04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17OCAK2003CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER ANKARA'DAKİ Altıncı Idare Mahkemesi geçenlerde önemli bir karar verdi. Iki vatandaşın başvu- _ - rusuyla açılan iptal davasmda, IMF'ye sunulan niyet mektuplan- — nın "görev ve yetkı gaspı" nede- niyle "yokhükmünde" olduğuna ka- rar venlmesı istenmekteydi. Mah- keme, nıyet mektubunun "kesın hukuksal sonuç doğuran ve ıdari da- vaya konu olabılecek nitelıkte ıcraı bır idariışlem olmadığı" sonucunavarmış- tı. Ancak sonuca varırken, genel ola- rak çok ilgınç bır gerekçeye dayanmak- taydı ki, hükmün asıl ağırtığını da o ge- rekçe oluşturmaktaydı. Mahkeme, "bellı koşullaria bellı mik- tara kadar kredı çekılebıleceğı husu- sunda Fon kararı" olarak tanımlanan "stand-by" düzenlemelennın aynlmaz parçası saydığı bu belgeler ıçın şöyle diyordu gerekçenin bıryennde: Nıyet mektuplan, uygulanması zorunlu ta- ahhütler içermediğı gıbı, borç alan ül- ke açısından mektupta yer alan prog- ram hedeflehnın gerçekleştinlmeme- sidurumunda uluslararası bıryüküm- lülük doğurmamakta, yalnızca hükü- metin gelecekte hangı polıtıkalan iz- leyeceği konusundakı arzulannı ve bu AÇI MUMTAZ SOYSAL Tutku ve Akıl husustaki görev ve düşüncelennı be- lirten bırbelge nıteliğınde bulunmak- tadır." Oysa, şimdiye kadarkı yaygın kanı, niyet mektuplarını kutsal kitap düze- yıne yükseltmek ve onlara aykın dav- rananın çarpılacağına inanmak biçi- mındeydi. Insanlan kendi akıllannı kul- lanmaktan ve akılcı polıtika değişıklık- lerini yapmaktan alıkoyan bir inanç. Her tutku ya da saplantının her za- man yaptığı gıbi. Yaşamlarını tek bır konuya kilitle- yen ınsanlar, düşünüp taşınarakdoğ- ru kararlara ve dolayısıyla doğru dav- ranışlara varamazlar. Kılıtlendiklen tek konu onları hep yanlışlara, çelişkilere, hatta suçluluğa sürükler. Azgın kumarbazın ya da çılgınca âşık olanın cınayet işlemesi gibı. Yahut, dış polıtikada tek hedef ola- rak Avrupa Bırlığı'ne tam uyeliğı bel- lemış kımı polıtıkacılanmızın sü- reklı hata ışlemekte oluşlan gıbı. _ _ Yada, ekonomık kalkınmanın ve insanca yaşamanın ancak Rum- larla ne pahasına olursa olsun bır- leşıp Avrupa Bırliğı'ne gırmekle mümkün olabıleceğine inanmış kımı Kıbnslı Türklerin başka şey düşünemez duruma gelerek ona buna hakaret etmelerı ve neredeyse kendı egemenliklerinı, eşitliklenni, top- raklannı, güvenliklennı unutmalan gi- bı. Tutkunun bır özelliği, sizın ona de- ğil, onun size hükmetmesi, davra- nışlannıza egemen olmasıdır. Saplan- tıda da, saplandığınız konudan çıka- mazsınız; o sıze saplanır ve hep ıçı- nizde kalıp davranışlannızı etkıler. Bir başka özellık de, tutkunun baş- ka bır tutkuyla bırlıkte olamayışıdır. örnegin, kumar müptelası aynı za- manda çılgın âşık olamaz. Olduğunu söylerse, inanmayın; günün bırınde mutlaka birinden birini öbürüne feda edecektir. Bunun ıçindir ki, "Ama ben Türki- ye'yi de çok, pek çok seviyorum" dı- yene inanmak ıçin her şeyden önce başka tutkusunun olup olmadığına bakın. Sıfirm Altmda... Dhami HAKVERDİOGLUEmekh Almanca Öğretmenı "Bir ulusun tüm yönetimini sa- na verseler ne yaparsın" sorusunu ünlü düşunur Konfiiçyüs, "önce dilini düzeltirdim" dıye yanıtlar. Ulu önder Atatürkümüz, kendi di- hni koruyamayan uluslann başka- lanıun boyunduruğunagireceğini, özgürlük ve bağunsızbğını yitire- ceğini her zaman vurgulamıştır. Atamızın özdeyışlennden tutun da "Türkçem benim ses bayra- ğun" dıyen ozanlanmıza değın bırçok Türkçe âşığı. düşünürlen- mız, dilımızuı gelışmesı ve ko- runması ıçın yoğun çaba göster- mışlerdır. Gelelım bızim TV'lenmızdekı yapılan inadma(') yanlışlara. 1. Hava durumu bıldınmınde "ek- si" yenne "sıflrm aftmda" dıye du- yuruluyor. Hem de TRT'de.. Ne- den? "Arü" ıle "eksi" sözcükle- nnı Atatürk buldu dıye mi? Yok- sa "sıfirm üstü" de mı var? 2 He- men bütün TVlerde "telafliızedfl- dj-edilmedi" gıbı saçmalıklar soy- lenıyor, ne demek? "Konuşuldu - konuşulmadı" sözcüklerını kurt mu yedı? Üstelık "Telaffiız" et- mek eylemı bir sözcüğün nasıl okunması ya da söylenmesi ge- rektiğını bdırten bır dılbılgisı ku- rahdır. 3. TVlerde haberleri sunanla- nn çoğu "katil" sözcüğünü "a"sı- nı çok kısa okuyorlar. Oysa Arap- çada katıl, katala kökünden gelır ve (katılun faılun) gibi uzun oku- nur. Aydınlık ıçınde olsun, değerli dılbıhmcımiz Ömer Asım Aksoy bu gıbı düzeltmeler alanında çok uğraştı, ama 12 Eylülcüleri aşama- dı. Ardıllan hâlâ yanlışlan inatla sürdürüyorlar Ne dıyelim? Çıkar- lannın gereğını yenne getirsinler içinde bulunduğumuz ticari ortam güven duygumjzuyokedip gelecek kaygınızı artırıyorsa... Bu ortamın yaşattığı zorluklar kendinizi işinize vermenizi engelliyorsa... Artık Ak JSirketim van m ortarnını oluşturmak, ihtiyacmız otan hizmetleri sunmak, size özel çözümler yaratmak, yenilikleriyte iş yaşamımza farklt vizyonlar getirmek ve aklımzda başka hiçbir sorun olmadan gönül rahatlığtyla çalışmanızı sağlamak için artık Akbank "Şirketim" var. Akbank "Sirketim" "$irketim" Krediler "Şirkettm" Nakit Yönetimi $irketim" Birikim Değertendirme "Şirketim" Dış Ticaret İşlemleri "Şirketim" İnternet ve Teknoloji Hizmetleri "Şirketim" Sigorta Hizmetİeri "$irketim" Eğitim ve Dantşmanttk Hizmetteri AKBANK PENCERE Altyan!.. Şinasi Nahit Berker, ıçtiği zaman çakan gaze- tecilerdendi.. Ikıde biryinelerdi: - Bu memleket uzun lâftan battı!.. Kım bilır, belkı bu yüzden 'kısa fıkra' bıçimınde yazardı. O yıllarda Doğan Nadi ve Bedii Faik bu türün en ünlü adlarıydı... Kısa fıkra nükteye, yergıye, espriye dayanır; ko- lay sanılan güç bir iştir; bugün de çoğu gazetede örnekleri sergilenıyor... Yaseçmesözler?.. özdeyişe dönük nükte vurgulaması, herdönem- de dilden dile dolaşmıştır. Sakallı Celal bu alanda neler döktürmüştür; en meşhur lâfı: "- Bu kadar cehalet ancak tahsil ile mümkûn- dür." Yabancılardan Bernard Shavv ile Oscar Wil- de'ın kulaklara küpe olan nice incisi bizim mizah dergilerinde vaktiyle yayımlandı; beyinsel çakaral- mazın tadına doyulmaz patlamalarıdır bunlar... • Erdinç Utku bu yollann kaldınm taşlannı döşe- yenlerden... Deniz Som'un Vaz/yef' köşesinde "Yüksek Ye- rilim Hattı"nda seçme sözler yazdığından beri tir- yakiliğe dönüşen bir alışkanlıkla Erdinç Utku'yu iz- liyorum; her tümce birkaç saniyelik bir zekâ şim- şeği çaktınyor... "- Sana kıllık yapana ağdalı konuş!.." "- Eskı solcular şimdı de sağcıların sol kolul." "- Nasrettın Hoca ülkenın bugünkü halini gör- seydı, göle maya çalardı." "- Ne kadar dönersen dön, sonunda kendine va- nrsın." "- Uzayda iğne atsan yere düşmüyor abil.." "- Ormanlan bıze bırakın darağaçlannı yakın!.." "- Devlet kuşunu yanlış yorumladılar; bunlar kü- çülte küçülte devleti kuşa çevirdıler." "- önce durumu kurtaralım, ülkemizı sonra kur- tanrız." • Oscar VVılde tarihte taşı gedığıne yerleştıren az bulunuryazarlardan bıridır; 25 Mayıs 1895'te, yağ- mur altında, ellerı kelepçelı mahpushaneye götü- rülürken sırılsıklam olunca, demiş ki: "- Kralıçe Vıctoria suçlulanna böyle davranıyor- sa, onlara layık değil..." Sakallı Celal'ın çok ünlü özdeyışi: "- Türkıye doğuya gıden bırgemidır, içinde Ba- tı'ya koşan yolcular vardır." Orhan Veli "Yaprak" adında bir edebiyat dergısı çıkarmıştı, Yusuf Ziya dedı kı: "- Zavallı Orhan, elıne bir yaprak almış, kendı- sıni ormanda sanıyor." • Meslek yaşamımda epey yazarve çizertanıdım, dünyaya mızah açısından bakmak bır yöntemdır; ister espn deyin, ister nükte ya da yergı, mizahta odaklaşan yaratıcılık, hayatı güzelleştıren sanatlar- dan biridir; kımıleri bu yöntemı meslek edınmışler- dir; oturup nükte üretmeye çalışırlar. Yusuf Ziya derdi ki: "- Kimı espri kendılığinden gelıp teslim olur, kımısini bulmakta zorlanırsın, neredeyse ırzına geçersin." Erdinç Utku günlük esprilerinden oluşan bir kitap çıkanyor... Adr "Amenkanca Hayatımıza Türkçe Altyazılar." Bildiğıniz gibi "altyazı" daha çok kankatürde kul- lanılır... Hayatımız karıkatüre dönuştü . Altyazı gerekıyori.. AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ 0212 351 93 84 I I Dilek Türker ... Tiyatro Ayna Vero Tulyokova'mn antlanndan OyunUştıran: Ataol Bchıamoğlu Yöneten: Mahmut Cökgöz Müzik: Nurettin Özşuca - -J Dekor Osman Şengezer Kostüm: Günnur Çaras l>ık Tasanm: Yuksel Aym«£ MUTLU OL NAZIMCuma 21.15 Cumartesi 15.30 T C KULTlin BA.KO.ULK; ISTANBUL DEVLET OPERA ve BALESI ATATURK KUITUR MERKEZİ ABorodn PREMS İGOR op«ra 2 perde Yalçın ADIGÜZEL / Ortıar Ş4LLİEL'Sahnew Koyarı Dinrty BERTVAN 23 Ocak Pet^atnbe 20 00'01 Şut»ı C U I H V S I 15 30 ÇAR9I MAAAZALAItrna UOalanndafi dotey »şekkur edenz C Porfcr KISS ME KATE mOzıkal 2 perde Orteslra Ş«(l Sertsr VAl_ÇINfSahney« Koyan A«anGU^BAY 21 Ocak Safc 20 00 / 06 Şu&al PcrçerrtHs 20 00 (OzM Temsılj • AÖIR ROMAN dans ttyatrosu 2 perde Koreo^af ' Sahrteye Koyan ve Lıbretlo Aysun ASLAN 22 Ocak Çarjamba 20 00 / 2 8 Ocak Salı 20 00/15 Şuftat OjınaıiBSi 15 30 ÖOOL REIOAM H t Z M E T U R t ' n e kalktenn<ten (İ34ayı B^Mojr edenz P I Çaytevskı KUÖU GÖLÜ bal«4perde Korsograrı v« Setineya Koyan Oent DEANE / Orfceslra Şel B » d BAGIRO 25 ocak Cumanesı 15.30 04 Şubal Salı 20 00 GALA KONSER It "Kadere Dalr" Otkestra Şeü Arnomı PIROLLI Koro Şef YKd«z KÛNUTKU btanbul Devlet Op«ra ve Bâlesı SoMsllen Oritesra \« Korosu 29 Oca* Çarîarta 20 00 G VertS UA TRAVIATA opera 3 perde OrtOTks Şe» Amnnıo P1ROLL11 Nech SEÇKİN-Sohney» Koyan Beppe De TO«.SI 30 Oca* Perşembe 20 00 / 06 $it>at Cumarlesı 15 30 FOLKLORAMA (TürK BttyOsO) muTildt gostan 2 botum Muzık Yönetment ve Adaptesyon Serdar YALÇIN / Satineye Koyan rttduı D O ^ E I S 24-31 Oca^ Cuma 19 30/21 Şubet 19 30 FCVZİYE M E K T d H f M VAKPI'na katkılsnrylan doteyi l^eMtu- &denz_ TANE51 Bıletter Ataturk K^itur T.'ıcrkciı Devlet Opera v e Bafesi jîşelennde tenrstlden 1 ay oncp satı&> cıfc*3f. G.&o tel <O2 1?( 2S1 1 O 2 3 . ' ? 5 1 56 00 (7 h.-»t) 3<*
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle