23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KA3SIM 2003 CUMARTESİ + CUMHURİYET SAYFA HABERLER ölumünün 4. yıldönümü Olctay Kurtböke'yi özlemle anıyoruz SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk OKAYBENİ KAYBETTİK İstanbul Haber Ser- visi—GazetemızinYurt Habcrleri Servisi eski şefl*rinden gazeteci SetanYavuz Okayben, geçirdiğjrahatsızhk so- nucu önceki gün İstan- buTdaki evinde yaşa- mına yitirdi. Okayben, aynı gün Istanbul Üm- raniye Ihlamurkuyu Mezarhğı'nda toprağa verildi. Okayben, 1953 yı- lında Kayseri'de doğ- du.Gazeteciliğel976 yıhnda Kayseri Haber Gazetesi'nde başla- yan Okayben, Ülker, Günaydın, Cumhuri- yet ve Tercüman gaze- telerinde çahşarak mesleğini sürdürdü. Okayben. evli ve iki çocuk babasıydı. İstanbul Haber Servisi- Gazetemiz genel yayın yö- netmenlerinden Oktay Kurtböke ölumünün 4. yı- lında Zincırlikuyu'daki mezan başında anılacak. Eski TGS Genel Başkanı, gazetemiz Yayın Kurulu üyesi Kurtböke'nin meza- n başında saat 14.00'te anılacağı törene ailesi, ya- kınlan. gazetemiz çalışan- lan ve meslektaşlan ka- tılacak. 1936yıhndado- ğan Kurtböke, gazeteciliğe 1959 yılında Ankara'da Yenigün gazetesinde baş- ladı. Öncü, Kudret, Anka- ra Ekspres, Son Baskı ga- zetelerinden sonra 1967 yılında gazetemizde sayfa sekreteri olarak çalışmaya başlayan Kurtböke, yazıiş- leri müdürlüğü göre\inin ardından 1972 yılında ge- nel yayın yönetmeni oldu. 1981 yılında emekli olan Kurtböke, Hürriyet gaze- tesinin yönetim kurulu da- nışmanlığını yaptı. LİRADAN SIFIRLAR ATIU\CAK. (BASINDAN) UÇAN DAİRELER YİNE GUNDEMDE Bugün, saltanatın kaldırılışının 81, yeni Türk harflerinin benimsenmesinin ise 75. yılı Adımlar aydırdığadoğru 37 yri sonra tpamvay • tstanbul Haber Servisi - Kadıköy 37 yıl aradan sonra yeniden tramvaya kavuşuyor. Istanbul'un simgelerinden olan ve Anadolu yakasında 1966 yılında hizmetten kalkan tramvay, Kadıköy-Moda arasında bugün çalışmaya başhyor. Kadıköy-Moda arasında 2.6 kilometre uzunluğunda olan ve 10 istasyondan oluşan hatta, i 4 tramvay aracı günde 15 bin \ yolcu taşıyacak. Ders saatieri ittara göre İ • MALATYA (AA) - Malatya'da ! Eğitim-Sen, ilköğretim okullannda \ ders saatlerinin iftar saatine göre düzenlendiği gerekçesiyle, 25 okul s müdürü hakkında yasal işlem yapılması için valüiğe başvurdu. Eiıtim-Sen Malatya Şubesi Başkanı Zülfükar Akkar, Malatya Milli Eğıtim Müdürlüğü'nün 24.10.2003 tarihli yazısında ikili öğretim yapan ilköğretim okullannda ders b'tımi saatinin 17.00 olarak belirtilmesine karşıh^ şü ana kadar 25 okulda ders bitim saatinin 16.10 olarak uygulandığını tespit ettiklerini kaydetti. Kzbullah operasyonu 1 İstanbul Haber Servisi-îstanbul polisince şeriatçı terör örgütü Hzbullah'a yönelik Gaziosmanpaşa, ladıköy ve Umraniye'de düzenlenen eperasyonlarda, eski Diyarbakır Bnniyet Mûdûrü Gaffar Okkan suikastında silah kullandığı jerekçesiyle aranan R.D. adlı örgût iyesi yakalandı. Operasyonda, örgütün ist düzey yöneticilerinden olduğu ileri ârülen M.D. ile sözde Diyarbakır »sken kanat sorumlusu olduğu iddıa HÜlen EF'nin de nkalandığı bildiıildi. Rşek ödüleri verfliyor 1ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ftof. Dr. Nusret Fişek anısma verilen İiûflerin bu yıM sahipleri belirlendi. Örk Tabipleri Birliği'nden dün yapılan şızılı açıklamada, ödüllerin bugün \akara Üniversitesi Tıp Fakültesi yorfoloji Binası Konferans Sdonu'nda düzenlenecek törenle ahiplerine dağıtılacağı kaydedildi. Bu lada, Prof. Fişek, ölumünün 13. ddönümünde pazartesi günü dizenlenecek forumla anılacak. \ m Mdi kitaplannı imzalıyor J Haber Merkezi - Gazeteci-yazar fccan Akın, bugün TÜYAP Kitap foan'nda okurlanyla buluşacak. Akın, firey Yayıncılık standında saat 16.30 is İ8.30 arasında başta 'Yaser Arafat' drrak üzere kitaplannı imzalayacak. W8 Yönetim Kurulu Başkanvekili IAkn'm çok sayıda kitabı buhmuyor. A tatürk, 9 Ağustos 1928'de îstanbul'da düzenlenen bir şenlikte, Harf Devrimi'nin yapılacağmı halka duyurmuş, kısa bir süre sonra da (1 Kasım) Latin alfabesi kabul edilmişti. B üyük önder Mustafa Kemal Atatürk, "Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Vatandaşlar yeni Türk harflerini çabuk öğrenecek. Bizim güzel, ahenkli ve zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Asııiardan beri kafalan demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlayamadığtmız işaretlerden kendimizi kurtarmak zorundayız" demişti. Atatürk'ün ismini verdiği Cumhuriyet gazetesi de Harf Devrimi'nin kabulünde öncü olmuş, birinci sayfasını eski ve yeni Türkçe basmıştı. İstanbul Haber Servisi - Bugün saltanatın kaldınlışının 81, yeni Türk harflerinin kabülünün ise 75'inci yıldönümü. 1 Kasım, Cumhuriyetin ilanın- dan sonra gerçekleştirilen yeni- leşme hareketleri için önem taşı- yor. Atatürk, 9 Ağustos 1928 ta- rihinde istanbul Sarayburnu'nda düzenlenen bir şenlikte, Harf Dev- rimi'nin yapılacağını halka du- yurmuştu. Atatürk, "Gûzel dilimizi ifade etmekiçin yeni Türk harflerini ka- bul ediyoruz. Vatandaşlar yeni Türk harflerini çabuk öğrenecek. Bizim güzel, ahenkli ve zengin di- timiz yeni Türk harfleriyle kendi- ni gösterecektir. Asırlardan beri kafalan demir çerçeve içinde bu- lunduran, anlaşümayan ve anla- yamadığımız işaretlerden kendi- mizi kurtarmak mecburiyetinde- yiz" demişti. Kısa bir süre sonra da 1 Kasım 1928'de Arap harfleri yerine La- tin alfabesine dayanan yeni Türk harfleri kabul edildi. Meclis'in 1 Kasım 1922 tarihli oturumunda da, Salta- nat kaldınldı. Atatürk, Mec- lis'te yapüğı konuşmada şun- lan söylemişti: "Saltanat, kimseye büunin gereğidir diye verümedL Pa- dişah egemenliği milletten zorla aku. Türk milJeti artık egemenliği kendi eline aldı_." Şempozyum Ankara Üniversitesi Türk- çe ve Yabancı Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖ- MER) ile Dil ve Tarih Coğ- rafya Fakültesi Türk Dili Bö- lümü, Yazı Devrimi'nin 75. yıldönümü nedeniyle sem- pozyum düzenleyecek. TÖMER'den yapılan yazı- lı açıklamaya göre, 3 Ka- sım'da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakül- tesi'nde düzenlenecek sem- pozyumda, Rektör Prof. Dr. NusretAras, TÖMER Müdü- rü Doç. Dr. Engin Uzun ile Türk Dili Bölümü Başkanı Dr. Kemal Ateş konuşma ya- pacak. Sempozyumda, "YazıDev- rimi Sürecinin Oy_küsü*\ "Ya- zı Devriminden Onceve Son- ra Türkçe", "Anadolu Ay- dınlanmasında Yazı Devri- mi'nin Yeri" gibi başlıklar al- tmda Yazı Devrimi'nden Tür- kiye'nin kazanımlan ele alı- nacak. KALKAN AVCILIĞI VE KİRÜÜKTEHDİDI Karadeniz'de her yıl 3 bin yunus ölüyor İstanbul Haber Servisi - Uluslararası Karadeniz Günü, îstanbul'da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Karadeniz Sivil Toplum Örgütleri Birliği (KASTOB) ve Karadenızliler Vakfı tarafindan düzenlenen toplantılarda, Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler ve kentler arasında dayanışmanın armnlması, Karadeniz'ın turizme açılması görüşleri gündeme getirildi. Bu arada Türldye Deniz Araştırmalan Vakfı (TÜDAV), Karadeniz'de her yıl "kalkan" avcılığı nedeniyle yaklaşık 3 bin yunusun hayatını kaybettiğini bildirdi. tstanbul'da ikinci toplanh ise Karadeniz Vakfı'nda düzenlendi. Toplantıda, Karadeniz kıyılanndaki ve bölgesindeki illerin çevre sorunlanyla, kültür konulanna çözüm yollan önerilmesi için görüşler dile getirildi. TÜDAV'dan yapılan açıklamada, Karadeniz'in dünyanın en yoğun petrol trafığinin yaşandığı denizlerden bıri olduğu belirtilerek kirlilik nedeniyle birçok canlı türünün artık Karadeniz'de yaşamadığı vurgulandı. Y T luslararası C_/ Karadeniz Günü kutlamalan çerçevesinde düzenlenen toplantılarda Karadeniz 'e kıyısı olan ülkelerin kirlilik sorununu çözmesi gereküği vurgulandı. YAZARIMIZ YOĞUN BAKIMDAN ÇIKARILDI TaniflTnin sağhk durumu iyiye gidiyor İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz yazan, hukukçu, araş- tırmacı Prof. Dr. Server TaniDi'nın sağlık durumu iyiye gidi- yor. IÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniği'nde tedavi gören Tanil- li yoğun bakimdan çıkanlırken, doktoru Prof. Dr. Rezzan Tunca> T , Tanilli'nin durumunun da- ha iyiye gittiğini, yapılan tetkikJerin arduıdan hafta başında taburcu edileceği tarihe karar ve- receklerini söyledi.Prof. Tanilli için gazetemiz okurlan, telefonla arayarak "geçmiş obun" di- leklerini iletirken, Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği (ÇYDD) Kadıköy Şubesi tarafindan ya- pılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Değer- Haydınımız ve bilinı adamırmz Tanilli'nin rahat- scfağından büyük bir üzüntü duyduk. Türkrye'nin aydınhk yüzü sevgüi yazannuza geçmiş obun di- leklerimizi iletiyor, en kısa sürede sağhğuıa kavuşmasım diKyo- ruz." Salihli Belediye Başkanı Zafer Keskiner de Tanilli için geçmiş olsun mesajı gönderdi. / i Tıp Fakültesi Nörvloji Kliniği'nde tedavi gören Tanilli'nin doktoru Prof. Tuncay, tetkiklerin ardından hafta başında Tanilli'nin taburcu edileceği tarihe karar vereceklerini söyledL AYDINLANMA TOKTAMIŞ ATEŞ Tahip Hatipoğlu'nun Mektubu Tahir Hatipoğlu, bizim "Tüm öğretim Üyeleri Demeği"nin genel başkanıdır. Fakat maalesef bizle- rin ilgisizliğimiz nedeniyle, tek başına bir örgüt gibi çalışmak zorunda kalmaktadır. Toplumun (demokra- tık haklan olmasa bile!), en aydın kesimi olması gere- ken öğretim üyelerinin, böylesine örgütsüz ve öfgüt- lenmeye karşı ilgisiz olması çelişkili gibi görünmekte- dir. Fakat bu olgu, dünyanın her yanında böyle. öğ- retim üyelennin örgütlenmesi, her yerde zor oluyor. Zira "bilim insanlan", genellikle siyasete fazla ilgi duymuyorlar. Belki de nasıl örgütlenmeteri gerektiği konusunda tereddüt ediyorlar. Ve bu durumda "mey- dan", ufak bir azınlığa kalıyor. Tahir Hatipoğlu, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embnyoloji Bilim Dalı'nda öğretim üyesi. Fakat "Yökbilim"'. diye farklı bir bilim dalı uydurmuş ve kendini bu bilim dalında da "uzman" olarak görü- yor... Geçenlerde, İstanbul Universitesı'nin kuruluş tan- hiyle ilgili olarak ve Ibrahim Hakkı Uzunçarşılı'nın, "Osmanlı Devletinin llmiye Teşkilatı" başlıkh kitabın- dan yararlanarak, bur yazı yazmış. "Içerden" olma- ma karşın, aynı düşünceyi ben de paylaşıyorum ve bu konuya bırkaç kez değindim. Bu mektubu sizJerle de paylaşmak istiyorum. Bu tür "zorlamalarla" ne kazanabiliriz? Kimi kandırabiliriz? Sadece, bazı ya- bancılan güldürüyoruz. Şımdi Sayın Hatipoğlu'nun mektubunu sizlerle paylaşıyorum: Geçtığimız günlerde İstanbul Üniversitesi'nin 550. kuruluş yıldönümü kutlandı. Anlaşılan o ki, İstanbul Üniversitesi, "fetih" yılında kurulmuştur. Bu sav, bize göre, çok ciddi yanlıştır. Üniversite gibi işi gerçeği aramak olan bir kurumun kendi kuruluş tarihini yanlış bilmesı ya da bilmek istemesi doğru değildır. Son yıl- larda bazı üniversiteler. geçmişlerini daha eskilere dayandırma hastalığına tutulmuşlardır. Bu yolda yal- nız İstanbul değil, pek çok üniversite böyle bir yanlı- şın içindedir. Medreseler üniversitelerin başlangıcı sayılır mı? önce, bu soruya doğru yanıt verilmelidir. Doğrusu, medresenin üniversite olmadığıdır. Tersine, medrese üniversiteye karşı kurumdur. Nitekim, farklı kurum ol- duklan için, İstanbul Üniversitesi varken de (1900- 1924) medreseler olmuştur. Birisi birinin süreöi olsay- dı "biri" olan kapatılmış olurdu. ömeğin, Tstanbul Teknik Üniversitesi, kuruluşunu 1773 alabilir. Çünkü, başlangıçta laik ve bilim kurumu olarak kurulan Mü- hendıshane-i Bahri-i Hümayün, gelişerek ve isimler değiştırerek İTÜ adını almıştır. İstanbul Üniversite- si'nin ise geçmışınde böyle bir kurum yoktur. Fatıh istanbul'u aldıktan on yıl sonra 1463'te "Sahn-ı Seman" adını taşıyan medreseyi açmıştır. Kimine göre bu tarih 1471 'dir. Bu medresenin deva- mı İstanbul Üniversitesi kabul edilse bile, bu yılki kut- lamalar 550. yıl olmayacaktır. Kaldı ki, Türklerde medreselerden üniversite doğmamıştır. Tarihçi Uzun- çarşılı'nın dedıği ve herkesin kabul ettiği gibi, medre- seler "nakli ilimler" üzerinde çalışan "ilahiyat ve Is- lam hukuku" kurumlandır. Atatürk tarafindan kapatı- lışlanna dek de böyte kalmışlardır. Aydınlanmaya ve bilime karşı duran bu okullar kendilerini yenileme- mişlerdir. Bunlar Kurtuluş Savaşı'na da karşı dur- muşlardır. 1922'de Konya'ya giden M. Kemal'in as- kere gitmek ıstemeyen medrese softalan için Sovyet Elçısı Arolov'a söyledıği, "Savaş sona erince onlarla konuşacağım! Her şeyden önce onları mali daya- naklarından, vakıflardan yoksun edeceğim" sözü unutulmuş değildir. Nitekim sözünde durrnuş medre- seleri ve vakıflan kapatmıştır. İstanbul Üniversitesi ıçın duyurulan ve kutlanan kuruluş tarihinde medrese başlangıç alındıysa, bir bilim kurumu için utanılacak durumdur. Böyle bir yaklaşım doğru olsaydı, Uludağ Üniversitesi'nin kuruluş tarihi Iznik Medresesi'nin ku- ruluş tanhi olan 1330, Trakya Üniversitesi'nin kuruluş tarihi de Edirne Medresesi'nin kuruluş tarihi olan 1447 olması gerekir. Gerçekte medreselerin devamı, 1949 yılında yeniden açılan Imam Hatip Liseleri ve İlahiyat Fakülteleri olabılir; ünıversitenın ise asla ola- maz. Türkiye'de üniversitenin karşılığı kurum "dariılfü- nun"dur. Darülfünun açılmasına karar verilmesi 1845'tir. Medrese uleması ve softalar (öğrenciler) üni- versitenin açılışına karşı çıkmışlardır. O yüzden açılış 18 yıl gecikmiştir. 1863, 1870 ve 1874'te açılan da- rülfünunlar kısa süre sonra kapanmışlardır. Kapan- manın arkasında hep medrese baskısı olmuştur. İs- tanbul Üniversitesi'nin kesinti yapmadan devamı olan darülfünun ise ancak 1900 yılında açılabilmiştir. Bu darülfünun, 1933'te üniversiteyi kuran Maarif Ve- kili Reşrt Galip'in deyişiyle, "medreseye karşı müte- vazı" bir okul olarak kurulmuştur. Medrese korkusu sürmüştür. Üniversite, o günkü adıyla darülfünun, M. Kemal'in 1924'te medreseleri kapatmasıyla ürkeklik- ten, mütevazılıktan kurtulmuş ve gerçek kimliğine kavuşmuştur İstanbul Darülfünunu 1933 üniversite devrimiyle "İstanbul Üniversitesi" adını almıştır. Sonuç olarak; İstanbul Üniversitesi'nin kuruluş ta- rihi 1863, 1900 ya da 1933 olarak düşünülebilir. Bu üç tarihin dışındaki hiçbir tarih İstanbul Üniversite- si'nin tarihi olamaz. Ozellikle, Fatih'in "fetih" yılı (1453) ya da kurduğu medresenin tarihi (1463) hiç olamaz. İstanbul Üniversitesi bu ayıbını düzeltmelidir. Top'u kullanması istenmiyor Yargıtay: Çocuğun soyadı değişmez ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - îstan- bul'da bir aıle, "Top" olan soyadlannın çocuk- lan tarafindan kullanıl- maması için mahkeme- ye baş\Tirdu. Mahkeme çocuğun soyadını değiş- tirdi, ancak Yargıtay bu karan bozdu. Yargıtay, babanın so- yadı veya çocuk reşit ol- duktan sonra kendi so- yadı usulüne uygun ola- rak açacağı bir dava so- nunda verilecek kararla degişmedikçe, çocuğun soyadının değişmeyece- ğine işaret eti. Bir aile, Top olan so- yadlannın çocuklan ta- rafindan kullanılmama- sı için mahkemeye baş- \Tirdu. Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mabke- mesi, istemi kabul ede- rek çocuğun soyadını de- ğiştirdi. Hüküm, temyiz edilmeyince kesinleşti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, karannın yürürlükteki hukuka ay- km olduğunu ileri süre- rek, yerel mahkemenin karannı kanun yaranna temyiz ederek bozulma- sını istedi. istemi görüşen Yar- gıtay 18. Hukuk Daire- si, yerel mahkemenin karannı sonuca etkili olmamak üzere oybir- liği ile kanun yaranna bozdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle