11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ZLAĞUSTOS 2002 PAZAFTESİ CUMHURİYET SAYFA I V İ J J L J I U J \ [email protected] 15 Rendisine özgü bir tarz yaratan Suat Suna, içinden gelen müziğe doğru gitmek gerektiğini düşünüyor Müzisyen,besteci,yorumcu G.eçen aylarda son albümü Damlası 'm çıkaran Suat Sı*ıa, "Bu camiada. ayakta kalıp da müzikyapabilrnek ciddi arlamda zor. Çok acımasız, çok ucdz tüketilen ve müzikten çok slcganlara önem veren, kişinin yaptığı müzikten çok özel hayatıyla gündeme geldiğiyle ilg.li olan bir toplumla karşı karşıyayız. Müzik seviyesi gitikçe düşüyor " diyor. AYÇATEZER Y 11ar önce elinde kemanı, biraz heyecan- h, biraz ürkek, ama yaptığı işten emin bir eday- la karşımıza çıktı Suat Suna. Şimdilerde ise yıllam getirdiği tecrübe ve başanya rağmen hâlâ aynı heyecan ve amatör ruhla çalışma- lanrj sürdürüyor. Küçük yaşta keman sanatçısı babasından etkilenerek keman çalmaya başlayan sanat- çı, konservatuvar eğıtimınin ardından 92 yı- lmda gırdiğı Beyaz Güvercin Müzık Yanş- ması'nda ıkincı olmasıyla profesyonel mü- zik yaşamına adım atti- Ardından *93 yıhn- da kaöldıgı Popshow Müzik Yanşması'nda- ki başansıyla adım duyuran sanatçı, beste- leri, müzik sözleri ve kemanıyla kendıne öz- gübırtarzyarattı. Geçen aylarda sekizinci albümü 'SuDam- lası'm çıkaran Suna, müzik yaşammdakı is- tikrarlı çizgisini koruyor. 'Pop yıldızı olmayı planlamamışüm' - Neden kemanıseçtinizenstrüman olarak? SUNA-Keman sanatçısı olan babamın et- kisiyle küçük yaşlarda kemana ilgi duyma- ya başladım. Daha 4.5 yaşındayken evde oyuncak kemanlarla oynardım. Keman sanat- çılığı biraz babadan oğula geçen birmeslek. Keman benim için sadece imaj olsun diye eli- me tutuşturduğum değil, ileri düzeyde çal- dığım bir enstrüman. Türkıye'de keman çalan pop müziğı sanat- çısı bulunmadığı için bu kadar ılgi çekti. Yap- tığım araştırmalara göre bu, dünyada bile çok az görülüyor. Böylece kendiliğinden, do- ğal bir imaj oluştu. - Hedeflerinize ulaşma konusunda ne ka- dar yol katettiğinizi düşünüyorsunuz? SUNA - Başlangıçta aslında pek bir hede- fim yoktu. Yazdığım şarkılar, hiçbir zaman çok ünlü bir müzıs>en olma kaygısıyla ya- pılmadı. Bir gün pop yıldızı olacağımı plan- lamamıştım. Ben bu konuda diğer sanatçı arkadaşlanmdan biraz farklıyım. Müziğe başlamamda başka gayelenm var- dı: tyi bir kemancı, iyi bir virtüöz olabümek. Biraz da şartlar bunu getirdı. Sonuçta bir me- mur çocuğuyum. Babam hiçbır zaman lüks bir hayat yaşat- madı bana. Bır klasık müzik sanatçısının Tür- kiye'de çok iyi koşullarda bir yaşam sürme- diği düşünülürse çok tercih edilmeyen yön- lere kaymak doğal. Eğer maddi olanaklanm daha farklı olsaydı, ilk tercihim pop müzik olmazdı. - Şimdiki hedefkriniz nder? SUNA- Artık belli bır sevıyeye gelmiş bi- n olarak biraz daha zevkıme hıtap eden ça- lışmalar yapmak. Zaten son albümüm 'Su Damlası' da buna çok yakındı. Kemanla fark- lı bir yorum getirerek yaptığım çıkış şarkım 'OLefli' çok ilginç keman panolan, tskoç me- lodilen banndıran bır şarkı Bu albüm başlangıç niteliğinde. Birkaç yıl içerisinde şu anda proje halınde olan enstrü- mantal bir albüm çıkartmayı düşünüyorum. - Sekiz albüm yapünız. Sizce bu kadar hız- b tüketimin söz konusu olduğu bir zamanda ayakta kabnanın sırn ne? SUNA - Bu camiada ayakta kalıp da mü- zik yapabilmek ciddi anlamda zor bir şey. Çok acımasız, çok ucuz tüketilen ve müzikten çok sloganlara önem veren, kişinin yapnğı mü- zikten çok özel hayatıyla gündeme geldiğiy- le ilgili olan bir toplumla karşı karşıyayız. Mü- zik seviyemiz gittıkçe düşüyor. - Albümunüzde Kayahan ve İskender Pay- daş isimlerini de görüyoruz, SUNA - Albümün neredeyse dörtte üçünü hem müzik direktörlüğü, hem beste, hem de sözlerin oluşumu açısından kendim tasarla- dım. 'OLefli' şarkısına verdiğı sözlerle ve al- bümün genelı hakkında yaptığımız büyük sohbetlerde bana fikir veren Kayahan Bey 'ın büyük katkısı oldu. 0nun dışında aranjörü- müz tskender Paydaş'ın da büyük desteği oldu. - Mûzikalitedeki temel ölçütleriniz neler? SUNA- Müzikalitedekı temel ölçütün mü- zisyenin içinden gelen müziğe doğru gitme- si olduğunu düşünüyorum. Çünkü herkesüı belli birmüzık seviyesinden sonra kendini bul- maya doğru yönlenmesı gerekıyor. Istediğinize tam olarak yönlenemeseniz de hiç olmazsa kendinıze karşı saygınızı ayak- ta tutabilmek adına sevdiğiniz ve güzel bul- duğunuz çalışmalar yapmalısınız. Müzisye- nin, öncelikle yaptığı müziğe inanması ge- rekiyor. Vanessa Mae tarzında bir albüm yolda - Besteci ve söz yazan kinıliğinizin yaraû- nıza kadosmı nasıl yorumluyorsunuz? SUNA - Çok büyük avantajlan var. Şarkı- lannı kendi yazan bır sanatçı, otomaük ola- rak tarzını da oluşturuyor. Aynca, korsan ka- setlerin sahşlannı çok yükselttiği, ekonomik krizin yüksek olduğu, genelde yapımcılann çok zorlandığı bu dönemde tabıı ki sağdan soldan yüksek fıyatlara beste aramaktansa ken- dı şarkılannı yazan birine albüm yapmak her zaman daha tercih edıliyor. Şarkıcı kimli- ğımden öte öncelikle müzisyen ve bestecı- yım. - Müzik dünyasına yeni isimler kazandır- ma yolunda çahşmalannız var mı? SUNA - Şu anda keman öğrettiğim özel öğrencilerim var. Bunun ötesinde en büyük idealim Suat Suna Kültür Merkezı açmak ve yeni yeteneklere yol göstermek. Bunun de- nemesıni Almanya'nın Frankfurt şehnnde yaptım. tkı yıl önce, orada 200'e yakın öğrenciye bir süre ders verdim. Ancak gıdip gehnek zor olduğu ve buradakı işlerimı daha fazla bıra- kamadığım ıçın devam ettıremedim. Ama iyi bır ön çalışmaydı. - Gelecekle ilgili projeleriniz? SUNA - Şu anda proje aşamasında enstrü- mantal, Vanessa Mae tarzında bir albüm ça- lışmam var. Bunu birkaç yıl içinde hayata ge- çirmek istiyorum. Aynca, tamamen kurgu- sal içerikli bir kitap yazmayı düşünüyorum. ARtFDAMAR Adam Sanat,Agora,Berfin Ba- har, Gösteri, E Dergisi, Edebiyat ve Eleştiri, Evrensel Kültür, Ki- taphk, Yeni Bir Yıl Şiir ve Yaba dergilerinı okuyup inceledim. Edebiyat ve Eleştiri dergisınin Temmuz - Ağustos 2002 sayı- sında yayımlanan Ergin Yıldı- zoğhı'nun 'Non Locahty' adlı şi- irini, ayın şiiri olarak değerlen- dirdim. Şıirin özgünlüğünü, ayırt edici özelliklerini, sanatsal değerini önü- müzdeki birkaç gün içinde açık- layacağım. Ergin Yıldızoğlu'nu kutluyorum. İM KİMDÎR? / ERGİN YDLDIZOĞLU 1952- lstanbul'da doğdu. 1989'da University of East Anglia, Gelişme ve Iktisat Bölümü'nden "Kapitalist Üretim Tarzında Kriz Üzerine Teorik ve Tarihsel Bir Çalışma" tezi ile doktorasını aldı. 1993 'ten bu yana Cumhuriyet gazetesinde yazıyor. Iktisat, Görüş, gibi dergilerde ve Petrol îş yıllıklannda ekonomi ve politika, Adam Sanat, Sombahar, Ludengirra, Edebiyat ve Eleştiri gibi dergilerde de sanat, edebiyat, felsefe yazılan ve şiirleri yayımlandı. Ekonomi ve politika alanındaki yazılan Globalleşme ve Kriz (Alan yayınlan, 1996), Kötü Sonsuzda Gezintiler (Cumhuriyet Kitap, 2000) başlıklan altında, edebiyat ve estetik teorisi alanındaki çahşmalan da Yaşasın Modernist Refleks (Telos, 1997) başhğıyla kitaplaştınldı. tlk Şiir kitabı Göz göze Geldiğimizde-Şehir ve Ben (Ümit Yayınlan, 2000). Halen Londra'da yaşıyor. 'NON LOCALITY' (1) Hisar'da denize karşı Menekşe gözlü bir akşamın masasında beni bekleyen demli bir çayın nazh kokusunu düşledim bu sabah... "Hazmz bir kesin hesaplaşmaya-.'' "Biz de_. Biz de_. gerekirse tüm gücümüzte™" "... 12 milyonu geçer kayıplar ve çevredeki etkisi...(2) (Dışanda, "okul müdürü suradı'' bir gökyüzü adeta Parmak salhyor Bakus'un kösnül ellerinde kıvranan topraklara Katolik bir şair ağzında Nisana ait bir şeyler gevelerken. Yoksa, niye dolu yağsındı Mayıs biterken?) ... ve sen "Ne biüyordu, ne kadar, ne zaman ve neden?" ... ve sen "CIA, FBI'dan ve herkes birbirinden" ... ve sen "Errafındakiler çok kazandı bu işten.J\3) ... ve sen ... ve sen = Eğer "gül böregj" getirmişsen, Yapraklannın yavaş yavaş Dönüşmesinı izlemeyi sonra, Güneşin titrek ama hünerli ellerinde Ve uçup gitmesini, "Arjantin IMF'dençabukohnasmı istedi" Her ikimizin de içini ürperten Bir akşam rüzgânna binerek. "Arafat'ı etkisizleştinnek».'' Biz suskunluğumuza sannmış "Terorizmi ezmek™" Arkasından bakarken, "ilk vuruş hakk.^1" Seni bilmem ama ben, Elinde yeni diktiği kanatlan, Hevesle bekleyen ruhumun Bu yolculuğa çıkamayacağını düşünerek hüzünlenirim. "- Kalkan'ı kabul edin, kontrat- lardan size de pa\T vereHm!"(4) Kolay mıydı uçup gitmek kara bulutlann ağına takıbnadan Menzilini bilmedığın dağların doruklanna doğru Ve bir gün rengârenk tüyleri tutan balmumu eridiğinde (Sığınmak da artık bir seçenek değildir eski bır gölgenin serinliğine) Anılann kınntılanndan birparaşüt dikmeğe çalışmak Tepe taklak düşerken toprağına çorak bir ülkenin? "VVTıat is that sound high in the air_" "Who are those hooded hordes™" "What is the city over the mountains~.(5) Tam o sırada, abanoz renklı omuzlan gecenin Ve boynundaki pırlanta gerdanlık - Nubye'Ii bir Salome - Yükselmeye başlar sulardan Bir elinde 20 yaşımın kesik kafası... Öbür elini uzatır okşar En mahrem köşelerini kentin... "Jarusalem Athens Alexandria Vıenna London~."(6)... Cenin! tstanbul Ahbezi, Altzaymer Parkinson Derviş "UnreaL."(7) (1) Çuantum fiziğinde bir parçacık bir başka yerdeki bır parçacıkla, nedenleri bilim tarafından hâlâ kavranamayan bir biçimde, çokyakın bir ilişki kurar Bu bağlamda çok önemli bir gelişme: Avustralyahfızikçiler bir lazer ışığından bir metre ötedeki diğerine bilgi teleportasyonu -uzay yolundaki gibi- gerçekleştirdiler. Veriler bir ışıkta kayboldu aynı anda öbüründe belirdi. (The Guardian, 18 Haziran 2002). (2) Keşmir 'de son tango. (3) Senatör Mckinsey, özellikle baba Bush 'unyönetim kurulundan bulunduğu Carlyle şirketini işaret ederek, Carlyle geçen sene Koç grubuyla stratejik işbirliği anlaşması imzaladı. (4) Pentagon un Avrupa Birliği ülkelerine bir teklifi! (5) Whatthe ThunderSaid", The Waste Land T.S. Eliot. (6) age. CANGIL YAYINLARI'NDAN YENİ BlR KİTAP Dört üsluptayaşam KültürServisi-' SulannıAra- yan Irmaklar', 'Siyah Kar Kü- fiiVKırkKmkSöz' adhkitap- lanyla tanınan Fırat Mehmet Eroiğhı'nun son kitabı 'Surengi Her Şey' Cangıl Yayınlan ndan çıktı. Eroğlu, 'SurengiHerŞe>''de ül- kenin son yirmi yılını kucakla- yan uzun, çok karanlık ve kar- maşık sürecınde okur-yazar bir ınsanın hem toplumsal hem bi- reysel anlamda yüz yüze geldi- ği, yaşadığı, karşılaştığı sıkıntı- lan dört ayn üslupta ele alıyor. 'E^'vel zamandan yarun ya- malak kalan' adlı bölümde se- naryo (sinopsis) tarzıyla bir ya- zarın. işsiz bir insanın ve eşi gö- zaltına alınan sonra da kaybedi- len bir çevirmenin düşünsel, duygusal sıkınhlan, acı ve yal- nızlığı dile getiriliyor. 'Dünden bölükpörçükkalan' adlı bölümde ıse çok farklı bir tarz kullanılarak yer yer politik denemeler, kısmen gazete köşe yazılan ve siyasi kara gri hıkâ- ye üslubuyla 1995 - 2000 yılla- n arasında ülkede yaşanan ge- Tİlimi, sıkıntılan ve kuşkusuz umut ile umutsuzluğu, özellik- le de acılan konu ediniyor. '._Ve ertesi günden yanm ka- lan'da da doğrudan kara mizah hikâyeleri tarzında küçük, sıra- dan insanın ülkede yaşadığı tra- SÜREINGI HER ŞEY jediyi, trajı komık olaylan, he- men hepimizin hiç fark etmek- sizin gün 24 saat yaşadığı sıkın- tıları, yalnızlığı, sevgisizliği, umutsuzluğu ve boğuntuyu se- vince dönüştürme arayışında düştügü kuyu derinliği, boşluk- lan anlatıyor. 'Büyük Saat'in akrepsizyelko- vanı'nın hem ileriye hem geri- ye aktığı, döndüğü son bölüm- de ıse Büyük Saat ve Usta'nın hıkâyesine girizgâh diyerek Türkçe şiirin en görkemli, en sı- kıntılı ve en güzel yapıtlannı ya- ratan TurgutUyar'ın ardına düş- müş acemi bır yazı işçisinin ara- yışı, bıyografi ile şiir eleştirisı gel-gitinde ele alınıyor. Basın fotoğrafları • Kültür Servisi - Dünyanın saygın basın fotoğrafı kuruluşlanndan biri olan VVorld Press Photo'nun dünyadaki en önemli olaylann görüntülerinden oluşturduğu Retrospektif Sergisı 31 Ağustos'ta, Beyoğlu Sıraselviler Caddesı'ndeki Bilgi Galeri 11 l'de açıhyor. 1995 yılından bu yana her yıl basın fotoğrafçılan arasında bır yanşma düzenleyen 'VVorld Press Photo', yılın en iyi basın fotoğraflannı seçiyor.Geçen yıl düzenlenen, 123 ülkeden 4171 fotoğrafçının 50 bine yakın fotoğrafla katıldığı yanşmanın sonuçlan, her yıl olduğu gibi geçen yıl da düzenlenen bir — sergi ile izleyici ile buluşmuştu. Şımdiye kadar çok sayıda ülkede de düzenlenen sergılerden derlenen en çarpıcı 220 fotoğraf ise retrospektif sergisinin materyalıni oluşturuyor. 1956-1999 yıllan arasındaki en önemli politik, ekonomik ve güncel olaylan kapsayan sergide, serbest bırakılan bir Alman savaş esırinin kızına ka\ıışma sevınci (1956) ile Kosova'da yitirilen eşin acısı (1999) aynı mekânı paylaşıyor. .\nı ölümsüz kılma, dünyanın geri kalanı ile paylaşma ısteği ile deklanşöre basanlann aklından geçenler fotoğraf kartlannda hayat bulurken, Berlın duvannm örülmesinden yıkılmasına, savaş vahşetlennden banş toplantılanna, Mehmet Alinın Sonny Liston'u nakavt etmesıne, Kennedy suıkastından Krushcev-Kastro görüşmesine kadar 45 yılın en önemli olaylannın, anılannın ve kişilerinin tekrar hatırlanması sağlanıyor. Düzenlenmesı.Hollanda Konsolosluğu.Bilgi ÜnK^rsitesi ve Fotoğraf \akfi Girişimi tarafından gerçekleştirilen sergide Türkiye'den Mehmet Biber, Coşkun .\ral. Mustafa Bozdemir ve Ramazan Oztürk'ün fotoğraflan da yer alıyor. Bilgi Galeri 111 "de 27 Eylül'e kadar her gün 24 saat izlenebilır. Urgüp'te senaryo yarışması • NEVŞEHİR (AA) - Nevşehır'ın Ürgüp ilçesinde belediye ve Sınema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) işbirliği ile 'Ürgüp' konulu kısa film senaryo yanşması düzenlendi. Yanşmaya amatör ve profesyonel tüm sinemacılann katılabileceğini kaydeden Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş, "Yanşmaya kahlacak eserlerin daha önce hiçbir yanşmaya katılmamış olması ve film çekiminin yapılmamış olması, senaryo metinlerinin metin halinde yazılması ve çekim gerçekleştiği zaman 5 dakikayı geçmeyecek şekilde kaleme alınması gerekiyor" dedi. Yanşmaya kahlmak isteyenlerin eserlerini en geç 6 Eylül'e kadar SESAM'ın Istanbul'daki merkezine göndermeleri gerektiğini anlatan Ödemiş, sonuçlann 10 Eylül'de açıklanacağını bildirdi. Konya Devlet Tiyatrosu büyüyor KONYA (AA) - Konya Devlet Tiyatrosu, ıldeki tıyatroseverlerin her geçen yıl artan ilgisine karşılık verebilmek için yeni sezona, idari yapısını güçlendirerek giriyor. Daha önce sadece bır müdürü bulunan Konya Devlet Tiyatrosu"nda ilk kez müdür yardımcılıklan ve basın ve halkla ilişkiler birimı oluşturularak yeni atamalar yapıldı. Sanatsal konulardan sorumlu müdür yardımcılığına Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Sevinç Gediktaş, teknik işlerden sorumlu müdür yardımcılığına Konya Devlet Tiyatrosu Sahne Amiri Hüsamettin Uslu, basın ve halkla ilişkiler sorumluluğuna ise Yasemin Ayabakan getirildi. Konya Devlet Tiyatrosu Müdürü Cengiz Korucu, 6. yılına giren tıyatrolannın yeni sezonda Konyalı tiyatroseverlere birbirinden güzel ve keyifli oyunlar sunmaya hazırlandığını, ekim aymda başlayacak yeni sezonda sahnelerini Erhan Bener'in yazdığı, Zekai Müftüoğlu'nun yönettiği 'Bürokratlar' adlı oyunla açacaklannı sözlerine ekledi. Manik kJasikler aynı albümde • Kültür Servisi - Ingilizlerin en politik grubu Manick Street Preachers. kariyerinin ilk best of albümü 'Forever Delayed', Greatest Hits'in şarkı listesini belirledi. 28 Ekim'de yayımlanacak albümde 2 yeni şarkı da bulunuyor. Albümü takip eden hafta yayımlanacak DVD'de ıse her şarkı için hazırlanan özel görüntüler, videolar, diskografi ve performanslar yer alacak. Aynca grubun bugüne kadar bırlikte çalıştığı 'Mitch Ikeda'nın fotoğraflanndan oluşan özel bir kitap da yıne tngiltere'de ekim ayının son haftası piyasaya çıkacak. Albümde yer alacak Manic klasikleri: 'A Design For Life', 'Motorcycle Emptiness', "If You Tolerate This Your Children Wıll Be Next', 'La Tristesse Durera (Scream To A Sigh)', 'You Love Us*7^~ 'Australia'. 'You Stole The Sun From My Heart', 'Kevin Carter', 'Tsunami', 'The Masses Against The Classes', 'From Despair To Where'. 'Everything Must Go\ 'Faster', 'Little Baby Nothing', 'Theme From M.A.S.H. (Suıcıde Is Paınless)', "So Why So Sad\ 'The Everlasting (radıo edıt)', 'Motown Junk'.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle