Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 TtllMUZ 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA
kulturfa cumhuriyet.com.tr 15
Fantezinin dalağını yaran, yeni bir Siyahh Adamlar eğlenceliği gösterimde
ramızda uzaylılarvar!
Beşyıl öncesinin, dünyayı kötü niyetli uzay-
lılarckr kurtaran 'Siyah Gi>en Adamlar'ım,
yeni s2"ûvenleriyle karşımıza getıren devam
filmı Men In Black 2 bugün göstenme gıri-
yor. 'Dünyayı evrenin tüm pisliklerinden
korumıyı' görev edinerek MIB denen, çok
gizli bir'örgütte çalışıp nasılsa uzaydan dün-
yayadüşmüş yaratıklan avlayan, Blues Brot-
bers eıbı sıyah takım elbıselennı ve (Ray Ban
rekJamı) siyah gözlüklenni pek çıkarmayan ı-
ki özel ajariın fantastik serüvenlen üstüne ge-
lişenve 1997'de umulrnadık şekılde bir 'pop
kültiir ıkonu'na ve 'olay-film'e dönüşen ilk
filmın başansında, başroldekı WH1 Smith-
Tomım Lee Jones ikilisi kadar mekân kos-
tüm tasanmlanyla müziğinin de katkısı var-
dı. 1950'li yıllardan b u yana Amerikan sine-
masmda izlediğimiz, dünyayı ele geçirmeye
niyetlenen kötü ve tehdıtkâr uzaylı-
lan konu edınen ' T h e Thing',
'Invasion of Body Sna<chers\
'Close Encounters', E.T.",
'They Live\ 'Independen-
ce Day" vb. gıbi namlı
Hollywood yapımlan-
nın çızgisini sürdürü-
yor MIB 2, bilımkur-
gudan komedi-aksi-
yona kadar çeşıtli tür-
len harmanlayıp ka-
nştırarak ve mızahı ala-
bildiğine öne çıkararak.
Çizgi roman sığlığında ve gır-
gır, sürükleyici bir kokteyl
havasında süren 'Siyah Gi-
yen Adamlar 2% ilk filmi
çeken aynı kafadar ekibin
eseri. Bu arada devam
filminin yapımcıların-
dan bin de Steven Spi-
elberg.
ABD'de yaz mevsi-
minin iddialı yapımla-
nndan olan ve Holly-
wood'un ünlü tasarım
ve makyaj büyücüsü
Rick Baker'in hayal-
gücünün ürûnü, yeni, çeşit çeşit yaratıklarla,
görsel efektlerle donatılmış, günümüzün
High-Tech cilası çekilmiş bu parlak devam
filmi de dünyada çeşitli kılıklarda boy göste-
ren kötü uzaylılar geyiği üstüne iş turuyor yi-
ne. Kahramanlanmız ajan J (Will Smith) ile
postane şefliğinden görevine dönen K (Tom-
my Lee Jones) birlıkte. yine yaratık avlama-
ya devam ederek gezegenimizi tehdit eden
şeytani bir komployu ortaya çıkanyor. böyle-
ce bir kez daha dünyayı kurtanyorlar kötü
Serleena"nın (Lara Flynn Boyle) şerrinden.
ilk filmin sonunda hafızası sılinerek emekli-
ye aynlan Serleena'yla baş edebilecek tek uz-
man olan K'i tekrar örgüt için çalışmaya ik-
na eden J. ilk filmde gönül işlenni mesleğiy-
le kanş-
tırmış ustası K gibi, 'ışığı' elde etmeye karar-
lı ve dünya hakkında korkunç emeller besle-
yen, habis Serleena'mn bır cinayetine tanık
olan kıza (Rosario Dawson) abayı yakıyor.
Zamana karşı yanşan ikilinin dünyayı felake-
tin eşiğinden döndüren yeni serüvenlerini ak-
taran bu gırgır devam filmi, alışılmışın tersi-
ne ilk filmden daha sevımli ve matrak geldi
bize.
'Uzayh yaratık' avcJanmn dönüşü
Meraklısını bir buçuk saatliğine güldürüp
perdeye bağlayarak hoşça vakıt geçirten. çiz-
gi roman espnsindekı bu tür filmlerin alışıl-
mış 'kötü adamı". bu kez ölümcül güçle-
re sahip, seksi bir kadın.
Lara Flynn
Örgütün
usta - çırak
giüi ajanlan:
Will Smith ve
Tommy Lee
Jones.
oynadığı. Kylothian gezegeninden Serleena.
Teksaslı, sert. karizmatik aktör Tommy Lee
Jones 'un komedyen yetenekkrini sergilediği
filmın asıl lokomotıfi, VViId Wild West'in
hayal kmklığını bir ölçüde yakmlarda seyret-
tiğımiz Ali'yle telafı eden, rap şarlacılığından
oyunculuğa geçme, yeni zenci güzel çocuk
Will Smith.
Bu beylik bilimkurgusal komedi-aksiyon
fantezisi. Coen kardeşlerin Blood Simple,
Arizona Rising, Mil-
ler's Crossing gibi
ilk dönem filmlerin-
de kameramanhk
yaptıktan sonra, kas-
vetli bir mizahın ağır
bastığı Adams Aile-
si, Get Shorty-Tut
Şu Bücürü gibi karanlık, tu-
haf eğlencelikler çekerek yö-
netmenlığinı tescil ettıren
Barry Sonnenfeld'in perde-
ye düşen, son şenlikli, şama-
talı eseri. Amerikalılann ma-
)um 'Uzaylılar dünyayı istila
edecek' fobisinden yola çıkıp
özellikle ABD'de yoğun seyir-
c\ ilgisiyle karşılanarak 5 yıl ön-
ce bır hıt-film'e dönüşen, farkh
türlen kaynaştıran ilk filmin düze-
yinı aşıyor.MIB 2. Içerdiği eleştiri ve
zekâ panltılanndan çok konusuna esp-
rilı yaklaşımı, ıronisi ve teknik becerisiy-
le öne çıkan, eğlencelı bir fantezi sayılabilir
MIB 2 sonuçta. Meraklısının kaçırmayacağı
bir devam filmi
Men In Black 2 / Yönetmen: Barry
Sonnenfeld / Senaryo: Robert Gordon,
Barry Fanaro / Kamera: Greg Gardiner /
Müzik: Danny Elfman / Oyuncular: Tommy
Lee Jones, Will Smith, Lara Ftynn Boyle,
Rosario Dawson, Johnny Knoxville,
Tony Shalhoub, Rip Torn, Peter Graves /
ABD 2002 (WB)
All About The Benjamlns /
Yönetmen: Kevin Bray/
Senaryo: Ronald Lang, lee
Cube / Kamera: Glen
MacPherson / Müzik: John
Murphy/ Oyuncular: lee
Cube,Michael Epss, Eva
Mendes, Valerie Rae Miller,
Tommy Flanagan, Carmen
Chaplin, Anthony Michael
Hall, Roger Guenveur Smith
/ABD2002 (New Films)
Bugün gösterime çıkanlan, yeni haftanın bir
başka yeni filmi de günümüzde ABD'nin bir
başka popüler rap'çisı olan, zenci şarkıcı Ice
Cube'ün baş rol oyunculuğunu, yapımcılığı-
nı ve senaristlığini üstlendigi All About The
Benjamins. (Buradaki Benjamin'le, argoda
şimdıye kadar genelde Yeşil sıfatı yakıştınla-
gelmiş. paratonerin mucidi, ünlü Benjamin
Franklin'in resmi bulunan 100 ABD dolan
kastediliyormuş.)
Herşey Parayla Güzel Türkçe adı uygun
görülen, kabaca öyküsü ve mekânlanyla bir
dönemin tutulan televizyon dizisi Miami Vi-
ce'ı da çağnştıran film. yasadışı, karanlık do-
laplann çevrildiği ama aynı zamanda 'güneş,
deniz, palmiye ve bikini'nin de Kâbe'si sayı-
lan Miami'de geçen bir başka aksiyon-mace-
ra- komedi bulamacı.
KJıp gibi birjenerikle açılan film. kendi özel
dedektiflik bürosunu açabilme derdindeki,
zenci ödül avcısı, maço ve paragöz Bucum'la
(Ice Cube), defalarca enseleyip hapse tıktığı
üçkâğıtçı Reggie'nın (Mike Epps) kanştıkla-
rı 20 milyon dolarlık bir elmas soygununu hi-
kâye ediyor. Yer yer komik ve sürükleyici ola-
bilen, aşın şiddet ve işkence sahneleri de içe-
ren Herşey Parayla Güzel, türün klişelerinı
dayatan, beylik bır eğlencelik tadında tüketi-
liyor bir çırpıda.
Çizgi roman düzeyinde bir serüven
'Şunun şurasında para kazanmaya çalı-
şan iki serseriyiz' dıyen Bucumla zoraki or-
tağı Reggie'nin ve sevgililerinin kahramanla-
nnı oluşturduğu. hip-hop şarkılan eşliğinde,
hareketli. şamatalı bir Miami kovalamacasını
nakleden film. çizgi roman düzeyindeki. va-
sat bir 'kara sinema' polisiye komedisinden
öteye gidemiyor.
Çok fazla şey beklemeden, küçük gülümse-
meler eşliğinde seyreden filmin ağır topu.
19901ı yıllarda Boys In The Hood, Trespass,
İZLEYİCİ CÖZÜYLE
Tutucu kasabada
cinsel sorunlar...Tutucu bir Amerikan kasabasında evli
bır genç erkek, Lyle, eşiyle cinsel ilişki
yaşayamamanın sıkıntısını çekmektedir.
Eşi Âmy, cinsel ilişkiden korkmakta, bu
nedenle de eşinin yakmlaşmasına izin ver-
memektedir. Kasabanın sakin ve dengeli
yaşamı sürüp giderken cinsel açıdan yaşa-
nan pek çok sıkıntı ortaya çıkamamakta,
insanlar çektikleri sıkıntılan hiç kimseyle
paylaşamamaktadır.
Bir gün Lyle'ın yazar arkadaşı Bert, ya-
nınında bir Fransız kadını ile, Juliette ile
kasabaya döner. Juliette, kasabanın tutucu
kurallanna aldırmaz, Lyle ile yakınlaşır.
Bir gece barda dans ettikten sonra dönüş-
te Lyle ile sevişirler ve erkek ilk kez bir ka-
dınla birlıkte olmanm ne olduğunu anlar.
Ama Juliette ile aralannda cinsel bir bag
olmadığı anlaşılır. Kasabanın tutucu kim-
liğı içinde her şey gizlenmekte, görünen
her şey dedikodu konusu yapıldığı halde,
gerçekler hep gızli kalmaktadır.
Kasabanın kadınlan ve erkekleri Lyle'a
karşı cephe alırlar. Evli bir erkek olan Lyle
ile sokak kadını olduğu belli Juliette ara-
sında açıkça yaşanan ilişki artık erkeğin
yüzüne söylenmeye başlar. Alışveriş ya-
parlarken yüzler başka yere çevrilir. Gir-
dikleri kafede sözlü saldırılara uğrarlar.
Bu arada Lyle, kendisini eleştiren bir ka-
dına "okulda iken kendisi dahil pek çok
kişiyle ilişki kurduğunu ve kendi cinsel
organı için 'can yakıcf diye dedikodu
yaptığını, kendisinin bu yüzden kadın-
İara yaklaşmasının engellendiğini" söy-
ler. Kasabanın bütün gizleri bu olayla bir
bir ortaya dökülmektedir.
Ama gerçeklerin ortaya çıkması kasaba-
daki rahatsızhğı daha da arttırır. Bu arada
Lyle'ın kansı Amy, bu duruma kendi dav-
ranışınm yol açtığını da bilerek hoşgörü ile
yaklaşmaktadır. Ancak, kasaba halkı bu
ilişkiyi 'dogmaların çiğnenmesi' olarak
kabul eder ve suçluların cezalandınlması
gerektiğini ortak bir yargı olarak benimser.
Jean-Marc Barr \e Pascal Arnold ta-
rafından yönetilen küçük bütçeli 'Aşka
Özlem', cinsel alanda yaşayan önyargıla-
nn. gizlenmiş sorunlann nelere yol açtığı-
nı, insanlara nasıl acılar çektirdiğini anla-
tıyor.
Film dikkatle izlenirse, günümüz top-
lumlarının geçtiği aşamalan da görebilir,
bugün de yaşayan önyargılann sonuçlan
Ice Cube 'lü zenci aksiyon komedisiAnaconda, Dangerous Ground, Three K-
ings gibi macera filmleriyle tanıdığımız, ak-
törlükle müziği bir arada götüren ve özellikle
yeraltı kültürünün bir ara o polis karşıtı şarkı-
sıyla simgesi haline gelen Ice Cube kuşkusuz.
Çeşitli bildık karakterlerle, komik, gırgır ve
yakıp yıkma, patlatma sahneleriyle ve hip-hop
müziğiyle bezeli filmin Eva Mendes, Valeri
Rae Miller (Reggie'yle Bucum'un sevgilile-
ri) ve Chaplin familyasından Carmen Chap-
lin gibi hoş, göz ahcı cinsi lahfleri de var.
Zenci usulü bu Miami macerasının kötü ada-
mıysa, beyaz Tommy Flanagan"ın canlandır-
dığı gaddar bır beyaz 'yaralı yüz'. Klip ve
reklam filminden yetışen Kevin Bray'in yö-
nettiği Herşey Parayla Güzel, Coen kardeş-
lerin başyapıtı dışında dogru dürüst bır filme
rastlanmayan şu sıcak yaz günlerinin bir baş-
ka önemsiz eğlenceliği niteliğindeki kahkaha-
dan başka bir şey vaat etmeyen bir kara film
parodisi özetle.
ERDAL ATABEK
'Aşka Özlem'de Jean-Marc Barr ve Elodie Bouchez iyi bir oyunculuk sergiliyorlar.
değerlendirilebilir. Lyle rolünde Jea-Marc
Barr, Amy rolünde Rosanna Arquette
başanlı Elodie Bouchez de Juliette rolün-
de çok iyi bir oyunculuk gösteriyor. Sade
bir anlatımı olan film düşündürücü mesaj-
lanyla ilgi çekebilir.
KEDÎ GOZU
VECDİ SAYAR
Köpekle Kurt Arasında
Sinemaseverler anımsayacaktır: Avrupa sine-
masının büyük ustalanndan Andre Delvaux'nun,
Ikinci Dünya Savaşı yıllarında Belçika'da geçen
bir aşk öyküsünü konu alan 'Entre Chien et Lo-
up' adlı yapıtı, yıllar önce Istanbul Festivali'nde
'Köpe/c/eKürt-4/as/nda'adıylagösterilmişti.Söz-
cüklerin birebir çevırisi doğru, ama anlamı açık-
lamayayetmiyordu. 'Entre Chien et Loup', Fran-
sızca bir deyirn. Türkçede en yakın karşılığı: 'ala-
cakaranlık'...
Her neyse, konumuz bu değil. Ülkemizde ya-
şanan son politik gelişmeler bana bu filmi anım-
satıverdi. Delvaux, alacakaranlıkta yaşanan bir
ilişkiyi anlatıyordu fılminde. Belleğim beni yanılt-
mıyorsa, ülkede hızla yükselen faşıst değerlere
bağlanmış bir kocayla, direnişçi bir sevgili ara-
sında bocalayan bir kadının öyküsüydü 'Entre
Chien et Loup'. Elbette, faşist kocayı '/curf'lasim-
gelemek, aklının ucundan bile geçmemişti Del-
vaux'nun (Ülkemizdeki çağrışımları nereden bil-
sın!) Onun derdi 'alacakaranlık' ortamın insan iliş-
kilenne yansırnasını ırdelemekti.
Son günlerde, sermaye kesimi Türkiye'yi iki
cephede toplamaya çalışıyor: 'yenilikçi' cephe ile
'tutucu'- cephe (Amerika'daki 'Demokratlar' ve
'Cumhuhyetçi/er' ayrımının Türkiye gerçekleri-
ne uyarlanmasıyla buiunmuş birformül olsa ge-
rek). Ve, 'iibera/ler'le, 'solcular'ı aynı potada har-
manlayarak bir taşla bırkaç kuş vurmanın hesa-
bını yapıyor. Bir yandan cepheyı güçlendirmek,
öte yandan bu cepheye katılmayan 'sol'u marji-
nalleştirerek 'oyun'un dışında tutma hesabı...
Bu cepheye bır an once 'iltihak' ederek 'kol-
tuk'u kurtarmanın telaşına düşenlerin bu hesa-
ba bir itirazı olmasa gerek, ama kedı milletinin
büyük kısmı şu sorunun yanıtını arıyor.
Sol unsurların liberal potada eritilmesiyleoluş-
turulacak macun, 'tutucu' cephenin panzehiri
midir, yoksa yoksul kitlelerin bu cepheye yöne-
lişinı hızlandırrnaya mı hızmet eder?
Kuşkusuz, Kopenhag kriterlerini, dolayısıyla
Avrupa Birliği'ne katılımı onaylamak ya da red-
detmek seçeneklerı ile karşı karşıya olan bir ül-
kede, solun burjuvazıyle/liberal politikalarla or-
tak hedeflerde buluşması mümkündür. Bu bağ-
lamda bir işbirliği anlamlı ve işlevsel olabilir. İn-
san haklarının ve demokratikleşmenin önünde-
ki engellerin kaldırılması için iki farklı siyaset iş-
birliği yapabilir. Ama, böylesine bir ittifakı gerçek-
leştirmek adına, ille de solun kendi kimliğini red-
dedip sağın şemsıyesı altına gırmesi mi gerekir?
Alacakaranlık ortamlar, herkesin olduğu gibi
kedilerın de aklını karıştırabiliyor. Nasıl karıştır-
masın kı; sermaye basını 'kurtlar'a geçit verme-
mek için 'köpekler'in yanında saf tutmamız ge-
rektiğini anlatıyor, sabahtan akşama... Kimi 'de-
rin' kurtlardan korktuğu için bu cephede yer alı-
yor, kimi 'tutucu' kurtlara karşı olduğu için... Bu
arada, kendi cinslerinin yeterince sempatik ol-
madığını görenler, 'kedi' kılığına bürünmüş or-
talarda geziniyor. Alacakaranlıkta, kimin kim ol-
duğunu seçmek kolay değıl nasıl olsa...
Bızi iki seçenek arasında bir tercih yapmaya
zorlayanlara söylenecek bir sözümüz olmalı:
"Köpekle kurt arasında tercih yapmak dunımun-
da değiliz."
Bununla da kalmamalı, "Bu oyunda kedilerde
var!" diyebilmeliyiz.
Baz Luhrmann'dan yeni fim
• LONDRA (BBC) - 'Moulin Rouge -
Kırmızı Degirmen' adlı filmin yönetmeni
Baz Luhrmann, Büyük Iskender'in
yaşamını konu alan bir filmin yönetmenliğini
yapacak. ttalyan yazar Valerio Manfredi'nin üç
kitaptan oluşan aynı adlı nehir
romanından yola çıkılan filmin Morocco'da
yapılacak çekimlerine 2003 yılında başlanacağı
bildirildi. Avustralyalı yönetmen ilk kez epik
tarzda bir üçiemeyi beyazperdeye taşıyacak.
Yönetmen. Batı kültürünün Büyük tskender
olmadan bugün ulaştığı noktada olamayacağını
ve bu çalışmanın kendisi için çok şey ifade
ettiğini belirtti. Filmin senaryo uyarlamasını ise,
1992 yılında 'Kuzulann Sessizliği' için kaleme
aldığı senaryo ile 'Oscar Ödülü'nü alan Ted
Tally gerçekleştirecek.
Nempıırta bilet kargaşası
• KÂHTA (AA) - Adıyaman'ın Kâhta
ilçesindeki Nemrut Dağı örenyerine çıkan yerli
ve yabancı turistler, Milli Parklar ve Kültür
Bakanlığı adına iki ayn yerde bilet kesilmesine
tepki gösteriyorlar. Kommagene uygarlığının
eserlerinin yer aldığı Eski Kâhta Kalesi, Nemrut
Dağı Örenyeri ve Arsemia'yı bir tur halinde
gezmek isteyenler, kişi başına 11 'er milyon lira
ödemek durumunda kaiıyoriar. Eski Kâhta
Kalesi'ni Kültür Bakanlığı adına 2 milyon lira
ödeyerek gezebilen turistler, Arsemia yol
aynmına geldiklerinde Milli Parklar adına 1.5
milyon lira ödüyorlar. Turistler, turun devamında
Arsemia'yı, Kültür Bakanlığı adına bu kez 2.5
milyon lira ödeyerek gezebiliyorlar. Tannlann
Göksel Tahtı olarak da tanımlanan Nemrut
Dağı'na gelen turistler, Arsemia yol aynmında
ödeme yapmamışlar ise Milli Park'a 1.5 milyon
lira ödedikten sonra, dağın eteklerinde Kültür
Bakanlığı adına 5 milyon lira daha ödeme
yaptıktan sonra örenyerine çıkabiliyorlar.
BUGÜN
• BEYOĞLU SİNEMASI'nda 'Ferruh
Doğan Anısına' kapsamında 12.15, 14.30,
16.45, 19.00, 21.15 'te Stephen Daldry'nüı
'BiUie Elliot' filminin gösterimi.
(0 212 251 32 40)
• İŞ SANAT'ta 'Sinema Şenliği'
kapsamında 12.00, 15.30 ve 19.00'daLars
Von Trier'nin 'Karanbkta Dans' filminin—=
gösterimi. (0 212 316 10 83)
• BAŞKA KÜLTÜREVİ'nde 19.30'da Wim
Wenders'ın 'Sırlar Oteli' filminin gösterimi.
(0 212 249 12 84)
• RUMELtHİSARI'nda 21.00 de Zerrin
Özer konseri. (Biletix: 0 216 454 15 55)