19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 S TEMMUZ 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA JV U JLJ J. U J \ kutturtg cumhuriyet.com.tr 15 'Yeni açılan Sakıp Sabancı Müzesi iki ayrı sergileme anlayışıyla düzenlenmiş Müze öncebirtavırdırNECMİ SÖNMEZ* Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müze- si (SSM) gerek mimarisi, gerek koleksiyonuy- Ia görsel sanatlar alanında ülkemİ2de yaşanan kavram karmaşasının zarif bir pakete sanlmış halinı gündeme getirmektedir. Atlı Köşk ve ona ekJenmiş iki küçük kattan oluşan galeri bölümü. bu kurumun henüz ken- di kimliğini tanımlayamadığının, duruşunu be- lirleyemediğınin göstergesı olarak yorumlana- bilir. Atlı Köşk, hem girişinde Sabancı ailesi- ne aynlmış üç odayla, hem müze kurucusu Sa- lap Sabancı anısına düzenlenen bölüm ve ikin- ci kattakı Osmanlı Hat Sanatı sürekli sergisiy- le bu kurumun ağırlık noktasını oluşturmakta- dır. Anadolu kökenli sanayici bir ailenin şehir- li burjuva yaşamına ayak uydurmak için yaşa- dığı köklü kabuk değışimini yansıtan köşkün giriş katı, Sakıp Sabancı'nın balayında giydiği ayakkabılanyla birlikte, izleyicilere ısrarlı bir şekilde Sabancı ailesinin geçmışini hatırlatan sergileme manhğı, bu kurumun ereğıni açıkça ortaya koyuyor. Bu hedefin uzantısı olarak de- ğerlendirilebilecek olan Hat ve Osmanlı-Türk Resim Sanatı Koleksiyonu ızleyicilere iki fark- lı 'sergileme' çizgisiyle sunulmaktadır. Daha önce başanlı bir yurtdışı turnesine çı- kan Hat Sanatı Koleksiyonu hiç kuşkusuz ken- di alanında önemli bir girişim. Sabancı ısmiy- le özdeşleştirilen bu koleksiyon kendisini gü- nümüzde yaşamayan 'Osmanlı geleneğiyle' tanunladığı içın elbette tarihsel ve popülist bir donanıma sahip. önemli bir koleksiyon Atlı Köşk'ün tamamı bu koleksiyonun ser- gilenmesine aynlsaydı, büyülü harfleriyle bizi yitik zamanlara sûrükleyen hatlar, zenginlikle- rini daha da etkileyicı bir biçimde ortaya çıka- rabilirlerdi. Büyükbirsevgivetitizliklegerçek- leştirildiği hemen duyumsanan Hat Sanatı Ko- leksiyonu, bu kurumun işini ne kadar benim- sediğinin göstergesi olarak yorumlanmalıdır. Sevimli bir kış bahçesinden geçilerek ulaşı- lan galeri kısmında sergilenen Modern Os- manlı-Türk Resim Koleksiyonu nun sunu- mu oldukça sorunlu bir yapıya sahip. Çerçeve- lerin alt kısımian bir hizada olacak şekilde ar- ka arkaya asılan tuvaller tekil olarak varlıkla- nnı gösteremiyor. Dolayısıyla hat koleksiyo- nunda gözlemlenen özen, burada yerini 'va- sat'a bırakıvenyor. Antika kökenli resimler- lkemizde hâlen geçerliliğini koruyan resmi sanat tarihi yazılımının aşılması için, bir yandan yeni 'okuma-görme' tekniklerini gündeme getirebilecek olan (kamu-özel) koleksiyonlara, öte yandansa cesaretli eleştirmenlere, sanat tarihçilerine Türkiye'de şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır. den oluşan bu koleksiyonun sunumu kurumun izlediği 'sergileme mantiğının' resim piyasa- sının güdüsünde gerçekleştırildiğinin kanıtı. Sonuçta bir antikacının yönlendirmesiyle ku- rulan ve geliştirilen resim koleksiyonunun, öz- gün bır sanat tarihi yorumu, riskli bir sunum, izleyicilere karşılaştırmalara dayalı bir sergile- me sistemiyle tablolan tanıtması elbette bekle- nemez. Hat koleksiyonuna gösterilen titizliğin yüzde onunun bile esırgendiği tablo koleksiyo- nu, Osman Hamdi. Şeker Ahmet Paşa, Ha- lil Paşa, Nazmi Ziya, tbrahim Çallı gibi mo- dern Osmanlı-Türk resminin önemli temsilci- lerinden oluşuyor. Bu sunum o kadar amatör bir çizgide kota- nlmış kı. izleyicilere ne tarihsel, ne de kanonik açıdan Modern Osmanlı-Türk Resmi'nın geli- şim çizgisi aktanlıyor. Birbirinden abartılı, ye- ni varaklanmış çerçeveler içinde sunulan tab- lolar arasında belki elli-altmış yıl sonra kuru- lacak olan ilk modern sanatlar müzesının salon- lannda görmeyi arzuladığımız önemli yapıtlar da var: Süleyman Seyit'in 'Karpuzlu ÎNatür- mort'u, Osman Hamdi'nın 'Feraceli Kadın- lar"ı, Nazmi Ziya'nın 'Taksim Meydanı', Hâle Asafın 'Bursa manzarası'. Bir koleksiyonun ilk sergilenişinın progra- matık özellıği olmalıdır. Geleceğe yönelık stra- tejilerin belirlendiği, sunum teknıklerinin de- nendıği ve izleyicilere yönelik bilgılendirme- tanıtım programlaruım devreye konulduğu 'ilk sergileniş'lerin öncesi- sonrası olmayan özel- liklen vardır. SSM bu açıdan değerlendirildi- ğinde ne yazık ki bir çızgi ortaya çıkaramaya- cak denli geçmişe, modern Osmanlı Türk re- sim tarihi'nin eleştirel sorgulanmasma, resim piyasasuıda hüküm süren kurallann gölgesin- de 'korkak' denecek kadar uzak durmayı ter- cih etmiştir. Oysa, müze bir binadan çok sanat tarihini içeren bir duruş, bir tavırdır. Suya sabuna dokunulmaksızın yapılan se- çim ve kullanılan 19. yüzyıla ait asım tekniği bu yüzden belli bir 'geri duruşu' galeri bölü- münün karakteristiği haline getirmektedir. Oy- sa, hâlen geçerliliğini koruyan resmi sanat ta- rihi yazıhmının aşılması için, bir yandan yeni 'okuma-görme' tekniklerini gündeme getire- bilecek olan (kamu-özel) koleksiyonlara. öte yandansa cesaretli eleştirmenlere, sanat tarih- çilerine Türkiye'de şiddetle ihtiyaç duyulmak- tadır. Bu açıdan ele alındığında, resim koleksiyo- nunun envanteri niteliğindeki kitabı da 'pasif ve sıradan' olarak değerlendirmek yanlış ol- mayacak. K. Giray'ın neredeyse elliye yakın kavram-tarih hatasıyla kaleme aldığı envanter, tutmamış hamur gibi neresine dokunursanız elinize yapışıyor adeta. İlklerln başlatıcısı mı? SSM, bu kararsızhğına rağmen, kendisini Türkiye'de ilklerin başlatıcısı olarak görmek- tedir. Yayımlanan tanıtım broşüründe galerinin 'Türkiye'de ilk defa her türlü sanat eserini banndıracak şekilde tasarlandığı' savlanı- yor. Doğru değil bu sav. Istanbul Arkeoloji Mü- zesi, Türk Islam Eserleri Müzesi gibi resmi ku- rumlann yanı sıra Yapı Kredi Kültür Merkezi, Pamukbank Fotoğraf Galerisi gibi özel kurum- lar uzun yıllardan be'ri uluslararası standartla- n yenne getırdikleri için, önemli yabancı ko- leksiyonlann eserleriru emanet ettikleri mekân- lardır. Broşürde aynca ülkemizde ilk defa mü- ze gönüllüleri ve dostlan uygulamasının baş- latıldığı da ıleri sürülüyor. Oysa 1980'de kuru- lan Resim ve Heykel Müzeleri Derneği, sürdür- düğü etkinlikleriyle bu alandaki gerçek ilktir. Müzayedelerin, antikacılann, sanat piyasası- nın dayattığı değerleri kökleştirme eğilimınde- ki bu kurumdan bırazcık cesaret, en azından modern Osmanlı-Türk heykeltıraşlarınm işle- rini sergileyecek kadar cesaret istemek acaba çok mu olurdu? En azından Şeker Ahmet Pa- şa'nın, Muhittin Sebati'nin, Hâle Asaf 'ın ret- rospektiflerini ya da ilk Galatasaray Sergisi'nin rekonstrüksiyonunu gerçekleştirerek bu alan- da gerçek bir sanat destekleyiciliği üstlenme- sini beklemek SSM'nin imkânlannı aşar mı? *Dr. Necmi Sönmez. Essen/ Museum Folk- wang 'ta Çağdaş Sanat Bölümü 'nden sorumlu sergi yapımcısi. ' " 'ANTEP: ADIN BİR YOLCULUKTU' 'Ayın Şiiri' üzerine ARİF DAMAR Ülkü Tamer'in Kitap-hk der- gisinin Temmuz-Ağustos sayısın- dayayımlanan 'Antep: Bir Adın Yolculuktu'adlı şiirinin 'Ayın Şiiri'' seçilmesinin gerekçesi. Kanatlandı sonunda Ülkü Ta- mer, uçuşunun yönü doruklar- dır. Ölümsüz Onat Kutlar, "ts- hak"ın (ne yazık bugün bile aşı- lamadı) yazan, o esmer Antepli de Ulkü'nün öncesiz ve sonrasız arkadaşı, can kardeşi benim gi- bi, ama benden çok fazla böyle bir şiir, bu şiiri bekliyordu. Ülkü Ta- mer bekleneni verdi. İlk kitabı "Soğuk Otların Altında" (1959) ve son kitabı, son şiirin- de de çiçekler eksik olmadı ama, gerek dilimizde ve gerekse yer- yüzü şiirinde, yani doruklarm yalçın kayalıklannda gökyüzü yıldızlannın, bulutlannın, bora ve fırtmalann selama duracağı işte böyle kunt, dayanıklı, Ulkü Tamer adını sonsuz zamana ka- zıyacak bir şiir kuramamışn. Oy- sa bir şairde bulunması gereken bütün nitelikleri yapısında, kişi- liğinde banndırdığına, 1960'la- ra adım atmadan ben de tanık- tım. Birçok uğraşı oldu, saymak- la bitmez, bunlann içinde yal- nızca şiir çevirilerinin kendisine katkısı olmuştur, oldu. Öteki uğ- raşlan, engeldi. Çok ama çok za- manını, yıllannı aldı. Çağdaş şiirimizde, büyük ozanlanmızdan M. C. Andayın dışında (Kollan Bağlı Odyse- sus, Troya Önünde Atlar, Gıi- gameş) gibi büyük çaba, emek gerektiren (söylenceler düzle- minde) önemli çahşmalar ne ya- zık ki hiç yoktur, tek tük şiir ör- nekleri bir yana. Oysa uygar dünyamızda Homeros'un des- tanian evTensel şiirin bitmez tü- kenmez kaynaldandır. M.C. An- day, "Gılgameş"e dayanarak "Olümsüzlük Ardında Gılga- meş"i yazarken yakuz değildir. Anna Ahmadova bir şiirinde "Enkidu ölmedi" diyor, P. Ne- nıda Sumothreke'nin yeni za- ferinden yani nikesinden söz açı- yor. Ülkü Tamer, "Antep: Bir Adın Yolculuktu" çalışmasını (özellikJe çalışma sözcüğünü kullanıyorum. Çünkü bu şiir öy- le bir ay, beş ayda yazılacak bir şiir değildir. Inanıyorum ve ya- nıldığımı hiç sanmıyorum) yıl- lar, on yıllardır tasarhyor, bu şi- iri düşünüyor, bu şiir için kafa yoruyordu. Ve hemen eklemeli- yim, Anday'dan çok ayn, çok Anadolulu, Antepli, bir yanıyla yerel özelliklerin ağır bastığı benzersiz, bambaşka bir şiirku- ruyor, yapı^ordu. Bu şiirde Ül- kü Tamer, Ulkü Tamer'i anlatı- yor, sözünü ettiği "Yolculuk" bir yandan yaşam ama bir başka bakımdan sanat ve kültür yolcu- luğudur. Bana tanınan sözcük sayısuu çok aştım. Umuyorum, ummak istiyorum, şiir üstüne in- celemeler yapan yazuı adamlan (ne de azlar), Ulkü'nün anlaşıl- ması, tadma vanlması büyük bir birikim, estetik bilinç ve kültü- rel çaba isteyen bu çahşmasını hiç olmazsa gerçek şiir okuruna açıklamak ve anlaşılması, sevil- mesi için emek verirler. Not: EceAyhan'ın "YortSa- vul" adlı şiirindeki "6. Nerede kalmıştık? Tarihe ağarken üç ağır yıldız sürünerek geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk"ta geçen "üç ağır yıldız" Deniz, Yusuf ve H. tnan'dır. Etkinlik bu yıl 23-26 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek Nâzun 6 3. Can ŞenliğTnde Kültür Servisi - Üç yıldır ünlü ozan Can Yücel'in anısına 'Can Şenliği' başlığı altında düzenlenmekte olan 'Datça - Knidos Kültür ve Sanat Etkinlikleri'nin yedincisi bu yıl 23-26 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşiyor. Geçen yıl Orhan Veli'nin anıldığı şenliğin bu yılki onur konuğu Nâzım Hikmet olacak. 23 Ağustos Cuma günü Cumhuriyet Meydanı "ndaki açılış töreninin ardından. Nâzım Hikmet Vakfı'nın düzenlediği 'Yüzyıllık Aydınlığın Işığında' adlı Nâzım fotoğraflan sergisinin açılışı yapılacak. Gecede Açıkhava Tiyatrosu'nda Nâzım Hikmet şiirleri ve şarkılanndan oluşan bır program yer alacak. Sema, Sadık Gürbüz ve Erol Uras'ın Nâzım türküleri seslendireceği gecede, Zeynep Tanbay Nâzım'ın iki şiirini dansla yorumlayacak. Programın ikinci yansmda da Muammer Ketencoğlu ve arkadaşlan Ege'nin iki yakasından türküler söyleyecek. Can E\i açılıyor Datça Belediyesi, Can Yücel ailesi ve PPR işbirliği ile Kültür Bakaniığı ve Izmir Büyükşehir Belediyesi'nin katkılanyla gerçekleştirilen ve sanat yönetmenliğini, Vecdi Sayar'ın üstlendiği şenliğin ikinci gününde, Eski Datça'da, Can Yücel'in evinin bahçesinde, şiir araştırma merkezi niteliğindeki 'Can Evi' açılacak. Açılış töreni öncesi, Turhan Hgaz'ın yöneteceği ve Sezer Duru, Gertrude Durusoy, Hercules Millas, Kostas Skandalidis'in katılacağı 'Şiir ve Çeviri' başlıklı bir panel gerçekleştirilecek. Açılış töreni sırasında kemancı Tuncay Yılmaz bir dinleti sunacak. Gece ise Genco Erkal, Nâzım şiirlerinden oluşan 'tnsanlarım' oyununu sergileyecek. Şenliğin üçüncü günü, Palamutbükü'nde yapılacak geleneksel 'Badem Yarışması'nın ardından, Ali Ünal'ın 'Bademin Değerlendirilmesi' konulu söyleşisi ve çok sayıda şairin katılacağı bir şiir matinesi yer alacak. Gece, Açıkhava Tiyatrosu'nda Mümtaz Sevinç, Nâzım şiirlerinden oluşan 'Bir Çift Sözümüz Var Aşka Dair' adlı oyunu sunacak. Sanat ve Muhalefet Şenliğin son gününde, bu yıl yitirdiğimiz Datçalı şair Ece Ayhan bir söyleşi ile anılacak; ardından Oya Baydar, Reis Çelik, Fikret llkiz, Zeynep Oral, Berhan Şimşek'in katılacağı ve Aydın Engin'in yöneteceği 'Sanat ve Muhalefet' başlıklı bir panel düzenleneçek. 'Can Şenliği'ne bu yıl aralannda Orhan Alkaya, Erdal Alova, Süreyya Berfe, Mehmet Çetin, Metin Demirtaş, Ünal Ersözlü, Turgay Gönenç, İsa tnan, küçük tskender, Tuğrul Keskin, Namık Kuvumcu, Özkan Mert, Sezai Sarıoğlu, Aydın Şimşek'in de bulunduğu kalabalık bir şair grubu katılacak. Işıl Özgentürk'ün bir Nâzım şiiri üstüne gerçekleştireceği 'Kısa Film Senaryo Atölyesi'nin de yer alacağı 'Can Şenliği'nin 26 Ağustos akşamı düzenleneçek kapanış konserine Leman Sam ve Rodos'tan gelecek 'Themos Mexis Bigband' orkestrası katılacak. halya'da yarışacak • Kültür Servisi - Yönetmen Ümit Ünal'ın ilk uzun metraj film denemesi olan '9', Italya'da düzenlenen 55. Locarno Film Festivali'ne katılıyor. Festivalin 'Video Yanşması' bölümünde 'Altın Leopar Ödülü' için yanşacak olan filmde. Ali Poyrazoğlu, Cezmi Baskın, Serra Yılmaz, Fikret Kuşkan ve Ozan Güven rol alıyor. Istanbul'un yoksul bır mahallesinde cinayete kurban giden evsiz bir genç kızla ilgili soruşturmayı konu alan film, sansüre takılmış olmasına rağmen Istanbul Film Festivali'nde ödül almıştı. "9', tümüyle videoyla çekilip dijital ortamda kurgulandıktan sonra 35 mm'ye basılan ilk Türk filmi olma özelliğinı taşıması nedeniyle Locarno Festivali'nin 'Video' bölümünde yanşacak. Filmi değerlendirecek jünde yer alan isimler şöyle: Brezilyalı oyuncu Arthur Omar, Italyan görüntü yönehneni Dante Spinotti, Arjantinli yönetmen Pablo Trapero, Fransız oyuncu -yönetmen Eva Truffaut. Yanşmada Jüri başkanlığını ise Filmoteca Espanola'nın yönetmeni Jose Maria Prado yapacak. Uğur Yücel Parkopman'da • Kültür Servisi - Parkorkman ağustos ayı boyunca "House of Samba' gecelerinde Uğur Yücel'i konuk ediyor. 5 hafta süresince, her perşembe akşamı Parkorman'da müzikseverlerle buluşacak olan Uğur Yücel ve iki kişiden oluşan ekibi, muhteşem perküsyon performanslanyla izleyicisiyle buluşacak. Uğur Yücel ve her hafta değişecek olan grubunun yer alacağı 'House of Samba' gecelerinin ilki 1 Ağustos akşamı saat 22.00'de başlayacak. Biletler ise Biletix gişeleri ve Parkorman kapı girişinden ahnabılecek. (0 212 274 81 43) Bodrum'da dijital atölyeler • Kültür Servisi - Bodrum'daki Gümüşlük Akademisi, ağustos ayında bir dizi Dijital Sanat Atölyesi düzenleyecek Dijital Tasanm, Internet Sanatı, Video Sanatı, Interaktif Sanat ve Elektronik Müzik başlıklı atölyelere paralel olarak bir de sualtına tüplü SCUBA ve tüpsüz dalış çalışması tasarlanıyor. Atölyeler New York'lu genç sanatçılar Tina La Porta, John Plenge, Tim Hailey ve Istanbul'dan Genco Gülan'ın eğitmenliğinde gerçekleşecek. Sualtı dalış çalışması profesyonel dalgiç Dr. Murat Egi başkanlığında yürütülürken ortaya çıkan tüm çahşmalar Bodrum, Istanbul ve daha sonra da internet ortamında sergilenecek. (0 252 394 43 01) Öteki' fotoğraf günleri • Kültür Servisi - Bu yıl 18.'si düzenjenecek olan Fotoğraf Günleri'nin ana teması 'Öteki' olarak belirlendi. 1 - 30 Kasım tarihleri arasında, çagnlı ve başvurulu, yurtiçi ve yurtdışından birçok fotoğraf sanatçısını buluşturacak olan Fotoğraf Günleri'nin, yurtdışından konuk olacak fotoğraf sanatçılan arasuıda; Antoine D'Agata, Joachin Ladefoged, Magnus Naideman, Stefan Lindberg, Nordens Fotoskola ve Skapelos Fotoğraf Merkezi bulunuyor. Yurtiçinden Kutup Dalgakıran'ın katılacağı Fotoğraf Günleri'nde; Magnus Naideman sayısal görüntü işleme atölyesi, Halil Koyutürk ise karanhk oda baskı tekniklerini öğreteceği bır çalışma gerçekleştirecekJer. 18. Fotoğraf Günleri'nde, bu yıl da panel, söyleşi ve sempozyumun yanı sıra geleneksel olarak gerçekleştirilen "Fotoğrafınla Gel' ve 'Fotomaraton' bölümlen yer alacak. Aynca 'Anısına' bölümünde ise Baha Gelenbevi sergisi sanatseverlerle buluşacak. Picasso'nun taUolapı buhındu • LYON (AA) - Pablo Picasso'nun 1993 ve 1994'teki soygunlar sırasında Isviçre'deki Cenevre Sanat Galerisi'nden çalınan tablosu. Fransa'nın Lyon kenti yakınlannda bulundu. Polis kaynakları, tablonun değerinin yaklaşık 450 bin dolar olduğunun sanıldığını kaydetti. Ben Affleck yönetmen oluyor • Kültür Servisi - Ünlü oyuncu Ben Affleck, kameranın arkasma geçiyor. ArTleck, 'Gone Baby Gone' adlı filmde ilk kez yönetmen kolruğuna oruruyor. Paramount Pictures şirketinin filminin yapımcılığını, Alan Ladd J.R. gerçekJeştirecek. Başrolünü de Afîleck'in üstleneceği filmin diğer oyunculan ise henüz belirlenmedi. Dennis Lehane'in 'Mystic River' adlı romanından beyazperdeye aktanlan başka bir filmi de ünlü aktör Clint Eastvvood yönetecek. Bu filmde ise Kevin Bacon, Tim Robbins ve Şean Penn rol alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle