25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
> ^ĞUSTOS 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ıcârilCte rcve doğru |^ADAÎNA(AA)-Türk [ari>-Iş Sendikası. >pJn ış sözleştnesı örûşmelerindekı yı»şmazlık nedeniyle îcirlik Hava Üssü'nde L.B D ışyerlerine 7 Lğustos 2002'de astığı re^v karannı azırlanıyor. Türk larb-Iş Sendikası ^dana Şııbe Başkanı Mrıan Şener, tncırlik lava Üssü ile Ankara e tzmir'deki ABD şyerlerinde toplam 8O0 işçiyi kapsayan oplu iş sözleşmesi ;örüşmelerindekı lyuşrnazlık nedeniyle lîdıklan grev :aranndan sonra, şveren emsilcilerinden >ugüne kadar görüşme alebi gelmediğini iöyledi. Şener, "Grevi, l -7 Eylül tarihleri ırasındaki bir günde "iilen başlatmayı >lanhyoruz" dedi. Kadn çiîtçilere eğîtim • KONYA(AA)- SConya'da, 2000 yılmda saşlayan "Kadın Çiftçiler Tanmsal Yayım Projesi" kapsamında bugüne lcadar toplam 1364 lcadın, çiftçi eğitim lcurslanna katıldı. rartm tl Müdürü Sami Vurucu, projenin amacının, işletme ve tanm faaliyetlerinde bulunan kadın çiftçilerin tanmsal konularda eğitilmesi ve öneriler sunulması olduğunu söyledi. Proje ile kırsal alandaki kadınlann yaşamlannı sürdürmesi ve sosyo- ekonomik statülerinin geliştirilmesinin de hedeflendiğini söyleyen Vurucu, "Bu çerçevede, çiftçi kadınlar örtü altı sebzeciliği, meyvecilik ve bağcılık, ancılık, süt sığırcılığı ile ilgili konularda eğitim ılıyorlar" dedi. Koııferans eptelendi • ANKARA (AA)- Bilişim sektörünün sorunlannın ele ılındığı Türkiye'de Internet Konferansı, jeçimler nedeniyle îrtelendi. Internet reknolojileri Derneği le sektördeki bazı sivil oplum örgütlerince jrganize edilen Tûrkiye'de Internet fConferansı (Inet-tr), jıternetle ilgili tüm jıofesyonelleri ^ıJuşturuyor. jeleneksel hale »rtirilen konferansın S'ıncisinin 4-6 Kasun >002 tarihleri arasında stanbul'da iizenleneceği Iıyurulmuştu. Ancak ;<çimler nedeniyle onferans 19-21 Sralık'a ertelendi. <onferansın bu yılki ua teması "elektronik lürkiye" (e-türkiye) iarak belirlendi. ıternet ammına tepki |KONYA(AA)-Türk ıternet Birliği (TÎB), ûrk Telekom tıafından ınternet cretine yapılan yüzde nikzammın ı:ernetin kullanımını, dayısıyla Türkiye'nin dişimini cgelleyeceğini öne irdü. TÎB, zamma çki amacıyla açtığı vww.turkcenet.com" iesinde, her firsatta snoloji ve interneti lilanmayı teşvik eden ptimci ve bilişimciler •arak, yükselen rtemet fiyatlan deniyle teknolojinin Tygınlaşamamasından ıiiişe ettiklerini oyurdu. Türkiye'nin Arjantin ve Brezilya örneklerinden ders alması gerektiğini savunan TEB Başekonomisti Selim Somçağ'ın çözüm önerisi: IMF reçetesiyerineulusalpolitika / EB (Türk Ekonomi Bankası) Başekonomisti Selim Somçağ, Türkiye 'nin ekonomik yapısının, yerinde incelemefirsatı bulduğu Arjantin ve Brezilya 'ya benzediğine, ancak siyasi yapısı ve toplumsal kültürünün çok farklı olduğuna dikkat çekiyor. Somçağ'a göre bufark Türkiye için büyük avantaj. « 1 ürkiye 'nin J H H E Arjantin ve Brezilya 3 K H örneklerinden ders alması gerektiğini savunan Selim Somçağ 'ın çözüm reçetesi ise şöyle: Türkiye 'nin yapması gereken, büyümeye, üretime, ihracata, istihdama dönük olarak kendi ulusalpolitikasım oluşturmak. RARIŞDOSTER ~ KUR POÜTtKASi MAÜYE P0Ü7İKASI SERMAYE HAREKETIERİREİMİ KAMU FİNANSMAN1 Uygulama Kur çapaana dayalı dezenflasyon Sonuç Kur çapasına dayalı dezenflasyon Aşırı değerli kur, yüksek cari açık ve devaluasyon Uygulama Yüksek faiz dışı fazla hedefı Sonuç Uygulama Duşük buyüme hızı Aşırı değerli kur, yüksek cari açrk ve ctevalüasyon Yüksek faız dışı fazla hedefi Düşük büyüme hızı Kur çapasına Aşırı değerii dayalı kur, yüksek dezenflasyon cari açık ve devatüasyon Yüksek faız dışı fazla hedefi Düşük büyüme hızı Sonuç Uygulama Sonuç Tam serbestlik, döviz tevdiat nesabıyasal Sermaye hareketJerine s:rwlı serbesti. Dovız levcM hesabı yasak Yüksek Yüksek Moratoryum dolarizasyon faizle aşın iç Para ikamesi ve dış borç ve sermaye kaçısı I Dolarizasyon Yüksek 2002 Tam serbestlik, döviz tevdiat hesabı yasal yok. feızle aşın tç Ağustos Sermaye ve dış borç syında kaçısı düşük j<r-—••- moratoryum IMFborcuyla döndü. Yüksek dolarizasyon Para ikamesi ve sermaye kaçısı Yüksek faizle aşın iç ve dış borç 2001 Kasım ayırtda moratoryumdan IMF borcuyla döndü. rjantin ve Brezilya'nın ekonomik du- rumlan ile yaşadıklan krizlerin sonuçlan- nı incelemek üzere bu iki ülkeye giden Türk Ekonomi Bankası (TEB) Başekonomisti SeKm Somçağ, Türkiye'nin ekonomik açı- dan Arjantin ve Brezilya'yabenzediğini, an- cak tarihi ve toplumsal açıdan ise çok fark- lı olduğunu vurguladı. Bu farkın Türkiye için avantaj olduğuna dikkat çeken Somçağ, "Tarihive toplumsal dokumuz, devlet gele- neğhniz, uhıs biüncimiz, bizim en büyük avantajlarmuz" dedi. Ekonominin sadece sayılardan ibaret olmayan, insan davranış- lan ve toplumsal yapıylayakmdan ilgili bir bilim olduğunu vurgulayan Somçağ, ''Tür- kiye'nin, başta EVIF ikflişkflerobnak üze- re, Arjantin veBrezflya'dan abcağı çokders var.Tahsfldar bir kurum olan IMF'nin, bü- yüme ve gelir dağıhmı konusunda hiçbir perspektifı otanadığnıı, sadece enflasyonla 0- gflendiğini görmek gerekH" dedi. Somçağ, kariyerine üniversitehocası ola- rak başlamış bir iktisatçı. Bağlam Yayınla- n'ndan çıkan "Avrupa Feodanzminin Ev- rimi" adlı kitabuun yanı sıra çok sayıda Türkçe ve tngilizce makalesi olan Som- çağ'la Arjantin ve Brezilya hakkındakı göz- lemlerini, Türkiye ekonomisine ilişkin sap- tamalannı konuştuk. Küreselle$menin Iklncl turu yaşanıyor - Türkiye, Arjantin ve Brezüya'ıun eko- nomikolarakbenzersancüan çektikleribi- Bniyor. Bu üç üikenin ortak yanlan neler? - Her üçü de orta derecede sanayileşmiş, ortagelirgrubundakiülkeler. 1980'lerdebaş- layan liberalizasyon ve küreselleşme dal- gasına, 90'lann başından itibaren katılmış- lar. Ekonomik olarak Türkiye ve Brezilya birbirlerine daha çok benziyorlar. Üç ülke- de de kamu açıklan var. yolsuzluk ve popü- lizm ıleri boyutta. Ama bizdeki yolsuzluk ve popülizm, onlannkinin yanında düşük kalır. Aynca üçü de ashnda insanlık tarihinde ye- ni bir aşama olmayan küreselleşmeden ve li- beralizasyondan çok etkilenmişler. Oysa 19. yüzyılın son çeyreği ile 1944 arasında uygu- lanmış ve başansız olmuş olan küreselleş- me, şimdilerde tekrar denenen bir akım. Şim- di yaşadığımız, küreselleşmenin ikinci turu. Bu turda da deney sahası olarak Uzakdoğu. Latin Amerika ve Türkiye kullanılıyor. - Türkiye'nin Arjantin ve Brezüya'dan aynkhğı noktalar neler? - Ekonomik yapımız benzese de siyasi yapuruz ve toplumsal kültürümüz çok fark- lı. Arjantin ve Brezilya'nın tam bir ulus oluşturabildikleri şüpheli. Her ikisi de 150 yıl öncesine dek sömürgeydiler. Bu geçen sürede ulus değerlerini, ulusal bilinçlerini oluşturmalan kolay değil. Bu nedenle, yol- nın anlamadığı da bu. '94 ve 2000 krizle- rinde, halkın bankalann önüne yığılması- nı, cam çerçeve indirmesini, mağazalan ta- lan etmesini önleyen, işte bu sağduyu ve dev- letle siyaseti ayırabilme yeteneği. Partile- re ve politikacılara olan güvensizlikle cum- hurbaşkanı ve orduya duyulan güveni yan suzluğa aşın bulaşmış siyasiler ile devlet ay- gıtuıı birbirinden ayırmakta zorlanıyorlar. -Bu açıdan Türkiye'nin srvasi ve toplum- sal yapısı nasıl bir avantaj oluşturuyor? - Ekonomi toplumsal yapı ile yakından ilgilidir. Ekonomiyi şabloncu, sadece ma- tematiğe dayanan bir bilim olarak görmek yanlıştır. Ekonomi, son tahlilde sayılarla ifede edilse de toplumsal ilişkilere, insan dav- ranışlanna çok bağlıdır. Neoklasik iktisat- çılar ve küreselleşme yanlılan, ekonomiyi salt sayılardan ibaret görürler. Ama Türkiye'de halk-devlet ilişkilerinin çok farklı olduğu, halkın birikimi, gelene- ği, deneyimi, geçmişi sayesinde, devieti ve siyaseti birbirinden ayırdığı ortada. Binler- ce yıllık bir devlet ve ulus geleneği var. HaÜan sağduyusuvar. Altıyüzyıh aşkınbir süre inandığı hanedanı bıraİcıp Mustafa Ke- malPaşa'nınpeşinden gitmesini başka tür- lü açıklayamayız. Kimi tatlı su aydınlan- yana koyunca, halkın bu yeteneğini iyi an- îıyoruz. - TürkKe'deçoksık sorulan bir soru var: Türkiye Arjantin ohır mu? Bu soru> u fon- da tutarak, Arjantin bakkmdaki gözlemle- rinizi sıralar nusmız? - Arjantin, gelişmiş, uygar, kentli bir or- ta sınıfi olan, başkenti Buenos Aires, Paris ayanndaolanbirülke. 1950"denöncedün- yanın 7. büyük ekonomisi olmayı başarmış. Ama bugün, yüksekbütçe açığıyla, yüksek enflasyonla boğuşan bir ülke. Arjantin'i Para Kurulu batırdı. Merkez Bankası özelllğlnl yltlrdl Merkez Bankası da Arjantin'de anlamı- nı, özelliğini yitirdi. Normalde en son borç veren kurum olan Merkez Bankası, Arjan- tin'de popülist pob'tikacılann da onayıyla bu özelliğini yitirdi. Arjantin Pesosu 1991-94 arasında yüzde 69 değerlendi. Bu parayla ihracat olmaz, ithalat ise ucuzlar. Ve so- nuçta Arjantin, hem sıcak para hem de it- halat cenneti oldu, kendi mallan dışandaçok pahalı, yabancı mallar içeride çok ucuz ha- le geldi. Borçlanarak, devleti borç alhna Arjantin, 1950lerden önce dünyanın 7. büyük ekonomisi ohnayı başanmşo. Ancak, bugün yüksek bütçe açı^ veenflasyonbı boğuşuyor. EkonomistSelnn Somçağ'ın "Arjamin'iPara Kurulu batmh" yorumunu >apöğı üikenin camndan bezmiş dunımdaki halkı iseçareyi sokaklara dökülerektepkisini göstermekte buluyor. Tabö, protesto edflenkrin başındada hükümetvelMF geiiyor. sokarak, geleceği ipotek altına alarak dışa- ndan aluıan paralar havyar ve viskiye gi- derse, bunun sonu olmaz. Arjantin'de de 3- 4 yıl sonra bu işin sonunun ohnadığı gö- rüldü. - Arjantin'in yabancı sermaye ve Brezil- ya ile ioşkOeri nasıl? - Elektrik, su, doğalgaz altyapısı ve stra- tejik sektörler yabancılara satılmış durum- da. Bankacılık sektörü yüzde 70 yabancı- lann elinde. Yabancılar için artık Arjan- tin'de satın alınacak bir şey kalmadı. Cari işlemler açığı ve borç stoku 4 yılda sürdü- rülemez bir duzeye geldi. Normalde bir gü- venkurumu ohnası gereken bankacılık sis- temi yok olmuş, ekonomi nakit parayla ça- lışıyor, katıksız birpopülizm egemen. Aşı- rı değerlenmiş kur, aşın kamuborçlan, yük- sek reel faizler ve yüksek cari açıklar so- nucu Arjantin, Brezilya'ya mal satamaz ol- du. Oysa Arjantin ile Brezilya arasındaki dış ticaret oranı yüzde 30'lar dolayında. Ve sonuçtaArjantinli sanayici, fabrikasını Bre- zilya'ya taşıdı. Arjantin büyümesini dış ser- mayeye dayadığı için ekonomisi sürekli kü- çüldü. - Arjantin nerede yanhş yapü? - Her şeyden önce, bir üikenin kalkınma- sırun tek başına doğal kaynaklara bağlana- mayacağını kabul etmek gerekir. Japonya ve Güney Kore gibi, doğal kaynak açısın- dan yoksul ülkelerin gelişmişlik düzeyine baktığuruzda, bu gerçek daha daha iyi an- laşılır. Arjantin eski zenginliğinin kurbanı olmuş bir ülke. Rekabete uzak, eski tekno- lojiye dayalı ve iç pazara yönelik politika- lar uygulamış. Bu açıdan bize benziyor. - OzeDJkk IMF ile işbiıüği yapan ülkele- rin Arjantin'den alacağı en önenüi dersler neler? - Bir ülkede, döviz üretemeyen sektöre, yabancı sarmaye sokmamak lazım. Ülke ekonomisinin önemli bölümünü, altyapıyı ve stratejik sektörleri yabancılara vermek doğru değil. Büyük altyapı yatırımlannı dünyanın hiçbiryerinde özel sektör yapmaz. Altyapı, yabancı ya da yerli özel sektöre sa- tıhnamalı. Bazı altyapı hizmetlerinde kâr maksimizasyonu olmadığını da unutma- mak gerek. - Brezilya'nın durumu nasıl? - Brezilya'nın Arjantin'e oranla daha güçlü bir sanayisi var. Ama dış finansman ihtiyacı da var. Brezilya. 100 milyar dolar doğrudan yannm çekrniş ve Çin'den son- ra bu anlamda 2. sırada. Yüksek faizlerle aşın dış borçlanma yapan Brezilya, 1999 devalüasyonundan itibaren dış ticaretini dengeye getirdi. Yine de 25 milyar dolar ca- ri açık veriyor. Brezilya Arjantin kadar zavıf Brezilya Arjantin kadar zayıf değil, tam teslim olmamış, egemenliğini kaybetmemiş. Sermaye serbestisi denetime tabi ve başa- nlı bir denetim mekanizması \ar. Unutma- mak gerekir ki hiperenflasyonun mutfağı, anavatanı Latin Amerika. Bu latada bir tek Meksika, NAFTA'ya girdikten sonra kur- tuldu. ABD ihracata dönük sanayisini bu ülkeye taşıdı. Ama Meksika da artık egemen bir devlet değil. - Türkiye, Brezilya ve Arjantin IMF konusunda mı hata yaptüar? - Finansal sermayenin gelişmekte olan ül- kelerdeki en büyük korkusu devalüasyon- dur ve tüm derdi, o ülkelerde devaluasyon yapılmasını önlemektir. Enflasyonun ol- madıgı bir ülkede, şok devaluasyon olması çok zor. Büyüme mi, enflasyonun düşürülmesi mi sorusuna, enflasyonun düşürülmesi yönünde yanıt verenler, IMF'ye yakın görüş- leri saMinurlar. Finans sermayesi de enflas- yondan dehşetli ürktüğü için bu görüşü savTinur. EMF'nin enflasyon itfaiyeciliğine başlaması, küreselleşme ile birlikte baş- ladı. IMF'nin büyüme ve gelir dağıhmı perspektifi yoktur, sadece enflasyonla il- gilenir. Tahsildar bir kurum olduğu için, kamu harcamalannı tasmayı önerir. - Arjantin ve Brezilya örneklerinden Tür- kiye'nin çıkarması gereken dersler neler? - Para mübadele aracı, muhasebe birimidir. Bizde ise dolar, yannm aracı oldu, dolarizas- yon nedeniyle kafalarda sadece bu para birimi var. Türkiye'nin temel sorunu enf- lasyon dep, büyüme ve gelir dağıhmındaki adaletsizlik. Enflasyon düşünce büyüme başlar diye bir kural yok. 1997'de Uzakdoğu, 1998'de Rusya, 1999'da da Brezilya kriz yaşayuıca, bu krizler küreselleşmeye enteg- re olmuş, gelişmekte olan ülkelen art arda vurdu. Bu durum, Arjantin ve Türkiye'nin borç stokunu sıçrattı. Bizim yapmamız gereken, büyümeye, üretime, ihracata, is- tihdama dönük olarak kendi ulusal politika seçeneklerimizi oluşturmak. Istanbul Bağımsız Milletvekili Rıdvan Budak'tan tş Güvencesi Yasası'nı vatana ihanet etmekle eş tutanlara sert yanıt: Vatan hainleriıü Isviçre batıkalarında arayın ANKARA (CumhurtvetBürosu)- Eski DÎSK Genel Başkanı ve îstanbul Bağımsız Millet\ekili RıoNan Bu- dak, iş güvencesinin mutlak iş garantisi olmadığını belirtti. Iş güvencesinin sendikal özgürlükleri koruma amacı taşıdığını belirten Budak, işverenlerin tutumu- nu "Bir bardak suda ûrüna koparmak" olarak nitele- di. Budak, "İş güvencesini vatan hainliğiyle bir tutan açddamalaryapıldLVatan hainleriTBMM'dedeğiL İs- viçre'deki banka hesaplannda aranmahdır" dedi. Bu- dak, iş güvencesine yönelik tartışmalan Cumhuriyet'e değerlendirdi: - TBMM'de kabul edilecek tş Güvencesi Yasası, "mutlak iş gü\7 encesi" getiriyor mu? - Iş güvencesi, anayasadaki sendikalaşma hakkının basbsız ve özgürce kullanılmasım amaçlamaktadır. Bunun dışındamutlak isuhdam güvencesi getirmek gi- bi bir amacı yoktur. Unutulmamalı ki Türkiye'de yüz binlerce işçi sırf sendikalaştıklan için işlerinden oldu. Söz konusu işyerlerinde üretim sorunu yok. Teknolo- jik değişim de yok. Amaç işçilerin anayasal haklarını kullanıp haklannın güvence altına alınmasıdır. -tşçflerin bu haklannı özgürcekuDanamadıklannısöy- Kiyorsunuz. Yeni yasa bunu sağlayacak mı? • Eski DÎSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, işverenlerin îş Güvencesi Yasası'nın üretimi baltalayacağnıa ve yabancı yatınmlan caydıracağına ilişkın iddialannı gerçekçi bıdmuyor ve "Bazı işveren sözcüleri, bu yasayı vatana ihanetle eş tutan açıklamalar yaptı. Ancak vatan hainleri TBMM'de değil, Isviçre'deki banka hesaplannda aranmalıdır" diyor. - Yeni düzenlemedeki en önemli değişiklik, işten çı- karmada ispat yükümlülüğünün işverene bırakıknası- dır. Bunun dışında işçi çücanlamaz diye bir hüküm de yok. Zaten böyle bir yaptınm olamaz. Iş Yasası'nın iş- ten çıkarmayla ilgili 13. ve 17. maddeleri geçerliliği- ni koruyor. Getirilen yeniük sadece işten çıkarmanın haklı bir gerekçeye dayandınlmasıdır. - tşverenkr yasanın üretimi baltalayıp, işsbdiğe neden olacağuu, yabancı yaonmı caydıracağını saMinuyor. - Bu iddialar gerçekçi değil. Türkiye'ye yabancı ser- maye gelecekse, daha çok gelişmiş ülkelerden, özel- likle AB ülkelerinden gelecek. AB ülkelerindeki ser- maye AB standartlanna zaten ahşkın. Üstelik kendi ül- kesindeki koşullann çok altında ücretlerle üretim ya- pacağını biliyor. - tşverenler iş güvencesinin AB uvum yasalan içinde kısa \adeli öncelikler arasında olmasına karşı çılap AB'nin böyle bir talebi bulunmadtğuu iddia ettiler_ - Bu yasa hem AB hem de ILO ile yakından ilişkili ve 8 yıl önce kabul ettigimiz 158 sayılı ILO Sözleş- mesi'nin iç hukuka geç de olsa uyarlanması niteliğin- de. Aynca iş güvencesi Ulusal Program'da kısa vade- li hedefler arasında yer almaktadır. Işverenler AB'yi sadece ticari entegrasyon olarakanlamış görünüyor. Oy- sa AB sadece ticari ve ekonomik bir birlik değil, aynı zamanda demokratik ve sosyal bir birlikteliktir. Bir bardak suda firtına koparmanın gereği yok. - tş güvencesinin tek başına değil, Iş Yasası'nın bir- likte ele ahnması gerektiği iddialan ne derece gerçeği yansıüyor? - İş yasalan bir bütün olarak ele alınıp, günün koşul- lanna uygun hale getirihnelidir. Umuyorum bu yönde çahşmalar önümüzdeki dönemde başlayacak. Ama bun- lar iş güvencesinin yasalaşmamasının gerekçesi olamaz. - İşverenlerin iş güvencesi konusunda bu denli yoğun muhalefet yapmasuu nasıl değerlendiriyorsunuz? - Dünyanın neresinde iş dünyası ve sermaye parla- mento üzerinde bu denli tehditkâr olabiliyor. Bazı iş- veren sözcüleri, yasayı neredeyse vatana ihanetle eş tu- tan açıklamalar yaptı. Oysa bilinmelidir ki, üikenin ya- nsı yoksulluk sınınnda yaşıyor. Milyonlarca insan iş- siz ve gelecek güvencesi yok. Vatan hainleri TBMM'de değil, tsviçre'deki banka hesaplannda aranmah.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle