05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SKASIM20O3ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER dishab(g cumhuriyet.com.tr 11 Avrupa Birliği Komisyonu'nun aday ülkelere ilişkin raporlan bugün resmen açıklanıyor Kıbns'ta çözümkoşuluDışHaberlerServisi- AB Kormis- yonu'nun aday ülkelere ılışkın -yû- lık ilerleme raporlan bugün resrmen açıklanıyor AtinamuhabirimizlVlu- rat Üem, raporun ilk maddesûnde Kjbns'ın konu edıldığini ve çözüm »lmamasının Türkiye"nin önümde »nemlı engel teşkil edebıleceğijıin vTirgulandıgını bıldirdı. Komisyon üyelerinin özel kalem ınüdûrlerinın ilerleme raporlannı ele aldıklan toplantıda da, Kıbns soru- nunun çözümünün müzakerelerin başlaması ıçin şart koşulması konu- sunda görüş bırliğine vardıklan kay- dedildi. Raporlann açıklanması ön- cesinde özel kalem müdürlerinin yaklaşık 4 saat süren toplantısına Türkiye ve Kıbns sorunu damgası- Tlerleme raporlannın açıklanması öncesinde, Avrupa Komisyonu Aüyelerinin özel kalem müdürlerinin, Kıbns sorununım çözümünün müzakerelerin başlaması için şart koşulması konusunda görüş birliğine vardıklan bildirildi. nı vurdu. NTV'nin komisyona yakın kaynaklardan edindiği bilgilere gö- re özel kalem müdürleri, Türkiye'nin ilerleme raporunda yer alan Kıbns ifadesinin yeterince sert olmadığı ve Kıbns sorununun çözümüne iliş- kin olarak daha kararlı bir ifadenin yer alması konusunda anlaştılar. Komisyona yakın kaynaklardan edınılen bilgilere göre özel kalem müdürleri, ilerleme raporunu özet- leyen ve ihşkilerin geleceğını belir- leyen stratejık belgede, Türk hükü- metinin Kopenhag siyasi kriterleri- nı yerine getirmek amacıyla Anka- ra'nın attığı adımlann altuun çizıl- mesinı kararlaştırdılar. TSK harcamalanna denetim Aynı kaynaklar, Kıbns konusunda daha kararlı bir ifade kullanılması ve bu çerçevede "Kıbns'ta çözüm- süzlüğün. Türkiye'nin AB beklenti- leri açısından ciddi engel teşkil ede- ceği" mesajının yer alması için gö- rüş birlığıne vanldığmı kaydettiler. Aynca Kıbns sorunu çözüldüğü tak- dırde, KKTC'ye öngörülen 206 mil- yon Euro tutanndaki malı yardımın süratle serbest bırakılması da karar- laştınlan ifadeler arasuıda yer alıyor. Yunanistan'ın Elefteros Tıpos gaze- tesinin Brüksel çıkışlı haberini akta- ran Atina muhabirimiz Murat îlem de 6 önemli başlıkta toplanan rapo- run ilk maddesinde Kıbns'ın yer al- dığını bildırdi. Raporun 6. ve son bö- lümü ise Türkiye'nin AB'ye uyum saglaması ıçin süahlı kuvvetlerin tüm harcamalannın siyasılerin denetımı altına girmesını öngörüyor. Komısyonun genişlemeden so- ANKARA'DA SENARYOLAR 'Denktaş"sız süreç zor 9 ANKARA (Cumhuriyet Bünosn) - Uluslararası camianın sonuçlannı merakla bekledıği 14 Aralık KKTC seçiroleri öncesinde Ankara, oldukça dikkatli bir politika izliyor. Seçimlere etki etmemek için özen gösteren Ankara, seçimlerdeu bir koalisyon hükümetinin çıkabıİeceğini ve KKTC Cumhurbaşkanı Ranf Denktaş'ın başmüzakereci statüsünde bir değişiklik olmayabileceğini öngörüyor. "Denktaş'sız çözüm" senaryolanna olasıuk verilmeyen Ankara'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC'nin 20. kuruluş yıldönümü kutlamalanna katılmak üzere adaya gitmesi konuşuluyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ve ABD'de seçimlerden Denktaş karşıtlanrun zaferle çıkması beklentisi sürerken Ankara'da yapılan değerlendirmeler seçimlerin, "Denktaş'sız bir çözüm sürecini" başlatmayacagı yönünde. Seçim sonucunda büyük olasılıkla bir koalisyon hükümetinin işbaşına gelebileceği kaydediliyor. Annan Planı'na atıf yok Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan bu değerlendirmeler çerçevesinde Denktaş'ın müzakereci rolünün süreceği de öngörülüyor. Erdoğan'uı 15 Kasım'da KKTC'ye yapacağı günübirlik ziyaret de büyük önem taşıyor. KKTC'nin kuruluşunun 20. — yılı kutlamalan A | kapsamında / l nkara. 14 Denktaş' ın yanı sıra diğer siyasi parti liderleriyle de görüşmesi beklenen Erdoğan'ın, her kesime aynı mesafede olduğu mesajmı vereceği kaydediliyor. Dışişlen Bakanı Abduflah Gül de nkara. 14 Aralık'tan bir koalisyon çıkabileceğini düşünüyor ve Deaktaş'ın başmüzakereci statüsünün degişmesini beklemiyor. bo politikayı izlemeye özen gcsteriyor. Gül, önceki gün Plan ve Bütce Komisyonu için hazırladığı ksapçıkta, "Ânnan Planı" yerine "BM Genei Sekreteri'nin iyi niyet •nsronu" ifadelerine yer verdi. Gül ö;etie şu görüşleri iletti: • Kıbns'ta çözümsüzlüğü bir çöztm olarak görmüyoruz. Ancak \macak çözümün Kıbns Türk hjlhnın vazgeçilmez haklannı konması gerekir. tBışta Denktaş ohnak üzere KKTC makamlanyla işbırliği hılhde çalışıyoruz. Denktaş, güven boıuhmınm aşılması amacıyla 2 Msın, 11 ve 24 Temmuz trillerinde çok önemli önerilerde balınmuştur. tBa açılımlarla oluşan atmosferden ütiade edildiği takdırde adada kütı bir uzlaşmamn sğanabileceğini düşünüyoruz. toak sadece bir tarafin attığı alınlarla ilerleme sağlanması nönkün değildir. Rum tarafirun da tn içılımlar karşısındaki olumsuz trtımunu gözden geçirmesi ©rkmektedir. • Cnemli olan adadaki gerçekleri dkate alan kalıcı bir çözüme aıimasıdır. Her ne pahasına olursa dsm bir çözüme varmak fisinülemez. Kalıcı bir çözüm Sıbıs Türklerinin güvenliğini, eşit sansünü, egemenlik haklannı, iki iesmliliğin korunmasını ve Türk- fajıan dengesini dikkate alacak yeni hitftaklık temelinde olmalıdır. FlSCHER'DEN DANSGÖSTERİSİ 18. Almanya- Ispanya hükümet görüşmeleri çerçevesinde lspanya Başbakam Jose Maria Aznar Beriin'e gitti. Aznar'ı karşılamaya giden Almarrya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer ise gazetecflerin önünde dansetti. (Fotoğraf: AP) rumlu üyesı Günter Verbeugen, bu- gün raporlann açıklanmasının ar- dından, Brüksel'de, Avrupa Parla- mentosu'nda konuşarak, parlamen- terleri aday ülkelerdeki geh'şmeler ve gözlemlenen eksiklikler hakkında bilgilendirecek. AB Komisyonu. Türkiye ilerleme Raporu'nda, aynca son bir yüda ger- çekleştirilen reformlan çok önemli siyasi gelişmelerin göstergesı ola- rak nitelendiriyorve TBMM'nin bü- yük çoğunluğuyla onaylanan bu re- formlann genış halk desteğini de ar- kasına aldığını. Türkiye'yi Avrupa değer ve standartlanna yakınlaştır- dığını belırtiyor. Reformlann uygulanmasının öne- mine değinilen raporda, Ankara hü- kümetinin "Reform Izle- me Komitesi" kurması ve ışkenceye karşı "smr hoş- görü" pohtıkası açıklama- sının önemi üzerinde duru- luyor. Güneydoğu'da olağanüs- tü hal uygulamasının kal- dınldığının haürlahldığı ra- porda, Türk-Yunan ilişkile- rinde olumlu gelişmelerin devam ettiği kaydediliyor. AB Komisyonu, raporun- da, reformlann etkisinın sı- nırlı kaldığını, uygulama- nın yavaş ve düzensiz oldu- ğunu üen sürerek, özellık- le Türkçe dışındaradyote- levizyon yayınlan ile ce- maat vabflannın mal edin- me haklan yönetmelikle- rinin ve ailelerin çocukla- nna ısim koymasını düzen- leyen genelgelerin uygula- mada getirdiği kısıtlama- lara atıfta bulunuyor. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi GünterVerheugen: Prensipte evet dedik ama...BERLİN (AA) - AB Komisyo- nu'nun genişlemeden sorumlu üye- si GünterVerheugen, Türkiye nin AB üyeliği üe ilgilı karann 1999 yılında Helsinki zirvesınde veril- diğini söyledi. Verheugen, Alman Der Spiegel dergisınin internet say- fasında yayunlanan röportajında şunlan söyledi: "Türkiye'nin prensipte AB üye- siohıp ohnayacağı karan çoktanve- rikti. Buna 15 üye ülkenin hükümet ve devlet başkanlan 1999 yıhnda- ki Helsinki zirvesinde, diğer üye ül- kelere olduğu gibi Türkiye'ye de ü>elik şartlan sunarak karar \er- dfler. Türkrye'nin üyeiiğine prensip- te 'evet' denikn, ancakAvrupa stan- dartlanna ulaşüktan sonra." Türkiye yanlısı görüşlerin ağır- lık kazanmaya başladığuu, bunun 11 Eylül'den sonra dünyada yaşa- nan değişimle de bağlantılı oldu- ğunu ıfade eden Verheugen, 21. yüzyılın en büyük sorunlanndan birinın Batıh demokrasiler ile Islam dünyası arasuıda yaşanabileceğını kaydetti. Verheugen, "Türkiye'yi kendi sanmıza çektiğimiz takdir- de, böyle bir sorunu banşçı şekilde çözme ynt«amıy büyük ölçüdearta- cakür" diye konuştu. Avrupa'nın güneydoğu kanaduıda güçlü, de- mokratik bır ülkerun bulunması- "Komis>oa Erdoğan hükümeti- nin refornı hızını gerçekten takdir ediyor, ancak uy gulamada hâlâ bü- yük eksiklikler var. İşkence olayla- n devam ediyor. Türklere uzun za- mandan bu yana söyiediğim bir şey var: Önce, sadece görüşlerini ifade ettikkri için tutuklu buiunanlan Fe,erheugen: 1999'da Türkiye'ye prensipte evet dendi, ancak Avrupa standartlanna ulaştıktan sonra... Türklere hep söylüyorum. Önce. sadece görüşlerini ifade ettikleri için tutuklu buiunanlan serbest bırakın. nin A\Tupa'nın hayati çıkarlanndan bın olduğunu kaydeden Verheugen, Türkiye'nin üyelığı ile Müslüman bu- ülkenuı de demokratik hukuk devleti düzeni ıçınde işleyebilece- ğinin ıspatlanacağını söyledi. Türk hükümetinin reform hızını takdir ettiğini, ancak uygulamada hâlâ eksıkükler bulunduğunu belır- ten Verheugen şöyle konuştu: serbest bırakuı. Siyasi düşünce hü- kümlüleri bulunduran birülke ken- dini dışanda bırakırr AB Komisyonu'nun 2004'te su- nacağı nihaı raporun, Türkiye de- ki gelişmelere göre hazu"lanacağı- na dıkkati çeken Verheugen, Tür- kiye'nin coğrafı ve dini nedenler- den dolayı dışlanmaması gerekti- ğini de ifade etti. Türkiye'de siya- si, kültürel ve ekonomık alanda elit bır tabakanın bulunduğunu kaydeden Verheugen, "Çoksayıda Idşi Türkiye'yi tatilden tanıyor. Çok güzel ve ucuz bir tatil ülkesi, ayn- ca insanlan misafirperver ve her za- man güne§ var. Ancak Anadohı'da- ki yoksuDuğu görenler de' Ortaçağ gıbı' diyoriar. Bu da Türkiye'nin di- ğer bir yüzü, ancak bu insanlar da büyük ümitierieAvrupa'ya bakıyor- lar" dedı. Türklenn. Avrupa'da Türkiye'nin AB üyehğme ilişkin tartışmalardan rahatsız obnama- lan gerektiğini behrten Verheugen, u Bir Türk bu taraşmalardan do- layı şikâyetini dile getirdiği zaman, 'Daha öğrenecek çok şeyin var' diyorum. Tartışmalanmızdan do- layıözür düevecek halimizyok. An- cak Türkiye'deki reformcu çevre- lere zarar vermemek için, Avrupa Pariamentosu seçim kampanyala- n sırasında Ahnan muhalefetinin de konuya ciddi şekilde yaklaşma- sı gereldr'' diye konuştu. BAKANI KOVDU, MECLtSt ASKIYA ALDI Sri Lanka'da barışa devletbaşkanı darbesi Dış Haberier Servisi- Sri Lan- ka'da Başbakan Ranil Wickre- mesinghe yönehminin Tamil ge- nllalanyla yapılan göriişmeler- deki tutumunu eleştiren Devlet Başkanı Çandrika Kumaratun- ga, dün üç bakanı göre\ den alır- ken meclisı de askıya aldığını ilan etti. Kumaratun- ga'nın basuı danışma- m, savunma, içişleri ve enformasyon bakanla- nnın devlet başkanı ta- rafindan "kovulduğu- nu" duyurdu. Kuma- ratunga'nın bu değişik- lıkleri Başbakan Wıck- remesmghe'nuı resmi bir ziyaret için Was- hington'da bulunduğu su^da yapması dikkat çekicı bulundu. Meclis kaynaklann- dan öğrenildiğine göre, Meclis Başkanı .VlkhaelPerera"ya mek- tup gönderen devlet başkanı, meclis çalışmalannı 19 Kasım'a kadar askıya aldığını bildirdi. 2004 bütçesi, 12 Kasım'da mec- use sunulacaktı. Böylece bu fi- ilen önlenmiş oldu. Başkanın, Tamillerle görüşmeleri eleştiren Devlet Başkanı, Başbakarun ülkede bulunmadığı sırada düzenleme yaptı. meclisı askıya ahna kararmm gerekçesini beürtmediğı öğrenil- di. Genış yetkileri bulunan Ku- maratunga, Wickremesinghe hü- kümetinin Tamil gerillalanyla yapılan görüşmelerdeki tutumu- nu eleştiriyordu. Kumaratunga, hükümetin, Tamillenn silahlan- nı bırakmalannı garan- tı altma ahnadan çok fazla taviz verdiğinı öne sürüyordu. Kumaratun- ga'nın makamından yapılan açıklamada, "ülkede güvenlik du- rumunun daha da kö- tüleşmesini önlemek için, dikkatlice düşü- nüldükten sonra ba- kantann görevden ahn- masma karar verildi- ği" belirtildi. Ülkenin kuzey ve do- ğusunda bağımsızlık için mü- cadele eden Tamıller, geçen yü şubat aymda hükümetle ateşkes anlaşması imzalamışlardı. Soru- na siyasi çözüm bulunması ıçin yapılan görüşmelerde, Tamiller bağımsızlık taleplennden vaz- geçmişlerdi. ORDU GÖNDERÎLDİ - Devlet Başkanı Kumaratunga'nin 3 bakanı görevden almasından sonra, ordunun devlet radyo ve televizyon istasyonlanna asker gönderdiği bildirildi. Ordu sözcüsü Sumeda Perera, Associated Press'e yapbğı açıklamada, istenmeyen olaylann önlenmesi ve yasayla düzenin korunması için biıük gönderildiğini söyledL (Fotoğraf: AP) AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNA GÜREL Yazanmız yurtdışında olduğundan yazısı elimize ulaşmamıştır. BM Koordinatörü Simonsen: Uçurumlar ülkesi Türkiye Simonsen, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada hem bölgeler arasındaki uçuruma hem de kadın erkek arasındaki eşitsizliğe dikkat çekti. Simonsen, AB'nin de hazırladıklan raporlardan yararlandığını ifade etti. BİLGE ESER Birleşmış Mdletler (BM) tnsani Kalkınma Progra- mı ile Boğazıçi Üniversı- tesı'nin birlikte oluşturdu- ğu Insani Gehşme Merke- zi gelecek ay sonunda Tür- kiye Ulusal 2003 raporunu yayımlayacak. "Bügiveİle- tişim Teknolojisi"nı temel alan rapor Avrupa Birlı- ği'nin karar mekanızma- suıda da önemli bir yer tu- tuyor. BM Türkiye Koordina- törü ve BM Kalkınma Programı Daunı Temsilcı- si Jakob Simonsen ile ra- poru ve Irak'taki durumu konuştuk. - Arahkta yayımlanacak Türkiye raporunda hangi noktaİar vurgulamyor? Jakob Simonsen: Rapo- run iki bölümü \ r aı. Bunlar- dan bin bilgi ve ıletışim; diğeriyse insani gelışim. Türkiye'nın ortalama ya- şam beklentisi, eğitım ve sağhk alanlannda neler yap- tığı üıcelendi. Şunu söyle- yebüirim ki Türkiye bırden çok "ülkeyi" banndınyor. Bölgeler arasmda büyük farklıhklar var. Şırnak, bir- çok alanda Büyük Sahra alü ülkelerveya gelişmemiş Asya ülkeleriyle aynı değer- lere sahip. Bunlar arasmda Malavi, Sudan, Laos sayı- labilir. Marmara Bölgesi ise gelişım ölçütlerinde Al- manya, Isveç gibi Avrupa ülkelenne denk. Fark bu kadar büyük olmamah. Bir diğer önemli eşitsiz- lık kaduı-erkek arasmda Kızlar dünyaya '^enik" ge- liyor. Okula başlamak, bı- tinnek ve ıyı maaşlı bir işe girme konusunda şanssız- lar. Türkiye, kendini kıyas- ladığı üUcelerden çok daha geri durumda. - Raporu hangi kurum- lara gönderiyorsunuz? Simonsen: Hükümetle- re, sivıl toplum kuruluşla- nna, üniversıtelere gönde- riyoruz. Valiler ve beledi- ye başkanlan da yararla- nıyorlar. Tabii isterlerse, ancak rapor rafa kaldınlır- sa hiçbu" önerru kalmaz. -AB, Türkiye Ueilgüi ra- porunu yayımlarken BM'nin raporunu da göz önünde buhınduruyor mu? Simonsen: Evet. Biz Tür- kiye'nm üyelik sürecinde AB ile yakın işbirliği için- deyiz. Yürütülen program- lar, üyelik çizgismden çok uzak değil. AB de insani gelişım raporlanndan ya- rarlanıyor. - 166 ülkede çakşmalar >Tİrürüyorsunuz. Bunlar- dan biri de Irak. İlkedeki güvensiz durum faahyetle- rinizi nasıl etküedi? Simonsen: BM olarak ya- bancı görevlilenmizi Bağ- dat'tan çekmek zorunda kaldık. 23 kişinin öldüğü 19 Ağustos'taki saldm, bizim 11 Eylül'ümüzdü. ABD gi- bi biz de 'Asla bizim başı- nuza gehnez' diye düşünü- yorduk. Kendimizi BM bayrağı alhnda korunuyor varsaymıştık. Yanılmışız. - Bu sakhnnm sizce ne- deni nevdi? Simonsen: Irak artık gü- vensız bu- yer. Biz de ken- dimizi bizim olmayan ça- tışmalann içinde bulduk. Riskın yakm zamanda gi- denleceğme inanmıyorum. - Bu güvensiz ortamdan ABD'nin sorumlu olduğu- nu düşünüyor musunuz? Simonsen: Asluıda he- pımiz sorumluyuz. Aranı- lan şey ortak bır diyalog. Bunu yakalamadan hiçbir yere varamayız. Hıristiyan Demokrat M^yer: 'Uye olursanız AB işlemez' JPEK\TZDANİ BERLtV-Alman Hıris- tiyan Demokrat Birlığı Ge- nel Sekreten LaurenzMe- yer, "Türkiye'nin üye ol- masıyia AByönetikmez ha- le gelecek" dedi. Meyer, Türkiye'nin 70 mılyonluk nürusunun durumu zorlaş- ürdığnn itiraf etti. Meyer, Hıristiyan Demokratlann Türkiye'nin AB üyeiiğine karşı çıkmasının ne- deninin "AB'niniçin- de bulunduğu du- rumla ilgjli olduğu- nu" beluierek "So- runumuz,AB serbest ticaret bölgesinin sı- nuiarmm nereye ve ne zamana kadar ge- nişkyeceği" diye ko- nuştu. Türkiye'nin nüfus, büyüklük ve bulunduğu bölge açı- smdan Çek Cumhuriyetı ve Macanstan'dan çok fark- lı olduğunu ıfade eden Me- yer, "Bu kadar büyük bir ülkeyi AB'nin sindnip sin- diremeyecegini bizim tarbş- mamız gerek" dedi. Son genişlemeye karşı AJmanya'da halkta bir tep- kı olduğunu vurgulayan Meyer, "Öncdildebugeniş- lemeyi, diğer 10 ülkeyle na- sılbaşa çıkacağımızı bizim halka anlatmamız gereld- yor" diye konuştu. Alman halkının Türki- ye hakkındakı önyargıla- nrun da sorun olduğunu belnien Meyer, "Alman halkı Türkiye'yi burada yaşayan Türkleıie tanryor, bunu düzeitmemiz laznn" dedi. Meyer, Alman hal- kındaki tedırginliğin ge- rek Abnanya'daki, gerek- se Avrupa Parlamento- su'ndaki seçün- lerde seçim mal- zemesı yapılma- sına ise kesinlik- le karşı olduğu- nu söyledi. Me- yer, Türkiye'nin Müslüman nü- fusunun AB üyehğindebiret- kisı olmadığını belırterek "Biz Ahnanya'daki Türklerin, Türkiye'deki Türklere göre çok daha koyu dinci olduğunu biö- yoruz" diye konuştu. Meyer, mayısta üye ola- cak olan Doğu Avrupa ül- keleri içinse "Onlarm da eksiklikleri var ama bura- da söz konusu olan 2 veya 4 milyon kişjlik birülkedeğO, Türkiye'nin 70 müyonhık nüfusu durumu zoriaşbn- yor" ifadesini kullandı. "70 milyon işi zorlaştirryor'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle