Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29TEMMUZ2002 PAZARTESİ
O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
MUMTAZ SOYSAL
Apap Topap
BUGÜN başlayacak olan Meclis çalışma-
ları ıçin Türkçenın yarım kalmışlık, eksiklik,
bozukluk, acetecilik ifade eden bütün ikileme-
lerini sıralayabilirsiniz: Yalap şalap, yanm ya-
malak, körtopal, apar topar...
Ülke yıne gerekenler yapılmadan bir başka
genel seçime daha sürükleniyor. Başbakan'ın
rahatsızlığı ve gereksiz inadı bahane edilerek
birileri hükümetdevimne hazırlığına girişirken
birileri de o oyunu boşa çıkarmak için erken
seçim sözüedince, işler dönüp dolaşıp bu nok-
taya geldi. Şimdi, gûya, hem Türkiye'yi düze
çıkaracak seçimin yolu açılacak, hem de Av-
rupa Birlıği'ne bir an önce girmenin gerekleri
yerine getirilecek. Inşallah.
Bukaçıncıseçımdir ki, "Mutlakadeğiştiril-
meli" denen hükümler değiştirilmeden
sandığa gidilmektedir? Kaç yıldır "Partilerya-
sası ile seçim yasalan değişsin de öyle se-
çim olsun" denmedi mi?
Çok şikâyet edilen "genel başkanlar sulta-
s/"nı önleyici hükümler mi getirilmiştir? Aday
belirieme yöntemlerini ryileştiren adımlar mı atıl-
dı? Halkın önüne konan listelerdetercih mı ya-
pılabilecek?
Partilere devletyardımı furyasında yeni dü-
zenlemeler mi oldu? Bazı illerde 15-20 bin
seçmenle bir milletvekili seçılirken bazılann-
da ancak 150-200 bin seçmene bir milletve-
kili seçtirten kurallar mı düzeltildi? Anayasa-
ya konan ve yıllardır sözü edilen "dıştaki va-
tandaşlann seçmenfik hakkı", yine sınır kapı-
lanndakı devede kulak uygulamaya mı kala-
cak?
Ya AB'ye tam üyelik koşullannın yerine ge-
tirilmesi? Akıllan artık seçim kampanyasınata-
kılmış parlamenterierin yumurta kapıya da-
yandıktan sonra yapacaklan yasalardan ha-
yır mı gelir? Hazırlanan liste tam mı? örneğin,
uluslararası işçi kuruluşlannın ve yerli sendi-
kalann ısraria istediği, ama işverenlerin "olmaz"
diye tepin tepin tepindiği "iş güvencesi"nden
ne haber?
••
Unlü bilgın Einstein, "Aptallığın en açık
kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp değişik
sonuç almayı beklemektir" demiş. Aynı ku-
rallar ve aynı kişjleıie defalarca seçime gidip
aynı dertlerden kurtulamamış bir ülkenin, yi-
ne seçim havasina girmiş olması kadar üzü-
cü bir görüntü olamaz.
Haydi diyelim kı, Meclis'teki siyasal kadro-
lar içten dıştan hesaplarla bu yola sokuldu ya
da hepsinin birden basireti bağlandı. Peki,
gazeteler, televizyonlar, medya, halk yığınla-
rına seslenen o trilyonlarca liralık büyük etki-
leme araçları? Onlann da mı basireti bağlan-
mıştır? Yoksa, dertli haikı defalarca yapılan ay-
nı şeylerden değişik sonuç beklentisine so-
kup kendi farklı dertleri ıçin hep aynı sonucu
oluşturma peşinde midirier?
Atatürkçüler Kime Oy Verecek...
Doç. Dr. Tonguç GÖRKER
urttaşlanınız, ülke- ğenisi ile değil, Ecevitler iküisinin
Y mizin ne olacağını
düşünürken birden-
bire siyasal ortam
kanşü. Yeni oluşum
geliyormuş, Türkiye kurtulacak-
mış! Ne olmuş da Türkiye kurtu-
lacakmış? DSP bölünmüş de on-
dan kurtulacakmış!..
1999 yılının ilk günlerinde bu
sayfada yayımlanan bir yazım,
sankı bugün için yazümıştı: "Halk
sol'daoyverecekparti anyor" baş-
lıklı yazımda, Sayın Ecevit'in ye-
ni partisinin sol ile ilgisinin bu-
lunmadığım, sol görünümlü
CHP'nin de o günlerde politika-
cılık oynayan başkanının güven
vermediğıni, Atatürkçülerin oy
verecek parti bulamadıklannı be-
lirtmiş, her iki partinin başkanla-
nnın sol'a hizmet etmek istiyor-
larsa, politikayı bırakmalannı
önermiştim. Izleyen seçimlerde
aydınlanmacılar, "kötününiyisi''
düşüncesi ile DSP'ye oy verdı-
ler. Sayuı Ecevit beklemediği bi-
çimde birinci partinin lideri ol-
du, Sayın Bayksd ın CHP'si bara-
juı altında kaldı, Meclis'e gire-
medi.
Yeni seçimlerin Başbakanlığa
oturttuğu Ecevit'in partisi, ABD,
AB ve IMF'nin buyruklannı sa-
dakatle yerine getirmekten başka
iş yapmadı. Koalisyonun olağa-
nüstü uyum gösterileri arasında,
bakanlıİdan paylaşma ve devlet
kadrolanna yandaşlanru doldurma
çabalan ile birbirlerini yediler.
Gizlenme olanağı bulunmayan
bu durumun fatuıası, Başbakanlı-
ğı elinde bulunduran DSP'ye çı-
kanldı. Partinin oy gizilgücü (po-
tansiyeli) giderek sıfir denecek dü-
zeye indi. Seçim çevrelerinin be-
işaretleri ile seçilmiş milletvekil-
lerini bu durum endişelendirdi.
Görünür bir iş yapmadan beş mil-
yar iki yüz milyon net ayhk sağ-
layan milletvekilliğini ilk seçim-
de kaybetme korkusu ile güven
yitirmenin nedenini başbakanlan-
nın hastabğına bağladılar. Yanhş-
lanndan, yaşının ilerlemesini so-
rumlu tuttular. Oysa genç politi-
kacı olduğu dönemlerde de ben-
zen yanlışlar yapmıştı. Siyasal
arenadaki yerini tehlikeye atmak-
tan hoşlanmayan Sayın Ecevit'in,
imam hatip mezunlanrıa üniversi-
telerin tüm fakültelerinin kapıla-
nnı açtığı, belleklerden sılinmedi.
Oy gizilgücünün tamamını yi-
tirmiş olan birpartinin, bölümnek-
le nasıl olup da oy patlaması ya-
pabileceği anlaşıhr gibi değildir.
Partinin oy gizilgücünü eriten par-
lamento üyeleri, aynı kişiler değil
midir? Her türlü demokratik gele-
neğini çiğneyerek dışladıklan Se-
ma Ptşkinsüt gibi, görevlerini öz-
veri ile yürüten Ahmet Tan gibi,
HasanGemid gibi birkaç ömek dı-
şında, yurttaşa güven veren kaç
milletvekili olmuştur DSP'nin?
Neye güvenip de yeni parti kur-
dular? Savaş mı kazânmışlar? Tür-
kiye'yi borç batağından kurtara-
cak bir kaynak mı bulmuşlar? Ül-
kemizi şamar oğlanına döndüren
Avrupa Birliği'ne onurhı öydSkmi
sağlamışlar? Yoksa ülkemizi tek
taraflı sömüren Gümrük BirB-
ği'ni iptal mi etmişler?
Hiçbirisi değil... Öyleyse ülke-
mizin gelirlerinın asianpayı'nı alan
mutlu azuılığın, ülkemiz insanına
barbar sıfannı yakıştıran sevimsiz
Avrupahnın desteğini nasıl kazân-
mışlar? Nedir bu TV ekranlannın
yeni oiuşum şakşakçıbğı?
Olsa olsa Avrupa Bırliği'nin,
ülkemiz üzerindeki (toprak işga-
li dahil) bazı niyetlerine karşı çat-
lak sesleri de bulunan hükümet-
ten kurtulup, şöyle anlayışlı insan-
lardan kurulu yeni bir hükümet
oluşturma amacı akla gelmekte-
dir. Ülkemizin sermaye kesiminin
de bu yenilenmeden bazı beklen-
tileri olabilir. Tabii yanılmıyor-
larsa...
AB'ye girmek için şöyle kuzu
kuzu Kıbns'ı Yunanlılara vere-
cek, Ege Denizi'nde kayıkla gez-
mek için bile Yunanıstan'dan izin
almaya razı olacak, Güneydoğu
Anadolu'da bir Kürdistan'a hoş-
görü ile yaklaşacak bir hüküme-
ti neden desteklemesinler? Bun-
lardan sonra Papandreu ile Zey-
betüco yapan Cem'i neden alkış-
lamasınlar?
Bunlan sezmekte güçlük çek-
meyen aydın Kemalistlerimiz. oy-
lannı BaykaJ'ın CHP'sine vermek
üzere sandıklara mı koşacaklardır?
Sayın Baykal bunu mu bekhyor? Pe-
kiyi. bunu ne için yapsınlar?
Sayın Baykal, dünyanın her de-
mokratik ülkesınde en az (asga-
ri) ücretin en fazla sekiz katı olan
milletvekili aylıklannın Türki-
ye'de en az ücretin 30 katı olma-
sını eleştinnediği için mi? Millet-
vekili dokunulmazlığına karşı çık-
madığı için mi? AB'nin dayattı-
ğı kötü niyetli koşullara karşı ses-
siz kaldığı için mi? Küreselleşme-
nin yoksul ülkeleri ezdiğini açık-
lamadığı için mi? îmamlara ve
diyanet işlerine harcanan devlet
parasının vergi veren vatandaşı
soymak anlamına geldiğini, imam
okullannagerek olmadığını söy-
lemediği için mi? Tarikatlara ve
simgesel başörtülerine karşı çık-
madığı, hatta Mormon tan katı-
nın toplantısına katılmak için
Amerika'ya kadar gitriği için mi?
Vatandaşuı sosyal güvencesi dev-
let kurumlannı desteklemeyip
özelleştirmeden ve piyasa eko-
nomisinden yana tavır koyduğu
içinmi? Saglık hizmetlerinde sos-
yal düzenlemeye sahip çıkmadı-
ğı, sağlıkta özelleştirmeye karşı
çıkmadığı için mi?
Yine bir seçim öngünündeyiz
(arifesindeyiz) ve yine 1999'dakı
seçim öncesinin koşullan içinde-
yiz. Atatürkçüler yine oy verecek
parti anyor. Atatürk'ün partisini
yönetme onunmun yüksekliği, ay-
nı düzeyde sorumluluk da getir-
mektedir. Bu sorumluluk, Ata-
türkçüleri birleştirmek için ivedi
girişimleri gerektirmektedir.
CHP'den umudu kesip, Ata-
türkçü çizgide hedefler belirleye-
rek kurulmuş yeni partileri gör-
mezden gelmemek, tüm siyasal
manevralan bir yana koyup Ata-
türkçü çizgide birleşereİc bu par-
tileri bır araya gerirmek, yöntemi
bulunursa hepsini CHP çatısı al-
tında toplamak için gerekirse öz-
veride bulunmak, artık kaçınıl-
maz olmaktadır.
Atatürkçülerin umutla baktığı
yeni partiler, kunıluş s^ası ile Sa-
yın Sema Pişkinsüt'ün Toplum-
cu Demokrat Partisi, Sayın Yek-
taGüngörOzden'in Cumhuriyet-
çı Demokrası Partisi ve Sayın
MümtazSoysaTın Bağımsız Cum-
huriyet Partisi'dir. CHP bu parti-
lerin yönetimleri ile neden anla-
şamasın?
Bu çaba da gösterilmek isten-
miyorsa, CHP'nin Atatürkçü çiz-
giden saptığı kanısı uyanacak,
Kemalistler CHP dışındaki bu üç
partinin birleşmesini bekleyecek,
"kötünün rjTsi"ne oy vermeyi ar-
tık benimsemeyeceklerdir.
Bir Devrimcinin Ardından...
Suay KARAMAN Tüm Öğr. Üy. Der. (TÜMÖD) Genel Sekreter Yar.
r \ ^H Mayıs 1960
/ / Devrimi'ni
^^ I gerçekleşti-
renlerden, Milli Birlik
Komitesi Üyesi, emek-
li Hava Kurmay Albay,
eski Tabii Senatör Hay-
dar Tunçkanat'ı, 14
Temmuz 2002 tarihin-
de yitirdik. 1941 yılın-
da Harp Okulu'ndan
mezun olan Tunçkanat,
1957 yılında Harp Aka-
demisi'nden, 1959 yı-
lında da Yüksek Ku-
manda Akademisi'nden
mezun oldu. Başanlı ge-
çen subaylık dönemi içe-
risinde, özgürlükçü, in-
san haklanna saygılı, la-
ik, sosyal hukuk devle-
tini kurmak için demok-
rasiye, Atatdrk devrim
ve ilkelerine yürekten
bağlı, yurt sevgisi ve hiz-
met aşkıyla dolu olarak
27 Mayıs 1960 Devri-
H a y a l l e r i m , b a n k a m v e b e n
Akbank "AiLem" Egitim Kredisl aldım.
$imdi hem hayalimdeki eğitimi alıyorum,
hem de geri ödeme yaparken kazançlı çıkıyorum.
Siz de eğitim konusunda desteğe ihtiyaç duyuyorsanız Akbank "Ailem" Eğitim Kredisi alın.
18 aya kadar vadeyle ve uygun faizle kolayca geri ödeyin. Bu krediyi, okul öncesi eğitimden
yurt içinde ya da yurt dışında yüksek öğrenime, dil kurslanndan sertifika programlanna kadar,
her türlü eğitimde kullanabilirsiniz. Üstelik, eğer Akbank "Ailem" üyesiyseniz, geri öderken
puan kazanırsınız. Unutmayın: Akbank, size özel dost hizmetleriyle, her zaman yanınızda.
Akbank "Ailem"i hemen arayın, ayrıntılı bilgi alın!
mi'ni gerçekleştiren
kadro içinde yer amıış-
tır. Gerek 27 Mayıs dö-
neminde, gerekse Cum-
huriyet Senatosıı üyeli-
ği döneminde çeşitli yar-
kurullarda (komisyon-
larda) görev ahnış, ya-
sa önerilerini hazırla-
mış, senato kürsüsün-
den ülke sorunlan için
birçok kez konuşmalar
yapmış ve gazetelere ya-
zılar yazmıştır.
Bu üretken devrimci,
"Türkiye'ııin MflH Sa-
vunma Stratejisi'', "Al-
ba\ ENckson Raporu",
"tidli Anlaşmalann tç-
yözü", "Amerika, Em-
peryaKzmveCIA*,"27
Mayıs 1960 Devrimi'' ki-
taplannı yazmış; halkı-
rmzın aydınlanmasını ve
ABD emperyalizminin
yakından tanınmasmı
sağlamıştır. Özellikle
tkffi Anlaşmaiann tçyö-
zû adh eserinde, Ulusal
Kurtuluş Savaşı 'nda ye-
nerek ülkemizden kov-
duğumuz emperyaliz-
min ve kapitülasyonla-
nn, yıllar sonra yahıız
ABD ile yapılan ikili an-
laşmalar yoluyla ülke-
mize nasıl gen geldiği,
belgelere ve olaylara da-
yanılarak açık açık an-
latıhnıştu-. lyi bir araş-
tırmacı olan Tunçkanat,
vardığı bügileri akıl süz-
gecinden geçirerek ulu-
salcı yorumlarla gerçek-
leri herkesin görmesine
katkıda bulunmuştur.
Gerçek yurtseverliği,
gerçek aydınlanmayı,
gerçek Atatürkçülüğü
ve gerçek devrimciliğı
bizlere öğreten 27 Ma-
yıs devrimcilerine ve
Haydar Tunçkanat'a çok
şey borçluyuz.
Yasama görevinin so-
naerdiği, 12Eylüll980
Karşıdevriıni'nden son-
ra, Milli Birlik Gru-
bu'ndaki arkadaşlany-
la birlikte, Hürriyet ga-
zetesinde yazdığı gibi,
kısa bir süre "ekmeğmi
taştan çıkannaya" baş-
layan Tunçkanat, bu gö-
revden de yüzünün akıy-
la çıkmıştır.
Ancak ülke ekonomi-
sindeki ve siyasetinde-
ki kötü gidiş, devrimci-
lerin bu süreçlerinin er-
ken bitmesine neden ol-
muştur. 12 Eylül'ün sö-
zümona ulu paşaları,
devlet konımah ve lüks
içinde yaşarlarken
Tunçkanat da öbür 27
Mayıs devrimcileri gi-
bi korumasız olarak sa-
de hayatını, onurlu ve
dürüst bir şekilde sür-
dürmüştür.
Parlamento sonrası
yaşamında, "Araşürma
ve eksik bulduğum yön-
lerimi geliştirmek, ülke
ve ulusumun birlik ve
beraberüğini muhafaza
ederek büyük Ata-
türk'ün çizdiği yolda,
çağdaş uygarhk düzeyi-
ne en kısa zamanda ula-
şılması kan kendi çapon-
da çahşmalanmı sürdü-
rüyorum" dıyen Hay-
dar Tunçkanat, hep araş-
tırmış, hep üretmiş, hep
sömürüye karşı olmuş
ve hep Atatürk'ün ilke
ve devrirrılerinin yılmaz
savıınucusu olmuştur.
Hastalığının ilerleyen
günlerinde bile, ülkesi-
nin sorunlanyla ilgilen-
miş ve gelecek aydınhk
günler için düşün (fıkır)
üretmiştir.
Bir 27 Mayıs devrim-
cisinin çocuğu olarak,
Sevgili Haydar Amcamı
hep özlemle, sevgiyle
ve onurla anacağım.
Sizlerin bize verdiği-
niz bu büyük onuru ve
ülkemize kazandırdığı-
nız değerleri, her zaman
daha ileriye ve daha iyi-
ye götürmek için çalı-
şacağız. Başta ülkemizi
Atatürk'ün aydınlığma
yeniden kavuşturan 27
Mayıs 1960Devrimi'ne
katkı veren tüm devrim-
ciler olmak üzere, hal-
kımızm başı sağ olsun,
anısı devrimci yolumu-
za ışık saçsın.
www.ailem.akbank.com.tr
AKBANK
ARZU UZAK
ile
KEREM YANIK
evlendiler. Kutlar, mutluluklar dileriz.
Karaören'ler.
Kartal, 27 Temmtız 2002
Mustafa Balbay
Güvercin, Kurt, Bir de An
Ele Geçirince İktidarı.,.
politik fabl
6500OOO.-TL
Mustafa Balbay, tıpkı La Fontaine masallarındaki gibi,
orman kahramanlarının kılığına büründürdüğü
politikacılarımızın seruvenlerıni esprıli eleştirilerle
dıle getıriyor.
www.bilgiyayinevi.com.tr
BİLOİ YAYINEVİ Meşıutıyet Cad No4&AYenışet!ir-06420/ANKARA
Tel (0-312) 434 49 98 • 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58
BİLOİ OAÖITIM Nariıbahçe Sok No 17, Kat1, Cağaloğiu - 34360/JSTANBUL
Tel (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks (0-212) 527 41 19
BİL&İ KİTABEVİ Sakarya Cad No 8, A Kızılay - 06420/ANKARA
Tel (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks (0-312) 433 19 36
IşıkKansu
ÇOCUKLUĞA
YOLCULUK
Işık Kansu
Çocukluğa Yolculuk'ta,
Kerim Afşar'dan
Ahmet Taner
Kışlalı'ya.Ayla
Kutlu'dan Mümtaz
Soysal'a, ülkemizde
farklı alanlarda
farklı özelliklerle
tamnmış kişilerin,
çocukluklarının yaşamöykülerine olan
izdüşümlerini ele alıyor.
Kitap fotoğraflarla bezeli bir belgesel
aynı zamanda.
www.bilgiyayinevi.com.tr
BİLOİ YAYINEVİ Meşmtıyet Cad N o « AYenışehır-06420<ANKARA
Tel (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58
BİLGİ DAĞIT1M Nariıbahçe Sok. No.17. Kat.1, Cağaloğlu - 3436O<1STANBUL
Tel (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks (0-212) 527 4119
BİL6İ KİTABEVİ Sakarya Cad No.&A Kızılay - 06420/ANKARA
Tel (0-312)434 4-06-434 41 07 Faks (0-312)43319 36
Mehmet FARAÇ
Batman'dan Beykoz'a
HİZBULLAH'IN
KANUYOLCULUĞU
"Möthiş Bir Kitap...
Mehmet Faraç
acımasız bır terör
örgütünün tüyler
ürperten öyküsünü
değil. Türkıve'dekı
polmkacılann Iran
destekli radikal
islamcı terör
karşısında uzun süre
nasıl aymazlık içinde
bulunduklannı da
gözler önüne seriyor."
Prof.Dr. Emre K0NG4R
Cumhumet Gazetesı
Günizi Yayıncılık
Tel: 0212 512 42 19
ÇİÇEK
1961-1987
Her zaman
kalbimizdesin
Türkiye Gazetecıler Cemıyeti'nın yaymladtğı gunlük
Bizim Cazete
Ulke sofunlanna ıttşkın raporlanyla, araştırmalanyla,
köşe yazılanyla, tarafsc haberlenyle sıvıl toplumlann gazetesı
Düzenlı okumak ıçin abone olun. Tel: 0.212.511 08 75