Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA
HABERLER
Mal varlığı için
hesap verecek
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
AKP lideri Recep Tayyip
Erdoğan, hakkuıda 256
milyar liralık haksız
malvarhğı edindiği savıyla
açılan davada, bugün
Ankara 7. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde yargıç
önüne çıkacak. Ankara
Cumhuriyet Başsavcı
Vekili Bekir Selçuk
tarafından hazırlanan
iddianamede, Erdoğan'ın
kamu hizmetlerinden
ömür boyu yasaklanması
isteniyor.
• LONDRA(ANKA)-
AKP Genel Başkanı
Tayyip Erdoğan,
Financial Times
gazetesinde yayımlanan
açıklamalannda, "Tüm
siyasi kariyerim boyunca
hiçbir zaman Islamcı
etiketini seçmedim. Ben
sadece, dinin
vecibelerini yerine
getirmeye çahşan bir
Müslümanım" dedi.
Erdoğan, erken seçime
gidildiği takdirde
AKP'nin tek başına
iktidara gelmek için
yeterli oy alacağını öne
sürdü. Erdoğan,
partisinin iktidara
gelmesi halinde IMF
destekli ekonomik
programın çoğunu
uygulayacağuıı belirtti.
Borçlu polise
tayin engeli
• ARDAHAN(AA)-
Ardahan Emniyet Müdür
Vekili Nizamettin Özay,
başlattıklan yeni
uygulamayla, tayini
çıkmış polislerden yeni
görev yerlerine gitmeden
önce TEDAŞ, Telekom
ve belediyeden borcu
yoktur belgesi alma
zonınluluğu getirildiğini
söyledi.
Sönmez'in kmna
6 ay hapis
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
'Beyaz Enerji' davası
kapsamında 9 yıl 9 ay 15
gün hapis cezasına
mahkûm edilen eski
Devlet Bakanı Birsel
Sönmez'in kızı Ash
Sönmez, babasını
cezaevinde ziyarete
gittiğinde, "polis
memurlanna görevleri
sırasında mukavemet
ettiği" gerekçesiyle 6 ay
hapis cezasına
çarptınldı. Sönmez'in
hapis cezası paraya
çevrilerek ertelendi.
Hükümet ortakları, siyasette artan bunalım üzerine sandığa gitme kararı aldı
3 Kasım'da uzlaştılarA>TCARA(CumhuriyetBü-
rosu)-DSP'denistifalarla276
çoğunluk sınınnın altına dü-
şen hükümet ortaklan, dün
yaptıkları liderler zirvesinde,
erken genel seçimin 3 Kasım
Pazar günü yapıhnasında an-
laştı. Liderler, seçimle ilgili
kesin karan partilerinin yetki-
li kurullannda değerlendire-
cekler. Başbakan Yardımcısı
Deviet Bahçeli, anadilde ya-
yın ve anadil öğretimi gibi Av-
rupa Birliği (AB) yasalannın
çıkarılması konusunu sorun
yapmayacaklannın altını çi-
zerken TBMM'nin eylülden
önce olağanüstü toplanması-
na da yeşil ışık yaktı. Devlet
Bakanı KemalDerviş'in duru-
munun ele alındığı ancak ''so-
run'' yapılmadığı zirvenin ge-
• Yılmaz'ın TBMM'nin eylülde açılmasının AB yasalan açısından geç bir
tarih olabileceği konusundaki endişesini aktarması üzerine Bahçeli, AB
düzenlemeleri ve seçime dönük hazırhklan yapmak için TBMM'nin
ağustos ayında toplanmasına yeşil ışık yaktı.
çen zirvelere oranla çok daha
yumuşak geçtiği öğrenildi.
Hükümetin geleceği, erken
seçim tarihi gibi önemli konu-
lann ele alındığı liderler zir-
vesi dün Başbakanlık Resmi
Konuru'nda gerçekleştirildi.
Bir saat süren toplanhya par-
ti genel başkanlannın yanı sı-
ra Dışişleri Bakanı ve Başba-
kan Yardımcısı Şükrü Sina
Gürel de katıldk Geçen hafta-
yı karşılıklı restleşmelerle ge-
çiren koalisyon ortaklan, ''se-
çime bu hükümetle gitmek
içm" dünkü zirvede "zorakiuz-
laşmacı bir tavn-" sergiledi.
DSP'den istifalarla
TBMM'de 276'nın altına inen
hükümetteki sorun, toplantı-
nın ana gündem maddesini
oluşturdu. MHP lideri ve Baş-
bakan Yardımcısı Devlet Bah-
çeli, partisinin Meclis"te bi-
rinci konumda bulunmasına
karşın Başbakanlık isteminde
bulunmadıklannı ve hüküme-
tin devamının en önemli ko-
şulu olarak 3 Kasım'da yapı-
lacak seçim olduğunu belirt-
ti. ANAP lideri ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yılmaz.
AB'ye uyum yasalannın son-
bahardan önce MHP dışında-
ki partilerle çıkanlması halin-
de 3 Kasım'da seçime gidilme-
sine itiraz etmediklerini ifade
etti. Yılmaz, TBMM'nin ey-
lülde açılmasının AB yasala-
n açısından geç bir tarih ola-
bileceği konusundaki endişe-
sini aktardı. Bunun üzerine
Bahçeli, AB düzenlemeleri ve
seçime dönük hazırhklan yap-
mak için TBMM'nin ağustos
ayında açılmasına yeşil ışık
yaktı. Bahçeli, "AB'ninistedi-
ği yasalar geçirikliğinde Tür-
Ecevit'i ziyaret eden 9 muhahT milktveküi, olağanüstü kurultay istemlerine oliımsuz yanıt aldı. (Fotoğraf A A)
DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit: 3 kişi kalsak da önemli değil
Kurultaya 'para ve vakit'yok
TÜREYKÖSE
ANKARA - Başbakan Bülent Ecevit, dün
görüştüğü 9 milletvekilinin olağanüstü ku-
rultay istemine "Eğerseçimgündemegdme-
sey(fibutakbininyerinegetirebilirdim.Ama
şimdi knrultayla vakit kaybedemem" yanı-
tinı verdi. Milletvekilleri bunun üzerine de-
legeleri göreve çağırdı. Bu arada; Genel Baş-
kan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in "3 kişi kaİ-
sak da önemli değü" benzeri değerlendir-
meler yapması ve telefonda "azarladığV es-
ki genel sekreter Hasan Gülay'ın istifasına
yol açtığı haberleri partide kalanlann tepki-
sine neden oldu.
DSP'li 9 milletvekili dün Başbakan Ece-
vit'le 35 dakika süren bir görüşme yapn. Te-
kirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanık-
h, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada
şunlan söyledi:"Gendbaşkanmua ikna ede-
medik. Birkaç gün içinde teşkilatlarla görii-
şeceğinivekonuyu değerlendireceğini aktar-
<h. Bu koşuUarda görev, DSP'nin özverili,
sağduyuiu,gönüDüüyekrinedüşmektedir. On-
Ian başta kurultay ddegeleri ohnak üzere
göreve çağmyorum."
Edinilen bilgiye göre Başbakan Ecevit, 9
mılletvekilıne "Şimdi seçim gündemde. Ku-
rnitayla vakit kaybedemem" dedi. Ecevit,
parrideki erime konusunda da "Ben bunu da-
ha öncedeyaşadım. O kadarvahimdeğfl.Üs-
tesinden getiriz" mesajı verdi. Grup Baş-
kanvekili Aydın Tümen de olağanüstü ku-
rultay toplanmasını istedi. Siyasette bir dal-
galanma olduğunda altematif olarak seçimin
öne çıktığını vurgulayan Tümen, "Bir par-
tide grup ve hizipler ortaya çıkmaya başla-
dığı zaman yapılması gereken şey kurultay
toplamaktır. Delegelerin, tabarungüvenoyu-
na başvurmakgerekir. Seçimli olmasuu ter-
dh ederiz ama bu kurultay üla seçimB ohna-
yabihn
1
'dedi.
Bazı milletvekilleri, Rahşan Ecevit'e de
olağanüstü kurultay isteklerini iletti. Rahşan
Ecevit'in "Şimdi seçim atmosferine gnifi-
vor. Kurultay^parave enerji harcavumayız''
dediği öğrenildi. Yakın çevresine "Neyapa-
um. arkadaşlanmız telefon ediyorlar, konu-
şuyorlar ama milletvekilleri gidiyor. 3 kişi
kalsak da önemli değü" dıyen Rahşan Ece-
vit'in bu tavn rahatsızlık yarattı.
Seçimin 3 Kasım'da yapılmasına Çiller ve DSP'den aynlanlar sıcak bakıyor
DYP ve yeni ohışumdan destekANKARA(Cumhuri>«tBü-
rosu) -Hükümetin 3 Kasım'da
seçim karanna, DYP ile İsma-
il Cem'in liderliğindeki yeni
oluşum destek verdi. AKP Ge-
nel Başkan Yardımcısı Abdul-
lah Gül, seçim için 6 Ekim'i
önerdiklerini, ancak bu tarih
üzerinde bir dayatmalan bu-
lunmadığını söyledi.
DYP Genel Bakanı Tansu Çil-
ler, hükümetin anlaştığı seçim ta-
rihine ''uyum sağlavacaklannı"
söyledi. Çiller, bu tarihe sıcak
bakmalanmn daha önce verdik-
leri sözlerden kaynaklandığını
kaydetti. DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Ekinci de ad-
li tatilin dikkate ahnması ve Yük-
sek Seçim Kurulu'nun seçim
takvimini rahat uygulamasına
olanak verilmesi açısından
TBMM'nin olağanüstü toplan-
tısının 1 Eylül'den 22 Temmuz'a
çekilmesi gerektiğini kaydetti.
Örgütlenmesini tamamlaya-
rak seçime girmek isteyen ts-
mail Cem'in liderliğindeki ye-
ni oluşumun da 3 Kasım tarihi-
ne sıcak baktığı bildirildi. Cem'in
partileşme sürecinden sonra er-
ken seçim için kendilerine üç
ayın yeteceğine ilişkin söylemini
anımsatan yeni oluşumun kur-
maylan, 3 Kasım'a karşı çık-
mayacaklannı belirttiler.
kiye'ye AB kapısuun hemen
açılacağı düşünülüyorsa
TBMM'yi daha önce de aça-
biMriz. Buna irirazımız olmaz.
Bu, AB'nin turumunu da is-
pat açısından bir firsat olur"
dedi. Önceki günkü açıklama-
lannı anımsatan Bahçeli, or-
taklannın idam, anadilde ya-
ym ve anadil öğretimi konu-
lannda TBMM'de diğer par-
tilerle ittifak arayışına girme-
leri durumunda bunu hükü-
met sorunu yapmayacaklan-
nı yineledi.
DSP'deki istifalarla
TBMM'de dördüncü konumu-
na düşen ve partisindeki kan
kaybı süren Başbakan Bülent
Ecevit ise önündeki seçenek-
lerin tükenmesi nedeniyle 3
Kasım'da seçim yapılmasını
kabul etti. Bahçeli'nin
"güvensizlik oyu için
276'nm bulunmaanı" is-
teyen tavnndan sonra ra-
hatlayan Ecevit, daha ile-
ri bir tarihte seçim ya-
pılması ısranndan vaz-
geçti.
Derviş de ele ahndı
Liderlerin seçim konu-
sunda görüş bırliğine var-
masının ardından ekono-
miden sorumlu Dev let Ba-
kanı Kemal Derviş'in ko-
numu da ele alındı.
Bahçeli, Derviş'in hü-
kümette görev alırken ye-
ni oluşum içinde yer al-
masının etik olarak doğru
olmadığı konusundaki gö-
rüşlerini yineledi. Der-
viş'in en azından yenı olu-
şum içinde aktif görev al-
mamasuıı isteyen Bahçe-
li, takdirin Başbakan'da ol-
duğunu da sözlerine ekle-
di. Ecevit, geçiş dönemin-
de bulunduklannı ve bu
süreçte bazı hassas konu-
lann sorun haline getiril-
memesi gerektiğini söyle-
di.DSP'den istifalann bas-
kısında toplanan zirvede,
tansiyonu düşürmek iste-
yen liderler, Derviş konu-
sundaki knzi de aşma nok-
tasında uzlaşh.
Liderlerin hükümetin
buhaliyle 3 Kasım'da se-
çime gitmesi konusunda
görüş birliğine vardığı zir-
ve sonunda bir yazılı açık-
lama yapıldı. Ecevıt, Bah-
çeli ve Yılmaz'ın toplan-
tı sonunda ortak bir açık-
lama yapmak yerine yazı-
lı açıklama yapması dik-
kat çekti.Bir saat süren zir-
ve sonunda yapılan yazı-
lı açıklama şöyle:
"Başbakan Sayın Bü-
lent Ecevit'üı başkanhğın-
da Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcılan Savın
Devlet BahçelL Mesut Yıl-
mazile Başbakan Vardım-
cta veDışişleri Bakanı Şük-
rü Sina Gürel bir arayage-
lerek bir değerlendirme
yapmışlarthr. Değerlendir-
meJerinin sonunda üç sa-
yın genel başkan, 3 Kasım
2002 tarihinde erken ge-
nel seçim yapüması konu-
sunda görüş birliğine var-
mışlar ve bu konuyu par-
tilerinin yetkiü kunıOan-
na götürmeyi kararlaşdr-
mışlardır."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Hava sıcak, sanki eriyip gidecek bir
haldeyiz. Siyaset havadan daha sı-
cak. Bu yazıyı yazdığım sırada hü-
kümet, çoğunluğunu yitirmişti. Bu
arada iiderlertoplandı ve 3 Kasım'da
seçim kararı aldılar. Meclis seçim
karannı kabul eder mi, gruplardan na-
sıl bireğilim çıkar? Karann ardından
yeni oluşumun önde gelen isimle-
rinden birisiyle konuştum. "Bu kara-
rı biz destekleriz, zaten bu koşullar-
da başka birşey mümkün görünmü-
yor. Bu Meclis'ten AB'ye uyum ya-
salarını çıkarmak da zor görünüyor.
En iyisi 3 Kasım 'da seçim" dedi. On-
lar da destekleyince artık 3 Kasım'da
ufukta seçim var diyebiliriz.
öyle bir ortamdayız ki, olayları iz-
lemekte güçlük çekiyor, yorum yap-
makta zorianıyoruz. DSP'nin çözül-
mesi birsenaryonun parçası mı, de-
ğil mi? Bunlar bir yerlerde daha ön-
ce mi tezgâhlandı? Bunlar bir gaze-
tecilik merakı olarak bir anlam taşı-
yabilir. Ancak, DSP'de ve Türkiye'de
neden bunlar oluyor sorusunun ce-
vabı, "Birileri tezgâhlıyor"\a izah edi-
lecek kadar basit değil.
• • •
Artık Seçim Ortamındayız
Ecevtt'in hastayatağından kalka-
madığı günleri düşünelim. "AB tre-
n;/caçf/"tümcesi herkesin dilindey-
di. Türkiye'nin demokratikleşmesini
isteyen güçler karamsarlığa düş-
müşlerdi. Bu karamsariık, ekonomi-
yi de olumsuz yönde etkilemiş para
değer yitirmiş, toplum olarak daha
da yoksullaşmanın içine sürüklen-
miştik. MHP, Kopenhag kriterierini
gerçekleştirmemek amacıyla hükü-
meti düşürürüm tehditlerine başla-
mıştı. Ecevit, AB konusunda bir çö-
züm bulamamanın şaşkınlığını yaşı-
yordu.
• • •
Türkiye'nin bu duruma neden düş-
tüğü sorusuna doğru bir yanıt bula-
mazsak her şeyi komplolara bağlar,
her şeyi başkalannm tezgâhladığını
düşünür ve çaresiz bir karamsariık
içine yuvarlanabiliriz. Nedirşu anda
yaşadığımız durum? Türkiye, dünya-
nın en borçlu ülkelerinden birisi. Iki
askeri darbe artığı bir sistemle yöne-
tiliyor. Tıpkı diğer borçlu ve sorunlu
ülkeler gibi köklü bir demokrasi ge-
leneği oluşturamıyor.
Demokrasi geleneği yerine otori-
ter sistem geleneği daha etkili oldu-
ğu için, parti ve insan malzemesi de
otoriter sisteme göre şekilleniyor.
Devleti de bu sistem yönlendiriyor.
Türkiye'yi bugün çıkmazlardan çık-
mazlara sokan asıl neden, Soğuk
Savaş döneminde kalmış bulunan
birçağdışı anlayışın, sistemin, yasal
yapılanmanın yerinde sayması.
Hemen yanı başımızdaki Doğu
Bloku ülkelerini düşünelim. Daha bir-
kaç yıl önce bu ülkeler tam bir çö-
küş içindeydi. Yoksulluk ve çaresiz-
lik içinde ne yapacaklarını şaşırmış-
lardı. Sonra temel tercihlerini de-
mokrasi ve özgürlükler yönünde yap-
tılar. Bunu da birileri istediği için de-
ğil, yaşadıkları tecrübelerden yola
çıkarak kararlaştırdılar. Bulgaristan
çok yakınımızdaki birörnek, onu ha-
tırlayalım.
Şimdi bütün bu ülkeler, ekonomi-
lerini düzeltmeye ve AB ile uyum sü-
reci içinde demokratikleşmelerini ge-
liştirmeye başladılar. Bu açıdan Tür-
kiye'yi geçtiklerini bile söyleyebiliriz.
Bizde sürekli bir "tehdit" gerekçesi
bu değişimlerin önüne dikildi. "Bul-
garistan'da 35 bin kişinin ölümüne
yol açan bir terör yaşandı mı, tabii
ki onlar demokrasiyi daha kolay be-
nimseyebilirler" diyenler de oldu. Bi-
rileri "Türkiye fakir, o yüzden bu ül-
keye demokrasi gelmez" tezlerini
ortaya attı. Sonunda bahanelerve ge-
rekçeler alt alta sıralandı ve Türkiye'nin
Kopenhag kriterierini yerine getire-
meyeceği söylendi ve ektendi, "Gir-
mek isteriz ama onurumuzla..."
• • •
Krizin asıl nedeni, işte bu "onur"
sorunu. Çünkü onur konusunda en
büyüktitizliği MHPgösterdi. Göster-
meye devam ediyor. Demokratikleş-
me projesi askıya alındı. Türkiye'nin
çağdaş dünyanın içinde yer alama-
yacağı düşünüldü. Iş öylesine abuk
noktalara sürüklendi ki, Iran ve Rus-
ya bir seçenek olarak bile öne sürül-
dü.
Geçmiş günleri unutmayalım. Tür-
kiye bu krize birileri biryerde komp-
lo ürettiği için gelmedi. Türkiye bu ye-
re, çözümsüzlükten çıkar umanlann
engellemeleri yüzünden geldi.
Türtciye'nin önünün açılmasına ve
dünyanın gerçeklerine akıl dışı dire-
nişin bir yerde bir şeyleri patlatması
mümkündü. DSP patladı. Türkiye,
daha demokratik, daha zengin bir
ülke olabilir. Bunu asıl engelleyenler
dışandakiler değil içeridekiler. En bü-
yük komplocular, Türkiye'nin özgür-
lük ve demokrasi yönünde yürüme-
sini istemeyenler.
• • •
Hava çok sıcak. Sıcak ortamda
artık hesaplar seçime endekslendi.
Şimdi seçime kim, nasıl girecek? Bu
seçime nasıl gidilecek? Yeni oluşum-
cular DSP'yle stntrtt kalmayan birge-
nişleme stratejisini başarabilecekler
mi? Seçim Yasası, Siyasi PartilerYa-
sası böyle mi kalacak? Onu da bil-
miyoruz. Göreceğiz.
GLOBALpOLtTİKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOĞLU
Büyük Karışıklığa Doğru
ABD yönetiminin birbiri ardına basına "sızdırdığı"
belgeler, Irak'a yönelik bir operasyonun çok yakın-
laştığını düşündüruyor. Operasyonun ne zaman ve na-
sıl olacağı, ABD'nin salt Türkiye, Ingiltere ve belki de
Kuveyt'e dayanarak bu operasyonu başanp başara-
mayacağı, operasyonda oluşacak can kaybının böl-
gede ve dünyadaki olası ideolojik, ahlaki yankıları, ni-
hayet Saddam devrildikten sonra yerine ne konula-
cağı henüz belli değil.
Diğer taraftan operasyonun ABD'nin, "Dört Yıllık
Savunma Gözden Geçirme Raporu 2002"6e sap-
tadığı. 20-25 yılık uzun dönemli. planlan açısından bü-
yük, hatta yaşamsal bir önemi var. Bu yüzden, ABD
ve müttefiklerinin, Irak'ta bir rejim değişikliğiyle ye-
tinemeyecekleri, Irak'ta uzun süre kalmak zorunda ol-
dukları da söylenebilir. Ingiltere'de savunma çevre-
lerineyakınlığıyla bilinen muhafazakâr Daily Telegraph'a
göre Ingiltere, Irak'ta en az beş sene kalmak üzere
hazırlık yapıyor (14/07).
Petrol ve su
VVashington'daki Stratejik ve Uluslararası Araştır-
malar Merkezi'nden Anthony Cordesman'a göre
2020'lerde dünyanın. körfez bölgesindeki petrole ba-
ğımlılığı iki kat artmış olacak (The Times, 11/07).
1993'te petrol ithal etmeye başlayan Çin'in petrol
üretiminin yüzde 80'i halen yaşlı ve hızla tükenme-
ye başlayan kuyulardan geliyor. Çin'in büyüme hızı
ise enerji gereksiniminin giderek artacağını gösteri-
yor. Çin de Japonya ve diğer Güney Asya ülkeleri gi-
bi petrolünün büyük kısmını Ortadoğu'dan ithal edi-
yor (Parameters 2001 -Kış). Böyle bir ortamda OPEC'in
siyasi gücünün giderek artarken petrol kaynaklarına
yönelik uluslararası rekabetın yogunlaşması kaçınıl-
maz. Afganistan'a yerleşerek Hazar petrollerini ka-
natları altına alan ABD, kendisıne altematif herhan-
gi bir hegemonik gucun oluşmasını engellemek isti-
yorsa dünyanın diğer petrol rezervlerini de tümüyle
denetimi altına almak zorunda.
Bu nedenlerle Irak çok önemli. Irak'ın bu günkü he-
saplara göre 112 milyar varıllik petrol rezervi, onu
265 milyar varillik bir rezerve sahip olan Suudi Ara-
bistan'dan sonra dünyanın ikinci büyük petrol kay-
nağı yapıyor. Ancak Irak'ın kuyulan uzun süredirya-
tırım yapılmadığı için yaşlı ve düşük kapasiteli. iki üç
milyar dolarlık, yeni yatırımlaria bu rezervlerin rahat-
lıkla220 milyar varileyükseltilebileceği hesaplanıyor
(The Times).
ABD bu rezervlerin denetimini eline geçirdiğinde,
petrol fiyatlarını istediği gibi oynatarak önce OPEC'İ,
Rusya'nın da yardımıyla çökertme, daha da öte, Su-
udi Arabistan ve Iran gibi ekonomileri petrole dayalı
ülkeleri derin bir ekonomik/siyasi krize itme gücüne
sahip olabilecek. Böylece, geleceğin potansiyel sü-
per güç adayı olarak görülen Çin'in enerji gereksinim-
lerinin karşılanması, ABD'nin siyasi tercihine bağlı
hale gelebilecek. Bugün OPEC'İ yıkmak için ABD ile
işbirliği yapmaktan çekinmeyen Rusya ise yarın,
OPEC yıkıldıktan sonra, petrol fiyatlarını ABD belir-
lemeye başladığında, en önemli ihracat kaleminin fi-
yatının siyasi rakıpleri tarafından belirlenmesi gibi bir
durumla karşı karşıya kalabilecek.
Petrol küresel jeopolitık açısından önemli, su ise
Ortadoğu jeopolitiğı söz konusu olduğunda yaşam-
sal. Irak haritasına şöyle bir bakmak, Irak'ın bu bağ-
lamda ne kadar kilit bir noktada durduğunu hemen
gösterecektir. Ortadoğu'nun iki ana su kaynağı, Dic-
le ve Fırat, Irak topraklarından geçerek körfeze dö-
külüyorlar. Irak'ı denetleyen, üstelik, Türkiye üzerin-
de de bir denetime sahipse, bölgenin tüm su kapa-
sitesini eline geçirmiş demektir. Su kaynakları hızla
azalan. su taşımacılığı ve ticareti dev çokuluslu şir-
ketlerin ilgi alanına girerken bu olağanüstü büyük bir
güç kaynağı demektir, özellikle gelecek on yıllar için-
de. Bu güçten faydalanmak için Irak'ta kalacak olan-
lar, yalnızca petrol kuyularını değil, GAP bölgesinden
körfeze kadar uzanan aralıkta, hazır ucuz işgücü ve
bereketli tahıl üretim alanlan üzerinde, hatta belki de
gelecekte kurulacak özel statülü sanayi bölgeleri üze-
rinde de denetim sahibi olacaklardır.
Ve jeopolitık Irak'ta rejım değişir değişmez, ABD
hemen Suriye'ye ve Iran'a daha doğrudan müdaha-
le etmenin olanaklannı elde edecek, reformcu-mu-
hafazakâr çelişkisini körüklerken petrol fiyatları ara-
cılığıyla kolaylıkla Iran üzerindeki baskıyı arttırabile-
cek, Iran ile Suriye arasında bir duvar örebilecek ve
bu iki ülkenin fiili ittifakını coğrafi koridorunu kapatır-
ken aynı zamanda Irak piyasasına ve mali kaynakla-
rına büyük gereksinimi olan Suriye ekonomisini da-
ha da sıkıştırarak dışa açılmaya, IMF programını ka-
bul etmeye zorlayabilecek. Suriye üzerinde baskı gü-
cü artan ABD, artık buradan, Beyrut bağlamında, Is-
rail - Filistin sorunu üzerine eğilerek Israil'in çözümü-
nü dayatabilir. Lübnan Daily Star yazan Joseph Sa-
maha'nın işaret ettiği gibi bu süreç içinde Mısır'ın ve
Suudi Arabistan'ın bölgedeki etkisi daha da azalır-
ken belki de yeni bir Bağdat Tel-Aviv ekseni bile ku-
rulabilir.
Tüm bunlar stratejik olasılıklar. Gerçekleşmeleri ise
öncelikle Irak'ta rejimin değişmesi, değiştikten son-
ra Irak'ın bir kaosa sürüklenmemesi, yönetimine
ABD'nin maşası olmayı kabul edecek bir ekibin gel-
mesi, ABD'nin de bölgeye uzun süreli ekonomik ve
siyasi yatırımlaryapabilecek biçimde yerieşmesi ge-
rekiyor. Bu kadar uzun ve kanmaşık bir sürecin bir ka-
zaya yol açmadan tamamlanmasının olasılığı ise ben-
ce çok zayıf. Irak'a gırenlerin oraya saplanıp kalma-
sının olasılığı da çok yüksek.
YSK Başkanı Algan'dan tepki
Seçim karan
eylülde alınamaz
ANK4RA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Yüksek Se-
çim Kurulu Başkanı
(YSK) Tufan .\lgan,
TBMM'nin seçim kara-
nnı eylül ayında alması
durumunda, seçimin 3
Kasım tarihine yerişme-
yeceğini bildırdi. Algan.
"hiçbir kuruluşun keyfl
hareket edemeyeceğmi"
vurguladı.
Algan, yaptığı açıkla-
mada, seçim karan alın-
dıktan sonra seçimin ya-
pılabilmesi için en az 3.5
ay süre gerektiğini söyle-
di. Algan. bütçelerinde
erken genel seçim için
"en ufak birpara" olma-
dığını belirterek seçimin
45-50 trilyon liraya mal
olacağını aktardı. Algan,
"Meclis tarafından
YSK'densoruhıpbirfîkir
birliğüıev^anlmadan, ka-
nunlarvegeçmişteki seçim
takvimleri gözetihneden
hükümet bir seçim takvi-
mini bebriemeye gayret
eder ve bunu tek tarafh
olarak ilan ederse anaya-
sadan alacağunız \etkiye
binaenbizbuseçiminobe-
lirlenen tarihte gerekçe-
lerini beBrlemek suretiy-
le v-apılamavacağını vur-
gulanzveyapılamaz.Geç-
mişte de bunun örnekleri
vardır" dedi.