19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5AYFA CUMHURİYET 2TEMMUZ2002SAÜ 10 D U N Y 4 V E T U R K I Y E [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Anjiyo Odasındaki 80dan Dünyafutbol şölenı sambalaria nok- talandı. Şölene katılan 32 takım için- de şampiyonluk gerçekten Brezil- ya'nın -azfarkla- hakkıydı. Şampiyon olrrasalar bile, çıkardıkları oyunlar dikkate alındığında finali oynamak Al- manya'nın değil, galiba Türkıye'nin hakkıydı. Kasım 1984'te Londra'da bir kar- diyoloji klıniğine anjiyo için 24 saatli- ğine yatmıştım. Anjiyoya çağrılmayı odamda beklerken, Ingiltere-Türkiye Futbol Maçını TV'de izliyordum. Oyu- nun 4-0 yenilgimizle sürdüğü bir an, benı anjiyo odasına aldılar. 45 dakika sonra anjiyo da, oyunun ikinci yansı da bitmiştı. Sonuç, 8-0'dı... Ingilizdoktorşaka yoHv, "8-0'ltk bir yenilgiye bile da- yandıktan sonra 3 tıkalı damarla bir süredahaidareedebileceğımi" söy- lemişti. Işte o günkü acı sonuçtan sonra Türk futbolunun eğrisinın başa- nlı yükselişini değişik bir gururia algı- lamışımdır. Türkiye, kısa bir süreön- ce 12 dev adamın başarısı ile basket- bolde Avrupa ikincisi oldu. Türk fut- bol takımı 1992 Avrupa Gençler'de, 1993 Akdeniz Ümitler'de şampiyon- luğu kazandı. 2000'deAvrupa Şampiyonası'nda • •• çeyrek final oynadı. Bu arada aynı yıl Galatasaray UEFA Kupası'nı aldı. O günkü Türk takımlannın çekirdeğini oluşturduğu bugünkü Ulusal Takım'ın 2002 Dünya Şampiyonası'nda başa- rıya ulaşması doğal bir sonuçtu. Dolayısıyla futboldaki dünya üçün- cülüğü bir rastlantı degildir. Türkiye'de artık çekirdekten sporcu yetişen bir ku- şak işbaşındadır. Bununla bırlikte, Tür- kiye'nin son on yılda kitle sporiann- da uluslararası yanşmalarda, gerçek- ten dev adımlar atarken, atletizm, yüz- me, tenis gibi bireysel spor dallann- da yerinde saydığı da bir gerçektir. Bu başanlarda 1983te Turgut Özal ile başlayan altyapı çalışmaları, özel- likle basketbolde "hami (sponsor)" kuruluşlannın önemli katkılan ve spor- culann uluslararası mücadeleye açıl- madaki bilinçlenmelennin varlığı as- la inkâr edilemez. Türkiye'yi birdev şampiyona daha bekliyor. Ekim ayında ABD'de yapı- lacak Dünya Basketbol Şampiyona- sı'na Türkiye de katılıyor. Eskiden Av- rupa'da ilk sekize giremeyen Türk Basketbol Takımı'nın ABD'de 29 Agus- tos'ta Indianapolis'teki Dünya Şam- piyonası'na katılması da bir başka önemli başan değil midir?. Türkiye zoru değil, çok zoru başardı! Kuşkusuz şampiyonanın "en şanssa" takımlan; Dünya birincisi Brezil- ya ve üçüncüsü Türkiye ile aynı grupta yer alan Kosta Rika ve Çin Halk Cumhuriyeti olmuştur. Çin'i bilmem ama, Kosta Rika bir başka grupta ol- saydı sekizter arasına rahatlıkla gtrebilirdi. Türkiye, öteki yan finalistlere kıyasla çok ikjinç karşılaşmalar yaptı. Bunlan şöyle özetleyebiliriz: • Türkiye. şampiyonada hiçbirAvru- pa takımı ile karşılaşmadı. Oysa Fran- sa, Ingiltere, Isveç ve kalya gibi Dünya Şampiyonu olmuşAvrupa takımlan bu şampiyonada bir variık gösteremediler. Bu bakımdan Almanya'yı finale taşı- yan basamaklardaki öteki takımlarTür- kiye'ye kıyasla daha şanslıydılar. • Buna karşılık Türkiye, Çin'i say- mazsak, Kosta Rika, Senegal, Japon- ya, Güney Kore gibi kapalı kutu sayı- an ve yükselen değerler olduklannı kanıtlayan takımlann yanı sıra şampi- ^^^^^^ar yonBrezilyaiteikikezkarşıkarşıyagel- ğk j^^^^^^mjm. di. Bu açıdan değeıiendirildiğindeTür- W-^^^^^^^^B»>_ kiye'nin başansının önemi bir kez da- ha anlaşılıyor. Unutmamak gerekir ki Türkiye'nin 1954 Şampiyonası'nda 7- 0 yendiği Güney Kore, yanm yüzyıl son- raki bu şampiyonada pek çok takıma ve Türkiye'ye kök söktürdü. • iki ev sahibi takım (Japonya ve Gü- ney Kore) ile hem de yandaşları önün- de karşılaşan tek takım Türkiye olmuş- tur. Türk takımı, her iki karşılaşmayı da güçlü ve güzel oyunu iletaçlandınp, ev sahiplerince alkışlanma başansını da göstermiştir. •Türkiye, yalnızca şampiyon Brezil- ya'ya yenilmiştir. Türkiye'nin başansının rastlantı ol- madığını anlatacak daha pek çok so- mut örnekten söz edilebilir. Artık her yabancı genç bir Ümit Davala! 16 yaşındaki oğlum Deniz. Buda- peşte'deşampiyonayı arkadaşlan ile TV'de izledikten sonra, oyunun he- yecanı ve dürtüsüyle mahallesinde- ki sahada top koşturuyor. Oğlum; Macar, Avrupalı, Asyalı ar- kadaşlannın son şampiyondan son- ra kendilerini artık Zidane, Figo ola- rak görmediklerini; şimdi kahraman- lannın Ronaldo, Bülent, Şaş, Rüş- tü olduklannı söyledi. Kuşkusuz bu adlan seçmelerinde. oynadıklan üs- tün futbol kadar, bu oyuncuların saç biçimleri de gençlerin beğenilerinde önemli etken olmalıydı. Galatasa- ray'da Hakan Şükür ve Hacı'nın ye- rine, dünyada gençler artık kendile- rineyeni örnek kahramanlarseçmiş- lerdi. Bu gözlem bile, Türkiye'nin ye- rini bilmeyen dünya gençlerinin artık Türkiye'nin yerini ve spor gücünü ta- nıdığını ortaya koymuyor mu? llginç bir başka olay, maçtan son- ra sporcuların birbirleriyle formalan- nı değiştirmelerinin çevresinde ya- şanıyor. Ingiltere'ye yenilen Arjantin- lı oyuncular rakiplerinin formalarını almak istemediler. Oysa, Ingilizlerin ünlü oyuncusu David Beckham'ın formasının bugünkü müzayede de- ğerinin 50 bin sterlin (120 milyar lira) olduğu açıklandı. Ünlü Oieogo Ma- radona'nın formasının bugünkü de- ğeri 200 bin sterlin (yaklaşık yanm tril- yon lıra) idı. Acaba, Hasan Şaş, Rüş- tü Rençber, Alpay Özalan'ın rakip- lerine verdikleri ya da rakiplerinden aldıkları formalann değerleri ne ka- dar? llhan Mansız'ın formasına genç k/zlar kim bilir ne/er vermezlerdi ki! Bu arada, dünyada "futbol", "Ja- ponya", "GüneyKore", "Almanya" ve "Brezilya" dan sonra en çok kul- \an\\an "Türk" sözcüğünün "Tur- cos", "Török", "Turc" biçimleri ile dünyadaki 205 ülkenin ulusal spor gündemlerinde baş köşeye oturdu- ğu da unutulmamalıdır. Türkiye, Ulu- sal Futbol Takımı'nın başarısı ile bir dünya markası oldu. Ne var ki bu dünya markasına ülkedeki siyasal ve ekonomik bunalım gölge düşürü- yor. Insanın içinden "Bülent Ece- vitistifa, pardon, Rahsan Ecevitis- tifa, Şenol Güneş Başbakan" diye haykırası geliyor. Başan sarboşluğundan gerçeklere Basketbol ve futboldaki bu başa- nnın sarhoşluğunu çabuk atmak ge- rekir. Ne oldu geçen Dünya Şampi- yonu Fransa'ya? Daha ilk maçında Senegal'e yenilmekle kalmadı, şam- piyona boyunca tek gol bile atama- dı. Bu başarısızlıkta, Avrupa dışın- dan Dünya Şampiyonası'na katılan yeni yükselen değerlerin başarısı ol- duğu kadar; bu ülkede top koşturan profesyonel oyunculann önemli bö- lümünün Fransa dışından transfer edilmiş olmaları ile ulusal futbolun çökertilmesi temel neden değil midir? Aynı yargı öteki Avrupa takımlan için de geçerlidir. Avrupalılar, "komşu- nun tavuğu kazgörünür" ömeğinden hareketle başka ülkelerden yüksek be- dellerle oyuncu transferederek ken- di gençlerinin önünü tıkayıp Avrupa futbolunun çöküşüne neden olmadı- lar mı? Türkiye, aynı hatayı işleme- melidir. Ülkedışından "ünlü"'sporcu- lar transfer ederek, genç oyuncula- nn önü tıkanmamalıdır. Eğer Fatih Terim, Emre Belezoğlu'nun (21) önünü bir yabancı futbolcuyla kes- seydi. Dünya Şampiyonası'nda sa- hanın her yenne ayağını basan bir Emre'nin yerini kim dolduracaktı? Eğer Türkiye bu şampiyonada bir variıkgöstermişse bunda "Genç" ve "Ümit" takımlannın yakın geçmişte- ki şampiyonluklannın etkileri yok mu- dur? Bu şampiyonadaki başansız- lık Ingiltere'nın aklını başına getirdi. Başbakan Tony Blair, var olan öde- neklere ek olarak "okullarda spo- run geliştirilmesi" için dört yıllığına 1.1 milyar sterlin (yaklaşık 2.6 kat- rilyon lira) aynlacagını açıkladı. Ingi- liz hükümeti bu ödenekle, gençlerin gefişigüzel sporyapmalannı değil, de- neyimli antrenörler eşliğınde bilinç- li spor yapmalarını sağlayacak orta- mı yaratacak. Bu amaçla, antrenör- ler yetiştirilecek, okul sahaian dü- zenlenip çimlendirilecek. öğrencile- re spor malzemeleri sağlanacak. Türkiye de bu yolu açmazsa. yenı yükselen değerferTürkiye'yi de Fran- sa'nın düştuğü çukura iterler. Verheugen, Kopenhag'dan olumlu sinyal beklenmesi için özelbir neden olmadığmı söyledi Türkiye'ye takvimyok Elmek: oacar(S superonline.com Fax:0312.442 79 90 BERLİN (AA) - Avrupa Birliği Ko- misyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günther Verheugen, Türkiye'nin AB üyeligi için şimdilik takvim verilme- yeceğini, komisyonun siyasi amaçlı pa- zarlığa karşı olduğunu belirtti. Verheugen, Frankfurter Allgemeine gazetesine yaptığı açıklamada, "Kopen- hag zirvesinde, Kıbns meselesinde ya da ayiardan bu yana bloke edilen N \TO ile AGSP arasındald işbirliği konusunda oJunıhı biryaJdaşmı sergilemesj durunniD- da, bunun karşıbğmda Türkiye'ye kaü- hm müzakerelerinin başlaniması için so- mut bir tarih verilmesinin söz konusu ol- madığını"' belirterek "Komisyon, sijasi amaçh pazarbğa karşı" dedi. Başta siyasi kriterier olmak üzere kay- dedilen gelişmelere rağmen Türkiye'nin daha eksikleri bulunduğunu ifade eden Verheugen, "Prensiplerimizdeııtavizt'e- • Kıbns meselesinde ya da AGSP'de olumlu bir yaklaşım sergilemesi karşılığında Türkiye'ye katılım müzakerelerinin başlatılması için somut bir tarih verilmesinin söz konusu olmadığını kaydeden Verheugen "Komisyon, siyasi amaçlı pazarlığa karşı" dedi. rip, taktik uygulamaya geçersek yolu- muzdan sapanz" diye konuşru. "Kıbns'ın, adadaki sorun çözülme- den de AB'ye ahnacağını" söyleyen Ver- heugen, Rauf Denktaş ile Glafkos Kle- rides arasındaki göriişmelerde haziran so- nuna kadar temel olarak bir anlaşmaya vanlmasj şansının da kaçınldığını sa- \undu. "Kıbns'mfîiknikibağunsızdev'- ktten ohışan bir suni oluşum olamaya- cağuu,adadaki Türklerin de kabul etme- si gereldr" diye konuşan Verheugen, "Tûrk Silahh Kır\r vetleri'nin rurumunun da belirsiz oJduğunu" ıddıa etti. AB devlet ve hükümet başkanlannın "kaühm müzakerelerinin başlatılmasıııa iüşkin tarihin şimdi daha da > akınlaşö- ğı" şeklinde açıklamalar yaptıklanna ışaret eden Verheugen, Türkiye'nin de bu açıklamalara güvenerek Kopenhag'da daha belirgin bir sinyal almayı ümit et- tiğini belirtti. 10 adayın tam üyeliğinin teyit edilece- ği Kopenhag zirvesinin bir "Türkiyezir- vesiB ne dönüşmesini istemediğini söyle- yen Verheugen, "Türidye gerçi gerçek- leştirdiği ilk ana>asa] ve yasal düzenle- melere ihşkin reformJaria kıpırdanmaya başladu ancak kâğıt üzerindeki bu uyu- mun insanlar için ne anlama gekliği za- manla görükcek" dedi. Verheugea "^m- drye dek ölüm cezasının kaldınlması ve Kürtlerin küJrürel hakları konusunda MecBs'te çoğunluğun sagianıp sağlana- mayacağı kesinük kazannuş değü" dedi. Komisyonun, ekim ortasında sunaca- ğı bir raporda Türkiye'nin kaydettiği ge- lişmeleri değerlendireceğini belirten Ver- heugen, "Ankarakendibelniediğihedef- iereulaşmakistiyorsa bununiçin dahaçok çaba göstermeK" diye konuştu. FtLİSTtNLfLER İŞ İSTTVOR - Gazze'de yaklaşık 4 bin Filis- tinli. ekonomik kriz ve v üksek orandaki işsi/Jiği protesto göste- risi >aptı. Göstericiler, lsrail'in uyguladığı abluka sonucu orta- ya çıkan işsi/Jiğin önlenmesi amam la aHukanın kaldınlması \e bunun sonucunda Filistinlilerin Israil'deki işlerine gidebilmele- rine olanak tanınması için uluslararası toplumun nıüdahalede bulunmasını Lstedi. Gösterhi düzenle>enlerden bir kişi, "İş bul- mak ve bizlerin \t çocuklanmızuı onuriu bir ha>at siirdürmesi için }ardımınızı istiyoruz" dedL Filistin Sendikalar Federasyo- nu. Gazze Şeridinde işsizlerin sayisı yaklaşık 150 bin. Bir dlğer gösterisiyse,onbinlerce kişinin kanlımıyla Baö Şeria'da Arafat'ın karargahının önünde düzenlendi. (Fotoğraf: AP) Kıbrıs'a temsilci Danimarka hızlı başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - A\Tupa Birliği'nin (AB) yeni dönem başkanı Danimarka, Kıbns konusuna hızlı başladı. Adayla ilişkileri yürütmek için dene>ımli diplomatlanndan Knud V. Johansen i görevlendiren Danimar- ka Dışişleri Bakanhğı, çözüm için me- kik diplomasisi başlatmaya hazırlanıyor. AB ile ABD arasında bugün Washing- ton'da yapılacak görüşmelerde de Kıb- ns konusunun ele alınması bekleniyor. AB dönem başkanlığını fspanya'dan dün de\xalan Danimarka, şimdiden Kıb- ns konusunda etkin bir diplomasi yü- rüteceginin işaretlerini verdi. Dönem başkanlığının en zor konulan arasında bulunan Kıbns için deneyimli diplo- matı Knud V Johansen'i adaya atayan Danimarka, sorunun taraflan arasında yoğun görüşmeler ile çözüm sürecine katkıda bulunmayı amaçhyor. Danimarka Dışişleri Bakanı StigMöK ler'in bugün ABD'de başlayacağı te- maslarda da Kıbns konusunun günde- me gelmesi bekJeniyor. Möller, yann Dışişleri Bakanı Colin Powefl ile bir araya gelecek. Denktaş: Devlefi saüşa çıkarmaym REŞATAKAR LEFKOŞA - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) önceki gün yapılan yerel seçimlerin sonucunda. çözüm ve Avrupa Birliği (AB) üyeli- ğini destekleyen muhaiefetteki Curnhu- riyetçi Türk Partisi'nin (CTP) 5 büyük kentten, 3 'ünün belediye başkanlığını kazanması kritik bir gelişme oldu. Üctidan 20 yıldan fazla bir süre elinde bulunduran Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) 5 büyük kentte oy ortalaması yüz- de 37 olurken, ortağı Demokrat Partı (DP) yüzde 20'de kaldı. Parlamentoda ha- len 4'üncü büyük parti olan CTP ise geç- miş seçimlerde yüzde 13.50 olan oy ora- nını yüzde 28.45 'e yükselterek ikinci bü- yük parti konumuna yükseldi. CTP Genel Başkanı Mehmet AH Ta- lat, başkent Lefkoşa, Gazimağusa ve Girne'den zaferle çıktıklannı \~urgular- ken. seçim öncesinde yüriitülen 'Avru- palı Kender' kampanyasının halktan bü- yük destek gördüğünü söyledi.Başkent Lefkoşa'nın yanı sırapartisinin kalesi ola- rak bilinen Girne'yi de kaybeden UBP Genel Başkanı ve Başbakan Dr. Derviş Eroğhı ise seçim sonuçlannın belli ol- masından sonra adeta şoka girdi. Eroğ- lu, dün Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ziyareri sırasında ekonomik krizin san- dığa yansıdığını söyledi. Denktaş, yerel seçimlerde büyük ba- şan elde eden CTP'nin seçim sonuç- lannı politik kazanç olarak değerlen- dirmemesini istedi. 'Gözıim üzerinizde^ Denktaş, CTP'nin seçimlerdeki başa- nsının, "çözüm ve AB" hedefine destek olarak değerlendirilmesine "Çokyanhş bir değeriendinne'' diyerek tepki göster- di. Ekonomik sorunlann. seçim sonuç- lannda büyük etki yaptığına dikkat çe- ken Denktaş, şunlan söyledi: "Herkesjn ekonomik programlara ve ekonomikdurumlara anlayışla göz atma- SL ryi bir değerlendırmeye tabi rutması lazıra Yokiukvesıkmülar içerisinde ber- kesin tepkisi artar.Ama ekonomiksıkm- tj nedeniyle de\1et saüşa çıkanlamaz." KKTC Cumhurbaşkanı son olarak yeni seçilen belediye başkanlanna ses- lendi ve "Gözlerim üzerinizdeolacak" diyerek halka hizmet, temizlik, sinek- ler, kirli sular, çevre, memleketin otlar- dan anndınlması için gerekeni yapma- malan halinde durmadan bağıracağuu kaydetti. VEFAT Sılistreli merhum Hamdı \e merhume Bınnaz'ın kızlan; Se\im Sertar. Giiler Taner, Samim-Sa\aş-Banş-Ayşe-Senıha-Ne\ın Öztek. Sülevman Settar. merhum Efta] Taner'ın annelen; Çagla-Haluk-Efsun-Kuzev Kalafat ile Çiçek-Tonguç-Ta> lan Bilgesu Öztek'ın babaanneleri: merhum Vehbı-Handan-Süleyman-Ahmet Öztek \ e Tavfun-Colette Taner'ın manevı annelen. merhume FEVZİYE ÖZTEK'e "'tyi bir evlat. hanka bir eş \e hepımıze bir parça katan iyı bir anne olduğun için, bıze verdığın sonsuz sesgı. çocukJanmızı da büvütecek, teşekkürlenmizle. ışıklar içınde yat." Not: Cenazesı 2 Temmuz 2002 Salı günü (bugün) Karşıyaka CamiTnde kılınacak öğle namazını müteakıp Karşıyaka Mezarlıgrna defhedilecektır. BAŞSAGLIGI Değerli milletvekilimiz Erol Al'ın eşi Türkan AJ'ın kardeşi RECEP BUĞDAYCI genç yaşında yaşamını yitirdi. Türkan-Erol Al'a başsağlığı dilerim. HASAN AL VEFAT İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi'nin kurulmasında maddi destek sağlayan Baromuzun 2384 sicil sayısında kayıtlı meslektaşımız Avukat MEHMET YAVUZ vefat etmiştir. .Aziz meslektaşımızın cenazesi 02.07.2002 Salı günü (bugün) Şişli Camii'nde blmacak öğle namazmı müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı'na defhedilecektir. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlanmıza başsağlığı dileriz. İSTANBIIL BAROSL STAJ EĞİTİ3I MERKEZl \X RLTME KURULU VEFAT Baromuzun 2384 sicil sayısında kayıtlı Avukat MEHMET YAVUZ vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 02.07.2002 Sah günü (bugün) Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı'na defhedilecektir. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlanmıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU Bu Akşam Televızyonda Bol Bol Orman Yangını Haberi Izleyeceksiniz Ormanlarımız Yanıyor. Seyirci Kalmayın. Fidan Dikim Hattı: (0 212) 284 80 00 www.tema.org.tr Nüfus cüzdanımı kaybettım. Hükümsüzdür. SEVGİUZUNKAVAKLI ESKİŞEHİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESl'NDEN EsasNo- 200 [ 54} Davacı Nurgül Güdert tarafmdan dm'alı Şenot Çetin aleyhıne açılan katılma nafakasının arttınlması davası nedeniyle, Araştırmalara rağmen adresı saptanamayan davalı Şenol Çetının yargılamanın bırakıldığı 18.07.2002 günü saat 09.00'da mahkememız duruşma salonunda hazır bulunması >a da kendısını bir vekille îemsıl erttrmesi. aksı halde yargılamaja yokiuğunda de- vam olunup karar verileceğı da\a dılekçesi ve meşru- hatlı duruşma günü daveiıvesı tebüğı >erıne geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Basın. 39871
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle