27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TtllMUZ 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA kulturfa cumhuriyet.com.tr 15 Fantezinin dalağını yaran, yeni bir Siyahh Adamlar eğlenceliği gösterimde ramızda uzaylılarvar! Beşyıl öncesinin, dünyayı kötü niyetli uzay- lılarckr kurtaran 'Siyah Gi>en Adamlar'ım, yeni s2"ûvenleriyle karşımıza getıren devam filmı Men In Black 2 bugün göstenme gıri- yor. 'Dünyayı evrenin tüm pisliklerinden korumıyı' görev edinerek MIB denen, çok gizli bir'örgütte çalışıp nasılsa uzaydan dün- yayadüşmüş yaratıklan avlayan, Blues Brot- bers eıbı sıyah takım elbıselennı ve (Ray Ban rekJamı) siyah gözlüklenni pek çıkarmayan ı- ki özel ajariın fantastik serüvenlen üstüne ge- lişenve 1997'de umulrnadık şekılde bir 'pop kültiir ıkonu'na ve 'olay-film'e dönüşen ilk filmın başansında, başroldekı WH1 Smith- Tomım Lee Jones ikilisi kadar mekân kos- tüm tasanmlanyla müziğinin de katkısı var- dı. 1950'li yıllardan b u yana Amerikan sine- masmda izlediğimiz, dünyayı ele geçirmeye niyetlenen kötü ve tehdıtkâr uzaylı- lan konu edınen ' T h e Thing', 'Invasion of Body Sna<chers\ 'Close Encounters', E.T.", 'They Live\ 'Independen- ce Day" vb. gıbi namlı Hollywood yapımlan- nın çızgisini sürdürü- yor MIB 2, bilımkur- gudan komedi-aksi- yona kadar çeşıtli tür- len harmanlayıp ka- nştırarak ve mızahı ala- bildiğine öne çıkararak. Çizgi roman sığlığında ve gır- gır, sürükleyici bir kokteyl havasında süren 'Siyah Gi- yen Adamlar 2% ilk filmi çeken aynı kafadar ekibin eseri. Bu arada devam filminin yapımcıların- dan bin de Steven Spi- elberg. ABD'de yaz mevsi- minin iddialı yapımla- nndan olan ve Holly- wood'un ünlü tasarım ve makyaj büyücüsü Rick Baker'in hayal- gücünün ürûnü, yeni, çeşit çeşit yaratıklarla, görsel efektlerle donatılmış, günümüzün High-Tech cilası çekilmiş bu parlak devam filmi de dünyada çeşitli kılıklarda boy göste- ren kötü uzaylılar geyiği üstüne iş turuyor yi- ne. Kahramanlanmız ajan J (Will Smith) ile postane şefliğinden görevine dönen K (Tom- my Lee Jones) birlıkte. yine yaratık avlama- ya devam ederek gezegenimizi tehdit eden şeytani bir komployu ortaya çıkanyor. böyle- ce bir kez daha dünyayı kurtanyorlar kötü Serleena"nın (Lara Flynn Boyle) şerrinden. ilk filmin sonunda hafızası sılinerek emekli- ye aynlan Serleena'yla baş edebilecek tek uz- man olan K'i tekrar örgüt için çalışmaya ik- na eden J. ilk filmde gönül işlenni mesleğiy- le kanş- tırmış ustası K gibi, 'ışığı' elde etmeye karar- lı ve dünya hakkında korkunç emeller besle- yen, habis Serleena'mn bır cinayetine tanık olan kıza (Rosario Dawson) abayı yakıyor. Zamana karşı yanşan ikilinin dünyayı felake- tin eşiğinden döndüren yeni serüvenlerini ak- taran bu gırgır devam filmi, alışılmışın tersi- ne ilk filmden daha sevımli ve matrak geldi bize. 'Uzayh yaratık' avcJanmn dönüşü Meraklısını bir buçuk saatliğine güldürüp perdeye bağlayarak hoşça vakıt geçirten. çiz- gi roman espnsindekı bu tür filmlerin alışıl- mış 'kötü adamı". bu kez ölümcül güçle- re sahip, seksi bir kadın. Lara Flynn Örgütün usta - çırak giüi ajanlan: Will Smith ve Tommy Lee Jones. oynadığı. Kylothian gezegeninden Serleena. Teksaslı, sert. karizmatik aktör Tommy Lee Jones 'un komedyen yetenekkrini sergilediği filmın asıl lokomotıfi, VViId Wild West'in hayal kmklığını bir ölçüde yakmlarda seyret- tiğımiz Ali'yle telafı eden, rap şarlacılığından oyunculuğa geçme, yeni zenci güzel çocuk Will Smith. Bu beylik bilimkurgusal komedi-aksiyon fantezisi. Coen kardeşlerin Blood Simple, Arizona Rising, Mil- ler's Crossing gibi ilk dönem filmlerin- de kameramanhk yaptıktan sonra, kas- vetli bir mizahın ağır bastığı Adams Aile- si, Get Shorty-Tut Şu Bücürü gibi karanlık, tu- haf eğlencelikler çekerek yö- netmenlığinı tescil ettıren Barry Sonnenfeld'in perde- ye düşen, son şenlikli, şama- talı eseri. Amerikalılann ma- )um 'Uzaylılar dünyayı istila edecek' fobisinden yola çıkıp özellikle ABD'de yoğun seyir- c\ ilgisiyle karşılanarak 5 yıl ön- ce bır hıt-film'e dönüşen, farkh türlen kaynaştıran ilk filmin düze- yinı aşıyor.MIB 2. Içerdiği eleştiri ve zekâ panltılanndan çok konusuna esp- rilı yaklaşımı, ıronisi ve teknik becerisiy- le öne çıkan, eğlencelı bir fantezi sayılabilir MIB 2 sonuçta. Meraklısının kaçırmayacağı bir devam filmi Men In Black 2 / Yönetmen: Barry Sonnenfeld / Senaryo: Robert Gordon, Barry Fanaro / Kamera: Greg Gardiner / Müzik: Danny Elfman / Oyuncular: Tommy Lee Jones, Will Smith, Lara Ftynn Boyle, Rosario Dawson, Johnny Knoxville, Tony Shalhoub, Rip Torn, Peter Graves / ABD 2002 (WB) All About The Benjamlns / Yönetmen: Kevin Bray/ Senaryo: Ronald Lang, lee Cube / Kamera: Glen MacPherson / Müzik: John Murphy/ Oyuncular: lee Cube,Michael Epss, Eva Mendes, Valerie Rae Miller, Tommy Flanagan, Carmen Chaplin, Anthony Michael Hall, Roger Guenveur Smith /ABD2002 (New Films) Bugün gösterime çıkanlan, yeni haftanın bir başka yeni filmi de günümüzde ABD'nin bir başka popüler rap'çisı olan, zenci şarkıcı Ice Cube'ün baş rol oyunculuğunu, yapımcılığı- nı ve senaristlığini üstlendigi All About The Benjamins. (Buradaki Benjamin'le, argoda şimdıye kadar genelde Yeşil sıfatı yakıştınla- gelmiş. paratonerin mucidi, ünlü Benjamin Franklin'in resmi bulunan 100 ABD dolan kastediliyormuş.) Herşey Parayla Güzel Türkçe adı uygun görülen, kabaca öyküsü ve mekânlanyla bir dönemin tutulan televizyon dizisi Miami Vi- ce'ı da çağnştıran film. yasadışı, karanlık do- laplann çevrildiği ama aynı zamanda 'güneş, deniz, palmiye ve bikini'nin de Kâbe'si sayı- lan Miami'de geçen bir başka aksiyon-mace- ra- komedi bulamacı. KJıp gibi birjenerikle açılan film. kendi özel dedektiflik bürosunu açabilme derdindeki, zenci ödül avcısı, maço ve paragöz Bucum'la (Ice Cube), defalarca enseleyip hapse tıktığı üçkâğıtçı Reggie'nın (Mike Epps) kanştıkla- rı 20 milyon dolarlık bir elmas soygununu hi- kâye ediyor. Yer yer komik ve sürükleyici ola- bilen, aşın şiddet ve işkence sahneleri de içe- ren Herşey Parayla Güzel, türün klişelerinı dayatan, beylik bır eğlencelik tadında tüketi- liyor bir çırpıda. Çizgi roman düzeyinde bir serüven 'Şunun şurasında para kazanmaya çalı- şan iki serseriyiz' dıyen Bucumla zoraki or- tağı Reggie'nin ve sevgililerinin kahramanla- nnı oluşturduğu. hip-hop şarkılan eşliğinde, hareketli. şamatalı bir Miami kovalamacasını nakleden film. çizgi roman düzeyindeki. va- sat bir 'kara sinema' polisiye komedisinden öteye gidemiyor. Çok fazla şey beklemeden, küçük gülümse- meler eşliğinde seyreden filmin ağır topu. 19901ı yıllarda Boys In The Hood, Trespass, İZLEYİCİ CÖZÜYLE Tutucu kasabada cinsel sorunlar...Tutucu bir Amerikan kasabasında evli bır genç erkek, Lyle, eşiyle cinsel ilişki yaşayamamanın sıkıntısını çekmektedir. Eşi Âmy, cinsel ilişkiden korkmakta, bu nedenle de eşinin yakmlaşmasına izin ver- memektedir. Kasabanın sakin ve dengeli yaşamı sürüp giderken cinsel açıdan yaşa- nan pek çok sıkıntı ortaya çıkamamakta, insanlar çektikleri sıkıntılan hiç kimseyle paylaşamamaktadır. Bir gün Lyle'ın yazar arkadaşı Bert, ya- nınında bir Fransız kadını ile, Juliette ile kasabaya döner. Juliette, kasabanın tutucu kurallanna aldırmaz, Lyle ile yakınlaşır. Bir gece barda dans ettikten sonra dönüş- te Lyle ile sevişirler ve erkek ilk kez bir ka- dınla birlıkte olmanm ne olduğunu anlar. Ama Juliette ile aralannda cinsel bir bag olmadığı anlaşılır. Kasabanın tutucu kim- liğı içinde her şey gizlenmekte, görünen her şey dedikodu konusu yapıldığı halde, gerçekler hep gızli kalmaktadır. Kasabanın kadınlan ve erkekleri Lyle'a karşı cephe alırlar. Evli bir erkek olan Lyle ile sokak kadını olduğu belli Juliette ara- sında açıkça yaşanan ilişki artık erkeğin yüzüne söylenmeye başlar. Alışveriş ya- parlarken yüzler başka yere çevrilir. Gir- dikleri kafede sözlü saldırılara uğrarlar. Bu arada Lyle, kendisini eleştiren bir ka- dına "okulda iken kendisi dahil pek çok kişiyle ilişki kurduğunu ve kendi cinsel organı için 'can yakıcf diye dedikodu yaptığını, kendisinin bu yüzden kadın- İara yaklaşmasının engellendiğini" söy- ler. Kasabanın bütün gizleri bu olayla bir bir ortaya dökülmektedir. Ama gerçeklerin ortaya çıkması kasaba- daki rahatsızhğı daha da arttırır. Bu arada Lyle'ın kansı Amy, bu duruma kendi dav- ranışınm yol açtığını da bilerek hoşgörü ile yaklaşmaktadır. Ancak, kasaba halkı bu ilişkiyi 'dogmaların çiğnenmesi' olarak kabul eder ve suçluların cezalandınlması gerektiğini ortak bir yargı olarak benimser. Jean-Marc Barr \e Pascal Arnold ta- rafından yönetilen küçük bütçeli 'Aşka Özlem', cinsel alanda yaşayan önyargıla- nn. gizlenmiş sorunlann nelere yol açtığı- nı, insanlara nasıl acılar çektirdiğini anla- tıyor. Film dikkatle izlenirse, günümüz top- lumlarının geçtiği aşamalan da görebilir, bugün de yaşayan önyargılann sonuçlan Ice Cube 'lü zenci aksiyon komedisiAnaconda, Dangerous Ground, Three K- ings gibi macera filmleriyle tanıdığımız, ak- törlükle müziği bir arada götüren ve özellikle yeraltı kültürünün bir ara o polis karşıtı şarkı- sıyla simgesi haline gelen Ice Cube kuşkusuz. Çeşitli bildık karakterlerle, komik, gırgır ve yakıp yıkma, patlatma sahneleriyle ve hip-hop müziğiyle bezeli filmin Eva Mendes, Valeri Rae Miller (Reggie'yle Bucum'un sevgilile- ri) ve Chaplin familyasından Carmen Chap- lin gibi hoş, göz ahcı cinsi lahfleri de var. Zenci usulü bu Miami macerasının kötü ada- mıysa, beyaz Tommy Flanagan"ın canlandır- dığı gaddar bır beyaz 'yaralı yüz'. Klip ve reklam filminden yetışen Kevin Bray'in yö- nettiği Herşey Parayla Güzel, Coen kardeş- lerin başyapıtı dışında dogru dürüst bır filme rastlanmayan şu sıcak yaz günlerinin bir baş- ka önemsiz eğlenceliği niteliğindeki kahkaha- dan başka bir şey vaat etmeyen bir kara film parodisi özetle. ERDAL ATABEK 'Aşka Özlem'de Jean-Marc Barr ve Elodie Bouchez iyi bir oyunculuk sergiliyorlar. değerlendirilebilir. Lyle rolünde Jea-Marc Barr, Amy rolünde Rosanna Arquette başanlı Elodie Bouchez de Juliette rolün- de çok iyi bir oyunculuk gösteriyor. Sade bir anlatımı olan film düşündürücü mesaj- lanyla ilgi çekebilir. KEDÎ GOZU VECDİ SAYAR Köpekle Kurt Arasında Sinemaseverler anımsayacaktır: Avrupa sine- masının büyük ustalanndan Andre Delvaux'nun, Ikinci Dünya Savaşı yıllarında Belçika'da geçen bir aşk öyküsünü konu alan 'Entre Chien et Lo- up' adlı yapıtı, yıllar önce Istanbul Festivali'nde 'Köpe/c/eKürt-4/as/nda'adıylagösterilmişti.Söz- cüklerin birebir çevırisi doğru, ama anlamı açık- lamayayetmiyordu. 'Entre Chien et Loup', Fran- sızca bir deyirn. Türkçede en yakın karşılığı: 'ala- cakaranlık'... Her neyse, konumuz bu değil. Ülkemizde ya- şanan son politik gelişmeler bana bu filmi anım- satıverdi. Delvaux, alacakaranlıkta yaşanan bir ilişkiyi anlatıyordu fılminde. Belleğim beni yanılt- mıyorsa, ülkede hızla yükselen faşıst değerlere bağlanmış bir kocayla, direnişçi bir sevgili ara- sında bocalayan bir kadının öyküsüydü 'Entre Chien et Loup'. Elbette, faşist kocayı '/curf'lasim- gelemek, aklının ucundan bile geçmemişti Del- vaux'nun (Ülkemizdeki çağrışımları nereden bil- sın!) Onun derdi 'alacakaranlık' ortamın insan iliş- kilenne yansırnasını ırdelemekti. Son günlerde, sermaye kesimi Türkiye'yi iki cephede toplamaya çalışıyor: 'yenilikçi' cephe ile 'tutucu'- cephe (Amerika'daki 'Demokratlar' ve 'Cumhuhyetçi/er' ayrımının Türkiye gerçekleri- ne uyarlanmasıyla buiunmuş birformül olsa ge- rek). Ve, 'iibera/ler'le, 'solcular'ı aynı potada har- manlayarak bir taşla bırkaç kuş vurmanın hesa- bını yapıyor. Bir yandan cepheyı güçlendirmek, öte yandan bu cepheye katılmayan 'sol'u marji- nalleştirerek 'oyun'un dışında tutma hesabı... Bu cepheye bır an once 'iltihak' ederek 'kol- tuk'u kurtarmanın telaşına düşenlerin bu hesa- ba bir itirazı olmasa gerek, ama kedı milletinin büyük kısmı şu sorunun yanıtını arıyor. Sol unsurların liberal potada eritilmesiyleoluş- turulacak macun, 'tutucu' cephenin panzehiri midir, yoksa yoksul kitlelerin bu cepheye yöne- lişinı hızlandırrnaya mı hızmet eder? Kuşkusuz, Kopenhag kriterlerini, dolayısıyla Avrupa Birliği'ne katılımı onaylamak ya da red- detmek seçeneklerı ile karşı karşıya olan bir ül- kede, solun burjuvazıyle/liberal politikalarla or- tak hedeflerde buluşması mümkündür. Bu bağ- lamda bir işbirliği anlamlı ve işlevsel olabilir. İn- san haklarının ve demokratikleşmenin önünde- ki engellerin kaldırılması için iki farklı siyaset iş- birliği yapabilir. Ama, böylesine bir ittifakı gerçek- leştirmek adına, ille de solun kendi kimliğini red- dedip sağın şemsıyesı altına gırmesi mi gerekir? Alacakaranlık ortamlar, herkesin olduğu gibi kedilerın de aklını karıştırabiliyor. Nasıl karıştır- masın kı; sermaye basını 'kurtlar'a geçit verme- mek için 'köpekler'in yanında saf tutmamız ge- rektiğini anlatıyor, sabahtan akşama... Kimi 'de- rin' kurtlardan korktuğu için bu cephede yer alı- yor, kimi 'tutucu' kurtlara karşı olduğu için... Bu arada, kendi cinslerinin yeterince sempatik ol- madığını görenler, 'kedi' kılığına bürünmüş or- talarda geziniyor. Alacakaranlıkta, kimin kim ol- duğunu seçmek kolay değıl nasıl olsa... Bızi iki seçenek arasında bir tercih yapmaya zorlayanlara söylenecek bir sözümüz olmalı: "Köpekle kurt arasında tercih yapmak dunımun- da değiliz." Bununla da kalmamalı, "Bu oyunda kedilerde var!" diyebilmeliyiz. Baz Luhrmann'dan yeni fim • LONDRA (BBC) - 'Moulin Rouge - Kırmızı Degirmen' adlı filmin yönetmeni Baz Luhrmann, Büyük Iskender'in yaşamını konu alan bir filmin yönetmenliğini yapacak. ttalyan yazar Valerio Manfredi'nin üç kitaptan oluşan aynı adlı nehir romanından yola çıkılan filmin Morocco'da yapılacak çekimlerine 2003 yılında başlanacağı bildirildi. Avustralyalı yönetmen ilk kez epik tarzda bir üçiemeyi beyazperdeye taşıyacak. Yönetmen. Batı kültürünün Büyük tskender olmadan bugün ulaştığı noktada olamayacağını ve bu çalışmanın kendisi için çok şey ifade ettiğini belirtti. Filmin senaryo uyarlamasını ise, 1992 yılında 'Kuzulann Sessizliği' için kaleme aldığı senaryo ile 'Oscar Ödülü'nü alan Ted Tally gerçekleştirecek. Nempıırta bilet kargaşası • KÂHTA (AA) - Adıyaman'ın Kâhta ilçesindeki Nemrut Dağı örenyerine çıkan yerli ve yabancı turistler, Milli Parklar ve Kültür Bakanlığı adına iki ayn yerde bilet kesilmesine tepki gösteriyorlar. Kommagene uygarlığının eserlerinin yer aldığı Eski Kâhta Kalesi, Nemrut Dağı Örenyeri ve Arsemia'yı bir tur halinde gezmek isteyenler, kişi başına 11 'er milyon lira ödemek durumunda kaiıyoriar. Eski Kâhta Kalesi'ni Kültür Bakanlığı adına 2 milyon lira ödeyerek gezebilen turistler, Arsemia yol aynmına geldiklerinde Milli Parklar adına 1.5 milyon lira ödüyorlar. Turistler, turun devamında Arsemia'yı, Kültür Bakanlığı adına bu kez 2.5 milyon lira ödeyerek gezebiliyorlar. Tannlann Göksel Tahtı olarak da tanımlanan Nemrut Dağı'na gelen turistler, Arsemia yol aynmında ödeme yapmamışlar ise Milli Park'a 1.5 milyon lira ödedikten sonra, dağın eteklerinde Kültür Bakanlığı adına 5 milyon lira daha ödeme yaptıktan sonra örenyerine çıkabiliyorlar. BUGÜN • BEYOĞLU SİNEMASI'nda 'Ferruh Doğan Anısına' kapsamında 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15 'te Stephen Daldry'nüı 'BiUie Elliot' filminin gösterimi. (0 212 251 32 40) • İŞ SANAT'ta 'Sinema Şenliği' kapsamında 12.00, 15.30 ve 19.00'daLars Von Trier'nin 'Karanbkta Dans' filminin—= gösterimi. (0 212 316 10 83) • BAŞKA KÜLTÜREVİ'nde 19.30'da Wim Wenders'ın 'Sırlar Oteli' filminin gösterimi. (0 212 249 12 84) • RUMELtHİSARI'nda 21.00 de Zerrin Özer konseri. (Biletix: 0 216 454 15 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle