Katalog

JAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2003 ÇARŞAMBA HABERLER Scilattı yupurlukte • ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ekonomik krizler nedeniyle çek, senet, kredi kartı ve kredi borcunu ödeyemeyecek duruma düşmüş olan l milyon kışiye sicil affi getiren tek maddelik yasayı onayladı. Yasaya göre, borçlar, üç ay içinde ödenmesi ya da yeniden yapılandınlması halınde Merkez Bankası kayıtlanndan silinecek. AKP'li Özçelik'e soruşturma • Yurt Haberleri Servisi - Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı, 29 Ekim resepsiyonu için "Cumhurbaşkanı hacı, sakallı ve sünnetlıler dışında insanlan resepsiyona çağırsın" diye açıklama yapan AKP Burdur Milletvekili Bayram Özçelik hakkında soruşturma başlattı. Başsavcılık, dokunulmazhğı nedeniyle dava açamadığı Özçelik'in, dosyasını Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Mehmet Ağar'dan AKFye eJeştiri • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-DYPGenel Başkanı Mehmet Ağar, mılletvekvekili dokunulmazlığının kaldınlması konusunda AKP'nin vaatlerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi AğarTBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ortaya çıkan son durumun, "demokrasinin eşitler rejimi olduğunun inkân" anlamına geldiğıni belirtti. Havaalaranda LSD operasyonu • tstanbul Haber Servisi - Atatürk Havalimanrnda, Hollanda'dan getirilen 4 bin adet LSD emdirilmış pul ile çeşitli uyuşturucu maddeler ele geçirildi. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındi Polis yetkilileri, îstanbul'da bugüne kadar yakalanan en yüksek miktar LSD olduğunu vurguladı. LSD, ınsanda halüsinasyona yol açan, yanlış doz alımında çıldırtan, ıntihara sürükleyen, cinayet işletebilen çok tehlikeli, bağımhlık süreci çok hızh gelişen bir madde olarak tanıruyor. CHP ve LDP'ye • AMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yazar Ergun Poyraz'ın ıhban üzerine CHP ve LDP hakkında başlattığı soruşturmada. partilerin Alman vakfindan yardım aldığı ıddialannı yeterli görmeyerek takipsizlik karan verdı. Başsavcılık, karannda, vakıflann CHP ve LDP'ye maddi yardım şeklindeki katkılannın son derece cüzı miktarlarda olduğuna işaret etti. AbduUah GiH Ipan'a gidiyor • ANKARA (Cumhurm* Bürosu) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı AbduUah Gül, Bem kentinde meydana gelen deprem nedeniyle Türk halkıntn dayaruşmasını iletmek amacıyla bugün tran'a gidecek. AbduUah Gül'e, bazı bakanlannda eşlik edeceği bildirildi. Ankara Universitesi Senatosu, müsteşan kınarken Pir Sultan Abdal Vakfi dava açtı Dmçer'e istifa çağrısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Universitesi Senatosu, laiklik karşıtı konuşmalan ortaya çıkan Başba- kanlık Müsteşan Ömer Dinçer'i istifa- ya davet etti. Senato karannda "Dh> çer'in, konuşması için yalanlama şöyie dursun bugün de aynı görüşte olduğu- nu basın yoluyla beyan etmesi ibret ve- riddn-" denildi. Pir Sultan Abdal Vak- fi da Başbakanlık Müsteşan Ömer Din- çer hakkında "Devletin anayasal yapı- smı bozmaya teşebbüs" ettıği gerekçe- siyle dava açtı. AÜ Senatosu'ndan dün yapılan yazı- lı açıklamada, anayasanın bilim ve sa- natı yayma hakkınm hiçbir şekilde la- ikliği kaldırma amacını taşıyamayaca- ğı ifade edildi. Cumhuriyetin diğer te- mel ilkeleri olan insan haklan, Atatürk Amelie' filmi AKP'lilerin 'porno' ihban yersiz bulundu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - "Çağdaş PoDyanna uyarlaması" olarak nitelenen "Ametie" fılmini, "porno" sınıfina sokarak Bornova Anadolu Lisesi (BAL) yönetimi hakkında soruşturma açtıran AKP'lilerin girişimi sonuçsuz kaldı. AKP Bornova ilçe örgütü, 6. BAL Kültür Sanat Festıvali kapsamında gösterilen fılm için "porno" olduğu iddiasıyla önce ilçe milli eğıtim müdürlüğüne, sonuç alrnamayınca da Milli Eğitim Bakanlığı'na şikâyette bulundu. Ancak yapılan incelemeler sonucunda, "suç unsuruna rasdanmadjğT belirtilerek AKP'nin yaptıği şikâyetin "yersiz" olduğuna karar verildi. Izmir Milli Eğıtim Müdürlüğü yetkilileri okulda soruşturma yapıldığını, ancak suç unsuru bulunmadığını açıkladı. 'Herkes rolünü oynuyor' BAL Müdürü Sefer Aktaş. okul için birçok kez soruşturma yapıldığını ancak suç unsuru bulunamadığını anımsatarak, "Suç yoksa suç mu icat edikcek? Herkes kendi rolünü oynuyor. Onlar kendilerine böyle bir yol biçti. Biz çağdaşhk yolundayız. Gücümün yettiği yere kadar mücadele edeceğim. Bu festivalin gerekü yerlerden onayi ahnmıştır" dedi. Şikâyetlerin, daha önce BALüa öğretmen olarak görev yapan ve AKP Bornova ilçe yönetıcısi olan Hasan Tekin tarafından yönlendirildiği iddia edildi. • AÜ Senatosu'ndan yapılan açıklamada, anayasanın bilim ve sanatı yayma hakkının hiçbir şekilde laikliği kaldırma amacını taşıyamayacağı ifade edilerek Dinçer'in istifa etmesi ya da bir an önce görevinden alınması istendi. Pir Sultan Abdal Vakfı dava gerekçesinde Dinçer'in îslamın bir sistem olduğunu vurguladığı anımsatılarak "bunun anayasal yapıyı yıkma çabası olduğu" belirtildi. milliyetçiliği, demokrasi ve hukuk dev- leti ilkelerinin önkoşulu olduğunun, din ve vicdan özgürlüğünün de temelini oluşturduğunun unutulmaması gerekti- ğinin kaydedildiği açıklamada, Din- çer'in istifa etmesi ya da bir an önce gö- revinden alınması gerektiği belirtildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Laiklik ilkesinin korunması ve sa- vunutanasL,vatandaşlann olduğu kadar önceükle ve özeüikle laiklik ilkesinin bir ürünü olan demokratik rejim için- de faahyet gösteren kurum ve Idşflerin görevidir. Cumhuriyet ve laiklik ilke- sine bağbhk, ister bir üniversite öğre- tim üyesi, isterse Başbakanlık Müste- şan olsun herkes için anayasal bir zo- runluluktur. Bürokratik yapılanmada en üst nıakanıı işgal eden Prof. Dr. Ömer Dinçer'in, 1995yıhnda 'Bilgi ve Hımmet' dergjsinde yayımlanan ko- nuşması için yalanlama şöyle dursun bugün de aynı görüşte olduğunu basın yoluyla beyan etmesi ibret veritidir." Pir Sultan Abdal Vakfi da Dinçer hak- kında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na dava açtı. Dava gerekçesinde, Din- çer'en İslamın bir sistem olduğunu vur- guladığı anımsatılarak "bunun Cum- huriyetin temel niteüklerini \e anayasal yapıyı yıkma çabası olduğu" belirtildi. Dlnçer istffavı düsünmüvor Öte yandan Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansf nın TBMM'ye sevkin- den önce. yaptığı açıklamada. bu bil- dirisi anımsatılan ve değişıp değışme- diği sorulan Dinçer. "Bu soru, Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı için ya- pdan bir toplannnın konusu değildir. Bu konuda avnnülı bir açıklamayı da- ha sonra yapacağun" yanıtını verdi. "Dokunulmazhklar kaldırüsın", "AKP'nin ampuhl söndü", "Dokunulmazlara dokunacağız" sloganlan atan CHP'li kadınlar bildiri dedağırnlar.CHP'Bkrdüdükçalmmasmaengdolrnakirte^güveııl^ APAYDIN) CHP'li kadınlar AKP'nin dokunulmazlıklar konusundaki tavnnı eleştirdi tktidara düdüklüprotestotstanbul Haber Servisi - CHP Istan- bul Kadın Kollan, AKP iktidannın dokunulmazlıklar konusundaki tutar- sızlığını tstiklal Caddesi üzerinde dü- dük çalıp yurttaşlara bildiri dağıtarak protesto etti. CHP Kadın Kollan Ge- nel Başkanı ve tstanbul Milletvekili Güldal Okuducu, "3 Kasım seçimle- rinde verilen sözler çok çabuk unutul- du. Siyaseti yotsuzhıldardan armdırmak yerine, AKP yobuzhıklanna siyaseti alet etme tavrinı sürdürüyor" dedi. Beyoğlu, Istıklal Caddesi üzerinde toplanan yaklaşık beş yüz CHP'li ka- dın, ellerinde haklannda fezleke dü- zenlenen ve sanık olarak yargılanma- sı gereken bir grup AKP'li milletve- kilinin fotoğraflannın yer aldığı afiş- lerle yürüyûş yaptı. CHP'li kadınla- nn eylemine Istanbul milervekilleri ve MYK üyeleri Bihlun Tamayb- giLMehmet AH Ozpolat Mersin mil- letvekili Mustafa Özyürek ile parti yöneticileri de katıldı. Bildiride, AKP iktidannın yolsuz- luklann sorgulanması ve dokunulmaz- lıklann kaldınlması ile ilgili adım at- madığı vurgulandı. Bildiriyi okuyan Okuducu, "AKP halkımra aldanyor, kandınyor, bir türlü dilinin arandaki baklayi çıkanmyor" diye konuştu. Okuducu, AKP'li vekillerin suçlan- na ilişkin yaptığı açıklamaya şöyle devam etti: "Zinımet, nitelikli am- met, evrakta sahtecüik, TCK'nin 312. maddesine muhalefet, 2886 sayıta Dev- letthaleYasası'namuhatefetgörevikö- tüyü kuflanmak. emniyeti suüstünal etrnek,usulsüzarsatahssetmek,AKFi vekaerdönüpdiyofiarki'nevarkibun- da'. tstiyorlar ki dokunuhnazhklan maDarmı, mülklermi de kapsayacak şekilde genişletilsin. AKP'nin gerçek yüzünü kamuoyuna duyuruyor. De- ğerlendirmevi halka bırakryoruz." Esnafın şikâyet ve isteklerinin ilgili kurumlara iletilmesinde önemli rol oynuyor Terörmağdurlanndan platformÖZLEMGÜVEMLİ Beyoğlu' ndaki Neve Şalom Sina- gogu'na ve tngiltere Başkansoloslu- ğu'na yapılan bombalı saldınların ar- dından mağdurlar bir araya gelerek iki ayn platform oluşturdu. "Büyükdere Caddesi Mağdurlan Platformu" ve "Galatasaray Mağdurlan Platformu" özellikle esnafın şikâyet ve istekleri- nin ilgili kurumlara iletilmesinde önem- li rol oynuyorlar. 15 ve 20 Kasım tanhlerinde tstan- bul'da dört ayn noktaya düzenlenen bombalı saldınlar Beyoğlu'nu daha fazla etkiledi. Çünkü saldınlann ikisi Beyoğlu'nda ve ilçenin SfT alanı ilan edilmiş yerlerinde gerçekleşti. Bu yüz- den patlamanın olduğu bölgelerde olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalan- nı tamamlamasının hemen ardından sivil platformlar oluşturuldu. Büyük Hendek Caddesi'nde evi ve eczanesi bulunduğu için platformun içinde hem mağdur hem de idareci olarak yer alan Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Çevik, sivil inisiyatifin yö- neticilerin göremediği noktalan göre- bildiği için platform kurma karan al- dıklannı söyledi. Çevik, "Takplerin yerinegetiriJmesi için ügfli kurumve ku- ruluşlarla görüşmelerin yapümasım sağh>t)ruz. Yvrttaş,devletkarşKmdada- ha ciddi şekilde temsil ediHyor" dedi. Çevik, Neve Şalom Sinagogu'nunbu- lunduğu Büyük Hendek Caddesi'nde elektrik ve elektronikçiler bulunduğu- nu. Ingiltere Başkonsoloslugu'nun çev- resinde ise lokantalann, eğlence yer- lerinin. dişçilik depolannın çoğunluk- ta bulunduğunu ifade ederek bu yüz- den isteklerin birbirinden çok farklı olduğunu belirtti. Platformlarla hafta- da 1-2 kez toplantı yaptıklannı ifade eden Çevik, "IngtttereBaşkonsotoshı- ğu'nun kapısının Tarlabaşıtarafinı abn- masınıisteyenlerde \^r. psikoloj ik yar- dını isteyen de. Ama hepsinin ortak is- teği işkrinin nornıalc dönmesi" diye konuştu. Çevik. platformlann patla- ma nedeniyle işsiz kalanlann tespitin- de rol oynadıklannı da dile getirdi. AVRUPA'DAN GURAY OZ AçmKanUammHayata! Hepimizin malumu aslında. Çıplak gerçeği, içi- ne girdiğimiz karanlık çağın savunuculan da bi- liyorlar. Işte öyle; üstümüze koyu bir gölge düş- tü. O gecenin karanlığında, parırtılı bir ortaçağın içindeyiz. Pop küftürle boyanmış yalanlar dün- yasında yaşıyoruz artık. Bize hayatın tadını çıkar- mayı öğütleyenlerölümleri, zulümieri açıklayamı- yorlar, ama onlan görmeden geçip gidivermenin bin biryolunu öğretmek için ellerinden geleni ya- pıyortar. Gazeteler bunun içindir. TV kanallan bu- nun içindir. Yükselen borsa, inip çıkan döviz bu- nun içindir. Pariayan sobanın alevindeyanan öğ- retmeni satır aralarında geçiştirdiler ve ülkemize yeni bir pop yıldızı kazandırmanın telaşına süriik- lediler bizi. Buna da "kapılannı hayata açmak" diyoriar. Oysa hayatın kapılan zaten açık ve o kapıdan başınızı uzattığınızda olup bitenleri görmek için yüreğinizde cesaret olması gerekiyor. Hayata korkarak ve boyun eğerek bakanlar kurtuluşu, gönül kapılannı öteki hayata açmak- ta buluyoriar. Orada müthiş rahatlatıcı felsefeler, insanı çılgına çevirecek mutluluk haplan satılıyor. "Acı şeyler görmek zorunda mıyız, o zaman asıl görmek istediklerimiz eksik kalmaz mı, şu kısacak ömrümüzde birey' olmanın tadı- na varmayı beceremezsek, neye yarar ki ya- şadığımız günler" dıyegeçiyoriçlerinden. Böy- le bir züğürt tesellisiyle yaşamanın ağırlığına na- sıl dayanıyorlar bilmiyorum. Hayat çok zengindir ve o hayatın içinde gör- mek istediklerinizden daha başka şeyler de var- dır. Kimse size mutluluklannızdan fedakârtık edin demiyor. Gözlerinizi kapadığınız zaman yok olmayan şeyleri görün de, bakın bakalım nasıl oluyor mut- lu olmak. Bakın bakalım üstümüze düşen gölgeye. Gölgeyle mücadele etmezseniz, kumsalda al- tında uzanacağınız bir güneşiniz olmaz. "Olur!" mu diyorsunuz. Haklısınız, belki de oluyordur. • • • Belki de tam bu nedenle hayata kapılanmızı aç- mamız gerekiyordur! Bizim gazete, eklerini daha kaliteli hale getir- mek için değişikliklere gidince, benzeri olmayan bir spor eki vermeye başlayınca "hayata kapı- lannı açmış olanlar" öyle sevindiler ki şaşınp kal- dık. Son kalenin düştüğünü, son Mohikan'ın dün- ya değiştırdiğini sandılar ve sevinçten ne yapa- caklarını bilemediler. Meğer bu günleri beklerlermiş. Cumhuriyet'in kapılarını hayata açmasının heyecanı içindey- mişler. Oysa biz zaten hayatın içindeydik. Hayat, Irakta ülkeleri işgal edılenlerin direnişlerini gösteriyor- du; hayat, Türkiye'nin adım adım sürüklendiği bir karanlığı gösteriyordu; hayat, terörün arkasın- daki gücün nasıl beslendiğinı gösteriyordu; ha- yat, bağımsızlık ve egemenliğin nasıl unufak edil- diğini gösteriyordu; hayat, çok çeşitli ve karma- şıktı. Hayat, haksızlığa gözünü yumanlann hayatı olmaktan çıkıyordu bir süre sonra. Bir süre son- ra aşk, aşk olmaktan çıkıyordu. Güzel, güzel ol- maktan vazgeçiyor, şarabın tadı kaçıyordu. "Kaçmaz!" mı? Haklısınız, belki de kaçmıyordur. • • • Güler yüzlü ve iyimser olmak gerekir şu hayat- ta. Zor iştir, ama mümkünse öyle olmalıdır insan. Sahtekâriık yapmamalıdır. Karanlığa karanlık, ay- dınlığa aydınlık denmelidir. Dünya renklerfe ve sır- nnı keşfetmekte zorlandığımız güzelliklerle dolu- dur. Anlatacaklarımızı ne kadar güzel anlatsak o kadar iyi. Fotoğraflar ne kadar çok gerçeği ve ar- kasındakileri anlatırsa o kadar iyi. ölüm hak edil- memiş bir şekilde gelir bazen ve güzel değildir. ölenin eteğini kaldınp onu "cazip" hale getirmek, pazarlamaya çalışmak aptalcadır. "insan hak- lan" herkes içinse eğer, bu sinsilik neden? Ne- den değişik sesler, gerçekten farklı görüşleryok- muş gibi yazılıp çiziliyor her şey? Neden ikide bir sona eriyor ki bu tarih? Gerçek, yani hayat, ad- landırmalarla, gerçeğe uygun olmayan tanımlar- la değiştirilebilir mi? Cezaevlerini buldozerierle yıkıp, "hayata dö- nüş" adım vermek güzel değildir. Savaşa "ba- rış" demek, işgale "Demokrasi için yapıldı" diye övgüler düzmek, "Biz de orada olmalıy- dık" diye ah vah etmek güzel değildir. Güzel bunlann tam tersidir. Hayata kapılarınızı açın. Geç kalmayın. Kendi- nizi güzelleştirin ve şarabın tadına varın. Görme- diklerinizi artık görün. Görün, çünkü onlar sizi zaten görüyorlar. e-posta: guray.oz << cumhuriyet.com.tr KULTV* • SANAT SES-1885 ORTAOYUNCULAR İSTİKLAL CAD. N0:140 TEL (0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 www.ortaoyuncular.com FERHANGİ ŞEYLER6 Ocak Sah 20.00 Ferhan Şensoy'un %JÎÎ\ BİRİ BİZİ DİKİZLİYOR8 Ocak Perşembe 20.OO ;ULTU« BAKANLIĞI IMIM KATKILARIY Ferhan Şensoy'un BENİ BEN Mİ DELİRTTİM? psi-fcotnik oyun 9 Ocak Cuma. 10 Ocak C.tesi 20.00 11 Ocak Pazar 15.00 - 18.00 FELEK BİR GUN SALAKKEN I fl İ 5 ^ fn 0 T Ö t U Martln McDonagfı Yüzbaşıâıradıçı bir kara korntdi 8-J-)0 Oe<k S.oı 20 30 15 »17 Oetk î<m 20 30 www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 H ^ k\Şm'm paitİCten İHraCI İStentiİ w.fcentoyunculari.cofn Kent Oyuncuları 0212 24635B9 0212 2473634 \Ask emberi Yazan David Hare 11-18 OcakSa* 15.00 22-23 OtatS*u2O30 E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. 13 Ocak Salı 20.00 Bilet Satıs/Rezervasyon: Ortaoyuncular Gişesi / 0 212 25118 65-66 İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 [email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr Bir Türkiyeli "Yüksel Yavuz", bir Kün hikayesi "Küçûk OzgOrlûk" İle Cannes FHm Festivall'nde Almanya adına yanştı. YOÖLUBEYOGLU 2513240 1215 14 30 • 16*5 - 191X1 - 21 15 EMERLİTAŞ ŞAFAK UOVIPL£X 516 26 60 1115 13 15-15 15-1715 19 15-21.00 IKÛYBRO*DW*Y 346 14 81 1115-13 15 15.15 1715-19 15 211 Kayıp trilyon davası AKP'ye uzandı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Sahte- cüik suçundan mahkûm olan Necmettin Erba- kan'ın 'Kayıp THIjon' davasında, karar düzelt- me istemininreddedil- mesı, AKP üyelerini de sıkıntıya soktu. Yargı- tay Cumhuriyet Baş- savcılığı, yargılama so- nunda ceza alan ve şu an AKP üyesi olan 11 kişinin partiden 30 gün içerisinde çıkanlması- nı istedi. Milletvekili olması nedeniyle o dö- nemde yargılanamayan eski Iğdır II Başkanı AB Günerin a\ r ukatı dava- dan cekildi. Kapatılan RP'nin 1997 yıh Hazine 'Ka- yıp TVüyon' davasının açıldığı dönemde mil- letvekili olmalan nede- niyle yargılanamayan Mehmet ZekiÇeükve eski Iğdır tl Başkanı Ali Günerin yargılandığı davanın duruşmasma devam edildi. Güner'in avukatı Mehmet Ener davadan çekildiğine ilişkin mahkemeye di- lekce sundu.