Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2002 CUMARTESİ
14 KULTUR kuttur@cumhuriyet.com.tr
~W* 7" Mich Gerber'in müziği geleceği geçmişe çekiyor, geçmişi geleceğe itiyor
Aontrbasın gizemliyolcıüuğu
3 yeni ECM çalışması
Modern
cazdan
örneklerAvrupa cazının önemli markası ECM'in
ithalatçısı RKD, hız kesmiyor; işte bu
hafta marketlerde yerini alan birkaç
yeni modern caz albümü: ECM'den
çıkan ilk Fransız Big Band albûmü
"Charmediterraneaır. Orchestre
National de Jazz'ın modern caz
kalıplan ıçindeki yapıtı hem Fransız
doğaçlamasuun gücünü hem de farklı
altyapı, kültür ve geçmişlerden gelen
müzisyenlerle işbirliğinin önemini
vurguluyor. Bu zengin tınılı albüm,
ECM dinleyicilerinin yakından tanıdığı
iki sanatçıyı ağırhyor; Tunuslu ut ustası
Anouar Bnüıem ve ttalyan telli saz
virtüözü GianJuigi Trovesi "The Source
and Differnt Cikadas", Norveçli
saksofoncu Trygve Seim'ın, tromboncu
Oyvind Braekke ve davulcu Per
Oddvar Johansen ile birlikte
oluşturduğu projenin adı. "The
Source", Cikada String Quartet ve
farklı misafir sanatçılar da gruba eşlik
ediyor. Albüm, derin doğaçlamalardan
tangoya, folklorik çağnşımlı
parçalardan özgür caza kısa bir özet
niteliğinde. Ukraynalı piyanist Misha •
Alperin'in, Alman çellocu Lechner ve
Nor\r
eçli perküsyoncu Kjos
Sorensenden oluşan yeni üçlüsünün
albümü; "Nighf. Grubun 1998'de
Norveç'teki Vossa Jazz Festrvali'nde
sergiledikleri ilk performanslan,
albümün de içeriğini olusturuyor.
MURAT BEŞER
Isviçre'den yetişmiş çizgi dışı müzisyenler-
den biri olan semptik kontrbasçı Mich Ger-
ber'in sahnede çaîarken enstrümanmm etra-
fından dans etmesine aldanmayın, aslında
onun son derece utangaç ve içine kapanık bir
kişiliği var.
Kendini bildi bileli görsel sanatlar-
la ilgilenen Gerber, tiyatro dekoru
ressamlığı eğitimi gördü. Mezuni-
yetine az zaman kala, kaderini de-
ğişterecek bir enstrümanla tanıştı
ve yaşama bir kontrbasın merceğinden
bakmaya başladı. Mezuniyerinin ardmdan,
1983'te konservatuvara gitti. Beren Klasik
Senfoni Orkestrası'nda geçen iki yıldan son-
ra, farklı tarzlara sahip isimlerle çalışü; caz üze-
rine doğaçlama tekniğini geliştirdi, özgür caz.
rock ve hard-rock'u kiasikle harmanlayrak
gelenekçi olmayan bir yola direksiyon kır-
dı.
Gerber,
kontrbasa
farklı
bir kişilik
kazandırıyor.
Eskiyle yeniyi harmanlayan eşsiz stil
Katı orkestralarda çalmanın sıkıntısı, da-
ha özgür alanlara doğru uçmasına neden
oldu; uçuşun ilk meyvesi 1997'de
"Mystery Bsy" ile geldi. Albüm, me-
lankolık oryantal tonlu melodile-
rin sağına soluna yerleştirilmiş
yumuşak tekno vuruşlan ile ilgi
çektı. KJasik bas, vurmalılar,
klavyeler, gitar ve sample'larla
loop'lann birbirine geçtiği al-
büm, ritmik, hipnotik ve çekici
altyapılardan oluşuyor, basit bi-
leşirrilerden harikalar yaratıyor-
du; eski ve yeninin keskin armonilerle bir ara-
ya geldiği eşsiz stil, David Darting'in "Eight-
String Religk>n"ını ya da Martin Tillman.
Stephan Micus ve Jamie Sieber'ın çahşmala-
nnı andınyordu.
Gerber bir ses tamircisi, viyolonseli çağnş-
tıran bası ile gerçekleştirdiği albümün tarife-
si bir sır; en azından bir çırpıda kategorize edil-
mesi olanaksız, çünkü orijinal ve kulağa hoş
gelen bu müziğin mekâm, klasik ve modern
arasında saklı biryer. Hayabn zengin deneyim-
lerinden elde edilmiş bir yaşam arzusunun
müzık aracılığı ile dile gelmesi; klasiğın avan-
gard deneyimleri ve yeni teknolojiler arasın-
daki gizli köprünün keşfi.
tkinci calışma
"AmorFati'"de, kontr-
basın ortağı pıkabın
seretch'leri, gelene-
kesel olanla modern
olanı aynı potada
eritri.Herzaman-
kinden daha ener-
jık, elektronikler-
le donanmış muh-
teşem basın altını
çizen albüme vokallerde Urban Spe-
cies'in şarkıcısı Imogen Heap'ı, davulda Mar-
co Agovino ve Gert Staubie'ı ve pikaplarda DJ
Dustbovv'ı konuk eti.
Geçen yıl radikal bir kararla, tek başına tur-
neye çıktı Gerber; "Midsummernight Tour".
Burada yanında müzısyenler ya da DJ olmak-
sızın, her defasuıda üst üste istiflediği deği-
şik loop'larla ve kontrbasıyla tek başına can-
lı çaldı. Konser mekânlanna (burası bir şato
bahçesi ya da deniz kenan olabilir),tiyatrode-
koru eğitiminden kalma alışkanlığı ile kendi
tasarladığı sahneyi beraberinde taşıdı; bu ka-
yıtlardan çıkan albüm, Jdasik müzik eğilimi
ve hipnotik efektleriyle tam bir modern am-
bient şöleni. Böylelikle müzık dünyası, aynı
anda Afrikalı ve oryantal müziğin özgürlüğü-
nü, katı ama şık elektronik tını ile sunan bir
sanatçıya sahip oldu.
Gerber'ın eski parçalanmn ye-
niden çalışılmış ve kaydedilrniş
hallerinden oluşan "TheEndless
String"in tüm Avrupa ülkelerin-
de çıkmasıyla birlikte
tüm dünya onu keş-
fetti (önceki albüm-
ler sadece îsviçre'de
dağıtılmıştı). Genel-
likle kontrbas, ke-
man ve sample üçlü-
sünden oluşan hava,
Tahin Singh oryantali ve
Tim Hutton melankolisi
arasında. Albümün güzel
sürprizi ise Björk'ün "The-
re's More To Life Than This"
parçasının yorumu Gerber'in h-
nısı. çağdaş müzik sahnesini yo-
rumlama şekli içın sahip olduğu yetenek
ve geliştirdığı fikir, onu doğrudan modern sa-
natın sınırlanndan içeri soktu.
Sınırsız olasılıklann sahibi
Gerber'in kullandığı kompozisyon yöntemi,
basit melodik parçalardan müzıkal bütünler
oluşturmaktan ibaret. Olağandışı sampling
teknığı ile, canlı melodik ve ritmik pattern 'ler
yaratıyor, ldasik formlan çağdaş ritımlerle ka-
nşhnyor. Bu kaynaşım onun sanat formu. Tek-
rar ve layer kullanarak, şaşırtıcı harmoniler,
dinamik canlı stiller çıkanyor. Bir çeşit eşlik-
çi vazifesi gören sampler, kontrbasa farklı bir
kişilik sağlıyor.
Kontrbasın kendine has renginı, sıcak mec-
ralarda gezdiren Gerber, besteden kompozis-
yona kadar, geleceği geçmişe çekiyor; geçmi-
şi geleceğe itiyor. Sınırsız olasılıklann sahibi
Gerber'in sanatına hoş geldiniz.
beserta sisternsensin.com
Uzun süren sessizliklerinisonunda bozdular
n ın
Tophıluğun yeni albümündcyinedeyişler, semahlar, halaylarve türküier var.
Grup Çığ 'dan
'nidâ' geldiKültür Servisi - ilk albümleri "Çığ
Türküleri" ve onu izleyen "Yayla
Çiçeğj" ile kendilerine özgü, farklı
bir 'sound' yakalayan ve özellikle
genç kuşak türküseverlerin beğeni-
si kazanan Grup Çığ'dan uzun süre-
dir ses çıkmıyordu. Grubun solisti
Mustafa Ozarslan'ın sesini arada bir
karma albümlerde duysak da Çığ'ın
üçüncü albümleriyle ne zaman din-
leyicilerinin karşısına çıkacağı me-
rak ediliyordu. Sonunda Grup
Çığ'dan bir "nidâ" geldi. Nidâ, gru-
bun üçüncü albumünün adı.
Albümde yine deyişler, semahlar,
halaylar ve sevda türkülerinden olu-
şan 12 eser, iki de rürkü formunda
beste yer alıyor. Dinleyenleri bir de
sürpriz bekliyor albümde. Musa
Eroğlu usta. albümdeki iki esere bağ-
lamasıyla eşlik ediyor.
Ankara'da küçük barlarda sahne-
ye çıkan ve Batı müziği sazlannın da
yer aldığı, ancak bağlamanın mutlak
egemen olduğu bir orkestra eşliğin-
de türkülerini seslendiren Grup Çığ,
ilk albümleriyle birlikte türküsever-
lerin gönlünde taht kurdu. Bu gru-
bun bir başka özelliği tek bir solist
ve ona vokal yapan grup elemarüa-
nndan oluşmuyor olması. Grupta
birden çok solist var ve bu sesler bir-
birini tamamlıyor.
Albümün birinci yüzü geleneksel
bir Erzincan türküsüyle başlıyor.
«KekHkGibi Kanadımı SüznıedinT
adlı bu ezgiyi müthiş sesiyle Mus-
tafa Özarslan seslendiriyor. Ikinci
eser AH Kmltuğ a ait "Üd Öküz"
mizah yönü ağır basan hoş bir ezgi.
Üçüncü eser grubun solisti Musta-
fa Ozarslan'ın bestesi. Onu Apk\fey-
sel'e ait bilindik bir eser; "Derdimi
Dökersem Derin Dereye" izliyor.
Grup Çığ albümleri halaysız olur
mu? Hemen bir halay parçası, "Ka-
lenin Bavır Düzü" geliyor. Zehra Bi-
Br'in repertuvanmıza kazandjrdığı bu
ezgiden hemen sonra Musa Eroğ-
lu'dan daha önce dinlediğimiz Tah-
tacılann ünlü Alamut semahına ge-
çiliyor. Birinci yüzün son parçası
enstrümantal.
Albümün ikinci yüzü, sözleri Ay-
dınÖztürk'e, müziği KmrcıkAE'ye
ait "Aybüke" ile başlıyor. Gaziantep
yöresine ait geleneksel halay parça-
sı "Hış Hışı Hançer"den sonra yine
bir Musa Eroğlu klasiği, "Karama-
nın Bayınna" geliyor. "Konma Bül-
bül" adlı geleneksel, hüzünlü ezgi-
yi bir başka hüzünlü parça izliyor:
"Yaz Bahanm Döndü Kışa". Albüm-
de bu eserin sözlerinin M aksudi'ye,
müziğinin ise YavuzTop'a ait oldu-
ğu yazıh. Sözleri gerçekten de Mak-
sudi'ye ait olan bu ezginin, 1969 yı-
lında plağa okuyan Âşık Mahzu-
ni'nin bestesi olduğu bilindiğine gö-
re, burada bir yanlışlık olduğu anla-
şılıyor.
Albüm her zaman olduğu gibi Grup
Çığ'ın halay potpurileri ile noktala-
nıyor. Türküseverlerin satm aldık-
lanna pişman olmayacaklan bir al-
büm olduğu söylenebilir.
Müzik dünyasından• Elektronik müzik gurusu Scan-
ner, Paris'te bulunan eski bir morg-
da ses tesisatı kurmaya yelteniyor.
• Hip hop'un en sarsıcı ve eski
gruplarindan Arrested DevoJoplent in
adamı Speech, 5 yıl sonra solo plak
yapıyor.
• İest sonuçlanna göre, Dee Dee
Ramone un ölümü, aşın eroin ahn-
masından kaynaklaruyormuş.
• Rage Against The Machine ve
Soundgarden işbirliğinde oluşan Ci-
vilian adlı proje grubunun adı Au-
dioslave olarak değiştirildi.
• BritneySpears, 1982de JoanJe-
ett'le ünlenen 'I Love Rock'n RoD'
adlı parçayı yorumladığı parçayı
single olarak çıkaracak.
• Peari Jam'in solisti Eddie Ved-
der,ABce In Chainsgrubunun solis-
ti Layne Staley'nin ölümü hakkın-
da bir şarkı yazdı.
• Hintli müzik şirketi olan Sare-
gama India, Dr Dre ve rap yıldızı
Tnıth Hurts'a, telif hakkı gerekçe-
siyle 500 milyon dolarlık dava açtı.
• Klavyeci Joob Holland.albümü
"Duets" için Norah Jones, Ray Da-
vkıs,JımrnvCifi;ChrisaeH>T»de,JerI
Beckve Stereophonics ile çalışacak.
• Jennifer Lopez, içeriği bir sır
gibi saklanan yeni stüdyo albumü-
nün kayıtlanm tamamladı.
• Crazytown, kasım ayında yayın-
lanacak yeni albümlerinin kayıtla-
nm tamamladı. Albümün konuk sa-
natçısı Paul Oakenfeld.
• tngilizlerin sevilen R&B şarkı-
cısı Des'ree, sağlık sorunlanyla uğ-
raştığı için, yeni albumünün çıkışı-
m erteledi.
• Ünlü şarkıcı Madonna ve ko-
cası, kan hastalığma yakalanan bir
kadının tüm ihtiyaçlanm karşıla-
maya karar verdi.
CÜZel $arklCI DİdO, Santana'nm 22 Kasım 'da
çıkacak yeni albümü "Shaman "da yer alacak
sanatçılardan biri.
Türk Bestekârlam Serisi
Sony Müzik Türkiye, müzikseverlere arşivlik bir
seri armağan ediyor; "Türk Bestekârlan Serisi". Bu
seri albüm çalışmasında Osmanlı ve Cumhuriyet
Türkiyesi musikisinde, adlanm altın harflerle tarihe
yazdırmış 5 besteciye yer veriyor. Hammamizade
tsmail Dede Efendi, Hacı Arif Bey, Şevki Be>, Refik
Fersan ve Alaeddin Yavaşça gibi efsane isimler ilk
kez bu seride bir araya geliyorlar. Bu çok önemli
bestecilerin 85'in üzerinde eserinin yer aldığı 5
CD'lik seri, Kültür Bakanlığı Devlet Korosu ve
TRT sanatçılan tarafından seslendirildi.
Daha önce çıkanlan "Osmanlı Mozaiği Serisi"nde
olduğu üzere, bu serinin oluşturulmasında büyük
ve uzun bir emek süreci yaşandı. Arşivlerde önemli
bir yere sahip olacak bu sennin kitapçıklannda
bestecilerin hayatlan ve musıki çalışmalan
hakkında, Türkçe ve Ingılızce olarak hazırlanan
bilgiler var. Prodüktörlüğü Ahroet Kadri Rizeli
tarafından üstlenilen seride, Murat Bardakçu Hasan
Oral Şen, Cüne>t KosaL Cmit Güralman, Fikret
Bertuğ ve Turhan Taşan gibi tarihçı, gazetecı ve
yazarlann, belge, arşiv ve resimlerinden
yararlanıldı. Büyük dikkat ve titizlikle hazırlanan.
bir dönemin önemli müzik eserlerini bir araya
getirerek tarihe ışık tutan bu seri, şimdı
müzikseverlerin beğenisine sunuluyor.
SANATA BAKIŞ
SELMİ ANDAK
Sezen Aksu
Gönülden Sanatçı
"Gerçeksanatçı" Sezen Aksu... Kendini mü-
ziğe verdiği andan itibaren duygularıyla, du-
yuşlarıyla, düşünceleriyle bir an için bile genel
olarak sanattan, dolayısıyla yaratıcılığı ve yorum-
culuğu ile müzikten kopmamış, aksine kendini
büsbütün müzik dünyasına adamış... Sezen
Aksu yıllarca önce yorumcu olarak sesiyle ken-
dini bellı etmiş, sonra gün geçtikçe yaratıcı ola-
rak besteleriyle, yazdığı şarkı sözleriyle müzik
dünyasına dalarak zirvelere ulaşmış. Sezen Ak-
su, ızleyebildiğim kadarıylatümyaşantısıyladu-
yuşların, ezgilerin içinde, müzik ile dinleyiciye
ve dolayısıyla topluma seslenmek amacını gü-
düyor. Şayet, Sezen Aksu'nun yorulmak bil-
mez emeğine, hakkıyla ulaştığı başarılarına ille
de politik bir eğilim kondurmak isteniyorsa,
bence ve yanılmıyorsam Sezen Aksu'nun tek
politikası: Insanlığın ortak dili olan müzikyolun-
da, besteleriyle, sözleriyle ve kişilikli, taklitedi-
lemez sesi ve yorumculuğu ile sanata hizmet
etmek... Bu düşüncemi veyorumumu böylece
söyleyebilmek güvencesini, uzun yıllar önce
yaşadığım bir anıyı tekrar belirterek bulabiliyo-
rum: Aşağı yukarı 1970 yıllarındayız. Ben o sı-
ralarda beste çalışmalarım içinde reklam mü-
zikleri de yazıyorum. Değerli dostlanm Erol Ak-
doğu'nun sahibi bulunduğu ve Galatasaray'ın
tanınmış kalecisi Osman Incili ile birlikte çalış-
tıkları Akdoğu Reklam Ajansı'nda iş konuşuyo-
ruz. Birden Osman Incili bana dönerek: "Sel-
mi, Izmir'den yakından tanıdığım biraite var. Kız-
lan müziğe düşkün. Sesi var, şarkı söylüyormuş.
ŞimdiIstanbul'da, hemen çağıracağım. Senonu
tanı, müzikteki durumunu anla " dedi ve hemen
telefona sarılarak sözünü ettiği kızı ajansa ça-
ğırdı. "Dur, başka gün olsun" diyemedim. Bi-
raz sonra çok sempatik, kibar ve biraz çekin-
gen bir kız geldi. İşte bu kız, geleceğin Minik Ser-
çesi ve günümüzün popüler, ünlü Sezen Aksu'su
idi. O günü unutamam, ajansın piyanosuna
oturmuştum. O, başında birkaç şarkı söyledi.
Bir de kendi bestesini tanıttı. Tek bir nota hata-
sı yapmadı, sesi de sımsıcaktı... Çok güzel bir
sürprizdi bu. Sonra kısa bir süre müzikle bera-
ber olduk... Ona Altın Orfe (Bulgaristan) Yarış-
ması'ndan getirdiğim bazı şarkıları söyletmiş-
tim. Ve sonra "Kaybolan Yıllar" ve diğer sevi-
len şarkılarıyla "yıldızı" parlamaya başlamıştı...
Şimdi, medyanın baş köşesinde olan Sezen
Aksu için Cumhuriyet gazetemizin 26 Ağustos
1995 tarihli cumartesi günkü köşemde yazdı-
ğım biryorumdan bazı bölümleri kısaca tekrar-
lamayı uygun buluyorum. O yazının başlığı "Se-
zen Aksu Bir Ekoldür" idi ve şöyle der: "Sezen
Aksu için konuşmak, tartışmak, yorum ve eleş-
tiriyapmak öyle kolay değildir ve herkesin har-
cı dışındadır! Çünkü, Sezen Aksu ülkemizin
müzik dünyasında başlı başına bir kişiliktir ve
sanatsal tanımıyla bir ekol sayılır. Sezen Ak-
su'nun, sadece TünXiye olarak değil, evrensel
müzik dünyasında çok önemli ve ayrıcalıklı bir
özellik ve nitelik sayılan diğer bir değer ölçüsü
de sadece şarkıcı olmanın üstünde sayılan yo-
rumcu karakterinin tüm gücünü ve renklerini ki-
şiliğinde taşımasıdır. Çünkü, müzik dünyasın-
da eserieri sadece seslendirilen şarkıcılar var-
dır. Bırde, eserieri tekrarkendi özellikleriyleya-
şayan ve yaşatan yonjmcular vardır. İşte, Se-
zen Aksu bu yorumculardan biridir"... Bilmem
"gerçek sanatçı" Sezen Aksu'yu dünü ve bu-
günü ile bir nebze anlatabildim mi?
Juryman The Hill' piyasada
B Kültür Servisi - Equinox Music'in
şirketlerinden biri olan SSR'ın yeni ürünü
Juryman'in "The Hill" albümü piyasada.
"THe Hill", 12 tane sıfır kilometre elektro-
dans parçasından oluşuyor. Bunlardan dördü
enstrümantal, diğer sekizi ise Ian Simmonds,
Alison Goldfrapp (Orbital ve Tricky ile
çalışmıştı) ve Trinidadlı şair Roger
Robinson'ın sesleriyle süslenmiş. Davulcu Tim
Weller'ın ve başka birkaç misafirin dışında
bütün programlama, etkileyici bas melodileri
ve diğer enstrümantal bölümler, 90'h yıllardan
bildiğimiz The Sandals grubunun bir üyesi
olan The Juryman, namı diğer Ian Simmonds
tarafından gerçekleştirilmiş. Yoğun
melankoliyle beslenmiş bir tngiliz denişin
duygusal evreni; elektronik dans müziği için
son derece kaliteli bir örnek.
/
- Coldplay - A Rush Of Blood To The Head
(EMI)
-Blade2-O.S.T. (EMI)
- Nils Landgren - Sentimental Journey (Act -
Equinox)
- Nguyen Le - Purple (Act - Equinox)
- Tim Hagans - Future Miles (Act - Equinox)
- Davit Binney - Balance (Act - Equinox)
- Various Artists - Balet Hits 2002 (Balet)
- GeJeneksel Afgan Müziği (Ares Müzik)
- Kris Krawczyk / Goran Bregoviç -
Kris&Goran (BMG)
- Bahk Ayhan - Babı Istanbul (Ada Müzik)
- Sparklehouse - Good Morning Spider (EMI)
- Linkin Park - Reanimation (AVarner Bros -
Balet)
- Tnıth Hurts - Trurfuly Speaking (Universal)
- A\TİI Lavigne - Let Go (BMG)
- Türk Bestekârian Serisi - Alaeddin Yavaşça
(Sony)
- Türk Bestekârlan Serisi - Şevki Bey (Sony)
- Türk Bestekârlan Serisi - Dede Efendi (Sony)
- Türk Bestekârlan Serisi - Hacı Arif Bey
(Sony)
- Türk Bestekârian Serisi - Refik Fersan (Sony)