Katalog

16 TEMMUZ 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yıl ın ilk 6 ayında 351 olay Gîimrüklerde 60.5 triiyonluk kaçakçûık ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Gümrükler Muhafaza Başmüdürlü- ğü ekiperi tarafindan, yı- lın ilk yansında 342 si ti- cari, 9 ' J uyuşturucu ol- mak îizere toplam 351 olayda, 60.5 triJyon lira değerinde kaçakçıhk or- taya çılanldı. Gümrük- lerde e k geçirilenlerara- suıda aınpulden lens so- lüsyonuna, karabiberden domuz etine kadar birçok kaçak ürün bulunuyor. Aralannda kaptagon, esrar, afyon sakızının da bulunduğu 15 trilyon 957 milyar lırahk da uyuşru- rucu madde ele geçirildi. 65 kaçak yolcu olayında da 518 umut yolcusu ya- kalandı. Devlet Bakanı Mehmet Keçecüer'in ma- kamından yapılan açıkla- mayagöre, 1 Ocak2002- 12 Temmuz 2002 tarihle- ri arasmda ortaya çıkan- lan kaçakçıhk olaylannın 6 trilyon 44 milyar lirası- nı araç kaçakçıhğı, 14.9 trilyon lirasını tekel ürün- leri kaçakçıhğı, 2.2 tril- yon lirasını gıda madde- si kaçakçıhğı, 4 trilyon 36 milyar lirasını akaryakıt kaçakçılığı oluşturdu. Aynı dönemde 5.5 tril- yon liralık ihracat suiisti- mali, 254.9 milyar liralık döviz, 3 trilyon 45 milyar liralık elektronik eşya, 297.6 milyar liralık tıbbi malzeme kaçakçıhğı orta- ya çıkanlırken 1.6 trilyon liralık değerli maden, 30.9 milyar liralık da zirai mal- zeme kaçakçıhğı belirlen- di.Gümrükler Muhafaza Başmüdürlükleri'nce or- taya çıkanlan diğer ka- çakçılık olaylannın 661.7 milyar lirahk kısmını teks- til kaçakçıhğı, 2.2 trilyon liralık kısmını makine ak- samı, 3.7 trilyon lirahk kısmını çeşitli eşya ka- çakçıhğı oluşturdu. SÖZ0ZGİNİN Turhan Selçuk - ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE KAVUŞTUK HATUN, ARTIK "CHAT' YAPIP "INTERNET CAFE"SİNE GİDECEK, "ONLINE" OLUP, SANAL DÜNYADA SÖRF YAPARAK, MARLBORO İÇECEĞİZ.. Beden eğitim ve spor meslek yüksekokullan öğrencilerinin büyük bölümü sigara ve alkol kullanıyor Zeki, çevik ve tiryakiNAZMİAKDAĞ MERSİN - Çukurova, Mersin ve Hatay Mustafa Kemal üniversitelerine bağlı bedenı eğitimi ve spor yüksekokullannda yapılan bir araştırma, öğrencilerin büyük bölümünün alkol ve sigara kullandığını ortaya koydu. Uzmanlar, ailesinden uzak yaşayanlarda alkol ve sigara tüketiminin daha fazla olduğuna dikkat çektiler. Mersin ve Çukurova üniversiteleri Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Resul Buğdaycı ve Yrd. Doç. Esra Saatçi başkanhğındaki bir ekip tarafindan Mersin, Çukurova ve • Çukurova ve Hatay Mustafa Kemal üniversiteleri beden eğitimi ve spor yüksekokulan öğrencileri üzerinde "Sigara ve alkol içme sıklıklan" konulu araştırma yapıldı. Araştırmaya göre tüm öğrencilerin yüzde 45.4'ü alkol, yüzde 24.7'si sigara içiyor. Hatay Mustafa Kemal üniversiteleri Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencileri üzerinde "Sigara ve alkol içme sıkhklan" konulu araştırma yapıldı. 498 öğrenci kaüldı Araştırmaya Mersin Üniversitesi' nden 155, Çukurova Üniversitesi'nden 141 ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi'nden 202 olmak üzere toplam 498 öğrenci katıldı. Çalışmayı yürüten Yrd. Doç. Resul Buğdaycı, araştırma sonucunda öğrencilerin yüzde 45.4'ünün alkol, 24.7'sinin ise sigara içtiklerinin belirlendiğini söyledi. Alkolü erkeklerin, sigarayı ise kızlann daha fazla tükettiğine dikkat çeken Buğdaycı, "Yapılan çalışmalara kablan erkeklerin yüzde 54.1'i, kızlann ise yüzde 34.1'i alkol kullanıyor. Sigara kullammında kızlar yüzde 25.8, erkekier ise yüzde 23.8. Aynca sigara alkol kullammında öğrencilerin gelir düzeyi de etkili ohıyor. Ekonomik durumu iyi olanlarda alkol ve sigara rüketimi daha fazla oluyor. Oğrenciler içimi koiay oldugundan içecek olarak birayı tercih edjyorlar" dedi. Ailelerin tutumu beHrieyici 2000-2001 öğretim yılında yapılan çahşmada şu sonuçlara vanldı: - Tüm öğrencilerin yüzde 45.4'ü alkol, yüzde 24.7'si sigara içiyor. - Sınıflan büyüdükçe alkol ve sigara tüketim oranlan artıyor. Örneğin birinci sınıf taalkol tüketenlerin oranı yüzde 40.6 iken son sınıfa geldiklerinde bu oran yüzde 51 5'e yükseliyor. Sigarada da aynı arrış gözleniyor. Birinci sınıfta sigara içenler yüzde 18.8 iken son sınıfta bu oran yüzde 31.8'lere ulaşmakta. Bu artış kız öğjencilerde daha da artıyor. - Oğrencikrin alkol ve sigara rüketiminde ailelerin alkol vıe sigara kullanmalan da etkili oluyor. - Öğrencilerin aileleriyle sık görüşmemesi ve bağlannın kopması alkol ve sigara tüketimini arttınvor. Hahambaşı Asseo vefat ettf • İSTANBUL (AA) - Türkiye'de yaşayan Yahudilerin dini lideri olan Türkiye Hahambaşı David Asseo, önceki gece Istanbul'da vefat etti. Türkiye Hahambaşılığrndan yapılan yazıh açıklamaya göre Asseo *nun naaşı, bugün 11.00-12.00 saatleri arasında, cenaze töreninin gerçekleştirileceği Neve Şalom Sinagogu'nda din adamlannın okuyacağı Teilim'ler (Mezmur) eşliğinde bulunacak. Saat 12.00'deyapılacak törenin ardından Etiler'deki Ulus Musevi Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Cenazeyi takip eden bir haftalık süre zırfinda Türkiye HahambaşılığVna yıpılacak taziye ziyaretleri için özel bir aaı defteri imzaya açılacak. I tstanbul Haber Senisi - Kamuoyunda 'Lumarhaneler Krah' olarak tarunan ve 28 Tmımuz 1996'da Sanyer'de öldüriilen Cmer Lütfü Topal'm kızı Elif Lütfiye "bpal ve oğlu Murat Topal'dan haraç kedikleri gerekçesiyle yakalanan Bayram Çal (36), Yusuf Kayapmar (32) ve Aziz lıştan (35), Bakırköy Cumhuriyet Sıvcıhğı'nda yapılan sorgulannın ardından srbest bırakıldı. flYAD'm 100 bin imzalık çığlıği IANKARA (Cıunhuriyet Biirosu) - Ituklu ve Hüİcümlü Yaİanlan Dayanışma krneği'nin (TAYAD), ölüm onıçlannın sna erdirilmesi için F tipi cezaevi ffgularaasuıa karşı topladığı 100 bin imza, ürnhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Adalet îıkanhğı na sunuldu. Abdi îpekçi Brb'nda toplanan TAYAD'hlar adına fcnuşan Ahmet Kulaksız, hükümet katında kndilerine muhatap bulamadıklaruu syledi. Hükümetin 'konuya duyarsız Udığını' savunan Kulaksız, 'bir dahaki sfere Ankara'ya daha kararlı deceklerini' söyledi. 'Şiirin efendisi'ne hüzünlü veda IİSTANBUL (ANKA) - 70. Yıl Istanbul feik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve &ştırma Hastanesi'nde M^yıldff hjhekim olarak görev yapan Doç. Dr. &rriyet Yılmaz, hastanede "partizanlık" pıldığı gerekçesiyle ilginç bir yöntemle şrevinden istifa etti. Doç. Dr. Yılmaz, tzı gazetelere ilan vererek Sağlık Ikanlığı'nı partizanlık yapmakla suçladı. OZANY4YMAN İZMÎR - Kentte her günkü ko- şuşturmacanın tekran yaşanıyor. Insanlar. biryerlere yetişmenin te- laşmda. Yani büyük çoğunluk. "Şürfcrin EfendJsi"nin son veda- sından habersiz ama dostlan ora- da... Türk şiirinin aykın ismi Ece Ayfaan, Kültürpark Izmir Sanat Evi'nin önünde son uykusunda. Çevrede, şairi uğurlamak iste- yenlerin sessiz koşuşturmalan. Gürültüsüz ayak sesleri... Dost- lan, "Bugün onu göğe uğurhıyo- nız" diyorlar. Süse kaçmayan ama özenli bir uğurlama düzen- leniyor. Dostlan, sevenleri ve sa- hip çıkanlan, hepsi orada. Üç yıl önce tznîir'de yaşama ve- da eden Can Yüceri de özenli bir törenle uğurlayan kent, dün yi- ne benzer sahneleri yaşadı. Gö- reve geldıği günden bu yana sa- nata, sanatçıya, aydınlara, yazar- lara ve şairlere sahip çıkmarun kentin geleceğini kurtarmak ol- duğu bilinciyle hareket eden îz- Ece Ayhan için, Kültürpark "ta- ki Izmir Sanat Evi önünde sade bir tören düzenlendi. Törene Ah- met Piriştina, şaire son günlerin- de dost elini uzatan Mine Pirişti- na. Konak Belediye Başkanı Er- • Cumartesi günü gözlerini sonsuza yuman Ece Ayhan Izmir'den aynlırken dostlan ve sevenlerinin alkışlanyla uğurlandı. Ayhan çocukluğunun geçtiği Yalova köyünde sevenlerinin alkışlanyla toprağa verildi. mir Büyükşehir Belediye Başka- nı Ahmet Piriştina ve beraberin- deld çalışma arkadaşlan, Türki- ye'nin şairine sahip çıktılar ve şairin ömrünün son günlerini tz- mir'de geçirmesini sağladılar. Cu- martesi günü gözlerini sonsu- zluğa yuman Ece Ayhan Izmir'den aynlırken dostlan ve sevenlerinin alkışlanyla uğurlandı. dal İzgi. Karşıyaka Belediye Baş- kanı Şebnem Tabak. Izmir Ya- yıncılık Koordinatörü ÜnalErsöz- lü, şaır Tiırgay Gönenç, Mansur Bakı, şairin yeğeni Ece Deniz. yakınlan ve şiir sevenler katıldı. Izmir Sanat'ın önünde Ay- han 'ın cenazesi rengârenk çiçek- lerle donatıldı. Dostlar şiirler oku- du Şairin son günlerine tanık olanlar, ayak üstü anılannı pay- Iaştı. Saygıalkışlarlayankılandı. Kültürpark'ın sessizliği, büyük bir şairi tanıyanlann sade ama özen- li veda töreniyle bozuldu. Ece Ayhan 'ın çocukluk arka- daşı Turgay Gönenç, hüznünü, arkadaşının bircümlesıyle aktar- dı: "Dostlarla aranuzda, ölüme uğurianniâ ortak_." Piriştina da Izmirlilerin Türk şiirinin kilo- metre taşlanndan birisi olan Ece Ayhan'ı, son günlerinde ağırla- maktan kıvanç duyduğunu akta- rarak "Yapögmnz ev sahipBgın- den onur duyuyoruz" dedi. Törenin ardından Ayhan, Ça- nakkale'nin Eceabat ilçesine bağ- lı Yalova köyünde toprağa veril- mek üzere yola çıkanldı.. Ve se- venleri, çocukluğunun geçtiği köyde Ece Ayhan'ı, alkışlar ara- smda toprağa dil ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Nelep Oluyor? Sağlıklı, ya da tutariı analizler yapmanın hiçbir biçımde mümkün olmadığı günümüz Türkiye- si'nde; "Bakalım işın sonunda ne olacak" soru- sunu sorarak, farklı konulara yönelmenin de bir sı- nırı olsa gerek. Geçtiğimiz haftayı, bekleyerek ve biranlamda "havayıkoklayarak" geçirdim. Ancak ne tatmin edici açıklamalar bulabildim. ne de "yol gösterici" olacak kokular alabıldim. Yaşamınızın önemli bir bölumünde, aynı siyase- ti paylaşmasanız bile, çok saygı duyduğunuz bir iiderin. yaşamının sonbaharında neler yaptığını gördüğünüzde, gerçekten çok üzülüyorsunuz. Si- yasetin doğasına mı kızmak gerekir acaba, yok- sa insanın doğasına mı?.. • • • Bir lider düşünün, ülkesinin kaderi üzerinde 30 yıldan fazla etkili olmuş. Zaman, zaman öyle "ay- dın tavırlan" sergilemiş ki; arkadaşlannızla konu- şurken, "Bu adam bize iki numara büyük geli- yor"demişsıniz. Ve bu lider, sayısız hatalardan son- ra, partisinin dağılmasına neden olurken, en ufak bir esneklik gösteremiyor. Hatta en önemli özelli- ği olan "aydın namusu" ve "dürüstlüğünü" de ko- ruyamıyor. Bir bakandan istifasını istedıkten ve her ihtimale karşı, "azil kararnamesi" hazırfattık- tan sonra, bu işı yaşama geçıremeyince, akşam bir televizyon kanalına çıkıyor ve "... Ben istifası- nı istemedim", dıyebiliyor. Bu koşullar altında, sağlıklı bir analiz yapılabilir mi? • • • DYP Genel Başkanı (eski meslektaşım), Sayın Tansu Çiller'ın siyasal yaşamından aklımda ne- ler kaldığını düşündüğümde, iki konu öne çıkıyor. Bunlardan birıncısi ülke içinde ve dışında, "Bana oy vermezseniz Erbakan ıktidar olur. Sakın ha- aa..." diye propaganda yaptıktan sonra, kendisi- nın Sayın Erbakan'la koalisyona gıderek, Erba- kan'ı başbakanlığa taşıması ve en sonuna kadar, "asker sadakatıyle" desteklemesi. Ikincisi ise; Yalım Erez bir hükümet kurabilecek- ken, hemen bir manevra yapması ve Ecevifin bir azınlık hükümeti kurabilmesine olanak tanıması. Bülent Ecevit'in bu olaydansonra,"... Hanımefen- diye ne kadarmüteşekkirolduğunu", defalarca di- le getirmesine TV arşivlen şahittir. Tam anlamıyla, büyük ikramiye çıkmıştı. Fakat daha sonraları "bi- rileri"( 1 .). Öcalan ı da paketleyip teslım edince, ik- ramiyenin boyutu inanılmaz derecede büyümüş ve birsonraki seçimlerde iktidaryolunu açmıştı. O gün- lerde Sayın Ecevit, "öcalan nasıl yakalandı" so- rusunu soranlara, "Üzümünüyiyin, bağınısorma- yın", diye yanıt veriyordu. Soruyu soranlaryanıt ala- madı ama, üzümü kendileri yedi. • • • Eğer kadenn garip bir cilvesi olarak, CHP yüz- de 10'luk oy barajının altında kalmasaydı, Tansu Çiller, milletvekili olarak parlamentoya gıremiyor- du. (Belki bir kıymet-i harbiyesı olmazdı ama, müt- hiş "şenlikli" bir şey olurdu.) Ve doğrusunu isterseniz, Tansu Hanım'ın siyasal yaşamının noktalandığını düşünüyordum. Fakat "Koçaş ömeğini" anımsadığım çin, bu konuda ke- sin bir şeyler yazmamıştım. (12 Mart sonrasmda; o günlerin güçlü adamı Sadi Koçaş'a, "Demirel si- yasete yenıden dönebilır mı?" sorusunu soran ga- zetecilere, "Güldürmeyin beni..." demişti. Herhal- de bugün Sayın Demirel çok gülüyordur). Evet 1999 sonrasmda, Sayın Çiller'in siyasal ya- şamı noktalanmış gibi görünüyordu. Fakat ilk şan- sı, partisi içinde ona karşı bir hareket başlayama- ması oldu. Zaten öyle bir "Siyasal Partiler" yasa- mız var ki. herhangi bir siyasal partinin lideri, ken- di istemedikçe, yennden kımıldatılamıyor. Ikincı şansı ise, Bülent Ecevit'in liderliğinde ku- rulan DSP, MHP, ANAP koalısyonu oldu. Bir ülke- nin ekonomik kaynaklarını böylesine "Har vurup harman savuran" bir başka hükümet tanımıyo- rum. Salt Türkiye'nin borçlanma rakamlanna ba- kıldığı zaman, ne söylediğim daha iyi anlaşılabilir. Bu hükümet öyle bir hükümet idi ki, deprem ne- deniyle yurtdışından gelen yardımlan ve deprem için yurtiçinde topianan bağışları bile yağmala- maktan çekinmedı. • • • Ve 3 yıldan beri bu günahlara ve ayıplara, "gıkı- nı çıkarmadan"ortak olan kimi siyasetçılerimiz, şimdi "demokrasi havarisi" kesilerek meydana çıktılar. Aralannda çok sevdiğim ve saydığım isim- ler de var. Bu koşullar altında siyasal analiz yapı- labilir mi? TBMM'de yarın tören düzenlenecek MBK üyesi Albay Tunçkanat öldü tstanbul Haber Servi- si- 27Mayıs 1960 ihti- lalinde Mıîli Bırhk Ko- mitesi (MBK) üyesi olan emekli Hava Kurmay Al- bay Haydar Tunçkanat, önceki gün yaşamını yi- tirdi. Tunçkanat uzun bir süredirkaraağer yetmez- liğinden tedavi görüyor- du. Haydar Tunçkanafın cenazesi 17 Temmuz Çarşamba günü saat 12:00'de TBMM'de dü- zenlenecek töreninin ve Kocatepe Camii'nde kı- lınacak cenaze namazı- nın ardından Cebeci As- ri Mezarlığı 'na defhedi- lecek. 27Mayısl960thtıla- li'nde Milli Birlik Ko- mitesi (MBK) üyesi olan emekli Hava Kurrnay AJ- bay Haydar Tunçkanat, 1921 yılında Bandır- ma'da doğdu. 1957 yı- lında Hava Harp Aka- demisi'ni bitirerek Eski- şehir Hava Üssü Jet Ko- mutanlığı na ,1958 yı- lında Hava Harp Akade- misi "hava harp silah ve araçlan öğretmenliği''ne atandı. 1959>ılında Yük- sekKumandaAkadenü- si'nden mezun oldu. 27Mayısl960thtila- li'ne Ha\a Kurmay Al- bay olarak katılan Tunç- kanat, Milli Birlik Ko- mitesi üyesi olarak TBMM'de. 6 Ocak 1961 tarihinden sonra Kuru- cu Meclis'te, 25 Ekim 1961 'den sonra da Tabii Senatör olarak Cumhu- riyet Senatosu'nda, 12 Eylül 1980 tarihıne ka- dar yaşama görevine de- vametti. İyi dercede Ingilizce bilen Tunçkanafın "Al- bay Dickson'un Rapo- ru". "îkili AıtJaşnıaJann İçjüzü", u Anıerika,Em- pervaBzmveaA", "27 M»Bİ960Devrin»-Dik- tadan Demokrasiye" ve "Türkiye'nin MUli Sa- vıınma Srratejisi" adlı eserlerinin yanı sıra ga- zete ve dergilerde yayım- lanmış politik araştırma ve inceleme yazılan bu- lunuyordu.