Katalog

EYLÜL 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA ALMANYA SEÇİMLERÎ Almanya'daki seçmenlerin binde 8'i Türk kökenli ve bu 470 bin kişinin bazı bölgelerde belirleyici rol oynayacak oylan önem kazanıyor Türk segnenintercihiSPDGÜRSEL KÖKSAL - GÜRAY ÖZ FRANKFURT - Almanya "da seçımlere kı- sa bir süre kala. Türkler yine gündemde. Hem Sosyal Demokrat-Yeşıl ıktidar hem de sağcı- Iiberal muhalefet, klasık Alman seçmene yö- nelik söyleminde, bu ülkede yaşayan göç- menleri, Türklen sorun ve dahası yük olarak gördükJerini çeşitli bıçimlerde ve elbette fark- lı vurgularla ışliyorlar. Sağcı başbakan adayı Stoiber'in göç ve iç güvenJik uzmanı yardımcılan, ülkeyi yaban- cı yabancılann ıstilasmdan kurtaracaklan de- magojisiyle seçmene yönelırken, Schröder hükümeti göçü smırlayıp düzene koyacakJa- nnı, gelecekte sadece ekonommın işine yara- yacak göçmenlenn Almanya'ya gelmesini sağlayacaklarını öne çıkanyorlar. Ve her iki kesim de göç ve göçmenler konusunu tartı- şırken, her defasında yıllardır burada yaşayan Türklerin entegrasyon alanındaki isteksizhğı, gayretsızliği ve başansızhğı konusunda yakın- mayı sürdürüyorlar. Safldan ve soldan sıcak mesajlar Ancak bu arada gerek sağ, gerekse "sol"dan çok sayıda politikacının, Türklere doğrudan ya da Türk medyası aracılığıyla seslenme gi- rişimlennde bulunduğu, bunu da "scak" me- sajlar ve vaatlerle yaptığı görülüyor. Bunun nedeni, Türk kökerdi seçmenJerin oy- lannın artan ağırlığı. Istatistiklere göre, Al- manya'da şu anda Alman vatandaşliğına ge- çen Türkiye kökenli yaklaşık 600 bin kişinin büyük bır kısmı (yakJaşık 470 bin) 22 Eylül'de oyunu kullanıp, bu ülkenın geleceğini belir- lemeye katılabilecek. Türk toplumunun kalitesl artıyor Toplam seçmenin binde 8'ine denk gelen bu kesımin, seçmen olarak pek önemlı olamaya- cağı iddiasını Avrupa Parlamentosu millet- vekili Ozan Ceyhun şöyle karşılıyor: "Türktophımu hergeçen giin sayısını veay- m şekilde kalitesini de arttıran bir konumda. Toplam seçmen sayısı, oran olarak az. Buna rağmen artık çok sayıda Türkiye kökenli po- litikacı, partileri içinde önemli konumlarda bulunuyor. Ve sayüan her geçen gün artıyor. Seçmen sayısının da belki 5 yıl içinde 1 milyon ve 10 yıl içinde 1.5-2 milyon civannda olacağı- ıu düşünürsek, oldukça güçlü bir seçmen gru- bu olma yolunda olduğumuz söylenebilir. Bü- yük kenderde Türk seçmenin yoğun olarak ya- şanuıu sürdürdüğü seçim bölgelerinde Türk seçmenin oylan SPD ve CDU arasındaki kla- sik bölge milletvekili çekişmesinde belirleyid bir rol oynama şansına sahip. Aynca A\rupa Parlamentosu seçimini örnek olarak verecek olursam, zaten genelde az olan kaübma rağmen yarun mihon Türkiye kö- kenli seçmen ve aynca 50 bin civannda Türk kökenli Yunanistan vatandaşı seçmen, iyi mo- tive edilir de belli bir partiyi seçerlerse, o par- tinin bu oylarla en az iki millervekili daha ka- zanması hiç de zor değil. Türkiye kökenli seçmen, aynı ABD'de oldu- ğu gibi Rum. Musevi ya da Italyan seçmenin içinde bulunduğu özel konuma sahip olarak Jtl ür Demokratlar dışında tüm partilerin aday listelerinde Türk kökenli politikacılar yer alıyor. Ancak seçilebilecek sıralarda yer alan aday sayısı sınırlı. En çok Türk kökenli aday gösteren parti ise Demokratik Sosyalizm Partisi. Sosyal Demokrat Parti'den Dr. Lale Akgün, Yeşiller'den Ekin Deligöz'ün seçileceğine kesin gözüyle bakılıyor. ^Tİlmanya'da Türk kökenli seçmen sayısı yarım milyona yaklaştı. Tüm seçmenlerin binde 8'ini oluşturan Türk kökenliler belirli bölgelerde tayin edici rol oynayabiliyor ve baraj smınnda olan partiler için değer taşıyor. Ozellikle Sosyal Demokratlar ve Yeşiller seçim kampanyalannda Türk seçmenlere yatınm yaparken sağ partilerin ilgisi de artıyor. ülkesi Almanya'da sorumhıluktaşımaya yöne- liyor. Kendisinin, Almanya'nın çıkarlan için tercihini beürierken akrabalannın ülkesi Tür- kiye'yi de Almanya'nın çıkarlanna zarar ver- nıeksizin düşünmcyi ihmal etmeyecek. Bu, bence çok doğaJ bir gelişme göç ülkesi olan Al- manya'da." Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin araştır- malanna göre, Türk kökenli seçmenlerin bü- yük kısmı (yüzde 60) SPD'yi destekliyor. SPD yönetımı de bunun farkında. "Yeni Yeriüer Gerhard Schröder'i seçiyorlar / Başbakammız Schröder" adını alan gırişi- min, Almanya'nın çeşitli kentlerinde düzen- lediği toplantılara, SPD'nin o bölgedeki ye- rel yönetici ve temsilcilerinin yanı sıra bizzat Genel Başkan Schröder ya da partinın 2 nu- maralı ismi Genel Sekreter Franz Müntefer- ring'in de katıldığı gözleniyor. Bu girişimi destekleyen imzalara bakıldı- ğında, Almanya'daki Türk göçmen toplumu- nun önde gelen isimlerirun tüm hayal kınk- olduğunu ilan ederken diğer yandan asıl bom- bayı, Stoiber'in yıllardır başında bulunduğu Bavyera eyalet hükümetinde Içişleri Bakanı olarak görevlendirdiği ve bir seçim başarısı halinde tüm Almanya'nın iç güvenhğinin so- rumlusu yapmayı düşündüğü Günther Beeks- teinpatlattı. Türk gazetecilerle konuşurken "Türklere yö- nelik utanç verici seyahat vizesini kaldıraca- ğE" diyen ya da "•Alman topiumuna en iyi uyum sağJayacaktoplumn un Türkler olduğunu ılan \ Istanbulmanzaralı kampanya Seçim için gün sayüırken kampanyalanıu hızlandıran partiler, Türk seçmenin oyunu alabilmek için Uginç yollara başvurdu. SPD millervekili adayı Andreas Marthae fonda Sultanahmet Meydanı görünen bir karü Tiirkçe mesajla bölgesindeki Türklere gönderirken, Yeşfller, Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in fotoğrafi ve imzasıyla "Yeşil, verli ve yabancılara iyi gefir" slogam taşıyan iianlan Türk gazetelenle yayımJarü. SongünJerde Eckhardt Barthel gibi çay sohbetkrine gidenlerin yanı sıra, Türk seçmene yabnm oisun diye düğünlere kaühp göbek atan, dönercilerde döner kesen adavlann savısı da artû. iLği gelir. Andreas Matthae Türkiyenin ve Türklerin sevgisi var yüreğimde. Parti içinde yer alan ya da bu partiye yakın duran Türk kökenli politikacı, aydm, sanatçı, sendikacı ve işverenlerin düzenlediği etkin- lıklere partinin üst düzey yöneticileri de ka- tılıp SPD'nin enternasyonalist olduğunu, iç- te ve dışta "iyi komşuluğu" hedeflediğini, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğini destekledikJerini savunarak Türk kökenli seç- menlerden Schröder için oy istiyor, akrabala- nnı da bu yönde davranmaya çağınyorlar. Ozan Ceyhun'un ginşımleriyle kurulan ve lıklanna, bir seçim başansı halinde "en iyi en- tegrasyonun asimilasyon olduğunu savunan" Federal Içişleri Bakanı Otto Schüy'nin, göç- menlerle ilgili politikalann başında kalacağı kesin olmasına rağmen federal hükümetın 4 yıllık icraatını destekledikleri ve destekleme- yi sürdürdükleri anlaşıhyor. Öte yandan sağ- cı cephenin önde gelen isimlerinden de ilgınç mesajlar geliyor. Bir yandan sağın başbakan adayı Stoiber, oğlu Domik'in en yakın arkadaşmın bir Türk eden, hatta Schüy'nin "asimilasyon" tezleri- ni "aptaDık" olarak değerlendiren Beckstein, kendi cephelerinde bu alanda büyük bir "de- ğişim"ın söz konusu olduğunu ileri sürdü. CDU Türkiye nin AB üvellğlne kar$ı Bu arada, Beckstein'ın Türk kökenli seçmen- lere yönelik "değısim mesajlan", buna gös- terilen tepkiler seçim kampanyasındaki Türk unsurunun ağırhğını arttırdı, tartışmalan med- ya aracılığıyla Alman seçmenin de gündemi- ne getirdi. Bavyeralı politikacıyı "boş vaatlerle oy a\- ahğı" yapmak ve Türk seçmenleri "koyun" yerine koymakla suçlayan Ozan Ceyhun, onun vizenin kaldınlması yolundaki önensi için de şöyle diyordu: "Sayın Becksteın'a sormak lazım, bu tekli- fîni bunca zamandır niye yapmadı diye. Ayn- ca böyle bir tekiifî Bav>era Içişleri Bakanı ola- rak Eyaleder Meclisi'ne de getirebilirdi Ancak bugüne kadar hem CDU hem de ken- di partisi bunun tersini yapOiar. CDU ve CSU bir yandan kültürel, tarihi ve dini nedenlerden dolayi Türkiye'nin AB'ye üyeüğine karşı çıkarken, diğer yandan da sü- rekH 'Türkıye AB üyesi olursa yüz binlerce işsiz Türk gelecek' diye seçmenlerine propa- ganda yaparken, 'Bız vızeyi kaldıralım, siz de üyelıkten vazgeçın' demek, Türkleri 'aptal' yerine koymak anlamına geuniyor nıu? SPD olarak tüm iyi ve kötü taraflan ile icraaümız ortada. Vlzeyi kaldırmakgibisinden bir sözvereme- \iz ama, Helsinki Zirvesi'ni gerçekleştiren Baş- bakanımız Gerhard Schröder'in Türkiye'nin AB üyesi olabilmesi için verdiği çabalarapaçık ortadadır, inkâr edilemez. Avrupa Parlamentosu'nda SPD adına Tür- kiye ve Türklere uy gulanan vizenin kaldınl- masuu savunan konuşmalar yaparken bana karşı en sert muhalefeti CDU ve CSU'lu mil- letvekUlerinin yapağuu, AB'devize uygulana- cak ülkeler ile ilgili parlamento raporunun da bir CDU milIetvekUi taranndan kaJeme alın- dığını özellikie tüm Türklere haarlatmayı bir görev biUyorum." utanmaları yok Beckstein'ı samimiyetsizlikle suçlayanlar- dan bin de Almanya Yabancı Meclisleri Bir- lıği Başkanı MehmetKıüç oldu. "Neutanma var, ne de arianma!" diyen Kılıç şöyle devam ediyordu: "Beckstein, Türk kökenli seçmenin oyunu avtamak için, Türkrve'den aldıguıı iddia erti- ği takım elbisesiyle poz vermiş ve kulağa hoş gelen, ancak bağlayıcı olmayan yuvaıiak laf- laretmiş. Bir varlıgın elbisesinin önenüi obna- dığını, önemli olanın içindekinin kalitesi oldu- ğunu, değerii şair Ziya Paşa bir şiir ile ifade etmiştir. Bu veciz sözîeri burada tekraıiama- ya ihtiyaç duvnıuvonım. Beckstein'm elbisesinin içindeki varuk, ya- bancılara hep düşmanbk etmişve onlaruı hak- lannı kısıtlamış bir variıkür. Bu kişinin Türk kökenli vatandaşlan her şeyi unutan aptallar sanması, kendisinin zekâ düzeyini gösteren iyi bir ölçüttür." Ancak Beckstein'm son "değiştik" mesaj- lannı sorgulamadan öne çıkaran, onu zor du- rumdaki Türklerin umudu olarak gösteren başhklar atan, "Türk dostu" olarak ilan eden bazı Türk gazetelenne bakılırsa, tatillerini Türkiye'de geçıren, orada dostlukJar kuran, "Türkleri tanıyan" Bavyeralı politikacının zekâ düzeyınde hiçbir sorun olamayacağına dikkat çekiliyor. BİTTİ Almanya'da, 22 Eylül Pazar günü yapılacak seçimlerde Federal Meclis için milletveküi adayı olan 3 bin 542 politikacının 22'si Türkiye kökenli En çok aday Demokratik Sosyalizm Partisi'nde Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) BerBn Eyalet Mecfisi rnillervekilleri Evrim Baba ve Giyasettin Sayan'ı aday gösterdi (üstte) Hıristiyan Demokrat Biriiği'nden (CDU/CSU) aday gösterilen Bülent Aslan ise bölgesi olan Berlin'de önceki gün bir basın toplantısı düzeniedi ^anda) Federal Meclis'e aday olan 3 bin 542 poli- tikacının, 22'sı Türkiye kökenli. En büyük ve Türk kökenli üye sayısı en yüksek olan parti SDP'nin listelerinde tek bir aday ismine rast- lanıyor: Dr, LaleAkgün. Ancak Akgün'ün Jis- tedeki yeri nedeniyle seçilmesine kesin gözüy- le bakılıyor. Yeşiller'den 6 aday var: Ekin De- bgöz, Cem Özdemir, Attila Tür, CelaJ Turhan, Vecih Yaşaner ve Emine Yıbna. Seçüme şan- sı yüksek olanlar Delıgöz ve Özdemir. Kredi ve bedava uçak yolculuğu krizi nedeniyle adaylıktan istifa ettiğini açıklayan Cem Oz- demir'in ismi aday listesinden çıkanlamadı- gı için seçildikten sonra, büyük bir ihtimalle istifa edip, yerini bir başka partili arkadaşına bırakacak. En çok aday PDS 'den (11): Hami- de Akbarvır, Merean Arda, Hıdn- Aydoğan, EvrimBaba,GönüiDoğan, YâvuzFersöğlu,Sa~ bahattin Karakoç, Leyia Kayu,MusaÖzdemir, Gi>asettin Sayan ve Muhittin Yaray. CDU da Türkiye kökenli iki genç politikacıyı aday gösteriyor. EmineDemirbüken \ e Bülent Aslan. Erdoğan Karakuş Hümanıst Parti 'den. SPD üyesı VeK Yıldmm da bağımsız olarak seçime kahhyor. 94'ten berl Federal Meclis teler Türk kökenli Alman milletvekilleri, ilk kez 1994'teki genel seçimde Federal Meclis'e girmeyi başardılar. SPD'den Leyia Onur ile Yeşiller'den Cem Özdemir'in seçilmesi, ye- ni bir dönemin başlangıcı olarak görüldü. Daha önce az sayıda Türk kökenli politikacı eyalet meclislerine millervekili olarak seçi- lebihnişti. 1998 'deki genel seçimlerde Onur ve Özde- mir yeniden seçilirken yanlannda bir diğer genç yeşil politikacı Ekin Deligöz de vardı. Bu arada eyalet meclislerindeki Türk köken- li polirikacılann sayısı büyük artış gösterdi. Türk kökenli adaylaın bazılannın geçmişi ve hedefleri şöyle: •Dr. Lale Akgün (SPD Köln/TCuzey Ren Vestfalya): Psikolog olarak 15 sene boyunca yabancılara yönelik, daha çok da Türklere yö- nelik çahştı. Seçildiği takdirde, uzmanı oldu- ğu göç ve sağlık konulannda, sosyal yaşam- la ilgili alanlarda çahşmak istiyor. Banşa çok önem verdiği için dış politikayla da ilgileni- yor. "Buradayaşayan 2 müyondan fazlaTürk kökenli vatandaşunızı düşünürseniz,Alman- ya'nın Türkiye ile bir kader birtiğivar" dıyor ve koşuliar elverdiği ölçüde iki ülke arasın- da bir köprü kurma görevini üstlenmeyi he- defliyor. •Ekin Deligöz (Yeşiller, Neu-Ulm/Bav- yera): 1971 Tokat doğumlu. 1998'de ilkkez Federal Meclis'e seçildi. Göç konusunda te- orik tartışmalara katıhnaktansa somut sorun- lar ve hedeflere yöneliyor. Çocuk parasının yükseltihnesi, aile içindeki şidderin önlenme- si, dar gelirli ailelere okul öncesi eğitimine destek olunabilmesi için projeler üzerinde çahşıyor, yasa tasanlan hazırlıyor. Deligöz, "Kendi düşüncesini çekinmeden sö>1eyen ço- cukiaryetişnıesini istiyorum. Demokrasibun- br biriiktegelişir. Bu yüzden haarladığım ilk kanununismiŞiddetsizEğhim Yasasıidi" di- yerek düşüncelerini ifade ediyor. •Evrim Baba (PDS, Berlin): iki dönem- dir Berlin eyalet parlamentosunda millerve- kili, 3 yıldır bu parlamentonun kadın sözcü- sü. Sosyal Demokratlar ve Yeşillerin yaban- cılara verdikleri sözleri tutmadıldanru, Türk- lerin çok önem verdikleri çifte vatandaşlık ko- nusunda söylenenlerin gerçekleşmediği ha- tırlatıyor ve " Yabancdar sorununa en iyi çö- züm öneren parti olarak kendinıizi yabancı- laratanıtacağE" diyor. Demokratik Sosyalizm Partisi'nin sadece Almanya nın doğusunun değil, tümünün partisi olduğunu savunuyor. •Bülent Aslan (CDU, Kuzey Ren West- falya): lOyıIdır CDUüyesi olan ve 1997'den beri Türk-Alman Forumu'nun başkanı. Aday listesinde seçilme şansmın hemen hiç ol- madığı bir sıraya yerleştirilen Aslan, ken- disini, politıkalannda liberal ve sosyal den- ge arayan, geleneksel değerlere önem veren muhafazakâr bir kişi olarak tanımlıyor. Par- tisinin büyük tepki toplayan "öncü kültür" tezi ya da çifte vatandaşhğa karşı imza kam- panyasının, yabancılara karşı olmadığını savunan Aslan. "Hıristiyan Demokrat Biıük partilerinin yabancı düsnıanı bir kampan- ya>i desteklemeleri nıümkün değil" diyor. SPD seçmeninin oranı yüzde 60 Türkiye Araştırrnalar Merkezi'nin (TAM) araştırmalanna göre Türk kökenli seçmen- lerin büyük kısmı (yüzde 60) SPD'yi des- tekliyor. Almanya'daki Türklerin kurduğu HDF (Sosyal Demokrat Halkçı Birlik) ya da GDF (Göçmen Demekleri Federasyo- nu) gibi, çatı örgütleri de yaptıklan açık- lamalarla Stoiber'in seçibne olasılığım Türk toplumu için bir tehlike olarak değer- lendirip, buna karşı SPD'nin desteklenme- si çağnsmda bulundu. TAM araştırmasının sonuçlan şöyle bir tablo veriyor: •SPD: yüzde 60 : •Yeşiller: vüzde 17 •CDU: yüzde 12 •PDS: yüzde 5 •FDP: yüzde 5