27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 TEMMUZ 2002 SALI CUMHURİYET SAYF/ J V U . L J . 1 L J J \ [email protected] 15 #"~"V TankredDorst, Ursula Ehler ve ManfredBeüharz ile Bonn Bienali üzerine Oahne toplumunaynasıdırEMRE ERDEM Birkadın, iki adam. On yıl boyun- ca Avnıpa kıtasını kanş kanş dolaş- tıJar Yeni oyunlar, yeni yazarlar, ye- ni ülkeler aradılar. Yeni dilleri duy- mak. on]an tanımak, dünyaya tanıt- mak istediler. Dogusuyla batısıyla Avrupa üikelerini her bulusmada bir adım daha yakın kjldılar. Bır tutku ve üç insan. Tankred Dorst ünlü AJ- man tıyatro yazan, Ursula Ehler Dorst'un eşi, sağ kolu, tiyatro yaza- n ve Manfred Beilharz Bonn Ope- ra ve Tiyatrosu "nun, Bonn Biena- li'nin Sanat Yönetmeni, Aimanya Uluslararası Tiyatro Enstitüsü'nün (ITI) Başkanı. - Bonn Bienati'ni diğer tiyatro fesrivaUerinden farkı nedir? MANFRED BEİLHARZ - Al- manya'nın eski başkentiydı Bonn. 0 dönemde Bonn Tiyatro ve Opera- sı'nın Genel Sanat Yönetmeni iğfne atandım. Kültür Bakanlığı yeni bir arayış içüıdeydi. Ben daha önce gö- rev aidıgım kurumlarda çok sayıda festival gerçekleştirmiştım. Ama ka- famda farklı bir tasan vardı. Bonn Bienali. Bu çağdaş oyun yazarlannın yer alacağı, Avrupa tiyatrosuna yö- nelik bir fesrivalin atılımıydı. Avru- pa Birliği Sanat Komis>onu'ndagö- rev aldığımda A\Tupa'nın salt bırlı- ğın sınırlan içinde kalması yerine dı- şa açılmasını önerdim. Çünkü biz büyük bır kıtada yaşıyoruz. Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun üyeleriy- le sınırlı değil, Avrupa. Dışa açıl- mak,dışanda ne olup bittiğinı bizle- re gösterecekti. Neden salt tiyatro, dans, opera değil diyecek olursa- nız... Tiyatro bir ülkenin sosyal. po- litik, ekonomik durumuna ayna ru- tar. 0 ülkede yaşayan insanlann pa- noramasıru görürsünuz tiyatro oyun- lannda. Çoğu festivaller yönetmen odakJı ya da ünlü klasik oyunlann yinelendiği bir kısır döngü içinde de- vınirken; Bonn Bienali 'nm başka bir soluk getirmesini amaçladık. Bu fik- rin desteklenmesi bizlen 2002'lere kadargetirdi. KuruJuşumuzdan bu- güne Tankred Dorst ve Ursula Eh- ler'le hep birlikteyiz. Aynca her ül- keden saptanmış olan temsilcilerbi- enale katılacak oyunlann seçıminde bizlere rehberiik etmekte.. Bienalin tutkunu fiç insan - Dünvada 90*Iarda ortaya çıkan politik değişiklikler ve yeni bağım- sız devletler bienali etkiledi mi? BEİLHARZ - Bienale başladığı- mız yıl yirmi dört ülke vardı Avru- pa'da. Şimdi ise sayı kırk ikiye ulaş- u. A\nıpa büyüdü ve büyümekte... Çoğu ülke bağımsızlığını ilan erti. Avrupa külrürünü bu kentte buluş- rurmayı, köprü kurmayı hedefledik. Eğer daha fazla finansaJ güce sahip Bonn Bienali, çağdaş oyun yazarlannın yer alacağı, Avrupa tiyatrosuna yönelik bir festivalin atıhmıydı. Neden salt tiyatro, dans, opera değil diyecek olursanız... Tiyatro bir ülkenin sosyal, politik, ekonomik durumuna ayna rutar. O ülkede yaşayan insanlann panoramasını görürsünuz tiyatro oyunlannda. olsaydık daha fazla ülkeyi bienale dahil edebılirdik. Ama oyun seçim- lerinı tek tek ülkeleri gezerek, oyun- lan görerek yaptığımız için çok sa- yıda ülkenin çok daha fazla zaman gerektırdiğini şüphesiz düşünmek gerekir. Asıl hedefimiz salt fngiliz- cekonuşulan ülkelerden değil. diğer ülkelerden, diğer dillerden örnekle- re yer verebilmektir. Global köyü- müzde dünyanın bütün güzel dille- nnı. seçkin tiyatro yapımlannı bu- luşturmaktır. Burası yeni oyunlann bırbuluşnia noKusıdır... Birbirinden ilginç oyunlan sergilemek dışında katılımcı ülkeler arasından yüz ya- zanmız bizlerin konuğu olmakta. Her insan ayn bir dünyadır. Bu dün- yayı küçük kentimizde kalarak keş- fedemezdik; bizim oyunlan görme- miz gerekiyordu. Hep birlikte 2001 Mayısından 2002 Şubat ayına değin 2002 yılı repertuvannı belirlemek için seksen bin kilo metrelik yol yap- tık. TANKRED DORST - O dönem- de gerek Rusya'da gerek Balkan ül- kelerinde çağdaş oyunlar bulmak güçrü. Klasikler hep gündemdeydi. Bizleryenı oyunlan iğneyle kazarak bulabilıyorduk. Ama günümüzde Rusya tiyatrosu yeni yazar, yeni yö- nermenleriyle çok renkli ve çok et- kileyıci. Bu nedenle bu yıl dört ayn oyunla bienale katıhyorlar... URSULA EHLER - Şımdı çok iyi yapımlar, sagiam kurgulu oyun- lar ve fantazi dolu sahnelemelerle karşılaşıyoruz, ama eski Yugoslav- Yazaryoksatelifdeyok- Bonn Bienali adı duyulmadık genç yazarlann da seslerini duyurmalarını sağladı... DORST - Evet. Şimdiki yazarlar daha şanslı çünkü kendilerini özgürce ifade e*debiliyorlar. Oyun yazma formu diye bir şey kalmadı. Brechtyen ya da dramatik oyun yazma biçimi önemini yitirdi... Örneğin, Rusya'da umut veren yeni yazarlann sayısı artmakta. EHLER - Yeni yazarlann bir handikapı önemli yönetmenlerin adı bilinmedik bir oyunu sahnelemek için ılımlı bakmamalanydı. Shakespeere'le prömiyer yapmak bir gelenekti. Son yıllarda Aimanya 'da bu yapı değişti. Ünlü yönetmenJer genç yazarlann oyunlarını da yorumlamaya başladılar. BEİLHARZ -Susanna Sonntag'uı adı ilk kez Bonn'da duyuldu. Bonn'da prömiyeryapan "Elizabeth" adlı oyunu Sonntag'ın Londra'dan New York'a kısa zamanda tarunmasını sağladı. - Günümüzde yönefmenler metinsiz riyatrovu tercih ediyorlar... Belki de yazardan annmaya çabalıyorlar? DORST - Yönetmenler yazann yerini aldılar. Bu son on yıhn modası. Klasüderin ana temalan alınıp, çeşitli kolajlar yapılmaya başlandı... Örneğin Çehov'un replikleri art arda eklenen bir bulmacadır. Ama siz isterseniz; onun şiirsel dilini güriiltüye dönüştürürsünüz. Yazar olarak oyunlanmm ne güriiltüye boğulmasını, ne de gümbürtüye giönesini isterim. EHLER - Bir de bunun değinilmeyen bir yanı var. Yazar yoksa telif ödemenin gereği de yoktur. ya'da örneğin, Ionesco'nun adını an- mak bile yasaktı. Kendilerini Avru- pa'dan uzak ve yalnız hissediyorlar- dı. Günümüzde bu uzaklık ve yalnız- lık yerini yakınlığa bıraktı. Bilgi ça- ğının olanaklanyla herkes birbirine daha kolay ulaşabiliyor... 'Seyirci gözûyle bakıyoruz' - Her ülkenin yazarları diğer ya- zarlann ovunlannı seçiyorlar. Bu seçimlerde ne gibi ölçütler söz ko- nusu? BEİLHARZ - Bu festıvalde ben başka bir şey yapmak istedim. Eğer yırmi yedi ülkeden ömeklersunmak istiyorsanız, bu işi bir kjşinin yük- lenmesi zordur. Bizlerin lokal insan- lara ihtiyacımız var. Onlann da öz- nel seçimleri olabilir. Ne ben ne Tankred nesnel olamayjz. Belli bir seçimimiz var, bizim rurumumuz başka olabilir. Partnerlerimiz başka yorum getirebilirler. Onlann yardı- mı sayesinde bir nervvork kuruJdu.. Kesinlikle rüm oyunlan izliyoruz, önerileri topluyoruz, baJcıyoruz, me- rak ediyoruz ve buluyoruz. Ama bir kuram ya da tez saptamıyoruz. DORST - Bizim Avrupa tiyatro- su nasıl bıçimlenmeli diye bir tasa- mız yok. Çünkü biz yasak koyucu değiJiz. Önemli olan etkilenmek... Nasıl bir oyun... Biz oyunu anyoruz. Eğer oyun etkileyici ise davet ediyo- ruz... EHLER - Biz oyuna eleştirmen olarak değil; seyirci gözüyle bakı- yoruz. Yeni birgözle oyunlan keşfet- meyeçahşıyoruz... 19 TEMMUZ CIİMA / 21:00 HARBİYE CEMİL T0PUZLU ACIKHAVA TİYATROSU 92.8 SizimSmtinU MUTSMIŞ.0H*«S«15» t-mıtnsttı*wm*" w» Bilet Satış NoktaJari: Kadıköy Seyhan Mûzik Kadjköy Dostlar Kitapevi Beyoğlu Metropoi Miizik Beyöğlu ^daTVfîîzik Beyoğlu Mephisto Aksaray Ezgî Müzik Şişli Kelepir Kitapevi Avcılar Bilgi Birikim Dershanesi Bakırköy Beyaz Martı Kitapevi Türk lîyatrosu değişti- Bonn Bienali'nde Türk fiyar- rosundan örneklere de yer verdi- niz... Türk tiyatrosunu nasıl de- ğerlendiriyorsunuz? BEİLHARZ - Türkiye Bonn Bi- enali'ne üç kez katıldı. îlk kez Güngör Dilmen'in Deli Dum- rul'u, daha sonra 1996'da Mahir Günşiray ve Nesrin Kazanka- ya'nın... "Kaybolma, adlı oyunu yer aldı. Türkiye'nin Seçici Kurul Başkanı Murathan Mungan bize bu yıl altı o>oın sundu. Biz Özen Yula'nm "Ay Tedirginliği"ni ter- cih errik. On ıki yıl önceki izlenim- lerimJe bugünkü arasında önemli farkJılıklar var. O zamanlar bana gösterilen îngiliz. Fransız tiyatro- suna öykünen tiyatro örneklen ve çeşitli Brecht yorumlanydı. Oysa kı Türkiye'nin şiirsel ve mitolojik geçmişi çok kapsamlı olmasına karşm Türk Tiyatrosu'nun geçmi- şindeki öğelerden yararlanamama- sı şaşırtıcıydı. Güngör Dilmen'in Deli Dumrul'u düne ayna tutuyor- du. Ya da Murathan Mungan'nm oyunlannda Mezopotamya Üçle- mesi ve Taziye'de geleneksel öğe- len. ülkenin renklerini çağdaş bir dille yansıtması oyunJann dünya- nın neresinde sahnelenirse sahne- lensın seyirciyle diyalog kurabüen e\rensel örnekler arasında yer al- masını sağladı. Türk tiyatrosu bir anlamda sonoojjlda kabukdeğiş- tirdi. DORST - Haldun Taner'in oyunlannı izledim. Çok yetenekli oyunculann yorumlanyla gelenek- sel Türk tiyatrosu hep ilgimi çek- miştir. Kukla tiyatrosuyla başladı- ğım tiyatro yaşamımda Türk gölge ürk tiyatrosunun son on yılda kabuk değiştirdiğini söyleyen Manfred Beilharz, Türkiye'nin zengin şiirsel ve mitolojik geçmişinden motiflerle bugünün yaşammı yorumlayan çağdaş oyunlan başanlı buluyor. tiyatrosu üzerine çalışmalar ger- çekJeştirdim. Bienalin örneklenn- den söz ermek gerekirse Türki- ye'den bu yılki son konuğumuz "Ay Tedirginliği" beğeniyle izlediğim çarpıcı bir oyun örneği. EHLER - Türk edebiyatı, Türk Tiyatrosu 'ndan daha çok tanınıyor. Aİmanya'da yabancı nüfiıs sırala- masında TürkJer ilk sırada, ama ti- yatro alanında ne yaptıklan pek du- yulmuyor... Daha doğrusu bilinmi- yor. - Bonn Bienali sonlanıyor, Wi- esbaden'a yol alınıvor... Yeni bi- enalin sadece adı farklı da fikri aynı mı? "BEn.HARZ-Evet... Bonn'daki görev sürem tamamlandı. Yem gö- rev yerim Wiesbaden Tiyatrosu. Dolayısıyla Bonn Bienali bu yıl se- yircilerine veda ediyor. Ama Wıes- baden Bienali başlıyor. Kurmuş ol- duğumuz yapıyı koruyacağız... DORST - Şimdiden Wiesbaden ile ilgili tasanmıza başladık... Ama merakımız, arayışımız, yolculukla- nmız bitmiyor. EHLER - 2004'te Wiesbaden'da görüşmek üzere... [email protected] Yousuf Karsh öldü • BBC (LONDRA) - Wınston Çhurchill 'in 'meydan okuyan' halini yansıtan 1941 tarihli fotoğrafiyla dünyaca ün kazanan Ermeni asıllı fotoğraf sanatçısı Yousuf Karsh, 93 yaşmda Amerika'nın Boston şehrinde yaşama veda erti. Karsh, portre çalışmaİannda çoğunlukla dünya liderlerinı konu alıyordu. On iki Amerika başkanı, Albert Einstein, Fidel Castro, Brigitte Bardot, Humphrey Bogart ve Ernest Hemingway, sanatçırun görünrülediği isimlerden birkaç tanesi. 1908 yılında Türkiye'de doğan Karsh, ]924'te Kanada'ya yerleşti. 1932 yılında yerleştiği Ottawa'da profesyonei fotoğraf çalışmalanna başladı ve kısa zamanda başanyı yakaladı. Karsh, 1996 yılında bir dergiye yaptığı açıklamada, 'insan yüzünü göriinriilemek zor bir iş, fakat çok da heyecan verici. Hiçbir zaman bundan bıkmadım, çünkü herkes kendine özgü' ifadesine yer vermişti. 5. Ukya / Kaş Festivali başlıyor • Kültür Senisi - Üç yıldır Istanbul Devlet Opera ve Balesi başbalerini Hülya Aksular'uı komite başkanJığında sürdürülen Likya Kaş Kültür ve Sanat Festivali, bu yıl 19-21 Temmuz 2002 tarihleri arasında gerçekJeşecek. 5'incisi gerçekleşen festival, ressam Ismail Acar'ın resmederek bu yıl Kaş için yarattığı iki ayn 'Tak' çalışmasının açıhşımn ardından, Kaş Halk Eğitim Merkezi halkoyunlan ekibinin gösterisiyle başlayacak. Festival boyunca yer alacak etkinJikler arasında Likya tarihi dia gösterisi, 'Anadolu Mozaikleri' takı gösterisi, sokak konserleri ve sokak sergileri, tstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin 'Kırk Merdivende Bale' başhklı çalışması yer alacak. Festival, yamaç paraşütü yanşması ödül töreni ve plaket dağıtımıyla son bulacak. Su'nun belgeseli ttestek bekfiyor • Kültür Senisi - Hilmı Etikan'ın gerçekleştirdiği Ruhi Su belgeseli için Ruhi Su'nun görüntü kayıtlan aranıyor. Ruhi Su'nun yaşamı belgesel haline getiriliyor. Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı ile Sıdıka Su özel arşivi temel aimarak gerçekleştirilecek olan belgeselin amacı, Ruhi Su'yu genç kuşaklara tanıtmak. Kültür Bakanlığı'nin katkılanyla hazırlanan belgeselin yönetmenliğini Hilmi Etikan, senaryo yazarlığmı Ilgm Su, görüntü yönetmenliğini ise Necip Sevindik yapıyor. Film ekibi belgeseli en iyi şekilde gerçekleştirebilmek için elinde Ruhi Su ile ilgili belge bulunan. özellilde Ruhi Su'nun hareketli görüntülerine sahip olan tüm kurum ve kişilerin kendileriyle ilişkiye geçmelerini, bu girişime destek vermelerini bekliyor. Bilgi için: Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı: (0212 245 38 96 & 245 40 32) l Başkent Senaryo Yarışması' • Kültür Servisi - Sınematek Derneği ve Çankaya Belediyesi, Türk sinemasına katkıda bulunmak ve bağımsız sinema anlayışım geliştirmek amacıyla 'Başkent Senaryo Yanşması' adı altında uzun metraj, kısa metraj ve belgesel film dallannda, ulusal çapta bir senaryo yanşması açıyor. Senaryo yanşmasının konusu bu yıl, Nâzım Hikmet'in doğumunun 100. yılı anısına 'Memleketimden tnsan Manzaralan' oJarak belirlendi. Yanşma şartnamesi için www.sinema-tek.org adresinden bilgi edinilebilir. 1 bmip Kısa Film Festivali' • Kültür Servisi - Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan 'Uluslararası Izmir Kısa Film Festivali'nın web sitesi yenilendi. Festivale başvurular yeni web sitesi üzerinden on line olarak kabul edilecek. Tüm kısa filmcilere açık olan festival, Türkiye'de kısa filme ve kısa filmcilere gereken önemin verilmesine önemli katkılarda buiunuyor. Birçok yeni oluşumun başlangıcına öncülük eden festival, Türkiye ve dünyadaki geçmiş festival yapılannı göz önüne alarak oluşturduğu programlar ile ülkemizdeki festival anlayışmı değiştirmeyı amaçhyor. Bu amaç doğrultusunda festivalin sadece film gösterilen etkinlikler olmasının dışına çıkılarak, festival kapsammda düzenlenen söyleşilerle kısa filmcilerin kendi aralannda ve seyirci ile direkt iletişim kurmalan sağlanmaya çalışıhyor. Bozcaada'da dostluk rüzgâpları • Kültür Senisi - Avrupa Birliği, Türk-Yunan Dostluk Festivali ile tanıtıfacak ve Bozcaada'da bu yıl 27 Temmuz-18 Ağustos tarihleri arasında ilki yapılacak olan 'Avrupa Birliği Çerçevesinde Türk-Yunan Dostluk Festivali' başlıklı bir etkinlik düzenliyor. Avnıpa Birliği'ni anlatmayı, Türkiye'nin AvTupa Birliği 'ne üyelik sürecinin toplumun gündelik yaşamına etkisini yerleştirmeyi amaçlayan festivale pek çok sanatçı, gazetecı, yazar ve akademisyen katılacak. Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun desteği ile yapılacak olan festival, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecini destekJemenin yanı sıra Türkiye ve Yunanistan arasındaki dostluk bağlaruıın özellikle kültür ve sanat alamnda gelişririlmesine katkıda bulunmayı da hedeflıyor. Festival kapsamında konserler, tiyatro ve film gösterilen, plastik sanatlar, sohbet toplantılan ile imza günlerinden oluşan pek çok etkinlik düzenlenecek. Tarihsel ve mevcut demografik yapısı itibanyla en uygun festival mekânı olarak düşünülen Bozcaada'ya, hem Türkiye'den hem de Yunanistan'dan yüksek bir katılımın gerçeldeşmesi bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle