04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2S ŞUBAT 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Savaş endüstrisinin önceki deneyimleri hiçbir müdahalenin demokrasiyle sonuçlanmadığını ortaya koyuyor ABD'ninherişgaH fîyaskoProf. Dr. TÜRKKAVA ATAÖV Amerikan savaş endüstrisi ve onun Washington'daki iktidan Irak'a bir an önce askeri müdahaie istiyor. Askeri Saddam Hüseyin'in 1991'de kullan- madığı GB sinir gazı ve VX asidi gı- bi kimyasal silahlara karşı bile giyim- li. Bu donanım kış aylanna uyar, Ker- bela'nın yaz sıcağına değil. Amerikan dış siyasetinin kıdemli uzmanlanndan ProfR. W. Tucker. Başkan Bush'un nekbaşmnza katsakda nıuüakasavaş!" sloganını "Soğuk Savaş sonrasındaet- ddd gücûndayandmazıticüğT diye ta- nunJamıştı. Tann'nın kendilerine dün- ya egemenlığini bilerek layık gördü- ğünü 1898'lerde ilan etmiş olan Ame- rikan kuramcılan, Irak'ı, tek başlan- na da olsa, vurma kararlılığında. Uçak- lan, yoğun tam isabetlı bombardıma- nı, özel harekât birliklen, kalabalık or- dusu (ve az sayıda yerel işbirlikçileriy- le) hedefini çökertebilir. Ama bu ilk aşama! Üstelik, içinde bazı sürprizle- ri de banndıran bir ilk aşama. Sürpriz derken, Israirin şahin başbakanı, top- rağına bir füze ulaştı diye, savaşa kı- yısından katılmaya kalkışırsa, dünya- da yepyeni bir husumet ve bloklaşma olur mu? Diyelim, bu da önlendi ve Irak'ta rejim ve kJasik savunma çök- tü. Ya savaş sonrası? Bu firtınanın ardında yeni rüzgârla- ra, giderek kasırgalara şaşmamalı. ''Sa- vaş sonrasuıda neolacağT Amerika'da pek tarüşılmıyor. Bunun gün ışığına çı- karacağı gerçekler öylesine huzur ka- çırıcı ki, müdahalenin temelde akıllı- ca olmadığını da ortaya koyar. Müda- haleden yana kamuoyu zayıflar diye, "zafer sonras" tartışma da yok dene- cek ölçüde kısıtlı. Ancak, çatışma bi- tince, bilinmeyenJer ve olumsuzluk- larla birlikte, yeni bir aşamaya girile- cek. Bazı savaş yanhlan Irak'ta uzun kalıştan yana. Ama savaşın sona erdi- ği anla birlikte, bu ülke tüm dünya için koca bir sorun olacak. Savaşın kendi- si ve onu izleyecek olası olaylar Arap. Ortadoğu, Asya ve dünya halkJanna *küreseleşnıe"nin bir yanmı daha gös- terecek. Günümüz küreselleşmesine karşı akımlann yeni bir hız kazanma- sı da şaşırtıcı olmamalı. Banşı sona erdiren banj Olası gelışmelerin kendisine gelin- ce; David Fromkin'ın 'Bfitün Banşı Sona Erdiren Banş' adlı kıtabını ibret- le bir daha okumalı. 1918'de Osman- lı tmparatorîuğu'nun Ortadoğu'da son bulmasıyla bu yörenin tngiliz ve Fran- sız emperyalizmi çekişmesi nedeniy- le ne denli karmaşa sahnesi olduğunu anlaüyor. Tezi şu: 'Harb-iUmumTnin galipleri Türkleri bu bölgeden çıkar- dıktan sonra buraya güya banş getire- ceklerdi; tam karşıtı, banşın fümünü yok etriler. Ben de birömek ekleyeyim: Filistin'de 400 yıldan biraz fazla kal- dık. Bizim yıllanmızda Yahudi-Arap çatışması hiç olmadı. Bir de bugüne ba- kın. Savaşlar, tarihi önceden kestirilmez bıçımde değiştirebihr. Osmanlf yı 1914'te savaşa sokan Kaiser, kendi- nin galiplerce savaş suçlusu ilan edi- leceğini, EnverPaşa da Orta Asya'nın bir tepesinde mitralyözle taranacağı- nı, tüm dünya da yenik Türklerden ile- riye dönük bir cumhuriyet çıkacağını kestirebilirlermiydi? Hatta, Brechtder ki: "BüyükKartacaüç savaşyapb.Bi- rincisinden sonra hâlâ güçiüydü. ttdn- cisinden sonra da. Ama üçüncüsünün bitiminde_" Sosyal bilimlerde ileriye dönük he- saplarçarşıyauymayabilir. "Kehanet" fızikte biJe bazen zor. Öyle de olsa, ola- sılıklann bazılanm sıralamakta zarar yok. ilk aşamada iki seçenek var: Ya- bancı asker Irak'ı yakıp yıktıktan son- ra ya çeker gider ya da kalır. Arkada BD, uçaklan, yoğun tam isabetli bombardımanı, özel harekât birlüderi, kalabalık ordusu ve az sayıda yerel işbirlikçileriyle hedefini çökertebilir. Ama bu ilk aşama! iu firtınanın ardmda yeni rüzgârlara, giderek kasırgalara şaşmamalı. "Savaş sonrasında ne olacağı" Amerika'da pek tartışılmıyor. Bunun gün ışığına çıkaracağı gerçekler öylesine huzur kaçıncı ki, müdahalenin temelde akıllıca olmadığını da ortaya koyuyor. Topyekûn barışmı isûyorsumzi Operasyonun gerekitiğmi savunanlar hazırhklannı son aşamaya getirirken dünyanın dört bir yamndaki savaş karşıtıeyiemterdesürüyor.DuvarMkdmadan önceki "Do- ğu Almanya~nın kentierinden Leipzig'de düzenlenen protestogösterisnde binlerce kişi banş çağnsı yapb. So- ğuk Savaş dönemini "DDR'li" olarak geçiren evlemci- ler Bush'a HMer benzetmesiyle gönderme yapö. Leip- zigliler. 1989"da başlatüklan. Bertin Duvan'nın yıkıbna- sıyla sonuçianan yurttaşhk hareketini yinetercesine so- kakbra döküldü. Ve eDerinde HMer'in "topyekûn savaş" smiemiyle kalemealdığı son sözterinde geçen "aslında ba- nşistedigr vohındakiifadekrini birleştirerek Bush'un ağ- zmdan, alaycı bir ifadeyle "Topyekûn banş mı tstiyor- sunuz" yazılı pankartlar taşıdılar. Pankartfardaki Bush fotoğraflanna Hitkr'in bıyığını simgeleyen birer bant yaptsönlmışü. (Fotoğraf: REUTERS) bıraktığı ortam iç çarışmalara yol aça- bilir. Bunun kanı da askeri müdahale- nin baş sorumlusunun eline bulaşa- cak. Hele bazı kişi ya da gruplann ken- di aralannda "hesaplaşma" eğilimle- ri ortaya çıkarsa, yeni kıyametın nası) biteceği de kestırilemez. Amerikalı- lar dahil, sa\'aş lordlannın adaleti ken- di bildikleri biçimde uygulamaya ça- lışmalan kapanmayacak yaralar bıra- kır. Amerika açısından, savaş sonrası için büyük bir ordu gerekir. Nüfusu 22 milyonu da aşan Irak'a gidecek ış- gâl askeri de kalabalık olmak zorun- da. Suudi Krallığı'ndaki üslerde Ame- rikan askerlennin varlığı "kutsai top- raklankirlettiklerr savıyla Usamebin Ladingibilerini yaratırken ve Batı Ya- kası ile Gazze'deki milyonlarca Filis- tinli tsraıl baskısı altındayken, Irak'ta mıhlanacak üniformalı Amerikahlar orada ne kadar süre bannabilir? Ame- rikan üslerinin Suudi toprağında bile kalabilecekleri kuşkulu. Eritre gibı ye- ni yerlerde üs peşinde oluşunun nede- ni de bu. Türkiye'deki üsler bile başı- na şimdiden neleraçtı. Washington'un tek başına müdahalesini onaylamadı- ğı anlaşılan Amerikan halkı uzun bir Irak işgalini hazmedebılecek mi? Araplar 'işgalci' istemryor "Türkije'deki üsler" konusuna do- kununca, ilk söylenmesi gereken şu: Sıradan Iraklının, ülkesini bombalama- ya ve işgale gelen yabancıya üs veren ve başka yollardan yardımcı olan kom- şunun yönetimini dost olarak görme- mesi olağan sayılmalıdır. Gene sıradan Irakhnın Türkiye halkının bu müdaha- lenin yanında ohnadıgmı bildiğini uma- lım. Washington-Ankarapazarlıklan- nın iyi komşuluk ilişkilerinde neye patladığını zaman gösterecek. Öteyandan, onbinlerce Amerikan as- keri yabancı toprakta nasılsa ölümden kurtulup yüzlerine yaşlı gözlerle ama hiddetle bakan insanlarla karşı karşı- ya kalacak. Yoğun bombardıman so- nunda Saddam'a ne olur bilınmez ama, pek çok Iraklının öleceği kesin. Hal- kın "müteşekJdr" kalacağı savı propa- gandadan da öte, ulusun gunıruyla ala- ya yeltenen bir sahtecilÜc. Müslüman Arap Kuveytliler. Müslüman Arap IrakJıyı bile istememişri. Gelenlerin elinde bu kez Birleşmiş Milletler bay- rağı da yok. tşgalcilerin içinde başka Araplar bile olsa, sorun gene de hafif- lemiyor. HiçbirArap ülkesi Amerikan müdahalesini desteklemiyor ki. Amerikan ordusu bu kaygılarlaArap- ça bilenlere de görevler verme peşin- de. Pentagon'da Arap asıllı Johıı Abi- zaid adlı bir korgeneral de var. 1991 Savaşı'nda görev almış, Iraldılarla te- ması o yürütmüştü. Ünrversitelenmiz- den Bilkenfin sıkça çağırdığı (Johns Hopkins ve Harvard'dan öğrencim) Graham Fuller örneği kişilere iş dü- şecek, Ama Amerikan işgal ordusu gene de sudan çıkmış balıktan farklı olmayabilir. Amerika'run işgalci olarak en uzun deneyimi Filipinler'deydi. Orada bir- çok ırk, dil ve din grubu birbirine gir- memişse, onlan ayıran binlerce aday- dı. Irak'ta durum böyle değil. Üstelik, Irak'ın 6 komşusunun da bu ülkenin toprak bütünlüğünde çıkan var. Bu sı- nırlar uzun da. Bağdat'ta kim egemen olursa, onlan o koruyacak. Örneğin, boydan boya Irak-tran sırunnı da. Ko- lay iş değil. Irak'taki her karmaşa, komşulan Suudi Arabıstan. Türkiye ve Ürdün'e de yansıyacak. Irak güç- süzleştikçe. Körfez'deki bir anlamda sırçaköşktenArap şeyhlikleri güçlü tran karşısında ufaldıkça ufalacak. Iran nü- fusu Irak'ın üç katı, topraklan da dört kaü. Irak'ın bölünmesine hiçbir kom- şu ilgisiz kalmayacak. Uluslararası toplum savaş sonrasın- dan da Amerika'yı sorumlu tutacak. Yı- kıntının onanmı nereden başlamalı? Bombardımanın bozduğu şoseler, de- miryollan, hava limanlan ve Dicle ile Fırafın üstündeki köprülerden mi? Irak'ta kim iktidardaysa, hemen ilk hafta yeterli yiyecek, sağlıklı su, çadır, gezici hastane, doktor ve hemşire bul- mak, elektriğin belkemiği jenaratör sistemini kurmak zorunda. Türkiye Kızılay'ı insancıl yönden hazırhğını yaptı mı? Irak'a sağlık hizmeri, gıda, malzeme, uzman ve para "pompala- mak" gerek. ABD Irak pelrolüne el ko- yacağı için "kaz geJecek yerden tavuk esirgenmcz" diyerek, birkaç miryar do- lan gözden şimdilik çıkarabılir de. Savaşta (Blairdışında) müttefiki ol- madığından, giderlere başkalannın önemli ölçüde ortak olması beklene- mez. 1991 'de "koaKsyon" denen bir- liktelik vardı. 61 milyar dolarlık gide- re Suudi Arabistan ve Japonya gibi de\letler de karıldı. Yani, ABD, harca- malannın çoğunu geri topladı. Bu kez, harcamayı, son tahlilde katbekat ka- zançlı çıkacağını hesaplayarak, ABD üslenecek. Yeni konutlar, hastaneler, okullar gerekir. Saddam yönetiminde daha ön- ce yapılmış ve imara yönelik antlaş- malarvardı. Örneğin, Türkiye'den yurt- dışında çok başanlı Gama şirketinin gi- nşimleri. Onlann tümü yeni baştan mı görüşülecek? Kiminle? Fransız dev petrol şirketinin eski antlaşması da mı geçersiz sayılacak? Bütün kapüarpetrole çıkıyor Irak'ın Kuveyt'e müdahalesi sıra- sındaki hasarla bağlantılı (200 ile 400 milyar dolar arasında) büyük bir bor- cu da var. Bu borç kaldınlmazsa, Irak 1919 Versailles Antlaşması 'ndan sonra borç- lannı ödeyemeyen Weimar Cumhuri- yetı'ne dönüşür. Her sorunun yanıtı sankı Irak'ın petrol zenginliğinde ya- tıyor gibı. Irak petrol yönünden, ger- çekten, ikinci bir Suudi Arabistan. Urü- nünü 12 yıldır tam kapasiteyle çıkar- mıyor da. Daha el değmemiş zengin rezen'leri de ayn. Günde 7 milyon va- ril çıkaran Suudileri de geçebilir. Bel- li ki ABD, Ortadoğu'da bir değil, çok zengin en az iki petrol kaynağını elin- de tutmak istiyor. Amerikan işgalcilerpetrol boru hat- lanna ve doldurum noktalanna yapı- labilecek sabotajlardan da korkuyor- lar. Borulann onanmı zor değil; sık olan bir olay ve onanm yöntemleri belli. Asıl korku limanlarda tankerle- re yüklenirken yapılacak sabotajlar. Daha da cıddisi. Saddam yönetiminin, Kuveyt'te olduğu gibi, kuyularda yan- gın çücarmasıdır. Bu yangınlar aylar- ca sürer. Bunlar ilk aylann bazı sorunlan. Öy- le göriinüyor kı "Pandora'run kutusu" açılıyor. Bizim hesabımıza da daha neler düşecek?.. Her çatışma binlerce yeni göçmen demek 1991 Körfez harekatmda binlerce Intkfa topraklaruu terkederek Türkrvç'ye sığınmak zorunda kaku. Amerikanın katıldığı her çatışma bir göçmen sorununu da birlikte getiriyor. Yeni düzende kendine yer bulamayanlardan topluca yer değiştirenlere değin geniş bir yelpaze söz konusu. Irak'ı Saddam yanlılanndan "temizJemeye" kalkmak eski yönetimle herhangi bir ilişkisi olanı saf dışı erme derecesine vanrsa, yeni bir "Kymer Rouge" (Kızıl Kmer) faciası ortaya çıkar. İşgalciler dahil, kalanlar için katmerli sorunlar var. Yani, ilk gün, ilk hafta, ilk ay ve ilk yıl gibi tahminler de yapılabilir. Silahlann olabildiğince toplanması bile aylar alır. Savaş, askerler bir yana, çok sayıda sivili de öldüreceğinden, bunlan kimler nereye gömecek? Bosna'da yıllar önce gördüğümüz gibi, her park, her bahçe, her yol yanı mezarhğa mı dönüşecek? Bu ana- baba gününde, işgal askeri de dikenli tel üstünde oturacak. Yaralılara kim bakacak? Anasız, babasız kalan çocuklara kim sahip çıkacak? 1991 Savaşı'yla birlikte gelen ambargonun son 12 yıldır birçok Iraklı kadını ve çocuğu öldürmesine ilgisiz kalan Amerika mı? AFGANİSTAN ÖRNEGI - Taleban yöneti- miaöı devrflmesinin ardmdan ABD tarafin- dankoltuğaoturrulanHamidKarzai iktida- rmm demokratikhgi hâlâ tarüşma konosu. Saddam sonrası belirsiz Bağdat'ta nasıl bir yönetim olacak, kim başa gelecek? Diyelim, Amerikan 101 'inci Hava Tümeni'nin komandolan Saddam'ı aramadık yer bırakmadı ama Usame örneği ele bir türlü geçiremedi. O da efsaneleşir, hayali bile kendi kadar etkili olur. Zekâsı Bush ve çevresindekilerden daha üstün görünen Saddam'ın bu koşullarda halk gözünde popüler oluşuna şaşırmamak gerekir. Öte yandan, "Irak muhalefeti" denen yapay birlikteliğin hiçbir önde geleni halkın gözünde itibarb değil. Hiçbiri Fransızlar adına bayrak açan bir Chartes de GanDe'e ya da 27 yılıru zindanda geçiren Ndson Mandda'ya benzetilemez. Filipinler'de Coraz'on Aquino başbakan olabıldiyse, F, Marcos'un öldürttüğü kocasından ötürüydü. Afganistan'ı Karzaiıni yönetiyor? Amerika, Afganistan'da iktidara getirip oturttuğu Hanıid Karzai çevresine sanJd gerçek ve demokratik bir yönetimmiş gibi bakıyor. Göstermelik Afgan egemenliğinin ardında Amerikan etkisi var. Kâbil'de durum karmaşıksa, Irak'ta daha da kötü olacak. Japonya deneyimini yineleyerek, Irak için anayasa yazrnak ve toplumsal değerleri değiştirmek, altından kalkması zor iş. 1945'te dünya Almanya'da faşizme, Japonya'da militarizme karşıydı. Günümüzde Amerikan müdahalesini (Bbir dışmda) destekleyen yok. Irak'ta bir krallık kurulmasını isteyenler de var. Amman tahtını kıl payı kaçıran eski Ürdün Veliahtı Prens Hasan kendisi için bir haürlatma da yaptı. Ayru Haşimî ailesınden Fsçsal Fransız Şam'ında taç giyemeyince, Ingiliz işgalindeki Bağdat'a götürülmüş, ama torunu Faysal II, çevresiyle birlikte, 1958 Devrimi'yle yırvarlanmıştı. Mezarlan bile bilinmiyor. Arap Irak, Hicaz'dan gelen başka bir Arap hanedamna ve onun despotik yönetimine hoşgörü göstermedi. Menderes ve Koraltan'la sarmaş-dolaş Başbakan Nuri es-Said'in (kaçarken kadın kılığındaki) cesedini de (bana orada söylendiğine göre) Bağdat elçiliğimizin önüne atmışlardı. Taç-taht seçeneği bu kadar, Suudilerinki bile sallanıyor. ABD destekü Uhısal Kongre Kendine "Irak l lusal Kongrea" adını yabştıran grup, yıllardır yılda yaklaşık yüz miryon dolarlık Amerikan yardımıyla yaşıyor. Başlanndaki Amerikancı işadamı Ahmet Çdebi, parasal kaynaklan kötü kulianmakla suçlanmış biri. O muhalefet 1920'lerin Beyaz Ruslan gibi bölünmüş ve etkisiz. Ahmet Çelebi gibilerini başa getirecek rejim demokratik olmaz. Amerika zaten demokrasinin değil, görünümünün peşinde. Afganistan'da iktidara getirdiği Karzai, Unocal petrol şirketinin görevlisiydi, o kadar. Amerika'run da aradığı bu. Bu girişimde müttefikleri olmayan ve Birleşmiş MiIIetler'in desteğinden mahrum Amerika'run işgal ordusunun siyasal kararlan da veren hükûmet olması yadırganacak bir olgu. Japonya'da MacArthur ve Almanya'da Clay'in yaptığını Gen. Tommy R. Franks mı üslenecek? Pearl Harborbaskınından sorumlu yenik Japonya'da bile împarator Hirohito devlet başkanı olarak kalmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle