13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S/CYFA CUMHURİYET 3 AÖUSTOS 2002 CUMARTESİ HABERLER PÖYKADA BUGUN A1İSÎRMEN Cem nte Yapmalı? Dünkü Curnhuriyet'in birinci sayfasında "Der- vlş'/'n umudu geniş iabanlı sol" başlıklı bir ha- bervardı. Benzer manşetlere başka gazetelerde de rast- lanıyordu. Bunlan okuyunca elimde olmadan geçmişi anımsadım ve acı acı güldüm. Benim delikanlılık ve gençlik yıllanm hep "sol- da ilkeli biriik" teranesini dinlemekle geçti. Gençlik geride kaldı, orta yaşa geldim, yine solda biriik tartışması sürdü. Yaşım altmışı geç- ti, hâlâ solda birtik konuşuluyor. Sosyal dernokratlann solundaki kesim için ''sol- da ilkeli birlif<"\n anlamı, "herkes gelsin, benim şemsiyem altında toplansın" idi. Kirnse kimsenin şemsiyesi altına gitmediği için, çağıranlann bütün gelecek olanları kabul edip etrneyeceği ise hiçbir zaman belli olmamıştı. Sosyal demokratlann büyük aynşması sırasın- da ise lider CHP'den, pek de haksız sayılama- yacak nedenlerle, koptuğunda "gel ne istersen yapalım!" diyenlere "düşün yakamdan!" diyor- du. Bülent Bey kendi partisini kurduktan sonra, öy- le her geleni Kabul de etmedi. Bülent Bey dışında kalan, sosyal demokratlar da bir araya gelemediler. Hatta sol yelpaze için- de Kemalist eğilimlerini öne çıkaranlar bile tek şap- ka altına girnnediler. Dünün sol militanları, genç, deneyimsiz, heye- canlan analiz yetilerinin önünde giden çocuklar- dı. Ya bugünkü kelli felli adamlara ne demeli? • • • Solda birliğin hazin öyküsünün banagöreöze- ti budur. Ama solda birliğin oluşamamasını Türkiye pa- halıya odedi. Şu sırada da yeni bir biriik oluşturulamazsa ül- keyi büyük badireler bekliyor. Bence asıl üzerinde durulması gereken, solda birliğin de ötesinde, merkezde çağdaşlaşma ve yeniden yapılanmaya açık güçleri bir araya geti- rerek ciddi bir çekim odağı oluşturmaktır. Derviş bu gerçeği görmüştür, "sosyal-liberal" deyimiyle kastetmek istediği de galiba budur. Bir gerçeği görmek zorundayız. Bugün Türki- ye'de hiçbir güç, katıksız sosyal demokrat poli- tikalar uygulayabilecek durumda değil. Bugün Türkiye'de hiçbir güç IMF'siz bir politi- ka uygulama olanağına sahip de değil. Bu gerçekleri görerek yola çıktığımız zaman, ya- pılacak işin merkezdeki çekim odağını oiuştur- mak olduğunu görürüz. • • • Bu odağın oluşturulması, YTP ile aralanna bir yenisinin de katıldığı partilerimizin alışılmış yapı- stnın ötesinde bir oluşumu zorunlu hale getiriyor. YT'nin lideri Ismail Cem'in CNN'de yaptığı ko- nuşmada, "...olmazsa, yolumuza Derviş'siz de- vam ederiz..." sözü yeni oluşum için tehlikeli ve yanlış bir yönelişin ifadesi gibi görünüyor. Yolu- na Derviş olmadan tek başına devam edecek YT, sosyal demokrat yelpaze içinde DSP'li küs- künlerden oluşan, öbürlerinden nitelikolduğu ka- dar, şans açısından da farksız bir kuruluş olacak ve barajı aşma mücadelesi verecektir. Oluşturulması gereken, merkezin güçlerini ya- sal durumun elvereceği birformüile seçimden ön- ce bir araya getirerek sandığa gitmektir. Yeni oluşuma katılan kimi isimler, bu konuda cesaret vericidir. örneğin Orhan Güvenen, yal- nızTürk kamuoyunun değil, uluslararası camianın da tanıyıp saygı duyduğu bir kişi. Böyle geniş ta- banlı bir oluşum adım adım yasama geçmeye baş- ladığı zaman gerçekleşecek katılımlar harekete hızlı bir ivme kazandıracaktır. Burada bir de CHP faktörü var. "Şu anda ikin- cparti olduğu söylenen CHP'nin geniş tabana aterji duyan lideri Deniz Bey neden böyle bir it- tifaka yanaşsın" sorusu yabana atılamaz. Ama daha seçime üç ay var. Bu süre içinde oluş- turulacak çekim merkezi güçlendikçe, bunun dı- şndakalanlar, kendi redci tavıriannın, seçim şans- lannı tehlikeye düşürmekte olduğunu görebilir- ler. Bu oluşumun dinamiği ilk adımda YT'den gel- nelidir. Bu yüzdendir ki, YT'nin lideri Cem'in yapması çereken, kuruluşun klasik parti şeması içinden çık- nasını sağlarken solun klasikleşmiş liderlerinin kişisel oyunculuk tavnna da düşmemektir. tzmir Sanayici Dernekleri Platformu Siyasetçüer ülkeııiıı imünü açmah ÎZMtR(Camhurivet nuşan Dönem Sözcüsü, ige Bürosu)- Izmir Sa- tzmir Sanayici ve Işa- ayici Demekleri Plat- damlan Derneği Baş- brmu(lSDEP),çağdaş kanı Hüseyin Porsuk, lünyanın üyesi olabil- herkesin siyasetçilerden nek için AB kriterleri- ülkenin önünü açmala- ıin yerine getiribnesi nnı beklediğini kaydet- rerektiğini vurguladı. ti. Ege, ayakkabı, deri, AB'ye üye olmanın snç işadamlan, giyim ne ülkeyi bölmek ne de anayicileri, otomotiv laik demokratik cum- jektörümensuplan,sa- huriyeri yıkmak anlamı -ayicive işadamlan, Iz- taşımadığını belirten •nir Sanayici ve îşadam- Porsuk, "AB hedefi, on an, Karşıyaka Sanayi- yıl sonra bu ülkenin in- ü ve işadamlan dernek- sanlarmın ulusal getiri, eri ile Atatürk Organi- bir Avrupah'ıunkinhî % Sanayi Bölgesı Işa- 501de liohnasmdiyedD: lamları Derneği'nin Bizimistediğimizbuül- ihışturduğu tSDEP, se- kenin AB'ye üye ohna- ^mveAB konusunda- sıdır. Sonucu ne olursa d görüşleri dündüzen- olsun irvelik için her is- lediği bir toplannyla ak- tenfleninyapıbnaadeğl- &rdı.Platformadînako- dir" diye konuştu. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı, "Reformlar kâğıt üzerinde kalmamah" dedi AB uygulamaya dabakacakANKARA (Cumhuriyet Bürosu) • Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist grup üyesi Ozan Ceyhun, TBMM'nin Kopenhag siyası kriterlerini karşıla- tna konusunda önemli ve tarihi bir adım atmakta olduğunu belirterek K Şlmdl AB Qe mflzakere tarihi abna yönünde Türkiye avantajh konuma geçtyor" dedi. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eş- başkanı Hollandalı Yeşil parlamenter Joost Lagendljk de çok önemli bir sürecin aşılmakta olduğunu vurgula- yarak tt Şimdibunlannuygutam^age- çirflmesi gerektyor. Reformlannyaşa- ma geçirümestal vakmdan izkyece- ğb" diye konuştu. • TBMM'de reformlann kabul edilmesi ile her şeyin bitmediğine dikkat çeken Hollandalı Yeşil parlamenter Joost Lagendijk, "Şimdi bunlann uygulanmasına bakılacak, ondan sonra bir karar verilecek" diye konuştu. TBMM'nin olağanüstü toplantısın- da ölûm cezasının kaldınlması başta olmak üzere Kopenhag siyasi kriter- lerini karşılama konusunda aldığı re- form kararlan AB'de memnuniyet yarattı. ABHABER internet portalı- nın haberine göre AP Sosyalist grup üyesi parlamenter Ozan Ceyhun, MHP'ye rağmen AB reformlanyla önemli ve tarihi biradım ahldığını vur- gularken TMF konusunda milüyet- cfflgj rafa kakhran MHP, nasü ohiyor da AB konusunda miDryetçflik yam- yor" dedi. Reformlann TBMM'de kabul edilmesi ile ilk defa Türkiye'nin AB'yi sınama olanağına kavuştuğu- na dikkati çeken Ozan Ceyhun şöy- le konuştu: "AB'den müzakere tarihi ahna yö- nünde, Türkiye avantajh bir konuma geçti. GeUşmeter çok olumlu. Türid- ye AB'yi smama olanağı elde etti. AB bundan sonra Türkiye ile Oişkuerin- de daha da dermteştirid ve bağlayıa adım atması gerektyor." Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Hol- landalı Yeşil parlamenter Joost La- gendijk de tasannın tümüyle kabul edilmesiyle Türkiye'nin AB üyeli- ğinde önemli bir dönemecin aşıl- makta olduğunu dile getirdi. Bu re- formlan memnuniyetlerini karşıla- dıklannı belirten Lagendijk, "Bun- lann son şekline bakmak gereldyor. Bu reformlar AB normlannı ne ö\- çüde karşıbyor, bunlara bakmak ge- rek" dedi. TBMM'de kabul edilen reform- lann AB tarafından yakından ince- leneceğini ve başta düşünce ve ifa- de özgürlükleri ile hapishanelerde- ki uygulamalann da AB standartla- nna getirilmesinin önemli olduğu- na işaret eden Lagendijk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kopenhag kriterierinln kâğıt üze- rindekabnamasıgerek. Bunlann pra- tiğe yansıülmaa da önemlL Türk ka- muoyunu yanhş bektentflerden uzak tutmak da gereldyor. Şimdi bu reformlarm uygulanmasma bakılacak ondan sonra bir karar verüecek." CDP'den AB paketine eleştiri Yangından mal kaçmyorlar ANKARA (ANKA) - Cumhuriyetçi Demokrat Parti Genel Başkanı Yekta Güngörözden, Avrupa Birligi'ne uyum yasalannın "yangından mal kaçınr gBtri" çıkanldığını savunurken kaülma koşullannın "Türk uhısunun karan" olacak biçimde sonuçlanmasuun, demokrasi düzeninin en açık gerekçesi olduğunu belirtti. Yekta Güngör özden yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Birligi'ne giriş koşullan konusunda temel gerçeklerin Türk ulusundan gizlendiğini ve koşullann Türkiye'nin yarannaymış gibi sunulduğunu iddia etti. özden, söz konusu koşullann, ulusal varlığı, ülke ve ulus bütünlügünü, ulusal birliği ve dayanışmayı, toplumsal gönenç ve gelişmeyi uygarlık düzeyinin uzerine çıkarma isteğini korkutucu boyutlarda çiğnediğini öne sürdü. özden, daha önce uluslararası hakemlik yolunun ulusal yargının üstüne çıkanldığını, ulusal sanayi ve tanmın her türlü devlet desteğinden yoksun bırakıldığını kaydetti. özden, bunca temelli bir toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel değişiklik tasansının, erken seçimlere gidilirken tüm yönleriyle ulusun önünde tarüşdıp onun bilgisine sunmanın demokratik meşruluğun en temel gereği olduğunu belirtti. özden AB'ye giriş için, "uhısal biriik ve yurt bütünlüğüne aykm hiçbir koşuhın kabul edflmemesiıün, ekonomik geöşmeji engeüeykd herhangi bir y Bnüği gibi düzenlemelerin yeniden gözden georflmesinin'' şart olduğunu söyledi. IĞlSELtFlRÇA ZAFERTEMOÇİN Agos gazetesinden kınama Mehmet Gül'ün sözleri ırkçı Istanbul Haber Servisi - MHP Istanbul Milletveküi Mehmet Gül'ün, azınlık vakıflannın Müslüman ve Türk düşmanı olduğunu söylemesine azınlıklardan tepki geldi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni HırantDink, Gül'ün sözlerini "ırkçı ve böhicü" olarak niteledi. NTV'de canlı yayına katılan Hırant Dink, "Böyle bir lafi uhıorta kaDap edemezsiniz. Eğer ederseniz bunun hesabuu sizden sorarlar. Çünkü bu ırkçüıktn; bölücülüktür. Eğer azmbJdann alacağı bu haklar Türldye'yi baüracaksa, vermesinler bize ve Türkiye kurtubun o zaman" dedi. Sorunlannı yıllardır Ankara'ya taşıdıklannı, politikacılarla, parti liderleriyle görüştüklerini anımsatan Dink, Ermeni PatriğTnin konuyla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı ve MHP lideri Deviet Bahçeli'den de randevu istediğini belirtti. Dink, "Yanhş bilgüerle, kbü bügilerle bu ülkede gerçek birer yurtsever olarak yaşayan bizieri bu tür uluorta kamumıı önünde Türk düşmanı, Müslüman düşmanı olarak nitelendiriyor ve çok ayıp edryorlarB diye konuşta THE INDEPENDENT Avrupa kapıhmm Türkiye'ye açmah LONDRA(AA)-Ingüiz basını, TBMM'nin önce- ki gün aldığı erken genel seçimlerin 3 Kasım 2002 tarihinde yapılmasına iliş- kin karanna geniş yer ve- rirken, konuyu başyazısı- na taşıyan The Indepen- dent gazetesi, "Avrupa ye- niTüridye'yekapdanmaç- mah" diye yazdı. Gazetenin başyaasında, seçim karannın Türki- ye'ye, AB yolunda gerek- li bazı reformlan daha er- ken yapma şansı tanıdığı belirtildi. Yakın zamana kadar Tür- kiye'de benzer siyasi kriz- lerin darbe taruşmalanna yol açtığı savunulan başya- zıda, son kriz koşullannda durumun böyle gelişme- diği, parlamentonun seçi- mi yenileme karan aldığı kaydedildi. The Independent'ın baş- yazısında, "Ankara'da AB'yeüyeükyolundaki re- form çabalaruun önceki gün de gün boyu sürdüğü- ne" dikkat çekıldi. Avrupa Birligi'ne de görevler düş- tüğü kaydedilen başyazıda, "Süreç içinde AB de Tür- ldye'yi iterek. yapdan re- formian göz ardı ettiğine dah*bir görüntüçbmeme- U. Bizler Türk seçmenini, AB üyeUgMn gerekrJrdiği reformlann gercekleştiril- mesihalhıde,BirHküyeH- guıe kabul edileceklerlne ikna eönehjiz" denildı. Financial Times gazete- si de, konuyla ilgili geniş haberinde, Başbakan Bü- lent Ecevit'in erken seçimi engellemek için bazı teh- likeleri işaret ettiğini, DSP'nin erken seçime kar- şı çıkan tek parti olduğu- nu yazdı. The Times gaze- tesi, haberi "Türk nüDet- vekİDeri seçimgününütes- pit etti" başhğıyla verir- ken, Daily Telegraph gaze- tesi, erken seçim karan- nın, Başbakan Bülent Ece- vit'in muhalefetine karşın alındığını belirtti. The Guardian gazetesi ise daha ziyade Irak ile il- • gjli gelişmelere dikkat çek- ti. Gazete, Başbakan Ece- vit'in, ABD'yi Irak'akar- şı bir operasyondan cay- dırmak için çaba gösterdi- ğıne dair açıklamalanna yer verdi. Çiller, ölüm cezasının kaldınlmasıyla ilgili maddenin iptalini isteyecek DYP Anayasa Mahkemesi yolunda ANKAR\ (Cumhuriyet Büro- su)-D\T. AB'ye uyum paketin- de yer alan ölüm cezasımn kal- duıbnasıyla ilgili maddenin ip- tali için Anayasa Mahkemesi'ne dava açmaya hazırlanıyor. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, DYP milletvekillerinin komisyon raporuna düştükleri muhalif gerekçelere dayanarak idamla ilgili maddenin iptal edi- lebileceğini söyledi. Partili yö- neticilerin Anayasa Mahkeme- si yetkilileriyle de görüştüğünü açıklayan Çiller, "Anayasa Mah- kemesi bu maddeyi iptal edebi- hr. Bu paket, endişe ederiz ki bu yüzdenbir kazava gelebiUr. Ama bu konuda DYP olarakMecnVte durdurucu bir konumda olma- yacağız, meseleyi anlatacağız" diye konuştu. Ölüm cezasının kaldınlma- sıyla ilgili madde, "savaş, çokya- km savaştehdkb' haDerindeişlen- miş suçlar için öngörülen idam cezalan dışında" diğer ölüm ce- zalannın müebbet ağır hapis ce- zasına dönüştürülmesüıi öngö- lakaöKimcezasıvçrilir" anlamı- na gehnediğini belirtiyor. Adalet Komisyonu'nun DYP'b üyeleri ise öneri rapo- runa, anayasaya aykınlık iddiası konusunda şu görüşleri kaydet- • DYP, ölüm cezasının kaldınlmasıyla ilgili maddede hangi suçlar için idamın korunduğu ve hangi suçlar için idamın kaldınldığımn açıkça belirtilmediğini ileri sürüyor. rüyor. Anayasanın, bu düzenle- meye dayanak olan 38. madde- sinde "Savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçlan halleri dışında ölüm cezası verUemez" deniyor. Bazı anayasa hukuk- çulan, anayasada bu hükmün bulunmasınm "bu haDerde mut- tiler: - Anayasamızın 38. maddesi, suç ve cezalaraı yasayla düzen- lenmesi ilkesini içermektedir. Ceza Kanunu'nda hangi suçla- nn savaş ve çok yakın savaş hal- leri grubuna girdigi noktasında bir sarahat (açıklık) yoktur. Söz- gelimi, Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesindeki suçun, sa- vaş ve çok yakın savaş tehdidi kategorisinde olup ohnadığı ya- sada düzenlenmemiştir. - Bu duruma göre, hangi suç- lartn bu gruba girdigi veya bu grubun dışında kaldığı belirle- mesini, yargıç yapacaktır. Ana- yasanm yasama orgamna ver- diği kanunla belirleme görevi, yargı organına devredilemez. Yasama organı, anayasanın 38. maddesi değişikliğinde yer alan ve idamın korunabilmesini ca- iz gören bir formülü kanunda tekrarlayarak görevini yerine ge- tirmiş sayılmaz. - Hangi suçlar için idamın ko- runduğu ve hangi suçlar için ida- mın kaldınldığı, madde atafla- n yapılmak suretiyle kanunda açıkça belirtilmeliydi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] TUNCELİ-Munzur Çayı, Tunce- li'nin, orijinal adıyla Dersim'in orta yerinden akar. Munzur Vadisi'nin uzunluğu 85 kilometredir. Birdoğa ha- rikası olan bu vadi, bitki örtüsü ve hayvan çeşitleriyle büyük birzengin- liğe sahiptir. Şimdi bu vadi ve çevre- sine sekiz baraj ve hidroelektrik sant- ralı yapılmak isteniyor. Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş bü- tün ülkeleri yitirdikleri doğal zengin- likleri nasıl kazanınz diye uğraşırken, Türkiye'yi yönetenlerin hâlâ doğa kat- liamına devam etmesini bir türlü an- layamıyoruz. Aslında anlıyoruz. Bir ilkellik ve günü kurtarma anlayışı bu ülkeyi yönetenlere egemen olmuş durumda. Ne olursa olsun bir yer- den bu ilkellikleri patlak veriyor. Iki gün önce Almanya'daydım. Al- manya hızta rüzgâr enerjistne geçi- yor. Her gidişimde daha çok sayıda rüzgâr değirmeniyle karşılaşıyorum. Almanlar, giderek bütün enerji ihtiyaç- lannı bununla karşılayacaklannı söy- lüyorlar. Rüzgâr enerjisi doğayı kirlet- Munzur'uma Dokunma meyen, tahrip etmeyen ve yok et- meyen bir enerji türü. Daha da önem- lisi barajlar gibi 50 sene içinde yok olup gitmiyor, sürekli yenilenebiliyor. Munzur Vadisi'ne yapılacak baraj- lann ömrü en fazla 50 yıl. 50 yılının sonunda barajlar dolacak ve su al- tında kalan tarih ve doğa yok olup gi- decek. Bu barajlar tarih ve doğa kat- liamının yanı sıra ciddi nüfus değişim- lerine ve göçlere de neden olacak. Tunceli ve çevresindeki yaşamın kül- türel altyapısı suya ve dağa dayalı. Su- yun barajlarda birikmesi ve tutulma- sı suyu kirletecek ve hayat verdiği canlılan yok edebilecek. Susuz kalan vadtlerin ve sulan kestlen dağların ekolojik dengesi bozulacak, bitki ve hayvan türleri alabildiğine yoksulla- şacak. Barajların yapılmasıyla yöre insa- nının tek yaşam kaynağı olan doğa ortadan kalkacak. Vadideki 84 kö- yün yaşam olanaklan tehdit altında kalacak. Ayrıca yapılması düşünü- len barajlar ve halen yapımı süren barajlar bittiğinde de istenilen hede- fe ulaşılması mümkün görünmüyor. Çünkü bütün bu akarsulardan elde edilecek enerji; üretilen toplam ener- jinin ancak on binde 97'sini karşıla- yacak. Yani bunca masrafa ve doğal tahribata rağmen ortaya çıkacak ener- ji de yaraya merhem olacak çapta değil. • • • Munzur Vadisi'ni korumak ama- cıyla kurulan Munzur Vadisi ve Do- ğal Yaşamı Koruma Derneği'nin ku- rucu başkanı avukat Özgür Ulaş Kaplan, Tunceli'de turizm ve hay- vancılık potansiyeline yönelik planla- ma maliyetinin baraj ve hidroelektrik santralların yapım ve işletme mali- yetlerinden daha ucuz olduğunu be- lirtiyor. Munzur Vadisi ulusal parkın- da bilim açısından istisnai nitelikte evrensel değeri olan jeolojik oluşum- lar ile tükenme tehdidi altında hayvan ve bitki türleri bulunuyor. Tunceli'nin güneybatısında yer alan Keban Ba- rajı havzasında elde edilen arkeolo- jik bulgulara göre de, bölge paleoli- tik dönem açısından zengin. Başkan Kaplan, Türkiye'nin ilk mil- li parkı olan ve dünyanın en güzel va- dileri arasında gösterilen Munzur Va- disi'nin Milli Park olarak kabul edil- mesinin bu yörenin doğal halinin ko- runması amacına yönelik olduğunu dite getiriyor. Tunceli'deki Tuncelililer Derneği Başkanı Gürsel Erol iseşunları vur- guladı: "Barajlar projesi doğru bir proje değil. Dünyanın her yanında rüzgâr enerjisine bir yöneliş varken bizim hâlâ eski baraj sisteminde ıs- raretmemiz, önlenmesi mümkün ol- mayan tahribatlarayol açacak. Bubir an önce durdurularak, rüzgâr ener- jisi konusunda çalışmalara başlamak gerekiyor. Biz bu yöndeki araştırma- lanmıza hız vereceğiz." • • • Munzur'daki doğa yıkımına karşı çıkmak ve barajların durdurulmasını sağlamak amacıyla Tuncelililer 1999'dan bu yana Kültür ve Doğa Festivali düzenliyor. Bu yılki festival 1 Ağustos - 4 Ağustos tarihleri ara- sında yapılıyor. Festival boyuncaçev- re sorunlan tartışılacak, konserler ve söyleşiler düzenlenecek. Bu yılki festivalin sloganı "Mun- zur'uma Dokunma." Birecik barajının yapılışı sırasındaZeugma kültür, do- ğa ve tarih zengtnliğinin nasrt yok ol- duğunu gördük. Onu önleyemedik. Munzur felaketini önleyebiliriz. Bu yüzden "Munzuru'ma Dokunma" çağnsını çok anlamlı buluyor ve so- nuna kadar destekliyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle