25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2002 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(a cumhuriyet.com.tr EVET/HAYIR OKTAY AKB AL "Biri, Bizden Çok Savunuyorlan!' Yirmı yed yı Amenka'dayaşamış Dunya Ban- kası gorevlıa oarak dun/ayı dolaşmış Ama ken- dı ulkestne dortmek orada gorBv yapmak aklına gelmemış1 Ne zaman kı Dunya Bankası, IMF "Bu Turkıye bıze borcunu odeyemıyor Gıt bu ışı hal- let" demışler, Turk hukumetı de turlu yonden ba- tacak duruma geldığı ıçın 'Aman gel bızı kurtar1 " demış Önce banka başkanlığını sunmuşlar, ye- terfı olmamış, tûm ekonornık ışlerden sorumlu ba- kan olmak ıstemış, olmuş1 Bır buçuk yılda tek ba- şansı dış borçlan odemek ıçın yenı borç almak1 "Duşuk faızlı uzun surelı borç aldım, knzden kur- tulduk " lyı, guzel1 Ama yabancılaşmış bır uzmanın kal- kıp da 'Ben soıu bırteştıreceğım" dıye tutturma- sı, ev ev, kapı kapı, patron ışçı, zengın fakır dola- şarak sola yakın gorunen partılen bır araya getır- mek ıçın buyuk çaba gostermesını anlamak guç1 Solu bırleştırmek ıçın yıllardır uğraşanlar so- nunda umutsuzluğa uğramadılar mı'? Sayısı otu- za yaklaşan sağ sol, orta partı ayn ayn seçıme gınyorlar Solu butunleştırmeye çaJışıp da yenık du- şen bızım bazı unlulenmız de "Bu ış Dunya Ban- kası'nın memuruna mı kaldı?' dıye eleştınyorlar Evet sızlerbızlerbuışıyapamazsak dışardanbı- n getırılır Turkıye nın yonetımını yuklenecek ner- deyse tek adam sayılır* Bunu da koskoca Turk mılletııster duruma duşurulur "Ahobırgelsepar- tımız kurtulur ah o bırbaşbakan olsa herşey du- zelır" anlayışı kafalara yerieşır Doğan Avcıoğlu nun 'Mıllı Kurtuluş Tanhı"r\\n onsozunde Tanzımat'ın un)u sadrazamlanndan Ab Paşa nın bır sozu var Ikı yuz yıl once ulke yone- tıcılennın bağlandığı bırgoruş Serbest tıcaretle ul- ke kalkınması Avrupalı uzmanların, ışadamlannın onculuğunde ulkenın huzura, refaha kavuşması Işte Alı Paşa nın "kalkınma projesım" açıklarken soyledıklen "Kapılanmızı açmalı ve Turkıye 'ye seçme yaban- cıgetırmeyebakmalıyız Bunlardanbırtehdıtgel- mez reforma vegelışmeye kavuşmamıza yardırn ederler Bız akıllıca kanunlar yaparsak gunun bı- nnde bunlar bızımle kaynaşır, bizden oluriar Bız genış duşuncelerle reform yoluna cıddı bıçımde gırmek zorundayız Yabancı goçmenler Amen- ka'daAmenkalı Avustralya'daAvustralyalıoluyor- lar Bızım aramızdakı Avrupalı memur, sanatkâr ve tuccardan bırçoğu Osmanlı 'dan çok Osmanlı dır- lar Bız bunu bır turlu goremıyoruz Bu adamlar bızım çıkanmızı bizden çok savunuyorlar Mem- lekete bizden çok bağhlık gostenyorlar' Ikı yuzyıl sonra yenıden yabancı uzmanlann, ya- bancılaşmış Turklerın, Arnenka'da, Avrupa dakı bırtakım ekonomık ve sıyasal odaklann etkısınde degıl mıyız 9 Borç ustune borçlanarak, gerekırse onlann yanında haksız savaşlara gırmeyı bıle go- ze alarak, halkımızı bır mutlu azınlığın çıkan ıçın har- cayarak 1 Yenıden yabancılara avuç açmak, onlann adam- lanna bağlanmak, her dedıklerıne ınanmak sure- cıne, lyıden lyıye gırmışe benzıyoruz Atatürk'un Izmır Iktısat Kongresı'nde soyledıklennı ıse çok- tan unuttuk "Osmanlı ulkesı yabancıların serbest bır so- murgesınden başka bırşey değıldı Osmanlı hal- kı ıçındekı Turk mılletı tamamen tutsak duruma getınlmıştı" Turkıye'dekı partılen bırleştırmeye çalışan, bu ko- nuda buyuk çaba harcayan kışının, ABD den gon- denlmış bın olması Alı Paşa'nın, "Bu adamlar bı- zım çıkanmızı bizden çok savunuyorlar" sozlennı anımsatmıyor mu"? PASSALA MOTEL GULLUK-BODRUM Denız, Guneş ve Aşk *>* On'ar gunluk de\reler taksitlı odeme ı* Yanm pansı\on açık bufe ı* Denıze kırk metre uzaklık, serbest plaj *<" Çocuklaragınenlı oyun alanları V 0-5 yaş ucretsız 6-12 yaş %50 ındınmlı Kışı başı Ağustos: 17.50O.000.-TL Eylul-Ekim: 15.0O0.0O0.-TL Rezervasyon 0252 - 522 20 26 Passala Moıel bır öğretmen ışletmesıdır \lurat Tor Cumhum etokurlanna o 10 mdınm B0DRUM Yeşıl ve Huzurlu BİTEZ'de HOTEL NATUR ••• Tam Pansiyon 40.000.000 TL. Odalarda kJıma, mınıbar, TV saç kurutma, balkon, sauna, masaj, fitness, tenıs, bısıklet, yuzme havuzu, kapalı açık restaurant bar, snack bar. ozel restaurant, eğlence gecden ve tam gun doktor Tel 0 252 - 363 77 74 (5 Hat), Faks 0 252 - 363 77 83 YASAM ZAMANU UmiWf(W ZAMANIN ONUNOE 8IR HIZMET HAVA KARA DENIZ AMBULANSUfil ( 0212 ) 505 72 72 Sanat, Toplum ve İnsan Haklan Prof.Dr.RonaAYBAY S anat, \arhğı ancak toplum ıçınde soz ko- nusu olabılen, top- lumsal ortamda gelı- şebılen bır olgudur Bu gerçeğı gormek "Sanat sa- nat için midir? Yoksa toplum için midir?" kalıbıyla ozetlenen yıllanmış tartışmalan gereksız kı- lar, çunku, yapıtını ortaya çıka- nrken sanatçının guttuğu kışısel amaç ne olursa olsun. sanat ka- çınılmaz bır bıçımde "toplum- sal" nıtelıkte bır etkınlıktır Bu saptamadan sonra, konu- ya toplum açısından ve toplumu oluş,turan bıreyler açısından ba- kabılırız Bu açılardan bakıldı- ğında, konu, once bıreylenn "sa- nattan ve külrür etkinJiklerin- den yararlanma hakJa" bıçımın- de karşımıza çıkar Insan Hak- lan Evrensel Bıldınsı, ınsan var- lığını \e kışıhğını çeşıtlı boyut- larda gu\ enceye alıp gehştırme- yı amaçlayan hukurnlerı sıralar- ken, ınsanj ınsan yapan nıtehk- tekı bu hakki da goz ardı etme- mıştır Evrensel Bıldın 'yle, ın- sanlara tanınan çeşıtlı haklar- dan bın de toplumun kultur > a- şamına katılrna, sanat etkınhk- lerınden yararlanma ve tat (lez- zet) alma hakkıdır (IHEB m 27) Ote yandan, Avrupa Insan HakJan Sozleşmesı, bıreylenn sadece kendı toplumlannda de- ğıl, başka ulkelerde oluşturulmuş goruşlerden ve bılgılerden de "sınıriardan bağımsız olarak'" yararlanmasını ongormektedjr Bıreyın sanattan ve kulturden yararlanması, bır temel ınsan hakkı olarak kabuJ edıbnce, "Bu konuda de\iete duşen görev ne- (fir?" sorusu karşımıza çıkar Bu- radakı bınncı gore\. de\ letın sa- nat \e kulture ve bu alanda ış- lev goren kışılere ve kuruluşla- ra maddı ve manev ı destek sag- lamasıdır Bu bır "iyiKksever- fik" ya da "bağış" degıl, toplu- ma karşı bır gorevın yenne ge- tınlmesıdır Bıreylenn sanattan v e kulturden yararlanma hakkı- nın tam anlamıyla gerçekleşme- sı ancak boyle olanaklı hale ge- lır Bu bır toplumsal gore% dır, çunku, toplumsal enncın sağ- lanmasında, bıre>lenn kultur duzeyının yukselmesının, sanat yapıtlanndan yararlanmasının onemlı bır rolu vardır Devletın bu alandakı bır go- re\ ı de sanatçının yapıtını yarat- mada ve urunlennı topluma sun- mada ozgur bır ortamdan \ arar- lanmasının sağlanmasıdır Bu konuda, ozellıkle yargı or- ganlannın rolu onemlıdır Hak- lann ve ozgurluklenn sınırlan- ması ıçın anayasalarda ve ulus- lararası ınsan haklan belgele- nnde kabul edılmış "kamu dü- zeni" \e "genel ahlak" gıbı ne- denler, sanatçılann yenı arayış- lara gınşmelennı, zamana gore "aykm" sayılan ıçenktekı ya- pılann sergılenmesuu engelle- meyecek bıçımde yorumlanma- Iıdır Sanatçılar, toplumun en duyarlı ve yaratıcı kesımıru oluş- runır, ozgur bır ortama ozellık- le gereksınımlen vardır Işte boy- le "çaoşma" durumlannda, son sozu soylemek durumunda olan yargıçlann. kulturduzeyı ve ufiık genışlıklen buyuk onem taşır "Hukuk"un sadece "yasalar" olmadığı, tanhsel gehşme ıçın- de yasa hukumlenne venlecek uygun yorumlann, toplumsal gelışmede buyuk payı oldugu unutulmamahdır Ancak. konunun gozden ka- çınlmaması gereken bır başka onemlı boyutu daha vardır Sa- natçının. yapıtlanru yaratırken ve topluma sunarken yararlanaca- ğı ozgurlukJer bırtakım gorev - len ve sorumluluklan da bırlık- te getınr Bu, uluslararası ınsan haklan belgelennde de belırtıl- mış bulunmaktadır Sanatçının, yapıtını ozgurce ortaya koyma hakkı ıle, toplum duzenı açısından korunması ge- reken başka değerler arasında ıncebırdengevardır Budenge- nın kurulup gelıştmlebılmesı bakımından da yargı organlan- nın onemı buyuktur Çunku, de- mokratık bır toplumda, bu alan- da da son soz yargınındır Ote yandan, sanatçının yapıt- lan uzenndekı malı ve manevı hakJanrun ozenJe korunması da gerekır Bu, toplumun sanatçı- ya odemesı gereken bırkarşılık- hr Sanatçının, yarattığı yapıtlar uzerındekı maddı ve manevı haklannın korunması, iHEB'de kabul edılmış bır temel ınsan hakkıdır (madde 27 2) Sanatçı- nın urunlennın hoyratça yağ- malanması karşısında "scyirci" kalınamaz "Korsan kitap", "korsan kaset" gıbı ayıplann, sadece ılgılı sanatçılara karşı de- ğıl, butun topluma karşı ışlenmış bır "hırazhk", bır saldın oldu- ğu bılıncı gelıştınlmehdır Çun- ku, en başta soyledığımız gıbı, sanat -nıtelığı gereğı- "toplum- sal" bır etkınlıktır Sanat yapıt- lan, butunuyle toplumun kultu- rel "mah'arîığını" oluşturur, bu v arlığın korunmasında toplum- sal yarar vardır Bır başka olumsuzluk da şu- dur "Pazarekonomisi* ve"tü- ketim toplumu" gıbı kahplarla ıfade edılen olgular karşısında sa- nat urunlennın "meta" halıne gelme tehlıkesı vardır Bu, ba- zen sanatçının yapıtıyla sınırh kalmayıp onun gorunuşunu ve davranışlannı da ıçeren bır bo- yuta ulaşmakta, sanatçıyı, gu- nun moda deyımıyle "medya- tik" bır reklam ve magazın mal- zemesı halıne getırmektedır Bu sanann "soyhı" ve saygın yen- nı, bır rur "sıradanlığın" ve "ucuzluğım" alması demektır Ote yandan, ozellıkle behrlı sa- nat dallannda, orneğın sınema alanında, uluslararası pazann, bazı buyuk çokuluslu şırketlenn denetımme gırmesı onemlı so- runlar yaratmaktadır Sanat, el- bette ulusal sınırlara hapsolu- namaz, sanat yapıtlannın, baş- ka ulkelere, başka toplumlarda- kı ınsanlara ulaşmasının kolay- laştınlması gerekır Bu, ulusla- rarası ınsan haklan belgelenn- ce de kabul edılıp desteklenen bır ılkedır Ancak, guçlu ulusla- rarası kuruluşlann >erel-ulusal karakterdekı yapıtlann yaşam alanını ortadan kaldırmasına karşı da duyarlı olunması gere- kır Yerel ozellıklerden kaynak- lanan sanat urunlennın, çoğu zaman pek de nıtelıklı olmayan uluslararası urunlere karşı korun- ması ve yaşatılması, uzun do- nemde "evrensel" sanat açısın- dan da yararlıdır Çunku, buyuk sanat yapıtlan çoğu zaman, ye- rel ıle evrensel oğelenn ustaca bırleştınlmesı yoluyla yaratılır Sonuç Bu gıbı sorunlarla ılgılı tarhş- malarda sonuç, genellıkJe, eğı- tım duzeyının yukseltılmesı ge- rektığıne bağlanır Ama "Eğiti- ciyi kim eğitecek?" sorusu ço- ğu zaman açıkta kahr Her ko- nuda olduğu gıbı, sanatçının haklan ve toplum-sanatçı ılışkı- len gıbı konularda da eğıtımın onemı elbette yadsınamaz ama daha somut ve sonuç alıcı ço- zumlere ancak, sanatçılann ve duşun yapıtı uretenlenn orgut- lenmesı yoluyla ulaşılabılır Bu alanda resmı, yan-resmı kuru- luşlann yanı sıra dernekler ve ozellıkle de sendıkalar yoluyla orgutlenmenın guçlendınlmesı gerekır Orneğın, Fıkır ve Sanat Eserlen Kanunu'nun sağladığı "MeslekBiriilderi" kurmaola- naklan ıyı kullanılırsa başanlı so- nuçlar ahnabılmektedır BE- SAM bu konuda guzel bır ornek- tır Sanatçılar çoğu zaman "bi- rej ci" yanlan ağır basan, bır or- gutun kurallanna, kalıplarına bağlanmaktan hoşlanmayan uı- sanlardır \ma orgutlenmeden başka da çozge yokrur Çunku, demokratık bır toplumda, gu- cunu duyurmanın, haklanm ve çıkarlannı korumanın en etkılı yolu orgutlenmedır Kuran'daki 'Sol' ve 'CHP' A. Ganİ AŞIK CHP Bılım Kurulu L\esı- llahnatçı-Muftu-16 Donem Mılletvekılı C HP'nın olumsuz genel başkanı Atarörk'ün kur- duğu Çumhunyet'le bır- lıkte şebllenen bılımsel duşun- ce v e ozgur ıklım ortamında, dı- nı bır ağ gıbı sarmış hurafelen ayıklama. nakılcılıkten akılcılığa yonelme v e laıklığe geçış sure- cının başlaması, dın sektoründen beslenen baa kesımlenn -buna sı- yasıler de dahıl- halkın cehaletı- ne yaptıklan yatırun kaynaklan- nı kururmuş, onlann kızgınlık- lanna neden olmuş ve ÇHP'yı boy hedefı yapmıştır Bu bağlamda, ÇHP'nın "mer- kezin sohmda" olmasıyla, kutsal kıtap Kuran'ın ıkı suresındekı (Vakıa ve Beled surelen) bazı ayetlerde yapılan "sağ-sol nitele- meleri" arasuıda zorakı bır ılış- kı kurulmuş, bundan hareketle, kı- mı densız sıyasıler ve echel (çok cahıl) ya da art nıyeth bazı dın go- rev hlen, ortaçağ papazlan gıbı, ÇHP'yı gunahkâr ılan etmış, ona oy v erenlen de topluca cehenne- me gondermekten gen kalma- mışlardır Gerçekten de Kuranıkenm'ın yukanda sozu edılen surelennde- kı bazı ayetlerde "Cehennemegi- decekkrin sol'a, ccnnetc gidecek- lerin de sağ'a aidivetine*'ılışkın gondermeler v ardır Ne v ar kı bu "sol-sağ" nıtelemesının -o yıllar- da sıyası partıler ve yelpazeler bulunmadığı ıçın- hıçbır sıyasal yanı yokrur v e olamaz da Ondan ote, ayetler dıkkatle ın- celendığınde ve herkesın kendı- sını ılgılendıren ozel yaşam ala- nı dışında kalan konulara bakıl- dığmda venlmek ıstenen ılahı mesajın "Cebennemegideceksol ehli" tanımına, CHP'nın sosyal polıtıkalannın karşısında saf tu- tan statukocu gruplann gırdığı, buna karşılık "Cennete gidecek sağehK" tanımının da sosyal, kül- turel, ekonomık ıdeallen, hedef- len v e projelen bakımından CHP ıdeolojısıyle ortöştuğu gorulur Doğaldır kı, kutsal dınımızı po- lıtık çekışmelenn ustunde tut- mak karanndakı ÇHP'nın boyle bır degerlendmnesı kesınhkle yokrur Sayın CHP Genel Başka- nı'nın son yıllarda dıllendırdığı "Anadohı Solu"nun ne Kuran 'da sozu edılen "ayıph sol" ıle ve ne de Marksıst sol'la ılgısı olmadı- ğı açık ÇHPSolu'nunbutopra- ğın solu olması nedenıyle mıllı- hğını vurgulamak, dınsel anlam- da da -ustu kapalı v e dolaylı bı- çımde- ınancımıza ters duşmedı- ğını ıma etmek ıstıyor olabılır Sayın Genel Başkan Toplumla kucaklaşmayı amaç- layan ve çok olumlu yansımala- n olduğu gorulen bu açılımı an- layış v e saygı ıle karşılamak ge- rekır Gonul ve vıcdanduyarlılı- ğı konusu olan ınancı ve moral değerlen ıstısmarlardan anndı- nlmış kıtlelennı, sıyasal tercıh- lennı belırlerken, sosyal ve eko- nomık venlen olçu alan daha tu- tarlı ve objektıf sonuçlara ulaş- ması beklenebılır Değen, ağırhğı ve saygınlığı açılanndan baz alınacak para- metrelen başka hıçbır partı ıçın geçerh olmayan ÇHP, dınamız- mını ve oz guvenını kendı kay- nağında üreten bır partıdır ÇHP, ozunde ve mayasında var olan zengın potansıyelı, kendı sıstema- tığı ıçınde sıyasal enerjıye do- nuşturebılen bır mekanızmaya sahıptır ÇHP gemısının 4 Kasım saba- hı, karanlıklan delerek v e azgın sularla boğuşarak konfetı ve sem- patı yağmuru altında ıktıdar nh- trrruna yanaşması surpnz sayıl- mamahdır Sayın Derviş'ın katı- lımı ıle de bu ıktıdar yuruyuşu kuşkusuz yenı bır ıvme kazan- mıştır lyımserlığın nederu halkm aydınlık bılıncınde saklıdır Rüzgâr Enerjisi Santrallan Öyküsü. Av.HulusiMETTN ~J # T lkemızde elektnk soru- I I nuvarmıyokmu9 Var- v_x sa uretılen çozumler, uy- gulanmış ya da uygulanacak on- lemler nelerdır9 Neden zaman zaman yetkılı ağızlardan "Yakında karanhk- ta kalacağız" kehanetını (') du- yanz9 Lvgar dunvanın terk et- tığı nukleer santral neden tek çozum gıbı konulur onumuze 9 Sonra ne olur da enerjı konusu gundemden çıkıvenr Enerjı kaynaklan Taşkomu- ru, lınyıt, asfaltıt, doğalgaz, pet- rol, hıdrolık, jeotermal, elektnk ısı, odun hayvan v e bıtkı artık- lan, guneş ve ruzgâr Nukleer v e yenılenebılır ener- jılere karşın, fosıl enerjı çağı surmektedır Bınncıl enerjı kay- naklan Fosıl yakıtlar komur. petrol ve doğalgaz Ulusal kaynaklanmız Ko- ku dışanda kaynaklar Elektnk uretımınde komur egemen Taşımacılıkta petrol Isınmada doğalgaz gıderek yay- gınlaşmada ••• Turkıye Elektnk Kurumu dı- şındakı ozel hukuk hukumlen- ne tabı sermaye şırketlen statu- sune sahıp yerlı ve yabancı şır- ketlenn elektnk uretımı, ıletı- mı, dağıtımı ve tıcaretı ıle gorev- lendınlmesı. 3096 sayılı yasay- la duzenlenmıştır (R G 19 12 1984) Derken bır gun ruzgâr enerjı- sı gelır akıllara Bır ılan >a>ım- lanır Resmı Gazete'de Turkıye Elektnk Kurumu Dışındakı Ku- ruluşlann Elektnk Uretımı, Ile- tımı, Dağıtımı ve Tıcaretı ıle Gorev lendınlmesı Hakkındakı 3096 Sayıh Kanun ıle Ilgılı Yo- netmelıkler Çerçevesınde Yap- Işlet-DevTet (YİD) Modelı ıle Ruzgâr Enerjisi Santrallan (RESj yaptırılacaktır (R G 9 9 1999 s 23811) Duyuruya gore, "Başvurular 26 Kasım 1999 tarihine kadar değerlendi- rilecek ve Bakannk değerlendir- mesi sonucu ujgun gorulen şir- ketiere ölçum çahşmalanna baş- lama izni veriJecektir" Ve efendım sure yetmez, baş- vuru tanhı 24 Mayıs 2001 ola- rak değışnnhr (R.G 05 02 2002, Sayı 23955. Asıl) Sozu uzatmayalım, oykunun sonunda," Ruzgâr Enerjisi Sant- rallan (RES)japonlmasma iliş- kin 9 Eylul 1999 tarih ve 23811 sayıh RG'deyayımlanan ilan, 30 Ekinı 1999 tarih ve 23861 sayıh RG'deyavımlanan duzehme fla- mve 5 Şubat 2000 tarih ve23955 sayılı RG'de }ayımlanan süre uzatımı ilanı..." ve proje ıptal edılır • • • "Ruzgâr enerjisi; elektriğin temiz ve v enilenebıhr kavnağıdır. Kolay ve çabuk uretilebibnekte- dir. Tümüvle doğal bir kavnak olarak kirlfliğe asla neden ohnaz. Tükenme olasıbğı voktur. Uz- manlaragore: Turkıve'deki rüz- gâr enerjisi kaynaklan, ülkenin elektnk gereksinimini karşıla- >abilecek veterliliktedir." • • • AB ruzgânna kapılmış gıdı- yorken, ulusal enerjı kaynakla- nmızdanyetennce yararlanıyor muyuz' 7 LTkemızın enerjL elekt- nk polıtıkası nedu" 9 TRABZO^ ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESfTVDEIV Esas No 2002 265 Da\acı Trabzon Beledı\e Başkanlığı tarafından aşafıda ısımlen yazılı kışıler aJeyhıne açılan kamula^unna bedelının tespıtı \e taşıomazın ıdare adına ta- pu\a tescılı davabinda Kamulaştırma Kanununun 4650 S K nun ıle değışık 10 maddesı hukmü gereğınce tensıben venlen karar ujannca Trabzon ılı Cumhun\et Mahallebi nde kaın ve aşağıda davalılan malıklen ve ozellıklen >azılı taşınmazlardan belırtılen yer kadar Trabzon Beledıye Başkanlığı tarafın dan 04 12 2001 tanhlı karan ıle kamulaştınlmasına karar venldığı \e kıymet takdır komısyonu tarafından belırlenen bedelı aşmamak kavdı ıle pazarlıkla satın alınması ıçın anla^ma saglanamadığından kamulaştırma bedelının tespıtı \e taşınmazın ıdare adına tescılı ıçın Trabzon Aslıje Hukuk Mahkemesı'nde da\anın açıldığı ve vapılacak vargılama sonunda kamulaştınlan taşınmazın bedelının 4650 S K 'nun gereğınce saptanmasını muteakıp bedelın ılgılıler adı- na mahkemece belırlenen T C Zıraat Bankası Trabzon Şubesı ne yatınlmasına ve bedelın yatınlması üzenne de taşınmazın ıdare adına tescılıne karar \ en- lebılecegı hususu kamulaştırma Kanunu'nun 4650 S K nun ile değışık 10 maddebi hukmü gereğınce ılan olunur Davalı ve Malıkler Hasıbe Çolak, Pafta 35 Parsel 14 Vasfı Al 2 Dvık olan2kat2Da K, Yuzölçumu M2 79 76 M2 Kamulaştınlan Man (M2) 79 76 M2 Basın 45805 PENCERE Masal Masal Matitas... Kureselleşme elle tutulur bır gerçek1 Hayatımızın ta kendısı1 Insan, ulke toplum ve devlet, kureselleşmenın dışında yaşayamaz1 NasıP Başbakan Bulent Ecevrt koalısyon hukumetın- de dara duşunce, karaya oturan ekonomı gemısı- nı kurtarmak ıçın telefonu Dunya Bankası'na açtı - Sayın Derviş? - Buyrun' Kemal Dervış geldı, Dunya Bankası gorevlısı IMF Programı'nın uygulayıcısı oldu "Kureselleşme" denen "Yenı Dunya Duzenı" bı- zımkı gıbı ulkeler ıçın "uzaktan kumandalı"d\r. • Dervış'ekonomınınçan" oldu,dedığıdedık, ot- turduğu duduktu Ama otturduğu duduk kendısının değıldı IMF'nındı1 Koahsyonun uç ortağı (DSP-MHP-ANAP) sus pus oturup kadere boyun eğdıler, IMF'nın Progra- mı, sıyasetı de ıçeren anayasa gıbı bır belge oldu Sonuç? IMF programlannın uygulandığı otekı ulkelerde olduğu gıbı, halk "Yandım Allah" turkusunu soy- lemeye başladı, ıktıdar ortaklannatepkılerayyuka çıktı uç partının seçım sandığında şansı kalmadı Ancak burası Turkıye1 Dunyanın hıçbır ulkesınde gorulemeyecek, rast- lanamayacak yaşanamayacak bırşey oldu IMF'nın Programı'nı uygulamak gorevıyle Dunya Banka- sı'ndan gelen Derviş'ın seçım sandığında şansı arttı Necıp halkımız bır tuhaftır IMF Programı'nı kabul eden partılerı cezalandı- np, IMF Programı'nı uygulayan Dunya Bankası go- revlısını bağrına basması, mılletımızın tanhe yazı- lacak ılgınç tutum ve davranışıdır • Pekı, bu durumda halkımızın da muhabbetıyle Derviş'ın sıyasete atılmak ıçın ıştahı kabarmaz mı? Dervış ışaret fışeğını çaktı "- Erken seçım, ekonomıyı sarsmaz " Kartelcı medyamız hemen "Troyka" (Cem-Oz- kan-Dervış) senaryosunu sahneye koydu DSP'yı parçaladılar Ama evdekı hesap çarşıya uymadı, MHP ortalı- ğa atılıp senaryoyu deldı, balonu patlattı, ANAP za- ten çokmuştu, AKP'nın yıldızı parlıyordu, CHP ıle DYP muhalefette kendıhğınden toparlanıyordu, yalnız DSP'nın bır kanadıyla baş başa kalan partı gırışımı Derviş'ın sandıktan "ekonomının çan" gı- bı çıkmasına yetmeyebılırdı Senaryo sarpa mı sarmıştı 9 Pekı, ne yapmalıydı 9 • Dervış bu kez CHP'ye çengel attı Kemal Dervış ulkenın zor katı, acı gerçeklerını goruyor, dış dunya guçlenyle tanışıyor, "IMFProg- ramı"n\ tamamlamak ıçın sıyasal kudrete gerek var, ama, bu guç sandıktan nasıl çıkacak? Bırleşmeden olanaksız Dervış once DSP'yı bıtırdı Sonra parçaladı Sıra CHP'de Dervış, Baykal'ı kafaya alırsa, CHP'nın de başı- na gelecek bellıdır 1 Ama, ıktıdar tutkusuyla şartlanmış çevreler ıçın bu onemlı değıl, hele CHP sandıktan bır çıksın Parlamentoya bır gırsın Denız Baykal da başbakanlık koltuğuna oturdu mu yeme de yanında yat' ENGLISH CENTRE L a n g u a g a S c h o o t Genel İngtlızce Programiar ŞtrketJer ve Kıırutjşlar Içın Ozei Prograrn ar Iş fngıfızcesı Programlan TOEFL l£LTS FC£ Sınavfar na Ha2iri k Programlan Çccuklara Ozel Hafta Içı Gur«)uz Yaa: Programlan B re-bw- IngıJızce Eg tımlen Ev Hanırnlanfla Özsi Program ar Ogrenc erımize Ucretsız Aktrvıteter RUTTMII C»d No 92 803» O»ıwiıb«y btanbul T«( (0212) 225 91 72 24708*3 24120 34 İLAN BURSA - YENİŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No 2002 049 Davacı Mustafa Bılgı vekıh Av Şukru Soğut tara- fından da\alı Suzan Bılgı alevhınde açılan boşanma da\asinın vapılan açık yargılaması birasında venlen ara karan gereğı Davacı vekılı tarafından davalı aleyhınde 11 03 2002 tanhlı dava dılekçesı ıle taraflann boşan- malanna karar venlmesmı taiep etmıştır Davalı Suzan Bılgı rüm aramalara rağmen adresı tespıt olunamadığından dava dılekçesı ve duruşma gü- nunun ılanen teblığıne karar venlmıştır Davalı Suzan Bılgı jargılamanrn bırakıldığj^ 12 09 2002 günü saat 10 OO'da mahkememız salonun- da bızzat ve>a bır vekılle kendılennı temsıl ettırmesı, mazeretsız olarak gelmedığı bır vekıl de gondermedı- ğı takdırde >argıiamanın yokluğunda yapılarak karar venleceğı hususu Teblıgat Kanunu'nun 28 29 30 \e 31 maddelen uyannca dava dılekçesı yenne geçerh olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 42595
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle