Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2002 PERŞEMBE
ABREFORMLARI
MHP'nin AB uyum yasalanna muhalefeti, seçim malzemesi olarak değerlendirildi
Atılan achrnlarönemliÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK
Avnıpa Birhği'ne (AB) uyum ya-
salannın TBMM'de kabul edilmesi
nedeniyle siyasi parti temsilcileri ve
sivil toplum kuruluşlan olumlu ya da
olumsuz tepkilenni dile getiriyor.
ölüm cezasının kaldınlması genel
olarak olumlu karşılanırken MHP'nin
muhalefeti seçim yatınmı olarak de-
ğerlendirildi. tşçi Partisi uyum yasa-
lannı ulus devletekarşı çökertme ope-
rasyonu olarak nitelendirirken TKP,
asıl yapılmak istenenin "Tûridye'nin
dünyakapitafizmiyiebütünleşrnesT ol-
duğunu savundu.
CHP Istanbul tl Başkanı Cemal Öz-
demir, parti olarak yüzlerini Batı'ya
döndüklerini, bundan dolayı AB'ye
uyum sûreci çerçevesınde çıkartılan
yasalan desteklediklerinı söyledi. Öz-
demir kimsenm "Bötünürüz" endışe-
sine kapılmaması gerektiğini belir-
terek "Aolan adımlar Tûrkdemokra-
stsi açısından çok önemlidir" dedi.
Cemal Özdemir, önümüzdekı seçım-
lerde AB yanlısı bir hükümetin işba-
şına geçmesinin, söz konusu değişik-
liklerin hayata geçirilmesi açısından
ANADtLDE YAYIN
Konuşmak
Demirbaşh
görevinden
aldırdı
DtYARBAKTR (Cumhuriyet
Bürosu) - Eğitim-Sen Diyarbakır
Şube Başkanı Abdullah Demirbaş,
Medya-TV'de anadilde yayın
hakkıyla ilgili olarak konuşma
yapnğı gerekçesiyle görevinden
alındı. Demirbaş, 3 Şubat'ta
Medya-TV'de yayımlanan bir
programa katılarak sendıka
tüzüğûnde yer alan anadilde yayın
hakkına üişkın görüşlerini anlattı.
Konuşmalan nedeniyle Demirbaş
hakkmda yürütülen soruşturma
tamamlandı. Milh Eğıtım Bakanlığı
Yüksek Disiplin Kurulu istemiyle
öğretmenlikten ihraç edilen
Demirbaş, karann kaldınlması için
idare mahkemesine başvuracağını,
iç hukuk yollan tükenmesi halinde
de konuyu uluslararası yargıya
taşıyacağmı belirtti. Hakkındaki
karan "trajik bir durum" olarak
değerlendiren Demirbaş, "Bir
yandan Kürtçe yayına ifişkin
yasalar çıkarken bir yandan da
savunuculannın görevinden men
edflmesi kaygı veriddir" dedi.
Bir süre önce intemet aracılığıyla
tehdit edildiğini anımsatan
Demirbaş, karann demokratik kitle
örgütlerini engellemeye yönelik
olduğunu ifade etti.
• Siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri A\Tupa Birliği'ne uyum yasalan hakkında
farklı yorumlar yaptı. CHP îstanbul II Başkanı Özdemir, atılan adımlann Türk
demokrasisi açısından çok önemli olduğunu belirtirken, Işçi Partisi Genel Sekreteri
Gültekin, uyum yasalannın ulus devlete karşı bir çökertme operasyonu olduğunu savundu.
68'liler Birliği Başkanı Eren, ahnan kararlann "pek kullanılabilir olmadığını" söyledi.
önemli olduğunu da vurguladı.
ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Sa-
ruhan Ohıç. ise konunun statükonun
devamını isteyen güçlerle değişim
yanlılan arasındaki bir mücadele ol-
duğunu, değişim yanlısı bir parti ola-
rak çıkanlan yasalan destekledikle-
rini belirtti. Değişikliklerin önemli
olduğunu belırten Oluç, ancak anti-
demokratık başka yasalann da bu-
lunduğunu, bunlann da değiştirilme-
si gerektiğini kaydetti.
PefllşlMlkler ve AB
EMEP Genel Başkanı Levent Tü-
zel, demokratik değişikliklerin AB'ye
giriş süreciyle bırlikte değerlendiril-
mesinden rahatsız olduklanm, ancak
idam, eğıtim ve kültür alanındaki dü-
zenlemelerin Kürt sorunu bağlamın-
da ohanlu gelişmeler olduğunubelirt-
ti. Tüzel, MHP'nin değişikliklere kar-
şı muhalefetinin de bir seçim malze-
mesi olduğunu vurguladı.
TKP Genel Başkanı Aydemir Gü-
ler ise Meclis'ten geçirilen yasalar
içerisuıde idam cezasının kaldınlma-
sı gibi kendilerinin de yıllardır sa-
vunduğu ileri yanlar bulunduğunu,
ancak asıl yapılmak istenenin "Tûr-
idye'nin dünya kapitalizmnle bütün-
leşmea" olduğunu savundu. Güler,
özgürlüklerin AB'cilerle, bağımsız-
lığın ise MHP'yle beraber anıldığını,
oysa bu ikı önemli değerden birini
diğeri uğruna feda etmeden her iki-
sinin de beraber var olabileceğini, bu-
nun adresinin de sol siyaset olduğu-
nu belirtti.
tşçi Partisi Genel Sekreteri Meh-
metBedri Gültekin. TBMM'nin ka-
bul ettiği AB uyum yasalan ile Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu
sağlayan çok önemli maddelerin ip-
tal edildiğinı savundu. TBMM'nin
uyum yasalan ile Türkiye Cumhu-
riyeti'nin kuruluşunu sağlayan Lo-
zan Antlaşması'mn çok önemli mad-
delerini iptal ettiğini savunan Gül-
tekin, uyum yasalannın ulus devle-
te karşı bir çökertme operasyonu ol-
duğunu belirtti.
'MHP aldatmacası'
IP Genel Sekreteri Bedri Gültekin
şöyle devam etti: "Çıkanlan yasalar,
Tûridye'nin iradesinin ürünü değiL,
Avrupa'nın iradesinin üriinüdür.
MHP'nin sözde muhalefeti seçimeyö-
nelik bir aldatmacadır. Avrupa, Tür-
Idye'ye hiçbir şey vermeden ekono-
miden sonra siyasive topiunısal haya-
ta üişldn duzenlemelerde de istediği-
ni elde eöniş bulunmaktaduv"
1-MehmetBedri Gültekin,2-GökalpEren,3-FanıkŞen,4-AydemirGüler,5-CemalÖzdemir,
6- Levent Tüzel, 7- Celalettin Can, 8- Saruhan Oluç, 9- Halil Ibrahim Şahin.
ADD Genel Başkanı Haifl tbrahim
Şahin, idamın kaldınlmasına taraftar
olduklanm, ancak diğer düzenleme-
ler konusuda bir şey söylemenin he-
nüz erken olduğunu söyledi. Şahin,
yasal değişikliklerin hayata geçirilme-
sinde çok dikkatli davranmak gerek-
tiğinı. özelükle farklı dillerin öğrenil-
mesi konusunun çok hassas olduğu-
nu belirterek "Kuran kurslannı de-
nedeyemeyen devlet bu uygulamayı
nasü deneüeyecek* diye sordu.
68"lıler Birliği Genel Başkam Gö-
kalp Eren ise siyasal özgürlüklerin
genişlenlmesi yönünde Türk solunun
zaten yıllardır mücadele ettiğini be-
lirterek, bugün bu ışe imza atanlarm
dün kendilerine tetik çekmiş kişiler ol-
duğunu söyledi. Ahnan kararlann
"pek de kuDandabflir olmadığını'' sa-
vunan Eren. "Pratikte karşdaşüacak
tek sonuç Öcalan'ın idam edilmeme-
si otar" dedi.
78'liler Vakfi Genel BaşkanıCeJa-
lettin Can, sorunun AB'ye girip gir-
memek bağlamında ele alınmaması
gerektiğini, çağdaş demokratik de-
ğerlere ulaşılması, özgürlüklerin ge-
nişletilmesi bakımından değerlendi-
rilmesi gerektiğini belirtti. "Önemli
olan yasal değişikHklerden daha çok
zflünkrin değişmesidir'' dıyen Can, bü-
rokrasideki sağ kadrolann yenilikle-
re karşı direnç gösterebüeceğinin al-
tınıçizdi.
'Avrupa Blrllfil yolu açıldı'
Türkiye Araştırmalar Merkezi Di-
rektörü Faruk Şen de yaptığı açıkla-
mada, uyum yasalannm kabul edil-
mesiyle Türkiye'nin AB yolunun açıl-
dığını belirtti. Açıklamasında "Tür-
Idye üzerine düşeni yapü. Tam ûyeiik
görüşmekri için arahk a>inda tarih
alınmamag için bir neden kahnadL
Türidye'>iengeç2010yüında,Bulga-
ristanveRomanyaile birtiktetam üye-
Kk beköyor" görüşlerine yer veren
Şen, şöyle devam etti: "Türkiye tam
üyeük halindeAB organlannda geniş
bir temsfl hakkına sahip olacak. Ör-
neğin Avrupa Parlamentosu'na 74
milletvekirj gönderecek. Diğeryandan
ABKonseyiicerisindesahip oiacağıoy
sayısı 29 olacak. AB Komisyonu, Sa-
yıştayiveAdaletDivanı'ııadabirerfiye
gönderecek olan Türkiye, diğer yan-
dan komisyonda bin Idşüik bir idari
personeü de göreviendirebilecek. Bu
veriler, Türkiye'nin AB'nin en büyük
beş ülkesinden biri haline gdebflece-
ğini ortaya koyuyor."
Banş Anneleri Inisiyatifi adma
açıklama yapan Müyesser Güneş,
uyum yasalannm AB'ye girmek için
değil, çağdaş ve uygar bir toplum için
olması gereken gelişmeler olduğunu
söyledi. Güneş "TBMM halkın ta-
leplerini flk defa büyük bir sorumlu-
lukla ele ahnış, yförflen güveni yeni-
den kazannuşar. Banş Anneleri ola-
rak parlamentonun bu cesur ve feda-
kâr yaklaşımlannı takdir ediyor ve
destekliyoruz" dedi.
Avrupa Birliği, reformlann uygulamasını görmeden müzakerelere geçmeyeceğini vurguladı
Yasalarm geçmesi yetmîyor
6 NO'LU EK PROTOKOL İMZA BEKLÎYOR
Türkiye'nin ölüm
cezası sıkıntısı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Avrupa Birliği
(AB), ölüm cezasını kaldıran
Türkiye'nin bu konuda
bağlayıcı uluslararası
sözleşme olan Avrupa însan
Haklan Sözleşmesi'nin
(AİHS)6No'luek
protokolünü imzalamasım
bekliyor. Dışişleri Bakanlığı
ise MHP'nin karşı çıkması
nedeniyle hükümetten yetki
alamadığı için bu konuda
harekete geçemiyor. AB
kaynaklan, bu konuda
Katıhm Ortakhğı
Belgesi'nde (KOB) yer alan
— ifadelere dikkat çekiyorlar.
AB'nin 2000 yıhnda
Türkiye'ye ilettiği ve üyehk
_ için yerine getirilmesi
gereken önceliklerin
sıralandığı KOB'de ölüm
cezasının kaldınlması ile
"Avrupa lnsan Haklan
Sözleşmesi'nin 6 NoTu ek
protokotünün imzalanarak
onayianması'' bırlikte yer
ahyor. Mechs'in kabul ettiği
ve ölüm cezasını kaldıran
yasanın yeni bir yasa ile yine
değiştirilebilecegi, ancak
uluslararası bağlayıcıhğı
bulunan AİHS'nin 6 No'lu
ek protokolünün
imzalanması durumunda,
bundan geri dönüş
olamayacağı kaydediliyor.
Türkiye'nin herhangi bir
uluslararası sözleşmeyi
imzalaması için önce
hükümetin bu konuda
Dışişleri BakanlığYnı
yetialendirmesi gerekiyor.
Türkiye'nin sözleşmeye imza
koymasımn ardından
Meclis'e gelen sözleşmenin
onayianması gerekiyor.
AYHAN ŞtVtŞEK
ANKARA - Avrupa Birliği'nin (AB)
anadilde öğretim ve yayın reformlann-
dan sonra şimdi de uygulamayı öne
sürmesi Türkiye'nin yıl sonunda mü-
zakerelere başlama hedefini zora sok-
tu. AB diplomatlan, Meclis'ın yaptığı
yasal değişikliklerin, ancak uygulama-
da anlamlı olabileceğini savunarak "Uy-
gulamavı düzenleyecekyönetnıefikleri-
ni izleyeceğiz. Bunlan gör-
meden Türkiye'nin Kopen-
hag kriterlerini ne ölçüde
karşdadığuu yorumlamak
erken" görüşünü dıle geti-
riyorlar. Diplomatlarm, Baş-
bakan Yardımcısı ve Dev-
let Bakanı Mesut Yümaz
ile yaptılan görüşmede bu
yönetmelıklerin ne kadar
reformlan memnuniyetle karşıladıkla-
rmı ifade ederken bunlann önemli bir
bölümünün yaşama geçirilmesinin çı-
kanlacak yönetmeliklere göre şekille-
neceğine işaret ettiler.
Özellikle anadilde öğretim ve yayın
konulannda düzenlenecek yönetme-
liklerin niteliğinin kendileri açısından
önem taşıdığını vurgulayan diplomat-
lar, bunlan görmeden Türkiye'nin Ko-
penhag kriterlerini ne ölçüde karşıla-
• AB, anadilde yayın ve öğretim başta olmak
üzere reformlan uygulamaya geçirecek
yönetmelikleri bekliyor. Başbakan Yardımcısı
Mesut Yılmaz'ın AB diplomatlanna
yönetmeliklerin "3 aydan en geç 1 yıla kadar
yetiştirileceği" sözünü verdiği öğrenildi.
sürede çıkanlabileceğini sorduklan ve
"3 aydan en fazla 1 yüa kadar bunlar
tamamlanacak" yanıtını aldıklan öğ-
renildi.
Türkiye'nin AB üyeük sürecınde yap-
tığı köklü reformlar kamuoyunda yıl so-
nundakı Kopenhag doruğunda müza-
kerelere geçme beklentisi yaratırken
Birlik üyeleri, bunun için henüz erken
olduğu mesajuıı veriyorlar.
Gelinen aşamayı Cıunhurhet'e de-
ğerlendiren AB diplomatlan, son yasal
dığının değerlendirilemeyeceğini kay-
dettiler. AB kaynaklanna göre Türki-
ye'nin üyelik müzakerelerine geçebil-
mesı için bu yönetmelikleri de "AB'nin
bekJenükrüu karşılajacak" şekilde bir
an önce çıkarması gerekiyor.
Edinilen bilgilere göre Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Yılmaz, AB büyükelçi-
lerine verdiği brifıngde bu konuda yö-
neltilen sorular üzerine, "3 aydan en faz-
la 1 yıla kadar" bu yönetmelikleri ta-
marnlayacaklan yanıtını verdi. AB'nin
uygulama konusunda ısrannı sürdürme-
si durumunda Kopenhag doruğunda
AB'nin Türkiye ile müzakerelere geç-
me karan alması zor görünüyor.
Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin
gelecek aylarda olumlu bir performans
gerçekleştirmesi durumunda AB'nin
de Kopenhag doruğunda "Ankara'yı
teşviketmek amaayta müzakere sözcü-
ğünü telafluz edebikceğmi", ancak bu
konudakarann gelecek yıl yapılacak zir-
veye bırakılabıleceğini di-
le getiriyorlar.
AB, haziran aymda yapı-
lan Sevilla doruğunda da
Türkiye'nin uyum çabala-
rrnı memnuniyetle karşıla-
dığmı ifade etmiş, ancak
müzakerelere başlama ko-
nusunda kendisini bağla-
yan bir açıklama yapma-
maya özen göstermişti.
Zirvenin sonuç bildirgesinde "Komis-
yonun Eldm 2002'de hazuiayacağı dü-
zenh' rapor temel ahnarak Se\iDa ve
Kopenhag doruk toplanölan arasın-
daki gelişmeler ışığmda Türkiye'nin
adayhğuun bir sonraki aşamasma Uiş-
ldn kararlar ahnabiUr" ifadesine yer
verilmişti.
Ankara, "bir sonraki aşamayı" mü-
zakerelere geçiş olarak yorumlayarak
karan memnuniyetle karşılamıştı.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Solculuk ve AB
Meclıs'te, kimine göre uyum, kimine göre de-
mokrasi, bazılanna göre ise gündeme gelmesi bile
gereksiz yasalar oylanmadan önce yaşadığımız
"Avrvpa Birliği Ûyeiik Savaşlan" anlaşılan kolay bi-
tecege benzemiyor.
Şimdi, yasalara karşı bazı "demokratik" görü-
nümlü yazaıiar, "Oye olmazsak, bizi üyeliğe almaz-
larsa bu yasalar elimizde kalacak" diyor. Bu ülkeye
ve bu halka zaten düşünce, toplum, sosyal düzen
olarak ileri sayılabilecek neyi uygun görmüşlerdir,
diye düşünüyorum.
Kendileri, bu düzenden ve bu düzenin sürme-
sinden sağladıklan maddi ve manevi yarariara sırtını
dayamış durumdalar; ülke ve milletin geleceği adına
ve üzerine "kestn doğtvfikırter^esahipler ve savun-
duklan düşünceler hep "vafan aşkına", "vatanın yü-
ce çıkarlan" içindir.
• • •
"Solcular" arasında da birbirine zıt kamplar
oluştuğu görülüyor MHP mıllıyetçiliğıyle AB konu-
sunda tamamen özdeşleşen. dahası onlan da geri-
de bırakan bir söylem, "AB savaşlan"nöa çok belir-
gin ortaya çıkt.
Bunun en ilgi çekicı ömeklerinden biri, gazete-
mizde yayımlanan yanm sayfa ilanıydı; imza sahip-
leri "emperyalist" ve "kapitalıst" AB'ye üyeliğe karşı
çıktlar.
Bir kısım solcu yazanmız da "AB ûyeliğini des-
teklersek, emperyalist ve kapitalist bir sisteme gir-
meyi savunmuş oluruz" ikilemi içinde utangaç kal-
dılar veya düşünceleri henüz berraklaşamadı. AB
üyeliği koşullannın, bu ülkede yıllardır savunulan de-
mokratik hak ve özgürlükleri dayatması, hatta bu
uyelık baskısı ile bu yasalann çıkmış olması, onlar
için bir açmaz oluşturdu. "Emperyalist" ve "kapita-
list", ama demokratik yasalar!... Hâlâ ne yapacakla-
nnı bilmiyoriar.
Solcu düşüncenin, dünyanın ve Türkiye'nin bu-
günkü koşullanna ve geçmiş deneyimlere göre ken-
dini yeniden tanımlamasındakı büyük boşluklar ve
eksiklikler, düşünce olarak uç noktalarda salınımlara
neden oluyor.
Belki de artık öyle genel bir solcu tanımı olma-
yacak.
Kimi "ırkçı-milliyetçı solcu", kimi "milliyetçi sol-
cu", kimi "yurtsever solcu", kimi "evrensel solcu"
vb olarak, birbiriyle ilgisiz veya uzak ilgili pozisyon-
larda kalacaklar.
Solculuk, tabii ki bir tutumdur, düzene karşı bir
duruş; evrene, topluma ve dünyaya bakıştır Belki
en yaygın kabulle, bir açıdan, yüreğın "büyük ço-
ğunluğun mutluluğu, sosyal hak ve özgürlükleri, çı-
karlan, adil ve mümkün olduğu kadar herkesin ye-
teneklerini gerçekleştirebıleceğı ve en ileri toplum-
sal konumlara varabılmek için mümkün olduğunca
eşit başlangıç koşullannın sağlanacağı" bir düzen-
den yana atmasıdır.
Bazılan için ise solculuk, daha sert sınrf savaşla-
n ve sınrf iktidartan olarak da kalacaktar.
•••
Ama bütün hepsi halkın mutluluğunu amaçla-
mak zorundadır. Kendinız için solculuğu aştığınız ve
başkalan için de düşündüğünüz zaman, degişik so-
rular ortaya çıkıyor. Mesela kimin için ve ne için sol-
culuk?
Şimdi sorarsak, AB üyesi olursa Türkiye, halkı-
mız mutsuz mu olacaktır? Yoksa AB üyeliği koşullan
halkta kendinı gerçekleştirmesi tçın yenı Hrsatiar mı
yaratacaktır...
Artık ıdeolojilerin, sosyal gerçeklikle, halkın ger-
çek çıkaıian ve bu çıkarlar doğrultusunda oluşan
duygu ve düşünceleriyle uyuşması ve bütünleşmesi
gibi bir sorunsalı yok mudur?
"Teori adına" savunulanlann, bugüne kadarki
teorinin ve ideolojinin, kendi bütunlüğü ve tutarlığı
için öngördüklerinin, mutlaka halkın da çıkanna, ya-
ranna ve mutluluğuna olduğunu savunmak, ikisini
özdeş görmek mümkün mü?
Daha önce de bu köşede dile getirdiğimiz bir
noktaya, dün bir okur yentden dikkat çekti ve dedi
ki: "Bakın, AB ülkelerinin tutucu kesimlenyie, bizim
tutucu kesimlerimiz -aralannda kendisine solcu di-
yenler de var- Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olmak-
ta birleşiyorlar. Bunlar dışındakı kesimler de üyeliği
destekliyorlar".
Ben solcuyum ve AB ûyeliğini destekliyorum.
Dahası, solculuğun AB ûyeliğini desteklemesi ge-
rektiği, doğru geliyor bana
Yasalan, AB uyelığinin dayatması olduğu için
değil, yıllardır arzulanmıza yanıt verdiği için savunu-
yorum.
AB standartları her alanda ülkemizden daha
yüksektir.
Gazetecilik ve yazariık standartları da.
Acaba ben dahil kaç yazar-çizer, muhabir, köşe
yazarı vb bu gelişmış standartlarda ayakta kalır,
doğrusu merak ediyorum.
Toplumsal korkulanmızın geri planında biraz da
bu endişe yatıyor mu dersiniz?
[email protected].
ART calısmalarına hız verdi
TelevizyonlarKürtçe
yayına haurlanıyor
MAHMUTORAL
DİYARBAKIR-Di-
yarbakrr, Urfa ve Bat-
man'da programlarda
Kürtçe ifadelere yer
verdikleri gerekçesiy-
le yıllarca kapatma ce-
zası verilen radyo ve
televizyonlar, uyum ya-
salan'nin kabul edil-
mesiyle Kürtçe yayma
hazırlamyor. Diyarba-
kır'da yerel ART tele-
vizyonu, Kürtçe yaym
için altyapı çahşma la-
nnı hızlandırdı.
Kürtçe türküler,
klipler, konuşmalar
uzun süre Güneydo-
ğu'daki ekranlann ka-
rarmasma, mikrofon-
lann kapanmasına ne-
den oldu.
Diyarbakır'da yaym
yapan ve daha sonra
isim değiştiren Metro
Ty Kürtçe yaym yap-
tığı gerekçesiyle 1,
GÜNTV2veKanal-
21 ise 1 yıl süreyle
RTÜK tarafindan ka-
patıldı. Metro ve Ka-
nal-21 ekranlan top-
lam 730 gün kapalı ka-
hrken,GÜNTVmah-
kemeye başvurarak ce-
zaya itiraz etti. ttirazı
kabul edilen televiz-
yon, yayınını sürdürdü.
Televizyonlarm Kürt-
çe yaym yaptıklan ge-
rekçesiyle aldıklan ce-
zalar radyolann da pe-
şini bırakmadı. Diyar-
bakır'da Metro Radyo
Kürtçe yayın ve kaset^
yayımlamaktan 2 yıl,
GÜN FM 6 ay, ART 3
kez toplam 52 gün ka-
patıldı. Ayrıca ART
bünyesinde yayın ya-
pan radyo ise toplam
1.5 yıl susturuldu.
t -