Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt StBMEN
Baba-Oğul 'Bush'lar
Ve Bizim Garip Kuşlar
Zaman zaman dolduruşa gelir yöneticiler ve
toplumlar, ama ortada bir gariplik vardır. Aklını
hâlâ başında tutabilmış olanlarşaşınrlar, bakar-
lar ve kendi kendilerine sorarlar:
- Bizi biri işletiyor ama kim?
Irak konusunda, bizi kimin işlettiği belli. Baş-
kan Bush.
Malumunuz bu mahdum, Azeri deyimiyle,
"tıfıl" Bush.
Ama bunun babası Peder, Azeri deyimiyle
"köhne" Bush da öyleydi.
Birinci Körfez krizinin en civcivli anında, te-
lefona sarılır, Özal'ı arardı.
Kendısine dostane biçimde adıyla hitap edin-
ce, özal'da hoşafın yağı kesilirdi ve ertesi gün
de kamuoyuna, kasılarak açıklardı:
- Dün presidınt Bush beni aradı...
Oğul Bush zekâyı değilse bile, kurnazlığı ba-
badan tevarüs ettiği için, bizim yöneticilerin
pohpohlanmayı peksevdiklerini, üstelik kamu-
oyunun da kendi yöneticisinin pohpohlanma-
sından pay çıkardığını, önemsendiğini sandı-
ğını bildiğinden aynı yönteme başvuruyor.
Hiçbir resmi srfatı oimayan Tayyip Erdoğan
gidiyor, Beyaz Saray'da kıımızı halıyla karşıla-
nıyor.
Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış gidiyor, mutat
olmadığı üzere Başkan Bush tarafından Beyaz
Saray'da kabul ediliyor.
Ne Tayyip Bey, ne Gül, ne Yakış soruyor,
"Acaba eniştem beni niye öptü" diye.
Hepsiciddiyealınmanın.önemsenmeninta-
dını çıkarıyorlar, bedelini sormadan.
Işletiyorlar bizi baba-oğul Bushlar...
Pek seviniyorlar hesabı görmeden bizim za-
vallı kuşlar.
• • •
Bakmayın siz, neredeyseaieni cereyan eden,
rakamları kamuoyuna yansıyan ücretli savaş-
çı pazarlığına. Işin özü ne algılanıyor, dolasry-
la ne de konuşuluyor.
Aslında Türkiye'nin çıkan, bu savaşın olma-
masında, olursa da Ankara'nın bunun dışında
kalmasında.
Devlet adamı bu gerçeği gören ve gereğini
de yerine getiren kişi.
Bizimkiler ise bezirgân pazarlığını, ki ne alır-
larsa alsınlar zarariı çıkacaklar, ulusal çıkaria-
rın titiz savunuculuğu olarak sunuyorlar.
Medyada da destekçi buluyorlar. "Türki-
ye 'nin, sınırtannın güvenliği için savaşta taraf
olması gerekir"m\ş. Yok efendim, "ülkemize
yabancı asker kabulüne hayır deyip yurtdışı-
na asker göndermek popülizm" imiş.
CHPjstanbul Milletvekili, tecrübeli diplomat
Onur Öymen, çok veciz biçimde yanrtlıyor bu
görüşleri.
•••
CHP, Türkiye'nin çıkannın savaşın olmama-
sında, olacaksa da ona katılmamakta olduğu-
nu açıklıkla görüyor ve sorumluluk, siyasal ce-
saret içinde söylüyor.
Ve bu gerçeğin doğrultusunda da uluslara-
rası hukuki mesnedi olmadan, bu toprakları
tramplen olarak kullanacak, yabancı güçlerin
kabulü için yetki isteyenlere "olmaz" yanrtını ve-
riyor.
Ama aynı CHP savaş çıkarsa, Kuzey Irak'ta
doğacak olan boşluğun, (hoş o boşluğun sa-
vaş çıkmadan da var olduğu görülüyor ve ön-
lemi de bir süredir alınıyor ya!) Türkiye'nin sı-
nırlannı tehdit edeceğini görüyor ve onun için
sınır ötesine asker gönderilmesi için gerekli
yetkinin istenmesi halinde olur vereceğini bil-
diriyor.
Bu tavn eleştirenlere de Onur öymen soru-
yor
"Savaş olmasın, ama olursa, istila amacı
gütmeyen, sadece sınırianmızı koruyacak as-
ker gönderimi olsun demenin neresi popü-
lizm?
Yani biz savaş istemiyoruz, onun için de sı-
nırianmız)korumamıza gerekyokdesek, bu doğ-
ru mu olacak? Asıl popülizm bu değil mi?
Bir devletin birinci görevi, sınınnı korumak
değil mi?"
Onur öymen boşuna nefes tüketiyor. Çünkü
sağduyunun sesini alamayacak kadar bozul-
muştur kulaklar.
Bizi işletenler, hem yönetim hem medya ka-
tında öyle bir hava oluşturmuşlardır ki, doğru-
lar ile yanlışlar birbirine iyice karışmıştır.
Ah şu baba-oğul Bushlar
Ve de bizim zavallı kuşlari
Hakkında 7.5 yıl hapis cezası var
Katliam sanığı
Kepenek yakalandı
STVAS(AA)-Srvas'ta
2Temmuzl993'temey-
dana gelen ve 37 kişinin
katledildiği Madımak
Oteli yangını olayına
kanştığı gerekçesiyle
aranan Yalçın Kepenek,
Sıvas'ta yakalandı.
Sıvas katliamına ka-
nşnğı gerekçesiyle hak-
kûıda, Ankara 1 No'Iu
Devlet Güvenlik Mah-
kemesi'nce (DGM) ve-
rilmiş 7.5 yıl hapis ce-
zası bulunan Yalçın Ke-
penek, Sıvas Eranıyet
MüdürlüğüTerörle Mü-
cadele Şubesi ekipleri-
nin kent merkezinde dü-
zenlediği operasyon so-
nucu yakalanarak gö-
zaltına ahndı. Sıvas
olaylan davasınuı gıya-
bi tutuklu sanığı Mu-
ammer Özdemir 17 Şu-
bat'ta Sıvas Emniyet
Müdürlüğü'ne teslim
olmuştu. Özdemir'in
polısteld sorgusunun ar-
dından 3 gün sonra
Kepenek'in yakalan-
masi dıkkat çekti.
Mumcu'nun hazırladığı yükseköğretim yasa taslağının demokratikleşmeyle ilgisi olmadığı vurgulandı
Gürüz:NiyetleribaşkaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Baş-
kanı Kemal Gürüz. Milli Eğitim Ba-
kanı Erkan Mumcu tarafından hazır-
lanan "Yükseköğretim yasa tasiağmm"
demokratikleşmeyle ilgisi olmadığı-
nı belirterek "Baştan beri söylüyo-
rum, niyet başka, amaç başka" dedi.
Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Baş-
kanı ve Marmara Üniversitesı Rektö-
rü Prof. Dr. Tunç Erem, YÖK'ün eş-
güdüm kurulu olarak yeniden yapı-
landınlmasının, "üniversitelerdekad-
roiaşınaya yol açacağmT kaydederken
ODTÜ Rektörü UralAkbulut, "Bu tas-
lağınyasabşması, ünh trsitekrin dev-
let eüyie çökertflmesi anlamma getir"
dıye konuştu. YÖKüyesi BurhanŞe-
natalar da yasa taslağının tepkisel
olarak hazırlandığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Mumcu'nun
yükseköğrerimde reform yapacağı
savıyla hazırladığı yasa taslağına,
YÖK Başkanı Gürüz, ÜAK Başkanı
Erem, YÖK üyeleri ve akademisyen-
ler tepki gösterdi. YÖK Başkanı Gü-
rüz, "Taslağm demokratikBkle flgjsi
bulunmadığm]" söyledi. Gürüz "Ba-
şmdan beri sövroyorum, orada niyet
başka, amaç başka" dıye konuştu.
ÜAK Başkanı ve Marmara Üni-
versıtesi Rektörü Erem, rektör seçi-
minde YÖK'ün yetkisinin kaldınl-
• Milli Eğitim Bakanı Mumcu'nun yükseköğretimde reform
yapacağı savıyla hazırladığı taslağa, YÖK Başkanı Gürüz'ün yanı sıra
taslakta YÖK'ün yetkileriyle donatılacağı belirtilen Üniversitelerarası
Kurul'un Başkanı Prof. Dr. Tunç Erem de tepki gösterdi. AKP
hükümetinin amacının YÖK'ü devre dışı bırakmak olduğunu
kaydeden Erem, "YÖK'ü kaldırmak istiyorlar, bu açıkça belli. YÖK'ü
by-pass edeceksin, peki ama nereye vereceksin bu yetkileri" dedi.
ması ve dekanlann seçimle göreve
gelmesi yönünde yapılacak değişik-
liğin "üniversitelerde anarşi doğura-
cağmı" söyledi.
Amaç YöK'e by- pass'
Dünyanın hiçbir yerinde üniversı-
te yönetirninin seçimle işbaşına gel-
mediğini dile getiren Erem, "Mfite-
veffi heyet atar. Öğrethn ûyeieriyle
seçim olmaz. Böyie bir sistem üniver-
sitelerde anarşi doğurur, hiyerarşik
düzeni bozar" diye konuştu. Erem,
ÜAK'nin yetkilerinin arttınlmasını
değerlendirirken de mevcut yapıy-
la bu işin yürürülemeyeceğini ifade
ederek "Organlan yok, onlan ku-
ruyorlar,ama ÜAK, YÖK haline ge-
tirilrvorsa o zaman değişen nedir"
dıye sordu.
AKP hükümetinin amacının YÖK'ü
devre dışı bırakmak olduğunu kayde-
denErem, "YÖK'ükaldmnak istiyor-
lar, bu açıkça beffi. YÖK'ü by-pass
edeceksin, peki ama nereye verecek-
sin bu yetkâeri; ünhersiteleri bağım-
srzmı bırakacaksm. Üniversitelerken-
di başına bnyrak mu olacak" diye ko-
nuştu.
YÖK'ün eşgüdüm kurulu yapıla-
rak ortadan kaldınlmasının, üniver-
sitelerde kadrolaşmaya yol açacağı-
nı kaydeden Erem, "Bu üniverate-
leri yıkım taslağıdır. Yapmak iste-
dikleri demokratikleşme adı altında
kadroiaşma yararmak. Bu ünhersi-
teieri felakete götürür, anarşiye sü-
riUder" diye konuştu.
YÖK üyesi Prof. Dr. Burhan Şe-
natalar MEB'nin hazu-ladığı taslak-
ta. düzeltilmesi gereken yönler bulun-
duğunu kaydettı. Taslağın Bakanlar
Kurulu'na hemen sunubnasuıın doğ-
ru olmadığını ifade eden Şenatalar,
"Bir reform yapıiması gerektiğine ina-
nıyorum, ama bunun bir tepki yasa-
sı olnıanıası lazun" diye konuştu.
Hazırlayanlar anlamamış
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. üral Ak-
bulut, üniversitelerin yönetim kurul-
lannda akademisyenlerin yanı sıra
sanayi ve ticaret odalanndan, sendi-
kalardan temsılcilerin de bulunma-
sının son derece tehlüceli olacağmı
kaydetti. Akbulut, akademik sistemı
hıç bılmeyenlerin yönetim kurulla-
nnda söz sahıbı olması fıkrini 'İuhaT'
bulduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Samnm yönetim kunılunun ne
demekolduğu, hazuiayanlar tarafin-
dan tam anJaşılamamış. Yönetim ku-
rulu haftada bir toplanmak mecbu-
riyetindedir. Üniversitenin günlükya-
şamryJa ilgili karariar alan icra orga-
nıdır. Dünyada böyle örnekler var,
ama yönetim kurulu degildir. müte-
veffi heyetferinde odalar biriiğinden,
shil toplum örgütlerinden insanlar
olabiliyor. Ama mütevelü he\etiyle
ünhersite yönetim kurulu aymynuş
gibi yaparsamz büyük zarar verirsi-
niz."
Ünlverstteleri yok
edecekler
Akbulut, ülkenin geleceğmı ilgı-
lendiren bir yasanın, 1-2 ay içinde
hem de bir tepki nedenıyle hazırlana-
cak olmasını doğru bulmadığını da be-
lirterek "Taslağm yasalaşması devle-
tin kendiüniversitek'rini eü>1e >ok et-
mesi, çökertmesi anlamma geür" di-
ye konuştu. Ankara Ünıversıtesı Rek-
törü Prof. Dr. NusretArasda YÖK'ün
yetkilerinin ÜAK'ye devredihnesi-
nin "ild başhhk" yaratacağını kay-
dettı. Aras. "\ükseköğretim eşgö-
düm kurulu için Bakanlar Kuruhı'nun
7 kişi beliriemesi öngörühnüş. Yani
hükümethâkim ofanaktstrvor. \ani öz-
gürlükçü diye gösterilen vasanın, öz-
gürlükçü olmadığı da buradan bcffi"
dıye konuştu.
Taslağın bu şekilde yasalaşması ha-
lınde üniversitelerin genye gideceği-
ni vurgulayan Aras, bu taslağın üni-
versitelerin ihtiyaçlannı karşılamak-
tan çok uzak olduğunu ifade etti.
Bir süre önce geri çektiği türban afFını yükseköğretim yasa taslağına ekleyecek
AKP'nîn smsiplanıEMtNE KAPLANMAHMUT GÜRER
ANKARA - YÖK ve kamuoyunun tepkisi üzerine
üniversitelerde 'türban ve disgjKn" affindan vazgeçen
AKP hükümeti, "sinsi planını" yeni yükseköğretim
yasa taslağına ekleyeceğı geçici madde
düzenlemeleriyle gerçekleştirecek. Taslağın
yasalaşması ile YOK Başkanı Kemal Gürüz ve
üyelerle ÖSYM Başkanı Savaş Küçükyavuz'un
görevlerine son verecek olan AKP hükümeti, bir süre
önce geri çektiği disiplin ve türban affina ilişkin
düzenlemeleri TBMM'de yeni yasa taslağına
ekleyecek. Geçici maddeyle yapılacak düzenlemeyle
disiplin cezası ve devamsızlık nedeniyle tüm öğrenci,
öğretim üyesi ve
memurlann
affedilmesı, Mısır
El-Ezher
Üniversitesi gibi
şeriat eğitimi veren
üniversitelerden
mezun olan
öğrencilere diploma
denkliklerinin geri
verilmesinin yolu
açılacak.
Milli Eğitim Bakam
Erkan Mumcu,
önceki gün
açıkladığı YÖK yasa
tasansı taslağı ile
ilgili dün Bakanlar
Kurulu'na bilgi
sundu. Mumcu'nun
önceki gün
kamuoyuna
açıkladığı taslakta
devredilmesi
akademisyenlerce,
"Kemal Gürüz'ü
safdışı bu-akma
çabaa" olarak
değerlendiriüyor.
Tasannın
yasalaşmasıyla
birlikte adı Olçme,
Seçme ve
Yerleştirme Merkezi
olarak değiştirüen
• Mumcu'nun
açıkladığı taslağın
yasalaşması ile YÖK
Başkanı Kemal Gürüz ve
üyelerle ÖSYM Başkanı
Savaş Küçükyavuz'un
görevlerine son
verilecek. AKP
hükümeti aynca, Mısır
El-Ezher Üniversitesi
gibi şeriat eğitimi veren
üniversitelerden mezun
olan öğrencilere diploma
denkliklerinin geri
verilmesinin yolunu
da açacak.
ÖSYM'nin yönetimi de değiştirilecek.
AKP türbandan vazgeçmfyor
AKP hükümeti, YÖK yasa taslağına geçici maddeler
ekleyerek öğrenci afBm da yeniden getirmeyi
planhyor. TBMM'deki görüşmeler sırasında
getiriknesi düşünülen düzenJemeler şöyle:
• 1981-1982 öğretim yılından itibaren
yükseköğretim kurumlanmn hazıriık sınıf, önlisans,
lisans ve yüksek lisans programlan ile
yüksekokullann herhangi bir sınıfında
kayıtlı öğrencilerin Yükseköğretim Kurumlan
Öğrenci Disiplin Yönetmeliği hükümlerine
göre aldıklan disiplin cezalann, bütün
sonuçlanyla affedılmesi...
\/ 1981-1982 öğretim yıhndan itibaren hazıriık sınıfi,
önlisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerinden "her ne
nedenle olursa olsun" okullanyla ilişiği kesilenlere
devam koşulu aranmaksızın başansız olduklan dersler
için 3 sınav hakkı verilmesi.. Bu sınavlarda başanh
olanlarla, başansız olduğu ders sayısını 3'e
indirenlere öğrenimJerine devam etme olanağı
tanınması... Lisanüstü öğrencilerinden master
yapanlara 1 yıl, doktora yapanlara da
2 yıl ek süre verilmesi...
Sözen'in önergesiyle HayrünnisaGül'ünAİHM'yeyapt^ı başvuru mecKsgündemine taşnunış oldu.
Türİtiye'yinosûsavunacaksınız?
CHP'HSözen, eşiHayrünnisa Gül'ün türbanh olarak üniversiteye
almmaması üzerineAÎHM'yeyaptığı başvuruyu Başbakan 'a sordu
Nurettm Sözen
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- CHP Sıvas Milletvekili Nurettin
Sözen, Başbakan AbduOah Gül'ün
yanıtlaması istemiyle TBMM Baş-
kanlığı'na verdiği soru önergesin-
de, "EşüıizHayrünnisa Gül 'ün Tür-
idve Cumhuriyeti devleti aleyhine
AlHIVrye başvurduğu doğru mu-
dur? Bugüne dek TC hükümetleri-
nin, 27başbakanınm eşieri araanda
TC aleyhindedavaacanbaşbakan eşi
var nudn-" diye sordu.
Sözen, Başbakan'ın eşi Hayrün-
nisa Gül'ün, türbanlı olarak üniver-
siteye almmaması üzerine AİHM'e
yaptığı başvuruyu TBMM günde-
mine taşıdı. Sözen, AÎHM'de eşine
karşı Türkiye'yi savunmakdurumun-
da kalacak olan Başbakan'ın yanıt-
laması istemiyle Meclis Başkanlı-
ğı'na verdiği soru önergesinde, "TC
akyhinedavaaçanbaşbakan eşiolup
otaıadığı'' konusunda da bılgi ıstedi.
Sözen, önergesinde türban tarnşma-
lanyla ılgih olarak şu değerlendirme-
leriyaptı: "AnayasaMahkemesitür-
banı veya başörtüsünü laiktiğe ayla-
nbulmuşnır.Danıştav'ındaayTiıyöıı-
de kararlan vardır. Avrupa Insan
Haklan Komis>onu 3 Ma>is 1993te
başörfüsü ileilgili açıfanış da\ayı red-
detmiştir. Başörtüsü nıağduru oklu-
açöğı dava reddedilmiştir." Sözen,
Gül'e, "Ba>^n Gül'ün bu davranışi
karşısuıda başbakanhğm görüşü ne-
dir?AİH3V1 nezdinde Türkne Cum-
huriyeti devletiaduıasavunmayı kim
veya kunler yapacakür? AİHM'de
TC devtetinin savunulması yüce yar-
gıkararian doğrultusundayapdâcak
nudn-" diye sordu.
Prof. Serpil: YÖK adı kullanılarak geçiş yapılmak isteniyor
Eğitiıııe siyaset girmemeli
ESRAAÇIKGÖZ
Milli Eğitim Bakanı Erkan
Mumcu'nun, Yükseköğretim Ya-
sa tasansı taslağını açıklaması
çeşıtli tartışmalan da beraberin-
de getirdi. Yeditepe Üniversite-
si Rektörü Ahmet Serpfl, YÖK
adının kullanılarak bir geçiş ya-
pılmaya çalışıldığını belirtirken
Maltepe Üniversitesi Rektör Yar-
dımcısı Prof. Isa Eşme ise eğiti-
mın siyasilerin müdahalesine acık
hale getirileceğım söyledi.
Prof. Serpil, öğretim üyelen-
nin ışinin üniversiteyi yönetmek
değil, ders vermek olduğunu be-
lirterek "Dünyanın hangi üni-
vershesinde rektör seçimle geti-
yor? Anlaşdan bizden çok daha
ileri olan ülkeler. bu işj bflmiyor"
diye konuştu. Prof. Eşme, "Tas-
lakla YÖK yerine YEK getiriü-
yor. Ancak kurulun oiuşum şek-
Bnebakıhrsa YEK,YÖK'ü arat-
tıracak.Çünkü 17üyedenoiuşan
YEK'te üyeJerin sadece 7'si aka-
demisyen, onun dtşındakilerin
7'si hükümet tarafindan beürle-
niyor" dedi. Özel Dershaneler
Birliği Başkanı İbrahim Ankan,
ÖSYM'nin, hıçbır şaıbe altına
girmemiş bir kurum olduğuna
dikkat çekerek "ÖSYTVl'\i boz-
mamalanhzrnı.Eğer>cnidüzen-
leme sonrası kayn*ma, haksıznk
yapüma gibi sorunlar vaşanırsa
kj>ametkopar"dedı Ûnıversite
Öğretim Üyeleri Derneğı Baş-
kanı Prof. Dr. Kadir Erdin, tas-
iakta ünıversitelenn mali kay-
nak sorunlan ile ilgili değerlen-
dırmelere yer verümesi gerek-
tiğini belirterek taslağın gerçek
anlamıyla hayata geçirilmesi
durumunda, kararlann tepeden
değil, aşağıdan yukan uy-
gulanacağına dikkat çekti.
TEPKİLER ARTTI
Hükümet
samirni
değil
• CHP Milletvekili ve
TBMM Içişleri Komisyonu
üyesi Mustafa Gazalcı,
"îçişleri Bakanlığı'ndan,
Genelkurmay
Başkanhğı'ndan,
işverenlerden temsilci
alınırken YEK'te niye
eğitim emekçilerinden
kimse bulunmuyor?" dedi.
IZ\IİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - AKP hükümetinin
üniversitelerin yapısını
değiştirecek düzenlemelerine
kuşkuyla bakılıyor. Milli Eğitim
Bakanı Erkan Mumcu'nun
göreve başladığı ılk hafta kendi
yandaşlannı eğitim kadrolanna
atadığına dikkat çekiliyor.
Gelişmeler, demokrasi adı
altında üniversiteleri ele
geçirme plam olarak
değerlendiriliyor. CHP
Milletvekili ve TBMM Îçişleri
Komisyonu üyesi Mustafa
GazaJcı, «tçişteri
Bakanhğı'ndan, Geneflaırmay
Başkanhğı'ndan, işverenlerden
temsilci ahnırken YEK'te niye
eğjtim emekçilerinden kimse
buhmmuyor?'' dedi.
Gazalcı, YEK'in bu yapısıyla
Milli Güvenlik Kurulu
oluşumuna benzediğini
söyleyerek şu görüşlere yer
verdi. "Mumcu, demokrasi ve
üniversitelere özerklik gibi sözde
güzel konulara değiniyor. Ama
daha göreve geldiğinin hemen
ertesinde kendi vandaşlanna
kadro dağrtan bir yaklaşmun
üniversiteler konusunda ne
kadar samimi olduğundan
şüphehyiz. Niyeüerini
sözlerinden ayinyoruz. Çünkü
ağzunız. şimdiye kadar
vaptıklanndan çok >r
andı.
îktidann ve bakanm o güzel
sözkrinin ahmda ne var diye
kaygüanmryor değilim. Konuyu
bir oldubittiye getirmelerinden
de kaygıhyım." İZÜNÎDER
Başkanı Prof. Dr. Ömür
Mavioğlu, tasan üzerinde halen
atölye çahşmalannuı devam
ettiğini belirterek, "Şu ana
kadar kamuoyuna yansıdığı
kadanyia en olumsuz yanı, daha
önce TBMM komisyonlarma
getirilmiş olan mali hükümlerin
aynen korunacağı yönündeid
ifadelerdn-" dedi "
Mavioğlu, Mumcu'nun,
hazırlanan yasa tasansı için
ifade ettiği mali hükümlerle
ilgili demecini talihsızlik olarak
gördüklerini söyleyerek şöyle
konuştu: "Bu nîali hükümler,
Türkiye'de ünKersite eğitiminuı
parah hale getirUmesi anlamuu
taşryor."