02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EKİM 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKÖNÖMF ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 13 Memur bugün yine eylemde • Ekonomi Servisi - KESKGenelBaşkanı Sami EvTen, TBMM'nin açılmasıyla fcirlikte milletvekillerini •"ve hükümeti uyarmak •çin bugün Meclis «nünde olacaklannı fcildirdı. Talepleri lconusunda sürekJi alanlara çıkarak eylem yapan KESK'in Başkanı EvTen, isteklerini bir kez daha kamuoyu ile paylaşacakJannı belirterek rnilletvekillerini ve hükümeti de bir daha uyaracaklannı söyledi. Dünya markaları Konya'da buluştu • KONYA-MlTepe Ahşveriş Merkezleri'nin dördüncüsü M1 Tepe fConya Ahşveriş Merkezı, bütün tnağazalanyla açılarak dünyanın ünlü markalannı Konya'da buluşturdu. Ml Tepe \hşveriş Merkezi'nde, real- Hipermarket, Praktiker Yapı Marketi, Tepe Home, Tepe Cinemaxx, Toys R'us, Ayakkabı EKinyası gibi birçok ulusal ve uluslararası züıcir mağazası bulunuyor. MAN, Fortuna'yı•• •• •• m m gortıcuye çdcardı • KONYA(AA)- MAN Türkiye Pazarlama ve Halkla llişkiler Müdürü Can Cansu, MAN'ın son teknoloji ile Türkiye'de ürettiği Fortuna'larda yolcu güvenliğinin ön planda tutulduğunu söyledi. Türk-Ahnan mühendislerince üretilen MAN, yeni seyahat otobüsü Fortuna'yı bugün Konya'da başlayacak Motorshovv 2003 Fuan'nda da sergileyecek. Akbank kredi sevinci yaşıyop • Ekonomi Servisi - Akbank, Westdeutsche Landesbank Londra ile yapılan anlaşmayla alınan 325 milyon dolarlık krediyle, bugüne kadar 1 milyar 175 milyon dolar tutannda kredi sağlamış oldu. Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, IFC'den 100 milyon dolar ve Westdeutsche Landesbank Londra'dan 325 milyon dolar kredi alınmasıyla aynı haftada iki kredi anlaşmasıyla toplam 425 milyon dolar tutannda dış kredi almaktan büyük memnuniyet duyduklannı dile getirdi. Arçelik, projeleri gepçekleştipiyor • Ekonomi Servisi - Endüstriyel tasanm konusunda Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile işbirliği yapan Arçelik, öğrencilerin projelerini hayata geçirecek. Arçehk ile ODTÜ arasında endüstriyel tasanm konusunda başlatılan işbirliği sonucunda ortaya çıkan başanlı projeler, Arçelik tarafından ürünlerinde kullanılmak üzere değerlendirmeye alındı. Kamu yönetimi taslağmm son halinde teftiş kurullan da kaldınlıyor Denetimebüyük darbeMURATKIŞLALI ANKARA - AKP hükümeti. ABD'nin 8.5 milyar dolarlık kredinin koşullan arasına koyduğu Kamu Yö- netimi Taslağı'nı gelecek hafta Ba- kanJar Kurulu'nda imzaya açmaya ha- zırlanıyor. Taslağın son halinde, üç bakanlık hariç diğer bakanlıklann taş- ra örgütleri il özel idareleri ile beledi- yelere devredilirken. kamu yöneti- minde merkezi denetim sistemi orta- dan kaldınlıyor. Bakanlar Kurulu'nda önceki gün de görüşmeleri süren "Ka- mu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı Taslağı" merkezi idare ve mahalli ida- relerin tüm hizmetlennin özel sektö- re yaptınlmasının da önünü açıyor. Yeni taslakta bölge teşkilatlanmasuıa imkân verilirken, mevcut bakanlıklar- da da değişikliğe gidiliyor. Taslakta öngörülen değişikliklere • Yeni taslak yerelleşen kamu hizmetlennin özel sektöre yaptınlmasının önünü açıyor, bölgesel yapılanmaya izin veriyor. Turizm Bakanlığı kaldınlıyor, Orman ve Çevre Bakanlığı yeniden aynlıyor. göre, mevcut bakanlıklardan Turizm Bakanlığı kaldınlıyor. Birleştirilen Orman ve Çe\Te Bakanhğı tekrar ay- nlarak, Tanm ve Orman Bakanlığı ile Çevre ve Imar Bakanlığı halinde iki ayn bakanhkta yapılandınlıyor. Ulaş- tırma Bakanlığı Ulaşhrma ve Haber- leşme Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ise Kültür ve Tanıtım Bakanlığı olarak değiştiriliyor. Yürürlük ve yürütme maddeleri de dahil 49 madde, 6 geçi- ci maddeden oluşan Kamu Yönetimi Yasa Taslağf nın son hali şöyle: %/ Içişleri, Maliye ve Çalışma Sos- yal Güvenlik bakanhklan hariç tüm bakanlıklann taşra örgütleri il özel idarelerine ve belediyelere devredile- cek. Yasayla sadece okullar, hastane- ler, kütüphaneler, müzeler, devlet üre- tim çiftlilderi, huzurevleri, stadyum- lar, spor sahalan değil, 1 milyon 250 bin kamu görevlisi de yerel yönetim- lere devredilmiş olacak. • Taslakla iç denetim bakan ile be- raber, aynı zamanda uygulayıcı ko- numda bulunan yöneticilere veya on- lann görevlendireceği elemanJara bı- rakıhyor. Yapılacak değişikliklerle, ömeğin il özel idarelerine devredilen okullarda eğitinıin nasıl verildiğinin denetimini yapacak merkezi teşkilat- lanma ortadan kaldınlmış oluyor. • Dış denetim ise ya tamamen Sa- yıştay'a yaptınlacak, ya da merkezi idarenin denetimi Sayıştay'a yaptın- lırken, belediyeler ve il özel idarele- rinden oluşan yerel yönetimlerin de- netimi Mahalli îdareler Denetleme Kurulu'na bırakılacak. ^ Taslakta hem merkezi hem de ye- rel yönetimın tüm hizmetlerinin özel sektöre de gördürülebileceği, buna karşı özel sektörün yaptığı işleri mer- kezi ve yerel yönetimlerin yapamaya- cağı hükümleri yer alıyor. • Taslakta "Kamu hizmetlerinin zorunlu küdığı hallerde, birden çok İB kapsayan alanlarda kanunla bölgeteş- kilaü kurulabüir" ifadesi yer alıyor. • Taslakta hükümete "diğer ka- mu görevhTeri" adı altında kadroya bağlı kalmadan eleman alma ile, müsteşar ve genel müdürlerin görev- lerinin siyasi otorite ile beraber son- landınlmasına yönelik hükümler ay- nen tutuluyor. Tüzmen iran'a gidiyor Sınırda ticaret için gerisayım ANKARA (AA) - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, tran ile anlaşma sağ- lanması durumunda. Gürbulak, Kapı- köy ve Esendere'de kurulması öngörü- len sınır ticaret merkezlerini (STM) bir ay içinde faaliyete geçirebilecekle- rini söyledi. Basın toplantısı düzenleyerek Iran gezisi hakkında bilgi veren Tüzmen, yaklaşık 300 işadamının katılacağı zi- yarette, söz konusu sınır ticaret mer- kezlerine ilişkin müzakereleri tamam- lamayı planladıklannı anlattı. iki ülke arasında oluşturulması ön- görülen tercihli ticaret sistemine iliş- kin müzakereleri de yıl sonuna kadar tamamlamayı hedeflediklerini belirten Tüzmen, Türkiye ile Iran arasındaki ticaretin, doğalgaz alımı nedeniyle Iran lehine arttığına işaret ederek "İki ülke arasında 1999'da 794 milyon do- lar olan ticaret hacmi, geçen >xl 1.2 mil- yar dolara yükseldi. Bu yü rakamın iki- ye katlanarak 23 milyar dolara ulaş- ması bekleniyor" dedi. Yeni restoran açmayacak McDonald's çıktş anyor Ekonomi Servisi - Dünya genelinde ve Türkiye'de, müşteri kaybı ve resto- ran kapatmalanyla gündemde kalan McDonalds, çıkış anyor. Türkiye'de, son 3 yılda toplam 58 restoranını ka- patmak zorunda kalan McDonald's, dünya genelinde de 470-480 civann- da restorarunı kapattı. Bunun üzerine yeni restoran açma- yacağı açıklanan McDonald's, yeni bir global kampanya başlattı. McDonald's Türkiye Genel Müdü- rü Sadi Fansa. küçülmenin Irak Sava- şı ya da anti-amerikanizmle bir ilgisi- nin olmadığını, küçülmenin sadece 82 restoranın bulunduğu Türkiye'ye öz- gü bir gelişme olduğunu savundu. McDonald's'ın dünya ça'pında baş- lattığı kampanyayı tanıtmak üzere bir basın toplannsı düzenleyen Fansa, "ye- ni restoranlar açarak büyümek yeri- ne" "Mevcut restoranlarda yeni müş- teriler kazanmak" misyonunu seçtik- lerini belirttı. Bolivya halhgaz ihraanadireniyor Ş livya haüo, şimdi de gaz ihracaona karşı direniyor. Bolhya'da halk. hükümetin ülke gazını komşu ülke ŞiB üzerinden Pasifik ülkelerine ihraç etmesini önknıek için başlattiğı protesto gösterikri ve eylemlerini 15 gündür sürdürüyor. İşçi federasyonlan ve çiftçilerin de destek verdiği protestogösterileri,özelükte başkent La Paz'da yoğunlaşryor ve yaşamı felç ednor. Emekli nıaden işçileri geçen hafta ayhklannın arnanlması talebiyle düzenledikleri gösteride, ei- lerinde taşıdıklan "Gaz satmak için değil, sanayüeşmek içindir" yaoh pankartiaria, süren protestolara destek vermisJerdi (AP) Çabuk karar vermesi istenen YSK, çıkar çevreleri konusunda uyanldı 'Spekülatöre fîrsat verflmesiıı' Ekonomi Servisi - Yargıtay'ın DE- HAP karan üzerine gündeme gelen seçim tartışmalan iş dünyasına da yansıdı. Reel ve mali sektör temsılcı- leri, Yüksek Seçim Kurulu'nu (YSK) bir an önce karar verip, spekülatörle- refirsatvermemesi gerektiğine dikkat çekerek, Türkiye'nin yeni bir siyasi seçimi kaldıramaya- cağını savundular. Ankara Giyim Sa- nayicileri Derneği Başkanı Canip Kara- kuş, karar üzerine YSK'nin hızlı hareket etmesi gerektiğini be- lirterek, "Spekülatör- lere firsat vennemeH" dedı. Karakuş. en kö- tüsünün, karar verme sürecinin sürüncemede bırakılması ve geciktirihnesi olduğunu, bu nedenle YSK'nin hızlı karar vermesi gerekti- ğini vurguladı. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldmm, bir yılını doldur- mayan yeni hükümetin 6 ayını Recep Tayyip Erdoğan' uı başbakan olup ola- mayacağı tartışmalan ile geçirdiğini hatırlatarak, ekonomide göstergelerin iyiye gittiğinin saptandığuu, yeni bir seçimin bu duruma olumlu katkı yap- mayacağını ifade etti. Uluslararası Hazırgiyim Fedarasyo- nu ve Türkiye Giyim Sanayicileri Umut Oran • Yargıtay'ın DEHAP karannı değerlendiren iş dünyası, Türkiye'nin ekonomik olarak yeni bir seçim dönemini kaldıramayacağı görüşünde uzlaştı. Derneği Başkanı Umut Oran, geliş- meleri, "Umanm yeni bir seçim ya- şanmaz. Türkiye'nin ilgilenmesi gere- ken çok daha önemli ekonomik mese- leleri var" sözleriyle yorumlarken, Dışbank Genel Müdürü TayfiınBeya- ad, "Siyasi istikrarsızkğa yol açacak gefişmeler mali piyasalan tedirgin ede- cektir. L nıidimiz bu siyasi istikrar ha- vasının bundan sonra da devam ede- rek ekononıideki bu olumlu neticele- rin devamına ermeskör" yorumunda bulundu. Piyasalann söz konusu ka- ran ters algılaması durumunda kriz yaşanabileceğüıi ileri süren Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün de, ülke- de ohnası gereken gün- demin seçim ohnadığı- nı belirterek," Bu ülke- de konuşulması gere- ken ekonomi, üretinı ve istihdamdır" dedi. Izmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Baş- kanı Ekrem Demirtaş, seçim ihtimalinin önemli bir risk oluşturduğunu beürtir- ken, Adana Ticaret Odası Başkanı Şa- ban Baş, taşlann yeniden yerine otur- maya başladığına işaret ederek, "Ye- ni bir seçim ülkede kaos yaşanmasma, ekonomik dengelerin sarsılmasına ne- den olur" dedi. Mehmet Yıkünm İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK ozien,>1K akScumhurivetcom .tr Bir ülke ulusiararası are- nada nasıl ciddi bir atak yapabiiir? Bugü- ne kadar konulan tüm makroekonomik hedefler yalnızca ülkeyi yıllardır boğuştu- ğu kriz ortamından dışan çıkarmak üze- rine belirienmiş ise küresel rekabet göz ardı edilmiş olmuyor mu? Kalkınmanın yolu nereden geçiyor?.. Bu soruların yanrtını TÜBlSAD'ın (Tür- kiye Bilişim Sanayicileri Derneği) önceki gün Bilgi Çağına Uyum Paketi adıyla ya- yımladığı raporda aramaya çalışıyoruz. Rapora göre gelişmiş ülkelerle aramızda- ki açığı kapatmanın ve kalkınmanın yolu bilişimden geçiyor. Nasıl mı? Bilişim sa- yesinde en düşük yatınmla en yüksek is- tihdam ve en fazla katma değer sağlana- bilir. Ancak hedeflenen sıçramanın ger- çekleştirilebilmesi için bilişimde ulusal bir projenin yaşama geçirilmesi de şart. Peki neden başka bir sektör değil de bi- lişim? Raporda bunun yanrtı şöyle sırala- nıyor: Telekomünikasyon alanında devrimsel ilerlemeler oldu. Mobil iletişim hızla yay- gınlaşıyor. Mühendislikten tıbba, ticaret- ten bilimsel araştırmaya, sanattan eğlen- ceye kadar her alanda biigisayar inanıl- maz bir penetrasyona kavuştu. Intemet, çok yönlü iletişim ve işlem yapılmasını Kalkınmanın Yolu Bilişim Olabilir mi? mümkün hale getirdi. Bu sayede ülkeler arasındaki sınıriar ortadan kalktı. Eğitim, sağlık, bankacılık, seyahat, alışveriş, ya- yıncılık ve pek çok sektör internete taşı- nıyor. Yeni teknoloji seçenekleri hayallerı zorlayarak yaratıcılığa yeni platformlar su- nuyor. Bilişim faaliyetleri iletümsektörler- deki her türlü fonk- siyonun etkinliğini ve verimliliği arttır- mak mümkün. ör- neğin bilişim saye- sindeABD'detarım dışı üretim çıktıları 1996-1999 arasın- da yüzde 2.5 arta- rak son 25 yılı ikiye katladı. TÜBİSAD rapo- runa göre, çağımızın firsat alanı bilişim, Türkiye'ye iki önemli olanak sunuyor. Bunlardan biri, kurum ve kuruluşların 'e- dönüşüm' sayesinde verimliliği arttırma- lan, diğeri ise sunduklan ürün ve hizmet- ler ile bilişim sektörünü büyütmeleri... Raporda bilişim konusuna önem veren ve gerekli düzenlemeleri yapan ülkelerin olumlu sonuçlannı süratli bir şekilde gör- dükleri örneklerle anlatılıyor. Israil'de şunlar yapıldı: • Teknolojiye odaklanarak liberalizas- yon çalışmaları gerçekleştırıldı. • Oncelik telekomünikasyon altyapısı- nın geliştirilmesine ve Ar-Ge'nin destek- lenmesine verildi. • Girişimcilerin yüksek teknoloji içeren yeni ürünleri geliştirmeleri des- teklenerek ilgili pro- jelere iki yıl boyun- ca yılda 350.000 dolar ve kuluçka (inkübasyon) hiz- metleri sunuldu. • özel sektörün Ar-Ge yatınmlanna vergi avantajlan sağ- landı. Tüm bunların sonucunda ise... • Bulunduğu bölgedeki siyasi istikrar- sızlığa karşınlsrail ciddi biçimde yaban- cı yatırımcı çekiyor. • 2 binden fazla yüksek teknoloji fir- ması var. • Amerikan borsalannda işlem gören 80 yüksek teknoloji şirketi ile ABD ve Ka- nada'dan sonra 3. sırada. • Avrupa ülkeleri, Çin ve Hindistan'la yapılan anlaşmalarla, üniversitelerle or- tak Ar-Ge çalışmaları yürütüyor. Peki Türkiye nasıl bir strateji izlemeli? öncelikle bu konu devletin öncelikli konuları içinde yer almalı. Yani, hukuk, altyapı, bilişim teşviki, eğitim ve yaban- cı sermaye ile ilgili düzenlemeleracilen, eşzamanh ve eş yönlü olarak yapılma- lı. Bunların yanı sıra, e-dönüşüm uygula- malannın yaygınlaştınlması, savunma sa- nayiinin Türk bilişim sektörüne öncelik ta- nıması, vatandaşın e-devlet hizmetlerini talep edip kolayca kullanacağı şekilde düzenlemeleryapılması gerekiyor. Bilişim konusunda kullanılabilecek oldukça faz- la uluslararası fon mevcut. Ancak bir dö- ner sermaye oluşturulması ve Bilişim Kal- kınma Fonu'nun devreye alınması şart. Rapora göre, 1.5 milyar dolartutannda bir fon oluşturulduğu takdirde her yıl en az yanm milyon kişiye bilişim sektöründe is- tihdam yaratılabilir. Tüm bunlan okuduktan sonra bir de siz düşünün: Kalkınmanın yolu bilişim olabi- lir mi? ÇİFTÇİ DOSTU SADULLAH USUMÎ • • Yaşadığı süre içinde tanm üreticisinin yılmaz savunucusu olan Sadul- lah Usumi'nin anamızdan aynlmasının üzerinden 1 yıl geçti. "Çiftçi Dostu" köşesinde tütün üretici- sinden buğday, pamuk, üzüm, zeytin üreticisine kadar Türkiye çiftçilerinin sesi olan Usumi'nin ölüm yıldönümünde, 21 Ağustos 1998'de Cum- huriyet'in 7. Sayfası'nda kaleme aldığı yazısını ya- yımlıyonız. IMF'nin Ölüm Raporu! Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Türk tanmının yıl- lardan beri başı dertte. Tanm ürünlerine ne zaman üç kuruşluk bir iyileştirme yapılsa, IMF yetkililerini hemen karşımızda buluyoruz... Nitekim, kısa bir süre önce memur ve emeklilere komik denecek kadar az zam yapıldı. IMF yetkilileri neredeyse kulaklarımızı koparacaktı. Tanm ürünleri- nin alım fiyatlarında maliyetlerinin çok altında artış- lar oldu. IMF yetkilileri, gene hükümeti eleştiri yağ- muruna tuttu. Daha da acısı, IMF'nin bu görüşlerini haklı bulan bakanlanmız çıktı. Hatta, enflasyonun biraz tırmanır gibi görüntü vermesini, tanm ürünlerindeki küçücük fiyat artışlanna bağlayanlar oldu. IMF raporunda yapılan değeriendirmelerçok açık: "Türkiye'de kamu sektörü ücretlerinde yapılan ayariama ile tanmdaki destekleme fıyatlannın, enf- lasyon ve faiz oranlannın aşağı çekilmesi beklenti- lerini tehlikeye sokmuştur." IMF yöneticılerinin önerisi de aynen şöyle: "Tanmdaki destekleme alımlannın yanı sıra güb- re ve kredi alımında sağlanan sübvansiyonlar da azaltılmalıdır..." Türk ekonomisi, sosyal yaşamı ve tanmı için bun- dan daha etkıli bir "ölüm raporu" hazırlanamazdı... Eğer, IMF raporu uygulanırsa Türk ekonomisi da- ha da batağa saplanır. Türk tanmı biter. Zaten bozuk olan gelir dağılımı, facıaya dönüşür. Topraktan ve hayvancılıktan geçimini sağlamaya çalışan milyon- larca insanımız da açlıktan ölür!.. • • • Ancak, IMF raporunda enflasyonun düşmesinde en etkili olacağı bilinen özel sektör ile ilgili bir tek sa- tır eleştiri göremedik. Koca raporun içinde dar gelir- lilerin vetanm kesiminin "soyulmasını"engelleyecek birtekönenyok... Halbuki, enflasyonun tırmanmasındaen büyük et- ken, özel sektör ve onlann bankaları... Tanm ürünle- rindeki fıyat artışlan, sanayi ürünlerine yapılan zam- lar karşısında devede kulak bile değil... örneğin, 20 yıldan beri tanm ürünlerindeki fiyat ar- tışlan, iki bin ile 7 bin kat arasında değışirken sana- yi ürünlerindeki artış 60 bin kata ulaştı... 1979 yılında 110 kuruş olan gübre fıyatları, 1998 yılında 60 bin kat artarak 70 ila 80 bin liraya kadar çıktı... Geçmiş yıllarda bir kilo buğday satarak karşı- lığında 5 kilo gübre alabilen bir üretici, 1998 yılında 750 gram gübre alamaz hale geldi... Aynı yıllarda bir kilo pamuk ile 22 kilo gübre almak mümkündü. Şimdi bir kilo pamukla ancak iki kilo gübre alınabiliyor... Zeytinyağında durum daha da kötü. 1979 yılında bir kilo zeytinyağı ile 150 kilo güb- re alınabiliyordu. 1998 yılında bu rakam 6 kiloya ka- dar düştü... 1979 yılından bu yana gübre fiyatlanndaki artışa göre pamuğa alım fiyatı verilseydi, geçen yıl 140 bin lira olan pamuğun tam 1 milyon 250 bin liradan sa- tılması gerekirdi... Diğer tanm ürünlerinde de durum pamuktan farksız... 1980 yılından sonra tanm ürünlerinin fiyatları bas- kı altında tutulurken sanayi ürünlerine akıl almaz zam- lar yapıldı. Hükümetler bu zamlara karşı hep sessiz kaldı. Adına da serbest pazar ekonomisi dendi... Böytece, pıyasaserbestsoygundüzeninedönüştü... Şimdi pamuk fiyatlan 1 milyon lira olsun desek yer yerinden oynar... İç piyasa, dış piyasa lafları ortaya atılır... Ama, traktör fiyatları 250 bin liradan 5 milyar liraya, gübre fiyatlan da 110 kuruştan 70 bin liraya fıriadı. Kimseden bir tek ses çıkmıyor... • • • Birözel sektörün, birde çiftçinin haline bakınız. Ta- nm çökmüş. Hayvancılık bitmiş. Çiftçi iflasın eşiğine gelmiş. Yüz binlercesi açlıktan kıvranıyor. Sosyal pat- lama ile ilgili değerlendirmeler kafalan kanştınyor... Buna karşılık, holdinglerin ve bankalann yıllık kâr- lan yüzlerce trilyonu aşmış. Katrilyonlara dayanmış. Bu yıl bir banka 6 aylık net kârını 81 trilyon 500 mil- yar lira olarak açıkladı. Bir başka bankanın da 6 ay- lık net kân 63 trilyon lira. Holdinglerin kârlan da göz kamaştınyor. Bu kârtarın önemli bir bölümü yüksek faiz kazanç- larından kaynaklanıyor. Yüksek faizler ise pahalılığın en önemli nedeni. Enflasyonu besleyen ve semirten en büyük canavar. IMF, "Bankalarfaizleridüşürsün"demiyorda. çift- çiye yapılan faiz desteğinin kaldırılmasını istiyor. IMF'nin gübre fiyatlarının düşürülmesi yönünde bir önerisi yok. Ama, çrftçiye yapılan gübre desteğinin kaldırılmasından yana. IMF'nin beklentisi belli. Çiftçiden kesilecek. Memur emekli ve dar geliriiye verilmeyecek... Buna karşılık, çiftçiden, emekliden, memurdan, dargeliriiden esir- genen paralar, holdinglerin ve bankalann kasalanna akıtılacak. Bu kafa ile enflasyon önlenebilir mi? Asla... Nitekim, 18 yıldan beri bu yönde izlenen po- litikalar, enflasyonu önlemek yerine daha da azdırdı. Sadece çiftçinin, memurun, emeklinın cebinden enf- lasyon önlenemez. Holdingleri ve bankalan daha da zengin etmekten başka bir işe yaramaz. IMF önerileri, Türkiye'nin geleceğine hazırlanan ciddi bir tuzaktır... Eğer, bir başka çözüm bulamaz- sak bugünleri bile aramak zorunda kalacağız... SEKA Akdeniz'in ihalesi iptal ANKARA (.\A) - Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikalan AŞ'ye (SEKA) ait Akdeniz Işletmesi'nin özelleştirilmesine ilişkin ihale iptal edildi. Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Akdeniz Işletmesi ihalesinde ikinci sırada yer alan Aksa Jeneratör Sanayii AŞ'nin, kendisine verilen süre içinde yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve sözleşme imzalamaktan imtina etmesi nedeniyle ihalenin iptal edildiği belirtildi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle