Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DÜNTMEABUGtJN
ALt StRMEN
Bu Mini Atom Bombası
hle İşe Yarayacak?
Biz Türkiye'de terör ile meşgulken, ABD'nin
2004 yılı savunma (askeri giderler olarak oku-
mak daha doğru olacaktır) bütçesi, hem Temsil-
ciler Meclisi hem de Senato tarafından onayla-
narak kabul edildi.
2004 yılında ABD'nin askeri giderterinin 401
milyar dolar olması kararlaştinldı.
Türkiye'nir» yıllık ulusal gelirinin iki katı olan bu
bütçe, zorlanmadan geçti.
Bu arada 2004 yılı askeri harcamalar bütçesi
içinde, küçük bir bölüm de pek fazla dikkati çek-
medi.
55 milyon dolariık bu bölüm, yeni mini nükle-
er silahların geliştirilmesi için araştımnalara ayrıl-
mış bulunuyo-r.
Geliştirilecek olan iki mini nükleer silah, kalın
beton duvarlarla korunmuş bunkerieri havaya
uçurmaya yönelik.
Daha önce, bu amaca yönelik olarak, ABD B-
61 ve B-83 tipi roketler kullanmaktaydı.
Ama söz konusu füzelerin amaca uygun olma-
dığı görüldüğünden, şimdi uçaktan atılabilecek
iki mini nükleer silahın geliştirilmesi çalışmalan-
na başlanmış bulunuyor.
• • •
Amerikan Askeri Haberalma örgütü (DIA) bü-
tün dünyada teröre yataklık eden, çevreyi tehdit
eden devletlerin veya teröristlerin elinde on bin
dolayında kitle imha silahı ya da teröristlere ulaş-
tınlacak kimyasal ya da biyolojik silah barındıran,
betonlarla korunmuş barınak bulunduğunu ileri
sürüyor.
Yeni nükleer silah, bunlara yönelik olacak.
Yeni mini nükleer silah, henüz araştırma aşa-
masındadır. ABD'de, Bush'un bunlann seri ima-
latına geçebilmesi için Kongre'nin iznine ihtiyacı
var.
Ama henüz araştırma aşamasında bile olun-
sa, Amerikan politikasında yeni bir döneme giril-
diği ve on yıldır nükleer silah yapımını saf dışı bı-
rakmış olan politikanın artık bir yana atıldığı gö-
rülmektedir.
Sovyet blokunun çökmesinden bu yana, ya-
vaşlamış hatta durmuş olan, nükleer silahlanma
yanşı tekrar başlamış ve dünya için, sınırlı da ol-
sa, nükleer tehlike yeniden gündeme gelmiş bu-
lunmaktadır.
Bush'un polrtikası ve ABD'nin 11 Eylül ikiz ku-
leler saldırısından bu yana yaşamakta olduğu
toplumsal histeri de göz önünde bulundurulur-
sa, nasıl ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğu-
muz kolayca anlaşılabilir.
Gerçekten de, ABD bu silahlan nerede kulla-
nacak dersiniz?
• • •
Sorunun yanrtını bulmak için, isterseniz 2002
yılı sonunda kabul edilen Ulusal Güvenlik Stra-
tejisi'ne (National Security Strategey "NSS") ba-
kalım.
Bilindiği gibi bu yeni strateji ile ABD yakın bir
tehlike halinde tehlikenin gerçekleşmesini bile
beklemeden hareket etmek ve "uygartığı tehdit
eden devletler" veya terör örgütlerine karşı, ön-
leyici caydırıcı eylemlerde bulunma hakkını sak-
lı tutmaktadır.
Böyle bir hakkın kullanılması için BM'nin veya
NATO'nun onayı da gerekmemektedir.
Kısacası, ABD kendisini tehdit altında gördü-
ğü zaman geliştireceği mini nükleer silahları kul-
lanmakta da hiç tereddüt etmeyecektir.
ABD'nin hangi koşullar altında kendisini tehdi-
de maruz hissedeceğini anlamak için Irak sava-
şına bakmak yeter.
ABD, Saddam'ın elindeki kitle imha ve biyo-
lojik veya kimsayal silahlan bahane ederek, Irak
operasyonunu, kimseye sormadan tek başına
başlattı.
Daha sonra bu silahların hiçbirinin bulunmama-
sına karşın, ne operasyondan vazgeçildi ne de
Amerikan kuvvetleri geri çekildi.
Şimdi ABD Irak bataklığına saplanmış durumda.
Bu durumdan kurtulmak için, yeni gelişterece-
ği mini nükleer bombalan kullanmakta tereddüt
etmeyeceği gibi, yarın öbürgün, bugün için Irak-
lılann tepkisi üzerine istemediği Türkiye'nin as-
keri desteğini, aktif katkısını da isteyebilecektir.
Böyle bir isteğe evet yanrtını vermenin, Türki-
ye'ye nelere malolocağını artık herkes görüyor.
Onümüzdeki günlerdeki gelişmeleri irdelerken,
ABD'nin yeni mini nükleer bombalannı ve bun-
lann gelecekte nerelerde kullanılabileceği soru-
sunu hiç akıldan uzak tutmamak gerekir.
Yine kadrolaşma cabası
Taslaktan özürlüye
mağduriyetçıktı
EBRU TOKTAR
ANKARA-Annekar-
nındayken özürlü doğa-
cağı saptanan bebeğin
kürtajla alınmasmı ya-
saklayan ve bu nedenle
kamuoyunda büyük tar-
tışma yaratan "özürlüler
yasa tasansı" taslağının
diğer düzenlemelerinin
de özürlü yurttaşlara
mağduriyet getirdiği sap-
tandı.
Taslakta, kadrolaşma-
ya kapı aralamak için
mevcut yasaya göre; ku-
rumun ana hizmet birim-
leriolan
u
Tıbbihizmetler
daire başkanlıgL, egftim
dairesi başkanlığı, sosyal
hayata uyum dairesi baş-
kanhğı, mesleki rehabib-
tasyon ve istihdam daire
başkanlığı" değiştırildi.
Taslakla, yardımcı hiz-
met birimlerinden "Per-
sond Daire Başkanlığı Ue
tdari Daire Başkanlığı"
birleştirildi.
Buyollabuyollamah-
keme kararıyla geri dö-
necek bürokratlann yolu
kesilmeye çahşıldı. Tas-
lakta, "Kurumda yapı-
lacakgörev lendirmenin,
çabşanlann sayısının yüz-
de 10'unu geçemeyeceği*
hükmü de kaldınldı.
Özürlülere yapılacak
tüm yardımlar ise 2006
yılına ertelendi.
464 hayali ihracatçıya ait 5 bin 112 adet sahte gümrük çıkış beyannamesi ortaya çıkanldı
'Şeker gibi' hayali ihracatİLHANTAŞO
ANKARA - Gümrük müfettişleri,
mercek altma aldıklan 464 ihracat-
çı şirketin kullandığı 5 bin 112 adet
Gümrük Çıkış Belgesi'nın (GÇB)
gerçekte olmayan para hareketine
dayandığını ve Hazine'nin 361 mil-
yon dolar (yaklaşık 542 trilyon lira)
zarara uğratıldığını belgeledi. Haya-
li ihracata ilişkin alınan haksız KDV
iadesinin de, genel KDV oranının
yaklaşık yüzde 18 'ine denk düştüğü
belirlendi. Kayıtdışı ekonominin bü-
yüklüğünün kayıtlı ekonomiye yak-
laştığına işaret edilen raporda, "Ka-
yıtdışı ekonominin Gayri Safî VBBi Ha-
sda'nın yaklaşık yüzde 60'ına ulaşma-
sı diğer yolsuzluklar gibi ihracat yol-
suzluğuna da uygun ortamı sağhyor"
denıldı. Raporda. ihracata dayalı yol-
suzluklann ekonomik nedenleri or-
• Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Tüzmen, bayrama 'şeker gibi ihracat rakamıyla'
girildiğini açıklarken müfettişler, bakanm söylediğinin tersine ihracatta tatsız sonuçlara
ulaştılar. 464 ihracatçı şirketi mercek altına alan müfettişler, hayali ihracat yapan çok
sayıda şirket için KDV iadesinin haksız kazanç yoluna dönüştüğünü vurguladılar.
tadan kaldınlmadan ve ekonomi ka-
yıt altına alıranadan ihracat yolsuz-
luklanyla mücadele edilemeyeceği-
ne işaret edildi.
Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen,
bayrama "şeker gibi ihracat raka-
miyia'' ginldiğüıı duyururken, güm-
rük müfettişlerinin çalışması, baka-
nın söylediklerinin tersine ihracatta-
ki tatsız sonuçlan ortaya koydu.
Ankara DGM BaşsavcılığYnın yü-
rüttüğü soruşturma kapsamında ça-
lışma başlatan Gümrük Teftiş Kuru-
lu müfettişleri, gümrük kapılannda-
ki hayali ihracat vurgununu belgele-
di. Müfettişler, ulaştıldan sonuçlan
ve değerlendirmelerini içeren 20
Ekim 2003 tarihlı raporu. değerlen-
dirilmek üzere Maliye Bakanlığı, Dış
Ticaret ile Hazine Müsteşarlığı'na
gönderildi.
Müfettişler, 464 ihracatçı şirket
adına gümrüklerde işlem gören 5 bin
112 adet gümrük çıkış beyanname-
sinin, gerçek para hareketine dayan-
madığı, sahte olarak düzenlendikle-
ri ve bu bede1lerin Türkiye'ye geti-
rilmediğini belirledi. Işlem gören ve
fıktif (kâğıt üzerinde) para hareke-
rine dayalı sahte beyannamenin ma-
li boyutu, 361 milyon 150 bin dolar
(yaklaşık 541 trilyon 725 milyar li-
ra) olarak hesaplandı. thracata iliş-
kin haksız ahndığı anlaşılan KDV
iade-mahsup tutannın da, genel KDV
oranı dikkate almdığında. belirtilen
tutann yaklaşık yüzde 18"ıne denk
düştüğü vurgulandı.
Taahhüt sahte belgeyle
kapaüldı
Raporda, soruşturmaya konu şir-
ketlerden 213'ünün Eximbank'ın
doğrudan ya da aracı bankalar kana-
lıyla kullandırdığı ihracat kredisin-
den yararlandığı, 76 şirket adına iş-
lem gören 415 adet beyannamenin alı-
nan ihracat kredilerinin kapatümasın-
Yolsuzluğa karşı öneriler
Kredikoşuttan
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)- ihracat
yolsuzluğunun önüne
geçilebilmesi için
yapılması gerekenler
raporda şöyle sıralandı:
• Eximbank kaynaklı
ihracat kredilerinin
kullanımı ve
koşullannın yeniden
gözden geçirilmesi,
yerli girdi oranı yüksek
ihracat projelerine
öncelik verilmesi.
ihracatın finansmanı adı
altında alınan düşük
faizli ve düşük maliyetli
kredilerin başka
amaçlarla
kullanılmamasına
ilişkin gerekli tedbirler
alınmah.
Nakdi KDV uyansı
\/ thracatta haksız
kazancı ve yolsuzluğu
özendirici yaygın
uygulama biçimiyle
nakdı KDV ıade
uygulaması mümkün
olduğunca daraltılmalı.
• thracatta gümrük
kontrollerinin risk
analizi yöntemleri
çerçevesinde
belirlenmesinde Maliye
Bakanlığı'nın ihracata
ilişkin sahte veya
muhteviyatı itibanyla
yanıltıcı belge
düzenleyen ve kullanan
kişi firmalara ilişkin
tepsitlerinden
yararlanılmalı.
Bügi paylaşamı şart
• FiktifDövizAlım
Belgesi
düzenlenmesinin önüne
geçilmesi amacıyla,
ihracat bedeli olarak
bankalara havale edilen
veya beyan edilen
dövizin kaynağının
araştınlması ve bu
konuda Dünya Bankası
Finansal
Telekomünikasyon
Kurumu mesaj
bilgilerinden de
yararlanılmalı.
• Yolsuzluklann önüne
geçilmesi veya
takibinde zaafiyet
ortaya çıkmaması
amacıyla ihracatın
değişik aşamalannda
sorumluluk alan
kurumlar arasında bilgi
paylaşımı için uygun
ortam ve teknolojik
altyapı oluşturulmalı.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
CHP milletvekili Hakkı Akalın, kitabında 'sosyal liberal sentez'i yerden yere vurdu
Derviş'e partisiiMİeıı eleştiri
BAHAR TANRISEVER
ANKARA-CHP Genel Baş-
kan Yardımcısı KemalDerviş'e,
kendi partısinden eleştiri gel-
dı. CHP Izmir Milletvekili Hak-
kı Akalın yazdığı kitapta, Der-
viş'in savunduğu "sosyal Bbe-
ral sentez" kavramını yerden
yere vurdu. Bunu "ütopikbir dü-
şünce" diye niteleyen Akalın, li-
beral solculann Kemalizm ve
Atatürk'ü hedef aldığını bildir-
di. Akalın, "SosyaMiberal sen-
tez, merkez demokrat gibi neo-
Bberal, kanşüncı ve bölücü söy-
lemlerden kaçınılnıadır" dedı.
CHP'lı Akalın, "Kemabzm
• Akalın, yazdığı kitapta Derviş'in savoınduğu 'sosyal liberal sentez' kavramını
"ütopik bir düşünce" diye niteledi. Liberal solculann Kemalizm ve Atatürk'ü
hedef aldığını belirten Akalın, "Sosyal liberal sentez, merkez demokrat gibi neo-
liberal, kanştıncı ve bölücü söylemlerden kaçmılmadır" dedi.
ve Çağdaş Sosyal Demokrasa-
nin Sentezi-Cumhurrvet Halk
Partisi" adlı bir kitap yazdı.
Akalın'ın kitabında, özellikle
Derviş'in açıklamalanyla gün-
deme gelen CHP'de çizgi tartış-
ması ve "sosyal liberal sentez"
kavramlanna yönelik görüşle-
ri dikkat çekti. Akalın, libera-
lizmin genel ilkelerinin sosyal
demokrasiye yansıtılmasının
büyük bir kavram kargaşasına
yol açtığını belirtirken, sosyal
liberal sentezin çözüm getireme-
yen bir ütopik düşünce olarak
kaldığını sa\ıındu. Türkiye'ye
sosyal demokrat ideolojinin Ke-
malizm ile girdiğini anlatan
Akalın, "Kemafizmin sosv'al de-
mokrashi hedeflediği açıkör"
dedi. Akalın, liberal sola yöne-
lik eleştirileri şöyle sıraladı:
• Liberal solun esas görevi
ulusal ve sınıfsal bilinci zayıf-
latmaktır. Türk halkına sol ola-
rak sunulan bu çizginin sol ol-
madığı artık anlaşılmalıdır. Li-
beral solcular ısrarla sosyal de-
mokrat kinıliklerine \oırgu ya-
parak bir yandan orta solda bir
ittifak özlemi içinde olduklan-
nı açıklamakta, diğer yandan
da merkezde yer almak gerek-
tiğini açıklayarak, kuşkusuz sol-
da açık bir kavram kargaşasına
neden ohnaktadırlar.
• Sosyal liberal sentez ya da
liberal sol yalnızca orta ve üst
sınıflara hitap eden bir liberal
söylemi banndırır. Türkiye'de
liberal solun baş hedefı, emper-
yalizme karşı zafer kazanmış
Kemalist devrim ve onun önde-
ri olan Mnstafa Kemal Ata-
türk'tür. Liberal sol AB'ye be-
deli ne olursa olsun katılmayı sa-
vunur. AB'nın Türkıye'yi sö-
mürgeleştirmeye yönelik giri-
şimlerine karşı çıkmayı Sevr pa-
ranoyası olarak değerlendirir.
Hakkı Akalın, CHP'nin ide-
olojisini, küreselleşme söylem-
leriyle yeniden tanımlama ça-
basında olanlann teslimiyete
yeni bir kılıf hazırladığını ve
son kaleyi de yıkmaya çalıştı-
ğını vurguladı.
da kullandınldığına işaret edildi. Kre-
di taahhütünün kapatıhnasında kul-
lanılan ihracat tutannın ise 52 mil-
yon 635 bin 613 (yaklaşık 79 trilyon
lira) olduğu saptandı.
Ekonomik krizle mücadele eden ve
vergi toplamakta zorlanan gelir ida-
resinin topladığı KDV'nin yaklaşık
yüzde 20'süu ihracat istisnası kapsa-
mında geri ödemesinin dikkat çek-
tiği vurgulanan raporda, şöyle de-
nıldı: "Genel KDV oranının yüksek
oluşu ve neredeyse malın beşte biri-
ne tekabül etmesi karşısında, naylon
fatura ve buna bağtı gerçek olmayan
ihracat tutarlarını içerir GÇB'leri
üzerinden KDV iade-mahsup talep-
leri haksız kazanç yollanndan biri
haline geüniştir. Gelir idaresinin top-
lam beyanname sayısuun ancak yüz-
de 2'sini denedeyebibnesi, KDV iade
işlemierinin incelenmesi dahil vergi
incelemelerinin yeminli
mali müşa\1ıier eliyle de
yapdıyor olmasının ihra-
cata dayalı yolsuzluk ve
usulsüzlüklere uygun ze-
min hazuiadığıgörüimek-
tedirr
thracata dayalı yolsuz-
luklann ekonomik neden-
lerini ortadan kaldırma-
dan ve ekonomiyi kayıt
alnna almadan ihracat yol-
suzluklan ile mücadele
edilemeyeceğine işaret
edilen raporda, "Kayıtdı-
şı ekonominin büyüklü-
ğünün kayıtlı ekonomiye
yaklaşması, kayıtdışı eko-
nominin Gayri Safî Milh'
Hasüa'nın yaklaşık >üz-
de 60'ına ulaşmasının di-
ğer yolsuzluklar gibi ih-
racatyolsuzluğuna da uy-
gun ortamı sağhyor" de-
nildi. Ihracata dayalı yol-
suzluklara bütün olarak
yaklaşılmasının mücade-
lenin ön koşulu olduğu
vurgulanarak, şu değer-
lendirmeyapıldı: "Orga-
nize nitelik taşıyan ihraca-
ta dayalı yolsuzluklarla
mücadeiede kurumlann,
kurumsal taassuba gir-
meden kendi bilgi ve im-
kânlarını diğer kurum-
larla pav laşmasıyla ve eş-
güdümün sağlanmasıyla
çözülebileceği. ihracatın
değişik safhalannda so-
rumluluk alan kurumlar-
dan sadece birinin kendi
görev alanı içinde görevi-
ni gereği gibi yapmaması
sonucu ihracata dayahyol-
suzhıkyapıbnadığı gibi yi-
ne bu kurumlardan sade-
ce birinin özel gavTeti Ue
yotsuzlukla mücadele edi-
İemeveceğinin anlaşılma-
sı gerekmektedir. Kurum-
lararası eşgüdümün sağ-
lananıaması ve yolsuzhık-
la mücadeiede ortak ira-
de oluşmaması durumun-
da, kurumlardan herhan-
gj birinin dikkatini çek-
mesi halinde ihracat yol-
suzluklannuı üstüne ilgi-
li kurumun görev alanı
içinde gkiflebfliyor, bir bü-
tün olarak yolsuzluğun
önüne gidflemediği için et-
kinlik sağlanamıvor. Bu
dunım, bir yandan Hazi-
neka>tnna sebebiyetverir-
ken, diğeryandan yolsuz-
lukla mücadeiede gerekli
ve yeterli çabanuı göste-
rilmediği inancını ortaya
çıkanyor. Ayncayurttaşm
deviete ve ilgili kunımla-
ra giivenüıi zedelediği so-
nucunu beraberinde ge-
tirdiği görülüyor."
Genel merkezlerin ziyaretçileri bu kez rakip partilerin üyeleri ve yöneticileri oldu
Siyasette Şeker Bayramı molası
BülentEcevitveeşi paıüokulundava-
tandaşlarlaba>Tamlaşü.(Fotoğraf: AA)
.\NK\RA/tSTANBUL (Cumhu-
riyet) - Siyasi parti temsilcileri, Şeker
Bayramı'nın ikinci gününde karşı-
lıklı ziyaretlerde bulundular. Bay-
ramlaşma sırasında gündemi yerel
seçimler, tstanbul'daki terör salduı-
lan ve UEFA'nın karan oluşturdu.
Siyasi partilerin bayramlaşma prog-
ramı çerçevesinde DSP, ANAP, AKP,
CHP, GP, SP, İP, YTP, BBP, DTP ve
DYP heyetleri MHP'yi ziyaret etti.
Bu ziyaretler sırasında DSP Genel
Başkan Yardımcısı Tayfiın içK, yerel
seçimlerde ittifaklara sıcak baİcma-
dıklanru söyledi. MHP Genel Sek-
reteri Cihan Pacaa. CHP heyetiyle
sohbet sırasında CHP'nin Meclis'te
daha sert muhalefet yapması gerek-
tiğini söyledi.
MHP, CHP, SP, ANAP ve AKP he-
yetlerinin DSP'yi ziyareti sırasında
Istanbul'daki terör eylemleri konu-
şuldu.
MHP'den eleştiri
MHP Genel Başkan Yardımcısı
Murat ŞefkatU, Istanbul'da yaşanan
olaylann ardından faillerin bulunma-
sının başan olarak gösterildiğini, an-
cak güçlü bir devletin olaylann istih-
baratını önceden alarak bunlan önle-
mesi gerektiğini kaydetti. CHP PM
üyesi Mehmet Tomanbay. hüküme-
tin veto edilen TÜBİTAK Yasası'nı
yeniden geçirmesi durumunda Ana-
yasa Mahkemesi'ne götüreceklerini
açıkladı.
BBP, MHP, SP, ANAP, DEHAP,
DSP, SHP, YTP, GP, DYP ve CHP he-
yetleri de AKP'yi ziyaret etti. AKP
Genel Başkan Yardımcısı Akif Gül-
le, Beşiktaş ile Galatasaray'ın Şam-
piyonlar Ligi maçlannın UEFA tara-
fından tarafsız sahaya ahnması kara-
nnın "kabul edüemez" olduğunu di-
le getirdi. Başbakan yardımcılan Ab-
duüah Gül ve Mehmet An' Şahin'in
konuyla ilgili girişimlerde bulundu-
ğunu anımsatan Gülle, "Yanhş hesap
Bağdattan döner. tnanıyoruz ki bu he-
sap da dönecektir" dedi.
lçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu,
Istanbul II Jandarma Komutanlığı"nda-
ki bayramlaşma törenine katıldı. Ba-
kan Aksu, AKP Eyüp îlçe Merke-
zi'nde de partililerle bayramlaştı.
CHP Istanbul il örgütü tarafindan Be-
yoğlu'ndaki il binasında düzenlenen
bayramlaşma törenine CHP Istanbul
İl Başkanı Şinasi Öktem'in yanı sıra
çok sayıda partili katıldı.
SP Genel Başkanı Necmettin Erba-
kan, partisinin Merter'deki tstanbul il
başkanlığında partililerle bayramlaştı.