22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 2003 CUMARTCSİ CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11 Batriılar kaçıyor • LONDRA (AA) - Ingiliz havayollan şirketi British Airvvays (BA), Körfez ülkelerinden Ingiltere'ye yoğun yolcu talebini karşılayabilmek için, bu bölgeye uçuşlarda personele aynlan kontenjanı kaldırdı. BA sözcüsü, bölgede yaşayan Ingiliz vatandaşlannın yoğun şekilde ülkelerine geri dönmek istediklerini söyledi. Bu arada, adının açıklanmasıru istemeyen bir BA çalışanı, Körfez bölgesinden Ingiltere'ye uçuşlarda ilk kez böyle bir yoğunluk görüldüğünü söyledi. Öte yandan, ABD, Kuveyt ve Suudi Arabistan'daki büyükelçilik çalışanlanna, istemeleri halinde "eve dönme" izni verdi ve ücretsiz yolculuk teklifetti. ABDDışişleri Bakanlığı tarafindan yapılan iki ayn "seyahat uyansı" nda, sivil Amerikan vatandaşlan, güvenlik önlemleri gerekçe gösterilerek, söz konusu ülkeleri terketmeyi göz önünde bulundurmalan konusunda uyanldı. Amerikan Senatosu Adli Işler Komisyonuda, ülkelerinden aynlmak isteyen Iraklı bilim adamlannaABD vizesi sağlanması ve sürekli oturma izni verilmesini öngörenyasa tasansını onayladı. îspanya da 2 görevli hariç Irak'taki tüm vatandaşlannın ülkeyi terk ettiğini açıkladı. ABD bildiri yağdırıyor • WASHINGTON (AA) - Amerikan uçaklan Iraklılan hedef alan psikolojik savaş çerçevesinde dün Irak'ın güneyine 360 bin bildiri attı.Basra Körfezi'ndeki askeri operasyonlardan sorumlu ABD Merkez Komutanhğı'nın açıklamasına göre, El Kut bölgesinde atılan bildirilerde Iraklılann Amerikan yayınlannı dinleyebilecekleri yerel radyo frekanslan hakkında bilgi verildi ve sivillerin Irak askerlerinin bulunduğu bölgelerden uzak durmalan istendi.23 Ocak'tan bu yana 1 milyon 400 binden fazla bildirinin atıldığı belirtildi. Danimarka'dan avcı birlik • KOPENHAG(AA)- ABD'nin destek talebine olumlu karşılık veren Danimarka hükümeti, Irak'a saldın durumunda bir denizaltı ile bir avcı birliği göndermeye hazır olduğunu açıkladı. Ritzau ajansındaki haberde, askeri destek için BM'nin harekâta yeşil ışık yakmasının yanı sıra Danimarka parlamentosunun da onay vermesinin şartı olduğu belirtildi. Kadınlar barış için pembe giycfi • WASHtVGTON (AA) - ABD"li bir grup kadın, Irak savaşına karşı çıkmak amacıyla Bağdat'a gitti. Girişimlerine "Kod adı: Pembe" adını takan ve aralannda avukat, çiftçi, din görevlisi vb'nin bulunduğu 12 kadın, 8 Şubat'a kadar sürecek gezileri boyunca pembe tişört giyecek ve pembe bere takacaklar. Aynca, üzerinde Arapça, "Banş Kadınlan" yazılı pankart taşıyacaklar. Ensar: Saddam'la bağlantıımz yok • OSLO(AA)-Kuzey Irak'taki Ensar El tslam örgütünün lideri Molla Krekar, örgüt ile Bağdat yönetimi ve El Kaide arasında gizli bağlantı olduğu yönündeki haberleri yalanladı. Sekiz Avrupa liderinin ABD'ye destek mektubuna en ağır tepki Liberation'dan geldi: Bush'un 8 paralıaskeri• Avrupa basını, Irak mektubunu, AB'nin ortak dış politika oluşturma çabalanna darbe olarak niteledi. Gazeteler "8'ler çetesi" ve "Avrupa Birliksizliği" gibi ifadeler kullandı. Simitis de bildiriye tepki gösterdi. Dış Haberler Servisi - Avrupa ba- smı, 8 Avrupa ülkesinin liderinin ABD'nin Irak'a saldın politikasına verdikleri desteği "AB'yetokat" ola- rak yorumladı. AB dönem başkanı Yunanistan'la, birliğin savaşa karşı çıkan agır toplan Fransa ve Alman- ya'ya imza için çağnda bulunulmuş bile olmamasma dikkat çeken gaze- teler, mektubun, "ABiçindebirlikol- mathğmı" ve "AB'nin hiçbirzaman or- takdış politika befiriey^meyeceğini^ ka- rutladığını yazdı. AB üyeleri Ingiltere, ttalya, îspan- ya, Portekiz, Danimarka'nın yanı sı- ra üye olacak Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti tarafindan imzala- nan açık mektup, "yaşh Avrupa" (Eran- sa ve Almanya) ile genç A\Tupa'yı kar- şılaştıran ABD Savunma Bakanı Do- nald Rumsfeld'i de haklı çıkaracak nitelikte görülüyor. Ingiliz The Independent gazetesi, ABD'yk birnkte bölgeyeasKer gönderen re, imzacdann başmda getiyor. (REUTERS) Irak konusundaki çağnnın Avrupa'nın bölünmüşlüğünü sergileyerek güçten ziyade, zaaf gösterisi olduğunu yazdı. Gazete A\Tupa içindeki bölünmele- rin ortaya serilmesinin tüm sorumlu- sunun Ingiltere Başbakanı Tony Blair olmadığı kanısında; gazeteye göre Fran- sa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Almanya Başbakanı Gerhard Schrö- der Irak konusunu, AB'nin motoru- nun Fransa-Alman ekseni olduğunu göstermek için küstahça kullandı. Guardian gazetesi, Brüksel'deki dip- lomatlann görüşlerine yer verdiği ha- berinde "8'ler çetesinin" AB başkent- lerinde öfkeyle karşılandığını yazdı. Wall street yönlendlrdi Franşız Liberation, bildiriyi manşe- tinden "Bush ve sekiz paralı askeri" başlığıyla duyurdu. Gazeteye göre Sad- dam'a yönelik saldında ilk darbeyi Av- rupa aldı. Liberation'a göre, ABD'ye destek veren 8 A\Tupa ülkesine Wall Street Journal gazetesi öncülûk etti. ABD Başkanı Bush ile Ingiltere Başbakanı Blair, Irak sorununda aülacak adımlan beliriemek için buluştu. avaşKonseyibaltayı çıkardı Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı George Bush ile Ingiltere Başbakanı Tony Blair'ûı dün Camp David'de, başlayan hava muhalefeti nedeniyle Beyaz Saray'da devam eden görüşmeden sonra yaphklan ortak açıklamada Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in "ay değil haftalar" ı kaldı. ABD Başkanı" George W. Bush, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'ıin silahsızlanmadığını, tehlike arzettiğini ve aylarla değil haftalarla sınırlı bir sürede silahsızlanması gerektiğini söyledi. Bush, tngiltere Başbakanı Tony Blair ile Beyaz Sarayıda yaptığı ortak basın toplantısında, Saddam Hüseyinıi silahsızlanmaya ikna etmesi halinde ikinci bir Birleşmiş Milletler (BM) karannı memnuniyetle karşüayacaklannı belirtirken 1441 sayılı karann da kendi başına yeterli olacağının altım çizdi. Bush, basın toplantısında "Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin silahsızlanmıyor, bu bir tehlike ve aylar değil, haftalar içinde silahsızlanmalı" dedı. George Bush, ikinci bir BM karannın memnuniyetle karşılanacağını ancak kendisine göre BM'nin Irak ile ilgili • Başkan Bush, Saddam'ın silahsızlanmadığını, aylarla değil haftalarla sınırlı bir sürede silahsızlanması gerektiğini söyledi. 1441 sayılı karann Irak'a askeri müdahale için yeterli olduğunu belirterek, "Bu sorun hızla çözülmelidir. Birleşmiş Milletler'in bu konuda ikinci bir tasanyı onaylamayı kararlaştırması durumunda, eğer bu karar Saddam Hüseyin'i silahsızlandırmak niyetinde olduğumuz yönünde bir sinyal olacaksa memnunlukla karşılanır" dedi. Bush aynca, Irak'ın BM silah denetçilerini tekrar Bağdafa davet etmesinin, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in yeni bir aldatmacası olduğunu söyledi. George Bush, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın gelecek hafta BM Güvenlik • Konseyi'nde Saddam 'ın dünyayı aldahnaya çalıştığım açıkça ortaya koyacağını belirterek, "Saddam'ın banşa bir engel olduğunu açıklığa kavuşturacağız" dedi. Tony Blair de, Saddam Hüseyin'in kendisine silahsızlanmayı emreden BM kararlannı ihlal ettiğini söyledi. "Uluslararası kamuoyunun bunun için Saddam"ı sorumlu tutmak zorunda olduğunu" belirten Blaır, "bu uluslararası kamuoyu için bir deneydir" dedi. Fransa-Ahnanya cephesine karşı bir cephe oluşturulması fikri gazetenin Avrupa baskısı sorumlulannm Italya Başbakam Sihio Berhısconi ile yap- tıklan ropörtaj sırasmda ortaya çıktı. Bu fikir daha sonra aym gazeteciler tarafindan önce îspanya, ardmdan In- giltere yönetimine götürüldü. Sorun içerik değil tarz Le Monde'a göre çağn hem Alman- ya-Fransa ikilisi için bir darbe oldu, hem de diplomasi ve silah denetim- lerinin başanlı olması için her türlü şan- sm tanmması gerektiğini düşünenler için... Gazete AB'nin kalanını şaşkı- na çevirenin çağnnm içeriği değil tar- zı ve zamanlaması olduğunu yazıyor. Ahnan gazetesi Die Welt ise çağn- nm ortak Avrupa dış ve güvenlik po- lıtikası projesı için ölümcül bir darbe ol- duğu kanısında. Gazete çağnya imza atan ülkelerin AB içinde giderilmesi zor bir bölünme yarathklan yorumunu ya- pıyor. Frankfurter Allgemeine de bildi- riyle AB'de "okyamıs genişKğmde" bir uçurumun ortaya çıktığını yazdı. tspanyol gazeteleri, hükümetlerinin de imzalamasına karşm, girişimin Avru- pa'da bölünme yarattığına dikkat çek- tı. El Pais, "AvrupaBiıüksizliği'* başlı- ğını athğı değerlendirmede, VVashing- ton'ın Brüksel yerine sadık müttefikle- riyle doğrudan ihşkiyi yeğ- lemesinin doğal olduğu- nu, ancak bazı AB üyele- rinin Bush'un gözüne gir- mek içın onca emek veri- len ortak dış politika yolun- dan aynlmış olmasının skandal olduğunu yazdı.. Franco dönemi Barselona'da yayımla- nan El Periodico bu tür adımlann Ispanya'yı Ffcan- co diktatörlüğü yıllanna geri götürdüğunü öne sür- dü. Amerika'ya destek çağnsına yedi başbakanla biriikte Çek Cumhuriye- n'nin görevi bırakmak üze- re olan devlet başkanı Vac- tav Havel de imza koymuş- tu. Bu durumu değerlendi- ren Çek gazetesi Lidove Noviny'ye göre, ülkenin itibannı Cumhurbaşkanı Havel kurtardı... 8 ülkenin imzaladığı mektup, Brüksel'deki AB Komisyonu'nu da sıkın- tıya soktu. AB Komisyonu sözcü- lerinden Jean-Christop- he Fflori, günlük olağan basm toplantısında yaptı- ğı açıklamada, AB Ko- misyonu Başkanı Roma- no Prodi'nin bu konuyu fazla yorumlamak iste- mediğini söyledi. Atina kızflin AB dönem başkanı Yu- nanistan'ın Başbakanı Kostas Simitis, 5'i AB üye- si, 3 'ü aday 8 ülkenin Irak konusunda takındıklan tavnn. AB'nin ortak tu- tum oluşturması yolunda- ki çabalara yarduncı ol- madığmı söyledi. Simitis, yaptığı yazılı açıklama- da, "AB, ortak bir dış po- litika yürütmek istemek- tedir. Bu, Irak konusu için de geçeriidir'' dedi. AÇIKÇA ŞUKRU SINA GUREL Ümmetçiliğin Teslimiyetçiliği "Yeni Dünya Düzeni" oluşurken, bütün dünya sancı çekiyor. Bu "yeni düzen"\ dayatanlar, kendi aralannda gelecekteki üstünlüğün çekişmesi için- de: Ortadoğu'ya saldırmaya hazırlanan ABD ile "yaşlı" ve tabii deneyimli Avrupalıiar arasındaki kar- şılıklı suçlamalar bu yüzden. Ama hiç kuşku duyul- masın, bu çekişme, yerini, oluşan üstünlük konu- mundan pay kapma çabasına bırakacak, sonunda da işbirliğıne dönüşecektir. Dünyanın "tepesi", Kuzey'i böyle bir çekişme içindeyken, acıyı asıl çeken "aşağıdakiler"', Gü- ney'dekileroluyor. Aslında, "aşağıdakiler"\n hepsi- ni aynı kefeye koymak da mümkün değil. Çünkü dün- yanın her "devlet"\, Türkiye gibı bir ulusal kurtuluş mücadelesi sonunda oluşmuş, feodal-emperyal bir geçmişi ulusal bir devrimle aşmış ve laik-demok- ratik düzene sahip olmuş değildir. Dünyadaki pek çok devlet, sözde ulusal sınırtarı başkalan tarafin- dan çizilmiş, "içine girilmişliği" bağımlılık günlerin- deki koşullaria sürdürülmüş, ulusal niteliği yalnız- ca kâğrt üstünde var olan, bağımlı kılınmak için ye- niden biçimlenmesine gerek duyulmayacak olan si- yasal birimlerdir. Bunlar, zaten doğal kaynaklany- la, ucuz emekleriyle ve dışa eklemlenmiş serma- yeleriyle, teslim alınmışlardır. Heryerdeki emeği, sermayeyi, doğal kaynakla- n, bütün üretim potansiyelini kimliksiz, kişiliksiz kılarak bağımlılaştırmak ve çıkariarı doğrultusun- da seferber etmek isteyenlerin asıl hedefi, Türki- ye gibi devletlerdir. Dünya tarihinin ilk başanlı ulu- sal kurtuluş mücadelesini vermiş, laik-demokra- tik styasal yaptsıyla başkalanna ömek olmuş Türk insanını teslim almak, "yeni emperyalistler"\n baş- ka yerlerdeki işlerini kolaylaştıracaktır. Türkiye, ör- nek ve kilit ülkedir. Denilebilir ki, "IMFile, Dünya Bankası'yla, dışa- rıya eklemlenmekten başka bir derdi olmayan ser- maye gruplanyla, Gümrük Biriiğı ile, Amerika 'ya hoş görûnmeyi varlık nedeni sayan politikacılanyta, Tür- kiye zaten teslim alınmış sayılmaz mı?" Hayır, he- nüz değil! Bütün bunlar, artık Türkiye'nin gerçeği ama, aynı zamanda da ulusal nitelikli sermaye gruplan, ulusal kimliğine önem veren kişilikli emek ve halkın büyük çoğunluğunun sahip olduğu ulusal bilinç de Türkiye'nin gerçeği. Dışardan bakıpTürkiye'yi ken- di tasanlanna uydurmak isteyenlerin ve içeriden onlann bu projelerine destek olanlann hedef aldık- lan özelliklerimiz bunlar. Türk siyasal yaşamında yakın geçmişte ortaya çı- kanlar, zaten dışarıdan yönlendirilen çabalarla ger- çekleşmedi mi? Türkiye'de kişilikli, ulusal hak ve çı- karlar konusunda duyarlı ve emeğin hakkının ko- runması bakımından da "ulus devlet"in yaşatılma- sı gerekliliğini bilen bir siyasal iktidann tasfıyesi, bu tasan doğrultusunda gerçekleşmedi mi? Ulusal ko- nularda duyarsız bir iktidar -ve muhalefet- böylece gerçekleşti. Kıbrıs, AB ve ABD ile ilişkiler, AKP ik- tidannca bu yüzden yeniden ele alınmaya başlan- dı. Ulus yerine "ümmet" oluşturma tasarısı, aslın- da "yeni emperyalizm"\n ve amaçları için demok- rasiyi yalnızca bir "araç" olarak görenlerin biriikte gerçekleştirmeye giriştikleri bir iş oldu. Uluslarara- sı alanda ulus-devletleri yıkmayı hedefleyenlerte, içer- deki Derviş'lerin ve Tayyip'lerin gayretleri işte böy- le bir örtüşme içinde... Ulus-devleti dönüştürmek isteyen ümmetçiliğin tes- limiyetçiliği, kimliksiz sermayeyle amaçta birleşiyor. Ama işleri o kadar kolay değil. AB'nin "vesa- yef'ini o kadar kolay yerleştiremeyecekler. Türki- ye'yi ABD'nin "masa"sı olarak kullandıramayacak- lar. Kıbns'ı, belediyede "yeşil alanın imara açılma- sı" gibi, kolayca başkalarına teslim edemeyecek- ler. Çünkü, Türk halkı bu konulara nasıl bir duyar- lılıkla yaklaştığını ve ümmet değil, millet olduğunu örgütlü bir biçimde göstermeye başladı. Bunun ilk örneklerinden biri, beşyüzü aşkın kuruluşun, "KKTC ve Denktaş ile Dayanışma Platformu" oluşturma- sı ve yann Abide-i Hürriyet Alanı'nda büyük bir top- lantı düzenlemeleri. Aslında, bu teslimiyetçilik, AKP'nin tabanında da sağlıklı bir yeni aynşmaya da yol açacaktır. Ak ile karanın sağlıklı aynşması gibi... Israilli astronotun duası • Dış Haberler Servisi- Uzay mekigi Columbia bugün dünyaya dönüyor. ABD donanmasında kalp cerrahı olan astronot Laurel Clark'ın verdiği bilgiye göre, mekikte 80 deney yapıldı. Deneylerin 59'u mekiğin büyük yük bölmesine yerleştirilmiş laboratuvar odasmda yerine getirildi. Yerçekimsiz ortamda ipek böceğinin kozasmdaki yaşamı, örümceklerin ağ yapımı, kanncalar, deneylere alındı. Prostat kanseri araştırmalan için kanser hücresinin beklenenden 100 kat hızlı büyümesi de gözlemlendi. Dünya yörüngesinde 300-400 km yükseltide saatte 27 bin km ile seyreden Columbia'daki astronotlardan ilk Israilli uzay adamı Uan Ramon, "Keşke tüm Ortadoğu, buradan göründüğü gibi sakin olsa" diye dua etti. ABD'NİN GİZLİNÜKLEER STRATEJİSÎ Kirli silaha kirli silahla karşılık WASHEVGTON (AA) - ABD'de yayımlanan The Was- hington Times gazetesi, Baş- kan George W. Bush'un, ABD ve müttefik üUcelere yönelebi- lecek herhangi bir kitle imha silahı saldınsına nükleer kar- şılık verebilmeyi öngören ye- ni bir stratejiyi gizlice onayla- dığmı yazdı. Gazetenin haberinde, Bush'un geçenyıl 14 Eylül'de imzaladı- ğı Ulusal Güvenlik Talimatı 'nda bu yönde bir karann yer aldığı belirtildi. Gazeteye göre, tali- matın kamuya açık ve gizli ol- mak üzere 2 ayn uyarlaması bu- lunuyor. Talimatın kamuya açık olarak yayımlanan şeklinde, nük- leer yanıttan açık olarak söz edilmezken gizlilik derecesi ta- şıyanda nükleer yanıt sözü yer alıyor. Talimatın gizli şeklin- de, "ABD, kendisine,vabana 01- kelerdeki kuv^etlerine, dostia- rma ve müttefiklerine karşı kit- le imha silahı kullandması du- rumunda, buna nükleer silah- larm da dahil olduğu büyfik bir güçle karşılık verme hakkuu sakh tutar" deniliyor. ABD'nin eski stratejisinde, nükleer silahlann kullammıy- la ilgili ifadeler muğlaktı. Ame- rikan medyasında son günler- de çıkan haberlerde, ABD'nin Irak'ta sınırlı nükleer silah kul- lanabileceği iddia edilmişti. Kuzey Kore'de afişli protesto HalkL ABD ile sürdiiriikn "kutsal miicadelede" Kuze> Kore ordusunu desteklemeye çağıran Pyongy ang yönetimi, ülke çapında ABD karşrtı afiş kampanyası başlara. İlkeyi ABD karşıtı afîşleıie donatan yönetim. bu yöntemle Kuzey Kore'nin 23 milyonluk nüfusunu "Amerikan emperyalistlerinin Kuzey Kore'yi tecrit etmeye yönelik hareketierini ezmeye, ülkenin onunınu ve var olma hakkuu korumaya" çağınyor. Bu arada, Kuzey Kore'nin, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın gelecek ay, Pyongyang ile Washington yönerimleri arasında gerginhge yol açan nükleer progranuıun ele almması için düzenleveceği toplanOyı boykot edeceği açıklancb. (REUTERS)' TÜRKİYE ÇEVRE VAKFI, 25 YAŞINDA Bugün, 1 Şubat. TÇV, 25 yaşında. 25 yıl boyunca, çevreyle ilgili hemen her konuda ilk adımlan attık, öncü bir rol oynadık. "SürdürülebUir kalkınma" kelimelerini ilk biz kullandık ve bu kavramı verleştirdik. Hızlı niifus artışı ile çevre sorunları arasındaki ilişkiyi gündeme getirdik. Temiz enerji, biyolojik çeşitlilik, ormanlar, sulak alanlar, iklim değişikliği, tıbbî bitkiler ve benzeri konular üzerinde durduk. Araştırmalar yaptık, toplantılar düzenledik, çoğu tükenen 156 kitap yayınladık. Türkiye'nin çevre sorunları envanterini de, 1981'den beri biz yayınhyoruz. Bu kitabın 7 baskısını yaptık, sekizincisi hazırlanıyor. Kişi veya kuruluş olarak, değişik, modern ve yararlı bir toplum hizmetine katkıda bulunmak isterseniz, bizi arayabilirsiniz. www.cevre.org E-posta: cevre@cevre.org Telefon: 0 312 425 55 08, Faks: 0 312 418 51 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle