25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JVFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA 8 HABERLERİN DEVAMI G L I V C E L ClıNEYTARCAYCREK • laştarafı 1. Sayfada Br saatten fazla toplantılara katılmaması salık v<rilniş ya; yaklaşık ıki buçuk saat süren zırveye bcŞkanlık ediyor. 3azetelerde yayımlanan yeni yeni hastalık ha- beierinden ya da kamuoyuna duyuımaktan kaçın- dıjı, daha doğrusu saklamayı yeğlediği miyasteni ileparkinson hastalıklanndan sık sık söz edilmesin- deı şikâyetçi. Camuoyuna Ecevit'in ağır işleyen bir hastalığa yacaandığını haber veren yazımın yayımlandığı gün (3( Mart 1999) bir gezıye çıkan Başbakan Ecevit, tens lcimiz Mustafa Balbay'a "Bundan sonrakige- zinizs Doktor Ciineyt Arcayürek'i de alaiım" de- diön, aynı geziye katılan Erdal Sağlam 1 Nisan 1999 da köşesınde yazdı. Ecevit beni alaya alıyordu. Aradan uç yıl geçti. ATIÎ haber bültenlerindeki görüntülerini seyrediyor m u tn'lemiyorum. Ama Ecevit; 30 Haziran 2002 ta- rihinde Milliyet'te yayımlanan demecinde "Türki- ye'deherkesin doktor kesildiğinden" yakınıyordu. Iste^ inansın ıster ınanmasın Ecevit'in sağlığında- ki oumsuz gelişmeleri ıstırap duyarak, acı duyarak izledin, izliyorum. Nostaljik duygular, anılar birge- liyoı bir gidıyor. Ocanlı, bir hamlede merdivenlerı ikişer üçer tır- maran, daha cumlenizi tamamlamadan söylemek istediğini anlayarak hemen bir demeç yazmaya başlayan (bugün özleyerek andığım) Ecevit'le... .. .Zirve toplantısından sonra sözlerine, "başbakan olanann toplantısında... ıkigenelbaşkan yardımcı- ları itiben..." diye başlayan, "çalışma" yerine "ça- maşır" diyen Ecevit, yıllar önceki Ecevit mi? Gszetecıler uyarmasa Başbakan, seçim tarihiy- le ilg'li bir önceki hatasını anında düzeltme olana- ğını bulamayacak, yine ekonomik çalkantılara ne- den olacaktı.. Seçim tarihini 2003'e aldı, (üstelik yanı başında duran ortakları yerine) habercilerin uyarısı üzerine tarihi 2004 diye düzelten bugünkü Ecevit'le... ...Geçmiş yıllarda gözünden hiçbir şey kaçma- yan, enerjik, yerinde ve zamanında hafif alaylı ya da esprilı konuşmasından zevk aldığımız önceki gün canlı yayında izlenen aynı Ecevit mi? Zirveden sonra veda sahnesi. Mesut Yılmaz di- ye korumasına elinı uzatan, uyan üzerine Başbakan Yardımcısı'na dönen Ecevit... Şair ama gerçekçı Ecevit olamaz! Beyazcama yansıyan, yalan kaldırmayan görün- tüler; hem Ecevit hem de ülkenin bugünü ve gele- ceği açısından insanın içinı sızlatıyor. • • • Şöyle bir bakalım zirvenın meyvelerine. Seçimin anayasanın belırledıği normal zamanda yapılacağı- nın altını kalın kalın çiziyor. Eski masal! Ya piyasalarda görülen dalgalanmalann neden- leri mi: ınanmayacaksınız ama, ne hastalık, ne ay- yuka çıkan hükümetteki uyumsuzluğun siyasi istik- rarsızlığı körüklemesi.. ne şu ne bu. Ya ne? Buyrun yanıta: "Bazı siyasi ve ekonomik çıkar hesaplanyla spekülasyonların etkisıyle..." ötesi maium. Klasik hükümet palavrası! AB'ye uyum sürecinde kısa vadeli taahhütlerin (orta vadeye bağlı diye BahçeJi'nin dayattığı idam gibi konulardemek kı gerıde kalıyor)tamamlanma- sı için hazırlıkların hızla yürütüleceğini içeren ifade- lerde bılınen söylemlerden... Meclis Başkanvekili Murat Sökmenoğlu'nun, "anadildeöğrenimveyayınmuhalefetpartileriilean- laşarak gerçekleştirilirse MHP'nin önümüzdeki dö- nem hükümette olmayacağını"zirveden bir saat ön- ce açıklaması, toplantının temel sorunlarından biri, başlıcası olabilir ve hatta Bahçeli tarafından dile ge- tirilmiş olması da olasıdır. • • • özkan gerıde duruyor; küsmüş, yılmış bir hali var. Mesut Yılmaz kollarını kavuşturmuş; lakayt, bakış- ları alaycı. Bahçeli gözlerıni bir noktaya dikmiş, sus- kun. Ecevit zar zor ayakta duruyor. Yüzlerasık. Bu tablodakıler mi Türkiye'ye yeni bir dinamizm getirecek, toplumu coşturacak, dağ gibı sorunlann üstesinden gelecek? Vay halimize. Fınancial Times; "Başanlan tek biradam için fe- da etmeyin" diye yazıyor. Oysa, "eder, ediyor, ederier"! Financial Times'ın Ecevit yorumu. Iktidarda olmayan bir Başbakan Haber Merkezi - Dünya finans çevrele- nnın önde gelen yayın organlanndan "Finan- cial Times"ta. Başba- kan Biilent Ecevit'in koalisyonu bir arada tu- tup, piyasalardaki krizi önleyeceğine inandığı ancak "görevden ay- rılmayı reddederek önlemeye çalıştığı şey- lerin gerçekleşmesine hizmet ettiği" yazıldı. Gazetenin, "Hiçbir li- der, yeri doldurula- maz değildir" ifadesi- ae yer verdiği başyazı- >ı, "Türkiye'in Jabi- rent benzeri siyasi ırenasında belirsizlik, taçınılmaz görünü- jor. Sorun. bunun na- .<]] azaltılabileceğinde. Yeni bir lider, hiikii- netin reform progra- nına bir yön verecek- ir. Ancak, artik kol- ukta oturmasma rağ- nen, asJında ikridar- <a olmayan bir Baş- lakan bunu sağlaya- naz" yorumuyla biti- rldı. Financial Times, dinkü sayısında "Tiir- Bye'nin Sınavı" baş- ttdı başyazısında Tür- kye'deki siyasi durum v; Ecevit'in konumunu ;e aldı. Gazetenin Tür- ye'deki ekonomik ve yasi gelişmelere iliş- jı deâerlendırmelerin de yer aldığı başyazı- sında Türkiye'nin en et- kin ve "ağırüğı olan" siyasetçilerinden biri diye söz edilen Ece- vit'in sağlık durumu- nun ağırlaşması nede- niyle kendisine olan güvenin giderek orta- dan kalktığı kaydedildi. Financial Times'ın ya- zısında, "Siyasi lider- ler iktidardan ayrıl- mayı bira/ zor kabul- lenirler, Ece\it de bunlardan biri. Bugii- ne kadar da bu konu- da haklı nedenleri vardı. Ama artık sağ- lık durumunun, otori- tesini hayli zayıflaftığı ortada* yorumuna yer verildi. Ecevit'in uzun süre- dir giderek daha da bo- zulan sağlığı nedeni ile koalisyon içindeki an- laşmazhklann arttığı ve özellikJe deAvrupa Bir- liği 'ne ilişkin reformla- nn çıkmaza girdiği ak- tanlan gazetede şu gö- rüşlere yer verildi: "Ecevit'in partisin- den olan Dişişleri Ba- kanı Ismail Cem, belki de görevi devralmak için en popüler isim durumunda. Ama Başbakanlığı devral- ma hakJan olduğuna inanan milliyetçiler, onu biraz fazla solda görebilirler." TOBB Ecevit'e dolaylı yoldan çekil çağnsında bulundu. Emek Platformu erken seçim istedi Hükümette çifte uyan• Baştarafı 1. Sayfada Bildiride, mayıs ayından bu ya- na piyasalarda yaşanan çalkantı, Ecevit'in rahatsızlığı nedeniyle yaşanan "siyasi belirsizliğe" bağlandı. TOBB Genişletilmiş Yönetim Kurulu, dün Ankara'da toplandı. Toplam 7 saat süren toplantı sonrasında. Genişletil- miş Yönetim Kurulu'nda benim- senen 7 sayfalık bildiriyi açıkla- yan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğ- lu, ilk kez bir hükümete bu kadar avans verildiğine dikkat çekti. Mayıs ayından bu yana ekono- mik olumsuzluklann baş göster- diğini ve fiili bir devalüasyon ya- şandığını belirten Hisarcıklıoğ- lu, özetle şu mesajlan verdi: - Mayıs ayından bu yana yaşa- nan ekonomik olumsuzluklann nedeni siyasi belirsizlik. Mayıs ayı başından bu yana, ekonomi- de yaşanan olumsuzluklann bü- yük oranda Başbakan'ın sağlık durumundan kaynaldandığı, her- kes tarafından kabul edilir hale geldi. - Ülkesini sevdiği ve büyük hizmetler verdiği herkes tarafın- dan kabul edilen Başbakan'ın alacağı kararlarla, ülkeyi kaosa sürüklemeden, siyasi belirsizlik- leri ortadan kaldıracak bir yapı- yı oluşturacağına inancımız tam- dır. - Ekonomik iyileşme sürecine girilmişken, şahsi ve siyasi men- faatleruğruna, reformlardan sap- ma kabul edilemez. Devlet yöne- timi boşluk kabul etmez. Re- formlann kesintiye uğramasın- dan doğacak sonuçlardan, sade- ce iktidarpartileri değil, muhale- fet ve bürokrasi de sorumlu ola- caktır. - Türkiye, hiçbir zaman hükü- metsiz kalmadı. Asıl olan devle- tin devamlıhğı ve taahhüt edilen- lerin yapılması. - Kısa vadede, siyasi belirsiz- liğin dağılacağına dair bir işaret yok. Bu durumda tek çılcış yolu, siyasi belirsizlik giderilene ka- dar, uygulanmakta olan reform sürecinin her türlü siyasi tartış- manın dışına çıkanlması ola- TOBB Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantısı 7 saat sürdü. Toplantı sonrasında benimsenen 7 sayfalık bildiriyi açiklayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, mayıs ayından bu yana ekonomik olumsuzluklann baş gösterdiğini ve fiili bir devalüasyon yaşandığını belirtti. (Fotoğraf: AA) caktır. - Tabanımızdan gelen sese ve sıkmtılara kulak vererek prog- ramlanan adımlann atıhp atılma- dığını daha da yakından takip edeceğiz. Bu nedenle TOBB bünyesinde bir izleme komitesi olusturacağız. - Mevcut sistemle erken seçi- me gidilmesinin bir çözüm sağ- lamayacağını düşünüyonız. Ön- celikle siyasi partiler ve seçim yasalan değiştirilmeli. - Bakanlar Kurulu son iki ay- dır toplanamadı. Toplumun beİc- lentisi ve gerek yûrtiçi gerek yurtdışı gelişmelerin önemi göz önüne alındığında, Bakanlar Ku- rulu'nun her hafta Başbakan'ın başkanlığında toplan- masmın ne kadar önem- li olduğu ortaya çıkar. Dün yapılan liderler zir- vesinde alınan kararlar ise yeterli değil. - Koalisyona mensup partilerin, bakan düze- yinde birer kişi ile tem- sil edileceği bir üst ko- ordinasyon kurulunun oluşturulması gerekir. Benzer bir kunıl Mec- lis'te de oluşturulmalı. Toplantı sonrasında, ATO Başkanı Sinan Ay- gün, TOBB Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Üzülmez ve İbrahim Yanıak. bildirgenin, Başbakan'a çekil çağn- sı olduğunu vurguladı. Ecevit'e dönük 'çekil' çağnsının açıkça belirtilmemesi 5 üyenin tepkisini çekti TOBB bildirisinde üslup tarüşması HACER BOYACIOĞLV AIVKARA - TOBB'nin 7 saat- lik Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantısında, bildirinin üslubu tar- tışma konusu oldu. Başbakan Bii- lent Ecevit'e dönük "çekil" çağ- nsının bildinde açıkça yer alma- ması, 5 üyenin tepkisine neden olunca, Başkan Rifat Hisarcıklı- oğlu üyelere, "Basın mensupla- nna 'Çekil çağnsında bulunduk" diyebilirsiniz" dedi. TOBB'nin dün gerçekleştirdiği ve hükümete karşı ta\nnı belirlediği Genişletil- mişYönetim Kurulu toplantısında yoğun tartışmalaryaşandı. Toplam 27 üyenin katıldığı top- lantı, 2 bölüm halinde gerçekleş- ririldi. îlk bölümde, Başbakan Bü- lent Ecevit'in çekilmesi konusu tartışmaya açıldı. Toplantıya katı- lan tüm üyeler, Ecevit'in çekilme- si gerektiği konusunda görüş bir- liğine vardı. Toplantınuı ikinci bö- lümünde ise Ecevit'in çekilmesi durumunda ne yapılacağı sorusu tartışmaya açıldı. Başkan Hisar- cıklıoğlu, tüm üyelerin görüşleri- ni dinledikten sonra, toplantı salo- nundan geneî sekreter Yusuf Er- bay ile aynlarak 7 sayfalık sonuç bildirgesini hazırladı. Daha sonra üyelere hazırlattığı bildirgeyi okutan Hisarcıklıoğlu, 5 üyenin ıtirazıyla karşılaştı. Tica- ret Odalan Konsey Başkanı Ek- rem Demirtaş. TOBB Yönetim Kurulu üyeleri tlhan Parseker, tbrahim Yamak. ITO Başkan Ve- kili Zekai Erez ve ATO Başkanı Sinan Aygiin, bildirgenin çok da- ha sert olması gerektiğini sa\aındu. Bunun üzerine bildiri 2 kez daha okunarak çekil çağnsının daha sert bir biçimde verilmesine gerek olup olmadığı tartışıldı. Çoğunlu- ğun, "Bu bildiride, çekil mesajı net bir biçimde veriliyor" görü- şünü belirtmesi üzerine metin ay- nen korundu. Bildirideki yumuşak üslubun miman Hisarcıklıoğlu da "Bize bu üslup yakışır. Yıllarca görev yapmış, hasta bir başba- kana ancak bu şekilde çağnda bulunabiliriz" sözleriyle, üyeleri yanştırdı. Toplantınuı bitiminden önce, ATO Başkanı Aygün, Baş- kan Hisarcıklıoğlu'na, "Biz basın mensuplanna ne diyeceğiz. Bu bir çekil çağrısı mıdır?" yönün- deki soruya, "Evet, diyebilirisi- niz" yanıtını verdi. 'Hasta bir komutana sahip ordudan zafer beklenemez' Toplantı sonrasında, TOBB Yö- netim Kunılu üyesi Hüsejin Üzül- mez, "Bana göre bu bildiride, Başbakan'a çekil çağnsı yapılı- yor. Hasta bir komutana sahip or- dudan zafer beklenemez" görü- şünü dile getirirken Aygün, "Oda- lar Birliği Başkanımız, üslubu düzgün bir biçimde çekil çağn- sında bulundu" diye konüşru. Emek Platformu: Ekonomik yönetim iflas etti ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Emek Platformu, hükümetin liderlik yeteneğinin sona erdiğini belirterek erken seçim istedi. Platformu oluşruran örgüt temsilcileri, "Tûrldye'de bir bâkümet boşluğu ve yönetim sorunu olduğunu, Avrupa Birliği sürecinde ülkenin sahipsiz bir görüntü çizdiğini ve ekonomik progranun iflas ettiğini" savundular. Hak-Iş Genel Başkam Salim Uslu, yeni bir kriz beklentilerinin bulunduğunu söyledi. Işçi ve memur sendikalan ile bazı sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Emek Platfonnu, dün Hak-Iş Genel Merkezi'nde toplandı. Hak-Iş Genel Başkanı Salim Uslu, toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de siyasi belirsizliğin sürdüğünü, ekonomi yönetiminin iflas ettiğini kaydetti. Türkiye'nin, Dünya Kupası finallerinin bitmesinin ardından gördüğü rüyadan uyandığını ve gerçeklerle yüz yüze geldiğini dile getiren Uslu, ülkenin süantılanndan kurtulmasmın yolunun seçünden geçtiğini savundu. Daha sonra gerçekleştirilen toplanhda platformun, löTemmuz'da Yalova'da bir araya gelmesi kararlaştınldı. Platformun, Yalova'da toplanması karannda"bn ildeki Akal Tekstil fabrikasında çahşan işçilerin sendikasızlaştınlması ve daha önce yaklaşık 1500 işçinin çalıştığı Yalova Elyaf abrikasının 1-1.5 yıldır üretime ara vermesinin" etkili olduğu bildirildi. Toplanhda aynca, Hak-Iş'in yürüttüğü dönem sözcülüğü de DlSK'e geçti. Emek Platformu'nun toplantısında, Ekonomik ve Sosyal Konsey'den çekilme konusu da tartışmaya açıldı. Ancak, bu konuda karann, platformun Yalova'ya yapacağı toplantıda alınacağı bildirildi. Toplantılara bir süredir katılmayan Türkiye Kamu-Sen ve Veteriner Hekimler Birliği'nin, Yalova'da yapılacak toplantıya da katılmamalan halinde, Emek Platfonnu 'ndan çıkanlması kararlaştınldı. Proje, hükümet boşluğu ve siyasetteki tıkanmalara karşın hızla ilerliyor Bakû-Ceyhan tam gazSERKAS DEMİRTAŞ ANKARA - Türkiye açısından 21. yüzyıl projesi olarak belirle- nen Bakû-Tıfhs-Ceyhan (BTC) ham petrol boru hattı projesi, ül- kede yaşanan ekonomik bunalıma, hükümet boşluğuna \ e siyasi tıka- nıklığa karşın hızla ilerliyor. Ay- nntılı mühendislik çalışmalan ta- mamlanma aşamasında olan boru hattının 2005'ten itibaren yaşama geçmesi beklenirken proje saye- sinde Türkiye, Avrupa-Asya ara- sında "enerji koridoru'" durumu- na gelecek. Ardahan'dan Ceyhan'a 1076 kilometrelik bölümünü Bo- taş'ın gerçekleşrireceği proje kap- samında Ceyhan'da oluşturulacak denız termınaline 2 bin 612 met- relik yeni bir ıskelenin yapılması da öngörülüyor. Boru hattının inşası sürecinde en önemli aşamalardan biri olarak görülen aynntılı mühendislik ça- lışmalan tamamlanma aşamasına geldi. Bu kapsamda çevresel etki değerlendirme (ÇED) taslak ra- porlan yayımlandı. Raporda pro- jeyle ilgili siyasi, ekonomik değer- lendirmeler özetle şöyle: Hazar'ın bağımsızlığı: Eski Sovyetler Birliği'nin dağılması so- nucu bağımsızhğım ilan eden ve Hazar Denızi'ne kıyısı olan dev- letlerin hidrokarbon rezervlerinin kullanılması, gerek bu bölgenin gelecekteki kalkınması ve gerek- se bölgede uzun vadede siyasi ve sosyo-ekonomik istikrann sağlan- ması açısından önem taşıyor. En zengin rezervler: Hazar Denizi'ndeki rezer\lerin 17-33 milyar varil civannda olduğu tah- min ediliyor. Bu miktann önemi. ABD 'nin rezervinin 29 milyar va- ril, Kuzey Denizi 'ndeki rezervin de 15 milyar varil olduğu göz önü- VOGEL, LlRA \^E DOLAR ÜZERİNE FAZLA SPEKÜLASYON LTlETiLDİĞİNÎ SÖYLEDİ MemüLynch 'egöresorun, siyasibelirsidik WASHINGTON (AA) - Ya- tırım kuruluşu Merrill Lynch'in gelişmekte olan pıyasalar direk- törü Matthew Vogel, Türkiye"de 6 yılı aşkın zamandır, ekonomik durumu olumsuz etkıleyen ana unsurun "siyasi belirsizlik" ol- duğunu savundu. Washington 'da, düşünce kuru- luşu Stratejik ve Uluslararası Etüdler Merkezi (CSIS) tarafın- dan düzenlenen "Türk Ekono- misi: fyiieşme Yolunda" konu- lupanele katılan Vogel. "Türki- ye'de siyasi belirsizlik yüzün- den yabancı paranın gelmeme- si, ekonomik durumu olumsuz etkileyen ana unsur. Yatırımcı- nın,Türk hükümerinin karar- Iılığına inanması lazım" dedi. Türk yatınm çevrelerinin lira ve dolara ilişkin çok fazla spekülas- yon ürettiğini ve bu yüzden de faiz oranlannın yükseldiğinisöy- leyen Vogel, "Sistem çok kıril- gan. Türkiye'nin en zengin adamı. bir gün içinde işsiz kal- dı. Bu çok şey anlatıyor" diye konuştu. Koalisyon AB yanlısı değil Dış polirika konulanna da de- ğinen Vogel, Türkiye'deki koalis- yon hükümetinin. AB 'ye üyelik yanlısı bir koalisyon olmadığmı da söyledi. Vogel, hükümetin ha- len Kopenhag kriterlerini yerine getirmede tahnin edici gelişme sağlayamadığını ve AB yolunda- ki başansızlığın, Türkiye'ye doğrudan dış yatınm potansiye- lini düşüreceğini söyledi. Vogel, '•Kamuoyu yoklamalarına gö- re haikın yüzde 80'i, AB üyeli- ğini destekliyor. Ama bu yüzde 80'in içindeki yüzde 75, terö- rist Abdullah Öcalan'ın asılma- sını da istiyor ve Kürtçe eğiti- me karşı" dedi. Konferansa katılan Türki- ye'nin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu ise Vogel'in söz- lerine yamt olarak Türkiye'nin, Kopenhag kriterlerinin yüzde 80'inden fazlasını tamamladığı- nı ve geri kalan kısmın TBM- M'de tartışıldığını kaydetti. ne alındığında ortaya çıkıyor. Böl- gedeki Azeri, Çırak ve Güneşli (AÇG) sahasında 5.2 milyar va- rillik rezerv olduğu tahmin edili- yor. Yılda 50 milyon ton: Maliyeri 2.9 milyar dolar olması öngörülen proje kapsamında inşa edilecek boru hattının yılda 50 milyon ton (günde 1 milyon varil) ham petro- lü, Hazar Denizi kıyısındaki San- gachal Bölgesi'nden (Azerbay- can), İskenderun Körfezi sınırla- nndaki Ceyhan ilçesi yakınlannda kurulacak yeni bir deniz termina- line taşıması hedefleniyor. Boru hattının toplam uzunluğu 1760 ki- lometre olacak. AvTupa-Asya enerji koridoru: Petrol boru hattının Türkiye üze- rinden geçmesi,Avrupa-Asya ara- sında bir enerji koridorunun oluş- masına da olanak sağlayacak. Bo- ru hattının Türkiye bölümüne iliş- kin transit ve işletme harçlan, ilk 16 yıl boyunca yılda ortalama 200 milyon dolar gelir getirecek. Bu miktar, sonraki 24 yılda, taşına- cak petrol oranına göre 290 mil- yön dolara kadar çıkabilecek. Uluslararası proje: BTC pro- jesinin yaşama geçirilmesi BTC sahipleri adıyla sanılmakta olan petrol şirketlerince üstlenildi. Pet- rol şirketleri arasında TPAO, So- car, BP, Statoil, Unocal. Itochu, Delta Hess ve ENI bulunuyor. Petrol 2005'te akacak: ÇED'in onaylanmasının ardından 2003 ba- şında boru hattının inşasına başla- nacak ve hat 23 Şubat 2005'te ya- şama geçirilecek. BATMAN'A 15 AlLE GELDÎ Yezidiler dönüyor ARİFARSLAN BATMAN - Batman'ın Beşiri ilçesine bağlı köylerden Almanya'ya göç eden Yezidiler, bölgede huzur ortamının sağlanması üzerine yurda dönüyor. Son bir ay içinde Batman'ın Yolveren, Beşiri'nin Deveboynu \e Oğuz köylerine 15 aile dönüş yaptı. Geçen yıl hukuk mücadelesini kazanarak Yolveren Köyü'ne dönen 10 ailenin bıreyleri, bolgedeki huzur ortamının tersine göçe en büyük etken olduğunu söylediler. 8 kişilik ailesiyle birlikte Yolveren'e yerleşen Halef Kıy, "20 yıü aşkın süreyle Almanya'nın Hannover şehrinde yaşıyordum. Ancak bölgenin huzur ortamına kavuşmasıyla yeniden köyümüze döndük. Burada yaşam şartları ilk etapta iyi olmayabilir. Olumsuz şartlara da göğüs germesini biüriz. Virane haline gelen köyümüzü onarmaya başladık" dedi. Beşiri ilçesine dönen Yezidilerden Hikmet Erldş ise şunlan anlattı: "Ailemiz Kuşçukuru'ndaki topraklann yüzde 75'ine sahip. Almanya'ya yerleşince, maalesef topraklarımız sahipsiz kaldı. Yöredeki feodal zihniyet, topraklanmıza göz koydu. Burada olmadığımız zaman birileri aleyhimizde dava açıp dönmeyeceğimiz iddialannı da ortaya attılar. Biz hiçbir zaman topraklarımızdan kopmadık, Ölülerimizi Türkiye'ye getirdik. mezarlıklarımızda defnetrik. Huzur ve banş ortamını bulan Güneydoğu'ya yeni yatırımlar da gerçekleştirmeyi planüyoruz." Yeniden yerleştikleri köylerinde mutlu olduklannı ifade eden Yezidiler, altyapı sorunlannı da kendi aralannda çözmeye kararlı olduklannı vurguladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle