04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ŞUBAT2003 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA DIŞHABERLER [email protected] 11 Türk topraklannı kullanacak 62 bin ABD askeri sayısının askerler taraftndan saptandığı öğrenildi Sayıyı GenelkurmaybelirlediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu'nun Amerikan as- lcerlerinin konuşlanmasına olanak ve- recek tezkereyi TBMM'ye sevk etme- sinin ardından Türkıye ıle ABD ara- sındaki askeri, sıyası ve ekonomik gö- rüşmeler de hızlandı. ABD Büyükel- çisi Robert Fearsonun bizzat katıl- rnaya başladığı müzakerelerde, aske- ri ve siyası konularda ilke mutabaka- tına vanldığı bildirildı. Ekonomik ko- oularda da bır ıki sıkıntının kaldığı an- cak bunlann da aşılmak üzere olduğu öğrenildı. Türk topraklannı kullanacak • Türkiye ile ABD arasmda askeri ve siyasi konularda ilke mutabakatına vanldı. Ekonomik konularda bir iki sıkıntı kaldığı belirtiliyor. Dışişleri, ABD Büyükelçisi Pearson'un bizzat katıldığı görüşmelerin normal sürdüğünü bugün Mutabakat Belgesi'nin imzalanmaya hazır hale gelebileceğini kaydettiler. 62 bin kişilık asker sayısının Genelkur- may Başkanlığı'nca belırlendiği öğ- renildı. Heyetlenn pazartesi gûnü tam gün görûşmelennın ardından Dışişlen Ba- kanlığı'na gelen Pearson, Müsteşar Büyükelçı Uğur Ziyal ve Türk heyetı- nın müzakerecısı Büyükelçi DenizBö- lükbaşı yaklaşık 4 saat süren bır görüş- me yaptı. Heyetlerarası görüşmelerde dün sabah 07 OO'ye kadar sürdü. Pe- arson, dün de sabah saatlennde Dışiş- len'nde Zıyal ile 2 saat süren bır gö- rüşme daha yaptı. ABD Büyükelçisi, bakanlıktan çıkarken yaptığı açıkla- mada, "Müzakere sürecini başanb bir şekilde tamamiamaya kararimz" de- dı. Pearson, akşam saatlennde Dışiş- leri'ne bir kez daha gittı. Ziyal'in Pe- arson ile yaptığı 1.5 saatlik görüsme sırasında Dışişleri Bakanı Yaşar Ya- kışın yanına çıkıp talimat alması dik- kat çekti. Pearson, daha sonra Yakış ile de 1 saat süreyle görüştü. ABD Büyü- kelçisi, görüşme turunu yanm saat da- ha Yakış ile görüşerek tamamladı. Pe- arson, bakanlıktan aynlırken yaptığı NKARA'DA GÖRÜŞAYRILIĞI Para gelmeden kavgası başladı • Hükümet adına görüşmeleri sürdüren Babacan ABD'nin IMF koşuluna karşı çıkarken; bürokratlar gelecek paranm IMF denetiminde kullanılmasını istiyor. HACER BOYÂCIOĞLU ANKARA-ABD'yle yürütü- len ekonomik destek paketi gö- rüşmeleri, hükümetle ekonomı bürokratlan arasmda "EMF" sı- kıntısma neden oldu. Hükümet adına ekonomik destek paketi görüşmelerini sürdüren Devlet Bakanı An" Babacan, destek pa- ketinin IMF'yle ılişkilendınl- mesine karşı çıkarken; bürokrat- lann gelecek kredi ve hibelenn IMF denetiminde kullanılma- sırıı istediği öğrenildi. Ekonomik destek paketi kap- samında yapılan göriişmeler- de, son olarak "Türkiye'ye 2 milyar dolan askeri konularda kulİanılmak üzere 3 milyar do- larhk hibe verilmesi ve 21 mil- yar doiarhkkrediaçümasT öne- risinin gündeme geldiği belir- tildi. Görüşmeleri yürüten Türk ve ABD'li yetkililerin bu pake- te sıcak baktığı öğrenılirken, son karann ıse henüz verilme- diği belirtildi. Ekonomik destek paketi kap- samında ABD'yle yürütülen görüşmeler, hükümetle ekono- mi bürokratlan arasmda görüş, aynlığı doğmasına da neden ol- du. ABD'nin açılacak ekonomik destek paketinde IMF kontro- lünü istemesı. hükümette ciddi tepkiye neden oldu. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Ba- bacan, ABD'nin açılacak eko- nomik destek paketınin IMF kontrolünde olmasım istedıği- ni açıkladı. Böyle bir düzenie- meyi hükümet olarak kabul ede- meyeceklennı vurgulayan Ba- bacan, Türkiye'nin IMF'yle olan ilişkisinin 4-5 yıl sonra bı- teceğını, ekonomik destek pa- ketine IMF'nin de dahil olma- sı durumunda ise, bu sürecin 15-20 yıla çıkacağını belirtti. Babacan, "Savaş gibi ciddi bir dununda kayıplann karşüan- masmın IMF koşuluna bağlan- ması. tamamen yanhş bir dü- zenleme olur" dıye konuştu. Ekonomi bürokratlannın ise Babacan'dan farklı olarak, des- tek paketinin IMF koordinatör- lüğünde kullanılmasını istedi- ği öğrenildi. Gelecek kredinin popühst biçimde harcanabile- ceğıni savunan bürokratlann, gelecek ekonomik yardımın IMF denetiminde harcanması ve böylece enflasyonist bir ortam yaratılmaması gerektıği düşün- cesınde olduğu öğrenildi. Köprü kredi uygulaması Irak operasyonu başladığın- da, Türkiye'nin ihtiyacı olan nakit kaynağı hemen temın et- mek için kullanıhnası öngörii- len "köprü kredTnin ılk olarak 1980Tı yıllarda Latin Amerika ülkelennde kullanıldığı belirtıl- dı. Bu ülkelerın IMF veya ABD'ye acil kredi talebiyle başvurduğunda devreye giren köprü kredinm, 1980'li yıllar- da sanayileşmiş 10 ülke tarafin- dan oluşturulan ancak daha son- ra dağılan Paris Kulübü"nden sağlandığı belirtildi. Göstericilerbüyükelçüikbastı tspanyol barış eylemcileri, ülkelerinin ABD'nin Irak'a düzenleyeceği operasyonu desteklemesini protesto etmek amacıyla. Bağdat'taki tspanya BüyükelçUiği binasuu işgal etti. "Endülüs Birliği" olarak tarunan bir gruba üye 17 kişi, Bağdat'm El Mansur bölgesinde bulunan, daha önce bosalnlan iki katlı büyükelçüik binasına girdi. Eylemcilerden biri, tspanyol halianın, hükümetin savaşla ilgili tutumuna karşı olduğunu göstermek için bü\~ükelçüik binasuu işgal etmeye karar verdiklerini söyledi Ejiemci, "Irak halkının. onlann yaıunda olduğumuzu bilmesini istiyoruz" dedi tspanya Büyükelçfliği personeti geçen hafta Irak'tan avnlnuştL (Fotoğraf: REUTERS) açıklamada, görüşmelerin ıyi, verim- li ve aynnülı geçtiğini söyleyerek, im- zalanması öngörülen mutabakat zapt- lanna ilişkin önemli ilerlemeler sağla- dıklannı kaydettı. Pearson, çözümlen- mesi gereken bazı pratik ayrmtılarm ha- la mevcut olduğunu söylerken, ABD hükümetinin iyimser bir bakıç açısına sahip olduğunu ve çözüme çok yakın olduklanru belirtti. Aynı saatlerde NTV'nin canlı yayı- nına kahJan Başbakan Yardımcısı Ab- düllafif Şener, Kürt gruplannın silah- landınlmasının Türkiye'nin deneti- minde yapılnîası konusunda ilerleme sağlanmasına karşın anlaşma sağlanamadığını söyledi. ABD'nin yardım pa- ketine ilişkin soru üzerine Şener, rakamlarüzerinde an- laşmaya vanlamadığını kay- detti. Dışişleri Bakanı Yaşar Ya- kış da dün TBMM'de gaze- tecılerin sorulannı yanıtla- dı. Yakış, hükümetin TBMM'yi ipotek altına ala- cak bır tavır içinde olmaya- cağını belirtirken, "Hükü- met Mectis'esunar,arûk bun- dan sonra Medis süreci var. O çerçevede yürüyecek. Hü- kümet buravı da kontrol ede- cek değDdir" dedi. ABD ile yürütülen görüşmelerde eko- nomik alanda bır ıkı pürüz kaJdığını anlatan Yakış, aske- ri ve siyasi konularda ilkesel mutabakata vanldığını bil- dirdi. Yabş, "Tezkeraıingön- derümesi buna mı bağh" so- rusuna ıse "Böylebiryasalzo- runluhık yok. Hükümet on- dan bağunaz olarakda suna- büiyor. MecHs'te sual vakti ohırsaaçıldayacağız'' yanıh- nı verdi. Yabş, Bakanlar Ku- rulu'ndaki tarhşmayla ilgili bir soru üzerine de "Her üye- nin düşüncesi var ve düşün- cesiyle karann oluşmasuia karkıda bulunur" dedi. Sayıyı askerler beliriedi Türk topraklanru kullana- cak 62 bin kişilik asker sayı- sının Genelkurmay t arafin- dan belırlendiği öğrenildi. Hükümet, Amerikan asker- lerinin miktanru belirlemeyi de Genelkurmay'a bıraktı. Mutabakat Belgesi hazırlanır- ken asker sayısının boş bıra- kıldığı, Genelkurmay"da iki ülke askeri yetkihlerinın ça- lışmalan sonucunda bu ra- kamın behrlendığı belirtildi. Türkrye, Amerikan asken sa- yısının kuzey cephesi açıl- masına olanak verecek bü- yüklükte olacağını açıklamış- tı. AED-İngiltere-İspanya tasansına karşı Fransa-Rusya-Almanya muhtırası Güvenlik Konseyi'nde 2 cephe • Silah denetimlerinin sn az 4 ay sürmesini öngören muhtırayı Çin de destekliyor. Dış Haberler Senisi - Irak konu- unda bölünen Batı 'nın Birleşmiş 4illetler Güvenlik Konseyi'nde- :i çekişmesi sürüyor. Güvenlik Conseyi 'nin önceki akşam yapılan e 2 saat süren kapalı oturumun- a iki cephe arasındaki görüş ay- ılığı giderilemedi. ABD, Ingiltere ve Ispanya'mn unduklan 2. karar tasansma kar- ı Fransa, Ahnanya ve Rusya ta- ıfindan sunulan muhrırada Irak'ta- i denetim rejimınin güçlendinl- ıesi istendi. ABD, Ingiltere ve îs- anya tasansı tek maddelik bir ic- li paragraftan oluşuyor ve Irak'ın, 1441 sa>ıhGüwnhkKon- •\i karanvla kendisine sunulan ihai ftrsaü değeriendiremediği- ı" hükme bağhyor. Fransa, Almanya ve Rusya tara- ıdan kaleme alınan ve Çın tara- ıdan da desteklenen muhtıra ise rak'taki silah denetimlerinin en az 4 ay ıha sürmesini'' öngörüyor. Muhtıra, "yo- ırdaştınlmış denetimler, belirli süre ve keri Mguıağın, Irak üzerinde azami bas- >apüması için yeterö olduğu" görüşü- savunuyor. Planda, silahsızlanmanın ba- çıl yollardan yapılmasının uluslararası 3İumun "zorunlu amacı" olduğu belır- lyor. Tasan ve muhtıramn sunulmasının ündan Konsey üyeleri, başkentleriyle yo- n biçimde temasa geçerek talimat iste- :ye başladılar. Konsey yarın yeniden_ LSAMUDKRİZI Saddam fuzeleri yok etmeyecek ABD'nin askeri hazuiığı neredeyse tamam. ABD'nin beşinci uçak gemisi Kitty Haw1v birkaç gün sonra Basra Körfezi'ne varnor. Körfez'de Abraham Lincoln ^-e Constellation uçak gemileri hazır bekhyor. Doğu Akdeniz'de de Theodore Roosevelt ve Ham Truman uçak gemileri buhınuyor. (REUTERS) toplanarak tasan ve muhtıra üzerindekı mü- zakerelenni sürdürecek. ABD ve Ingiltere tasannın oylanması için, BM silah denetçilerinin 7 Mart'ta sunacaklan raporu bekleyecekler. Tasan- nm, bu raporlann açıklanmasını takıben oya sunulması ve asken harekâtın bundan sonra başlaması bekleniyor. 'Vfeto dostça olmaz' in Fransa Büyükelçisi Howard H. Leach, Fransa'nın Irak konusundaki ikıncı BM karannı veto etmesi halinde, ül- kesinin bunu "pek dostça olmavan" bir ta- vır biçüninde değerlendireceğini söyledi. Büyükelçi Leach, LCI televızyonuna yap- tığı açıklamada, "Fransa ve ABD büiikte birçok şe\ yapabUir. Büiikte çahşmaya de- vam edeceğünizi umuyonım" dedi. Leach, vetonun pek dostça olmayaca- ğım belirterek, buna pek arkadaşça bak- mayacaklannı söyledi. Leach, Fransa'nın vetosunun ne tür sonuçlar doğuracağına ilişkin bilgi vermedi. Dış Haberler Servisi - Irak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin, El Samud 2 fuzelerinm yok edilmesi yönündeki BM karanna uymayacağuıı bildirdi. Amerikan CBS televiz- yonundan gazeteci Dan Rather. Irak lideriyle yap- tığı 3 saatlik röportajı üı- ternet sitesüıde de yayım- ladı. Habere göre Saddam Hüseyin, ellennde BM'nin izin verdiği menzili aşan fiize bulunmadığını, El Sa- mud 2 fîizelenni imha et- meyeceklenni söyledi. Irak'taki BM silah de- netçilerinin başkanı Hans BBx, 1 Mart tarihinden iti- baren El Samud fuzeleri- nin yok edihneye başlan- ması talimatı vermişti. Hans Blix'in bu talebi, BM silah uzmanlannın El Samud fiizelerinin izin ve- rilen 150 km'lik menzili aştığı sonucuna varması- nın ardından geldi. Saddam bu talimata kar- şılık, elindeki en gelişmiş fuzeler olan El Samud 'lann bıle BM'nin koyduğu silah ya- sağuıı ıhlal etmediğini savundu. Bush daveti reddetti Irak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin, ABD Baş- kanı George W. Bush'u, uydu aracıhğıyla tüm dün- yada yayımlanacak canlı televizyon programmda tartışmaya davet etti. Beyaz Saray ise Sad- dam'm canlı yayında tar- tışma davetinı "anlamsE" bulduğu için reddetti. Beyaz Saray SÖzcüsü AriHeiscfaer, Saddam Hü- seyin'in daveti konusun- da. "Bu ciddi bir mesele değiL Saddam'm süahsız- lanması gerektiği tarüşma konusu değüdir" dedi. Saddam, 12yıldıri]kkez ABD'li bır gazeteciyle ko- nuştu. AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNA GÜREL Tayyip'lerin lahmacun VVesterni "Westem "lerde, oncelen, John Wayne gibi ak- törterte özdeşleşen, "kalbitemiz", "iyi"ve "akşap- te//"kahramanlann, "karaşapkalı" "kötüler'e kar- şı maceraları vardı. Sonra, yalnız italyanlar yaptı- ğı için değil, aynı zamanda da yan-gerçekçj, yan- komik bir "tür" olarak geliştiği için, "spagetti wes- tern" denılen filmler seyredildi. Son dönemde "kovboy" Bush'un John Way- ne'le özdeşleştırilmesındekj zorluklar görülmeye baş- landı. Artık Bush'un, "spagettiwestem"\n en iyi ör- neği olan "Iyi, Kötü ve Çirkin"deki bütün rolleri sı- rasıyla oynamaya başladığı bellı oldu. Bush, "kö- tü" rolünü tamamladıktan sonra, sıra ABD yöne- timinin "çirkin" yüzünügörmemızegelecek: Irak'ta oluşturulacak ışgal yönetıminın nasıl bölge halk- lannın baskı altında tutulmasına yarayacağı, ABD'nin Irak'ı nasıl böleceği, Türkiye'ye karşı kullanılabile- cek yeni "unsurlar"\ nasıl güçlendireceği, "çirkin" rolüne sıra geldiğinde görülecek. HeleTürkiye'de Tayyip'lerin yeni geliştırdikleri "lah- macun western"'\ bir sonuç versin ve "tezkere" AKP'lilertarafından TBMM karan olarak kabul et- tirilsin, filmin geri kalanını hep bırlikte görürüz. "Lahmacun wesfern"inin temel unsurlan şunlar- dır: Dostlann "banşalış-venşi"ndegörmesi içinher gün "banş"tan söz edilecek. Bu arada asıl pazar- lık, Türkiye'nin açık üs halıne getirılmesi karşılığın- da kaç kuruş alınacağı konusunda yapılacak. "Ak şapkalı, Sıirtpoturiu" başaktör, herşeyi bilireda- sıyla, kasaba halkına aba altından başkalannın so- pasını gösterecek ve "Atlan hazırlayın, arabayı Bush getıriyor" diyecek. Bu arada, Gazıantep Ha- valimanı dahil, çok sayıda havaalanına Bush'un as- kerleri zaten yerleşiyor, Iskenderun Lımanı'naya- naşan kaçıncı gemiden akın akın malzeme ve as- ker indiriyor olacaklar. Ülkenin her yanındaki ha- vaalanlarında VIP salonları Amerikalı çavuşlara teslim edilıyor olacak. AKP hükümetinin sözcüsü açıklamasında "Bakanlann çoğunluğu içine sin- diremedi, ama oybiriiğtyle tezkereyi Meclıs 'e sevk etmeye karar verdik" diye "acayip" bır açıklama yapacak. Aslında niyetin, sorumluluğu Meclis'e atmak olduğu açık, böylece "kurnazca" gizlene- cek! Bu arada "sorumsuz" başaktör BM Genel Sekreten'yle görüşüp Kıbns işini bu arada "kotar- mak" ve verdiği sözü iyi bir "lahmacun kovboyu" olarak tutmak peşinde olacak. BM Genel Sekreterı Türk/ye'ye ne için geldi ve Kıbns'a ne için gidiyor, bunu ancak Tayyip'ler bi- lir. Bizim gördüğümüz, Annan'ın kendi planı ve bu- nun sonuçlan hakkında yanlış bılgilendirildığidir. Bak- sanıza, planın baş hazırlayıcısı Ingilız Hanney'in, aslında diplomat falan değıl, Vasiliu'nun şirketin- de "ucuza" pay sahıbı olan bir tacir olduğu orta- ya çıktı. Tıpkı daha önceki Kıbns uzmanı Ameri- kalı Holbrooke'un, aslında diplomat değil, Kıbns Rum tarafında banker olduğunun belli olması gi- bi. Şimdi, Hanney'lerın, Holbrooke'lann Annan'ın ofisindeki uzantılanna nasıl güvenılir? Üstelik, Türk Dışişleri Bakanı olarak geçen eylüldeAnnan'la gö- rüşürken gözümüzün içine baka baka yalan söy- leyerek genel sekreteri yanıltmaya çalışan bir In- giliz görevhnin tutumuna da tanık olmuşken... Do- layısıyla Annan'ın, kendi adıyla anılan planı bile doğru bilmediği akla yakın bir varsayımdır. Onu, bu yüzden, belki hoşgörüyle karşılayabiliriz. Ancak, Tayyip Erdoğan'a ne demeli? "Çözüme çok yaklaşıldığı "nı söylemesıne ve "31 Mart'ta re- ferandum yapılması "ndan söz etmesine ne dene- bilır ki? Tayyip Erdoğan'ın hangı yanlışını düzelt- meli? Çözümün ufukta görünmediğini söyleyen Yunan ve Rum kaynaklannı mı kendisine salık ve- relim, yoksa çözüm henüz bulunmadan referan- dumdan söz etmenin akılhca olmadığını mı belir- telim? Görünen o ki, bu "lahmacun westemi"ri\n sonu iyi bitmeyecek. Bir değil, pek çok tehlike var bu fil- min içine sürüklenen hepımizi bekleyen: Bir yan- dan haksız bir savaşın tarafı haline gelerek zarar görüp, öte yandan da Kıbrıs'ta en temel hak ve çı- karlarımızın göz ardı edilmesi tehlikesi... Bir de uluslararası ilişkilerin "gürültüsü"r\e getirilmek is- tenen öteki "iç" konular: AKP'nin her yerde kad- rolaşması; eğitimde birlik temel ılkesınin yıkılma- sı; YÖK'ü kaldınp "YEK"i getırerek sözde özerk- leştirmek için bağımlı hale getirilen üniversiteleri, AKP'ye bağlı yüksekokullara dönüştürme çabala- nnın sonuçlandınlması... Ulus olarak uyanık olmalıyız: "Ak şapkalar", ar- tık ilk vvesternlerin saflığındakı gibi "iyilik" göster- gesi değildir. Kerkük petrol kuyusunda patlama ERBtL (AA) - Kuzey Irak'ta bulunan Kerkük'te- ki petrol kuyulanndan bi- rinde, önceki gece şiddet- li bir patlama meydana geldiği bildirildı. Ker- kük'ten, 80 kilometre uzaklıktaki Erbil kentine gelen yolcular, yerel saat- le 02.00'de meydana gelen patlamanın sesinin Ker- kük'ün birçok mahalle- sinden duyulduğunu be- lirtirken, bunun sabotaj olduğunu düşündüklerini kaydetn.Irak hükümet yet- kilileriyse patlamanın "tekniksorunlar" nede- niyle meydana geldiğini belirtti Bagımsız kaynak- lann doğrulamadığı patla- mada, can kaybı olup ol- madığıysa henüz bihnmi- yor. ABD Başkanı Bush ise dunkü konuşmasında, "Irakuyöneticilerve ge- nerallerin, Iralaa müda- hale durumunda, ma- sumlann hayatına mal olacak evlenılerde bu- lunmaları veya hayati önem taşıyan altyapı te- sislerine zarar vermele- ri halinde, savaş suçlusu olarak yargılanabilecek- lerini bilmeleri önemli- dir" dedi. ALİAĞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ rL4KİMLİĞt'NDEN 2002'1247 E. Davacı BOTAŞ tarafından davalılar Nacıye Kaya vs aleyhme Alıağa Samurlu köyü, 106 parsel ile ılgılı olarak kamulaştırma bedelının tespıtı ve tescılı davası açılıruş olup, dava dilekçesı ve duruşma günü davah- lardan Nacıye Kaya'ya tebliğ edilemediğınden ılanen teblığıne karar venlmış, adı geçen davalılann duruş- ma günü olan 19.3 2003 saat: 10.IO'da mahkememız- de hazır bulunmalan veya kendılerinı bır vekille tem- sıl ettırmelen, aksı takdırde duruşmalara yoklugunda devam olunacafı ılanen tebliğ olunur Basın: 8052
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle