12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29=YLÜL 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Girel: Laiklik sistemiı diregi • PARİS(AA)- Başbakan Yardımcısı ve Dışşleri Bakanı Şükrü Sinı Gürel, Le Figaro gazetesine verdiği derneçte, laiklığin Türdye'de sistemin en önernli direği olduğunu belirtti ve laikliğin zarar görmesi halinde, bütün sistemin çökme riskiyle karşı karşıya kalabileceğini bildirdi. Le Figaro'nun, "AB'nin TBMM'nin kabul ettiği reformlann yerine getirilmesini beklediği" yolundaki saptaması üzerine Gürel, bu tür yaklaşımı kabul eünediklerini belirtti. Çiller mal beyanı versin • MUĞLA(AA)- Muğla Milletvekili Izleme Komitesi (MUMİKOM), ilde seçmen karşısına çıkıp oy isteyen her milletvekili adayının kamuoyu karşısında "saydam ve hesap verebilir olması" gerektiğini savunarak DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'den mal varlığını açıklamasını istedi. "Milletvekili adayının genel başkan olmasının" bu gerçeği değiştirmeyeceğini savunan komite, siyasetçilerin mal ve servet varlıklarmı izlemenin, demokrasinin önkoşulu olduğunu bildirdi. DemM: Erteleme ayvokr • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Kızılay Demeği Küçükçekmece Tıp Merkezi'nde bir açılışa katılan Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, seçimlerin ertelenmesinin yanlış ve ayıp olacağını belirterek "'Bugün parlamento içinde olan birçok kişinin parlamentoya giremeyeceği ortaya çıktı. Peki, parlamentoya giremeyecek insanlarla bu parlamentoyu nasıl devam ettireceksiniz?" diye konuştu. Kadınlardan • İSTANBUL (AA)- Haydarpaşa Gan önünde toplanan çeşitli kadın derneklerine üye bir grup, seçime giren siyasi partileri kadın sorunlanna duyarlı olmaya çağırdı. Pazartesi dergisinden Ayşe Düzkan tarafindan grup adına okunan basın açıklamasında, kadınlann isteklerini sahiplenmeyen ve bu talepler için somut adımlar atmayan siyasi partilerin meşru sayılamayacağı belirtilerek partilerin ıktidar programlannda bu taleplere yer vermeleri istendi. Kadınlar arasında Türkçe bilmeyenler olduğu gerekçesiyle açıklama Kürtçe olarak tekrar edilmek istendi. Ancak Kürtçe metnin okunmasına izin vermeyen polis, kadınlann getirdiği bir dövizin açılmasını da engelledi. YSK, 2 Ekim'den sonra seçimleri ertelemenin hukuki açıdan doğru olmayacağını bildirdi Küskünlerin zamanı daraldıMUSTAFAÇAKIR ANKARA - Küskünler hare- keti, seçimi erteletme girişim- lerini hızlandırırken 2 Ekim Çarşamba günü gümrük kapı- lannda oy verme işlemlerine başlanacak. Yüksek Seçim Ku- rulu bu tarihten sonra alınacak erteleme karannın "anayasa v? hukukiteamüBere" aykın ola- cağuıı belirterek Adalet Baka- nı AyselÇeBfcel'e destek verdi. Türkiye'de bu konuda daha ön- ce verilmiş bir karar olmadığı- na işaret eden kurul yetkilüe- ri, "Ertelenemez diye bir yasa maddesi yok ancak çok taroş- mayaratır''dediler. Türkiye, 3 Kasım'da sandık başuıa gitmeye hazırlanırken seçimleri erteletmeye yönelik her gün yeni bir gelişme yaşa- nıyor. Ancak 2 Ekim'de güm- • Adalet Bakanı Aysel Çelikel'in gümrük kapılarında oy verme işleminin başlayacağı 2 Ekim tarihinden sonra seçimlerin ertelenemeyeceğine ilişkin sözlerine Yüksek Seçim Kurulu da destek verdi. rük kapılarında oy kullanma işlemlerine başlanacak olma- sı yeni bir tartışma başlattı. Adalet Bakanı Çelikel'in ar- dından YSK de 2 Ekim'den sonra seçimlerin ertelenmesi- nin "hukukiteamüBereaykn-ı" olacağuıı vurguladı. Bir YSK yetkilisi şunlan söyledi: "Seçmenin bir lasmmın ira- desi sandığa yansjdıktan sonra seçimin ertelenmesi, hukuki te- amüllere aykındır. Meşruhet tarbşması başlar. Türkrye'de buaun daha önce verilmiş bir ömeği yok. Oy kullanma baş- ladıktan sonra seçim ertetene- mez diye bir yasa ve anayasa maddesi yok ancak hukuki te- amüBer açısmdan sıkmü yara- ür. Çok tarûşıhr. Bizi de sıkm- tıya sokar.\\ırttaşlannoyu de- şUre olrnuş ohır." DEHAP'ın seçimlere gire- memesüıe ilişkin olası bir ka- rar da seçimlerin ertelenmesi yönündeki girişimlere destek olacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı, emniyetten gelen bilgiler doğrultusunda DE- HAPın örgütlenme durumuna ilişkin incelemesini sürdürü- yor. Başsavcılığın seçime gire- cek partilerin belirlenme aşa- masuıda YSK'ye gönderdiği yazıda DEHAP'm 57 ilde ör- gütlenmesini tamamladığını ilettıği öğrenildi. YSK yetkili- leri bu bilgiler doğrultusunda, partinin adınm yer aldığı oy pusulalanrunbasımına başlan- dığını belirttiler. DEHAP'ın seçimlere katılamaması duru- munda oy pusulalannın yeni- den basılması gerekecek. YSK, partilerin seçimlere katılabilmeleri için aranan ör- gütlenme şaru için illerde kong- re yapmalanna gerek görmü- yor. Partinin, ilde bina tutma- sı, tabelasmı asması, il yöne- tim kurulu, disiplin kurulu, il- çe başkanı, il başkanını belir- lemesi yeterli kabul ediliyor. Yetkililer, YTP'nin de illerde kongre yapmadığı halde, 47 il- de örgütlendiğini belirterek YSK'ye başvurduğuna ve se- çimlere katılma hakkı kazan- dığına işaret ettiler. Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı'mn DEHAP'ın ör- gütlenmesini tamamlamadığı gerekçesiyle seçimlere gire- meyeceğini belirterek YSK'ye başvurması durumunda kuru- lun Önünde 3 yol bulunuyor. Kurul, seçime girecek siyasi partilerin kesinleştiği gerek- çesiyle istemi reddedebilece- ği gibi, 3 Kasun'a kadar olan sürede örgütlenmesini tamam- lamasmı da isteyebilecek. An- cak YSK, Siyasi Partiler Ya- sası'nın 36. maddesini gerek- çe göstererek partinin seçim- lere giremeyeceğine de karar verebilir. Bu durumda DE- HAP'ın Avrupa Insan Hakla- n Mahkemesi'ne gidebilece- ğine işaret ediliyor. SHP KURULTAYIYAPILDI Karayalçın: Türkiye sabıkalı seçime gidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, 3 Kasım'da yapılacak seçimlerde oylann yaklaşık yüzde 50'sinin Meclis'te temsil edilmeyeceğini savunarak " Türkiye yüzde 100 sabıkalı seçime gitmektedir" dedi. Karayalçın, ilk SHP'nin "siyasi soykmma" uğratıldığını ileri sürdü. SHP'yi kapattıranlann "ya hüsran içinde ya da muhtemelen sotda bir yerlerde" olduğunu belirten Karayalçın, "SHP Türkiye'nin pusulasıdır. Başkalannın 9 yıl sonra yapaJdanm 9 yil önce biz söyfemişsek pusula depzdeneyiz?"dedi Türkiye'nin tarihinin en olumsuz seçimine gittiğini savunarak • Seçimlere tek aday olarak katılan Karayalçın, oybirliğiyle yeniden genel başkan seçildi. PM seçimleri için Karayalçın'm yanı sıra Sağlar. da liste çıkardı. milletvekili adaylanrun dörtte birinin sabıkalı olduğuna işaret eden Karayalçın, mevcut sistemle seçime gidilmesi halinde oylann yüzde 50'sinin Meclis'e yansımayacağını iddia etti. Karayalçın, "Türkiye yüzde 100 sabıkalı seçime gitmektedir. Bu seçhnin adı genel seçim değil, yarun seçimdir. Yarım seçim, yanm demokrasi demektir" dedi. Eski SHP'li Nfihad Matkap'ın Hatay'da bağımsız aday olduğunu anımsatan Karayalçm, "Baa parti genel başkanlannuı salonda olduğunu düşünerek şunu söylüyorum: Matkap'ın yanında olanı biz de unutmayız" diyerek ÖDPyı ima etti. Kurultaya ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras, KESK Genel Başkanı Sami Evren, Hak-lş Genel Başkanı Salbn Ushı ile çeşitli partilerden milletvekili adaylan ve sivil toplum Örgütlerinin temsilcileri kahldı. Seçimlere tek genel başkan adayı olarak katılan Karayalçın, kullanılan 579 oyun tamamını alarak yeniden genel başkan seçildi.60 kişiden oluşacak PM seçimleri için Karayalçın'm yanı sıra Fikri Sağlar da liste çıkardı. Oylamalar sırasında salonda iki korsan listenin daha dağıtılması dikkat çekti. Dört listede birçok ortak ad yer alırken aday olan 28 kişinin adı hiçbir listede bulunmadı. ' CHP tzmir ve tstanbul'daki kadm miBervikili adaylanm tanrtü. İstanbuTdaki kadın mffletveldH adaylan, kadınlann eşit kaühmuun otmadığı bir demokrasinin kabul edflemez olduğunu söylediler. (HtLAL KÖSE) r CHPadaylannıntanıtım atağı Haber Merkezi- CHP millet- vekili adaylan îstanbul ve Iz- mir'de düzenlenen toplantılarla halka tamtıldı. CHP'nin İstanbul kadın mil- lervekilleri adaylannın tanıtıl- dığı toplantıda konuşan tstan- bul 1. bölge 4. sıra milletvekili adayı Güldal Okuducu, kadın- lann Atatürk'ün bayrağını onur- lu bir şekilde taşıdığını belirte- rek "Eğer bugün Türldye yüzü- nü CHP'ye dönmüşse,eğer CHP tophffina yumak olup, birnkte iktidar olmaya doğru yürüyor- sa,bunda,bu salonda oturan ka- dınlannbüyüketneğivar" dedi. Okuducu konuşmasınm ardın- dan, aralannda gazeteci Zeynep Göğüş, KA-DER Kurucu üyesi Nur Ger ve sanatçı Alev Bay- murOzcan'ındabulunduğu ka- dın adaylan tanıttı. CHP îzmir Milletvekili aday- lannm tanıtım toplantısma da Büknt Baratah dışında Îzmir 1. ve 2. bölge adaylannın tamamı katıldı. Adaylar, bir fazla millet- vekili çıkarabilmek için çalış- tıklannı vurguladılar. Toplantı- da konuşan CHP îzmir İl Baş- kanı Alaattin YükseL Izmir'de- ki iki seçmenden birisinin CHP'ye oy vereceğini söyledi. CHP'li adaylar, Antalya'da "tk- tidara Yürüyüş" kokteylinde es- nafla, Mersin'de eğitim emekçi- leriyle, Konya Seydişehir'de de yurttaşlarla bir araya geldi. ÖDP listesinden aday olan Sema Pişkinsüt CHP'ye yüklendi: Majeste solculuğu yapıyorlar İstanbul Haber Servisi - Özgür- lük ve Dayanışma Partisi'nin (ÖDP) îstanbul milletvekili aday- lan dün yapılan toplantıyla tanıtıl- dı. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi'nda yapüantoplantıdakonuş- ma yapan ÖDP'den Ankara Mil- letvekili adayı ve eski Toplumcu Demokratik Parti (TDP) Genel Başkanı SemaPişkinsût, sol güç bir- liğinin önemine değinirken, CHP'yi" Majeste solculuğu yapı- yoriar" sözleriyle eleştirdi. Sol seçeneğin oy getirmese de majeste solculanna karşı toplum- da bir sarsıntı yaratacağım ifade eden Pişkinsüt "CHP'nin yapüğı gi- bi içine ahp yok etnıe manüğıile de- ğfl, güçlü bir sol birtikteliğin olabi- leceğini göstermek için bir arada- yız. 'Kemal hadi sen de konuş' manüğı ile hareket eden CHP gibi değiL gerçek solculann birlikteli- ğmi halka göstermetiyiz" dedi İstanbul İl Başkanı Sinan Tutal da, hazine yardımı alan partiler- le aralanndaki mücadelenin eşit- siz olduğunu belirterek şöyle de- vam etti. "ŞimdiyedekBMF poB- tikalaruu yüriitenler beceriksiz değiDerdi. Onlar kendi çıkarian- na uygun olduğu için bu poütika- lardan yanaoknıiar. Soladma me>- dana çıkan CHP, EVfF politikala- rmı en iyi ben uygularnn dryen Derviş'i içine aldı. Bunlar IMF sokulandu". Biz bağunsız bir par- trviz. Kışladan, dryanetten, cami- den bağnnsız bir yapıyız." IRMIKI AYDIN ENGtN aenginCg doruk.net.tr Kimileriniz onu tanıyor. Hele "kedisever" Cumhuriyet okur- lan mutlaka tanıyor: Asuman'ın oğluo. Asuman, kedilerin değil ama annelerin en güzeli ve en iyisiy- di. önce lohusa odası, sonra yuva olarak seçtiği bizim oda- yayerleşen, birsüre sonra dabi- zim odanın artık "Aydın En- gin'/e Oral Çalışlar'/n odası" olarakdeğil de 'Asuman 'ın oda- sı" olarak anılmasına yol açan ve 1996 yılında Cumhuriyet ça- Itşanlannın oy biriiği ile "yılın an- nesi" seçilen Asuman... Dört çocuğu oldu Asuman'ın. Bir gün sessizce ortalıktan kay- bolduğunda bebekler epey bü- yümüşler, annelerinden aldıkla- n sağlam eğitim sayesinde dört ayaklan üstünde kendi başlan- na durmayı iyi öğrenmişlerdi. Dört çocuktan üçü kızdı, biri oğlan. Kızlar zamanla başlannı alıp gittiler. Önce doğuştan ka- zandıklan "kadrolu kedi" hakkı- na rağmen bahçedeki kadro- suz kediler arasına katıldılar; sonra da Yeşildirek - Cağaloğ- lu arasında bir yerlere kapılan- dılar. Oğlan gazetede ve bizim oda- Bizim Yazıişlerinden Tekir Bekir... da kaldı. Oral Çalışlaronun isim babası oldu ve adını Bekir koy- du. Bekir, doğma büyüme Cum- huriyet'çi ve Asuman tek oğlu Bekir'in bugününü görseydi çok kıvanır, oğluyla övünürdü ve övünmekte yerden göğe haklı olurdu. Bekir bir tekir. Hem de tekirin hası. Yakışıklı, iri, sağlam. Yani annesine değil, kim olduğunu bilmediğimiz babasına çekmiş olmalı. Bebekliğini bizim odada ge- çirdi. Çocukluğa adım atar at- maz bizim katın öteki odalarına sarkmaya başladı. Ancak dikış tutturamadı. Bitişikteki Kültür-Sanat Servi- si'ndeki fıstık ablalan ona iyi davranıyorlardı ama o kadar hız- lı değişiyorlardı ki Bekir onların adlannı bile belleyemiyordu. Za- ten sonunda ablalannın adlan- nı öğrenmekten ve o servise ta- kılmaktan vazgeçti. Bitişikteki Dış Haberier ve onun da bitişi- ğindeki Ekonomi Servisi'nde de tutunamadı. Dtş habercilerin kadrolu kedi- leri Çorap ve Yeşim varken kim- se Bekir'in yüzüne bakmazdı. Bakmadılar zaten. Ekonomi Servisi'nin kadrolu kedisi Soket ise zaten Bekir'i odaya sokmuyor, iki pati, bir pençe ile kapıdan püskürtüyor- du. (Bakmayın iri yan haline, Be- kirçok korkaktır. Avuç kadar ke- dilerden dayak yemesiyle ünlü- dür.) En iyi tercihi yaptı. Bir kat yukan çıktı ve en dipteki koca- man yazıişlen odasına kendi kendini "/fadro/u/(ed/"tayin et- ti. Yine kendi özgür iradesiyle yazıişlerinin elebaşılanndan Gü- nerSungurtekin'ı kendine ba- ba, Ayşe Yıldınm'ı abla, Meh- met Sucu'yu amca, Hakan Akarsu'yu dayı, Haber Müdü- rü Hakan Kara'yı da ağabey olarak seçti. (Çok akıllı bir kedi olduğu için Hikmet Çetinkaya ile herhangi bir yakınlık kurma- ya bile kalkışmadı...) öteki servislerdeki kedilerden farMı olarak "kadrolu yazıişlen ke- disi" olmanın bütün sorumlu- luklannı da duraksamadan üst- lendi. Sabah toplantılannda ko- caman yazıişlen masasının üs- tüne boylu boyunca uzanarak toplantılara katıldı. Hatta kimi iddialara göre tartışmalara da katıldı. (Nitekim Cumhunyet'te çıkan bütün iyi haberler'de Bekir'in katkısı olduğu gizliden gizliye konuşuluyor. Hatta ona daha fazla sorumluluk ve yetki venlir- se tirajın patlama yapacağın- dan filan söz ediliyor. Ama bu bil- giler henüz kesinlik ve resmiyet kazanmadı.) Bazen en kıdemli "baba "sı Oral Çalışlar'ın düzenli olarak hazır tuttuğu sütü "çap çup" yalayıp yutmak üzere bir kat aşağı indiğinden yazıişlen top- lantılanna geç kaldığında kapı- yı vuruyor; kapı açılmazsa bu kez daha hızlı vuruyor ve baba, amca, ağabey, abla ya da da- yılardan biri kalkıp paşa paşa kapıyı açıp yazıişleri toplantısı- nın "tam kadro" yapılmasını sağ- lıyor. • • • Geçenlerde Bekir hastalan- dı. Hem de ölümüne. Bütün soy- lu kediler gibi bir kuytuda yapa- yalnız ölmeye yattı. Uzun uğ- raşlardan sonra acılar içinde kıv- ranırken bulundu ve Oral Çalış- lar tarafindan derhal hastaneye kaldınldı. Düne kadar kendini "veteri- ner hekim" olarak tanrtan, ama Bekir'in hastaneye gelişinden iti- baren "Bekir'in doktoru" olarak antlmayı yeğleyen (böyle bir kart- vizit bastırmayı da düşünüyor- muş) Akrf Demirel her gün dü- zenli olarak Bekir'in sağlık rapo- runu e-posta ile Cumhuriyet'e iletiyor. Idrar yollan sürekli taş yaptığı için tıkanan ve gerçekten ölüm- den dönen Bekir'in sağlığı düze- liyor. Önceki gün yalanıp temiz- lendi. Dün de su içti. Nekahat döneminde klasik müzik dinli- yor. Dün Pavarotti'den hoşlan- madığını belirtti. Buna karşılık Bizet'nin Karmen'ine bayılıyor. Hastanede on gün daha ka- lacak. Sonra da yeniden yazıiş- lerindekı görevinin başınadöne- cek. Aramıza dönüşünü dört göz- le ve hasretle bekliyoruz. Onsuz yazıişlerinin tadı yok... POIİTİKA GÜIVLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ölümle Bunun Buruna... Kalın kaşlı, siyah gözlüydü. Siyah saçlannı yandan ayırmıştı... Birkaç yıl önce ilk karşılaştığımızda, "Istan- bul'da yaşamak zor" demışti. Sonra bir sigara ya- kıp, öyküsünü anlatmıştı kısaca: "Bizim köy boşaltıldı, tartayı, çubuğu bırakıp bu- ralara geldik!" Yedi çocuğu vardı... Istanbul'un varoşlarında yaşıyordu... Her sabah aynı saatte o sokağa gelip, çöp bi- donlanndan yiyecek topluyordu... Diyarbakır'ın Bismil ilçesindendi. Türkçeyi zor ko- nuşuyordu... Bir süre sonra onu o sokakta, aynı yerde aradım... Artık gelmiyordu!.. Önceki gün gazetelerde insana hüzün veren ha- beri okuyunca, adını bile bilmediğim Bismilli'yi anım- sadım... Neredeydi acaba?.. Bismil'in Uğrak köyünden 1994 yılında güvenlik ne- deniyle Diyarbakır'a göç eden bir ailenin dramını dün sabah gazetelerde okudum... Ne demişti, 2 yıl önce o Bismilli yurttaşımız bana: "Köye dönüş iyi ama bizim tarfalara korucular el koymuşlar. Dönersek çoluk çocuk hepimizi öldürür- ler..." Bismil'den Diyarbakır'a göç eden, bir süre önce de Uğrak köyüne gerı dönen Tekin ailesinin üç bire- yini korucular öldurmüş!.. Üstelik Tekin ailesi köylerine güvenlik güçleriyle bir- liktedönmüşler... Bir de bakmışlar kı 6 yıl önce terk ettiklerı tapulu evlerınde korucubaşı ve muhtar Emin Güçlü aile- siyle oturuyor... 60 yaşındaki NezirTekin, Jandarma Komutanı Yüz- başı Erhan Dikmen'e şöyle diyor "Bizim burada can güvenliğimiz tehlikede. Bize asker verin!" Yüzbaşı Dikmen: "Size şimdilik asker veremem. Koruculann elle- rinde bulunan silah devletindir. Parmağınız bile ka- narsa hesabını benden sorun..." • • • Evlerinin korucubaşı Emin Güçlü tarafindan işgal edildiğinı gören Nezir Tekin ve ailesi, boş araziye ça- dır kurarlar bunun üzerine... Çünkü muhtar ve korucubaşı Emin Güçlü, evleri- ni terk edeceğine ilişkin söz verir... Güvenlik güçleri köyden ayrılır... Emin Güçlü ve ailesi, devletin silahlanyia yedi ya- şındaki Agit Tekin, 60 yaşındaki Nezir Tekin ve 45 yaşındaki ikram Tekin'i öldürür; Veysi, Güzel, Er- han ve Mazlum Tekin'i de yaralar... Insanı allak bullak eden bu haber, umanm yetkili- leri harekete geçiriri.. 2002 Türkiyesi'nde korucular, terk edilen köyler- de tapulu alanları, evleri işgal ed'ryor ve devlet er- ki bu gerçeği göımüyor!.. Korucular çocuklan öldürüyor!.. Bismil'in Uğrak köyünde katliam yaptı korucular!.. Güneydoğu'da benzeri olaylar ilk kez yaşanma- dı... 9 Temmuz 2002... Muş'un Malazgirt ilçesıne bağlı Nurettin köyü... Ünal ailesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne güve- nerek 6 yıl sonra Van'dan köylerine döndüler... Korucular evlerini, tarlalarını işgal etmişlerdi... Ne yapacaklarını şaşırdılar!.. Köyde 60 korucu vardı... Bir gece yansı Ünal ailesinin çadırlan basıldı... Katliamdı bu!.. Silahlı sajdın sonucu A. Samet Ünal, A. Kadir Ünal ve Yusuf Ünal yaşamını yitirdi... Geçen yıl Izmir'ın Gümüldür yöresinde Reşo'yla konuşuyordum... Gümüldür'de tarım işçiliği yapıyordu ailesiyle bir- likte... Çayını yudumlarken acı acı gülümsemişti: "Kızıltepe'den geldim. lOyıldırköyümden uzak- tayım. Tapulu bahçelerimizıkorucularekip biçiyor..." Sormuştum: "Köyüne dönmeyecek misin?" Başını sallamıştı: "Ne yapacağım köyde? Korucular yaşatmaz bi- zi..." • • • Güneydoğu'da bu dram ne zaman bitecek? Gü- neydoğu'da koruculara ne zaman 'dur' denilecek? Diyarbakır'ın Şaklat köyünden 1991 yılında göç eden 70 yaşındaki Mehmet Dilmen anlatıyor: "1991 yılında terör yüzünden köyümden kaçtım. Her şeyimi köyde bıraktım. Tam 9 yıl sefalet içinde yaşadım. Köyüme döndüğümde her şeyim elim- den gitmişti. Burada yokluk içinde yaşıyorum." Onlar tedirgin... Onlar alevlerin alacakaranlığında ölümle burun buruna yaşıyoriar!.. Anneler, babalar, çocuklar alevlerin alacakaranlı- ğında öldürülüyort. Üstelik Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin silahıyla!.. hikmet.cetinkaya(g ciimhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Baykal'dan Yılmaz'a yanıt: Çabşmalarla isimiz ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP Ge- nel Başkanı Deniz Bay- kal, ANAP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yar- dımcısı MesutYJmaz'ın, "B^taiaekoalsyonkur- makzonındakahnamak için dua ediyorum'' söz- lerine, "Eski usul siyasi çatşmalarla işimiz yok. Benim partflerle, Üder- terle sürtüşmemyok,bu- na ihtiyacunız da yok" diye yanıt verdi. Ankara'da bir giyim mağazasının açılış töre- nine katılan Baykal, Yıl- maz'uı CHP'ye yönelik açıklamalannın anımsa- nİması üzerine, "Sizbe- yok ni gıdıkhyorsunuz. Bu konularla ilgili değflim. 3 Kasım'da seçimlerin yapdması güçlü bir ikti- dann işbaşuıa gebnesi ve Türkiye'vi ayağakaldır- ması önernli olan" dedi. Baykal, "Küskünler hareketinin başan şansı- m nasd görüyorsunuz. DSPkilitnoktada"soru- su üzerine şunlan söyle- di: "Saym Ecevit'in bu konuda, kendi kişüigine yakışan bir sorumluluk anlayışı içindeolacağına güveonorunLKüskünler hareketinin bir parçası halinedönüşmesininiuh- temelgörmüyorum."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle