01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 KASIM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIZI Mergube Göknil, 34 yılını verdiği öğretmenlikte öğrencilerine banşı ve yurtseverliği anlattı Savaşbütün yaşantımızı vurdu Cumfıuriyefe xş\i tutdnfar N e r m i n Y ı l n t a z oksan yaşına gırmışfccocabır çınar Mergube Ögretmen. Dudaklanjıdan dökülen her sözcük hüzün ve acı taşıyor. Istiklal Savaşı'nda kaybedilen babanın yokluğu, onu hüzünlendiriyor, gözyaşı döktürüyor. Ama Atatürk'e ve banşa olan. ınancını asla yitirmiyor. 0, Istıklal Harbı şehitlerinden Recep Süreyya'nın kızı... O, Suudı Arabistan'a Valı olarak; atanan Alimet Nedim Paşa'nın gelını... O, Yıllarca fMalta hapishanelerinde çürüyen. sonra da savaşta vatan uğruna can veren kocasını asla unutmayan vefakâr bir annenin çocuğu... - Tanınmış bir aileden geü\T)rsvnuz~ MERGUBE GÖKNİL: Babajm Istiklal Harbi şehitlerinden... Bahr-ı Cedid Vapuru ile Giresun'a hücum taburu komutanı olarak giderken, annem, dayım ve ben de birlıkteyız. Annem, yıllarca ayn kaldığı babamdan tekrar aynlmamak ıçın savaşa birlıkte gidiyoruz. Karadeniz'de Yunan zırhlılannın gemiyi ele geçireceği haberi ulaşıyor. 0 zaman Inebolu'ya çıkmaya karar veriyorlar ve beni dedemin bir arkadaşına bırakıyorlar. Bu babamı son görüşüm oldu. Dayımla babarn Kastamonu'ya cepheye gıdiyor. Savaşta Hücum Taburu komutanı iken siperin üstüne çıkmış, orada şehıt düşmüş. O gün büıbaşı rütbesi geliyor, fakat takmak nasip olmuyor. Bu yüzden savaştan hep korkuyorum. Savaşa dayırnla bırlikte katılmışlar. Daha sonra bana babamın ıstiklal madalyası verildi. - Hep İstanbul'da mı yaşadınız? GÖKNİL- Ailem tstanbul'da Halıç tarafında oturuyormuş. Anneannem 14 yaşında ıken dedemle evlenmiş. Kaptan olan büyük dayım, boğaz vapurlanndan gördüğu Bebek'i çok beğenmiş ve onun önerisi ile Bebek'e yerleşmişız. Aılemiz 120 yıldır Bebek'te yaşıyor. Annem 15-16 yaşlannda iken görücü usulü ile Harbıye'yı bitiren babamla evlenmiş Hatide Edip ile de, büyük annemın dayısı kızkardeşi ile evli olduğu için akraba oluyoruz. - Hapisten bahsettiniz? GÖKNİL -Eşimin babası Arabistan'da valiymiş. Kral Hüseyin'le arası çok ıyıymiş. Idareyı devralarak Arabistan'a vali olmuş. O sırada babam Vehim Paşa'nın yaven olarak Arabistan'a gitmiş. Annemle birlikte oradayken Osmanlı Devletı'yle Arabistan'ın arası açılmış ve ailelerini fstanbul'a göndermişler. Daha sonra Suudi Arabıstan tngılizlerın ışgali altına girmiş. Babamın da 1936 yılbaşı gecesinde Göknil Atatürk'le yanyana dans ettL Mergube Göknil büyük önem verdiği öğrenciterryle beraber. Mergube Göknil diplomasını aldıktan hemen sonra. yaşına gelince şehıt kızı olmam nedetıiyle burslu olarak Arnavutköy Amenkan Kız Koleji'ne gırdim. Ortaokul ve liseyı dörder yıl okuyarak sekız senede mezun oldum. Kız kolejıni 1935'tebıtırdım. - Amerikan Kız Lisesi'nde nasü bir eğitim aldınız? GÖKNİL- Türkçe çok mühımdi. Türk edebıyatı okuduk. Liseden sonra çalışmam gerektiğini düşündüm. Ben de îstanbul'da öğretmenlik imtihanına gırdım ve kazandım. aralannda olduğu Türkleri esir alıp Malta'ya göfürüyorlar. Babam da bu esırlerin arasında bulunuyor. Annem döndüğünde bana hamileymiş. Babamın esareti sürerken 1. Dünya Savaşı'nın başladığı yıllarda, 14 Ağustos 1914'te ben doğmuşum. Babamın annem ile bana Malta'dan gönderdiği mektuplan hâlâ saklanm. - Savaştan korktunuz mu? GÖKNİL- Savaştan korktuğum kadar başka hiçbir şeyden CÖKNİLİN BABASI MALTA ZİNDANLARINDA 4 YIL CEÇİRDİ Babam Recep Süreyya, Malta'da dört yıl zindanda kaldı. 1919 yıhnda Bebekteki evin karşısında bulunan telefon santrahna, cephedeki dayımdan bir telefon gekh'. Dayım, esir gemisinin geküğini, fakat icinde babamın obnadığını söyieyerek şaka yapn. Ardmdan da "Geldiğini söylersem ne yaparsmız?" diye sordu. Annem, "Sevinirim, bahthar olurum" diyerek yarut verdl Dayım, esir gemisinden çıkanlara, "İçmizde Bebekti Süreyya Bey adb biri var mı? diye sordu. Çok değişen babamı tanıyamamışb. Babam ise, "Beni tanımadın mı?" diye sesiendi. Anündan bepimiz iskeledc toplandık. Akrabalanmızm çocuklan ve ben babama doğru koşruk. Beni daha önce hiç görmediği için hangisi benimki diye sordu. Ben onu resimfcrinden çok iyi bttiyordum. Gidip kucağma atladım. Bu anı hiç unutamam. korkmam. Çünkü savaş, anemın de benim de hayatımı mahvetti. Savaşı yaşayan bir insan olarak 'savaş çıkacak' diye ödüm kopuyor. - Okul ydlaruuzı anlaor nusuuz? - GÖKNİL - O zamanlar ılk mektep mecbun değilmış, annem beni evde okutmuş. Fransızca öğrenmem içm bana hususı hoca tutmuştu. Sekız yaşındayken koleje vermek istemişler, ancak yaşım rutmadığı için gırememişim. Fransız mektebine gırmışim. îki yıl orada okudum. On bir -Ük görev yeriniz?. GÖKNİL - 1936 yılında göreve başladım. Istanbul Aksaray'da bir okuldu. Ilk derse girdiğimde 22 yaşındaydım; sınıfta yaşıtım öğrencıler vardı. Sonraki görev yenm Beşıktaş Ortaokulu idi. Üç dört yılda orada çahştım. - Mesleğinizi sevtniş ounahsuuz!. GÖKNİL- Beni mesleğe bağlayan ögrencilenm oldu. Sadece ders yapmadık, dışanda da görüştük. Taül günlen kırlara gıderdik. Durumu ıyi olmayan öğrencilerimin ailelerıne yardım etmeye çalışırdım. Onlar benim arkadaşım gıbıydı. Öğretmenlik hayatım 34 yıl sürdü. -Cumhuriyet dönemi öğretmeni olarak yeni öğretmen adaylanna ve öğretmenlere neier söyteniek istersiniz? GÖKNİL- Sınıfa girdıklerinde yüzİerinde güzel bir ıfade olsun. Gülümsesinler. Meslelderini vazife olarak değil, severek yapmalannı tavsiye ederim. Atatürk ilkelennin değerini bılerek çocuklara aşılamalannı önennm. - Hedeflerinizi gerçekleştirdiniz mi? GÖKNİL- Geriye baktığımda amacıma ulaştığımı görüyorum. Öğrencilerim büyümüşler, karşılaştığımızda elimi öpüyorlar. -Atatürk Üe karşılaşünız mı? GÖKNİL- Istanbul Tokatlıyan Oteli'nde bir yılbaşı balosundayız. Atatürk'le masalanmız yan yana. Masasında Afet Hanım bulunuyor. Atatürk'le aynı pistte dans ediyoruz. Atatürk bir hanınüa dans ediyor, ben de askeri üniformalı dayımla dans ediyorum. Bu dansla ilk defa onu yakından görme firsaünı yakaladım. O anı hiç unutmuyorum. - İnönü? GÖKNİL- Annemler evde yoktu. tki hanım geldi Ismet Paşa'nın eşi ile yengesıymış. Annemin evde olmadığını söyleyerek içeriye davet ettim. Kahve ikram ettim. Annemın yokluğunu aratmamaya çahşarak onlarla sohbet ettim Sonra annem geldı. Inönü'nün eşi benim için, "Kızm bizi misafır ettL senin yokluğunu aratmadL Kendisini çok sevdim" demış. Daha sonra Izmir'de de görüştük. Küçük dayım Şekip Engineri. Ismet Paşa'nın Ingilızce öğretmeniydi. Ismet Paşa, tngilizceyi çok iyi öğrenmişti. Mahmut Yümaz: Ilk öğretmenler, sosyal yaşam koşullan ve ekonomik açıdan saygın kişilerdi ÖÖğrencilerini çocuğu gibi sevdi 7 illar önce tatlı bir heyecanla öğretmenlik mesleğine başladığında aslı maaşı 25 lira idı. Okul müdürleriyle müdür yardımcüan ve kıdemli bazı öğretmen arkadaşlan 50 lıra alıyordu. O gürüerde, kendisınin maaşının ne zaman 50 lira olacağını merak eder, bir gün 65 yaşına gelip hizmet süresinin sona ereceğine hiç ıhtimal vermezdi. O gün gelıp son zil çaldığında "Son Zfl" adlı şiirini yazdı. Bugün ise yülann nasıl da su gibi akıp gittiğıne, bu kadar çabuk emekli olduğuna inanamıyor. "44 senetik hizmet sürem sonunda kubbede bir hoş seda bırakmışsam kendimi muthı sayacağmT dıyen Mahmut Yıfanaz, hizmet bayrağını hep yüksekte tutarak eğitimde bir hoş seda bıraktı. Artık kendını mutlu hissedebilır. The Marmara Cafe'de onu tanımakta hiç zorluk çekmedim. Eğitim yıllannın ızleri görüntüsüne yansımıştı. Mahmut Yümaz'la eğitimle ilgili keyifli bir sohbet yaptık. - Kendinizden söz eder misiniz? MAHMUT YELMAZ - 12 Ocak 1925 'te Ha\'za > da doğdum. Ilköğrenirrümı orada sürdürdüm. Ortaokul ögrenimimı 1936-1939 yıllannda Merzıfon Ortaokulu'nda, hse ögrenimimı 1939-1942 yıllannda Samsun Lisesi'nde tamamladım. 1942 yıhnda açılan sına\ı kazanarak Istanbul Yüksek Öğretmen Okulu ve Istanbul Ünıversitesi Edebıyat Fakültesı'nin öğrencısi oldum. Üniversiteyi pekiyı derece Ue bitırdim. 31 Temmuz 1946 yıhnda tstanbul Erkek Lisesi'nde stajyer coğrafya öğretmeni olarak göreve başladım. Kısa süre sonra nakledildiğim Sıvas Lisesi'nde 1946-1950 yıllan arasında öğretmen, müdür yardımcısı, müdür başyardımcısı görevlerinde bulundum. 1951-1954 yıllannda Maraş Lisesi'nde müdür başyardımcısı ve okul rnüdürü olarak çahştun. 1955 yılında Istanbul Teknik Üniversitesi inşaat fakültesinde fakülte ıdare amirliği görevini ifa ettıkten sonra altı yıl hizmet verdığim Burdur Lisesi Müdürlüğü'ne tayin edildim. 1961-1968 yıllan arasmda Mılli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkılatı'nda Ortaöğretım Genel Müdür Yardımcılığı. Öğretmen Okullan Genel Müdür Yardımcılığı ve Özlük Işleri Genel Müdürlüğü görevlerinı sürdürdüm. Bakanlıktaki görevim nedeniyle eğitim mcelemeleri yapmak için Ahnanya'ya gönderildim. 1968 yılında tstanbul Atatürk Eğitim Ensritüsü'nde coğrafya öğretmeni ve müdürii olarak göreve başladım. 1 Ekim 1970 tarihinde bu görevden aynlarak tstanbul F.M.V Özel Işık Lisesi Müdürlüğü aörevine başladım. 1987 yıluıda "ŞişH Üçesi Yr ıhn Öğretmeni" olmak beru son derece onurlandırdı. Yirmi yıl süren Işık Lisesi Müdürlüğü'nden 1990 yılında emekliye aynldım. - Öğretmenliği çok sevmişsiniz Yaş haddinden ayrılmasaydıntz yine çalışmaya devam eder miydiniz? YHJVIAZ - Tabii! Kesinlikle. Birçok eğitim kurumundan teklif aldım. Damşmanlık tekliflerini EY TURK GENCLiG! 8İRINCI VAZ1FEN TüRK TURKCUH- El.FBFT MI Uf'AZA VF MUOA • AA i H"HTACOLO(JRİIN(fUD. :;t ' OAfiARl AKİNOAKI ASI. kANOAMEVC.UTTUP K ATATİ'RK 2. Coğrafya Kongresinde üniversiteh' öğrenci arkadaşlam la. değerlendrrebilırdim. Ama sağlık nedenlerinden dolayı dinlenme karan aldım. -Eğitimin her kademesinde görev almışsmız. En keyif aldığımz hangisi; yöneticilik mi, öğretmenlik mi? YILMAZ - En keyifli olanı öğretmenliktir. Zekâ fişkıran gözleriyle sizden bır şeyler bekliyorlar. Pınl puıl gözler, masum yüzler; çıkar yok. Karşılıksız se\iyorlar. Gencecik yavrularla beraber olinak, onlara eğitim-öfretim vermek, Büyük emek harcadığı Burdur Lisesi önünde. -öğretmenlerin ekonomik durumu nasıldı? YILALVZ-Başlangıçta savaştan yem çıkmıştık. Ekonomi yeni yeni düzeliyordu. Bır öğretmen, evini rahatlıkla geçindirebiliyordu. Kendıni ve aılesıni geçindiren olanaklara sahipti. Ekonomik olarak rahat olduğumuzu hatırlıyorum. Ek iş yapmamıza gerek yoktu. - Görevinizdeki ilkgünü hatırhyor musunuz? YILMAZ - Devletler coğrafyasında komşu ülkelerden EMEKLİYE AYRILIRKEN YA2ILAN $İİR: SON Mahmut Yılmaz, 'Son Zıl'şıirini 1990 yıluıda emekliye aynhrken yazdı. Yümaz'uı duygulan şöyleydı: Öğrencilerimden aynlmak çok zor geliyordu. Son defa girecektim sınıfa. Son defa zil çalacaktı. Yıllarca çalıştıktan ve öğrenci seslenne alışnktan sonra sesleri duyamamak, onlan görememek çok ağır gelecektı. Şiır şöyleydı: Oğretmenim bahçemde binlerce çiçekkrim var. / Soldurmaz onlan ne nrtma ne de kar / Sanınm yahnz onlar kaldı bana yadigâr / Çalmasın son zil çiçeklere \vda ermeden ÇaJıştım ben yıDarca kalem ile sözfle/ Yetiştirdinı gencjeri sevgi ile naz ile / Bakanhm her an onlara sevgi dohı gözfle/ Çalmasm son zil öğrencime ^ eda ermeden YıDarca hizmet için dolaştmı bu \ıırdu/ Ha\at beni yürütmedi hep koşturdu. / Mesleğim asla ağlatmadı coştunhı. / Çahnasm son zil dostlara >«da etmeden yararlı olmak bütün görevlerden önde gelir. - Öğretmen olarak hangi şartlarda çalıştımz? YILMAZ - Fazla kötü şartlarda, zorluklarla karşılaşmadım. O dönemde öğretmenlere çok değer verilirdi. Görevimizi itınayla yapardık. Herkes bize saygı gösterirdı. Maaşlar daha ıyiydi. - Öğretmene güven sonsuzdu. YILMAZ - Daha çok güvenilirdi. Bütün mesleklerden daha çok saygı duyulan güvenilen bir meslekti. Bulgaristan'ı anlatacaktım. İyi bir hazırlık yaptım. Çok iyi anlattığımı düşündüm. Ama sonradan anladım ki benim anlattığım konulan çocuklann seviyesine indiremedim. Bütün bılgıleri yüklemeye çalıştım. Bunu sonra anladım. -tyi bir öğretmen nasıl olmalı? \TLMAZ - Öğretmeyı öğretmelı. Öğretimden önce de iyi bir eğitim vermeli. Almanya'da ortaokul 3. sınıfin coğrafya kıtabında Türkiye'ye aıt bilgilere nerede, nasıl Sıvas Lisesi'nden öğrencisi Yekta Güngör Özden ile birlikte. ulaşılabüeceğı gösteriliyordu. Çocuk isterse daha detaylı bilgiyi nerede nasıl bulabileceğini biliyor. - Ezberieme değil, araştırma yapma öğretilmelL YILMAZ - Kesinlikle. Bütün bilgiler ders kitabında yok. Örnek dersler yapılıyor. Çocuk nerede, nasıl temın edebileceğinı biliyor. Araştırma yapmayı öğreniyor. Bizim programda en ufak aynntılar bile var. Yeni yeni bizde de araştırmaya yönlendiriyorlar. Yaparak yaşayarak öğrenme model olarak seçıliyor. - Hem deviet okulunda hem de özel okulda çalışmış bir eğitimcisiniz- Karşılaşttrma yapar mısınız? YILMAZ - Devlette de, özelde de kalıteli olan okullar var. Özel okulun deviet okulundan daha kaliteli olduğunu düşünmüyorum. Ilk yüze girme konusunda deviet okullan önemli başanlar elde etti. Pek çok deviet okulumuz artık bilgisayarh ve kütüphaneli. Yabancı dil, deviet okullannda da okutuluyor. tyi öğretmen kadrolan var. Zaten çocuğun başansı öğretmenine ve gerekli koşullann sağlanmasına bağlı. Bazen maddi ünkânlann çok iyi oluşu dezavantaj olabiliyor. Yarın: Mukadder Ardaman ve Yüksel onay DÜZELTME: Gazetemizin dün yayımlanan sayısında Nevvare Ünsal 'ın Konya Eğitim Enstıtüsü 'nde ikiyıl müdürlükyaptığı yazılmışhr. Doğrusu Konya Kız Öğretmen Okulu 'nda ih yıl müdürlükyapmıştı' olacaktır. Aynı yazıda 'Istanbul Şehremını Lisesi beni kabul ettı' cümlesının doğrusu 'Istanbul Şehremini Lisesi 'ne atamam yapıldı "dır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle