19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA HABERLER Mal varlığı için hesap verecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan, hakkuıda 256 milyar liralık haksız malvarhğı edindiği savıyla açılan davada, bugün Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargıç önüne çıkacak. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Bekir Selçuk tarafından hazırlanan iddianamede, Erdoğan'ın kamu hizmetlerinden ömür boyu yasaklanması isteniyor. • LONDRA(ANKA)- AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Financial Times gazetesinde yayımlanan açıklamalannda, "Tüm siyasi kariyerim boyunca hiçbir zaman Islamcı etiketini seçmedim. Ben sadece, dinin vecibelerini yerine getirmeye çahşan bir Müslümanım" dedi. Erdoğan, erken seçime gidildiği takdirde AKP'nin tek başına iktidara gelmek için yeterli oy alacağını öne sürdü. Erdoğan, partisinin iktidara gelmesi halinde IMF destekli ekonomik programın çoğunu uygulayacağuıı belirtti. Borçlu polise tayin engeli • ARDAHAN(AA)- Ardahan Emniyet Müdür Vekili Nizamettin Özay, başlattıklan yeni uygulamayla, tayini çıkmış polislerden yeni görev yerlerine gitmeden önce TEDAŞ, Telekom ve belediyeden borcu yoktur belgesi alma zonınluluğu getirildiğini söyledi. Sönmez'in kmna 6 ay hapis • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 'Beyaz Enerji' davası kapsamında 9 yıl 9 ay 15 gün hapis cezasına mahkûm edilen eski Devlet Bakanı Birsel Sönmez'in kızı Ash Sönmez, babasını cezaevinde ziyarete gittiğinde, "polis memurlanna görevleri sırasında mukavemet ettiği" gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına çarptınldı. Sönmez'in hapis cezası paraya çevrilerek ertelendi. Hükümet ortakları, siyasette artan bunalım üzerine sandığa gitme kararı aldı 3 Kasım'da uzlaştılarA>TCARA(CumhuriyetBü- rosu)-DSP'denistifalarla276 çoğunluk sınınnın altına dü- şen hükümet ortaklan, dün yaptıkları liderler zirvesinde, erken genel seçimin 3 Kasım Pazar günü yapıhnasında an- laştı. Liderler, seçimle ilgili kesin karan partilerinin yetki- li kurullannda değerlendire- cekler. Başbakan Yardımcısı Deviet Bahçeli, anadilde ya- yın ve anadil öğretimi gibi Av- rupa Birliği (AB) yasalannın çıkarılması konusunu sorun yapmayacaklannın altını çi- zerken TBMM'nin eylülden önce olağanüstü toplanması- na da yeşil ışık yaktı. Devlet Bakanı KemalDerviş'in duru- munun ele alındığı ancak ''so- run'' yapılmadığı zirvenin ge- • Yılmaz'ın TBMM'nin eylülde açılmasının AB yasalan açısından geç bir tarih olabileceği konusundaki endişesini aktarması üzerine Bahçeli, AB düzenlemeleri ve seçime dönük hazırhklan yapmak için TBMM'nin ağustos ayında toplanmasına yeşil ışık yaktı. çen zirvelere oranla çok daha yumuşak geçtiği öğrenildi. Hükümetin geleceği, erken seçim tarihi gibi önemli konu- lann ele alındığı liderler zir- vesi dün Başbakanlık Resmi Konuru'nda gerçekleştirildi. Bir saat süren toplanhya par- ti genel başkanlannın yanı sı- ra Dışişleri Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel de katıldk Geçen hafta- yı karşılıklı restleşmelerle ge- çiren koalisyon ortaklan, ''se- çime bu hükümetle gitmek içm" dünkü zirvede "zorakiuz- laşmacı bir tavn-" sergiledi. DSP'den istifalarla TBMM'de 276'nın altına inen hükümetteki sorun, toplantı- nın ana gündem maddesini oluşturdu. MHP lideri ve Baş- bakan Yardımcısı Devlet Bah- çeli, partisinin Meclis"te bi- rinci konumda bulunmasına karşın Başbakanlık isteminde bulunmadıklannı ve hüküme- tin devamının en önemli ko- şulu olarak 3 Kasım'da yapı- lacak seçim olduğunu belirt- ti. ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz. AB'ye uyum yasalannın son- bahardan önce MHP dışında- ki partilerle çıkanlması halin- de 3 Kasım'da seçime gidilme- sine itiraz etmediklerini ifade etti. Yılmaz, TBMM'nin ey- lülde açılmasının AB yasala- n açısından geç bir tarih ola- bileceği konusundaki endişe- sini aktardı. Bunun üzerine Bahçeli, AB düzenlemeleri ve seçime dönük hazırhklan yap- mak için TBMM'nin ağustos ayında açılmasına yeşil ışık yaktı. Bahçeli, "AB'ninistedi- ği yasalar geçirikliğinde Tür- Ecevit'i ziyaret eden 9 muhahT milktveküi, olağanüstü kurultay istemlerine oliımsuz yanıt aldı. (Fotoğraf A A) DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit: 3 kişi kalsak da önemli değil Kurultaya 'para ve vakit'yok TÜREYKÖSE ANKARA - Başbakan Bülent Ecevit, dün görüştüğü 9 milletvekilinin olağanüstü ku- rultay istemine "Eğerseçimgündemegdme- sey(fibutakbininyerinegetirebilirdim.Ama şimdi knrultayla vakit kaybedemem" yanı- tinı verdi. Milletvekilleri bunun üzerine de- legeleri göreve çağırdı. Bu arada; Genel Baş- kan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in "3 kişi kaİ- sak da önemli değü" benzeri değerlendir- meler yapması ve telefonda "azarladığV es- ki genel sekreter Hasan Gülay'ın istifasına yol açtığı haberleri partide kalanlann tepki- sine neden oldu. DSP'li 9 milletvekili dün Başbakan Ece- vit'le 35 dakika süren bir görüşme yapn. Te- kirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanık- h, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada şunlan söyledi:"Gendbaşkanmua ikna ede- medik. Birkaç gün içinde teşkilatlarla görii- şeceğinivekonuyu değerlendireceğini aktar- <h. Bu koşuUarda görev, DSP'nin özverili, sağduyuiu,gönüDüüyekrinedüşmektedir. On- Ian başta kurultay ddegeleri ohnak üzere göreve çağmyorum." Edinilen bilgiye göre Başbakan Ecevit, 9 mılletvekilıne "Şimdi seçim gündemde. Ku- rnitayla vakit kaybedemem" dedi. Ecevit, parrideki erime konusunda da "Ben bunu da- ha öncedeyaşadım. O kadarvahimdeğfl.Üs- tesinden getiriz" mesajı verdi. Grup Baş- kanvekili Aydın Tümen de olağanüstü ku- rultay toplanmasını istedi. Siyasette bir dal- galanma olduğunda altematif olarak seçimin öne çıktığını vurgulayan Tümen, "Bir par- tide grup ve hizipler ortaya çıkmaya başla- dığı zaman yapılması gereken şey kurultay toplamaktır. Delegelerin, tabarungüvenoyu- na başvurmakgerekir. Seçimli olmasuu ter- dh ederiz ama bu kurultay üla seçimB ohna- yabihn 1 'dedi. Bazı milletvekilleri, Rahşan Ecevit'e de olağanüstü kurultay isteklerini iletti. Rahşan Ecevit'in "Şimdi seçim atmosferine gnifi- vor. Kurultay^parave enerji harcavumayız'' dediği öğrenildi. Yakın çevresine "Neyapa- um. arkadaşlanmız telefon ediyorlar, konu- şuyorlar ama milletvekilleri gidiyor. 3 kişi kalsak da önemli değü" dıyen Rahşan Ece- vit'in bu tavn rahatsızlık yarattı. Seçimin 3 Kasım'da yapılmasına Çiller ve DSP'den aynlanlar sıcak bakıyor DYP ve yeni ohışumdan destekANKARA(Cumhuri>«tBü- rosu) -Hükümetin 3 Kasım'da seçim karanna, DYP ile İsma- il Cem'in liderliğindeki yeni oluşum destek verdi. AKP Ge- nel Başkan Yardımcısı Abdul- lah Gül, seçim için 6 Ekim'i önerdiklerini, ancak bu tarih üzerinde bir dayatmalan bu- lunmadığını söyledi. DYP Genel Bakanı Tansu Çil- ler, hükümetin anlaştığı seçim ta- rihine ''uyum sağlavacaklannı" söyledi. Çiller, bu tarihe sıcak bakmalanmn daha önce verdik- leri sözlerden kaynaklandığını kaydetti. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci de ad- li tatilin dikkate ahnması ve Yük- sek Seçim Kurulu'nun seçim takvimini rahat uygulamasına olanak verilmesi açısından TBMM'nin olağanüstü toplan- tısının 1 Eylül'den 22 Temmuz'a çekilmesi gerektiğini kaydetti. Örgütlenmesini tamamlaya- rak seçime girmek isteyen ts- mail Cem'in liderliğindeki ye- ni oluşumun da 3 Kasım tarihi- ne sıcak baktığı bildirildi. Cem'in partileşme sürecinden sonra er- ken seçim için kendilerine üç ayın yeteceğine ilişkin söylemini anımsatan yeni oluşumun kur- maylan, 3 Kasım'a karşı çık- mayacaklannı belirttiler. kiye'ye AB kapısuun hemen açılacağı düşünülüyorsa TBMM'yi daha önce de aça- biMriz. Buna irirazımız olmaz. Bu, AB'nin turumunu da is- pat açısından bir firsat olur" dedi. Önceki günkü açıklama- lannı anımsatan Bahçeli, or- taklannın idam, anadilde ya- ym ve anadil öğretimi konu- lannda TBMM'de diğer par- tilerle ittifak arayışına girme- leri durumunda bunu hükü- met sorunu yapmayacaklan- nı yineledi. DSP'deki istifalarla TBMM'de dördüncü konumu- na düşen ve partisindeki kan kaybı süren Başbakan Bülent Ecevit ise önündeki seçenek- lerin tükenmesi nedeniyle 3 Kasım'da seçim yapılmasını kabul etti. Bahçeli'nin "güvensizlik oyu için 276'nm bulunmaanı" is- teyen tavnndan sonra ra- hatlayan Ecevit, daha ile- ri bir tarihte seçim ya- pılması ısranndan vaz- geçti. Derviş de ele ahndı Liderlerin seçim konu- sunda görüş bırliğine var- masının ardından ekono- miden sorumlu Dev let Ba- kanı Kemal Derviş'in ko- numu da ele alındı. Bahçeli, Derviş'in hü- kümette görev alırken ye- ni oluşum içinde yer al- masının etik olarak doğru olmadığı konusundaki gö- rüşlerini yineledi. Der- viş'in en azından yenı olu- şum içinde aktif görev al- mamasuıı isteyen Bahçe- li, takdirin Başbakan'da ol- duğunu da sözlerine ekle- di. Ecevit, geçiş dönemin- de bulunduklannı ve bu süreçte bazı hassas konu- lann sorun haline getiril- memesi gerektiğini söyle- di.DSP'den istifalann bas- kısında toplanan zirvede, tansiyonu düşürmek iste- yen liderler, Derviş konu- sundaki knzi de aşma nok- tasında uzlaşh. Liderlerin hükümetin buhaliyle 3 Kasım'da se- çime gitmesi konusunda görüş birliğine vardığı zir- ve sonunda bir yazılı açık- lama yapıldı. Ecevıt, Bah- çeli ve Yılmaz'ın toplan- tı sonunda ortak bir açık- lama yapmak yerine yazı- lı açıklama yapması dik- kat çekti.Bir saat süren zir- ve sonunda yapılan yazı- lı açıklama şöyle: "Başbakan Sayın Bü- lent Ecevit'üı başkanhğın- da Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcılan Savın Devlet BahçelL Mesut Yıl- mazile Başbakan Vardım- cta veDışişleri Bakanı Şük- rü Sina Gürel bir arayage- lerek bir değerlendirme yapmışlarthr. Değerlendir- meJerinin sonunda üç sa- yın genel başkan, 3 Kasım 2002 tarihinde erken ge- nel seçim yapüması konu- sunda görüş birliğine var- mışlar ve bu konuyu par- tilerinin yetkiü kunıOan- na götürmeyi kararlaşdr- mışlardır." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Hava sıcak, sanki eriyip gidecek bir haldeyiz. Siyaset havadan daha sı- cak. Bu yazıyı yazdığım sırada hü- kümet, çoğunluğunu yitirmişti. Bu arada iiderlertoplandı ve 3 Kasım'da seçim kararı aldılar. Meclis seçim karannı kabul eder mi, gruplardan na- sıl bireğilim çıkar? Karann ardından yeni oluşumun önde gelen isimle- rinden birisiyle konuştum. "Bu kara- rı biz destekleriz, zaten bu koşullar- da başka birşey mümkün görünmü- yor. Bu Meclis'ten AB'ye uyum ya- salarını çıkarmak da zor görünüyor. En iyisi 3 Kasım 'da seçim" dedi. On- lar da destekleyince artık 3 Kasım'da ufukta seçim var diyebiliriz. öyle bir ortamdayız ki, olayları iz- lemekte güçlük çekiyor, yorum yap- makta zorianıyoruz. DSP'nin çözül- mesi birsenaryonun parçası mı, de- ğil mi? Bunlar bir yerlerde daha ön- ce mi tezgâhlandı? Bunlar bir gaze- tecilik merakı olarak bir anlam taşı- yabilir. Ancak, DSP'de ve Türkiye'de neden bunlar oluyor sorusunun ce- vabı, "Birileri tezgâhlıyor"\a izah edi- lecek kadar basit değil. • • • Artık Seçim Ortamındayız Ecevtt'in hastayatağından kalka- madığı günleri düşünelim. "AB tre- n;/caçf/"tümcesi herkesin dilindey- di. Türkiye'nin demokratikleşmesini isteyen güçler karamsarlığa düş- müşlerdi. Bu karamsariık, ekonomi- yi de olumsuz yönde etkilemiş para değer yitirmiş, toplum olarak daha da yoksullaşmanın içine sürüklen- miştik. MHP, Kopenhag kriterierini gerçekleştirmemek amacıyla hükü- meti düşürürüm tehditlerine başla- mıştı. Ecevit, AB konusunda bir çö- züm bulamamanın şaşkınlığını yaşı- yordu. • • • Türkiye'nin bu duruma neden düş- tüğü sorusuna doğru bir yanıt bula- mazsak her şeyi komplolara bağlar, her şeyi başkalannm tezgâhladığını düşünür ve çaresiz bir karamsariık içine yuvarlanabiliriz. Nedirşu anda yaşadığımız durum? Türkiye, dünya- nın en borçlu ülkelerinden birisi. Iki askeri darbe artığı bir sistemle yöne- tiliyor. Tıpkı diğer borçlu ve sorunlu ülkeler gibi köklü bir demokrasi ge- leneği oluşturamıyor. Demokrasi geleneği yerine otori- ter sistem geleneği daha etkili oldu- ğu için, parti ve insan malzemesi de otoriter sisteme göre şekilleniyor. Devleti de bu sistem yönlendiriyor. Türkiye'yi bugün çıkmazlardan çık- mazlara sokan asıl neden, Soğuk Savaş döneminde kalmış bulunan birçağdışı anlayışın, sistemin, yasal yapılanmanın yerinde sayması. Hemen yanı başımızdaki Doğu Bloku ülkelerini düşünelim. Daha bir- kaç yıl önce bu ülkeler tam bir çö- küş içindeydi. Yoksulluk ve çaresiz- lik içinde ne yapacaklarını şaşırmış- lardı. Sonra temel tercihlerini de- mokrasi ve özgürlükler yönünde yap- tılar. Bunu da birileri istediği için de- ğil, yaşadıkları tecrübelerden yola çıkarak kararlaştırdılar. Bulgaristan çok yakınımızdaki birörnek, onu ha- tırlayalım. Şimdi bütün bu ülkeler, ekonomi- lerini düzeltmeye ve AB ile uyum sü- reci içinde demokratikleşmelerini ge- liştirmeye başladılar. Bu açıdan Tür- kiye'yi geçtiklerini bile söyleyebiliriz. Bizde sürekli bir "tehdit" gerekçesi bu değişimlerin önüne dikildi. "Bul- garistan'da 35 bin kişinin ölümüne yol açan bir terör yaşandı mı, tabii ki onlar demokrasiyi daha kolay be- nimseyebilirler" diyenler de oldu. Bi- rileri "Türkiye fakir, o yüzden bu ül- keye demokrasi gelmez" tezlerini ortaya attı. Sonunda bahanelerve ge- rekçeler alt alta sıralandı ve Türkiye'nin Kopenhag kriterierini yerine getire- meyeceği söylendi ve ektendi, "Gir- mek isteriz ama onurumuzla..." • • • Krizin asıl nedeni, işte bu "onur" sorunu. Çünkü onur konusunda en büyüktitizliği MHPgösterdi. Göster- meye devam ediyor. Demokratikleş- me projesi askıya alındı. Türkiye'nin çağdaş dünyanın içinde yer alama- yacağı düşünüldü. Iş öylesine abuk noktalara sürüklendi ki, Iran ve Rus- ya bir seçenek olarak bile öne sürül- dü. Geçmiş günleri unutmayalım. Tür- kiye bu krize birileri biryerde komp- lo ürettiği için gelmedi. Türkiye bu ye- re, çözümsüzlükten çıkar umanlann engellemeleri yüzünden geldi. Türtciye'nin önünün açılmasına ve dünyanın gerçeklerine akıl dışı dire- nişin bir yerde bir şeyleri patlatması mümkündü. DSP patladı. Türkiye, daha demokratik, daha zengin bir ülke olabilir. Bunu asıl engelleyenler dışandakiler değil içeridekiler. En bü- yük komplocular, Türkiye'nin özgür- lük ve demokrasi yönünde yürüme- sini istemeyenler. • • • Hava çok sıcak. Sıcak ortamda artık hesaplar seçime endekslendi. Şimdi seçime kim, nasıl girecek? Bu seçime nasıl gidilecek? Yeni oluşum- cular DSP'yle stntrtt kalmayan birge- nişleme stratejisini başarabilecekler mi? Seçim Yasası, Siyasi PartilerYa- sası böyle mi kalacak? Onu da bil- miyoruz. Göreceğiz. GLOBALpOLtTİKÜLTÜR ERGtN YILDIZOĞLU Büyük Karışıklığa Doğru ABD yönetiminin birbiri ardına basına "sızdırdığı" belgeler, Irak'a yönelik bir operasyonun çok yakın- laştığını düşündüruyor. Operasyonun ne zaman ve na- sıl olacağı, ABD'nin salt Türkiye, Ingiltere ve belki de Kuveyt'e dayanarak bu operasyonu başanp başara- mayacağı, operasyonda oluşacak can kaybının böl- gede ve dünyadaki olası ideolojik, ahlaki yankıları, ni- hayet Saddam devrildikten sonra yerine ne konula- cağı henüz belli değil. Diğer taraftan operasyonun ABD'nin, "Dört Yıllık Savunma Gözden Geçirme Raporu 2002"6e sap- tadığı. 20-25 yılık uzun dönemli. planlan açısından bü- yük, hatta yaşamsal bir önemi var. Bu yüzden, ABD ve müttefiklerinin, Irak'ta bir rejim değişikliğiyle ye- tinemeyecekleri, Irak'ta uzun süre kalmak zorunda ol- dukları da söylenebilir. Ingiltere'de savunma çevre- lerineyakınlığıyla bilinen muhafazakâr Daily Telegraph'a göre Ingiltere, Irak'ta en az beş sene kalmak üzere hazırlık yapıyor (14/07). Petrol ve su VVashington'daki Stratejik ve Uluslararası Araştır- malar Merkezi'nden Anthony Cordesman'a göre 2020'lerde dünyanın. körfez bölgesindeki petrole ba- ğımlılığı iki kat artmış olacak (The Times, 11/07). 1993'te petrol ithal etmeye başlayan Çin'in petrol üretiminin yüzde 80'i halen yaşlı ve hızla tükenme- ye başlayan kuyulardan geliyor. Çin'in büyüme hızı ise enerji gereksiniminin giderek artacağını gösteri- yor. Çin de Japonya ve diğer Güney Asya ülkeleri gi- bi petrolünün büyük kısmını Ortadoğu'dan ithal edi- yor (Parameters 2001 -Kış). Böyle bir ortamda OPEC'in siyasi gücünün giderek artarken petrol kaynaklarına yönelik uluslararası rekabetın yogunlaşması kaçınıl- maz. Afganistan'a yerleşerek Hazar petrollerini ka- natları altına alan ABD, kendisıne altematif herhan- gi bir hegemonik gucun oluşmasını engellemek isti- yorsa dünyanın diğer petrol rezervlerini de tümüyle denetimi altına almak zorunda. Bu nedenlerle Irak çok önemli. Irak'ın bu günkü he- saplara göre 112 milyar varıllik petrol rezervi, onu 265 milyar varillik bir rezerve sahip olan Suudi Ara- bistan'dan sonra dünyanın ikinci büyük petrol kay- nağı yapıyor. Ancak Irak'ın kuyulan uzun süredirya- tırım yapılmadığı için yaşlı ve düşük kapasiteli. iki üç milyar dolarlık, yeni yatırımlaria bu rezervlerin rahat- lıkla220 milyar varileyükseltilebileceği hesaplanıyor (The Times). ABD bu rezervlerin denetimini eline geçirdiğinde, petrol fiyatlarını istediği gibi oynatarak önce OPEC'İ, Rusya'nın da yardımıyla çökertme, daha da öte, Su- udi Arabistan ve Iran gibi ekonomileri petrole dayalı ülkeleri derin bir ekonomik/siyasi krize itme gücüne sahip olabilecek. Böylece, geleceğin potansiyel sü- per güç adayı olarak görülen Çin'in enerji gereksinim- lerinin karşılanması, ABD'nin siyasi tercihine bağlı hale gelebilecek. Bugün OPEC'İ yıkmak için ABD ile işbirliği yapmaktan çekinmeyen Rusya ise yarın, OPEC yıkıldıktan sonra, petrol fiyatlarını ABD belir- lemeye başladığında, en önemli ihracat kaleminin fi- yatının siyasi rakıpleri tarafından belirlenmesi gibi bir durumla karşı karşıya kalabilecek. Petrol küresel jeopolitık açısından önemli, su ise Ortadoğu jeopolitiğı söz konusu olduğunda yaşam- sal. Irak haritasına şöyle bir bakmak, Irak'ın bu bağ- lamda ne kadar kilit bir noktada durduğunu hemen gösterecektir. Ortadoğu'nun iki ana su kaynağı, Dic- le ve Fırat, Irak topraklarından geçerek körfeze dö- külüyorlar. Irak'ı denetleyen, üstelik, Türkiye üzerin- de de bir denetime sahipse, bölgenin tüm su kapa- sitesini eline geçirmiş demektir. Su kaynakları hızla azalan. su taşımacılığı ve ticareti dev çokuluslu şir- ketlerin ilgi alanına girerken bu olağanüstü büyük bir güç kaynağı demektir, özellikle gelecek on yıllar için- de. Bu güçten faydalanmak için Irak'ta kalacak olan- lar, yalnızca petrol kuyularını değil, GAP bölgesinden körfeze kadar uzanan aralıkta, hazır ucuz işgücü ve bereketli tahıl üretim alanlan üzerinde, hatta belki de gelecekte kurulacak özel statülü sanayi bölgeleri üze- rinde de denetim sahibi olacaklardır. Ve jeopolitık Irak'ta rejım değişir değişmez, ABD hemen Suriye'ye ve Iran'a daha doğrudan müdaha- le etmenin olanaklannı elde edecek, reformcu-mu- hafazakâr çelişkisini körüklerken petrol fiyatları ara- cılığıyla kolaylıkla Iran üzerindeki baskıyı arttırabile- cek, Iran ile Suriye arasında bir duvar örebilecek ve bu iki ülkenin fiili ittifakını coğrafi koridorunu kapatır- ken aynı zamanda Irak piyasasına ve mali kaynakla- rına büyük gereksinimi olan Suriye ekonomisini da- ha da sıkıştırarak dışa açılmaya, IMF programını ka- bul etmeye zorlayabilecek. Suriye üzerinde baskı gü- cü artan ABD, artık buradan, Beyrut bağlamında, Is- rail - Filistin sorunu üzerine eğilerek Israil'in çözümü- nü dayatabilir. Lübnan Daily Star yazan Joseph Sa- maha'nın işaret ettiği gibi bu süreç içinde Mısır'ın ve Suudi Arabistan'ın bölgedeki etkisi daha da azalır- ken belki de yeni bir Bağdat Tel-Aviv ekseni bile ku- rulabilir. Tüm bunlar stratejik olasılıklar. Gerçekleşmeleri ise öncelikle Irak'ta rejimin değişmesi, değiştikten son- ra Irak'ın bir kaosa sürüklenmemesi, yönetimine ABD'nin maşası olmayı kabul edecek bir ekibin gel- mesi, ABD'nin de bölgeye uzun süreli ekonomik ve siyasi yatırımlaryapabilecek biçimde yerieşmesi ge- rekiyor. Bu kadar uzun ve kanmaşık bir sürecin bir ka- zaya yol açmadan tamamlanmasının olasılığı ise ben- ce çok zayıf. Irak'a gırenlerin oraya saplanıp kalma- sının olasılığı da çok yüksek. YSK Başkanı Algan'dan tepki Seçim karan eylülde alınamaz ANK4RA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yüksek Se- çim Kurulu Başkanı (YSK) Tufan .\lgan, TBMM'nin seçim kara- nnı eylül ayında alması durumunda, seçimin 3 Kasım tarihine yerişme- yeceğini bildırdi. Algan. "hiçbir kuruluşun keyfl hareket edemeyeceğmi" vurguladı. Algan, yaptığı açıkla- mada, seçim karan alın- dıktan sonra seçimin ya- pılabilmesi için en az 3.5 ay süre gerektiğini söyle- di. Algan. bütçelerinde erken genel seçim için "en ufak birpara" olma- dığını belirterek seçimin 45-50 trilyon liraya mal olacağını aktardı. Algan, "Meclis tarafından YSK'densoruhıpbirfîkir birliğüıev^anlmadan, ka- nunlarvegeçmişteki seçim takvimleri gözetihneden hükümet bir seçim takvi- mini bebriemeye gayret eder ve bunu tek tarafh olarak ilan ederse anaya- sadan alacağunız \etkiye binaenbizbuseçiminobe- lirlenen tarihte gerekçe- lerini beBrlemek suretiy- le v-apılamavacağını vur- gulanzveyapılamaz.Geç- mişte de bunun örnekleri vardır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle