04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 OCAK 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dünün ev pansiyoncusu bugün modern tesisleri ve tarihiyle 5 milyomıncu ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanıyor Küçük köy büyüdü, turizmcenneti olduGÜRSU KUNT AMALYA - Antalya'da 1950'lerin sonunda Konyaaltı obalan, 1960'larda küçük birkaç otel ve ev pansiyonculuğuyla başlayan turizm, bugün kenti dünyanın sayılı merkezlerinden biri haline getirdi. Antalya şimdi modern tesisleri, deniz, kum, güneş üçlüsü, zengin tarihiyle sezon başı he- defı olan 5 milyonuncu turisti ağırlamaya hazır- lanıyor. Geçmişte kapılannı haftada birkaç kez Istan- bul'dan gelen küçük uçaklara açan havaalanının yerini, bugün günde 35 bin yolcuyu karşılayan ha- valimanı, bir iki acentenin yerini, turist profıli ve turlara göre profesyonelleşmiş sayısız kurum al- dı. Turistlere sunulan zeytin, beyaz peynir ve re- çelden oluşan kahvaltılar yerini, kuş sütünün ek- sik olduğu zengin açık büfelere bıraktı. Perge, Aspendos, Side'yle smırlı turlar kültür, spor, ta- rih, doğa yürüyüşü, yayla ve yatlarla zenginlen- leştirildi. Sadece bir yatak ve banyo tuvaleten olu- şan odalar, akla gelebilecek her türlü aynntının dü- şünüldüğü modern yapılara, küçük tesisler animas- AMTAUTA AHTAVTA yonlu, bol eğlenceli, su parklı, kongre merkezli, içinde lüks villalann bile bulunduğu, dünya stan- dartlanndaki tesislere dönüştü. Antarya'nın ilk rehberlerinden Hüseyin Çimrm, turizm hareketinin Konyaaltı sahilindeki obalar- dabaşladığını söylüyor. Çimrin'inanlahmına gö- re, denizle ilgisi olmayan Antalyahlan, obalara çe- kemeyince dönemin Valisi Myazi Ala, Ahnan Bunte dergisinin muhabirine. "Biz bu obalan Al- manlar için yapük. Gdsinler Antalya'da bedava tatil yapsuüar" diyor. Haber, Almanya'da, "Tür- kiye'nin Rhierası'nda bu bedava bungalovlar si- zi beküj'or" başhğıyla çıkıyor ve Almanlar ken- te gelmeye başlıyor. Bu arada Aspendos "ta düzen- lenen tiyatro, müzik festivali de turistleri çekiyor. Gelen turist, bu kez evlerde ağırlanıyor ve ev pan- siyonculuğu başlıyor. 1956 yılında ise Basın-Ya- yın ve Turizm Vekâleti "GüneşveTarih Kenti An- talya" adıyla kentin ilk broşürünü basnnyor. Char- ter uçakla, 90 kişilik ilk turist kafılesi ıse şimdi de Türkıye'nin en iyi pazan olan Almanya'dan 1964 yılında geliyor. Aspendos'ta düzenlenen tiyatro, müzik festivali turistleri çekti. 1956 yıhnda ise Basın-Yayın ve Turizm Vekâleti kentin ilk broşürünü basurdı. 0 yıllarda Antarya'nın 2-3 bin turist ağırladı- ğını belirten Çimrin şöyle konuşuyor: "Otellerin yatak kapasitesi smırhydı ve sayılan çok azdı. Festivauerle büükte 150 kadar ev pansi- yon olarak işletUmeye başlandL 1983 yıüna kadar da 700 yatakh Kemer Tatil Köyü dahilAntaiya'nm yatak kapasitesi 2 bini geçmedi Ama o dönem Antalya'ya geJen turistşimdiki gibi değikü Çok pa- ra bırakry ordu. Hepsinin ekonomik dununu iyiy- dL Şimdi bırakölan para çok daha az." Antarya'nın ilk seyahat acentesi Ekspres Tu- rizm'de 7 yaşında çalışmaya başlayan ve 1968'de kentin ikinci, Alanya'nın da birinci acentesini Pamfılya adıyla açan Yaşar Sobutay ise kentte 1960'h yıllann sonunda Diva, Park, Teras, Villa Park, Derya Otel ve balayı oteli olarak da bilinen Perge Otel'in dışında rurizme yönelik konaklama tesisi bulunmadığrnı belirtiyor. Sobutay, kentte 1960'lannsonuve 1970'Ierden itibaren en çok Almanlann geldiğini, bunu Avus- turya ve îngiltere'den gelen turistlerin takip etti- ğini belirtiyor. Kentte turizm, büyük mücadele- lerle, yavaş yavaş gelişirken o yıllarda halk bu du- rumdan pek de memnun ohnuyor. "Bunlar şort- lu geziyor, çıplaklar. Çocuklanmızın ahlakı bozu- lacak" tepkileri geliyor içten içten. Aileler tepki gösterirken kentin delikanlılan okuldan kaçıp Konyaaltı'na turlar düzenliyor. Ama zaman için- de turistten para kazanmaya başladıkça, herkes bir şekilde sektörün içine girmeye çahşıyor. 1983 'ten sonra ise Antalya rurizminde gerçek canlılık baş- lıyor. Sektörün önündeki engeller bû" bir kaldın- hyor, modem tesislerin temelleri o yıllarda atılıyor ve Antalya bugün 5 milyonuncu turistini kar- şılamaya hazırlanıyor. Uzmanlar: Düzensiz, çarpık eğitim sistemi zeki ve yaratıcı çocukların yeteneğini öldürüyor Fizikpekiyi,zekâgeçer Psikoloa-Psikivatr Ortaklaşa calısma saıt HİLALKÖSE Geçmişte şiddetli tartışmalann yaşandığı psikiyatri- psikoloji cephesi çalışanlan günümüzde iki meslek grubunun işbirliği içinde çalışması gerektiğini belirtiyor. Yasalardaki boşlukJann neden olduğu anlaşmazlıklann bir an önce giderilmesini isteyen psıkiyatrlar, klınik psikolojisi eğitimi almayan psikologlann hasta tedavi etme sürecinde yer alamayacaklannı ifade ediyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Arif VerimK, psikologlann ve psikiyatrlann aralannda bir çatışmanın olmasırun söz konusu olamayacağını ifade etti. iki meslek grubunun aynı ekipte yer alabileceğini ifade eden Verimli, bunun yalmzca psikologlann klinik psikolojisi alanında eğitim almalan durumunda gerçekleşeceğini vurguladı. Yasalann, hasta tedavi etme hakkını hekimlere verdiğini anımsatan Verimli, "Buna uyulmadığı zaman sorunlar çıkıyor. İki meslek grubunun yeri ayndur" dedi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'nden Psikiyatr Doç. Dr. Mustafa Sercan da, psikoloji lisans eğitiminin sosyal bir bilim olduğunu, buna karşın psikolojik sorunu olan kişinin bir hastalığı olup olmadığmı değerlendirmeyi ve tedavi etmeyi içermediğini belirtti. Psikoloji eğitiminin hastalıklar üzerine teorik bilgi verdiğini anlatan Sercan, "Psikologlann tedavi sürecinde yer alabilmesi için psikoterapi yani lisansüstü eğitim alması gerekir" dedi. Yasalann günümüzün gerisinde kaldığım ifade eden Sercan, psikologlann çalışma koşullannı açıklayan yasal düzenlemenin olmadığına dikkat çekti. Dr. Toksöz'den teoki: Kumarhaneler mafyayı getirir ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Milletvekili izleme komitelerinin (MİKOM) Türkiye genelınde yaygınlaşmasını sağlamakla tanınan sivil toplum örgütçüsü Dr. Hakan Toksöz, kumar turizmini kara para sahiplerinin istediğini öne sürdü. Dr. Toksöz, "Kıunar turizmi beraberinde mafya düzenini getiriyor. Marmaris ve Bodrum gibi turizm merkezleri bu konuda uyanık olmahlar" dedi. AKP hükümetinin bir yıllık süreç sonunda turizm kentlerinde kumarhane işletihnesine izin vereceği öne sürülürken bu konuda ilk tepki MİKOM'lardan geldi. Yerel Hamle TV'de yayımlanan bir programa katılan Muğla Milletvekili îzleme Komitesi kurucusu ve sözcüsü Dr. Hakan Toksöz, kumar turizmine karşı çıktı. Son yıllarda pek çok turizm merkezinde mafya düzeni yaşandığma dikkat çeken Toksöz, "Kumarhanelerie biıükte mafya da genr" uyansrnda bulundu. Toksöz, konuyla ilgili şöyle konuşru: "Kumar turizmini kara para sahipleri istryor. Kumarhaneler, kara paranın aklandığı yeıier. Kayıt dışı, vergisi ödenmemiş kazanç fle kara parayı kanştirmamak lazun. Kara para, kumar, uyuşturucu, kaçakçıhk gibi gayri meşru yoDardan kazanınr. Paranın akı karası elbette vannr." Yıldızı giderek parlayan kış turizmiyaz turizmi kadar ilgiçekiyor. Son üç yıktır Palandöken'imesken tutan tranhkayakseverier, gündüz 17 küometre uzunJuğundaki pistlerde kayak yaparken gece de diskolarda eğlenrvor. Rus, Iran ve Ukraynalılar çoğunlukta Palandöken tatilcikaynıyor GURKANATA ERZURUM - Son yıllarda yıl- dızı giderek parlayan Palandöken Kayak Merkezi, Rus, Ukrayna ve Iranlılann akınrna uğradı. Son üç yıldır Palandöken'i mesken tu- tan Iranlı kayakseverler, gündüz 17 kilometre uzunluğundaki pist- lerde kayak yaparken gece ise diskolarda eğleniyor. Rus, Ukrayna ve Japonya'dan gelen tunstlerle kısa sürede kay- naşarak tatilin taduıı doyasıya çıkartan 10'u kadın 30 Iranlı, bol bol içki tüketiyor. Türkiye'yi çok sevdiklerini, üçüncü kez geldikleri Palandöken e hayran kaldıklannı belirten Iranlılar, Tahran'dan çok sayıda kişinin Türkiye'ye gelmek için hazır- lık yaptığını anlattı. Palandö- ken, yerlı kayakseverlerin de akmma uğruyor. Turistlerin ve otellerin yaptığı harcamalar es- nafın yüzünü güldürüyor. Rus ve Ukraynalı güzellerin ayn bir renk kattığı dağda, Kurban Bay- ramı rezervasyonlannın dol- dugu açıklandı. JN EŞTER OPERASYONU SEKTÖRÜN DURUMUNU GÖZLER ÖNÜNE SERDİ Ilaç pazan dışa bağımlı MUSTAFAÇAKIR ANKARA-Tıbbi malzeme ve ilaç alrmındaki yolsuzluklan ortaya çı- karmak amacıyla başlatılan Neşter operasyonu, Türkiye'nin ilaç sektö- ründeki dışa bağımlılığını da gözler önüne serdi. Veriler Türkiye'nin ulu- sal ilaç pazannın, hızla ulus ötesi şir- ketlerin hâkimiyeti altına girdiğini gösteriyor. Tıp Kurumu Genel Sek- reteri Dr. Ai Rıza Üçer, Türkiye'de 1988 yılın- da 293 milyon dolar olan hammadde ve mamul ilaç ithalatının 2001 yılında 5 katar- tarak 1.5 milyar dola- ra(yaklaşık2.5karril- "~~ yon lira) ulaştığmı belirtti. Neşter operasyonu kapsamında gö- zaltına alman 6'sı doktor 15 kişinin sorgularına Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde baş- landı. Gözaltına ahnanlardan 2'si Em- niyet'te serbest bırakıldı. Soruştur- ma kapsamında daha önce Ankara SSK Hastanesi'nde görev yapan şim- di ise Trabzon Özel Karadeniz Has- tanesi'nde idari memur olarak çalı- şan birkadın da gözaltına aknarak An- kara'ya gönderildi. GözaJtına alman doktorlann tümü- nün kardiyolog olduklan ve kalp pi- li alunında yaşanan yolsuzluk iddi- alan nedeniyle gözaltrna almdıklan belirtildi. Savcılık, hbbi malzeme sa- tan 146 firmanın banka hesaplannı da incelemeye aldı. Firmalarm ban- kalann "hanrhmüşterueri" arasmda yer aldığını belirten DGM yetkilile- • Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen Neşter operasyonu kapsamında gözaltına alınan 15 kişiden 2'si serbest bırakıldı. Kalp pili alunında yaşanan yolsuzluk iddialan nedeniyle gözaltına alınan 6 doktorun kardiyolog olduğu bildirildi. ri, bankalann soruşturma ekibine ye- terli bilgi vermemesinden yaknıdı. Soruşturma Türkiye'de ilaç sektö- ründe yaşanan çarpıklıklan da gün yü- züne çıkardı. Tıp Kurumu Genel Sek- reteri Dr. Üçer'in yaptığı araştrrma- ya göre Türkiye'nin 2000 yılındaki ilaç ithalah 1.629 milyar Euro. Araş- tırmaya göre, Türkiye'de pazarlama şirketi kuran ulus ötesi şirket sayısı- nın artmasıyla ithal ilaçlann payı 1990'da pazann yüzde 6'sıyken2001"- de 698 milyon dolara çıkarak toplam pazaruı yüzde 28'ini oluşrurdu. Tür- kiye'de 1988"de293 milyon dolarolan hammadde ve mamul ilaç ithalatı 2001 'de 5 kat artarak 1.5 milyar do- lara yükseldı ve toplam ithalaomız ilaç tüketiminin yüzde 61 'ine ulaştı. Ilaç endüstrisinde AB Gümrük Bir- liği sürecinde hammadde üretıminde de gerileme yaşandı. Hammadde üre- timi 1995"te 12 bin 600 ton iken 2001 'de yüzde 65 oranında gerileyerek 4 bin 382 tona düşrü. Araştır- maya göre Türkıye'de ilaç endüstrisinin geleceğini belirleme potansiyeli çok yüksek olan Ar-Ge ala- nındaki çahşanlann sayısı da yok de- necek kadar az. Oysa Avrupa İlaç En- düstrileri ve Birlikleri Federasyonu üyesi Avrupa ülkelerinde 2000 yılın- da ilaç endüstrisinde çalışan 560 bin 600 kişinin 88 bin 200'ü .\r-Ge bö- lümlerinde istihdam edildi. Dr. Üçer, bu verilerin yakın gelecekte ulusal ilaç pazannın tümüyle ulus ötesi şir- ketlerin hâkimiyeti altına gireceğinin göstergesi olduğunu söyledi. • Sağlıklı beslenme ve artan teknolojik olanaklar yeni kuşağı fiziksel ve sosyal bakımdan güçlendirdi. Fakat çarpık eğitim sistemi çocukların beyinlerini törpülüyor. İlköğretim birinci sınıfa zeki ve yaratıcı olarak başlayan çocuk, beşinci sımfta bu özelliklerini tamamen yitiriyor. FİGENATALAY Şimdiki çocuklar daha uzun, daha sosyal ve daha bilgili. Ancak eğitim sistemi yüzünden ne yazık ki beklenen düzeyde zeki ve yaratıcı değil. Zeki ve yaratıcı çocuklar, ezberci eğitim sisteminin içinde yok oluyor. îlköğretim birinci sımfta çok yaratıcı olan çocuklar, beşinci sınıfa geldiklerinde bu özelliklerini neredeyse tamamen kaybediyor. Boğaziçi Üniversitesi Fen ve Matematik Alanlan Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Füsun Akarsu, şimdiki çocuklann fiziksel ve sosyal gelişimlerinin daha olumlu bir düzeyde olduğuna dikkat çekerek şunlan söyledi: "Çünkü çocuklar daha sağhkb besleniyor. Kentlerde daha >ogun nüfus buiunması, öğrencilerin daha uzun süre okula gitmekri. özelikle okulöncesi eğitim kurumlanna devam eden çocuk sayısınjn artması, basın yaynı ve bügisayarla biıükte sosyal gelişme de hıdandı." Ezberci eğitlm köreltlvor Çocuklann, daha önceleri çok daha geç yaşta karşılaşabilecekleri durumlarla erken yaşta karşılaşhldannı, çok sayıda insanla iletişim içinde olduklannı, teknolojiyi çok çabuk öğrendiklerini ve kullandıklarını vurgulayan Prof. Dr. Füsun Akarsu şöyle devam etti: "Bu da onlarda güç yaraüyor. Ancak zihinsel gelişme sÖ7 konusu olduğunda tabk> bu kadar çabuk özeaenebiMr basitnkte değfl. Eğitim sistemimizin getirdiği çok büyük deza\antaj var. Bilgileri sadece beflekte turmava, kahp halinde ezbeıiemeye öğrenme divoruz. Aileler çocuğa, "Okulda başanh ol, başka bir şey istemem' di>wrlar. Ezbere dayah eğitim çocuğun bütün vakrini abyor ve çocuğun sagbkb zihinsel geuşimi için gerekli farkb akthitelerden ahkoyuyor. Çocuklar daha çabuk, daha kıvrak düşünüyorlar. Ama bu çok daha üst düze>de ohnanydı ve başka boyutian da içermelhdi Bö\1e bir olguyu göztenujoruz." Acıbadem Hastanesi çocuk doktorlanndan Gamze Şarbat, özellikle büyük kentlerde yaşayan çocuklann fiziksel gelişimlerinin, dengeli beslenme, spor, düzenli sağlık kontrolü gibi nedenlerle ortalamanrn üzerine çıktığını söyledi. Dr. Şarbat, "Yeni nesfl anne-babalar saghkh beslenmey e, spora önem veriyorlar" dedi. 60lı yıllara göre daha bovlu Kültür Okullan Genel Müdürü Dr. Bahar Akmgüç Günver. genç neslin l960'lı yıllara göre daha uzun boylu olduğunun saptandığrna dikkat çekerek bunun nedenlerini şöyle sıraladı: %/ Köylü yaşam tarzından kentli yaşam tarzına geçiş. • Beslenme konusundaki bilinç düzeyi. •" Sağlıklı yaşama ve spora ilginin artması. \/ Tıptaki gelişmeler. Çocuk cinayetine gözaltı • ÇERKEZKÖY (AA) - Tekirdağ'm Çerkezköy ilçesinde. bakıcı tarafindan dövülerek öldürüldüğü öne süriilen 5 yaşındaki çocuğun cesedi dere İcenannda bulundu. Polislerce gözaltına alınan bakıcılar B.A ve S.K'nin. ifadelerinde, çekyattan düşen Çağatay'ı baygın halde bulduklannı ve kendisine kalp masajı yaptıklan halde ayıltamadıklannı, öldüğüne kanaat getirince sanayi bölgesinde dere kenanndaki çalılıklann arasına bıraktıklannı itiraf ettikleri öğrenildi. Turizm rakamlan•• B m > • • • • • ••• yuzten guldurdu • İSTANBUL (AA) - Türkiye'yi geçen yıl 13 milyon 246 bin 875 turist ziyaret etti. Turist sayısı ilk kez 13 milyonu aşarken, önceki yıla oranla yüzde 14.01'Iik bir artış oldu. Turizm Bakanlığı *nın geçici verilerinden derlenen bilgiye göre, 2002 Aralık'ında Türkiye'ye 575 bin 376 turist geldi. Ülkemize gelen turist sayısı ilk kez 13 milyonu aşarken, 2001'e göre yüzde 14.01 oranında artış meydana geldi. Önceki yıl Türkiye'ye 11 milyon 618 bin 969, 2000 yıhnda ise 10 milyon 428 bin 153 yabancı turist geldi. Geçen yıl Türkiye'yi ziyaret eden turistlerin milliyetlerine göre sıralanmasında Almanlar 3 milyon 480 bin kişiyle ilk sırayı alırken. bunu 1 milyon 40 bin Ingiliz. 945 bin Rus turist izledi. Egitim Iakiiltelilerden hükümete ppotesto • ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencileri, hükümetin fen-edebiyat fakültesi mezunlanna formasyonla öğretmenlik hakkı verme planını protesto etti. Yûksel Caddesi Insan Haklan Anıtı önünde toplanan 40 kişilik grup, ellerindeki mumlan yakarak alkışlı protestoda bulundu. Öğrenciler adına konusan Gamze Uçar, Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'nun "Egitimde formasyon şart değil" dediğini belirterek "Fen- edebiyat ve eğitim fakültelerinin eşit şartlar altında öğretmenlik sınavına girmeleri mantüc dışı" diye konuşru. Türkiye UhısalSinenıa KıraiNikuruluyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Bakanhğı, 'Türkiye Ulusal Sinema Kunımu'nun kuruluşuna ilişkin yasa tasansı taslağını tamamladı. Internet sitesinde tartışmaya açılan taslakta, Türkiye Ulusal Sinema Kurumu'nun bir çeşit sinema denetleme ve sınıflama kurulu olacağı belirtildi. Taslakta kurumun kamu düzenine aykın fılmlenn gösterimine izin vermeyebileceğj de yer alıyor. Babkesir'ıleNazi tabancasi cle geçrMi • BALJKEStR(AA)-Balıkesir Emniyet M ü d ü r l ü p Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince. uzun süredir takip edilen Arif Kılıçaslan'ım Bahçelievler Mahallesi'ndeki evine düzenlenen operasyonda. çogunluğu eski dönemlerde kullanılan sılah. kılıç, kama, tüfek ile Osrnanlı ve Roma dönemlerine ait "tarihi nitelikli' eserler bulundu. Yetkililer operasyonda, üzerinde Osmanlı tuğrası bulunan ayarlı tabanca ilc Hitler döneminde Nazi subaylannca kulianılan 'Waffenfabrik NCauser Gbemdorf A Nacer' ibareli 2 tabancamn ele geçirildiğini bıldirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle