Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2002 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(a cumhuriyet.com.tr
EVET/HAYIR
OKTAY AKB AL
"Biri, Bizden
Çok Savunuyorlan!'
Yirmı yed yı Amenka'dayaşamış Dunya Ban-
kası gorevlıa oarak dun/ayı dolaşmış Ama ken-
dı ulkestne dortmek orada gorBv yapmak aklına
gelmemış1
Ne zaman kı Dunya Bankası, IMF "Bu
Turkıye bıze borcunu odeyemıyor Gıt bu ışı hal-
let" demışler, Turk hukumetı de turlu yonden ba-
tacak duruma geldığı ıçın 'Aman gel bızı kurtar1
"
demış Önce banka başkanlığını sunmuşlar, ye-
terfı olmamış, tûm ekonornık ışlerden sorumlu ba-
kan olmak ıstemış, olmuş1
Bır buçuk yılda tek ba-
şansı dış borçlan odemek ıçın yenı borç almak1
"Duşuk faızlı uzun surelı borç aldım, knzden kur-
tulduk "
lyı, guzel1
Ama yabancılaşmış bır uzmanın kal-
kıp da 'Ben soıu bırteştıreceğım" dıye tutturma-
sı, ev ev, kapı kapı, patron ışçı, zengın fakır dola-
şarak sola yakın gorunen partılen bır araya getır-
mek ıçın buyuk çaba gostermesını anlamak guç1
Solu bırleştırmek ıçın yıllardır uğraşanlar so-
nunda umutsuzluğa uğramadılar mı'? Sayısı otu-
za yaklaşan sağ sol, orta partı ayn ayn seçıme
gınyorlar Solu butunleştırmeye çaJışıp da yenık du-
şen bızım bazı unlulenmız de "Bu ış Dunya Ban-
kası'nın memuruna mı kaldı?' dıye eleştınyorlar
Evet sızlerbızlerbuışıyapamazsak dışardanbı-
n getırılır Turkıye nın yonetımını yuklenecek ner-
deyse tek adam sayılır* Bunu da koskoca Turk
mılletııster duruma duşurulur "Ahobırgelsepar-
tımız kurtulur ah o bırbaşbakan olsa herşey du-
zelır" anlayışı kafalara yerieşır
Doğan Avcıoğlu nun 'Mıllı Kurtuluş Tanhı"r\\n
onsozunde Tanzımat'ın un)u sadrazamlanndan Ab
Paşa nın bır sozu var Ikı yuz yıl once ulke yone-
tıcılennın bağlandığı bırgoruş Serbest tıcaretle ul-
ke kalkınması Avrupalı uzmanların, ışadamlannın
onculuğunde ulkenın huzura, refaha kavuşması
Işte Alı Paşa nın "kalkınma projesım" açıklarken
soyledıklen
"Kapılanmızı açmalı ve Turkıye 'ye seçme yaban-
cıgetırmeyebakmalıyız Bunlardanbırtehdıtgel-
mez reforma vegelışmeye kavuşmamıza yardırn
ederler Bız akıllıca kanunlar yaparsak gunun bı-
nnde bunlar bızımle kaynaşır, bizden oluriar Bız
genış duşuncelerle reform yoluna cıddı bıçımde
gırmek zorundayız Yabancı goçmenler Amen-
ka'daAmenkalı Avustralya'daAvustralyalıoluyor-
lar Bızım aramızdakı Avrupalı memur, sanatkâr ve
tuccardan bırçoğu Osmanlı 'dan çok Osmanlı dır-
lar Bız bunu bır turlu goremıyoruz Bu adamlar
bızım çıkanmızı bizden çok savunuyorlar Mem-
lekete bizden çok bağhlık gostenyorlar'
Ikı yuzyıl sonra yenıden yabancı uzmanlann, ya-
bancılaşmış Turklerın, Arnenka'da, Avrupa dakı
bırtakım ekonomık ve sıyasal odaklann etkısınde
degıl mıyız
9
Borç ustune borçlanarak, gerekırse
onlann yanında haksız savaşlara gırmeyı bıle go-
ze alarak, halkımızı bır mutlu azınlığın çıkan ıçın har-
cayarak
1
Yenıden yabancılara avuç açmak, onlann adam-
lanna bağlanmak, her dedıklerıne ınanmak sure-
cıne, lyıden lyıye gırmışe benzıyoruz Atatürk'un
Izmır Iktısat Kongresı'nde soyledıklennı ıse çok-
tan unuttuk
"Osmanlı ulkesı yabancıların serbest bır so-
murgesınden başka bırşey değıldı Osmanlı hal-
kı ıçındekı Turk mılletı tamamen tutsak duruma
getınlmıştı"
Turkıye'dekı partılen bırleştırmeye çalışan, bu ko-
nuda buyuk çaba harcayan kışının, ABD den gon-
denlmış bın olması Alı Paşa'nın, "Bu adamlar bı-
zım çıkanmızı bizden çok savunuyorlar" sozlennı
anımsatmıyor mu"?
PASSALA MOTEL
GULLUK-BODRUM
Denız, Guneş ve Aşk
*>* On'ar gunluk de\reler taksitlı odeme
ı* Yanm pansı\on açık bufe
ı* Denıze kırk metre uzaklık, serbest plaj
*<" Çocuklaragınenlı oyun alanları
V 0-5 yaş ucretsız 6-12 yaş %50 ındınmlı
Kışı başı
Ağustos: 17.50O.000.-TL
Eylul-Ekim: 15.0O0.0O0.-TL
Rezervasyon 0252 - 522 20 26
Passala Moıel bır öğretmen ışletmesıdır \lurat Tor
Cumhum etokurlanna o 10 mdınm
B0DRUM Yeşıl ve Huzurlu BİTEZ'de
HOTEL NATUR
•••
Tam Pansiyon 40.000.000 TL.
Odalarda kJıma, mınıbar, TV saç kurutma,
balkon, sauna, masaj, fitness, tenıs, bısıklet,
yuzme havuzu, kapalı açık restaurant
bar, snack bar. ozel restaurant,
eğlence gecden ve tam gun doktor
Tel 0 252 - 363 77 74 (5 Hat), Faks 0 252 - 363 77 83
YASAM ZAMANU UmiWf(W ZAMANIN ONUNOE 8IR HIZMET
HAVA KARA DENIZ AMBULANSUfil
( 0212 ) 505 72 72
Sanat, Toplum ve İnsan Haklan
Prof.Dr.RonaAYBAY
S
anat, \arhğı ancak
toplum ıçınde soz ko-
nusu olabılen, top-
lumsal ortamda gelı-
şebılen bır olgudur
Bu gerçeğı gormek "Sanat sa-
nat için midir? Yoksa toplum
için midir?" kalıbıyla ozetlenen
yıllanmış tartışmalan gereksız kı-
lar, çunku, yapıtını ortaya çıka-
nrken sanatçının guttuğu kışısel
amaç ne olursa olsun. sanat ka-
çınılmaz bır bıçımde "toplum-
sal" nıtelıkte bır etkınlıktır
Bu saptamadan sonra, konu-
ya toplum açısından ve toplumu
oluş,turan bıreyler açısından ba-
kabılırız Bu açılardan bakıldı-
ğında, konu, once bıreylenn "sa-
nattan ve külrür etkinJiklerin-
den yararlanma hakJa" bıçımın-
de karşımıza çıkar Insan Hak-
lan Evrensel Bıldınsı, ınsan var-
lığını \e kışıhğını çeşıtlı boyut-
larda gu\ enceye alıp gehştırme-
yı amaçlayan hukurnlerı sıralar-
ken, ınsanj ınsan yapan nıtehk-
tekı bu hakki da goz ardı etme-
mıştır Evrensel Bıldın 'yle, ın-
sanlara tanınan çeşıtlı haklar-
dan bın de toplumun kultur > a-
şamına katılrna, sanat etkınhk-
lerınden yararlanma ve tat (lez-
zet) alma hakkıdır (IHEB m
27) Ote yandan, Avrupa Insan
HakJan Sozleşmesı, bıreylenn
sadece kendı toplumlannda de-
ğıl, başka ulkelerde oluşturulmuş
goruşlerden ve bılgılerden de
"sınıriardan bağımsız olarak'"
yararlanmasını ongormektedjr
Bıreyın sanattan ve kulturden
yararlanması, bır temel ınsan
hakkı olarak kabuJ edıbnce, "Bu
konuda de\iete duşen görev ne-
(fir?" sorusu karşımıza çıkar Bu-
radakı bınncı gore\. de\ letın sa-
nat \e kulture ve bu alanda ış-
lev goren kışılere ve kuruluşla-
ra maddı ve manev ı destek sag-
lamasıdır Bu bır "iyiKksever-
fik" ya da "bağış" degıl, toplu-
ma karşı bır gorevın yenne ge-
tınlmesıdır Bıreylenn sanattan
v e kulturden yararlanma hakkı-
nın tam anlamıyla gerçekleşme-
sı ancak boyle olanaklı hale ge-
lır Bu bır toplumsal gore% dır,
çunku, toplumsal enncın sağ-
lanmasında, bıre>lenn kultur
duzeyının yukselmesının, sanat
yapıtlanndan yararlanmasının
onemlı bır rolu vardır
Devletın bu alandakı bır go-
re\ ı de sanatçının yapıtını yarat-
mada ve urunlennı topluma sun-
mada ozgur bır ortamdan \ arar-
lanmasının sağlanmasıdır
Bu konuda, ozellıkle yargı or-
ganlannın rolu onemlıdır Hak-
lann ve ozgurluklenn sınırlan-
ması ıçın anayasalarda ve ulus-
lararası ınsan haklan belgele-
nnde kabul edılmış "kamu dü-
zeni" \e "genel ahlak" gıbı ne-
denler, sanatçılann yenı arayış-
lara gınşmelennı, zamana gore
"aykm" sayılan ıçenktekı ya-
pılann sergılenmesuu engelle-
meyecek bıçımde yorumlanma-
Iıdır Sanatçılar, toplumun en
duyarlı ve yaratıcı kesımıru oluş-
runır, ozgur bır ortama ozellık-
le gereksınımlen vardır Işte boy-
le "çaoşma" durumlannda, son
sozu soylemek durumunda olan
yargıçlann. kulturduzeyı ve ufiık
genışlıklen buyuk onem taşır
"Hukuk"un sadece "yasalar"
olmadığı, tanhsel gehşme ıçın-
de yasa hukumlenne venlecek
uygun yorumlann, toplumsal
gelışmede buyuk payı oldugu
unutulmamahdır
Ancak. konunun gozden ka-
çınlmaması gereken bır başka
onemlı boyutu daha vardır Sa-
natçının. yapıtlanru yaratırken ve
topluma sunarken yararlanaca-
ğı ozgurlukJer bırtakım gorev -
len ve sorumluluklan da bırlık-
te getınr Bu, uluslararası ınsan
haklan belgelennde de belırtıl-
mış bulunmaktadır
Sanatçının, yapıtını ozgurce
ortaya koyma hakkı ıle, toplum
duzenı açısından korunması ge-
reken başka değerler arasında
ıncebırdengevardır Budenge-
nın kurulup gelıştmlebılmesı
bakımından da yargı organlan-
nın onemı buyuktur Çunku, de-
mokratık bır toplumda, bu alan-
da da son soz yargınındır
Ote yandan, sanatçının yapıt-
lan uzenndekı malı ve manevı
hakJanrun ozenJe korunması da
gerekır Bu, toplumun sanatçı-
ya odemesı gereken bırkarşılık-
hr Sanatçının, yarattığı yapıtlar
uzerındekı maddı ve manevı
haklannın korunması, iHEB'de
kabul edılmış bır temel ınsan
hakkıdır (madde 27 2) Sanatçı-
nın urunlennın hoyratça yağ-
malanması karşısında "scyirci"
kalınamaz "Korsan kitap",
"korsan kaset" gıbı ayıplann,
sadece ılgılı sanatçılara karşı de-
ğıl, butun topluma karşı ışlenmış
bır "hırazhk", bır saldın oldu-
ğu bılıncı gelıştınlmehdır Çun-
ku, en başta soyledığımız gıbı,
sanat -nıtelığı gereğı- "toplum-
sal" bır etkınlıktır Sanat yapıt-
lan, butunuyle toplumun kultu-
rel "mah'arîığını" oluşturur, bu
v arlığın korunmasında toplum-
sal yarar vardır
Bır başka olumsuzluk da şu-
dur "Pazarekonomisi* ve"tü-
ketim toplumu" gıbı kahplarla
ıfade edılen olgular karşısında sa-
nat urunlennın "meta" halıne
gelme tehlıkesı vardır Bu, ba-
zen sanatçının yapıtıyla sınırh
kalmayıp onun gorunuşunu ve
davranışlannı da ıçeren bır bo-
yuta ulaşmakta, sanatçıyı, gu-
nun moda deyımıyle "medya-
tik" bır reklam ve magazın mal-
zemesı halıne getırmektedır Bu
sanann "soyhı" ve saygın yen-
nı, bır rur "sıradanlığın" ve
"ucuzluğım" alması demektır
Ote yandan, ozellıkle behrlı sa-
nat dallannda, orneğın sınema
alanında, uluslararası pazann,
bazı buyuk çokuluslu şırketlenn
denetımme gırmesı onemlı so-
runlar yaratmaktadır Sanat, el-
bette ulusal sınırlara hapsolu-
namaz, sanat yapıtlannın, baş-
ka ulkelere, başka toplumlarda-
kı ınsanlara ulaşmasının kolay-
laştınlması gerekır Bu, ulusla-
rarası ınsan haklan belgelenn-
ce de kabul edılıp desteklenen
bır ılkedır Ancak, guçlu ulusla-
rarası kuruluşlann >erel-ulusal
karakterdekı yapıtlann yaşam
alanını ortadan kaldırmasına
karşı da duyarlı olunması gere-
kır Yerel ozellıklerden kaynak-
lanan sanat urunlennın, çoğu
zaman pek de nıtelıklı olmayan
uluslararası urunlere karşı korun-
ması ve yaşatılması, uzun do-
nemde "evrensel" sanat açısın-
dan da yararlıdır Çunku, buyuk
sanat yapıtlan çoğu zaman, ye-
rel ıle evrensel oğelenn ustaca
bırleştınlmesı yoluyla yaratılır
Sonuç
Bu gıbı sorunlarla ılgılı tarhş-
malarda sonuç, genellıkJe, eğı-
tım duzeyının yukseltılmesı ge-
rektığıne bağlanır Ama "Eğiti-
ciyi kim eğitecek?" sorusu ço-
ğu zaman açıkta kahr Her ko-
nuda olduğu gıbı, sanatçının
haklan ve toplum-sanatçı ılışkı-
len gıbı konularda da eğıtımın
onemı elbette yadsınamaz ama
daha somut ve sonuç alıcı ço-
zumlere ancak, sanatçılann ve
duşun yapıtı uretenlenn orgut-
lenmesı yoluyla ulaşılabılır Bu
alanda resmı, yan-resmı kuru-
luşlann yanı sıra dernekler ve
ozellıkle de sendıkalar yoluyla
orgutlenmenın guçlendınlmesı
gerekır Orneğın, Fıkır ve Sanat
Eserlen Kanunu'nun sağladığı
"MeslekBiriilderi" kurmaola-
naklan ıyı kullanılırsa başanlı so-
nuçlar ahnabılmektedır BE-
SAM bu konuda guzel bır ornek-
tır
Sanatçılar çoğu zaman "bi-
rej ci" yanlan ağır basan, bır or-
gutun kurallanna, kalıplarına
bağlanmaktan hoşlanmayan uı-
sanlardır \ma orgutlenmeden
başka da çozge yokrur Çunku,
demokratık bır toplumda, gu-
cunu duyurmanın, haklanm ve
çıkarlannı korumanın en etkılı
yolu orgutlenmedır
Kuran'daki 'Sol' ve 'CHP'
A. Ganİ AŞIK CHP Bılım Kurulu L\esı- llahnatçı-Muftu-16 Donem Mılletvekılı
C
HP'nın olumsuz genel
başkanı Atarörk'ün kur-
duğu Çumhunyet'le bır-
lıkte şebllenen bılımsel duşun-
ce v e ozgur ıklım ortamında, dı-
nı bır ağ gıbı sarmış hurafelen
ayıklama. nakılcılıkten akılcılığa
yonelme v e laıklığe geçış sure-
cının başlaması, dın sektoründen
beslenen baa kesımlenn -buna sı-
yasıler de dahıl- halkın cehaletı-
ne yaptıklan yatırun kaynaklan-
nı kururmuş, onlann kızgınlık-
lanna neden olmuş ve ÇHP'yı
boy hedefı yapmıştır
Bu bağlamda, ÇHP'nın "mer-
kezin sohmda" olmasıyla, kutsal
kıtap Kuran'ın ıkı suresındekı
(Vakıa ve Beled surelen) bazı
ayetlerde yapılan "sağ-sol nitele-
meleri" arasuıda zorakı bır ılış-
kı kurulmuş, bundan hareketle, kı-
mı densız sıyasıler ve echel (çok
cahıl) ya da art nıyeth bazı dın go-
rev hlen, ortaçağ papazlan gıbı,
ÇHP'yı gunahkâr ılan etmış, ona
oy v erenlen de topluca cehenne-
me gondermekten gen kalma-
mışlardır
Gerçekten de Kuranıkenm'ın
yukanda sozu edılen surelennde-
kı bazı ayetlerde "Cehennemegi-
decekkrin sol'a, ccnnetc gidecek-
lerin de sağ'a aidivetine*'ılışkın
gondermeler v ardır Ne v ar kı bu
"sol-sağ" nıtelemesının -o yıllar-
da sıyası partıler ve yelpazeler
bulunmadığı ıçın- hıçbır sıyasal
yanı yokrur v e olamaz da
Ondan ote, ayetler dıkkatle ın-
celendığınde ve herkesın kendı-
sını ılgılendıren ozel yaşam ala-
nı dışında kalan konulara bakıl-
dığmda venlmek ıstenen ılahı
mesajın "Cebennemegideceksol
ehli" tanımına, CHP'nın sosyal
polıtıkalannın karşısında saf tu-
tan statukocu gruplann gırdığı,
buna karşılık "Cennete gidecek
sağehK" tanımının da sosyal, kül-
turel, ekonomık ıdeallen, hedef-
len v e projelen bakımından CHP
ıdeolojısıyle ortöştuğu gorulur
Doğaldır kı, kutsal dınımızı po-
lıtık çekışmelenn ustunde tut-
mak karanndakı ÇHP'nın boyle
bır degerlendmnesı kesınhkle
yokrur Sayın CHP Genel Başka-
nı'nın son yıllarda dıllendırdığı
"Anadohı Solu"nun ne Kuran 'da
sozu edılen "ayıph sol" ıle ve ne
de Marksıst sol'la ılgısı olmadı-
ğı açık ÇHPSolu'nunbutopra-
ğın solu olması nedenıyle mıllı-
hğını vurgulamak, dınsel anlam-
da da -ustu kapalı v e dolaylı bı-
çımde- ınancımıza ters duşmedı-
ğını ıma etmek ıstıyor olabılır
Sayın Genel Başkan
Toplumla kucaklaşmayı amaç-
layan ve çok olumlu yansımala-
n olduğu gorulen bu açılımı an-
layış v e saygı ıle karşılamak ge-
rekır Gonul ve vıcdanduyarlılı-
ğı konusu olan ınancı ve moral
değerlen ıstısmarlardan anndı-
nlmış kıtlelennı, sıyasal tercıh-
lennı belırlerken, sosyal ve eko-
nomık venlen olçu alan daha tu-
tarlı ve objektıf sonuçlara ulaş-
ması beklenebılır
Değen, ağırhğı ve saygınlığı
açılanndan baz alınacak para-
metrelen başka hıçbır partı ıçın
geçerh olmayan ÇHP, dınamız-
mını ve oz guvenını kendı kay-
nağında üreten bır partıdır ÇHP,
ozunde ve mayasında var olan
zengın potansıyelı, kendı sıstema-
tığı ıçınde sıyasal enerjıye do-
nuşturebılen bır mekanızmaya
sahıptır
ÇHP gemısının 4 Kasım saba-
hı, karanlıklan delerek v e azgın
sularla boğuşarak konfetı ve sem-
patı yağmuru altında ıktıdar nh-
trrruna yanaşması surpnz sayıl-
mamahdır Sayın Derviş'ın katı-
lımı ıle de bu ıktıdar yuruyuşu
kuşkusuz yenı bır ıvme kazan-
mıştır lyımserlığın nederu halkm
aydınlık bılıncınde saklıdır
Rüzgâr Enerjisi Santrallan Öyküsü.
Av.HulusiMETTN
~J #
T lkemızde elektnk soru-
I I nuvarmıyokmu9
Var-
v_x sa uretılen çozumler, uy-
gulanmış ya da uygulanacak on-
lemler nelerdır9
Neden zaman zaman yetkılı
ağızlardan "Yakında karanhk-
ta kalacağız" kehanetını (') du-
yanz9
Lvgar dunvanın terk et-
tığı nukleer santral neden tek
çozum gıbı konulur onumuze
9
Sonra ne olur da enerjı konusu
gundemden çıkıvenr
Enerjı kaynaklan Taşkomu-
ru, lınyıt, asfaltıt, doğalgaz, pet-
rol, hıdrolık, jeotermal, elektnk
ısı, odun hayvan v e bıtkı artık-
lan, guneş ve ruzgâr
Nukleer v e yenılenebılır ener-
jılere karşın, fosıl enerjı çağı
surmektedır Bınncıl enerjı kay-
naklan Fosıl yakıtlar komur.
petrol ve doğalgaz
Ulusal kaynaklanmız Ko-
ku dışanda kaynaklar
Elektnk uretımınde komur
egemen Taşımacılıkta petrol
Isınmada doğalgaz gıderek yay-
gınlaşmada
•••
Turkıye Elektnk Kurumu dı-
şındakı ozel hukuk hukumlen-
ne tabı sermaye şırketlen statu-
sune sahıp yerlı ve yabancı şır-
ketlenn elektnk uretımı, ıletı-
mı, dağıtımı ve tıcaretı ıle gorev-
lendınlmesı. 3096 sayılı yasay-
la duzenlenmıştır (R G 19
12 1984)
Derken bır gun ruzgâr enerjı-
sı gelır akıllara Bır ılan >a>ım-
lanır Resmı Gazete'de Turkıye
Elektnk Kurumu Dışındakı Ku-
ruluşlann Elektnk Uretımı, Ile-
tımı, Dağıtımı ve Tıcaretı ıle
Gorev lendınlmesı Hakkındakı
3096 Sayıh Kanun ıle Ilgılı Yo-
netmelıkler Çerçevesınde Yap-
Işlet-DevTet (YİD) Modelı ıle
Ruzgâr Enerjisi Santrallan
(RESj yaptırılacaktır (R G
9 9 1999 s 23811) Duyuruya
gore, "Başvurular 26 Kasım
1999 tarihine kadar değerlendi-
rilecek ve Bakannk değerlendir-
mesi sonucu ujgun gorulen şir-
ketiere ölçum çahşmalanna baş-
lama izni veriJecektir"
Ve efendım sure yetmez, baş-
vuru tanhı 24 Mayıs 2001 ola-
rak değışnnhr (R.G 05 02 2002,
Sayı 23955. Asıl)
Sozu uzatmayalım, oykunun
sonunda," Ruzgâr Enerjisi Sant-
rallan (RES)japonlmasma iliş-
kin 9 Eylul 1999 tarih ve 23811
sayıh RG'deyayımlanan ilan, 30
Ekinı 1999 tarih ve 23861 sayıh
RG'deyavımlanan duzehme fla-
mve 5 Şubat 2000 tarih ve23955
sayılı RG'de }ayımlanan süre
uzatımı ilanı..." ve proje ıptal
edılır
• • •
"Ruzgâr enerjisi; elektriğin
temiz ve v enilenebıhr kavnağıdır.
Kolay ve çabuk uretilebibnekte-
dir. Tümüvle doğal bir kavnak
olarak kirlfliğe asla neden ohnaz.
Tükenme olasıbğı voktur. Uz-
manlaragore: Turkıve'deki rüz-
gâr enerjisi kaynaklan, ülkenin
elektnk gereksinimini karşıla-
>abilecek veterliliktedir."
• • •
AB ruzgânna kapılmış gıdı-
yorken, ulusal enerjı kaynakla-
nmızdanyetennce yararlanıyor
muyuz'
7
LTkemızın enerjL elekt-
nk polıtıkası nedu"
9
TRABZO^ ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESfTVDEIV
Esas No 2002 265
Da\acı Trabzon Beledı\e Başkanlığı tarafından aşafıda ısımlen yazılı kışıler aJeyhıne açılan kamula^unna bedelının tespıtı \e taşıomazın ıdare adına ta-
pu\a tescılı davabinda Kamulaştırma Kanununun 4650 S K nun ıle değışık 10 maddesı hukmü gereğınce tensıben venlen karar ujannca Trabzon ılı
Cumhun\et Mahallebi nde kaın ve aşağıda davalılan malıklen ve ozellıklen >azılı taşınmazlardan belırtılen yer kadar Trabzon Beledıye Başkanlığı tarafın
dan 04 12 2001 tanhlı karan ıle kamulaştınlmasına karar venldığı \e kıymet takdır komısyonu tarafından belırlenen bedelı aşmamak kavdı ıle pazarlıkla
satın alınması ıçın anla^ma saglanamadığından kamulaştırma bedelının tespıtı \e taşınmazın ıdare adına tescılı ıçın Trabzon Aslıje Hukuk Mahkemesı'nde
da\anın açıldığı ve vapılacak vargılama sonunda kamulaştınlan taşınmazın bedelının 4650 S K 'nun gereğınce saptanmasını muteakıp bedelın ılgılıler adı-
na mahkemece belırlenen T C Zıraat Bankası Trabzon Şubesı ne yatınlmasına ve bedelın yatınlması üzenne de taşınmazın ıdare adına tescılıne karar \ en-
lebılecegı hususu kamulaştırma Kanunu'nun 4650 S K nun ile değışık 10 maddebi hukmü gereğınce ılan olunur Davalı ve Malıkler Hasıbe Çolak, Pafta
35 Parsel 14 Vasfı Al 2 Dvık olan2kat2Da K, Yuzölçumu M2 79 76 M2 Kamulaştınlan Man (M2) 79 76 M2 Basın 45805
PENCERE
Masal Masal Matitas...
Kureselleşme elle tutulur bır gerçek1
Hayatımızın ta kendısı1
Insan, ulke toplum ve devlet, kureselleşmenın
dışında yaşayamaz1
NasıP
Başbakan Bulent Ecevrt koalısyon hukumetın-
de dara duşunce, karaya oturan ekonomı gemısı-
nı kurtarmak ıçın telefonu Dunya Bankası'na açtı
- Sayın Derviş?
- Buyrun'
Kemal Dervış geldı, Dunya Bankası gorevlısı IMF
Programı'nın uygulayıcısı oldu
"Kureselleşme" denen "Yenı Dunya Duzenı" bı-
zımkı gıbı ulkeler ıçın "uzaktan kumandalı"d\r.
•
Dervış'ekonomınınçan" oldu,dedığıdedık, ot-
turduğu duduktu
Ama otturduğu duduk kendısının değıldı
IMF'nındı1
Koahsyonun uç ortağı (DSP-MHP-ANAP) sus
pus oturup kadere boyun eğdıler, IMF'nın Progra-
mı, sıyasetı de ıçeren anayasa gıbı bır belge oldu
Sonuç?
IMF programlannın uygulandığı otekı ulkelerde
olduğu gıbı, halk "Yandım Allah" turkusunu soy-
lemeye başladı, ıktıdar ortaklannatepkılerayyuka
çıktı uç partının seçım sandığında şansı kalmadı
Ancak burası Turkıye1
Dunyanın hıçbır ulkesınde gorulemeyecek, rast-
lanamayacak yaşanamayacak bırşey oldu IMF'nın
Programı'nı uygulamak gorevıyle Dunya Banka-
sı'ndan gelen Derviş'ın seçım sandığında şansı
arttı
Necıp halkımız bır tuhaftır
IMF Programı'nı kabul eden partılerı cezalandı-
np, IMF Programı'nı uygulayan Dunya Bankası go-
revlısını bağrına basması, mılletımızın tanhe yazı-
lacak ılgınç tutum ve davranışıdır
•
Pekı, bu durumda halkımızın da muhabbetıyle
Derviş'ın sıyasete atılmak ıçın ıştahı kabarmaz mı?
Dervış ışaret fışeğını çaktı
"- Erken seçım, ekonomıyı sarsmaz "
Kartelcı medyamız hemen "Troyka" (Cem-Oz-
kan-Dervış) senaryosunu sahneye koydu
DSP'yı parçaladılar
Ama evdekı hesap çarşıya uymadı, MHP ortalı-
ğa atılıp senaryoyu deldı, balonu patlattı, ANAP za-
ten çokmuştu, AKP'nın yıldızı parlıyordu, CHP ıle
DYP muhalefette kendıhğınden toparlanıyordu,
yalnız DSP'nın bır kanadıyla baş başa kalan partı
gırışımı Derviş'ın sandıktan "ekonomının çan" gı-
bı çıkmasına yetmeyebılırdı
Senaryo sarpa mı sarmıştı
9
Pekı, ne yapmalıydı
9
•
Dervış bu kez CHP'ye çengel attı
Kemal Dervış ulkenın zor katı, acı gerçeklerını
goruyor, dış dunya guçlenyle tanışıyor, "IMFProg-
ramı"n\ tamamlamak ıçın sıyasal kudrete gerek
var, ama, bu guç sandıktan nasıl çıkacak?
Bırleşmeden olanaksız
Dervış once DSP'yı bıtırdı
Sonra parçaladı
Sıra CHP'de
Dervış, Baykal'ı kafaya alırsa, CHP'nın de başı-
na gelecek bellıdır
1
Ama, ıktıdar tutkusuyla şartlanmış çevreler ıçın
bu onemlı değıl, hele CHP sandıktan bır çıksın
Parlamentoya bır gırsın
Denız Baykal da başbakanlık koltuğuna oturdu
mu yeme de yanında yat'
ENGLISH CENTRE
L a n g u a g a S c h o o t
Genel İngtlızce Programiar
ŞtrketJer ve Kıırutjşlar Içın Ozei Prograrn ar
Iş fngıfızcesı Programlan
TOEFL l£LTS FC£ Sınavfar na Ha2iri k Programlan
Çccuklara Ozel Hafta Içı Gur«)uz Yaa: Programlan
B re-bw- IngıJızce Eg tımlen
Ev Hanırnlanfla Özsi Program ar
Ogrenc erımize Ucretsız Aktrvıteter
RUTTMII C»d No 92 803» O»ıwiıb«y btanbul
T«( (0212) 225 91 72 24708*3 24120 34
İLAN
BURSA - YENİŞEHİR
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Esas No 2002 049
Davacı Mustafa Bılgı vekıh Av Şukru Soğut tara-
fından da\alı Suzan Bılgı alevhınde açılan boşanma
da\asinın vapılan açık yargılaması birasında venlen
ara karan gereğı
Davacı vekılı tarafından davalı aleyhınde
11 03 2002 tanhlı dava dılekçesı ıle taraflann boşan-
malanna karar venlmesmı taiep etmıştır
Davalı Suzan Bılgı rüm aramalara rağmen adresı
tespıt olunamadığından dava dılekçesı ve duruşma gü-
nunun ılanen teblığıne karar venlmıştır
Davalı Suzan Bılgı jargılamanrn bırakıldığj^
12 09 2002 günü saat 10 OO'da mahkememız salonun-
da bızzat ve>a bır vekılle kendılennı temsıl ettırmesı,
mazeretsız olarak gelmedığı bır vekıl de gondermedı-
ğı takdırde >argıiamanın yokluğunda yapılarak karar
venleceğı hususu Teblıgat Kanunu'nun 28 29 30 \e
31 maddelen uyannca dava dılekçesı yenne geçerh
olmak uzere ılanen teblığ olunur
Basın 42595