23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK O*eJU£L\N\ fiulAsJMıŞ os MAKLı PÜKİ/ST TABÎATLI İSTANBUL EFSfDİSİ ABDÜ1CANBAZ BOYNUZ.i-Aje.iViA Rıfe. THU-ı T3A(3A v yA <*eÇrîûrİMİZ HARİKÖLADE MACERAİAEI ^ S H H N M H I H H H I İ H ^ H H ^ H H M H H I * TBMM Içişleri Komisyonu Başkanı AKP'li Ziyaettin Akbulut'un bilinmeyen dünyası Fethullahçılan besleyenvali• AKP Tekirdağ Milletvekili ve Meclis Içişleri Komisyonu Başkanı Ziyaettin Akbulut, Urfa Valiliği döneminde irticacı yapılara verdiği destekle gündeme gelmişti. Akbulut, devlete ait ve şimdiki değeri 5 trilyon lira olan araziyi 1991 yılında aylığı 150 bin liradan Fethullahçı bir vakfa kiralamıştı. MEHMETFARAÇ Irticai faaliyetlerin ardından ordudan atıldıktan sonra milletvekili olan ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanlığı'na seçilen AKP milletvetkili Ramazan Toprak'ın istifası, dikkatleri geçmışte adı irticai faaliyetJere kanşan bir başka komisyon başkanına çevirdi. Devletin trilyonluk arazisini Fethullahçı vakfa veren, Atatürk foto|raflannın duvarlardan silinmesine seyirci kalan, türbanı. başörtülü öğretmen eşi aracılığıyla ilkokullara kadar indiren, Necmetân Erbakan'la seçim otobüsünün üzerine çıkan, Saidi Nursi içüı sembolik mezar yaptıran ve kendi adına Arapça tugra bastıran Tekirdağ milletvekili Ziyaettn Aktmlut bugün Meclis Içişlen Komisyonu Başkanı... İlfcokulda tiirban... Ziyaretten Akbulut Urfa'ya çok kritik bir dönemde atanmıştı. Ondan önceki vali Alpaslan Karacan,"Ezan sesi duymayan insan mudu insan değüdir"diyerek valilik lojmanının bahçesine cami yaptırmış üzenne de kendi adınj yazdırmıştı. Karacan, 1990'da dönemin bakanlanndan tmren Aykut'un elini sıkmadığı iddiasıyla görevden ahnınca koltuğa "Milliyetçi-nıukadessatçr ye- Bakanlıgı, .-„ Kira Kontratosu A'v ; < •'>'> v%" /. Ziyaettin Akbulut'un öğretmen olan eşi Adviye Akbulut Urfa'da derslere türbanla gûrmiş ve onun bu tavn kentteid şeriatçı kesime büyük cesaret vermiştL Aynı dönemde Nurculann kontrolündeki Harran Üniversitesi de Adviye Akbulut'un "Kuran'a göre anne" başhklı yüksek lisans tezini kabul etmişti. isimlerden Akbulut oturmuştu. Urfa kamuoyu Karacan'ın yerine kentte Atatürkçü bir vali atanmasını beklemişti. Gelen gideni aratmış, Akbulut'un ne kadar Atatürkçü ve laık olduğu lisedeki derslerine türbanla giren eşi Adviye Akbulut la ortaya çıkmıştı. Valinin eşinın türbanı, kentteki şeriatçı kesime büyük cesaret vermiş, kamu kurumlannda başlayan türban furyası ilkokul öğrencilerine kadar inmişti. Atatürlc fotoflrafları sHlndl Aynı dönemde Nurculann kontrolündeki Harran Cniversitesi de Adviye Akbulut'un "Kuran'a göre anne" başlıklı yüksek lisans tezini kabul etmişti. Fethullahçılar da onun katkılanyla palazlanmıştı. Zaman gazetesinden büyük destek gören Akbulut, kendi adını verdiği Özel Idare Işhanı'nın en geniş katlannı Fethullahçılann Feza Dershanesi'ne kiraladı. O da yetmemış olacak ki Özel Idare'nin Paşabağı Mahallesi Koşumeydanı SokağYndaki 3 parselde kayıth, günümüzde 5 trilyon değerindeki arsasını da 18 Ekim 1991 'de aylığı 150 bin liradan Fethullahçı Ipek Eğitim ve Kültür Vakfı'na verdi. Devlet eliyle tarikat besleyen Akbulut'un verdiği arsa üzerinde bugün Özel Murat Erkek Koleji eğitim veriyor. Akbulut'un bu pervasızlığı dönemin Milli Eğitim Müdürü Oner Ergenç'i de cesaretlendirdi. O da okul duvarlannda dev Atatürk fotoğraflannı silmekten çekinmedi, kurumda irticai faalıyetleri arttırdı. Saldl Nursl'ye mezar... Atatürk ilke ve inkılaplan üzerine yemin ederek Meclis'e giren Akbulut'un icraatlan bununla da kalmadı. Giderayak N'urculara olan vefasuıı göstermek için bir Cumhuriyet ve Atatürk düşmanına olan Saidi Nursi anısına SlT alanındaki Hz. tbrahim'ın dogduğu rivayet edilen mağannın tam karşısına sembolik bir mezar yaptırdı. Nurcular her yıl bu mezann çevresinde ayin düzenlerken Akbulut'a da dua ediyorlar. Akbulut SHP-DYP koalisyonu döneminde büyük sorun oldu. Müfettişler onun irticai faaliyetlerini inceledi, hakkında çok sayıda rapor yazıldı. Sonunda Konya'ya gönderildi. Ancak şeriatçılara olan hayranhğını burada daha iyi dışa vurunca kendi sonunu getirdi. Akbulut, RP lideri Erbakan'la birlikte parti otobüsüne çıkıp halkı selamlayınca merkeze alındı. Geride onun kendi adına bastırdığı Arapça ruğralı karrvizitler kaldı. Üzerinde "ADah" yazıyordu... Ziyaaettin Akbulut bugün Tekirdağ milletvekili olarak Meclis'in en kritik komisyonlarından birinin başında. Kendisı gibi görevden alınan eskı Şanlıurfa Valisi Şehabettin Harput ile 28 Şubat'ın merkezde tuttuğu meslektaşlannı kritik görevler ve valilik kolruklanna oturtmak için Nakşi kökenli Içişleri BakanıAbdülkadir Aksu ile dirsek temasmda. DUZYAZI ORHAN BİRGİT NaziBarbarlığınaLanet Yann akşam Almanya'nın Istanbul Konsoloslu- ğu'nda Elysee An/aşması'nın 40'ıncı yıl dönümü dolayısıyladüzenlenen bir konserin davetlileri ara- sında bulunan Sabah yazarı Metin Münir, sözü edilen anlaşmanın ne olduğunu, kendisine gönde- rilen çağn mektubuna eklenen bir nottan okuria- nna da nakletmiş. O nottan öğreniyoruz ki, "Alman (Nazi) barbar- lığının yol açtığı Ikinci Dünya Savaşı felaketinin ar- dından iki devlet adamı Adenauer ve De Gaul- le, var olan tüm tarihi yaralara rağmen, iki ülke- nin ve halkın yeniden barışmasını gönülden iste- mişler." O isteğin sonucunda da 22 Ocak 1963'te Elysee Anlaşması imzalanmış ve öylece Fransa ile Almanya arasında bugünkü önemli ortaklık oluş- muş. Bir KKTC vatandaşı olan Metin Münir, benzer bir biriikteliğin Türk ve Rum Kıbnslılar arasında olu- şamayışının özlemini dile getirirken, büyük ölçü- de haksız değil. Ama, o küçük sanılabilen aynntı- lan gözardı etmemek koşulu ile. Şayet 28 Şubat 2003'te Lefkoşa'da, Annan pla- nın, taraflardan birisi için hazıriamış olduğu tuzak- lardan annmış ve gerçek banşı amaçlayan bir an- laşmanın imzalanması için gerekli koşullar hazır- lanmış olsaydı; o anlaşmada da öncelikle "EOKA" barbarlığının yol açtığı felaketlerden söz edilecek- ti. Metin, bu felaketleri Nazilerin barbarlığının ya- nında bir sinek ısınğından bile önemsiz görse de, Grivas'ın asıl amacının adanın tümüyle bir Enosis uygulaması içine alınmak istediğini, çok kimseden daha iyi biliyor. önemli olan, eski yaralan kaşımak değil elbet- te. Ama koskoca BM Genel Sekreteri'nın hazırla- dığı planının, önünde sonunda ada Türkleri için sı- rasıyla önce Kıbrıs Rumlan, daha sonra da Yunan devleti ile "Enosis"e giden yol olduğu artık sakla- namaz bir şekilde ortaya çıktı. Ne var ki, öncelikle Türkiye'de kamuoyu oluş- turmakla sorumlu olanlar ve o arada elbette bizim gazete ve televizyonlanmızda su başlannı tutmuş kimselerin bir bölümü, daha sonra da KKTC'deki belli odaklar, Rauf Denktaş'ın Annan planında yapılmasını istedığı düzeltmeleri, KKTC Başkanı- nı uyuşmazlıktan çıkar bekleyen birisi olarak tanıt- maya çalışarak yıldırma yolunu tuttular. Her giin yeni bir mesaj Her gün, hemen her gazetemizin bir yorumcu- su, vargücü ile KKTC Başkanı'na yükleniyor. Kar- şı tarafa her gün yeni bir taktik veriyor. KKTC'de bu amacı oluşturmak için yapılan Denk- taş karşıtı mitingler bile, gazetelerimizde farklı sa- yılar ile veriliyor. Son miting, "Hürriyet"in ilk bas- kılannda 30 bin kişinin katılımı olarak nitelendiril- mişti. Daha sonraki baskılarda bu sayı 40 bine ya- kın olarak yazılınca, sorumlu bir arkadaşıma ola- yın hikâyesini sordum. TBMM Başkanı ile Türki- ye'den giden arkadaşlar o 30 bin sayısını vermiş- ler. Lefkoşa muhabiri isejkinci rakamda ısrar et- miş. Aynı toplantı "Milliyet"te 50 bin katılımcıdan söz edilerek verilmekle kalmadı. Haberle yorum da birbirine kanştınldı ve 200 bin nüfuslu KKTC'de her dört kişiden birisinin Denktaş karşısında alanlara indiği ileri sürüldü. Sabah yazarlanna göre, mitin- ge katılanlar 60 bin kişiydi. Bu rakam arttırmalannın hem Yunan, hem Rum politikacılar için ne türiü bir güç kaynağı olduğu, aynı günlerde 28 Şubat tarihinde Annan belgesi imzalanmazsa, Yeşıl Hat'tın Berlin Duvan'nadön- dürülmesi için kuzeydeki protestoculara açıktan stra- tejik mesajlan gönderildi. O mesajlar karşısında emekli bir büyükelçimiz, Yalım Eralp, öyle bir sal- dınyı adadaki Silahlı Kuvvetler durdurmaya kalkı- şırsa, AB karşısında güç durumda kalınabileceği tehdidi ile yorumlayabiliyor. Hasan Cemal dostum, ya da bir yazısı aynı gün iki gazete ve üç internet sitesinde birden yayınlanacak kadar önemli oldu- ğu anlaşılan mestektaşlardan aynı zamanda TVyo- rumcusu Mehmet Ali Birand, Genelkurmay Baş- kan'ının, Annan planı oldubittisi karşısında adanın alacağı durumun Türkiye'nin stratejik konumunu tehlikeye sokacağı endişelerine inanmıyoriar. Bir Osmanlı paşasının torunu olmanın genlerine ver- diğini sandığı üstünlüklerle olmalı Hasan Cemal, TUSİAD danışmanı bir emekli koramirali Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin karşısına çıkartarak, yeni tez- leri destekliyor. Veyine aynı kaynağa sanlan MehmetAKan, "Top- rakmıjnsan mı" kıyaslaması ile bana Sevr Antlaş- ması'nda küçültülmek istenilen bir ülkede refah için- de yaşamadan söz eden "eski"leri çağnştınyor. Ama basınımızın tümü, olaya aynı dürbünle bak- mıyor. Sizlerde benim gibi sindire sindire Musta- fa Balbay'ın cuma günü yayımlanan ve "Yunanis- tan'ı büyüten banşlar" başlıklı yaz/sında komşu- muzun bizimle imzaladığı "Barış anlaşmalan" ile 1830'dan bugüne nasıl birtoprak emperyalizmi po- litikası izlediğini okumuş olmalısınız. Ben de istemez miyim, bir akşam Ledra Pa- las'ta Beethoven'in ünlü "Neşeye ÖVgü"sünü söylemeyi. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrtn e-kolay.net ENTERNET /MEHMETSUCU mehmet@cumhuriyet.com.tr Microsoft, VVİndovvs işletim sistemi- nin kaynak kodlannı kamu kuruluşla- nna vermeyi kararlaştırdı. Microsoft, Devlet Güvenlik Programı i\e devlet- lere Windows kaynak kodunu aça- cağını belirtti. Microsoft daha önce bu konuda NATO ve Rusya ile işbirliği yapmıştı. 20 ülke ile görüşmeler devam eder- ken 60 kadar hükümetin de <odların açılması konu- sunda Microsoft ile anlaş- naya varacağı bekleniyor. Âçıklamaya göre: Micro- ioft'un dünya çapında uy- julayacağı Devlet Güven- k Programı'na göre, ulu- al güvenlik konuları ve atandaşlara art kişisel bil- lilerin saklanması konu- undaki hassasiyet nede- iyle devletler, Windows aynak koduna erişim iz- ıne sahip olacaklar. Prog- ıma göre devletleraynca, flndovvs platformunu ile- güvenlik özellikleriyle do- atmak için gerekli olan knik bilgileri de Mic- sfttan alabilecekler. Mic- soft'un hiçbir ücret talep Microsoft'un samimiyetietmeden sunduğu hizmet, kod göz- den geçirme araçlanyla Windows Plat- formu ile ilgili teknik bilginin paylaşıl- masını içeriyor. Hükümetlerin bilişim uzmanlan, Microsoft'un Redmond'da- ki merkezini ziyaret ederek VVİndovvs kaynak kodu geliştirme aşamalannı ve test süreçlerini yakından gözlem- leyebilecekler. Financial Times gazetesi, Micro- soft'un bu yönde karar alarak sürpriz yaptığını, çünkü Microsoft'un kuru- Bilgisayar oyunları sımflandırılacak 2002 yılında Türklye sıkça bilgisayar oyunlarını taröştı. Kullanıcmın belirli bir kişiyi yönlendirdiği ve aynı anda birçok kişinin birden oynayabildiği FRP oyunlanntn gençleri satanizme yönlendirdiği bile söylendi. Biz Türkiye'de bu oyunlan gençleri intihara sürükleyenler ve sürüklemeyenler olarak çoktan iki kategoriye ayırdık bile. Ancak anlaşılan o ki Avrupa Birliği üyesi ülkeler blzirn düşünmüyoriar. Belli yaş gruplanndaki çocuklan şiddet, korku ve cinsel içerikli sahnelerden korumak için sinema filmlerinde uygulanan sınıflandırma sistemi bilgisayar oyunları için de geçerii olacak. Ingiftere'de yayımlanan The Observer gazetesine göre, nisan ayından itibaren oyunlann üzerinde hangi yaş grubu için uygun olduğu belirtilecek. Avrupa'da Hcoligans, Storms Over Europe ve Carmageddon gibi dövüş ve tehlikeli otomobtl kullanma sahnelerinin yer aldığı oyuni&r hakkında şikâyetlerin artması kamuoyunun dikkatini bilgisayar oyunlanna çevirmişti. Belli yaş guruplanndaki çocuk/an şiddet, korku ve cinsel içerikli sahnejerden korumak için sinema filmlerinde uygulanan sınffland»rma sistemi bilgisayar oyunlan için de geçerii olacak. cusu Bill Gates'in, daha geçen yıl bu kodları, fırmanın en önemli entelektü- el mülkiyeti olduğunu söylediğini ya- zarken, Wall Street Journal'da, her- hangi bir programın temeli sayılan kaynak kodlanna sahip olmanın, kul- lanıcılara Windows'ta istedikleri bütün değişiklikleri yapabilme olanağı vere- ceğini belirtti. İnternet üzerinde geliş- tirilen alternatif işletim sis- temi olan ünux kullanan- lar ise bu uygulamanın bir yansıma olduğu görüşün- de. ünux Intemational Baş- kanı Jon "Maddog" Hall "Microsoft eşliğinde Win- dows kaynakkodunu gör- mek, Saddam rehberliğin- de kitle imha silahı arama- ya benzer* yorumunu ya- pıyor. Bazılarınca büyük birader olmaya çalışmak- la, bazılannca da büyük bi- rader olmakla suçlanan Microsoft'un son kararı herhalde daha uzun birsü- re tartışılacak. Ancak yine de bu şirketin kaynak kod- lannı sadece devletlere aç- ması anlamlı. Tebessüm Sonunda Türk hackerier de bir bilgisayar virüsü geliştirmiş. Ancak bu virüs sizden biraz yardım istiyor. e-posta ile gelen virüs ekinde herhangi bir kötü program taşımtyor. Gelen e- posta aynen şu şekilde: Aman dikkat! Sayın mesajı aJan kişi Şu anda bir Tür Laz Virüsü almış bulunuyorsunuz. Biz, Trabzon-Türkiye'de henüz yeterti teknolojik imkânlara sahip olmadığımızdan, bu bir MANUEL virüstür. Lütfen, kendi hard diskinizdeki bütün dosyaian kendiniz silerek yok ediniz ve bu maili bildiğiniz herkese gönderiniz. Bize yardımcı okJuğunuzdan doîayı çok teşekkür ederiz, Hacker Temel Keskin'in öldürülmesi davası Tetiği çekene ceza planlayana beraat MÜSTAFAÇAKIR ANKARA - Aşiretler arası kan davasının kur- banı olan eski SHPHak- kâri Milletvekili Avukat Cumhur Keskin'in kati- li Şükrü Işık, ömür boyu ağırhapis cezasma çarp- tınldı. Mahkeme, cına- yetten önce Keskin'in ka- tili Şükrü Işık'la birlikte toplantılaryaptıklan be- lirtilen diğer sanıklann ise "kendiyakınlanıııyi- tirmenin üzüntüsüyle" bir araya geldiklerine hükmetti. 1987 yılında SHP'den milletvekili seçilen Kes- kin, 1991 yılında avukat- lık mesleğîne döndü. "Si- leyhi" aşireti üyesi Kes- km'inl4Ocak 2000 tari- hinde öldürülmesine uza- nan süreç, "Jirki'' aşireti üyesi iki kardeşin Trab- zon'dakaybolmasryla baş- ladı. İki kardeşin, Sileyhj aşireti tarafindan öldürül- düğünü düşünen Jirki aşi- reti üyeleri intikam almak için hareketegeçtiler. Kes- kin'in katili Işık, ilk ifade- sinde, iki kardeşin kay- bolmasının ardından top- lantılar yaptıklarmı ve Si- leyhi aşiretınin ilen ge- lenlerinden birini öldür- meye karar verdiklerini itiraf etti. Keskin, 14 Ocak 2000 tarihinde Şük- rü Işık tarafindan kafası- na sıkılan kurşunla öldü- rüldü. Kayseri 1. Ağır Ce- za Mahkemesi sanık Şük- rü Işık'ı ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle