19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29TEMMUZ2002 PAZARTESİ O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R [email protected] MUMTAZ SOYSAL Apap Topap BUGÜN başlayacak olan Meclis çalışma- ları ıçin Türkçenın yarım kalmışlık, eksiklik, bozukluk, acetecilik ifade eden bütün ikileme- lerini sıralayabilirsiniz: Yalap şalap, yanm ya- malak, körtopal, apar topar... Ülke yıne gerekenler yapılmadan bir başka genel seçime daha sürükleniyor. Başbakan'ın rahatsızlığı ve gereksiz inadı bahane edilerek birileri hükümetdevimne hazırlığına girişirken birileri de o oyunu boşa çıkarmak için erken seçim sözüedince, işler dönüp dolaşıp bu nok- taya geldi. Şimdi, gûya, hem Türkiye'yi düze çıkaracak seçimin yolu açılacak, hem de Av- rupa Birlıği'ne bir an önce girmenin gerekleri yerine getirilecek. Inşallah. Bukaçıncıseçımdir ki, "Mutlakadeğiştiril- meli" denen hükümler değiştirilmeden sandığa gidilmektedir? Kaç yıldır "Partilerya- sası ile seçim yasalan değişsin de öyle se- çim olsun" denmedi mi? Çok şikâyet edilen "genel başkanlar sulta- s/"nı önleyici hükümler mi getirilmiştir? Aday belirieme yöntemlerini ryileştiren adımlar mı atıl- dı? Halkın önüne konan listelerdetercih mı ya- pılabilecek? Partilere devletyardımı furyasında yeni dü- zenlemeler mi oldu? Bazı illerde 15-20 bin seçmenle bir milletvekili seçılirken bazılann- da ancak 150-200 bin seçmene bir milletve- kili seçtirten kurallar mı düzeltildi? Anayasa- ya konan ve yıllardır sözü edilen "dıştaki va- tandaşlann seçmenfik hakkı", yine sınır kapı- lanndakı devede kulak uygulamaya mı kala- cak? Ya AB'ye tam üyelik koşullannın yerine ge- tirilmesi? Akıllan artık seçim kampanyasınata- kılmış parlamenterierin yumurta kapıya da- yandıktan sonra yapacaklan yasalardan ha- yır mı gelir? Hazırlanan liste tam mı? örneğin, uluslararası işçi kuruluşlannın ve yerli sendi- kalann ısraria istediği, ama işverenlerin "olmaz" diye tepin tepin tepindiği "iş güvencesi"nden ne haber? •• Unlü bilgın Einstein, "Aptallığın en açık kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp değişik sonuç almayı beklemektir" demiş. Aynı ku- rallar ve aynı kişjleıie defalarca seçime gidip aynı dertlerden kurtulamamış bir ülkenin, yi- ne seçim havasina girmiş olması kadar üzü- cü bir görüntü olamaz. Haydi diyelim kı, Meclis'teki siyasal kadro- lar içten dıştan hesaplarla bu yola sokuldu ya da hepsinin birden basireti bağlandı. Peki, gazeteler, televizyonlar, medya, halk yığınla- rına seslenen o trilyonlarca liralık büyük etki- leme araçları? Onlann da mı basireti bağlan- mıştır? Yoksa, dertli haikı defalarca yapılan ay- nı şeylerden değişik sonuç beklentisine so- kup kendi farklı dertleri ıçin hep aynı sonucu oluşturma peşinde midirier? Atatürkçüler Kime Oy Verecek... Doç. Dr. Tonguç GÖRKER urttaşlanınız, ülke- ğenisi ile değil, Ecevitler iküisinin Y mizin ne olacağını düşünürken birden- bire siyasal ortam kanşü. Yeni oluşum geliyormuş, Türkiye kurtulacak- mış! Ne olmuş da Türkiye kurtu- lacakmış? DSP bölünmüş de on- dan kurtulacakmış!.. 1999 yılının ilk günlerinde bu sayfada yayımlanan bir yazım, sankı bugün için yazümıştı: "Halk sol'daoyverecekparti anyor" baş- lıklı yazımda, Sayın Ecevit'in ye- ni partisinin sol ile ilgisinin bu- lunmadığım, sol görünümlü CHP'nin de o günlerde politika- cılık oynayan başkanının güven vermediğıni, Atatürkçülerin oy verecek parti bulamadıklannı be- lirtmiş, her iki partinin başkanla- nnın sol'a hizmet etmek istiyor- larsa, politikayı bırakmalannı önermiştim. Izleyen seçimlerde aydınlanmacılar, "kötününiyisi'' düşüncesi ile DSP'ye oy verdı- ler. Sayuı Ecevit beklemediği bi- çimde birinci partinin lideri ol- du, Sayın Bayksd ın CHP'si bara- juı altında kaldı, Meclis'e gire- medi. Yeni seçimlerin Başbakanlığa oturttuğu Ecevit'in partisi, ABD, AB ve IMF'nin buyruklannı sa- dakatle yerine getirmekten başka iş yapmadı. Koalisyonun olağa- nüstü uyum gösterileri arasında, bakanlıİdan paylaşma ve devlet kadrolanna yandaşlanru doldurma çabalan ile birbirlerini yediler. Gizlenme olanağı bulunmayan bu durumun fatuıası, Başbakanlı- ğı elinde bulunduran DSP'ye çı- kanldı. Partinin oy gizilgücü (po- tansiyeli) giderek sıfir denecek dü- zeye indi. Seçim çevrelerinin be- işaretleri ile seçilmiş milletvekil- lerini bu durum endişelendirdi. Görünür bir iş yapmadan beş mil- yar iki yüz milyon net ayhk sağ- layan milletvekilliğini ilk seçim- de kaybetme korkusu ile güven yitirmenin nedenini başbakanlan- nın hastabğına bağladılar. Yanhş- lanndan, yaşının ilerlemesini so- rumlu tuttular. Oysa genç politi- kacı olduğu dönemlerde de ben- zen yanlışlar yapmıştı. Siyasal arenadaki yerini tehlikeye atmak- tan hoşlanmayan Sayın Ecevit'in, imam hatip mezunlanrıa üniversi- telerin tüm fakültelerinin kapıla- nnı açtığı, belleklerden sılinmedi. Oy gizilgücünün tamamını yi- tirmiş olan birpartinin, bölümnek- le nasıl olup da oy patlaması ya- pabileceği anlaşıhr gibi değildir. Partinin oy gizilgücünü eriten par- lamento üyeleri, aynı kişiler değil midir? Her türlü demokratik gele- neğini çiğneyerek dışladıklan Se- ma Ptşkinsüt gibi, görevlerini öz- veri ile yürüten Ahmet Tan gibi, HasanGemid gibi birkaç ömek dı- şında, yurttaşa güven veren kaç milletvekili olmuştur DSP'nin? Neye güvenip de yeni parti kur- dular? Savaş mı kazânmışlar? Tür- kiye'yi borç batağından kurtara- cak bir kaynak mı bulmuşlar? Ül- kemizi şamar oğlanına döndüren Avrupa Birliği'ne onurhı öydSkmi sağlamışlar? Yoksa ülkemizi tek taraflı sömüren Gümrük BirB- ği'ni iptal mi etmişler? Hiçbirisi değil... Öyleyse ülke- mizin gelirlerinın asianpayı'nı alan mutlu azuılığın, ülkemiz insanına barbar sıfannı yakıştıran sevimsiz Avrupahnın desteğini nasıl kazân- mışlar? Nedir bu TV ekranlannın yeni oiuşum şakşakçıbğı? Olsa olsa Avrupa Bırliği'nin, ülkemiz üzerindeki (toprak işga- li dahil) bazı niyetlerine karşı çat- lak sesleri de bulunan hükümet- ten kurtulup, şöyle anlayışlı insan- lardan kurulu yeni bir hükümet oluşturma amacı akla gelmekte- dir. Ülkemizin sermaye kesiminin de bu yenilenmeden bazı beklen- tileri olabilir. Tabii yanılmıyor- larsa... AB'ye girmek için şöyle kuzu kuzu Kıbns'ı Yunanlılara vere- cek, Ege Denizi'nde kayıkla gez- mek için bile Yunanıstan'dan izin almaya razı olacak, Güneydoğu Anadolu'da bir Kürdistan'a hoş- görü ile yaklaşacak bir hüküme- ti neden desteklemesinler? Bun- lardan sonra Papandreu ile Zey- betüco yapan Cem'i neden alkış- lamasınlar? Bunlan sezmekte güçlük çek- meyen aydın Kemalistlerimiz. oy- lannı BaykaJ'ın CHP'sine vermek üzere sandıklara mı koşacaklardır? Sayın Baykal bunu mu bekhyor? Pe- kiyi. bunu ne için yapsınlar? Sayın Baykal, dünyanın her de- mokratik ülkesınde en az (asga- ri) ücretin en fazla sekiz katı olan milletvekili aylıklannın Türki- ye'de en az ücretin 30 katı olma- sını eleştinnediği için mi? Millet- vekili dokunulmazlığına karşı çık- madığı için mi? AB'nin dayattı- ğı kötü niyetli koşullara karşı ses- siz kaldığı için mi? Küreselleşme- nin yoksul ülkeleri ezdiğini açık- lamadığı için mi? îmamlara ve diyanet işlerine harcanan devlet parasının vergi veren vatandaşı soymak anlamına geldiğini, imam okullannagerek olmadığını söy- lemediği için mi? Tarikatlara ve simgesel başörtülerine karşı çık- madığı, hatta Mormon tan katı- nın toplantısına katılmak için Amerika'ya kadar gitriği için mi? Vatandaşuı sosyal güvencesi dev- let kurumlannı desteklemeyip özelleştirmeden ve piyasa eko- nomisinden yana tavır koyduğu içinmi? Saglık hizmetlerinde sos- yal düzenlemeye sahip çıkmadı- ğı, sağlıkta özelleştirmeye karşı çıkmadığı için mi? Yine bir seçim öngünündeyiz (arifesindeyiz) ve yine 1999'dakı seçim öncesinin koşullan içinde- yiz. Atatürkçüler yine oy verecek parti anyor. Atatürk'ün partisini yönetme onunmun yüksekliği, ay- nı düzeyde sorumluluk da getir- mektedir. Bu sorumluluk, Ata- türkçüleri birleştirmek için ivedi girişimleri gerektirmektedir. CHP'den umudu kesip, Ata- türkçü çizgide hedefler belirleye- rek kurulmuş yeni partileri gör- mezden gelmemek, tüm siyasal manevralan bir yana koyup Ata- türkçü çizgide birleşereİc bu par- tileri bır araya gerirmek, yöntemi bulunursa hepsini CHP çatısı al- tında toplamak için gerekirse öz- veride bulunmak, artık kaçınıl- maz olmaktadır. Atatürkçülerin umutla baktığı yeni partiler, kunıluş s^ası ile Sa- yın Sema Pişkinsüt'ün Toplum- cu Demokrat Partisi, Sayın Yek- taGüngörOzden'in Cumhuriyet- çı Demokrası Partisi ve Sayın MümtazSoysaTın Bağımsız Cum- huriyet Partisi'dir. CHP bu parti- lerin yönetimleri ile neden anla- şamasın? Bu çaba da gösterilmek isten- miyorsa, CHP'nin Atatürkçü çiz- giden saptığı kanısı uyanacak, Kemalistler CHP dışındaki bu üç partinin birleşmesini bekleyecek, "kötünün rjTsi"ne oy vermeyi ar- tık benimsemeyeceklerdir. Bir Devrimcinin Ardından... Suay KARAMAN Tüm Öğr. Üy. Der. (TÜMÖD) Genel Sekreter Yar. r \ ^H Mayıs 1960 / / Devrimi'ni ^^ I gerçekleşti- renlerden, Milli Birlik Komitesi Üyesi, emek- li Hava Kurmay Albay, eski Tabii Senatör Hay- dar Tunçkanat'ı, 14 Temmuz 2002 tarihin- de yitirdik. 1941 yılın- da Harp Okulu'ndan mezun olan Tunçkanat, 1957 yılında Harp Aka- demisi'nden, 1959 yı- lında da Yüksek Ku- manda Akademisi'nden mezun oldu. Başanlı ge- çen subaylık dönemi içe- risinde, özgürlükçü, in- san haklanna saygılı, la- ik, sosyal hukuk devle- tini kurmak için demok- rasiye, Atatdrk devrim ve ilkelerine yürekten bağlı, yurt sevgisi ve hiz- met aşkıyla dolu olarak 27 Mayıs 1960 Devri- H a y a l l e r i m , b a n k a m v e b e n Akbank "AiLem" Egitim Kredisl aldım. $imdi hem hayalimdeki eğitimi alıyorum, hem de geri ödeme yaparken kazançlı çıkıyorum. Siz de eğitim konusunda desteğe ihtiyaç duyuyorsanız Akbank "Ailem" Eğitim Kredisi alın. 18 aya kadar vadeyle ve uygun faizle kolayca geri ödeyin. Bu krediyi, okul öncesi eğitimden yurt içinde ya da yurt dışında yüksek öğrenime, dil kurslanndan sertifika programlanna kadar, her türlü eğitimde kullanabilirsiniz. Üstelik, eğer Akbank "Ailem" üyesiyseniz, geri öderken puan kazanırsınız. Unutmayın: Akbank, size özel dost hizmetleriyle, her zaman yanınızda. Akbank "Ailem"i hemen arayın, ayrıntılı bilgi alın! mi'ni gerçekleştiren kadro içinde yer amıış- tır. Gerek 27 Mayıs dö- neminde, gerekse Cum- huriyet Senatosıı üyeli- ği döneminde çeşitli yar- kurullarda (komisyon- larda) görev ahnış, ya- sa önerilerini hazırla- mış, senato kürsüsün- den ülke sorunlan için birçok kez konuşmalar yapmış ve gazetelere ya- zılar yazmıştır. Bu üretken devrimci, "Türkiye'ııin MflH Sa- vunma Stratejisi'', "Al- ba\ ENckson Raporu", "tidli Anlaşmalann tç- yözü", "Amerika, Em- peryaKzmveCIA*,"27 Mayıs 1960 Devrimi'' ki- taplannı yazmış; halkı- rmzın aydınlanmasını ve ABD emperyalizminin yakından tanınmasmı sağlamıştır. Özellikle tkffi Anlaşmaiann tçyö- zû adh eserinde, Ulusal Kurtuluş Savaşı 'nda ye- nerek ülkemizden kov- duğumuz emperyaliz- min ve kapitülasyonla- nn, yıllar sonra yahıız ABD ile yapılan ikili an- laşmalar yoluyla ülke- mize nasıl gen geldiği, belgelere ve olaylara da- yanılarak açık açık an- latıhnıştu-. lyi bir araş- tırmacı olan Tunçkanat, vardığı bügileri akıl süz- gecinden geçirerek ulu- salcı yorumlarla gerçek- leri herkesin görmesine katkıda bulunmuştur. Gerçek yurtseverliği, gerçek aydınlanmayı, gerçek Atatürkçülüğü ve gerçek devrimciliğı bizlere öğreten 27 Ma- yıs devrimcilerine ve Haydar Tunçkanat'a çok şey borçluyuz. Yasama görevinin so- naerdiği, 12Eylüll980 Karşıdevriıni'nden son- ra, Milli Birlik Gru- bu'ndaki arkadaşlany- la birlikte, Hürriyet ga- zetesinde yazdığı gibi, kısa bir süre "ekmeğmi taştan çıkannaya" baş- layan Tunçkanat, bu gö- revden de yüzünün akıy- la çıkmıştır. Ancak ülke ekonomi- sindeki ve siyasetinde- ki kötü gidiş, devrimci- lerin bu süreçlerinin er- ken bitmesine neden ol- muştur. 12 Eylül'ün sö- zümona ulu paşaları, devlet konımah ve lüks içinde yaşarlarken Tunçkanat da öbür 27 Mayıs devrimcileri gi- bi korumasız olarak sa- de hayatını, onurlu ve dürüst bir şekilde sür- dürmüştür. Parlamento sonrası yaşamında, "Araşürma ve eksik bulduğum yön- lerimi geliştirmek, ülke ve ulusumun birlik ve beraberüğini muhafaza ederek büyük Ata- türk'ün çizdiği yolda, çağdaş uygarhk düzeyi- ne en kısa zamanda ula- şılması kan kendi çapon- da çahşmalanmı sürdü- rüyorum" dıyen Hay- dar Tunçkanat, hep araş- tırmış, hep üretmiş, hep sömürüye karşı olmuş ve hep Atatürk'ün ilke ve devrirrılerinin yılmaz savıınucusu olmuştur. Hastalığının ilerleyen günlerinde bile, ülkesi- nin sorunlanyla ilgilen- miş ve gelecek aydınhk günler için düşün (fıkır) üretmiştir. Bir 27 Mayıs devrim- cisinin çocuğu olarak, Sevgili Haydar Amcamı hep özlemle, sevgiyle ve onurla anacağım. Sizlerin bize verdiği- niz bu büyük onuru ve ülkemize kazandırdığı- nız değerleri, her zaman daha ileriye ve daha iyi- ye götürmek için çalı- şacağız. Başta ülkemizi Atatürk'ün aydınlığma yeniden kavuşturan 27 Mayıs 1960Devrimi'ne katkı veren tüm devrim- ciler olmak üzere, hal- kımızm başı sağ olsun, anısı devrimci yolumu- za ışık saçsın. www.ailem.akbank.com.tr AKBANK ARZU UZAK ile KEREM YANIK evlendiler. Kutlar, mutluluklar dileriz. Karaören'ler. Kartal, 27 Temmtız 2002 Mustafa Balbay Güvercin, Kurt, Bir de An Ele Geçirince İktidarı.,. politik fabl 6500OOO.-TL Mustafa Balbay, tıpkı La Fontaine masallarındaki gibi, orman kahramanlarının kılığına büründürdüğü politikacılarımızın seruvenlerıni esprıli eleştirilerle dıle getıriyor. www.bilgiyayinevi.com.tr BİLOİ YAYINEVİ Meşıutıyet Cad No4&AYenışet!ir-06420/ANKARA Tel (0-312) 434 49 98 • 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58 BİLOİ OAÖITIM Nariıbahçe Sok No 17, Kat1, Cağaloğiu - 34360/JSTANBUL Tel (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks (0-212) 527 41 19 BİL&İ KİTABEVİ Sakarya Cad No 8, A Kızılay - 06420/ANKARA Tel (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks (0-312) 433 19 36 IşıkKansu ÇOCUKLUĞA YOLCULUK Işık Kansu Çocukluğa Yolculuk'ta, Kerim Afşar'dan Ahmet Taner Kışlalı'ya.Ayla Kutlu'dan Mümtaz Soysal'a, ülkemizde farklı alanlarda farklı özelliklerle tamnmış kişilerin, çocukluklarının yaşamöykülerine olan izdüşümlerini ele alıyor. Kitap fotoğraflarla bezeli bir belgesel aynı zamanda. www.bilgiyayinevi.com.tr BİLOİ YAYINEVİ Meşmtıyet Cad N o « AYenışehır-06420<ANKARA Tel (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58 BİLGİ DAĞIT1M Nariıbahçe Sok. No.17. Kat.1, Cağaloğlu - 3436O<1STANBUL Tel (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks (0-212) 527 4119 BİL6İ KİTABEVİ Sakarya Cad No.&A Kızılay - 06420/ANKARA Tel (0-312)434 4-06-434 41 07 Faks (0-312)43319 36 Mehmet FARAÇ Batman'dan Beykoz'a HİZBULLAH'IN KANUYOLCULUĞU "Möthiş Bir Kitap... Mehmet Faraç acımasız bır terör örgütünün tüyler ürperten öyküsünü değil. Türkıve'dekı polmkacılann Iran destekli radikal islamcı terör karşısında uzun süre nasıl aymazlık içinde bulunduklannı da gözler önüne seriyor." Prof.Dr. Emre K0NG4R Cumhumet Gazetesı Günizi Yayıncılık Tel: 0212 512 42 19 ÇİÇEK 1961-1987 Her zaman kalbimizdesin Türkiye Gazetecıler Cemıyeti'nın yaymladtğı gunlük Bizim Cazete Ulke sofunlanna ıttşkın raporlanyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyla, tarafsc haberlenyle sıvıl toplumlann gazetesı Düzenlı okumak ıçin abone olun. Tel: 0.212.511 08 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle