19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 2002 PAZARTES) HABERLER Erdoğan1 ın uçağı tehike aUath • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı taşıyan, özel bir şirkete ait 8 kışilik uçak, Esenboğa Havaalanı'ndan Kayseri'ye gıtmek üzere havalandıktan bır süre sonra kapısınuı açılması nedeniyle Esenboğa Havaalanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçakta bulunan bir partilinin verdiği bilgiye göre, kabin basıncında meydana gelen değişme sonucu uçak türbülansa girerek irtifa kaybetmeye başladı. Olayın ilk şokunu atlatan Erdoğan'ın korumalan ve uçaktaki partililer, kapıyı kapatmaya çalıştılar. Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra karayoluyla Kayseri'ye hareket etti. Derin, toprağa veriMî • TAVŞANU(AA)- Saadet Partısi (SP) Milletvekili Ahmet Derin'in cenazesi, Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tepecik beldesinde dün toprağa verildi. SP Genel Başkanı Recai Kutan, kapatılan Refah Partisi'nin(RP) Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Kütahya Valisi Aydın Güçlü, Belediye Başkanı Süleyman Canan ve çok sayıda SP millervekili ile kapatılan RP ve FP'li eski milletvekıllerinin katıldığı cenaze töreninde, kalabalık bir vatandaş topluluğu da hazır bulundu. Törenin ardından konuşan Erbakan, "Arkadaşımız Ahmet Bey, en müstesna insanlardan biridir. Davamızda en sadık bir şekilde sonuna kadar mücadele etmiştir. Bizlere örnek olan insandı" dedi. ŞFden Cem ve Özkan'a eleştiri • tstanbul Haber Senisi-SP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, partisinin Belgrad Ormanı'nda düzenlenen pikniğine katıldı. Kurtulmuş, piknikta yaptığı konuşmada "tsmail Cem ve Hüsamettin Özkan, 5 yıldır Türkiye'yi yıkıma götüren, kaosa sürükleyen bir hükümetin en etkili bakanlarıydı. Nasıl oluyor da ellerini yıkayıp biz hiçbir şeye kanşmadık, Türkiye'yi yeni Türkiye yapacağız diyebiliyorlar? Türk halkı bu oyunu bozacaktır" dedi. Gökalp: AB treni geldi mi ki? • GEMEREK(AA)- Sıvas'ın GemeTek ilçesine bağlı Sızır Beldesi'nde düzenlenen Geleneksel Yayla Şenliği'nde konuşan Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, "Avrupa Birliği treninin son vagonunu yakalayamıyoruz" diyenler var. Tren geldi mi ki vagonu yakalayasınız" dedi. Ecevit'e tepki gösteren Gül, iktidarlannın ülkeye güven ve huzur getireceğini savundu AKP 'denkorkmasınlarKAYSERİ (AA) - AKP Genel Baş- kan Yardımcısı AbduDah Gül, "AB ile OgfliyaptTiasistenendeğişkliklereAKP olarak destek veriyoruz ama idamla 0- gili konuyu aymyoruz" dedi. Gül, Genel Başkan Yardımcısı Sadık Yakut ve Grup Başkanvekili SaMh Ka- pusuzıle birlikte Kayseri'de düzenledi- ği basın toplantısında, seçimlerde konu- şulacak tek şeyin mılletin hali olduğu- nu, onun dışındaki diğer meselelerle milletin uğraşacak vaktinin bulunma- dığını söyledi. "Herkes, 3 yıihk kraünın hesabuu, ne vaat etti, ne yaptrysa bunun hesabı- nı verecektir" diyen Gül, sözlerini şöy- lesürdürdü: "AKP'yikıskananlar,yıp- ratmaçabasına girmesinler. SayınEce- • AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül "AKP iktidan iş âleminin önünü açacaktır, yatınmlan canlandıracaktır, işsizliğe çare olacaktır" diye konuştu. vit'in eski abşkanlıklanndan birisiolan provokasyonlara girmesinler. AKP ik- tidan, Türkiye'ye güven, huzur getire- cektir, iş âleminin önünü açacakbr, ya- ünmlan canlandıracaktır, işsizliğe ça- re olacaktnf TBMM'de seçım karan aldıktan son- ra AB konusunda mutabakata vardıkla- n kanunlan çıkarabileceklerinı ıfade eden Gül, yeni seçim kanunuyla tercih ve daraltılrnış bölge sistemınin getiril- mesini istediklenni söyledi. Gül, AB ile ilgili yapılması istenen de- ğışikliklere AKP olarak destek verdik- lerini, ancak idamla ilgili konuyu ayır- dıklannı belirterek şunlan ifade etti: "Amacumz ağuiaşürümış müebbet hapis cezasmı anayasa nıaddesi yapmak- ür. Anayasada ya da kanunlarda değişik- Hk yapmazsak, bundan 5 yıl sonra, ce- zaevmdebuhınanbazıinsanlar, adı afol- masabikbazıdeğişîldOderledışançıkar- lar.Bizbunumümkün kıknamakiçin ana- yasa tekfifinde bulunuyoruz," Gül, gazetecilerin bir gazetede ya- yımlanan "HADEP ile seçimlerde ko- alisyonyapacaklar'" yönündekı haberi ha- tırlatmalan üzerine de şunlan söyledi: "AKP'ye karşı kampanya 2 şekilde yapdıyor. Bazdankorkuvererekbaala- n halkm onaylamayacağı partilerle AKP'yi yan yana getirerek milletin gö- zünden düşürmeye çahşryorlar. Bunlar kötü fıkirit kasıtnyapılan şeylerdir. HA- DEP ile AKP'nin görüşkri çok farkb- dır. Bizim dünya görüşümüzle, fildrte- rimizle onlannki çok farkhdn-. Böyle bir şeykesmükle konuşulmamışnr ama HA- DEP ik işbirüği içinde olmak için gay- ret sarfeden liderlervannr. Bunlan ka- mırovTibiByor. Seçimlerde H.\DEPfleko- aüsyon yapmaya ihtiyacımızyoktur. Tek başına iktidara gelmek üzereyiz. Bunu görenkr, 'nasıl olur da halk nezdinde AKP'yi yıprahnz' dryesenaryolarüret- mektedüier." Meral: İş Güvencesi Yasa Tasarısı'na karşı çıkan sandıkta cezalandınlacak Eıııek Platformu DSP'den söz aldı • Devlet Bakanı Tayfun Içli, tasannın ve öncelikli düzenlemelerin gündeme gelmesi için TBMM'deki gnrplannı harekete geçireceklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Emek Platformu, îş Gü- vencesi Yasa Tasansı'nın TBMM'de ele alınması ıçın DSP'den söz aldı. Türk- tş Baş- kanı Bayram Meral, tasanya karşı çıkanlan sandıkta cezalan- dıracaklannı belirterek "Bu ya- sa tasana çıkarsa, ne işyeri ka- pamr, ne insanlar Lsinden olur. Tam tersL üretim artar, gmen artar, verim artar, iş banşı daha sağhkhbirşekildeyotuna devam eder. İşverenlerbundan rahatsız ounasınlar" dedi. Devlet Baka- nı Tayfun Içü, tasannın ve ön- celikli düzenlemelerin günde- me gelmesi için TBMM'deki gruplannı harekete geçirecek- lerini söyledi. Emek Platformu temsilcileri, Iş Güvencesi Yasa Tasansı'na destek aramak amacıyla dün DSP Genel Merkezi'ni ziyaret ettiler. Toplantıya Türk-tş Baş- kanı Bayram Meral, DİSK Ge- nel Başkanı Süleyman Çetebi, Hak-Iş Genel Başkanı Salim Ustu, KESK Genel Başkanı Sa- mi Evren ile DSP'h devlet ba- kanlan Tayfun İçti, Zeki Sezer ve Orman Bakanı NamiÇağan katıldı. Görüşmenin ardından Türk-İş Başkanı Bayranı Meral "Bu yasa tasansı çıkarsa, ne işyeri kapanır, ne insanlar işinden olur. Tam tersi.. üretim artar, güven artar, verim artar, iş banşı daha sağhkh bir şekilde yoluna devam eder. İşverenler bundan rahatsız oİmasudar" dedL (Fotoğraf: AA) bakanlar ve sendika başkanlan ortak basın toplannsı düzenle- diler. Türk-tş Başkanı Meral, TBMM'nin bugün toplanaca- ğını, uyum yasalan ve Seçim Yasası'nı göruşeceğinı anımsa- tarak "Biz baskın bir erken se- çnnin doğru ounayaeağmı herza- man vurguladık. Bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Okun yaydan çıknğuu büiyoruz. Ama aceleyle, özeUikle halkın ısrar ettiği Seçim Yasası'nda, Siyasi Partüer Yasası'nda ve hatta se- çim sırasında siyasi partiler ne- relerden ekonomik güç ahyor, bunlann denetiminde gerekti düzenlemeJeryapüdıktan sonra erken seçim yaptlacaksa, yüce Meclisimiz karar verecekse ya- pusuT dedi. Iş Güvencesi Yasa Tasansı'nın gündeme gelme- siyle, sermaye kesıminin "fur- ya" başlatnğını anlatan Meral, bazı işveren kuruluşlannın ra- hatsızlığını anlayamadıklannı söyledi. Meral, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşverenler şunu söylüyor,'İş Güvencesi Yasa Tasansı çıkar- sa binlerce işyeri kapanır, bin- lerce ınsan işinden olur.' Gü- nümüzde binlerceişyerikapan- ĞL Binlerce işçi de işinden oldu. Acaba bunun sorumlusu tş Gü- vencesiYasa Tasansı mıydı? Bu- gün yürünuktetş Güvencesi Ya- sa Tasansı nu var ki bunu istis- mar ediyoıiar. Ama görünen o ki. bugün krizuı sorumlusu da, binlerce işçinin işinden olması- nuı sorumlusu da bir böhım çı- kar çevresidir.'' DSP'li bakanlardan, uyum ya- salannın görüşülmesi sırasında îş Güvencesi Yasa Tasansı'nı da gündeme getirmelerini iste- diklerini anlatan Meral, basın emekçılerinin bu tasanda yer al- madığını, ama toplanbda bakan- ların bu konuya sıcak baktıkla- nnı gördüklerini söyledi. Tasa- nmn yasalaşması durumunda üretim ve verimin artacağını voır- gulayan Meral, şunlan söyledi: "Bu yasa tasansı çıkarsa, ne işyeri kapanır ne insanlar işin- SHP Genel Sekreteri, ekonomik dengelerin de bozulacağım öne sürdü Sağlar: 3 Kasım seçimi kaosyaratır ANKARA(CumhurryetBürosu)-SHP Genel Sekreteri Flkri Sa^ar, Avrupa Bir- liği (AB) ile ilgili düzenlemeler ile Siya- si Partiler Yasası ve Seçim Yasası'nda de- ğişiklik yapılmadan 3 Kasım için seçim karan alınmasının yanlış olacağını sa- voındu. Sağlar. alınacak bir seçim karannın ekonomideki dengeleri altüst etmesinin yanı sıra "siyasibirkaos" yaratacağını sa- vundu. Sağlar dün yaptığı yazılı açıkla- mada, bugün TBMM'nin 3 Kasım'da er- ken seçimi görüşmek üzere toplanacağı- nı anımsatarak u Bu seçim karan Türld- ye'nin en kötü döneminde gündeme geti- rihyor" dedi. Seçim ekonomisinin, uygu- lanmakta olan ekonomik programı sek- teye uğratacağını savunan Sağlar, aynca "Avrupa Bnüği hayaunin" bılınmez bir ta- rihe erteleneceğini ifade etti. Sağlar, AB yetkililerinin, siyasi istikrarsızlık ve gü- ven vermeyen yapısı nedeniyle Türki- ye'yi görüşme kapsamına almak isteme- yeceklerini ileri sürdü. ABD'nin Türkiye'yi dahil etmek iste- diğibirIraksavaşmın yaklaştiğını ifadeeden Sağlar, "Türkiye böylesi bir kışkutma or- tanunda bazı poHtikacılann 3-4 ydlannı garanti arana abnalaniçin seçinıegidiyor'' dedi. Sağlar, bu koşullarda 3 Kasım'da ya- pılacak bir seçimin büyük olasıklıkla Tür- kiye'nin temel politikalanna karşı olan AKP'yi iktidara taşıyacağını savundu. Demokrasilerde seçimlerin yurttaşlann tamamımn eğilımlerini yansıtacak şekil- de ve demokratik bir ortamda yapüdığı- na dikkat çeken Sağlar, buna izin verme- yen mevcut düzenlemelerle baskın bir seçime sürüklenildigini kaydetti. den olur. Tam tersi üretim ar- tar, güven artar, verim artar, iş banşı daha sağhkh bir şekilde yoluna devam eder. tşverenler bundanrahatsızotanasınlar.Bir kriz sırasında biz neleryaptik- tşyerlerininkapanmamasıiçin, çahşanlann ekmeğinden ohna- ması için üzerimize düşen fe- dakârhğıyaptık. Bunu dainkâr edemezler. Biz ülkenin huzu- rundaa, büüğinden, bütünlü- ğünden yanayız. Üretimin, ve- rimin artmasmdan yanayız. tş banşuun sağhkh bir şekOdeyo- hına devam etmesinden yana- yız. Kavga istemiyoruz. Ama çahşanlann, haklarmı da sonu- na kadar, son kuruşuna kadar ahnalarmdan yanayız. Bunun mücadelesini vermekteyiz." Türk-tş Başkanı Meral. tasan- nın gündeme alınmaması duru- munda tepkılerinin ne olaca- ğına ilişkin bir soruya, "Buna köstekolanbrakarşıbizdesan- dıkta üzerimize düşeniyapaca- ğız. Bunu nasıldeğerlendirirler- se değerlendirsinler'' yanıtını verdi. DtSK Genel Başkanı Süley- man Çelebı de, bugün TBMM'ye gıderek çalışmalan izleyeceklerini ve görüşmelerde bulunacaklannı söyledi. Devlet Bakanı Tayfun Içli, Türkiye'nın iç ve dış sorunlar ne- deniyle kritık bır süreçten geç- tiğini, bu sürecin 57. Hükümet'in bir süre daha görevinin başında kalmasını gerektirdiğini anlattı. Erken seçimden arzu edilme- yen sonuçlann çıkabıleceğini belirten tçli, şunlan söyledi: "Seçim söz edilen tarihte ya- pdsa bfle 57. hükümetin günde- mindezatenvarolan bazıönem- Bvasalardan hiç ohnazsabir kıs- mınmçıkanlmasıgerekmektedir. ÖrneğmABüeuyumyasalangi- bl yurtdışındaki yurttaşlarunı- za oykullandımıa kola>tgı gibi, işçilerin ve iş düıryasının beklen- tilerhie ilgili düzenlemeler gibi, Basm Yasası gibi. seçim harca- malannın denetimi ve yargı re- formu gibi,baa hazjrhklann so- nuçlanduıhnası gibL. DSP ola- rakbu konularda aülacakadnn- lann, yapılan yapısal reformla- ndaha dagüçjendıreceğineina- myoruz." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] PARİS - Kolombiyalı yazar Juan Carlos Botero. Pans için şunlan söylüyor: "Zaman için- de Paris7 bir insanın anlayıp an- lamadığını nereden bilirsin di- ye bana sorarsanız, onun gü- vercinlehe olan ilişkisine baka- nm dehm. Birçokyabancı, Pa- ris aşkını; güvercinleri mey- danlarda uçuşan, pencere ke- nariarında ve çatılarda sıkışık bir şekilde birbihnin üzerinde uyuyan ya da parklarda ço- cuklann eline geçmeden ger- gin şekilde mısır taneienni ye- meye çalışan pitoresk kuşların kentinde yaşamak olarak an- larlar. Parislilerin durumu hiç öyle değildir. Paris'i terk etti- ğimde güvercin aşkım bitiyor- sa, şehrin henüz beni tam be- nımsemediğini bilirim. Bu kent- te daha uzun kalmam gerek- tiğini fark ederim." Latin Amerikalı birçok ünlu yazar yıllannı Paris'te geçirmiş- ti. Birçoğu askeri darbelerden kaçarak gelmiş ve daha son- ra ülkelerine dönmüştü. Gab- riel Garcia Marquez den Jor- ge Amado'ya, Octavia Paris, Almanya, AB Paz'dan, Ernesto Sabato ya kadar birçok yazarın Paris't kendine göre bir tanımlaması vardır. Kübalı kadın yazar Zoe Valdes ise Paris'i kendince şöyle anlatıyor: "Paris'te ya- şamak, sevgilini kentin köprû- lerinin birinin üzerinde uzun ve yoğun bir şekilde öpmek an- lamına gelir. Paris'e âşık olur- sanız birbaşka kenti sevemez- siniz." • • • önceki gün Parts'in Pere Lac- haise Mezarlığı'nagittik. Oscar Wilde'in, Jim Morrison'un, Edith Piaf'ın, Yves Mon- tand'ın, Simone Signoret'nin, Honore de Balzac'ın yattığı mezarlığa. 0 mezarlıkta Yıl- maz Güney'le, Ahmet Kaya da birer sokak ötede yatıyor- lar. Yılmaz Güney, Paris'e âşık mıydı bilemiyorum. Ahmet Ka- ya'nın yurt özlemi çektiğini son kasetınden biliyoruz. Yılmaz'ın da hep ülke özlemiyle yanıp tutuştuğunu Fatoş Güney'den dinlemiştim. Paris'ten Bremen'e geçtik. Hamburg-Bremen yolunda ara- bada, geçen günlerde yitirdiği- miz Aşık Mahsuni'nin son ka- setini dinledim. Parçalarından birisi Ahmet Kaya'nın ölümü üzerineydi. Mahsuni, Ahmet Kaya'ya "Geri gei Ahmet" di- yordu. "Gelemez misin, / Gü- lemez misin, I Gözüm nice üz- günsün I Dönemez misin I Mahsuni barışın yoluna kur- ban I Sen yeter ki susma I Ge- ri gel Ahmet" • • • Paris büyülü bir şehir. Ah- met Kaya, Yılmaz Güney bu bûyüyü ne kadar yaşadılar ki! Almanya'nın bir kuyumcu titiz- liğiyle düzenlenmiş kentlerinde dolaşıyoruz. Avrupa Birliği'ne girip girmemeyi buradakilerle detartışıyoruz. Birgenç sordu: "Avrupa emperyalist, siz sol- cularneden AB 'ye girmeyi sa- vunuyorsunuz?" Ben de ona, belki de onu şaşırtan bır cevap verdım. "Bizim kapitalist hak- lara ihtiyacımız var." Yine yü- züme şaşkın şaşkın bakıyor. Bir sosyalistin kapitalist hakla- rını savunmasını anlamıyor. "Sendika kurma hakkı, der- nek kurma özgürlüğü, grevli toplusözleşme yasası, bütün bunlann hepsi kapitalist hak- lar. Işte bu en temel haklardan yoksunuz biz. Aynca insan hak- lan ve demokrasi de burjuva sisteminin birparçası. Bunla- rı da istiyoruz. Bu haklan ka- zanabilmek amacıyla ne acılar çekildi, ne büyük sıkıntılara kat- lanıldı. Yine de bu haklara ka- vuşamadık. AB içinde sorun- laryokmu, ırkçılıkyokmu, hak- sızlık yok mu, tabii ki hepsi var. Ancak biz onlann kazandıkla- n en temel haklara sahip de- ğiliz. AB ölçülerine uiaşma der- di, bizim en büyük derdimiz. Ona ulaşalım, sonra AB için- de süren mücadeleye biz de katılırız." • • • Avrupa birleşmenin ve yeni bir düzene geçmenin sıkıntısı- nı yaşıyor. Duşünun, artık bir- çok milletin kendi parası yok. Ne Alman Markı kaldı, ne Fran- sız Frangı. Almanya'nın ve Fran- sa'nın ırkçılan kendi paralannın kalkmasına tepki gösterdiler; Le Pen "İktidara gelirsek Fran- sız Frangı'na yeniden döne- ceğiz" dedi. Ama tarih ileri doğ- ru gidiyor. Avrupa yeni arayış- lar ve tabii ki yeni mücadeleler içinde. Alman Parlamentosu'ndaki ilk Türk Cem Özdemir, Türki- ye'dekilere bakınca masum sa- yılacak olaylar nedeniyle par- tisini, mılletvekilüğini ve aday- lığını bırakmak zorunda kaldı. Bu ülkelenntoptumsal denetim mekanızmalartyla bizimkileri bir karşılaştınn. • • • Avrupa Birliği'ne girmiş ol- saydık, Ahmet Kaya yâd eller- de, yürekvurgunuylayaşamını yftirir miydi? Önu düşünüyorum. 20009 Lt YILLARDA ERDAL ATABEK Kaybeden Kazanıyor mu?.. Graham Green'in çok hoş biryapıtı vardır Kay- beden Kazanıyor. Bu yapıtta gerçekten de kaza- nıyor görünenin kaybettiği, kaybediyor görünenin de sonuçta kazandığı anlaşılır. Yaşadıklanmızı uzun sürelı bır süzgeçten geçi- nrsek, kazanç saydığımız birçok şeyin gerçekte bı- ze neler kaybettırdiğinı, kayıp sandığımız pek çok şeyin de bize neler kazandırdığını görebiliriz. Ama insanoğlu, kazanç saydıklannı belleğıne kazır da kayıp sandıklarını unutur. Sayın Milli Eğitim Bakanı "Ya Kaybedenler" baş- lıklı yazımın çıktığı gün (22.07.02) telefonla araya- rak yazımdan ötürü kutladı ve kendisinin de bu ko- nu üzerinde aynı düşünceleri geliştirmiş olduğu- nu, konunun önemlı olduğunu belirtti ve bu konu- da araştırma yapılmasını istediğıni açıkladı. Ken- disıne duyartılığı, düşünceleri ve ginşimi için teşek- kür ediyorum. Gerçekten de basına da yansıdığı gibi Sayın Bakan, "ÖSS sınavında hiçbir soruya doğru yanıt veremeyen öğrencilerin durumunun araştınlması için gereken emri vermiştir". Radikal gazetesinin 25.07.02 günkü haberine göre "Milli Eğitim Bakanı NecdetTekin ÖSYMyet- kililerine 'Nasıl olur da 8 bın oğrencı sıfır alır?' di- ye sorunca sıfırcıların ilk kez bu kadar yüksek ol- madığını öğrendi. ÖSYM'den 'Geçen yıl da 9 bin 317 aday sıfıra yakın puan aldığı için hiçbirinin sa- yısal ve sözel puanları hesaplanamadı' yanıtını alan Tekin, bakanlık yetkililerinin hiçbir şey yap- mamasına da şaşırdı". Önemli olan, bu duruma yol açan nedenlerin gerçekçi biçimde ortaya çıkanlmasıdır. Eğer ortada bir suç varmış da suçlulann bulun- ması için tahkikat yapılıyormuş havasına girılirse bu çalışmadan hiçbir şey kazanılmaz, tersine kay- bedilenler bir kez daha kaybedilir. Ortadaki gerçek, Türkiye ölçeğindeki sosyal- ekonomik-kültürel farkhlıklann öğrencilerin başa- rı ya da başansızlıklanna yansıdığıdır. Bir başka gerçek, toplumda para kazanmanın ve başan kazanmanın "eğitim görme-ünıversite bi- tirme-eğitılmış olma" ile bağlarının giderek kop- masıdır. Bugün, hiçbir eğitim görmemiş insanlar bü- yük paralar kazanmakta, toplumsal saygınlık gör- mekte ve örnek olmaktadır. Bu da öğrencilerdeki "eğitimde başanlı olma motivasyonunu" düşürmek- tedir. öğretmen-öğrenci iletişimi eskisine göre daha zayıfiamış, yer yer kopmuş durumdadır. Oğrencıler neden okuduklannı, ne okuduklannı, okuduklanyla ne yapacaklannı bilemez durumda- dır. öğrencılerde giderek artan bir umursamazlık, kayıtsızlık, bıkkınlık görülmektedir. Lise eğitimi bütünüyle üniversite girişine endeks- lenmiş durumdadır. Eğitimin bütünü geçer not almaya, sınıf geçme- ye hedeflenmış durumdadır. öğrenci velilerinın yaygın tasası sadece çocuk- lannın geçer not alması ve sınıf geçmesı olmakta- dır. Her yıl "ortalama geçer noftartışması yaşan- makta, bu notun olabildiğince düşürülmesi isten- mektedir. Bütün aşamadaki öğrencilerde genel bir "kültür düzeyi düşüklüğü" görülmektedir. "Güncel magazin kültür", genç kuşaklara gün geçtikçe daha çok egemen olmaktadır. Yani sorun, sadece öğrenci Seçme Sınavı'nda sıfır çekenler değildir. "Sıfırçekenler" piramıdin tabanını oluşturan ba- şarısızlığın en dip noktasıdır. Konu, salt bır lisenın, öğretmenlerin, not verme sistemınin sorunu değil, toplumun bütününün eği- time nasıl baktığı sorunudur. Araştırmamız gere- ken bu bütündür, görmemiz gereken tablonun ta- mamıdır. Peki, Milli Eğitim Bakanlığı -en sonunda- bu ko- nuya yeni Bakan'ın duyarlıhğı ile eğilmiş oldu. Ya üniversiteler? Üniversitelerin eğitim fakülte- leri bu konuda bir araştırma yapmayı neden dü- şünmüyorlar? Üniversitelerin araştırma yapmagö- revi yok mu? Üniversitelerin toplumu aydınlatma görevi yok mu? Ülkemizde kaç eğitim fakültesi var? Bu fakültelerin öğretim kadroları bu konulan hiç merak etmiyor mu? Eğitimle ilgili meslek kuruluşları, sendikalar için bu konu önemli değil mi? Türkiye için eğitim önemli değil mi? Birieşmtş Milletler'in "kalkınmışlık sıra/aması "nda üç sıra geriye düşmüşüz. Avrupa Topluluğu'nun kapısında el ovuşturuyoruz. Kendinı tanımayanı başkaları neden tanısın ki? Kıs sorunlarla dolu olacak Çağlayan: Zor dönem Ecevit'le geçirilmeli KONYA (Cumhuri- yet) - Kültür Bakanı Su- at ÇağUtyan, Türkıye'nın önümüzdeki dönemde Irak'ta olası bir savaş ve AB'nin Güney Kıbns'ı üyeliğe kabul etmesi gi- bi iki önemli sorunlakar- şı karşıya kalacağını be- lirterek " Türkrvebu dö- nenu bu iki sorunu çok iyi bOen, uhısal çıkarlan çok iyi konıyan bir bflge insanla geçirmekzorun- dadır. Bu insan, Saym Ecevittir'' dedi. Kültür Bakanı Suat Çağlayan, DSP Grup Başkanvekili Emrahan Hahcı ile birlikte Konya Gazeteciler Cemiye- ti'nde basın toplanüsı dü- zenledi. Kış mevsiminin Türkiye açısından çok kritik sorunlarla dolu bir dönem olacağını belir- ten Çağlayan, Amerika ile Irak arasındaki ger- ginliğin, çokuzak olma- yan bir gelecekte Türki- ye için önemli sorun ola- cağını vurguladı. ABD'nin Irak'a müdaha- le etmeye karar verdiği- ni, ancak Türkiye'nin, ulusal çıkarlan tehdit al- hna girmediği sürece bu olaya aktıf olarak kanş- mak istemedığini belir- ten Çağlayan şöyle ko- nuştu: "ABD'ninpotitika- suu çok iyi bilen sayuı başbakan.bu konuda çok büyükbir gayret sarfet- mekteve Irak olayından Türkiye'nin zarar gör- memesineçabşmaktadK Türkiye'yi bekleyen bir başka sorundaKıbnstır. AB, kendi etiyle Güney Kıbns'ı AB'Ve alarak Kıbns'ı fıilen böunekte- dir. Bu. Doğu AkdenizUe yeni bir çaüşma ortamı varatmakdemektir.Tür- kiyebudonemi,buikiso- runuçok iyibilen,uhısal çıkarlançokiyikonıyan bir bflge insanla geçir- mek zonındadır. Bu in- san, Sayuı Ecevittir. Bu kıştTürkiye,korkunç br şeldlde Başbakan Ece- vit'siz geçüirse, bü>ük proMemler olacak diye korkuyoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle