- de olup bitenden haberdar olmu- yor. Şu anda savaşı önleyebilecek tek taraf, Irak liderligidir. Umanz ki BM ile tam bir işbirliği yapar ve olay banşçı olarak çözülür. • DenizBaykal'laüç kez bir ara- ya geldim, başbaşa görüşmeler yap- tım, ama Baykal içerde farkh, dı- şarda farkh konuşuyor. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.com Türkiye'yi yönetenlerin, savaşın ön- lenmesi konusunda umutlannı yitirdik- leri anlaşılıyor. Artık strateji, savaş sıra- andaneyapılması üzerine kunJuyor. Ku- zey Irak'a hangi ülke ne kadar askerte girecek'? Kerkük, Musul konusundasöz sahibi kim olacak? Kürtlerin önü Kuzey Irak'ta nasıl kesilecek? Hesaplann en azından Türkiye'yi yöneten güçler açı- sından bu sorunlann üzerinde yoğun- laştığı görülüyor. Savaşı, Bush ve yakın çevresi dışın- da dünyada kimse istemiyor. Bu sava- şın iddia edildiği "terörü önlemek" gi- bi kutsal bir gerekçesi falan dayok. Si- lah ve petrol tüccaiiannın kontrolünde- ki ABD yönetimi, bozulan ABD ekono- misini düzeltmekve Körfez'in en Önem- li petrol rezervlerinden birine sahip olan bu ülkeye el koymak amacıyla, bir zor- balık savaşına giriyor. Bu savaşa karar verirken bütün dünyanın da kendi ya- nında olmasını istiyor. Itiraz edenleri tehdit ediyor, korkutuyor. Avrupa, ABD dahil dünyanın dört bir Savaş Artık Kaçınılmaz mı? yanında halklann ezici çoğunluğu sa- vaşı istemiyor. Belki de ilk kez dünya ta- rihinde bu kadar herkese ve her şeye rağmen bir savaş başlatılmış olacak. Kendi halkını bile ikna edememiş bir yönetim dünyayı kana bulayacak. Eskilerin deyimiyle, öyle görijnüyor ki 'savaşsathı ma/7/"ne girdik. Aa ama ger- çek. Ustelik bu savaş başladıktan son- ra nerede duracağını da bilmiyoruz. ABD'nin, Saddam'ı devirdikten sonra Irak'a bir genel vali atayacağı ve en az üç yıl Irak'ı bu şekilde yöneteceği iddia ediliyor. Irak'ın üç ülkenin kontrolü al- tında tutulacağı ve üç parça halinde varlığını sürdüreceği de tahminler ara- sında. • • • Dünya, savaşa genel olarak bir bü- yük insanhk trajedisi olarak bakarken, bu savaş Türkiye açısından çok daha derin sonuçlaryaratacakunsurlan için- de banndınyor. Deniyor ki, Türkiye 36. Paralel'in kuzeyinde kalacak ve Kuzey Irak'ı kontrol altında tutacak. öyle an- laşılıyor ki, bunu Türkiye'yi yönetenler istedi. Kuzey Irak'taki bir Kürt inisiyati- fini engellemek amacıyla ABD ile bir pazariık yapıldı. Bu pazarlığın birkaç ayağı olduğu tahmin ediliyor. Muhtemelen, bazı şahinlerimizin öne sürdüğü gibi "Kerkük ve Musufu biz kontrol etmek istiyoruz denildi. Böyle bir talep oldu mu, tam bilmemiz mümkün değil. AncakABD'nin bunu kabul etme- diği ve burayı kendisinin egemenliği al- tında tutmak istediği anlaşıldı. Zaten başkatürlüsü mümkün mü? Petrol kay- naklarına egemen olmak üzere savaşa giren bir ülke, en önemli petrol yatak- lannın olduğu biryeri neden başkasına versin ki? Birsüre önce ortaya atıian Ker- kük-Musul senaryolannı anımsıyor mu- sunuz? Tarih ve cografya kitaplan ye- niden açılıp eski fetihçi ruhlar kabar- mıştı. Türkiye açısından ikinci sorun da Kürtlerle ilişkiler. Bu bölgede on binler- ce silahlı Kürt var. Bu Kürtler çeşitli ör- güt ve aşiretlerin denetimi altında. Tür- kiye'nin savaşın başlamasıyla birlikte bölgeye ABD kadar asker gönderece- ği artık anlaşıldı. Zaten. günlerdir Iraksı- nınna yığılan ve orayayöneltilen asker- lerden, böyle bir hedef olduğu görülü- yordu. Bu bölgede, o sıcak ortam için- de işler nasıl yürüyecek. Türkiye'nin, sıcak savaşa girmeyeceğı ve zorunlu ol- madıkça kurşun atmayacağı söyleniyor. Fakat bu "zorunluluk" ortaya çıktığın- da ne olacak? Türkiye ile Kürtler ara- sında bir sıcak çatışmanın çıkmayaca- ğını kim garanti edebilir? • * • En kötü banş, en iyi savaştan daha iyidir. Bu nedenle, hâlâ çıkmamış olan bu savaşa karşı direnmeyi sürdürmek gerekiyor. Hâlâ banşı korumak umudu var mı, diye sorarsanız, belli ki umutlar giderek azalıyor. "ABD ile dostluğumu- zu koruyalım, savaşa evetdiyelim" söz- leriyle ortaya çıkanlann sesleri bugün- terde dahaçok çıkmayabaşladı. 1991 'de savaşa katılmanın gerekçesi, "Bir ko- yup üç almak" şeklinde formüle edili- yordu. Şimdi de "Bûyük dostumuzu kaybetmeyelim, birdiktatöryüzünden, birbüyükpaylaşımın dışında kalmaya- lım" formülü öne sürülüyor. Savaş çıkmamalı. ABD'nin savaş ko- nusundaki gerekçelerinin hiçbiri haklı de- ğil, uluslararası hukuka uygun değil, ka- mu vicdanına uygun değil. Ancak bü- tün bunlara rağmen savaş çıkacak gi- bi görünüyor. Türkiye açısından sonuç- lannın ne olacağını kestiremeyeceği- miz, kanşık bir döneme giriyoruz. Silah- lann konuştuğu yerde demokrasi ve özgürlükler geri plana gidecek. Çıkmadık savaştan umut kesilmez. Banş için mücadeleye devam edelim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle