25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2. EYLÜL 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabıg cumhuriyet.com.tr 11 Irak'ta ibretersine dönüyorVurmakta kararh olan Bush 'u baş müttefıkiBlair, "Destekal"diye "dostça"uyardı. AB dışişleri bakanları savaş terdhini eleştirirken Powell "Kanıtgöstermemizgerek" dedi; ABD'li komutanlar da operasyona soğukbakıyor... AB KARŞI; BLAIR 'DOSTUNU' UYARDI Dışarıda çatlak sesler D>ış Haberler Senisi - Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlan toplantısından ABD'nin Irak'a yönelik askeri harekâtı ile ilgili "çatiak" sesler yükselirken Washington'ın en yakın müttefıki îngiltere'nin Başbakanı Tony Blair'in, ABD Başkanı George Bush'u uluslararası destek alması gerektiği konusunda uyardığı bildirildi. Ingiliz basınına göre Blair, Bush'tan, Irak'a tek başına saldırmamasını ve Birleşmiş Milletler(BM)aracılığıyla uluslararası destek aramasını istedi. Sunday Telegraph ve Sunday Times gazetelerinde çıkan haberlere göre Blair, geçen hafta Bush ile bir saat süren "dostça" bir telefon görüşmesi yaptı ve Bush'u silah denetçilerinin dönüşünü kabul etmesi için Irak'a baskı yapmaya ikna etmeye çalıştı. Blair'in Bush'u ikna çabalan ; sürerken anamuhalefet partisi Muhafazakâr Parti'nin lıderi Ian Duncan Smith. ABD'nin Irak'a askeri harekât planını ! desteklediğini söyledi. j Duncan Smith, tngiltere'nin ' Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in hedef listesinde bulunduğunu öne sürdü. Avrupa Birüği diplomasi istiyor çözümün mutlaka BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ingiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw önceliğin silah denetçilerinin geri dönüşünde olduğunu hatırlatırken Avrupa ülkeleri arasındaki 'farkhhklara' dikkat çekti. Straw, farklı katılımcılann farklı görüşlere sahip olmasmın olağan olduğunu, ancak "Saddam Hüseyin'üı uluslararası hukukun gerekfcrini yerine getinnedjğr konusunda tam bir mutabakat olduğunu vurguladı. POWELL VE KOMUTANLAR KAYGILI İçeride askeri endişe Dış Haberier Senisi - ABD'nin Irak'a yönelik askeri harekâtı ile ilgili ABD ordusu kaynaklı endişeler basına yansırken, uzun süredir bu konuda açıklama yapmadığı gözlenen Dışişleri Bakanı Colin Powell da suskunluğunu bozdu. Powell, Irak'ın yarattığı tehdidin kanıtlannı tüm dünyanın görmesi gerektiğini vurguladı. Ingiliz BBC televızyonunda kendisiyle yapılan söyleşide konuşan Powell, Irak'ın oluşturduğu tehdit konusunda dünyanın ABD'nin yaklaşımını tam olarak Danimarka'da toplanan AB Dışişleri BakanJan, ABD'nin Irak'a yönelik askeri planlan konusunda eleştirel değerlendirmelerde bulundular ve "Savaş değfl diplomasi" çağnsı yaptılar. Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer Irak'a saldırmanın çok büyük bir hata olacağını, henüz masada çözümlenmemış pek çok sorun bulunduğunu söylerken Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de VTBepin. askeri müdahale de dahil olmak üzere bulunacak ı L paylaşmadığı yönündeki değerlendirmeye ilişkin olarak "Sanınm olanaklar dahiBnde elde bulunan istihbarat ve diğer bilgikrin dünyaya sunulması gerekivor. Lluslararası toplumun bir tartışmaya ihtiyacı var, ancak bu koşullarda herkes bu konudaki yargısını oluşturabiMr'' dedi. ABD Dışişleri Bakanı, bugün dikkatlerin daha fazla ABD yönetimi ve onun iç tartışmalan üzerinde yoğunlaşmış olduğunu belirterek Başkan George Bush'un silah denetçilerinin Irak'a dönmesi gerektiğine inandığını söylerken yeterince açık davrandığını vurguladı. Bu konuda son kez 12 Ağustos tarihinde konuştuğu kaydedilen Dışişleri Bakanı. ilk adım olarak silah denetçilerinin araştırmalannın sonuçlanna bakılması gerektiğini belırttı. Ordu endişeli Hayat devam ediyor ABD'nin saldın tehdidini uzun süredir ensesinde hisseden Irak yönetimi, ıduslararası dengeleri gözeterek kimi gjrişimlerde bulunmaya devam ediyor. AB dışişleri bakanlannın, Saddam Hüseyin konusunda "savaş değfl diplomasi" çağnsı yapmasınm ardından Bağdat, ABDVe karşı destek aramak üzere Avrupa başkentlerine heyeder göndermeyi planladığını açüdam. Tüm bu geüşmeler olurken Irak halkı da gündelik yaşamını sürdürmeye çahşryor. Başkent Bağdat, okullann açüması öncesinde yaşanan alışveriş telaşına sahne oluyor. (Fotoğraf: AP) ABD ordusundaki bazı komutanlann Irak'a yönelik bir askeri müdahalenin "terorizme karşı savaş"ı zayıflatacağı endişesi taşıdıklan bildirildi. Washington Post gazetesinin askeri kaynaklara dayanarak verdiği habere göre, Irak'a yönelik bir savaş, ABD öncülüğünde yürütülen "terorizme karşı savaş"ta kullanılan kaynaklann bölünmesine ve dikkatlerin dağılmasma neden olacak. ABD birliklerinin hali hazırda Afganistan ve Pakistan arasındaki bölgede Usame bin Ladin ve diğer El Kaide komutanlanna yönelik operasyonlannı sürdürdüğünü hatırlatan askeri yetkililer, "Irak'a yönelik bir savaş başlanldığında teröristlerin tekrar ABD'yi hedef alması durumunda nasıl bir görünrü ortaya çıkacağT sorusunu ortaya atarak rahatsızlıklannı dile getiriyorlar. İngiliz gazeteci John Pilger ABD ve İngiltere'nin Irakla ilgili yalanlarım gözler önüne serdl Savaş senaryoları yalan üzerîne kurulu GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM- Ingiliz belgesel fılm yapımcısı ve gazeteci John Pilger, ABD'nin Irak'a saldınp Saddam Hü- sejin'i devirme senaryosunun baştan aşağıya yalan üzerine kurulduğunu be- lirtti. Pilger'e göre, ABD Başkanı Ge- orge Bush ile Ingiltere Başbakanı Tony Blair'in danışmanlannın bilinçli bir şe- kilde yaydıklan bu yalanlann bir kıs- mı şöyle: 1. yalan: Irak bölge için ve -Blair'in de- yişryle- uygarhğa karşı bir tehdit oluşru- ruyor. (Bush-Blair) "CIA'nın elinde Irak'ın son 10 yıl için- de ABD'ye karşı herhangi bir terör ey- lemine kanştığını gösteren tek bir kanıt yok. istihbarat kaynaklan, Saddam Hü- sevin'in El Kaide'ye kimyasal veya bi- yobjik silah vermediğinden emin." (The New York Times, 5'2'02.) Rirter'in açıklaması çürûtûyor 1 yalan: Irak,kitieimha silahlarmı ye- niden imal etti. (Blair) "Savaş için hiçbir neden yoktur. Ben paafist değilim ve savaştan korkmuyo- ruo. ABD Deniz Kuvvetleri'nde görev yarmış biriyim. Cumhuriyetçiyim ve son baskanlık seçimlerinde oyumu Bush'a veriim. Ama en önemlisi, her zaman ger- çeben yana ohnamdır. BM'nin silah de- neıçileri Irak'ta büyük başan gösterdi- ler Görevimiz bittiğinde silah miktann- da üzde 90-95 oranında bir azalış olma- suı sağlamışrık. Gözlemcileri Irak sınır dış etmedi, bazı gözlemcilerin ABD he- sahna casusluk yaptığı ortaya çıkınca onin BM geri çağırdı." (Scott Ritter, 23"02.RitterBM'desilahdenetimida- ireuıde 7 yıl şeflik yaptı.) " :. yalan: Irak, komşu ülkeler için teh- lik oluşruruyor. (Bush-Blair) Arap Bırİıği'ne üye 22 ülke, mart ayada Irak bunalımma artık son veril- meini istediklerini açıkladılar. Bunun ar- dııia Suudi Arabistan ile Irak aralann- da; sınır kapılannı açtı. Irak. Kuveyt'in delet arşivlerini geri vermeyi kabul et- ti. Suriye ve Lübnan, Irak'la normal dip- lomatik ilişki kurdu. Ürdün Havayolla- n Bağdat ile Amman arasında haftada 5 gün uçuyor." (J. Pilger) 'Asıl tehlikeyi ABD ohışturuyor' John Pilger, Isveç'te yayunlanan Af- tonbJadet gazetesüıde çıkan yazısında şu yorumu yapıyor: "Körfez bölgesinin ve bütün Ortado- ğu'nun altüst edilmesi senaryosu, Irak'ın birtehlike oluşturmasından değü, ABD'nin kendi çıkarlan için Saddam Hüseyin'i de- virme saplanhsından kaynaklanıyor. Sad- dam daha önce ABD'nin adamıydı. Onu ve Baas Partisi'ni ikhdara CIA getirdi. Bir CIA görevlisi bu darbe için 'en sevdiği- miz darbe' demişti. 1980'lerde gücünü Ronald Reagan, Margaret Thatcber ve George Bush'tan aldı. Bunlar ona bol bol silah ve askeri malzeme gönderdiler; bu- nu çoğu kez yasadışı yollarla yaptılar. ABD şu sıralarda Saddam Hüseyin'in eli kanlı eski generallerinden birini 'Ken- di haydut Saddam'f olarak yetıştirme- ye uğraşıyor. Başta ABD'ninki olmak üzere Batı dünyasının ekonomik çıkar- lan, Irak perrollerinin garanti altuıa alın- masmı gerektiriyor. Bunu da VVashing- ton'uı yeni Saddamı yapacak." Pilger yazısını şöyle tamamlıyor: "George Bush yönetimi bir ikilem için- de. Irak'a saldın ve Ortadoğu'da çatışma- lar, Amerikan askeri endüstrisine büyük katkıda bulunacak. Senato zaten bu sek- töre 24 milyar dolar tutannda ek bir büt- çe sağladı. Aynı zamanda, ekonominin çü- rümüşlüğü ve dev şirketlerin yöneticile- rinin düzenbazlığı da gölgede kalacak. Bu skandallara Bush ve yakın adamlan bo- ğazlanna kadar batmış durumda. Ancak, Irak'a yapılacak saldırının olumsuz sonuçlan da olacak. Böyle bir adım, El Kaide örgütüne uzun süredir beklediği fırsatı verecek ve örgüt, ara- cılar eliyle Suudi Arabistan'ın ve dün- yanın en önemli petrol kaynaklannın denetimini eline alacak. Bu olasılık, ABD yönetiminin ikileminin diğer aya- ğını oluşruruyor." ŞükriiSina GüreL Tahran temaslan kapsamuıda Iran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi flebirarava gddi. Görüşmelerde bölgesel konulareie ahndL (Fotoğraf: AP) Şükrü Sina Gürel Iran'da, Irak'la ilgili sorulan yanıtladı Tahran'da 'banşçı çözüm' mesajı TAHRAN(Ajanslar)- Başba- kan Yarduncısı ve Dışişleri Ba- kanı Şükrü SinaGürel, resmi zı- yaret için gittiği Iran'da, Irak so- rununun "banşçı yollardan çö- zümlenmesinr diledikleri mesa- jmı verdi. Şükrü Sina Gürel dün Iran Cumhurbaşkanı Birinci Yar- dımcısı Muhammed Rıza Arif, Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi ve ardından Cumhurbaşkanı Mu- hammed Hatemi ile görüştü. Gürel, daha sonra yaptığı açık- lamada, Harrazi ile görüşmesin- de Iran ve Türkiye arasındaki iki- li ilişkileri ve bölgesel konulan ele aldıklannı söyledi. Gürel, Harrazi'nin daveti üzerine yap- tığı ziyaretin Türkiye-Iran iliş- kileri üzerinde önemli bir aşama olacağını söyledi. Gürel, bir ga- zetecinin ABD'nin Irak'a yöne- lik olası harekâtına ilişkin soru- sunu yanıtlarken Türldye'nin, uluslararası sorunlarda banşçı çözümden yaoa olduğunu ve top- rak bürünlüğünü savunduğunu'' söyledi. Bölgedeki iki önemli ülke Hatemi'nin Gürel'i kabulüne katılan Harrazi de görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Irak ile Iran-Irak Savaşı'ndan kalan bütün sorunlan çözmek ve iki komşu ülke olarak bir arada ya- şamak istediklerini söyledi. "tran yönetimi Irak'a askeri müdaha- leden vana değikur'' diye konu- şan Harrazi, Tahran'ın bölgede- ki değişimleri her zaman yakuı- dan takip ettiğini ve bu konuda dikkatli davrandığını belirtti. Iran ile Türkiye arasındaki iliş- kilerin canlandığını ifade eden Harrazi, "tranve Türkiye,bölge- nin iki önemli ülkesidir" dedi. Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Büyükelçi \usufBuluç da Gürel- Harrazi görüşmesinde ekonomik konulann öne çıktığını büdirdi. Türkiye ile îran'ın Kuzey Irak konusundaki görüşlerinin ben- zer olduğuna işaret eden Buluç, bu konuda görüşmelerin sürece- ğini belirtti. — Stratejik Araştırmalar Merke- zi ve Iran Siyasi ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü arasuıda da tşbiriiği Anlayış Muhhrası imza- landı. Muhtırayı SAM Başkanı Büyükelçi MuratBilhan ve IPIS Başkanı Saccati Pur imzaladı. BICAKSIRTI EROL MANİSALI Ulusallık, Bağımlılık, Bağımsızlık... Bağımsızlık, bağımlılık, tam bağımsızlık gibi kav- ramlan surekli kullanıyoruz, tartışıyoaız; gerçekten bu kavramlann içini dolduruyormuyuz? Yoksasa- dece, gerçek dışı bazı söylevler olarak kullanmak işimize m\ gelıyor? - Dünyamızda "tam bağımsızlık" yok; ya karşı- lıklı bağımhlıklar ya da tek taraflı bağımlılıklar var. Güçlü olanlar, "bırazdahaazbağımlı"kalabiliyor- lar. Fransa ve Almanya, Japonya ve Çin, hatta ABD ve Kanada "karşılıklıbağımlılığa"örnek olabilirler. - "Batı kapitalizmi" içındeki ülkeler değişik de- recelerde "karşılıklı bağımlılığa" örnek olan ülke- lerdır. Batı Avrupa, Kuzey Amerika, Japonya, Avust- ralya, Batı kapitalizmınin unsurlarıdırlar. Aralann- da "çekişseler bile", 1945'ten öncesinde olduğu gibi kavga edemezler: Karşılıklı bağımlılık "hepsi- ne" zarar verır, bunun bilincindedirter. - ABD bugün "tam bağımsızlık" çabası içinde- dir; Irak'ı tek başıma da vururum, diyerek bunu gös- termek istiyor ama tek başına vuramıyor. Bütün dün- ya karşısında ise "ABD bile tam bağımsız olamı- yor". 2-3 ortak bulsa hemen vuracak, ama bula- mıyor: Karşılıklı bağımlılık onu bile engelliyor. - "Batı kapitalizmi" tam degilse bile büyük ölçü- de bağımsız olarak kabul edilebilir: Güçlü tarafta- dır, egemen taraftadır, yönlendinci taraftadır: Batı kapitalizmi bile "süreklı kazanan tarafta olmakla bir- likte", her istediğıni yapamamaktadır: Kendi için- deki bazı dengeler bunu engellemektedir. - Tam bağımsızlık yoktur ama "tam bağımlılık" vardır. Tam bağımlılıktan gerıye doğru yarı bağım- lı olanlar türünden sıralanırlar. Soğuk Savaş son- rası gelişmeler, iyı anlaşılmaz ise s- ğlıklı değerlen- dirmeler yapılamaz. Soğuk Savaş sonrasında Batı, Avrupa ve Kuzey Amerika olarak "Batı kapitalizmini" oluşturmakta- dır. Batı kapitalizmi, "geri kalan dünyayı kendisi- ne bağlamaya" çalışmaktadır. Nüfusun yüzde 17'si, kalan yüzde 83'ü yönetmek, egemen olmak iste- mektedir. Küreselleşme, yüzde 17'nın egemen ol- duğu birdünya düzenidir. Azgelişmiş ülkedeki "eli- ti" de yüzde 83'ün içindeki uzantılan olarak kullan- maktadır. Kendisıne bağlamaya başladığı yerli bü- yük şirketler, halkından koparabildiğı "aydınlar" yüzde 17'nin azgelişmiş ülkedeki "yerelmemuru" olmak isteyen siyasiler, bürokratlar, akademisyen- ler örtülü sömürge düzeninin unsuriandırlar. Karşılıklı bağımlılık esas olmalı Türkiye, Arjantın, Brezilya, Endonezya, Mısır gi- bi Batı kapitalizmınin dışında bulunan ülkeler için esas olan "karşılıklı bağımlılıktır". Karşılıklı ve den- geli bağımlılık ne demektir? - Karşılıklı olarak ulusal çıkarlara saygı demek- tir. - Bazılarının diğerleri üzerinde siyasi, iktisadi, askeri, kültürel zorlamalannın ve dayatmalannın bulunmaması demektir. -Türkiyegibi üikelerin kendi halkı, kendi kaynak- lan için ulusal programlar yapabilmesi demektir. - Kısacası ülketer arasında iktisadi, siyasi, aske- ri, kültürel ılişkilerde "denge" demektir. Batı kapitalizmi Soğuk Savaş sonrasında dün- yaya şöyle bakmaktadır: - Batı kapitalizminin egemen olduğu bir dünya düzeni kurmak ıstemektedir. - Batı kapitalizmi, yani nüfusun yüzde 17'si ile geri kalan dünya arasında, "tek tarafa açılan" bir kapı inşa edilmektedir. Mallar, sermaye, askeıier, insanlar, kültür, dın yüzde 17'den diğer tarafa ser- bestçe geçmeli; ancak azgelişmiş üleklerden Ba- tı kapitalizmine yollar kapanmalı, istenen budur. Bu dengesız bir düzendir: Geçen yüzyıllann sö- mürgecıliğini, yeni teknolojık amaçlar ile gunümü- ze taşıyan bir düzendir. Türkiye nerede? Türkıye'de bugün tartışılması gereken esas me- sele şudur: "Türkiye-Batı kapitalizminin örtülü bir sömürgesi olup", nüfusunun yüzde 1'ınin hatın için yüzde 99'unu tek taraflı dışarı mı bağlayacak- tır? Yoksa dünya ile "dengeli bir ilişki düzeni" mi kuracaktır? Bu tartışmalann esas alınması gerekir. Ortaya çıkan siyasi partilere, olaylara bakma- mız gerekir. Bunlar, Türkiye'nin kapılarını işgalcile- re açıp onlann siyasi, iktisadi, askeri, kültürel çı- karlarını mı koruyorlar? Yoksa dünya ile "dengeli bir ilişki düzeni kurmuş" bir Türkiye'nin mi arayışı içindeler? Bağımlılık-bağımsızlık-ulusallık tartışmalan için- de bütün bunları ayıklamamız gerekmiyor mu? Ayıklamaz isek doğrular ile yanlışlar birbirinin içi- ne geçer, her şey anlaşılmaz hale gelir. "Birileri" galiba böyle olmasını istiyor... Kaddafi'nin yeni dış politikasi: Libya artıkserseri devlet olmayacak KAHİRE (AA) - Libya lideri Muammer Kad- dafi, ülkesinin artık bir "serseri devlet" ohnaya- cağını söyledi. Kaddafi, 1969'da iktidara gelişi- nin yıldönümünde yaptığı konuşmada, gelecek- te Libya'nın dış politikasını Afrika Birliği'ne gö- re belirleyeceğini, böylece ABD ve Israil'le iliş- kilerde Afrika çizgisini izleye- ceğini söyledi. Kaddafi. şöyle konuştu: "Artık bir Libya ponti- kası yok Eskiden bize serseri dev- let derfcrdi. Bizi böyle suçiamak- ta haklılardı. Eskiden devrimci bir tavrmuz vardL Bağımsız bir devlet olarak hareket ediyor ve hareketkrimizin sonuçlanna da katlanıyorduk. Arnk Afrika Bir- liği'nin serserileri değiliz, bu suç- lama geçersizdû-." Kaddafi Libya'nın, El Kaide ile bağlantısı ol- duğu düşünülen Afganistan'dan gelmiş savaşçı- lar ile bazı Islamcı militanlan tutukladığını açık- ladı. Libya lideri. tutuklulara ABD'nin Guanta- namo'daki tutsaklarla gösterdiği muameleyi gös- tereceklerini belirtti.Kaddafi Irak için de. "Ame- rikahlar ve İngilizler şunu anlanıabdır ki.Saddam Hüseyin rejüni onlariçin daha iyidir, çünkü İslaın- cılann iktidan ele abnalanna ian \ erme>ecek güç- lü bir rejimdir" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle