Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2002 PERŞEMB
HABERLER
Zanlının yakınlanna haber verilecek, gözaltı süresi savcının emriyle 4 gün uzatılabilecek
GözaltınaAvrupa normuANKARA (Cumhurryet Bürosu) -
Yakalama, Gözaltına Alma ve
Ifade Alma Yönetmeliği'nde
yapılan değişiklilde, bir kişinin
yakalanması durumunda
yakınJanna haber verme şartı
getirildi. Kişinin istemesi
durumunda yakınlannın yanı sıra
"beHriediği bir diğer kjşiye" de
haber veriJecek. Değişiklikle
gözaltı sürelerinin hâkim karşısına
çıkantmadan uzatılması da
engelleniyor. OHAL bölgesindeki
gözaltı sürelerinin uzatılması
durumunda ise hakim, kişiyi
dinleyerek karar verecek.
Anayasa ve yasalarda yapılan
değişiklikler kapsamında,
"Yakalama, Gözaltına Alma ve
İfade Alma YönetmeliğTnde
değişiklik yapıldı. Adalet ve
îçişleri bakanlıklannca ortaklaşa
• Anayasa ve yasalarda yapılan değişiklikler, zanlı yaranna hükümleri içeriyor. Yakalanan
kişinin yakınlan ve kendi belirlediği bir kişiye hemen haber verilmesi hüküm altına almırken,
gözaltı sürelerinde de DGM görev alanına giren suçlar dahil, değişikliğe gidiliyor.
yapılan değişikliğe göre,
yakalama sırasında kişiye,
geçmişte olduğu gibi, suç aynmı
gözetilmeksizin yakalanma
sebebi, müdafiden yararlanma ve
susma haklan bildirilecek. Kişiye
"hakkmdaki iddialar" da
iletilecek.
İtiraz hakkı da var
Değişikliğe göre, yakalama ve
yakalama süresinin uzattlmasına
ilişkin emir, cumhuriyet
savcısf nın karanyla kişinin bir
yakınına haber verilecek. Kişinin
yakınlannın yanı sıra "befirlediği
bir kişiye'' de olay bildirilecek.
Yakalanan kişiye, yakalanmaya
itiraz etme hakkı bulunduğu
iletilecek ve bu hakkın nasıl
kullanılacağı da açıkJanacak.
Yakalanan kişinin doktor
muayenesi sırasındaki çekinceler
de kaldınldı. Buna göre muayene,
doktor-hasta ilişkisi çerçevesinde
yapılacak. Ancak doktor veya
yakalanan kişi, kişisel güvenlik
endişesini ileri sürerek
muayenenin kolluk kuvvetleri
gözetiminde yapılmasını
isteyebilecek.
Önceki hüküm, "soruşturmanın
selameti iie doktor veya yakalanan
kişinin güvenliği bakımından
saianca bulunmayan haBerde"
doktor ile yakalanan kişinin yalnız
kalabilmesini öngörüyordu.
DeğişikJikle, gözaltı süreleri de
yeniden düzenlendi.
Buna göre, DGM'lerin görev
alanına giren suçlar da dahil
gözaltı süresi, savcının yazılı
emriyle 4 gün uzatılabilecek.
Gözaltı süresi kısaldı
Önceki yönetmelikteki, *4günlük
uzatmaya rağmen soruşfurma
tamamlananıazsa, cumhuriyet
savcısuun istemi ve hâkim karan
üe şüphelüerin hâkim önüne
çıkarîlmalan 7 güne kadar
uzaDJabifir" hükmü kaldınlarak
yerine "Kimse, bu süreier
geçtikten sonra hâkim karan
otmaksızm hürriyetinden yoksun
bıraJalamaz" ibaresi getirildi.
DGM'lerin görev alanına giren
suçlann olağanüstü hal ilan edilen
bölgelerde işlenmesi durumunda,
4 günlük süre cumhuriyet
savcısının istemiyle ve hâkim
karanyla 7 güne kadar
uzatılabilecek. Hâkim, bu
uzatmaya karar vermeden önce
yakalanan kişiyi dinleyecek.
Önceki hükümde, bu süre 10 güne
kadar uzatılabiliyordu ve hâkimin
yakalanan kişiyi dinleme
zorunluluğu bulunmuyordu.
Yönetmelik degişikliğine göre,
her kolluk biriminde yakalanan
kişi ile müdafinin görüşmesi için
uygun gorüşme yeri aynlacak.
Yönetmelikte yapılan
değişiklikler, şüpheli sanık haklan
formuna da yansıtıldı.
AB'ye uyum yasaları
Anadilde
öğrenim
tamamANKARA (Cumlıuriyet Bürosu) - Milli Eğitim
Bakanlıgı, AB'ye uyum yasalan kapsamında, 2
aydır üzerinde çalıştığı 'anadOde öğreniın'
yönetmeliğini tamamladı. Resmi Gazete'nin
bugünkü sayısuıda yayımlanacak yönetmeliğe
göre, anadilde öğrenim veren kurslarda, MEB
Talim Terbiye Kurulu tarafindan belirlenecek
Türkiye Cuinhuriyeti yurttaşlan öğretmen
olarak görev alabilecek. Öğrenciler 18 yaşın
üzerinde değilse, veli iznine başvurulacak. Milli
Eğitim Bakanı Necdet Tekin dün düzenlediği
basın toplantısıyla, Tahm Terbiye Kurulu ve
Özel Öğretim Genel Müdürlüğü'nün yaklaşık 2
aydır üzerinde çahştığı
tt
Farkh dil ve lebçelerin
öğrenimi" hakkmdaki yönetmeliği açıkladı.
Tekin, anadilde öğrenim yapacak kurslann
mevcut kurslardan hiçbir farkı olmayacağını
belirtti. Anadilde öğretim vermek üzere kurs
açmak için, Türkiye vatandaşı olan herkesin
başvurabileceğini ifade eden Tekin, Özel
Öğretim Kurumlan Genel
Müdürlügü'ne
başvurmanın kurs açmak
için yeterli olacagını
söyledi. Tekin, "Oğretmen
sorunu nasıl çözülecek"
sorusu üzerine
u
Oğretmen
nitefiği beffidir, zaman
gösterecek" cevabını verdi.
18 yaşından küçüklerin,
ancak veli izniyle
katılabıleceğı kurslarda,
öğrenciler Türk toplum
yapısına aykın kryafetler
giyemeyecekler. Öğretmen
seçüni ise YÖK tarafindan denkliği tanınmış
üniversiteler ve dil enstitüleri ile 'usta eğitid
merkezlerinden' sağlanacak. Resmi Gazete'nin
bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe
konulacak olan yönetmelikle getirilen
düzenlemeler şöyle: i^ Kurs açmak için
başvuranlar Türk olacak, v* Öğretmenier Türk
olacak ve YÖK tarafindan denkliği kabul edilen
üniversiteleri bitirmiş olacak, v* Oğretmenleri
TaHm Terbiye Kurulu beürleyecek, W Kılık
Kıyafet Yönetmeliği diğer kurslardan farklı
olmayacak, f Öğretimi usta öğreticüer yapacak,
^ Öğrenciler en az ilkokul mezunu olacak,
v0
18 yaşm alündaki öğrencOer için veli izni
aranacak, J> Kurs açmak isteyen, öğretim
programını bakanhğa onaylatacak,
^ Dköğretim öğrenciJeri, sadece hafta sonlan ya
da yaz tatiflerinde öğrenim görebijecekler.
• Yönetmeliğe
göre öğrenciler
18 yaşın
üzerinde değilse
veli iznine
başvurulacak.
Kurs açmak
isteyenler ve
öğretmenler
Türk olacak.
Kurtce isim hâlâ sorun
'Berivan' yine
mahkemelik
DÎYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Bitlis'in
Hizan ilçesinde 7 aylık kızına ''Berivan'' adını
toymakta ısrar eden Ahmet Şimşek, îlçe Nüfus
Müdürü Fahreöin Ateş ile mahkemeük oldu.
Hizan'ın Koçyiğit Köyü nüfusuna kayıtlı Ahmet
Şimşek, kızına Berivan adını vermek için Hizan
Nüfus Müdürlügü'ne gitti. Ancak Nüfus Müdürü
Fahrettin Ateş, gelen talimat doğrultusunda
Berivan ismini kayda geçiremeyeceklerini,
jeçirmeleri halinde de savcdığa ihbarda
tulunmak zorunda olduklannı söyledi. Şimşek,
Berivan isminde ısrar edince Nüfus Müdürlüğü,
tleme onay verdi, ardından da savcdığa
übarda bulundu. Savcıük da hem Şimşek hem
«e Ateş hakkında dava açtı. ÎHD Diyarbakır
Şube Başkanı Demirtaş, çocuklanna Kürtçe isim
«rmek isteyenlerin, îçişleri Bakanlığ'nca
}ayımlandıgı iddia edilen gizli bir genelge
Kdenıyle engellendiğini öne sürdü.
• 7 yıldır devam
eden davada,
müdahil vekili ve
Manisa Barosu
Başkanı Serhat
Özbek, işkence
suçunun Yargıtay
karanyla
kesinJeştiğüıi, geç
de olsa adaletin
tecellisinin
mağdurlar ve ülke
açısından
yaşamsal önemi
olduğunu söyledi. Sanık Başkomiser Halil Emir (ortada) ve polis memunı Ramazan Kolak avukadarrvla birlikte. (AA)
Liseli gençlere işkence gerekçesiyle yargılanan polislerin davası son kez ertelendi
Manisa'da soııa doğruYÜKSEL GÖRDES
MANİSA - Manisa Emniyet Müdürlü-
ğü polislerinden Hatil Emir,AtiDaGürbûz,
Levent Özvez, Turgut Demirel, Engin Er-
doğan. Fe\ziAydoğ, Musa Geçer, Emin Dal
Turgut Özcan ve Ramazan Koiak'ın 16
öğrenciye işkence yaptıklan gerekçesiyle
yargılandığı dava, dün bir kez daha erte-
lendi. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi 'nde-
ki dava 7 yıldır sürüyor.
Dünkü duruşmaya sanık polislerden Ra-
mazan Kolak, Engin Erdoğan, Musa Ge-
çen ve Halil Emir katılırken diğer sanık po-
lisler de yeni avukatlan Rıza Kınay,Haluk
Tartu,NedpKaya,N%in Duman,Selim Ka-
rakoyun, Cemil Bugan, AbduDah Pişdin,
Emine Ergâl ve Hasan Kanath tarafindan
temsil edildi.
Müdahil vekili ve Manisa Baro Başka-
nı Serhat Ozbek, esas hakkındaki iddiası-
nı son kez yineleyerek şunlan söyledi:
"Davanın geçirmiş bulunduğu aşamaiçe-
risinde mahkemenizin vermiş olduğu îld
beraat karanna karşın Yargıtay 8. Ceza
Dairesi ve Yargıtay Ceza Kurulu, sanıklar-
la Ugili ve kararlaruıda saydığı mağdurlar-
ia ilişkin olarak işkence suçunun işlenmiş
olduğunu behrtmişlerdir. Dava ne yazık Id
geçirdiği aşamalar içerisinde adil yargda-
ma hakkmın makul süre ölçûtûnün tama-
men dışma çıkmışûr.
Bunda sanıklarm davayı zaman aşunma
uğratma gayretlerietidliolurken davaya ir-
tibatb olarakklari makamlann,çeşnti hatafa
yargılamalann buna neden olduğunu
düşünüyoruz. Yargrtay 'm da vermişolduğu
karar, her yönüyle örnek bir karardır.
Geç de olsa adaletin tecellisinin mağdur-
lar açısından, Türkiye Cumhuriyeti açısın-
dan yaşamsalönemivannr. 7yılönceişken-
ce gören mü vekkillerimiz, 7yılda,beride iş-
kencegörmeye hatta daha da ağır bir şekfl-
deaaçekmevtmahkûmolmuşlardır.Bune-
denledaha da geciknıeveneden olmaksızm
Yargrtay 8. Dairesi ve Ceza Genel Kurulu
karanna uygun olarak sanık polislerin ce-
zalandınlmasını istiyonım."
Mahkeme heyeti, sanık avukatlannın
savunmalannı hazırlamalan için duruş-
mayı son kez erteledi.
Eşref Bitlis'in oğlu Tank Bitlis, babasının ölümüyle ilgili karanlık noktalara dikkat çekti:
Sorular Güreş'e sorulmalıALPER TURGUT
Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral EşrefBitns'in ölümü-
nün üzerinden yaklaşık 10 yıl
geçmesine karşın kafalardaki
soru işaretleri hâlâ dağılmadı.
Dönemin Jandarma Asayiş
Bölge Komutanı emekJi Orge-
neral Necati Özgen, Bitlis'in
ölümünden tam bir ay önce
içinde bulunduklan helikopte-
rin Amerikan jetleri tarafmdan
Kuzey Irak'ta iki kez taciz edil-
diğini, bu nedenle de helikop-
terin çok ciddi bir düşme teh-
likesi yaşadığını açıkJadı.
Eşref Bitlis 'in oğlu Tank Bit-
lis ise bu sorulann, dönemin
Genelkurmay Başkanı Doğan
Gûreş'e yöneltilmesi gerekti-
ğini öne sürerek "Bugün hâlâ
' derin devlet" ten bahsediyonız.
Bitlis'in ölünı nedenini oğlu ola-
rak ben mi araşüracağun, yok-
sa devletmi? Haikm kafasmda-
ki Eşref Bitns ve Uğur Mum-
cu'yia ilgili sorular çözülmek
zorundadır" dedi.
•Burası bize ait' mesajı
Eşref Bitlis'in ölümünden bir
ay önce, 17 Aralık 1992 günü
içinde bulunduklan Skorsky ti-
pi helikopterin iki Amerikan
jeti tarafindan taciz edildiğini
anlatan emekli orgeneral Özgen
sözlerini şöyle sürdürdü:
"\aklaşık 2 ay sfiren 4 bin
500 PKK'Iinin öldürüldüğü
'Kazıma' operasyonunun ar-
duıdan Selahattin kentine git-
mek için havalandık. Hem böl-
geji kontrol edecekhem de Me-
sud Barzani ve Celal Talaba-
ni'yle görüşecektik. Zaho'yu
geçtikten bir süre sonra 1500
metre yükseldikte bize bildiril-
meyen iki F-15'le karşüaşok."
Amerikan jetlerinin bulun-
duklan helikoptere alttan üst-
ten dahş yaptığmı vurgulayan
Özgen, şunlan söyledi:
ğu 17 Ocak 1993 tarihli uçak
kazasıyla ilgili olarak da "Bir
gün önce görüştük. Havanın
çok bozuk olduğunu söyledim.
Diyarbakır'a ertesigün gebne-
sini istedim" diye konuştu.
'Devfet ciddi olnıalı'
Bitlis'in oğlu Sabancı Spas-
tik Çocuklar Merkezi Müdürü
Tank Bitlis ise bu tür olaylar çö-
• Dönemin Jandarma Asayiş Bölge
Komutanı emekli Orgeneral Necati
Özgen, Eşref Bitlis'in ölümünden
bir ay önce bindiği helikopterin
ABDjetleri tarafindan Kuzey Irak'ta
taciz edildiğini açıkladı. 'Dürüst bir
komutanın' bu konulan yeniden
1
' gündeme getirmesinin olumlu
olduğunu belirten Tank Bitlis ise "Babamın ölüm
nedenini oğlu olarak ben mi araştıracağım, yoksa
devlet mi? Halkm kafasındaki Eşref Bitlis ve Uğur
Mumcu'yla ilgili sorular çözülmek zorundadır" dedi.
" Jetierin egzoz gaa vevakum
etkisi nedeniyle heUkopterin
motoru duracakû. trtifa kay-
bederekyere doğru hızla alçal-
dık. Neredeyse düşüyorduk.
ABD uçaklan bir süre sonra
aynı dalışı bir kez daha tekrar-
ladı. Diyarbakır'a gidildiğinde
çok büyük tepki verildi. Bu olay,
Bitlis paşaya gözdağı değildj.
Bence, 'Biz buradayız işte, bu-
ranın sorumluluğu bize ait...' gi-
bi bir imaj vermek istediler."
Özgen, Bitlis'in şehit oldu-
zülmedikçe devletin ciddi ola-
mayacağmı öne sürerek şunla-
n söyledi:
" Jetierin tacizi olayı yeni bir
şey değıLArşivierdebunlar var.
Dürüstbir komutanın açüdanıa-
lan nedeniyle konunun kamu-
oyu gündemmetekrargetirimıe-
si olumlu. Asıl bunu dönemin
Genelkurma\
r
Başkanı Doğan
Güreş'e sormak lazım. Yetldü-
lerzamamnda 'sabotaj' açıkla-
malan yapmışO. Hiçbir ülke-
nin Jandarma Genel Komuta-
nı faiti meçhule kurban gider
mi? Bir neden olması gereld-
yor. Vbksa bu bir savaş nedeni-
dir. Aradan bunca yıl geçmesi-
ne karşm sokaktald insanlar
ob>i unutmadıve benimgibion-
larin da kafasındahala soruişa-
retieri var.
w
Belki yıllar sonra gerçekle-
rin ortaya çıkabileceğini vurgu-
layan Bitlis, toplumun Eşref
Bitlis ve Uğur Mumcu'nun
ölümleriyle ilgili gerçekleri bil-
mek istediğini kaydetti.
Bitlis,"Basında 'sabotajla il-
gili dava açıldı' gibi şeyler ya-
ZIML Böyie bir dava söz konu-
su değ3, aynca yetkimiz de yok.
Sadece uçağın püotlarından
Yüzbaşı Tuğrul Sezginler'in
aMası kazada pilotaj hatası ol-
madığı gerekçesiyle tazminat
davası açü." dedi.
'Çekiç Gfiç raporu'
1990 yılında Jandarma Ge-
nel Komutanlığı'naatanan 1933
Malatya doğumlu Bitlis'in, Çe-
kiç Güç'le ilgili rapor hazırla-
dığı öne sürülmüştü. "ABD'nin
faaliyetlerinin Kuzey Irak'ta
bir Kürtdevleti kurulmaya yö-
nefik olduğu"nu öne süren ra-
por nedeniyle ABD Büyükel-
çiliği'nin Bitlis'i hükümete bir-
kaç kez şikâyet ettiği iddia edil-
mişti. Bitlis'in uçağının, Di-
yarbalor'a gitmek için Ankara
Güvercinlik Askeri Havalima-
nı'ndan kalktıktan 9 dakika
sonra "buzlanma" nedeniyle
düştüğü açddanmıştı.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Can Alıcı Soru
L'Atalante isimli Fransız bilim gemisi, Marma-
ra'y kesen fay üzerinde yaklaşık bir milyon dola-
ra ç/kacak araştırmasına başladı.
Aslında Marmara Oenizi'ndeki ana fayın bilinme-
dik bir yönü pek kalmadı gibi.
önceki çalışmalarla, Marmara dünyanın en iyi
bilinen denizlerinden biri oldu. Türkiye'nın cebin-
den neredeyse kırk para çıkmadan, esas olarak
Fransızlann, daha cüzi olarak Italyan ve Amerika-
lılann, parasal, teknik ve bilımsel yardım ve katkı-
lanyla Marmara'yı yanp geçen ana fay ve diğer fay-
lar çok iyi tanınır oldu.
Şımdi ise eski depremlerin izleri sürülüyor.
Marmara Bölgesi'nde büyük tarihsel depremler-
den biri 1766'da oldu. Küçük Kıyamet olarak da
tarihe geçen bu depremin büyüklüğü ve şiddeti üze-
rinde sadece tahmıni bilgiler var.
Birgörüş, bu depremin, ana Marmara fayının Iz-
mit'ten belki de Saroz'a kadar boydan boya kırıl-
masıyla gerçekleştiği ıddiasında. Bu tezı güçlen-
diren epey bilgi var elde.
Bir de yakın zamanda yaşanan 1912 Saroz dep-
remi var.
Marmara'daki fayın en uzun parçalanndan biri
Küçük Çekmece açıklarından Tekirdağ-Saroz'a
kadar uzanıyor. 110 km'lik bu parça 1912 depre-
minde batı ucundan kınldı mı, kınldıysa ne kadan
kınldı... Bilim adamlannın yanrtını çok merak etti-
ği bir soru.
Bu fay tehlikeli ve korkulu.
Eğer 1912 depreminde batı ucu kınldıysa, yeni
kınlacak fayın boyu kısalacak ve beklenen depre-
min büyüklüğünde bir azalma olacak.
örneğın şimdikı durumda 7.4 ve üstü bekleni-
yorsa, 7.4 ve altında, örnegin 7.2 büyüklüğünde
bir depremden bahsedilebilir olacak.
• • •
Ancak bu defaki araştırmada işlerzor. Kesin bir
bilgi elde edilemeyebilir de.
Bundan önceki araştırmalarda elde edilen de-
niz tabanı hantalannda, Marmara Denızi'nde eski
depremlerin yol açtığı kınklar tabak gibi görünü-
yor. Deprem, tıpkı yer üstünde yol açtığı yarıklar
gibi, deniz tabanında da benzer izler bırakıyor, de-
niz tabanını yanyor ve falezler oluşturuyor. Yer üs-
tünde insan ve doğa bu izleri gerçi kısa sürede yok
edebiliyor, ancak derin denız tabanında bu ızler bo-
zulmadan yüzlerce yıl kalabil/yor.
L'Atalante ve robot denizaltısı, denız tabanında
depremin yol açtığı falezleri dahayakından, 1 met-
re çözünürlükte inceleyecek.
İşte can alıcı nokta: Acaba bu falezler ne ka-
dar eski? 1912 yılı depreminın neden olduğu kı-
nklar mı, yoksa daha önceki, örneğin 1766 dep-
reminden mi kalmalar?
Derin deniz tabanında aşınma çok yavaş olur.
Falezlerin kenarlarının keskinliği daha yakın za-
manı, yuvarlaklığı ise daha uzun zamanı işaret ede-
cek. Ancak yine de falezlerin yaşını, zamanını sap-
tamak oldukça zor olacak. Kesin bir bilgi alınama-
yabilir de.
Bilim insanlan, meraklannın doğrultusunda, res-
mi tamamlamak için, ellerindeki olanaklan kulla-
narak sorulara daha aynntılı yanıtlar anyor.
Örneğin, gelecek yıl Marmara fayına, bu defa ın-
sanlı dalış yapılacak. Fransızlar bu defa bir batis-
kaf ile gelecekler ve fayı en yakından çıplak göz-
le izleyecek ve en dolaysız bilgiye ulaşmaya ça-
lışacaklar. Ve Marmara fayı üzerindekı bilimsel
program esas olarak tamamlanmış olacak.
Celal Şengör, gelecek yıl ben de dalacağım, di-
yor. Şengör, Xavier Le Pichon aracılığıyla Fran-
sız bilim kurumlannı Marmara Denizfne yönelten
bilimcimiz. önceki programlann Şengör'le birlik-
te eşbaşkanı Le Pichon'dan sonra, şimdiki araş-
tırmalann Fransız Başkanı Rolando Armijo. Bü-
tün bu çalışmalann koordinasyonunu da Naci Gö-
rür üstlenmiş durumda.
Onlara, diğer Fransız ve Türk bilimcılere ve iki
tarafın bilim kurumlanna, en azından kocaman bir
teşekkür borçluyuz.
Yeni çalışmalarında başarılar dileyelim.
obursalifl cumhurfyet.com.tr
ÖLÜME SEBEBÎYET DAVASI
'Doktorlarhastaya
müdahaleetmedV
• Müdahil avukatı Ayşegül Kaya,
1999 yılında yüksekten düşme sonucu
Şişli Etfal Hastanesi Acil Cerrahi
Polikliniği'ne kaldınlan Banş
Durgut'un röntgen ve film çekilmeden
taburcu edildiğini söyledi.
îstanbul Haber Ser-
visi- "Ölümesebebhet
verdflderi" gerekçesiy-
le yargılanan Şişli Et-
fal Hastanesi'nde gö-
revli 3 doktor hakkın-
daki davaya devam
edildi.
Şişli 3. Asliye Ceza
Mahkemesi 'nde görü-
len duruşmaya, tutuk-
suz yargılanan sanık-
lardan Dr. Harun Gül-
cemal katılırken Soner
Gürsu ve Sertaç Öz-
türk gelmedi. Duruş-
mada söz alan müdahil
avukatı Ayşegül Kaya,
doktorlann röntgen ve
film çekmeden hasta-
yı taburcu ettiklerini
belirterek "Tarafinız-
ca istenen raporları
doktorlargetiremiyor-
lar. Çünkü olay akşa-
mında hastaya hiçbir
müdahalede bulunma-
nuşlardn*" dedi.
Mahkeme heyeti.
dosyadaki eksiklikle-
rin giderilmesi için du-
nışmayı erteledi.
Cumhuriyet Savcısı
Turgut Aslan tarafin-
dan hazırlanan iddiana-
mede, maktul Banş
Durgut'un 1999 yılın-
da yüksekten düşme
sonucu Şişli Etfal Has-
tanesi Acil Cerrahi Po-
likliniği'ne kaldınldığı
ve gerekli gözlem sü-
resi dolmadan taburcu
edildiği için Ölüme se-
bebiyet verildiği belir-
tiliyor. Iddianamede,
Adli Tıp Kurumu'nca
yapılan otopsi sonu-
cunda maktulün, "genel
beden trmmasma bağ-
h omurga kuıkhklan
ile içorganyırüunasm-
dan gefişen iç kanama
sonucu öldüğü" ifade
ediliyor. Sanıklarm
TCK'nin455.madde-
si gereğince 2 ile 5 yıl
arasında hapis cezasıy-
la cezalanduılmalan is-
teniyor.