Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JVFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA
8 HABERLERİN DEVAMI
G L I V C E L ClıNEYTARCAYCREK
• laştarafı 1. Sayfada
Br saatten fazla toplantılara katılmaması salık
v<rilniş ya; yaklaşık ıki buçuk saat süren zırveye
bcŞkanlık ediyor.
3azetelerde yayımlanan yeni yeni hastalık ha-
beierinden ya da kamuoyuna duyuımaktan kaçın-
dıjı, daha doğrusu saklamayı yeğlediği miyasteni
ileparkinson hastalıklanndan sık sık söz edilmesin-
deı şikâyetçi.
Camuoyuna Ecevit'in ağır işleyen bir hastalığa
yacaandığını haber veren yazımın yayımlandığı gün
(3( Mart 1999) bir gezıye çıkan Başbakan Ecevit,
tens lcimiz Mustafa Balbay'a "Bundan sonrakige-
zinizs Doktor Ciineyt Arcayürek'i de alaiım" de-
diön, aynı geziye katılan Erdal Sağlam 1 Nisan
1999 da köşesınde yazdı.
Ecevit beni alaya alıyordu. Aradan uç yıl geçti.
ATIÎ haber bültenlerindeki görüntülerini seyrediyor
m u tn'lemiyorum. Ama Ecevit; 30 Haziran 2002 ta-
rihinde Milliyet'te yayımlanan demecinde "Türki-
ye'deherkesin doktor kesildiğinden" yakınıyordu.
Iste^ inansın ıster ınanmasın Ecevit'in sağlığında-
ki oumsuz gelişmeleri ıstırap duyarak, acı duyarak
izledin, izliyorum. Nostaljik duygular, anılar birge-
liyoı bir gidıyor.
Ocanlı, bir hamlede merdivenlerı ikişer üçer tır-
maran, daha cumlenizi tamamlamadan söylemek
istediğini anlayarak hemen bir demeç yazmaya
başlayan (bugün özleyerek andığım) Ecevit'le...
.. .Zirve toplantısından sonra sözlerine, "başbakan
olanann toplantısında... ıkigenelbaşkan yardımcı-
ları itiben..." diye başlayan, "çalışma" yerine "ça-
maşır" diyen Ecevit, yıllar önceki Ecevit mi?
Gszetecıler uyarmasa Başbakan, seçim tarihiy-
le ilg'li bir önceki hatasını anında düzeltme olana-
ğını bulamayacak, yine ekonomik çalkantılara ne-
den olacaktı..
Seçim tarihini 2003'e aldı, (üstelik yanı başında
duran ortakları yerine) habercilerin uyarısı üzerine
tarihi 2004 diye düzelten bugünkü Ecevit'le...
...Geçmiş yıllarda gözünden hiçbir şey kaçma-
yan, enerjik, yerinde ve zamanında hafif alaylı ya da
esprilı konuşmasından zevk aldığımız önceki gün
canlı yayında izlenen aynı Ecevit mi?
Zirveden sonra veda sahnesi. Mesut Yılmaz di-
ye korumasına elinı uzatan, uyan üzerine Başbakan
Yardımcısı'na dönen Ecevit... Şair ama gerçekçı
Ecevit olamaz!
Beyazcama yansıyan, yalan kaldırmayan görün-
tüler; hem Ecevit hem de ülkenin bugünü ve gele-
ceği açısından insanın içinı sızlatıyor.
• • •
Şöyle bir bakalım zirvenın meyvelerine. Seçimin
anayasanın belırledıği normal zamanda yapılacağı-
nın altını kalın kalın çiziyor. Eski masal!
Ya piyasalarda görülen dalgalanmalann neden-
leri mi: ınanmayacaksınız ama, ne hastalık, ne ay-
yuka çıkan hükümetteki uyumsuzluğun siyasi istik-
rarsızlığı körüklemesi.. ne şu ne bu. Ya ne? Buyrun
yanıta: "Bazı siyasi ve ekonomik çıkar hesaplanyla
spekülasyonların etkisıyle..." ötesi maium. Klasik
hükümet palavrası!
AB'ye uyum sürecinde kısa vadeli taahhütlerin
(orta vadeye bağlı diye BahçeJi'nin dayattığı idam
gibi konulardemek kı gerıde kalıyor)tamamlanma-
sı için hazırlıkların hızla yürütüleceğini içeren ifade-
lerde bılınen söylemlerden...
Meclis Başkanvekili Murat Sökmenoğlu'nun,
"anadildeöğrenimveyayınmuhalefetpartileriilean-
laşarak gerçekleştirilirse MHP'nin önümüzdeki dö-
nem hükümette olmayacağını"zirveden bir saat ön-
ce açıklaması, toplantının temel sorunlarından biri,
başlıcası olabilir ve hatta Bahçeli tarafından dile ge-
tirilmiş olması da olasıdır.
• • •
özkan gerıde duruyor; küsmüş, yılmış bir hali var.
Mesut Yılmaz kollarını kavuşturmuş; lakayt, bakış-
ları alaycı. Bahçeli gözlerıni bir noktaya dikmiş, sus-
kun. Ecevit zar zor ayakta duruyor. Yüzlerasık.
Bu tablodakıler mi Türkiye'ye yeni bir dinamizm
getirecek, toplumu coşturacak, dağ gibı sorunlann
üstesinden gelecek? Vay halimize.
Fınancial Times; "Başanlan tek biradam için fe-
da etmeyin" diye yazıyor.
Oysa, "eder, ediyor, ederier"!
Financial Times'ın Ecevit yorumu.
Iktidarda olmayan
bir Başbakan
Haber Merkezi -
Dünya finans çevrele-
nnın önde gelen yayın
organlanndan "Finan-
cial Times"ta. Başba-
kan Biilent Ecevit'in
koalisyonu bir arada tu-
tup, piyasalardaki krizi
önleyeceğine inandığı
ancak "görevden ay-
rılmayı reddederek
önlemeye çalıştığı şey-
lerin gerçekleşmesine
hizmet ettiği" yazıldı.
Gazetenin, "Hiçbir li-
der, yeri doldurula-
maz değildir" ifadesi-
ae yer verdiği başyazı-
>ı, "Türkiye'in Jabi-
rent benzeri siyasi
ırenasında belirsizlik,
taçınılmaz görünü-
jor. Sorun. bunun na-
.<]] azaltılabileceğinde.
Yeni bir lider, hiikii-
netin reform progra-
nına bir yön verecek-
ir. Ancak, artik kol-
ukta oturmasma rağ-
nen, asJında ikridar-
<a olmayan bir Baş-
lakan bunu sağlaya-
naz" yorumuyla biti-
rldı.
Financial Times,
dinkü sayısında "Tiir-
Bye'nin Sınavı" baş-
ttdı başyazısında Tür-
kye'deki siyasi durum
v; Ecevit'in konumunu
;e aldı. Gazetenin Tür-
ye'deki ekonomik ve
yasi gelişmelere iliş-
jı deâerlendırmelerin
de yer aldığı başyazı-
sında Türkiye'nin en et-
kin ve "ağırüğı olan"
siyasetçilerinden biri
diye söz edilen Ece-
vit'in sağlık durumu-
nun ağırlaşması nede-
niyle kendisine olan
güvenin giderek orta-
dan kalktığı kaydedildi.
Financial Times'ın ya-
zısında, "Siyasi lider-
ler iktidardan ayrıl-
mayı bira/ zor kabul-
lenirler, Ece\it de
bunlardan biri. Bugii-
ne kadar da bu konu-
da haklı nedenleri
vardı. Ama artık sağ-
lık durumunun, otori-
tesini hayli zayıflaftığı
ortada* yorumuna yer
verildi.
Ecevit'in uzun süre-
dir giderek daha da bo-
zulan sağlığı nedeni ile
koalisyon içindeki an-
laşmazhklann arttığı ve
özellikJe deAvrupa Bir-
liği 'ne ilişkin reformla-
nn çıkmaza girdiği ak-
tanlan gazetede şu gö-
rüşlere yer verildi:
"Ecevit'in partisin-
den olan Dişişleri Ba-
kanı Ismail Cem, belki
de görevi devralmak
için en popüler isim
durumunda. Ama
Başbakanlığı devral-
ma hakJan olduğuna
inanan milliyetçiler,
onu biraz fazla solda
görebilirler."
TOBB Ecevit'e dolaylı yoldan çekil çağnsında bulundu. Emek Platformu erken seçim istedi
Hükümette çifte uyan• Baştarafı 1. Sayfada
Bildiride, mayıs ayından bu ya-
na piyasalarda yaşanan çalkantı,
Ecevit'in rahatsızlığı nedeniyle
yaşanan "siyasi belirsizliğe"
bağlandı. TOBB Genişletilmiş
Yönetim Kurulu, dün Ankara'da
toplandı. Toplam 7 saat süren
toplantı sonrasında. Genişletil-
miş Yönetim Kurulu'nda benim-
senen 7 sayfalık bildiriyi açıkla-
yan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğ-
lu, ilk kez bir hükümete bu kadar
avans verildiğine dikkat çekti.
Mayıs ayından bu yana ekono-
mik olumsuzluklann baş göster-
diğini ve fiili bir devalüasyon ya-
şandığını belirten Hisarcıklıoğ-
lu, özetle şu mesajlan verdi:
- Mayıs ayından bu yana yaşa-
nan ekonomik olumsuzluklann
nedeni siyasi belirsizlik. Mayıs
ayı başından bu yana, ekonomi-
de yaşanan olumsuzluklann bü-
yük oranda Başbakan'ın sağlık
durumundan kaynaldandığı, her-
kes tarafından kabul edilir hale
geldi.
- Ülkesini sevdiği ve büyük
hizmetler verdiği herkes tarafın-
dan kabul edilen Başbakan'ın
alacağı kararlarla, ülkeyi kaosa
sürüklemeden, siyasi belirsizlik-
leri ortadan kaldıracak bir yapı-
yı oluşturacağına inancımız tam-
dır.
- Ekonomik iyileşme sürecine
girilmişken, şahsi ve siyasi men-
faatleruğruna, reformlardan sap-
ma kabul edilemez. Devlet yöne-
timi boşluk kabul etmez. Re-
formlann kesintiye uğramasın-
dan doğacak sonuçlardan, sade-
ce iktidarpartileri değil, muhale-
fet ve bürokrasi de sorumlu ola-
caktır.
- Türkiye, hiçbir zaman hükü-
metsiz kalmadı. Asıl olan devle-
tin devamlıhğı ve taahhüt edilen-
lerin yapılması.
- Kısa vadede, siyasi belirsiz-
liğin dağılacağına dair bir işaret
yok. Bu durumda tek çılcış yolu,
siyasi belirsizlik giderilene ka-
dar, uygulanmakta olan reform
sürecinin her türlü siyasi tartış-
manın dışına çıkanlması ola-
TOBB Genişletilmiş
Yönetim Kurulu
toplantısı 7 saat
sürdü. Toplantı
sonrasında
benimsenen 7
sayfalık bildiriyi
açiklayan TOBB
Başkanı
Hisarcıklıoğlu,
mayıs ayından bu
yana ekonomik
olumsuzluklann baş
gösterdiğini ve fiili
bir devalüasyon
yaşandığını belirtti.
(Fotoğraf: AA)
caktır.
- Tabanımızdan gelen sese ve
sıkmtılara kulak vererek prog-
ramlanan adımlann atıhp atılma-
dığını daha da yakından takip
edeceğiz. Bu nedenle TOBB
bünyesinde bir izleme komitesi
olusturacağız.
- Mevcut sistemle erken seçi-
me gidilmesinin bir çözüm sağ-
lamayacağını düşünüyonız. Ön-
celikle siyasi partiler ve seçim
yasalan değiştirilmeli.
- Bakanlar Kurulu son iki ay-
dır toplanamadı. Toplumun beİc-
lentisi ve gerek yûrtiçi gerek
yurtdışı gelişmelerin önemi göz
önüne alındığında, Bakanlar Ku-
rulu'nun her hafta Başbakan'ın
başkanlığında toplan-
masmın ne kadar önem-
li olduğu ortaya çıkar.
Dün yapılan liderler zir-
vesinde alınan kararlar
ise yeterli değil.
- Koalisyona mensup
partilerin, bakan düze-
yinde birer kişi ile tem-
sil edileceği bir üst ko-
ordinasyon kurulunun
oluşturulması gerekir.
Benzer bir kunıl Mec-
lis'te de oluşturulmalı.
Toplantı sonrasında,
ATO Başkanı Sinan Ay-
gün, TOBB Yönetim
Kurulu üyesi Hüseyin
Üzülmez ve İbrahim
Yanıak. bildirgenin,
Başbakan'a çekil çağn-
sı olduğunu vurguladı.
Ecevit'e dönük 'çekil' çağnsının açıkça belirtilmemesi 5 üyenin tepkisini çekti
TOBB bildirisinde üslup tarüşması
HACER BOYACIOĞLV
AIVKARA - TOBB'nin 7 saat-
lik Genişletilmiş Yönetim Kurulu
toplantısında, bildirinin üslubu tar-
tışma konusu oldu. Başbakan Bii-
lent Ecevit'e dönük "çekil" çağ-
nsının bildinde açıkça yer alma-
ması, 5 üyenin tepkisine neden
olunca, Başkan Rifat Hisarcıklı-
oğlu üyelere, "Basın mensupla-
nna 'Çekil çağnsında bulunduk"
diyebilirsiniz" dedi. TOBB'nin
dün gerçekleştirdiği ve hükümete
karşı ta\nnı belirlediği Genişletil-
mişYönetim Kurulu toplantısında
yoğun tartışmalaryaşandı.
Toplam 27 üyenin katıldığı top-
lantı, 2 bölüm halinde gerçekleş-
ririldi. îlk bölümde, Başbakan Bü-
lent Ecevit'in çekilmesi konusu
tartışmaya açıldı. Toplantıya katı-
lan tüm üyeler, Ecevit'in çekilme-
si gerektiği konusunda görüş bir-
liğine vardı. Toplantınuı ikinci bö-
lümünde ise Ecevit'in çekilmesi
durumunda ne yapılacağı sorusu
tartışmaya açıldı. Başkan Hisar-
cıklıoğlu, tüm üyelerin görüşleri-
ni dinledikten sonra, toplantı salo-
nundan geneî sekreter Yusuf Er-
bay ile aynlarak 7 sayfalık sonuç
bildirgesini hazırladı.
Daha sonra üyelere hazırlattığı
bildirgeyi okutan Hisarcıklıoğlu,
5 üyenin ıtirazıyla karşılaştı. Tica-
ret Odalan Konsey Başkanı Ek-
rem Demirtaş. TOBB Yönetim
Kurulu üyeleri tlhan Parseker,
tbrahim Yamak. ITO Başkan Ve-
kili Zekai Erez ve ATO Başkanı
Sinan Aygiin, bildirgenin çok da-
ha sert olması gerektiğini sa\aındu.
Bunun üzerine bildiri 2 kez daha
okunarak çekil çağnsının daha
sert bir biçimde verilmesine gerek
olup olmadığı tartışıldı. Çoğunlu-
ğun, "Bu bildiride, çekil mesajı
net bir biçimde veriliyor" görü-
şünü belirtmesi üzerine metin ay-
nen korundu. Bildirideki yumuşak
üslubun miman Hisarcıklıoğlu da
"Bize bu üslup yakışır. Yıllarca
görev yapmış, hasta bir başba-
kana ancak bu şekilde çağnda
bulunabiliriz" sözleriyle, üyeleri
yanştırdı. Toplantınuı bitiminden
önce, ATO Başkanı Aygün, Baş-
kan Hisarcıklıoğlu'na, "Biz basın
mensuplanna ne diyeceğiz. Bu
bir çekil çağrısı mıdır?" yönün-
deki soruya, "Evet, diyebilirisi-
niz" yanıtını verdi.
'Hasta bir komutana sahip
ordudan zafer beklenemez'
Toplantı sonrasında, TOBB Yö-
netim Kunılu üyesi Hüsejin Üzül-
mez, "Bana göre bu bildiride,
Başbakan'a çekil çağnsı yapılı-
yor. Hasta bir komutana sahip or-
dudan zafer beklenemez" görü-
şünü dile getirirken Aygün, "Oda-
lar Birliği Başkanımız, üslubu
düzgün bir biçimde çekil çağn-
sında bulundu" diye konüşru.
Emek Platformu:
Ekonomik
yönetim
iflas etti
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) -
Emek Platformu, hükümetin liderlik
yeteneğinin sona erdiğini belirterek
erken seçim istedi. Platformu oluşruran
örgüt temsilcileri, "Tûrldye'de bir
bâkümet boşluğu ve yönetim sorunu
olduğunu, Avrupa Birliği sürecinde
ülkenin sahipsiz bir görüntü
çizdiğini ve ekonomik progranun
iflas ettiğini" savundular. Hak-Iş
Genel Başkam Salim Uslu, yeni bir
kriz beklentilerinin bulunduğunu
söyledi. Işçi ve memur sendikalan ile
bazı sivil toplum örgütlerinin
oluşturduğu Emek Platfonnu, dün
Hak-Iş Genel Merkezi'nde toplandı.
Hak-Iş Genel Başkanı Salim Uslu,
toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı
açıklamada, Türkiye'de siyasi
belirsizliğin sürdüğünü, ekonomi
yönetiminin iflas ettiğini kaydetti.
Türkiye'nin, Dünya Kupası finallerinin
bitmesinin ardından gördüğü rüyadan
uyandığını ve gerçeklerle yüz yüze
geldiğini dile getiren Uslu, ülkenin
süantılanndan kurtulmasmın yolunun
seçünden geçtiğini savundu.
Daha sonra gerçekleştirilen
toplanhda platformun, löTemmuz'da
Yalova'da bir araya gelmesi
kararlaştınldı. Platformun,
Yalova'da toplanması karannda"bn
ildeki Akal Tekstil fabrikasında
çahşan işçilerin
sendikasızlaştınlması ve daha önce
yaklaşık 1500 işçinin çalıştığı Yalova
Elyaf abrikasının 1-1.5 yıldır
üretime ara vermesinin" etkili
olduğu bildirildi. Toplanhda aynca,
Hak-Iş'in yürüttüğü dönem sözcülüğü
de DlSK'e geçti. Emek Platformu'nun
toplantısında, Ekonomik ve Sosyal
Konsey'den çekilme konusu da
tartışmaya açıldı. Ancak, bu konuda
karann, platformun Yalova'ya yapacağı
toplantıda alınacağı bildirildi.
Toplantılara bir süredir katılmayan
Türkiye Kamu-Sen ve Veteriner
Hekimler Birliği'nin, Yalova'da
yapılacak toplantıya da katılmamalan
halinde, Emek Platfonnu 'ndan
çıkanlması kararlaştınldı.
Proje, hükümet boşluğu ve siyasetteki tıkanmalara karşın hızla ilerliyor
Bakû-Ceyhan tam gazSERKAS DEMİRTAŞ
ANKARA - Türkiye açısından
21. yüzyıl projesi olarak belirle-
nen Bakû-Tıfhs-Ceyhan (BTC)
ham petrol boru hattı projesi, ül-
kede yaşanan ekonomik bunalıma,
hükümet boşluğuna \ e siyasi tıka-
nıklığa karşın hızla ilerliyor. Ay-
nntılı mühendislik çalışmalan ta-
mamlanma aşamasında olan boru
hattının 2005'ten itibaren yaşama
geçmesi beklenirken proje saye-
sinde Türkiye, Avrupa-Asya ara-
sında "enerji koridoru'" durumu-
na gelecek. Ardahan'dan Ceyhan'a
1076 kilometrelik bölümünü Bo-
taş'ın gerçekleşrireceği proje kap-
samında Ceyhan'da oluşturulacak
denız termınaline 2 bin 612 met-
relik yeni bir ıskelenin yapılması
da öngörülüyor.
Boru hattının inşası sürecinde
en önemli aşamalardan biri olarak
görülen aynntılı mühendislik ça-
lışmalan tamamlanma aşamasına
geldi. Bu kapsamda çevresel etki
değerlendirme (ÇED) taslak ra-
porlan yayımlandı. Raporda pro-
jeyle ilgili siyasi, ekonomik değer-
lendirmeler özetle şöyle:
Hazar'ın bağımsızlığı: Eski
Sovyetler Birliği'nin dağılması so-
nucu bağımsızhğım ilan eden ve
Hazar Denızi'ne kıyısı olan dev-
letlerin hidrokarbon rezervlerinin
kullanılması, gerek bu bölgenin
gelecekteki kalkınması ve gerek-
se bölgede uzun vadede siyasi ve
sosyo-ekonomik istikrann sağlan-
ması açısından önem taşıyor.
En zengin rezervler: Hazar
Denizi'ndeki rezer\lerin 17-33
milyar varil civannda olduğu tah-
min ediliyor. Bu miktann önemi.
ABD 'nin rezervinin 29 milyar va-
ril, Kuzey Denizi 'ndeki rezervin
de 15 milyar varil olduğu göz önü-
VOGEL, LlRA \^E DOLAR ÜZERİNE FAZLA SPEKÜLASYON LTlETiLDİĞİNÎ SÖYLEDİ
MemüLynch 'egöresorun, siyasibelirsidik
WASHINGTON (AA) - Ya-
tırım kuruluşu Merrill Lynch'in
gelişmekte olan pıyasalar direk-
törü Matthew Vogel, Türkiye"de
6 yılı aşkın zamandır, ekonomik
durumu olumsuz etkıleyen ana
unsurun "siyasi belirsizlik" ol-
duğunu savundu.
Washington 'da, düşünce kuru-
luşu Stratejik ve Uluslararası
Etüdler Merkezi (CSIS) tarafın-
dan düzenlenen "Türk Ekono-
misi: fyiieşme Yolunda" konu-
lupanele katılan Vogel. "Türki-
ye'de siyasi belirsizlik yüzün-
den yabancı paranın gelmeme-
si, ekonomik durumu olumsuz
etkileyen ana unsur. Yatırımcı-
nın,Türk hükümerinin karar-
Iılığına inanması lazım" dedi.
Türk yatınm çevrelerinin lira ve
dolara ilişkin çok fazla spekülas-
yon ürettiğini ve bu yüzden de
faiz oranlannın yükseldiğinisöy-
leyen Vogel, "Sistem çok kıril-
gan. Türkiye'nin en zengin
adamı. bir gün içinde işsiz kal-
dı. Bu çok şey anlatıyor" diye
konuştu.
Koalisyon AB yanlısı değil
Dış polirika konulanna da de-
ğinen Vogel, Türkiye'deki koalis-
yon hükümetinin. AB 'ye üyelik
yanlısı bir koalisyon olmadığmı
da söyledi. Vogel, hükümetin ha-
len Kopenhag kriterlerini yerine
getirmede tahnin edici gelişme
sağlayamadığını ve AB yolunda-
ki başansızlığın, Türkiye'ye
doğrudan dış yatınm potansiye-
lini düşüreceğini söyledi. Vogel,
'•Kamuoyu yoklamalarına gö-
re haikın yüzde 80'i, AB üyeli-
ğini destekliyor. Ama bu yüzde
80'in içindeki yüzde 75, terö-
rist Abdullah Öcalan'ın asılma-
sını da istiyor ve Kürtçe eğiti-
me karşı" dedi.
Konferansa katılan Türki-
ye'nin Washington Büyükelçisi
Faruk Loğoğlu ise Vogel'in söz-
lerine yamt olarak Türkiye'nin,
Kopenhag kriterlerinin yüzde
80'inden fazlasını tamamladığı-
nı ve geri kalan kısmın TBM-
M'de tartışıldığını kaydetti.
ne alındığında ortaya çıkıyor. Böl-
gedeki Azeri, Çırak ve Güneşli
(AÇG) sahasında 5.2 milyar va-
rillik rezerv olduğu tahmin edili-
yor.
Yılda 50 milyon ton: Maliyeri
2.9 milyar dolar olması öngörülen
proje kapsamında inşa edilecek
boru hattının yılda 50 milyon ton
(günde 1 milyon varil) ham petro-
lü, Hazar Denizi kıyısındaki San-
gachal Bölgesi'nden (Azerbay-
can), İskenderun Körfezi sınırla-
nndaki Ceyhan ilçesi yakınlannda
kurulacak yeni bir deniz termina-
line taşıması hedefleniyor. Boru
hattının toplam uzunluğu 1760 ki-
lometre olacak.
AvTupa-Asya enerji koridoru:
Petrol boru hattının Türkiye üze-
rinden geçmesi,Avrupa-Asya ara-
sında bir enerji koridorunun oluş-
masına da olanak sağlayacak. Bo-
ru hattının Türkiye bölümüne iliş-
kin transit ve işletme harçlan, ilk
16 yıl boyunca yılda ortalama 200
milyon dolar gelir getirecek. Bu
miktar, sonraki 24 yılda, taşına-
cak petrol oranına göre 290 mil-
yön dolara kadar çıkabilecek.
Uluslararası proje: BTC pro-
jesinin yaşama geçirilmesi BTC
sahipleri adıyla sanılmakta olan
petrol şirketlerince üstlenildi. Pet-
rol şirketleri arasında TPAO, So-
car, BP, Statoil, Unocal. Itochu,
Delta Hess ve ENI bulunuyor.
Petrol 2005'te akacak: ÇED'in
onaylanmasının ardından 2003 ba-
şında boru hattının inşasına başla-
nacak ve hat 23 Şubat 2005'te ya-
şama geçirilecek.
BATMAN'A 15 AlLE GELDÎ
Yezidiler
dönüyor
ARİFARSLAN
BATMAN - Batman'ın Beşiri ilçesine
bağlı köylerden Almanya'ya göç eden
Yezidiler, bölgede huzur ortamının
sağlanması üzerine yurda dönüyor.
Son bir ay içinde Batman'ın Yolveren,
Beşiri'nin Deveboynu \e Oğuz köylerine
15 aile dönüş yaptı. Geçen yıl hukuk
mücadelesini kazanarak Yolveren Köyü'ne
dönen 10 ailenin bıreyleri, bolgedeki huzur
ortamının tersine göçe en büyük etken
olduğunu söylediler. 8 kişilik ailesiyle
birlikte Yolveren'e yerleşen Halef Kıy, "20
yıü aşkın süreyle Almanya'nın Hannover
şehrinde yaşıyordum. Ancak bölgenin
huzur ortamına kavuşmasıyla yeniden
köyümüze döndük. Burada yaşam
şartları ilk etapta iyi olmayabilir.
Olumsuz şartlara da göğüs germesini
biüriz. Virane haline gelen köyümüzü
onarmaya başladık" dedi. Beşiri ilçesine
dönen Yezidilerden Hikmet Erldş ise
şunlan anlattı: "Ailemiz
Kuşçukuru'ndaki topraklann yüzde
75'ine sahip. Almanya'ya yerleşince,
maalesef topraklarımız sahipsiz kaldı.
Yöredeki feodal zihniyet, topraklanmıza
göz koydu. Burada olmadığımız zaman
birileri aleyhimizde dava açıp
dönmeyeceğimiz iddialannı da ortaya
attılar. Biz hiçbir zaman
topraklarımızdan kopmadık, Ölülerimizi
Türkiye'ye getirdik. mezarlıklarımızda
defnetrik. Huzur ve banş ortamını bulan
Güneydoğu'ya yeni yatırımlar da
gerçekleştirmeyi planüyoruz."
Yeniden yerleştikleri köylerinde mutlu
olduklannı ifade eden Yezidiler, altyapı
sorunlannı da kendi aralannda çözmeye
kararlı olduklannı vurguladılar.