25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA 14 JvLJI.il. LJ1\ kurtur@cumhuriyet.com.tr Gülsüm Cengizyeni kitap dizisiyle, küçüklere ait oldukları dünyayı keşfettiriyor'Elektronikdadı'nın mahkûmlan: Yalnız çocuklarVENAÇALİDİS Gülsüm Cengjz'in 'TekvizyortiÇo- cuklan* ser.si günümüz çocuklannın "yalnız' yaşamlannı ele alıyor. TNere- deyse hepünizin tutkunu halitve gel- diğımız televizyonu izlemeyi nasıl denetleyebılir; çocuklanmızın-, oda- lannın dışında bekleyen yaşamın far- lana varmalanna nasıl yardımcı ola- biliriz gibı sorulann cevaplan l>u ki- tapta saklı. 10 kitaplık seride, ç «cuk- lar ait olduklan çocuk dünyalannı anne, baba ve çevTelerinın yardımıyla yenıden keşfediyorlar. -'TetevizyonÇoculdan'serinizriebir anne - babanın çocuklannı televiz- yondan kurtarmak içjm başvurduk- lan yollara değindiniz. Günümüz ai- lelerinin bu kadar özverüi olduğu söy- lenebilir mi? GÜLSÜM CENGİZ-Yazar sade- ce olana tanıklık etmez, bir anlamda oltnası gereken şeylen de yansıtır. Bu kitap sadece bir çocuk kitafcı de- ğil, o nedenle bu öyküleri çoculdann büyükleriyle birlikte okumalannı öne- riyorum. Her zaman söylediğim bir sözû yinelemek istiyorum: "Seçenek üretmeliyiz". Her aile Ceren'in aile- sı gibı bilınçh değil. Anne babalar arasında, "çocuğum televizyon fcdiyor, kitapokumuyor" yakınması ol «dukça yaygın. Oysa çocuk bu duruma nasıl geldi, buna bakmak gerekiyor. Genel- likle çocuklar, oturabıldikleri andan başlayarak deyim yerindeyse '•elekt- ronikdadı'ya teslım edilir. Bet>ek se- sini çıkarmadan televizyon izler, an- ne işini görür. Çocuk, çizgi filmlere dahp gider, anne baba onunla ilgi- lenme gereksınımi duymaz. Kitap- taki aile çocuklara zaman ayınyor. Televızyonun dışındaki yaşamdan başka, gerçek değerlen görebilme- leri için onlara yardımcı oluyorlar. Örneğin adaya gidiyorlar. Orman içın- de yüriiyüş yapıp çocuklann doğal gü- zelliklerin, bitkilerin, hayvanlann ay- nmına varmasmı sağhyorlar. tğne ile kuyu kazmak... - Pek aiışıkolmadığunız bir tarz da- ha var kitabınızda, o da sorular. CENGtZ -1988 'de yayımlanan'Bir Dilim Ekmek'adh kıtabımda kullan- mıştım ilk kez bu yöntemi. Öyküye ilişkin sorular soımuştum. Öyküde ilk kez karşılaştıklan sözcükleri sözlük- ten aramalannı istemiştim. Aynca ta- mamlamalı bir bölüm de vardı. Ço- cuklann ve eğitimcilerin bundan çok hoşlandığını gözlemledım. Benim GZCZNİH SORPR/2:/ (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ocuklann apartman odalannda, televizyon ve bilgisayar karşısmda yaşama mahkûm edildiğine dikkat çeken Gülsüm Cengiz, Morpa Kültür Yayınlan'ndan çıkan 10 kitaplık 'Televizyon Çocuklan' dizisi ile çocuklann dışandaki yaşamı anlamalannı ve gerçek değerleri öğrenmelerini sağlamaya çalışıyor. içm ise çocuğun okuduğu yapıta ka- tılması anlamını taşıyor. Bundan ön- ce yayımlanan Tomurcuk Kitaplar dizisinde ise çocuklann kitaplara iliş- kin düşüncelerini yazmasıru belirtmiş- tim. Şu anda, diyebılirim ki, haftada en az iki mektup ahyorum ve bu be- ni çok mutlu edıyor. - Çocuklann yaşamlanna inmek de çok önemli... CENGİZ - Evet. Bazı çizgi film- lerde şiddet öğeleri var. Tûrün çıkar- lan için ölmek ve öldürmek kavram- lan ön planda tutuluyor. Bunun tarih- teki adı faşızm. Yani, insanlan düşün- meden sorgulamadan ölmeye. öldür- meye yönlendirmek. Bu yönlendirme karşısmda çocuğun geleceği ne ola- cak? Ben, çocuklar için yaptığım ça- hşmalan çok önemsiyorum. Belki bizım yaptığımız iğne ile kuyu kaz- mak gibi bir şey. Ama çok önemli. Ço- cuk kitaplan, çocuklara yönelık ya- yınlar, kültürel ve insanı kimhğın oluşmasında çok önemli rol oynuyor. 'Çocuklanıııza kitap okuyuıT - Günümüz çocuklan hangi değer- leri kaybetti sizce ? CENGİZ - Bugünün çocuklannın sokakta oynama gibi bir şanslan yok. Toprağa dokunamıyorlar. Oysa biz doğaya çok yakındık. Çocuklar apart- man odalannda, televizyon ve bilgi- sayar karşısmda yaşamaya mahkûm ediliyorlar. Günümüz çocuğu incir savaşını bılmıyor. Çoğu. uçurtma uçurmuyor, misket oynamıyor, çem- ber çevirmiyor. Varlıklı aileler ço- cuklannı alıp uçurtma uçurtmak için bir yerlere belki götürüyordur. Oysa kentin merkezinde yaşayan orta sınıf ailelenn çocuklan bunlardan yoksun. Televizyon Çocuklannı'nda görüyor- sunuz, çocuk uğur böceği ile tanışı- yor. Tüm bunlar yaşamın değişik ve güzel yanlan. - Çocuklar bu yabancüaşmadan kurtulacak mı? Aileler durumdan memnun nıu peki? CENGİZ-Değil. Bilinçlı ailelerin bu konuda rahatsız olduğunu görüyo- rum. Özellikle kitap fuarlannda aile- lerle sohbet ediyorum. Durumdan yakınmak var, ama önemli olan du- rumu değiştirmek için ne yapılması gerektıği. Bu seride biraz da buna işaret edilıyor. Çocuğunuzla bir şey- lerpaylaşın iletisini vermek istedim. Genellikle, çalışan anne baba iş dö- nüşü günün yorgunluğunu atmak içm televızyonun karşısına geçiyor. Bir- likte yaşanması gereken saatlerböy- lece geçip gidiyor. Durum böyle olun- ca çocuklarla diyalog kurulmuyor. Televızyonun izlenmesine karşı de- ğilim. Ancak, bizlere bir şeyler kata- bilen izlenceleri seçip izleyebıliriz. Ör- neğın, 'Kafesinden Kaçan Maymun' öyküsünde bu konuyu ışledim. Bu- rada önemli olan nokta. çocuklarla ya- şamı, yaşamdakı güzelliklen payla- şabilmek. Katıldığım pek çok söyle- şide ailelere şunu öneriyonım; "Ço- cuklannıza akşam yatarken mutia- ka kitap okuyun". Onlann sıcaklığa ve iletışime gereksinimleri var. Ço- cuk sevgi ve ilgi istıyor. Yazarlara, ya- ymcılara ve konuyla ilgili herkese görev düşüyor. Ben şairim ama ço- cuklar için üretmeyi çok önemsiyo- rum. 55 kitabımın 47"si çocuklara yönelik, şimdilik. Çünkü bunu bir borç olarak görüyorum. Bütün de- ğerlerin yitirildiği. yabancılaşmanın yaşandığı koşullarda onlara yaşama sevinci, direnç ve umut vermeye çahşıyorum. 'Sanat Dünyanıız' son sayısında usta ressam için özel bir dosya hazırladı ıcasso nun sanatsal seruvenı Kültür Servisi - Sanat Dünyamız, Duchamp Özel Sayısf nın ardmdan, bu sayıyı da 20. yüzyıhn sanatını et- kileyen birbaşka ısim Picasso"ya ayır- dı. Usta ressam için özel bir dosya ha- zırlayan dergi, sanatçırun yaşammı ve sanat anlayışını üç başlık altında topladı. İlk bölüm Picasso imgesi, sanatçı olarak oluşturduğu miti, sanatsal ta\ - nnı, 20. yüzyıl avangardt içinde oy- nadığı rolleri, kendisine atfedilen yer- li yersiz sıfatlan inceleyen \e yapıtı- nın genelini göz önüne seren yazılar yerabyor. tkinri bölümde Picasso'nun sanatsal serüveninin kilometre taş- lanna yani •dönemlerine' değiniliyor. Son bölüm olan 'Çerçeve'de sanatçı- nın en sevilen yapıtlannı banndıran yaşamöyküsel bir izleği, 'Guemica'yı merkeze alan 'Sanatçının Matador ve Boğa Olarak Portresi* ımgesine , odaklanan yazılar yer alıyor. Sanat Dünyamız'ın 83. sayısının Güncel konusu ise 13. Uluslararası Tı- yatro Festivali. Festivalin yönetmenı Dikmen Gürün'ün sahnelenecek oyunlan tanıttığı giriş yazısı ve Ay- şın Candan'ın Yapı Kredi Yayınlan tarafından çıkan Eugenio Barba'nın Oyuncunun Gbdi Sanaü/TiyatroAnt- ropolojisi Sözlüğü adh kitabı ile Me- tin And'ın Ritüelden Drama adh in- celemesinden hareketle 'Ritüel Üze- rine' yakın dönemde yapılan çahş- malan özetleyen yazısı bulunuyor. Derginın günümüz sanatma bakan bölümlennde, halen devam etmekte olan Gwangju BienaK ile ilgili üç yazı, 2002 sonbaharında Whitney Müzesi'nde kişisel sergisini açacak olan HalukAkakçe'yle ilgili birport- folyo ve Nevzat Saun'ın fotoğraf- lannı da çektiği yeni projesi yer alıyor. Bugün başlıyor Assos'ta 'Felsefe 2002 Buluşması' Kültür Servisi - Felsefe tarihinin en önemli filozoflanndan Aristote- les'in yaşamının bir bölümünün geçtiği Assos, bugünden başlaya- rak 6 Temmuz'a dek pek çok fel- sefeciyi konuk edecek. Orsan K. Öy- men'in kurucusu olduğu Assos'ta Felsefe Platibrmu'nun ilk buluşma- sı Eylül 2000"de gerçekleşmişti. Bu yıl üçüncü yapılacak olan platform bugün saat 18.00'de Athena Tapı- nağında 'hoşgekliniz': Mavi deniz. şarap, güneşin batışı ile başlaya- cak. Platformda 4 Temmuz Perşembe günü ikı konuşma yer alacak. Da- \id Cooper'ın saat 14.00'te 'Myster> r ' ve Amihud EUiott'un 'The Critical Space of Art' konuş- ması ise 18.00'de gerçekleşecek. 5 Temmuz Cuma günkü etkinliğin iki konuğu var; biri Asa Kasher di- ğeri de Brian Elliott. Saat 14.00'te Kasher v Philosophy and the Me- aningoflife' ve saat 18.00'de Elli- ott The Critical Space Of Art' ad- h konuşmalannı sunacaklar. Etkinliğin son günü olan 6 Tem- muz Cumartesi günü ise saat 11.00 de Ahmet İnam 'Thoughts onEpistemiatry' başlıklı bir konuş- ma yapacak. 16.00'daTruvaHara- beleri ziyaret edilecek ve Sütlüce'- de verilecek veda yemeğinin ardm- dan platfonn son bulacak. Bu buluşma sayesınde Türki- ye'den ve yurtdışrndan felsefeciler, öğrenciler, felsefe hocalan ve fel- sefeye gönül verenler. belirtilen ko- nular üzerinde diyaloglar ve tartış- malar gerçekleştırecekler. Bilgi ıçın \vww.philosophyinas- sos.org DEFNE GOLGESİ TUBGAY FÎŞEKÇİ Hayatlarımızdaki 'Saat Farkı' Saat Farkı adh kitabıyla bu yılın Yunus Nadi Ödü- lü'nü şiır dalında kazananlardan Roni Margulies, son on yılda yayımlanan şiir kitaplanyla şiirimiz için- de kendıne özel bir yer edınmiş bir şaır. Bu özel yerin bir nedeni, günümüz şairlerinde az görulen şıirin geleneksel sesleriyle bağ kurması ise, ötekı nedeni de Türkiye'den uzakta yaşıyor ol- manın verdıği. olaylara, sorunlara dar dünyalann dı- şına çıkıp, evrensel ölçekte bakabilmesi. Gelenekle bağı, onu geçmiş kültüre hapsetmi- yor. Bugünun insanının. dünyasının şiirıni yazıyor. Bugünün insanının hayatından, öfkelerinden, se- vıncinden, özlemierinden söz ediyor. Önceki yıllarda çıkmış şiir kitaplan Uzaklıklar adıy- la tek bir kitapta toplanmıştı. Onun ardından Elsa adh aşk şiirlerinden oluşan bir kitabı, son olarak da Saat Farkı adlı yeni şiir kitabı yayımlandı. Şiire yaklaşımı, benimsediği şiir anlayışı da Ro- ni Marguhes'e şiirimiz içinde ayn bir yer sağlryor. Geçtığimız nisan ayında Adam Sanat dergısinde "AsorAdalan" başlıklı birşiiri yayımlanmıştı. Şıir- de çok sıradan bir olay anlatıhyordu: Postacı yan- lışhkla bir mektubu gerçek adresi yerine şairin ka- pısına bırakmış. Şair, mektubu alır, yanlışlığı anla- yınca götürüp gerçek ahcının kapısına bırakır. An- cak mektubun Asor Adalan'ndan geliyor olması, şa- irin dünyasındaçocukluğunadekuzanan kimi çağ- nşımlara yol açacaktır. Bu şiir yayımlandığı günlerde, bir konuşmamız- da Memet Fuat, "Roni Margulies gibı şiir yazıla- bileceğini bilsem, ben de şiiryazardım" dedi. Bu sözü ben şöyle anladım: Roni Margulies, şi- irini öylesine sıradan, günlük. küçük olaylardan ku- rabilıyor ki, bızim şiirgeçmişimizde pek de rastlan- mayan yeni bir anlayış getirıyor. Belki buna günlük hayatın şiiri denebilir. Saaf Farkı'ndaki şiirler bir tema çevresinde örül- müş. Bu tema gurbet teması. Gurbet, en başka "saat farkı" ileduyuruyor ken- dini. Şairin yaşadığı yerdeki saat dilimiyle, sevdik- leri. öziedıkleri insanlann yaşadıklan yerlerde fark- lı saatler hüküm sürüyor. Yıllar var ki, ne zaman bir sevdiğim gelse akiıma, saatlen hesaplıyorum hemen ardından ve her seferinde düşünmem gerekiyor baştan: Oradan bu yana geldiğine göre güneş, gelirken geride bıraktığı yerde vakit geç olmalı, kararmış olmalı hava çoktan. Uyumuşlardır, arayamam artık kimseyi. Kitaptakı ana ızleklerden bıri de yrten zaman. Şa- ir, çocukluğundan, geçmiş günlerde yaşadıklann- dan, IstanbuPun eski yıllardakı görünümlerinden öy- lesine buruk tatta şiirler çıkarıyor kı ortaya, bu hüz- nü şnr olarak okuyan okurun bile burnunun direği- ni sızlatıyor. Hayat bu denli acıklı mı gerçekten. Türkiye'de yaşıyorsanız. belki bugünün mutsuz dünyasınadayayabilirizbuduşünceyi.evethayat- lanmız çok acıklı. Bunu belki günlük hayatın hay- huyu içinde ayrımsayamıyoruz. Ama işte elimizde- ki şiirler bunu bizlere en çarpıcı biçimde duyuru- yor: Nasıl da vazgeçılmez bir duygu: kendimızi yalnız hissettığimizde, bir an her şey biraz ağır geldiğinde, bilmek yanağımıza dokunacak bir el olduğunu. Roni Margulies, iyi ögrenim görmüş. kendine gü- venen pek çok başka genç gibi yirmilı yaşlarda kendinin önemine, dünyayı değıştirme gücune inan- mış olmalı. Aradan geçen otuz yılda belki bu olma- dı ama yazdığı şiırlerle, ozlediği dünyaya gidecek adımları atacak yeni insanlann duygu eğitimlerine yardım ediyor, hem de geçmişten geleceğe uza- nan insanhğın kültür çizgisini koparmadan. tfisekci((( hotmail.com House müziğinin ustalan Bodrum'da • Kültür Servisi - Miller Genuine Draft, house müziğinin usta müzisyenlerini 6, 19 Temmuz ve 2 Ağustos tarihlerinde ülkemizde ilk kez Bodrum Xuma Beach Club'da Türk müzikseverlerle buluşturacak. Miller Genuine Draft'in sunduğu Xuma Beach Club partilerinde, 6 Temmuz akşamı Dj Hed Kandi; 19 Temmuz akşamı 'entelektüel' house müzik dinleyıcilerinin stan Miguel Migs ve 2 Ağustos akşamı ise Frankie Knuckles Bodrum'a konuk olacak. Frankie Knuckles, diskografisi house müzik ile eşdeğer bir sanatçı. 1997 yılında Grammy ödüllerinde 'remixer of the year' (yılın remix sanatçısı) ödülünü alan Knuckles. Bodrum'daki Miller partisini de içeren dünya tumesinde yeni albümünü tanıtıyor. K Ü L T Ü R I Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle