Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURfYET 29 OCAK 2003 ÇARŞA
HABERLER
AKP lideri, Davos ziyaretine ilişkin eleştirileri kaldıramadı: Hazımsız, şizofren tipler
Erdoğan'dan çirkinyanıt
AKPGenelBaşkanı Tayyip Erdoğan.
ANKARA (CumburiyetBö-
rosu)-AKP Genel Başkânı Re-
cepTayyip Erdoğan, Başbakan,
bakanlar ve türbanlı eşleriyJe
gittiJderi Davos gezisini eleşti-
renJere "hazımsız, şizofren tip-
ler" nitelemesiyle tepki gös-
terdi. Bakan ve millervekilleri-
ne "O makamlar sadece otur-
ma makamlan olursa, bu
gökkubbenin aiünda hicbir hoş
sada bırakamayız*" diyen AKP
Genel Başkanı, sözlerini "Öz-
ienenhedefe koşmak vemenzü-
i selamete varmakzorundayız"
diye sürdürdü.
Tayyip Erdoğan, partisinin
• Davos toplantılannın hiçbir önemi olmadığını
söyJeyenJerin "bazı hazımsız tip]er" olduğunu ileri süren
Erdoğan, "Tilki yetişemediği üzüme koruk dermiş. Bu
tipler zaten biliyorsunuz şizofren tiplerdir" dedi.
grup toplantısında, bazı muha-
lefet partileri ile köşe yazarla-
nnınDavosgezisinedönük eleş-
tirilerine suçlamayla yanıt ver-
di. Davos toplantılanrun hiçbır
önemi olmadığuu söyleyenle-
rin "baa hazmısız tipler" oldu-
ğunu söyleyen Erdoğan. sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Tilki yetişemediği üzüme
koruk dermiş.Şaştuuzdep mi,
nasıl oldu da AKP Davos'a gi-
der deDavos'ta Türkiye'yi an-
latır. Evet siz anlatamadmız,
ama bizanlatacağız. Kökü ma-
zide olan bir miOetin nasıl aya-
ğa kalkbğuu anlatacağız. Bun-
lar bra anlamaktan aciz. ama
sadece mifletinıizin kafasını bu-
landnrnakistejentipler.Bu tip-
ler zaten biliyorsunuz şizofren
tiplerdir. Buniarherzaman ola-
cak, ama biz yolumuza emin
adımJaria yürüyeceğiz."
"Biz bu ülkenin bürtin renk
ve kokulannı taşıyoruz. Hatta
yeryüzünün biifün renk ve ko-
kuJanna da uiaşmak istiyonız"
diyen Erdoğan. "Biziyormaça-
basınagirenleranlamakzorun-
daJar. kaygı oluşturmak iste-
yenJerin kendileri yoruiaeak-
tir" görüşünü dile getirdı.
Erdoğan, Türkiye'nin yok-
sulluk envanterini çıkardıklan-
m belirterek, "Hiçbir beyanda
bulunmayan en öcra köşedeki
ibtiyaç sahipleri ilk kez deviet
elrvîe tespit ediliyor. Gün gele-
cek devletin şefkat eli onlara
ulaşacaknr" dedi.
Pearson: Niyet mektubu yetersiz
Yardımpaketi
için ekonomik
program koşulu
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
HACER BOYAOOĞLÜ
ANKARA - Irak ope-
rasyonu için Türkiye'nin
a
tttda" karar vermesı ko-
nusundabaskısını arfhran
ABD, Türkiye'yeyapma-
yı öngördüğü ekonomik
yardım için "uygulanan
EMFprogramma bağtahk"
koşulu getirdi. ABD Bü-
yükelçisi RobertPearson.
olası bir Irak operasyonu
sırasında verilecek eko-
nomik yardım paketinin
IMF'nin 4. gözden geçir-
me çalışmalan sonrasında
netleşeceğini belirtti.
ABD'nin verecegi yardım
paketininKongre'de onay-
lanacağını söyleyen Pear-
son, "Bu nedenJe progra-
ma uymane
çok önemli.
Paketin içe-
riğüseprog-
rama uyul-
ması ve ya-
pacağnuzas-
keriişbirfiği-
ne bağh ola-
rakdeğjşir"
dedi. Pear-
son, hükü-
metin
JMF'yegön-
derdiği niyet
mektubunun
yetersiz ol-
duğunu ve
hükümetin
programa
uyumu konusunda soru
işareti yarattığını söyledi.
Büyükelçi Robert Pe-
arson, dün Devlet Baka-
nı ve Başbakan Yardımcı-
sı AbdüUatif Şenerie gö-
rüştü. BaşbakanJık Mer-
kez Bina'da yapılan ve
yaklaşık 45 dakika süren
görüşme sonrasmda bir
açıklamayapılmadı. Edi-
nilen bilgiye göre Pear-
sonile Şenerarasında ger-
çekleştirilen görüşmede
Pearson, Şener'e Pamuk-
bank'a ilişkin son gelişme-
lerisordu. BDDK'yleÇu-
kurova Grubu arasında an-
laşma sağlandığını söyle-
Şener, "Anlaşma ge-
Brfflno 3 şııbafta
ABDBüyükelçisi Pe-
arson'un BMdenetçi-
lerinin raporu ve ABD
Başkanı George W.
Busb'un "uiusa sesle-
niş" konuşmasını ge-.
rekçe göstererek erte-
lediği Irak brifinginin,
3 Şubat'ta yapılması
planlanıyor. Brifing Dı-
şişleri Komisyonu'nun
tamamı,Plan ve Bütçe,
Insan HaJdan ve Milli
Savunma Komisyo-
nu'ndan da 18 millet-
vekiline verilecek.
reğt grup bankacıhktan
çekflecek" dedi.
Pearson, uygulanan
program ve ABD'nin ver-
meyi taahhüt ettiği eko-
nomikyardım paketine de
değindi. Hükümet tarafin-
dan IMF'yegönderilen ni-
yet mektubunun fonda ra-
hatsızlığa neden olduğu-
nu vurgulayan Pearson
şunlan söyledi: "Niyet
mektubu soru işaretieriya-
rattı. Unutmayın ki
ABD'nin verecegi yardım
paketi Kongre'den onay
alacak. Bu nedenJe prog-
rama u>manızçokönem-
İL ABD'nin destek paketi,
IMF'nin 4. gözden geçir-
me çaitşmalannı tamam-
lamâsnunarduidannetie-
şecek.lçerik,
programa
uyulması ve
askeriişbırB-
ğinegöreşe-
kiDenecek."
Pearson 'ın
uyanlan kar-
şısında Şe-
ner'in de
"Programbi-
zfan için çok
önemli" de-
diğı öğrenil-
di. Progra-
mın öngör-
düğü uygula-
malan4-5yı-
la yayarak
"^
yapma ama-
cında oldukiannı belirten
Şener, "Makro ekonomik
dengeninönemininfarkm-
dayız. Bozuhırsa bir daha
topariayamayız'' dedi.
Gül: Kongre
desteğine gerek yok
Pearson'm, ekonomik
yardım paketi için Kong-
re'nin onayı gerektiği yö-
nündeki açıklamalan, Baş-
bakan AbduIJah GüTün
açıklamalanyla da çelişti.
Gül önceki gün bir TV
r
ka-
nahyla yaptığı açıklama-
da, ABD'nin Türkiye'ye
yapacağı yardımın Kong-
re'den geçmesine gerek
olmadığını söylemişri.
BELDEDE YILMAZ'A AİT OLMAYAN YALNIZCA120 TAPUBULUNUYOR
Imam, Akfirat'ı parseflemiş
OKTAYAPAYDEV
îstanbul 5 No'lu DGM Yedek
Hâkimliği'nce ruruklanarak ce-
zaevine gönderilen "Edep tarika-
d" kurucusu imam Yaşar Yıl-
maz'ın. Tuzla'nın Akfirat belde-
sindeki arazilerin tamamınayakı-
nına sahip olduğu ortaya çıktı.
BeldedeYılmaz'aaitolma-
yanyalnızca 120tapubulun-
duğu,bunlanndaküçükpar-
seller olduğu saptandı.
DGM Başsavcılığı ve
jandarma tarafuıdan yürü-
tülen soruşturmada, bel-
dede 1141 ve 1142 parsel-
lerdeki toplam 550 dönüm
arazinin Yılmaz üzerine kayıth
olduğu ortaya çıktı. Bu arsala-
nn değerinin triryonlarla ifade
ediiebileceği bildınldi.
Ibrahün Koyuncu adh şahıstan
1141 parsele kayıtlı 500 dönüm
araziyi satm aldığı belirlendi.
Koyuncu, geçen günJerde yap-
üğı açıklamada, tarlayı metreka-
resi 10 liradan sattığmı belirtti.
Yılmaz'm, tapuya adına kayıt-
lı bu tarlayı alrnasının ardından,
1980'de 1142parselde50dönüm
• DGM Başsavcılığı ve Jandarma
tarafmdan yiirütû'len soruşturmada
şeriatçı imam Yılmaz'ın Akfirat'ta
değeri trilyonlarla ifade edilen 550
dönüm araziye sahip olduğu ortaya çıktı
tığı arazilerinde yer aldığı böl-
genin adının 'Gazi Mustafa Ke-
mal Mahallesi" olarak 1983 yı-
h îstanbul Belediyesionaylı 'Ha-
0°haar haritalar'a işlendiği be-
lirlendi.
Haritalara işlenmiş haliyle kö-
yün 150 hektarhk biralanı kap-
sadığı ortaya çıktı. 12 Eylül sı-
kıyönetim döneminde,
planJann daha kolay geç-
mesi içinve örgütlenmenin
dikkat çekmemesi amacıy-
la ad değişikiiğine gidil-
mediği de öne sürüldü.
YıJambugûn
Arazüeri satm aldı
Tapu kayıtlannın incelenme-
si sonucunda, Yılmaz'ın I978'de
araziyi de üzerine geçirttiği sap-
tandı.
Yılmaz'ın, kurduğu "Edep
Cumhuri Yapı Kooperatifi" adı
aitında parselasyona giderek
yandaşlanna, 'tapusu kendi üze-
rinde olmak kaydıyla' 500'er
metrekarelik arsalan tahsis et-
tiği anlaşıîdı. Yılmaz'm kapat-
Yılmaz'm malikâneleriyle do-
nattığı 170 dönüm kamu arazi-
sinde yıkım işlemine de bu sa-
bah başlanacağı bildirildi. Yıl-
maz'm kamu alaruna inşa etti-
ği evleri ve türbe haiine getirdi-
ği binadaki villasmm da yer al-
dığı 11 parça binanın tamamı-
nın yıkılması bekleniyor.
Tayyip Erdoğan.
Irakiçin
karar
masasında
olmahyız
ANKARA (Cumha-
riyetBürosu)-AKP Ge-
nel Başkanı RecepTay-
yip Erdoğan, Irak lide-
n SaddamHûseyin son-
rasındaki Irak için Tür-
kiye'nin karar masasın-
dayer alması gerektiği-
ni sa\nnarak Afganis-
tan'da yaşanılanlann,
Irak'ta yaşanılmasın-
dan yana olmadığını be-
lirtti. Erdoğan, "Afga-
nistan'daki karar sûre-
cinde Türkij e yer ala-
madı. Irak'ta Türkiye
karar sürecinde yer al-
mabdır'' dedi. Irak ko-
nusunda bu hafta yaşa-
nacakgelişmelerin "çok
önemli'' olduğunu söy-
leyen Erdoğan, "Banş
yz da savaş arasmdaki
yoi a>nmında işin ne-
reye doğru seyredece-
' ğınde Irak liderliği bü-
yiik rol ojTiajacakür"
diye konuştu. Erdoğan, ,
ABD'denIrakkonusun-
da farklı açıklamalar l
yapılmasını değerlen- i
dirirken u
baa muğlak
görüntükrin, hatta ba-
zıgizüanlaşmalann bu-
lunduğunu" söyledi.
Erdoğan, dün önce
partisinin grup toplan-
tısında, sonra da NTV'-
de, ABD'nin olası Irak
operasyonu hakkında
açıklamalarda bulundu.
Hükümetin Irak politi-
kasıyla Türkiye'nin sa- .
, vaş konusundaki geliş- ,•
':
melerinbeliıieyicikonu-
ma ulaştığını savunan
Erdoğan, Irak'la ilgili
karar konusunda BM .
Güvenlik Konseyi'nin
"sürecetam, kapsayıave
sürekb' müdahii obnas-
nı" koşul gördüklerini
yineledi.
Ybl haritaa çıkacak
Erdoğan, "Bush'un
açıkJamasıvç.VfGKtop-
iannsmdansonrabirso-
nuç çıkacak.Bizbn par-
ti organfan toptmöaola-
cak. Bunlardan sonra
yolharitasuııçizeceğiz'' •
dedi. Saddam Hüsejin'e
de "geüşmelerin şaJİao*-
madıgını iJettiklerini"
belirten Erdoğan, Sad-
dam'ın ülkeyi terk et- ı
mesine ilişkin önerilere
grup toplantısında ör-
tülü biçimde değindi.
Erdoğan, "Banşyada
savaşarasmdaki yol a>-
nmında Irak liderliği
büytik rol o>navacak-
or" dedi. Irak konusun-
da süre daraldıkça sı-
kınhlann büyüdüğunü
belirten Erdoğan, "ABD
kendi büyüldüğüne ya-
Jaşır şekOde banşçı yoi-
laçözmen- dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.con
Gazeteler, Pülümür'de bir kadının
ölümüne yol açan depremin ardın-
dan geçtikleri haberlerde özetle şu
noktaya dikkat çektiler: "Tunceli'nin
Pülümür ilçesinde sabah saat
7.26'da meydana gelen ve Kandil-
li Rasathanesi'ne göre 6.5 büyûk-
lüğündeki deprem, yine inanıimaz
birihmali ortaya çıkardı. Bazıköyev-
leri çöktü, ama en büyük hasarı ka-
mu binalan gördü."
Manzara bu. Birçoğu daha önce-
ki deprem nedeniyle yıkılan ve ye-
niden inşa edilen kamu binalannın
IV görüntülerine yansıyan manza-
•aları can sıkıcı. Bu konu, bazı ga-
:etelerin yazdığına göre gerçekten
Ihmal" mi? Bu soruyu sorduktan
onra körfez depremi sonrası yap-
ğımız bir tartışmayı anımsadım.
Körfez depremi sonrası, Istanbul'u
>hdit eden ve yaklaşan bir deprem
idişesi içindeydik. Zaman geçtik-
i bu endişeler azalıyor, ama dep-
m tehlikesi azalmıyor. Istanbul'u
Jdi bir deprem tehdit ediyor. Bu
'prem sonrası, "Istanbul'u yıkıp
Pülümür'deki Devlet Binalan...
yenidenyapalım" başlığıyla anıla-
cak bir tez öne sürmüştük.
Bu tezin esası şuydu: Körfez dep-
remi sonrası, Istanbul'un bazı böl-
gelerindeki binalarda ciddi hasarlar
meydana gelmişti. Istanbul'daki bi-
naların üçte birine yakını hasar gör-
müştü. Bunların bir kısmı alınacak
önlemlerle giderilebilirdi, bazıları an-
cak yıkılıp yeniden yapılarak güven-
li hale gelebilirdi.
0 zaman yapdacak olan, köklü bir
değişim pianı yapmaktı. Bu plan ba-
zı çürük zemine sahip bölgelerin ta-
mamen boşaltılmasıydı. Bu boşal-
tılan yerler yeşil alana dönüştürü-
(ürken yeni yapılanmalariçin devle-
tin arsa tahsis etmesi gerekiyordu.
Bu tahsis edilen alanlara dünyanın
çeşitli kredi kuruluşlarından alına-
cak kredilerle ve yurttaşların da kat-
kısıyla depreme dayanaklı, çok kat-
1/ yeni büyük sitelerkurulabılirdi. Bu
iyi organize edilebilirse, yeni inşaat-
lar yoluyla ekonomi de canlanırdı.
Bu konuda ben o dönemde bir-
kaç yazı yazdım. Soruna ilgili bir-
çok bilim insanı ve kuruluştan bu
konuda olumlu tepkiler aldım. Bu-
nun için bir örgütlenme gerekiyor-
du. Böyle bir organizasyonun tama-
men devlete bağımlı olması başka
sorunlar yaratabilirdi. Bu nedenle
sivil toplum örgütlenmesinde güven
kazanmış bazı isimlerin bu projenin
başına geçmesi şarttı. Bu amaçla dü-
şündük ve bu işte yararlı olacağına
inandığımız bir isme böyle bir konu-
yu açtık. Tepkisi ilginçti: "Bu türpro-
jede inşaatıyapacakolanlara güve-
nemiyorum. Büyükbirgayretle böy-
le birprojeyihayata geçiririz. Fakat
bir bu inşaatlarda da hırsızlık olur,
gereken özen gösterilmez. Ben bu
konuda tam bir gûvensizlik ı'çinde-
yim."
İlk adımımızda böyle bir tepkiyle
karşılaşmak bizi şaşırttı. Aslında Tür-
kiye'de yaşananlara bakınca ona
hak vermemek mümkün değildi.
Aradan birkaç yıl geçti, ben hâlâ
böyle bir projenin îstanbul için ge-
rekli olduğuna inananlardanım. Bir
gün birileri bu konuda bir şey yap-
maya kalkarsa bütün gücümle des-
teklemeye de hazırım.
• • •
Pülümür depremi sonrası hasarlı
devlet binalarını görünce, "inşaatla-
rı yine kötü yaparlar" diyen arka-
daşımı anımsadım. Zaman onu hak-
lı çıkarmıştı. Evet devlet adına ya-
pılan binalar çürük çıkmaya devam
ediyordu. Bunun nedenleri üzerin-
de hepimiz çeşitli fikirler yürütebili-
riz. Müteahhitler, projeye onay ve-
renlerle birleşip bizim paralarımızı
aralannda paylaşıp eksik malzeme
kullanmış olabilirlerdi. Para az gel-
miş olabilirdi. Daha başka gerekçe-
ler bulabilirdik. Sonuç olarak bu bi-
nalar çürük yapılıyordu. Daha önce-
ki depremlerdede benzersonuçlar-
la karşılaşmamış mıydık?
Bütün bunların nedeni üzerinde
kafa yormak en iyisi. Demokratik, şef-
faf ve denetlenebilir bir devlete sa-
hip olmadıkça böyle yolsuzluklar
kaçınılmaz. Dünyanın en büyük yol-
suzluklarının en baskıcı rejimler al-
tında gerçekleştirildiğini hepimiz bi-
liyoruz. Filipinler diktatörü Marcos
ailesinin öykülerini yılladır izliyoruz.
Benzer birçok örnek daha kısa sü-
rede bulabiliriz.
Temel sorun, devletin demokratik-
leştirilmesi. Ancak bunun bugün-
den yarına gerçekleşmesi de müm-
kün değil. O zaman ne yapacağız?
Elimizden geldiğince sivil denetimi
güçlendireceğiz. Bu kadar kalitesız
bir sisteme mahkûm olmadığımızı,
buna karşı mücadele etmemiz ge-
rektiğini düşüneceğiz.
Bu kadar güvenilmez binalar in-
şa eden bir sistemin, bu halkın da
hayatını mahvedebıleceğini kabul
edeceğiz. Sorun sistemde. Siste-
min değişrnesinde...
GLOBALpOLÎTtKÜLTl
ERGİN YILDIZOĞLU
Davos mıı Dedıniz?
Küreselleşme rüyası vardı, hatırlıyor musun
Heryerdeserbest piyasa kuralları egemen olu)
du. Devletlerin ekonomiye müdahale olanaklar
nırlanıyordu. Artık politikacılar piyasalann talef
rine uymak zorundaydılar. Siyaset ikinci plana
lince, baskı, savaş olasılığı da azalıyordu. Serbı
piyasa eşitlik, demokrasi demekti ve de barii
Davos, bu yeni dünyanın temsilcilerinin, "Dav
man"\n heryıl toplanıp küresel ekonomiye yön vı
diği bir toplantıydı. Adeta küreselleşmenin bey
kalbi vb...
Piyasalar iktidarsız!
Şimdi, artık katılımı çok daha çeşitli, geniş, ka
bi daha doğru yerde ve aklı da çok daha gelişkı
Porfo Alegre, Davos'tan daha fazla ilgi çekiyo
Ama bu, kendini dünyanın merkezi sanan "Davo
men"innarsisizminde önemli bir aşınma yarataca
birgelişme değil. "Davos man"\ ancak kendi dün
yasındaki sarsıntılar uyandırabilir. Sanınm öyle dı
oluyor!
"Davos man" farkında mı bilinmez ama, eğeı
ABD Dışişleri Bakanı Powell uğramasaydı Da-
vos'la pek kimsenin ilgilendiği yoktu. Basında ak-
tarılanlardan görebildiğim kadanyla Davos toplan-
tısına katılanlar esas olarak iki konu üzerinde yo-
ğunlaşmışlar: Uluslararası ilişkileri daha yüksek bir
istikrarsızlık platosuna taşıyacak olan Irak savaşı
ve zaten yerierde sürünen dünya ekonomisine yö-
nelik deflasyon / resesyon tehdidi. Ama her iki ko-
nuda da Davos man'in yapabileceği bir şey yok.
1
Piyasalann da yapabileceği bir şey yok. Bu neden-
le artık Davos'un bir anlamı kalmadı.
Siyaset belirieyici
Savaş olasılığı arttıkça borsalar geriliyor. Pazar-
tesi günü, 1999 sonunda 7000'e vurmak üzere
olan Londra Borsası 12 gündür düşüyordu. Açılır
açılmaz hemen yüzde 3.5 düşerek psikolojik ola-
rak önemli olan 3500 sınırının altına indi. Avrupa
borsalan da aynı nedenlerle düşmeye devam edi-
yordu. ABD'de 2001 başında, 11.000 düzeyinde
dolaşan Dow Jones sanayi endeksi ve 2000 Mar-
tı'nda 5000 düzeyinde dolaşan Nasdaq teknoloji
endeksi, 10 gün aralıksız geriledikten sonra cuma
gününü sırasıyla 8100 ve 1360 düzeyinde kapat-
tılar. Pazartesi, Wall Street Journal'sn aktardığına
göre uluslararası piyasalar, bir yıl öncesine göre,
Euro'ya göre yüzde 20 yen ve vvon'a göre de yüz-
de 14 gerileyen dolardaki gerilemenin cari açık ve
borçlanma istatistiklerine bakarak, kalıcı olduğu-
na karar verme eğilimindeydiler. Hong Kong'daki
State Street Bank'ın Mali Bölüm Başkanı Steve
Chang, "Görünen o ki dolar güçlü para konu-
mundan zayıfpara konumuna geçiyor" diyor ve
ekliyor, "Kimse elinde dolartutmak istemiyor". Di-
ğer bir deyişledünya bir siyasi belirsizlik dönemin-
den geçerken, böyle dönemlerde geleneksel ola-
rak dolara sığınan yatınmcı bu kez dolardan kaçı-
yor. Ama bir imparatorluk projesiyle meşgul Bush
hükümetinin, piyasalann sinyallerine aldırdığı yok;
kendi yolunda gidiyor, siyasi önceliklerini »zliyor,
piyasalann verdiği sinyalleri değil!
Dünya piyasalannda peş peşepatlayan "köpük-
ler", artan deflasyon tehlikesi de piyasalann ken-
di kendine dengeye gelemediğinin, aksine olağa-
nüstü aşınlıklara neden olduğunun kanıtı. ABD'nin
etkili araştırma kurumlarından Conference Bo-
ard'ın başekonomisti Gale Foster'a göre, "Piya-
salardördüncüüçaylıkdönemdeşirketierinne yap-
tığına değil bu yıl hangisinin ayakta kalacağına
bakıyoriardt". Dünyanın en büyük şirketlerinden
DuPont'ün Yönetim Kurulu Başkanı Charles Hol-
liday, "Büyükbir küresel istikrarsızlık var: Ekono-
minin nereyegittiğini kimse bilmiyor" diyor ve ek-
liyor: "Birkararfılıkya da sorunlarda çözülme gör-
mediğimiz takdirde istikrarsızlık devam eden " Pi-
yasalann da bu konuda yapacağı bir şey yok, göz-
leri siyasetçilerin alacağı kararlarda. Piyasalar, si-
yasilerden dünya ekonomisini deflasyondan kur-
taracak, serbest piyasa ortamında yaratılan kapa-
srtefazlasını(aşın üretim) emecek bir genişleme baş-
latmasını bekliyoriar. Umutlanserbest rekabet, da-
ha fazla küreselleşme değil ekonomiye siyasi mü-
dahale...
Ve savaşlar
Bu görüntüye bir başka açıdan bakmak da fay-
dalı olabilir. Birincisi, küreselleşmenin iki ayağı ulus-
lararası ticaret ve sermaye hareketleri, 1990'ların
sonundagerilemeye başladı. Dünya ticareti200O'de
yüzde 4.2 küçüldü. Gelişmekte olan ülkelere giden
sermaye 1996'da 228 milyardolardan 2001 oJe 25
milyar dolara geriledi. Bu sonuncusu ve borssüar-
daki düşüş mali genişlemenin sona erdiğini g ö s -
teriyordu. Ikincisi, son aylann en çok satan ulusla-
rarası ilişkiler kitabının (Achilles Shield, Pençjuin,
922 sayfa) yazan Prof. Bobbitt e göre serbest pi-
yasanın (küreselleşmenin) etkisiyle, ulus devletler
"piyasa devletlerine" (kavramın zayıflığına şirndi-
lik takılmayalım) dönüşüyor. Ama bu bir banş or-
tamına değil böyle "tarihseldeğişim" dönemlöfin-
de olduğu gibi, en azından sıklaşan yerel savaşla-
ra, en kötü senaryoda da genel savaşlara yol a ç a n
bir süreç.
19. yüzyılın sonunda, o zaman da bir yıkıma yol
açan serbest piyasa deneyiminideğerlendiren F*o-
lanyi, Büyük Dönüşüm kitabında, "Bir kez rr»ali
genişleme brtince siyasi süreçler, devletler ö n e
çıktı.Artık kimse savaşı engelleyemezdi" diyor-
du. O zaman daOrtadoğu'da haritalaryeniden *ş\-
zilmişti. Serbest piyasa dünyayı yine bir felake-'tin
eşiğine getirdi. Tarihten hiçmi bir şeyöğrenmemi^giz.
Üst komisyonda ele alınacak
Gazetepromosyonlanna
'kühürürünü
9
sınuiaması
ANKARA (Cumhuri-
jöBürosu)-Tüketicinin
korunmasına ilişkin ya-
sa tasansı, TBMM Sa-
nayi ve Ticaret Komis-
yonu'nda alt komisyona
sevkedildi. AKPhükü-
meti, tasanda yapdacak
değişikJîkle gazetelerin
düzenledigı promosyoiı-
lara 'Jcû^njrdüran'jincar-
laması getirilmesi, de~v-
re tatiller ile paket turl'-a-
nn da yasa kapsamuma
ahnmasını planlıyoı /%».Jt
komisyonun hazırladıaSı
rapor, bugün üst konrûss-
yonda eie alınacak.