Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»7HAZİRAN 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI ekonomifa cumhuriyet.com.tr 13
Bayndrbank'a
üzelgörev
• İSt\NBUL(AA)-
tstanbul Yaklaşımı
fyroıesiyle ile sonınlan
ç>özülemeyen firmalar içın
krunılması planlanan Aktif
Vönetim Şirketi'nın
ç=akşmalanna, Tüıkiye
Bankalar Bırliği de (TBB)
kcatıldı. Garanti Bankası
Genel Müdür Yardımcısı
A.dnan Memiş
r*aşkanhğındakı TBB
Yfeniden Yapılandırma
ÇalışmaGnıbu,TMSF
kontrolü altında
Bayuıdırbank taraftndan
yürütülen Aktif Yönetim
Şirketfnin kurulması
çalışmalanna destek
verecek. Memiş. yeniden
yapılandırma şansı
bulunmayan şırketlerin
fiziki bırtakım değerlen
bulunabileceğını belırterek:
"Bu fızikı ıınsurlann Aktif
Yönetim Şirketi'ne devri
bir çözüm olabilır." dedi.
Bakû-Ceyhan
2005'ehazır
• İSTANBUL(AA)-
Bakû-Tiflis-Ceyhan
Boru Hattı Projesi Genel
Müdürii Michael
Tovvnshend. projenin
fiziki inşaatını gelecek
yıl mart ayında başlatmış
olacaklannı ve tam
işletmeye de 2005 yılı
başlannda hazır
olacağını bildirdi.
Projenin maliyetinin 3
milyar dolann altında
olduğunu bildiren
Tovvnshend.
"Finansmanın yüzde
30 'u özkaynak, yüzde
70'i kredi ile
karşılanacak. Kabaca 2
milyar dolarlık bir
finansmana ihtiyaç var"
dedi.
BDDK: Endişeye
gerek yok
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu'ndan
yapılan açıklamaya göre,
mülkiyeti Fon'a intikal
eden Pamukbank, her türlü
bankacılık işlemlerini
yapmaya ve mevduat kabul
etmeye devam ediyor.
Açıklamada 'Pamukbank
mudilerinin,
mevduatlannın akıbeti
konusunda herhangi bir
kaygı duymalannı ve
anılan bankayla ilişkide
bulunan diğer alacaklılann
endişe etmelerini
gerektirecek bir durum söz
konusu değildir' denildi.
Bankada örgütlü Banka ve
Sigorta Çalışanlan
Sendikası'nın yeni
yönetimle görüşeceği
bildirildi.
Yine Andersen, yine muhasebe usulsüzlüğü, bu sefer skandalın yıldızı iletişim devi
ABD'yiWorldcomsarsüEkonomi Servisi - ABD'de enerji
devi Enron'un iflasının arduıdan orta-
ya çıkan ve tüm sektörü zan altında bı-
rakan skandalın bir benzeri de teleko-
münıkasyon alanında ortaya çıktı. Te-
lekomünıkasyon sektörünün lider şir-
ketlerinden Worldcom'da muhasebe
hesaplanyla oynandığı ve 3.8 milyar
dolarlık usulsüzlük yapıldığı belirlen-
di. Bır ay öncesine kadar şirketin da-
nışmanüğını Enron davasından suçlu
bulunan ve iş yapma olanağı mahke-
me karanyla engellenen Arthur An-
dersen'in yürütmesi dikkat çekti.
Son on yılda artan devasa kâr oran-
lanyla küresel sisteme damgasını vu-
ran enerji ve telekomünikasyon sek-
törlerindeki parlamanın "yapay okhı-
ğu" iddıalan bır kez daha doğrulandı.
telekomünikasyon sektörünün lider
~ şirketlerinden Worldcom'da muhasebe hesaplanyla
oynandığı ve 3.8 milyar dolarlık usulsüzlük yapıldığı ortaya çıktı.
Dünya borsalannda da haberle birlikte büyük düşüşler yaşandı.
Worldcom, şirketin 2001 yıhnda
1.4 milyar dolar, 2002'nın ılk çeyre-
ğinde 130 milyon dolar olan kâr ra-
kamlarını net zarar gösterecek şekil-
de yeniden açıklayacağmı duyurdu.
Worldcom"un hesaplannın doğru ya-
pılması durumunda nakit akışınm
2001 yıhnda 6.3 milyar dolar, 2002 yı-
lmın ilk çeyreğinde ise 1.4 milyar do-
lar daha az çıkacağı hesaplandı.
Şirket cuma gününden itibaren de
yılda 900 milyon dolar tasarruf et-
mek amacıyla ışgücünü yüzde 20
oranında kısarak 17 bin çalışanının
işine son vereceğini bildirdi.
Şirketin baş muhasebe yetkilisi
Scott Sulüvan'ın işine son venldığı,
başkan yardımcısı ve denetçi David
Myers'ın da ıstifasının kabul edildiği
bildirildi. WorldCom'un kurucu pat-
ronlanndan Bernie Ebbers de, yedi
hafta önce istifa etmıştı.
Borsalarda 11 Eylül etidsi
Worldcom'da ortaya çıkan usulsüz-
lüğe uluslararası piyasalar 11 Eylül
saldınlanna benzer bir tepki gösterdi.
New York Borsası'ndaNasdaq endek-
si yüzde 3.3, Japonya Nikkei Endeksi
422 puan düşüşle kapandı. Londra
Borsası'nda Financial Times 100 En-
deksi açılışın ük 20 dakikasında yüz-
de 4 oranında düştü. Avrupa borsala-
nnda düşüşler Frankfurt'ta yüzde 4.7.
Paris'te 4.4, Amsterdam'da 4.8, Briik-
sel'de3.3'übuldu.
Ulkenin ikinci bflyflk şirketi
Küçük bir uzun mesafeli telefon
şirketi olarak işe başlayan Worldcom,
benımsediği saldırgan büyüme stra-
tejısiyle son 15 yıl içinde sektördeki
60'tan fazla firmayı bünyesine ala-
rak uzun mesafeli telefon hizmetleri
ve bilgi işlem sektöründe ABD'nin
ikinci büyük şirketi konumuna yük-
selmişti.
KARÇEL'E DURDURMA
Kardemir'de
istifaya doğru
Ekonomi Servisi - Kardemir Karabük
Demir Çelik Sanayi ve Ticaret AŞ Yö-
netim Kurulu Başkanı Şinasi Aituıer,
Başbakan Bülent Ecevit'e yaptığı yazılı
başvuruda, şirketin yönetim kurulunun
istifasından doğacak boşluğun engellen-
mesi için şirket yönetim kuruluna hükü-
met tarafından atama yapılmasını istedi.
Kardemir'den Borsa'ya gönderilen
açıklamaya göre, Başbakan'a gönderilen
yazıda hükümet tarafından önerilen çö-
züm yolunun Kardemir"in kurtanlması-
na yetmeyeceği dile getirilerek yönetim
kurulunun istifası ile genel kurulun top-
lantıya daveti konusunda bir boşluk doğ-
maması için, hükümetin önereceği isim-
lerin yönetim kuruluna atama suretiyle
getiriknesinin çok faydah olacağı kayde-
dildi.
Karçd'de faaüyet duracak
Kardemir aynca yüzde 99.9'una sa-
hip olduğu Karçel'in faaliyetlerinin 30
Haziran'dan itibaren durdurulacağını
açıkladı. Açıklamada Karçel'in 1998 yı-
lından bu yana toplam 4 trilyon 397 mil-
yar lira zarar etriğı, bu nedenle sermaye-
sini 500 milyar liradan 8 trüyon liraya
yükselttiği hatırlatıldı. Şirket, Karçel'in
bütün demirbaşlan ile stok sahalannda-
ki mamul, yan mamul ve hammaddele-
rinin Kardemir tarafından satın ahnaca-
ğını, çelik yapı fabrikalannın ise Kar-
çelsan'a kiralanacağını bildirdi. Karçel-
san'ın ürettiği imalatın her tonu için Kar-
demir'e 20 milyon lira bedel ödeyeceği
belirtildi.
Özçelik-tş Sendikası Karabük Şube
Başkanı Ruhi Ayhan da hükümetin par-
lamentoda bulunan siyasi partilerin il
başkanlanmn yer aldığı bir şehir mecli-
si kurduklarını ve Kardemir'le ilgili ba-
kanlan ziyaret etmeyi düşündüklerini
söyledi. Ote yandan Kardemir Karabük
Demir Çelik Sanayi Ticaret AŞ Yönetim
Kuruluüyelerini seçme imtiyazı bulunan
A ve B grubu hisse sahiplerinden 13 or-
tak, hisse satışı için SPK'ya başvurdu.
reselleşme
karşıtlarıyine eylemde
Dünyanın en geHşmiş sekiz ülkesinin (G8) Kanada'da
başlayan nrvesinin ilk gününe küreseüeşme karşıtianıun
cylcmleri damgasını vurdu. Bini aşkın eylemci gün
boyunea çeşitli eylemlerle G8'Ieri ve ulusötesi ştrkerJerin
üçüncü dünya üikelerindcki çahşma şartlannı protesto
ettL G8 liderteriyle yapılan görüşmelerde ise zirvenin
sürpriz gündem maddesinin dolann değer kaybı
olduğu öğrenildi (Fotoğraflar: AFP)
BURSA (AA) - Taşıt Araçlan Parça
Sanayıcileri Derneğı (TAYSAD)
Genel Sekreteri Barbaros Demirri,
yerli araç üretimindeki gerileme
nedeniyle yan sanayide de erime
yaşandığına dikkatı çekerek 1989-
1993 dönemınde yüzde 90'lan bulan
yerli parça kullanımının, yüzde
20"lere düştüğünü bildirdi.
Demirci, 1990'lıyıllann başlannda
otomotiv ana ve yan sanayıinde
kapasite kullanımının doruk
noktasına ulaştığrnı anımsatarak
yabancı marka araçlann pıyasalara
hâkım olması ve yerli üretimin
krizlerle sarsılması sonucu bu
tablonun olumsuz yönde değiştığini
kaydetti. Demirci, bir milyon araca
parça ve ekipman üretme kapasitesine
sahip yan sanayide atıl kapasite
oluştuğunu, daralan iç pazarın
olumsuzluğu daha da pekiştirdiğini
vurguladı. Demirci, Türkiye
genelinde 1000 dolayında otomotiv
yan sanayii kuruluşu olduğunu
kaydederek bunlann sadece 300-
400'ünün değişik oranlarda ihracat
gerçekleştirdiklerini belirttı.
Altın Işletmeciliğinde
Siyaniir Kullanılması
Avrupa Birliği Ülkelerinde
Yasaklanmamıştır
Kendi bilim dalları dışındaki konularda konuşan ve yazan
bazı kişiler tarafından öne sürülen
"Siyanür kullanarak altın işletmeciliği yapmanın
Avrupa Birliği ülkelerinde yasaklandığı"
iddiasının gerçeklerle ilgisi yoktur.
Avrupa Birliği ülkelerinden Fransa, İtalya, İspanya, İsveç ve
Finlandiya'da siyanürleme yöntemıyle altın madeni
işletilmektedir. Avrupa Birliği Komisyonu'nun madencilik
faalıyetlerine ilişkin 23 Ekim 2000 tarihli ve COM(2000) 664 sayılı
genelgesinde yer alan
"Altın içeren cevherlerin
işlenmesinde gerek çevresel
gerekse ekonomik yönden
siyanürleme yöntemi tercih edilen
yöntemdir ve tüm dünyada yaygın
olarak kullanılmaktadır "
rfadesi böyle bir yasaklamanın söz konusu olmadığını
göstermektedir.
Dünya'da halen, 875 altın madeninde altın'ın
%83'ü siyanürleme yöntemiyle üretilmektedir.
Kamuoyu'nun bilgisine saygılarımızla duyururuz.
Madencilik A.Ş.
Ovacık Altın Madeni
www.ovacik-altin.com
TÜRKİYE'NİN LOKOMOTİF SEKTÖRLERÎNE ABD'DEN VÎZE YOK
Nitelikli sanayi bölgeleri
umut olmaktan çıktı
Ekonomi Servisi - Türkiye'nin ihracatını arttır-
mak için yoğun çaba gösterdiği ABD'ye ihracat
yüzde 14.8 azalırken ithalat yüzde 7 oranında arttı.
Gümrüksüz ihracat olanağı sunması beklenen nite-
likli sanayi bölgeleri de dış ticarette dengeyi Türki-
ye lehine çevirmenin umudu olmaktan çıkıyor. Böl-
gelerle ilgili karar tasanlanna göre. Türkiye'nin lo-
komotif sektörleri bu alanda yatınm yapamayacak.
ABD'ye yönelik ihracatın
arthnlması amacıyla Türki-
ye'de kurulması öngörülen ni-
telikli sanayi bölgelerinin kap-
samı giderek daraltıhyor.
AA'nın haberine göre, Türki-
ye'de kurulacak nitelikli sana-
yi bölgelerinden, Israil'in
ABD ile imzaladığı serbest ti-
caret anlaşması kapsamında.
ABD'ye gümrüksüz ihracat
yapılmasını sağlayacak yasal
altyapının oluşturulmasına
yönelik son iki girişimde, bu
bölgelerde yatınm yapılabile-
cek sektörlere getirilen kısıtla-
ma arttınldı.
Daha önce ABD ile yapılan
görüşmelerde, ABD, söz ko-
nusu bölgelerde tekstil yatın-
mının yapılmasını istemiyor-
du. Türkiye ise bu düzenleme-
nin içine sektörlerle ilgili kısıtlayıcı hükümler geti-
rilmemesini talep ediyordu.
Bu yıl mayıs ayına kadar yapılan görüşmelerde,
ABD tarafi sadece tekstil sektörü konusunda çekin-
celerini dile getirirken ABD Senatosu'na mayıs
• Türkiye'nin ihracatını
arttırmak için yoğun çaba
gösterdiği ABD'ye ihracat
yüzde 14.8 azalırken bu
ülkeden ithalat yüzde 7
oranında arttı. Gümrüksüz
ihracat olanağı sunması
beklenen nitelikli sanayi
bölgeleri de dış ticarette
dengeyi Türkiye lehine
çevirmenin umudu
olmaktan çıkıyor.
Bölgelerle ilgili karar
tasanlanna göre tekstil, deri
gibi lokomotif sektörler bu
alanda yatınm
yapamayacak.
ayında sunulan, Türkiye'nin tsrail ile yapılan serbest
ticaret anlaşmasından yararlanmasını sağlayacak
karar tasansında, serbest bölgelerde faaüyet göste-
remeyecek sektörlere ilişkin sınırlamalann arttınl-
ması, Türkiye tarafından "sürpriz" olarak karşılan-
dı. Söz konusu tasanda, tekstil sektörünün yanı sı-
ra deri, deri giyim, ayakkabı ve saraciye sektörleri-
nin de söz konusu serbest bölgelerde faaüyet gös-
, termemesi öngörüldü. Yine aynı ka-
rar tasansında, "ABD Başkanı'nın
karan ile ABD piyasasmm ithalatta
hassas sektör olarak kabul edecegi
sektörierin de serbest ticaret anlaş-
ması kapsamı dışına çıkanlabilece-
ği" hükrnünün bulunduğu belirtili-
vor.
çabalar sonuçsuz
11 Eylül saldınlanndan sonra
Türkiye ile ABD arasındaki siyasi
ve askeri ilişkilere paralel olarak yo-
ğunlaştınlan bu ülkeye yönelik ih-
racatı arttırma çabalan sonuç vermi-
yor. Ilk dört ayda Türkiye'nin
ABD'ye yaptığı ihracat, ihracattaki
genel artış trendinin aksine yüzde
15'lik hızlı bir düşüş göstererek 1
milyar dolann alhna indi. Bu ülke-
den yapılan ithalat ise genel azalış
trendinin aksine yüzde 7 arttı.
DÎE verilerine göre Türkiye, bu yıl ocak-nisan
döneminde ABD'ye 956.7 milyon dolarlık ihracat
gerçekleştirirken. bu ülkeden yapılan ithalat 936.4
milyon dolar düzeyinde oluştu.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Futbolun Gölgesinde
Maç oncesi son saatleri Alman televizyoncularia tren-
de, Kapalıçarşı'da geçirdim. Yolcu olanlarda maçı izle-
yecekleri yere yetişme telaşı. Satıcılarda 'We olurne ol-
maz". birkaç bayrak, tişort daha satma hesabı. Kimse
burnundankılaldıımıyorya, televizyonculann Alman ol-
duğu anlaşılıranlaşılmaz birsamimiyet. bir kucaklaşma,
"finalde beraberiz" laf atmalan.
Bayrak, bayraklı tişort satanlar dışında aslında Kapa-
lıçarşı'da alışveriş durmuş. Turistler bile maç saatlerine
bağlı ortalıktan, hele de alışverişten çekiliyorlarmış. Ama
kimin umurunda. Kameraları görenler, maç sonrası za-
fer için getırdıkleri davul. zumalar dahil ne bulurlarsa ça-
larak olmazsa sloganlarla Türkiye lehine küçük çaplı bir
gösteri düzenliyorlar.
Döviz bürolannın önünden geçerken kimilerinin alış-
kanlıklaşöyle bırgözü kayıyor. "Eyvah dolaryükselmiş"
türünden bir çıkışla, hızla yola devam. Sahi dolar dün
kendi ülkesinde. euro. yen karşısında hızla, çok ciddi de-
ğer kaybederken Türkiye'de niye yükselryor? Yine biri-
lerı Türkiye'nin kredi notunu düşürmüş. Ecevrt'in has-
talığı esas bahane gösteriliyorsa da herkes gerçek ne-
denin spekülatif olduğunu sonunda itiraf etmek zorun-
da kalıyor. Çok düşük alım satımın olduğu bir piyasada
birileri fırsat bu fırsat istedikleri gibi oynuyorlar. Düşer-
ken de kalkarken de kazanmaya, vurmaya devam edi-
yorlar.
Dün belirlenen asgari ücret, DlE'nin belirlediği, olma-
sı gereken en alt sınınn da net 22 milyon altında çıktı.
Açlık sının 300 milyon, yoksulluk sının 1 milyar, asgari
ücret net 184 milyon. Olup bitenlerie ilgimiz, iyice sar-
hoş olmuş bır insanın algılamasının ötesine gidemiyor.
Futbol, kupa sarhoşuyuz.
Hadi bize olan olmuş, şu Alman televizyonculara ne
oluyor? "Milli takımınızın başansından sonra, Türkiye
böylesine kenetlenmişken, bu ekonomik, siyasal, top-
lumsal gelişmelere ne boyutta yansır?" turunden soru-
lar soruyorlar. Elin adamı bile böyle düşünüyorsa..Sahi-
den biz denildiği gibi Cumhuriyet'in ilk yılları sonrası, ilk
kez çok anlamlı bir boyutta bütünleştik, kenetlendik mi?
Milli takımımızın başarısı böylesi etkin, anlamlı sonuçlar
yaratmış olabilır mi?
Bütün görülebılir ölçümlemeler öyle gösterıyor. Her
yaştan, her kültürden insanlar, çok değil bir-iki hafta ön-
ce giyseler,"deli"damgası yiyebilecekleri bayraklı tişort-
larla gerine gerine dolaşıyoriar. Üstelik giyecek kadar ce-
sur olmayanlan onlara sevgi, sempati ile bakıyorlar. Ilk
kez türbanlılarta. motosikletliler, en aykırı yaşam felse-
feleri ve giysileri ile ortak ekrandan sokak ortasında maç
seyrediyor, aynı sevinç ya da kaygı çığlıklarını atabiliyor-
lar..
Bu başan, onur, çoşku seli duygusunun ne kadar ka-
lıcı olabileceğine ilişkin kaygımı dillendirmeye çalışıyo-
rum. Sonuç olarak duygularımızı, özlemlerimızi, başarı-
ya açlığımızı, kimliğimizi ne kadar beslerse beslesin bu
bir futbol, spor başansı. Seyirci desteğimiz. özdeşleş-
memiz, kenetlenmemiz en uç noktalara ulaşmış olsa da
ortada sanal bir durum, bizim doğrudan katkımızın ol-
madığı bir başarı var değil mi? Ne kadarı ile ekonomik,
sosyal, siyasal sorunlarımıza çözüm aramakta başlan-
gıç, yanrt olabilir ki?..
Alman meslektaşım benim sorgulamamı doğru bul-
mamış olmalı, benden daha heveslı ve umutlu itiraz edi-
yor. "Spor başansı, futbol, kitleleri buluşturuyorsa, ye-
ni bir heyecan yaratıyorsa sonuçlan toplumsal yaşama
da yansımaz mı? Bizde Almanya tarihinde öyle olmuş-
tu. Almanlan futbol başansı bir araya getirmişti. Siz de
bu birteştıren, yükselen moral değerterden yararlana-
maz mısınız?.." diye soru yöneltiyor.
Türkiye'dekı gidişattan çok karamsar, nerede ise
inançlannı, umutlannı tümden yitirmiş bir arkadaşımın,
kupa aşamasındaki değişimi gözümün önüne geldi. Ön-
ce izlemediğı futbol maçlarını izler oldu. Sonra diğer ku-
pa maçlanna bile takılmaya başladı. Derken futbol üze-
rine kritiklenni dinler oldum. Çok coşkulu bir sesle, "De-
mek ki bir araya gelebiliyormuşuz, demek ki istenince,
birilen kendi alanlannda ciddi ciddi çalışmca, başanlı-
yormuş. Başkalanndan bireksiğimizyokmuş. Bunu ben
tabii ki yetişmiş insan olarak biliyordum. Ama toplum
olarak özgüvenimizi, umutlanmızı kaybetmiştik.." olum-
lu, umutlu anlatıyor, anlatıyor..
Beni en çok, kamera tutulan en alttakilerden insanla-
nmızın yaklaşımlan etkıliyor.. "Biz de biliyoruz. Evdeki
tencerenin kaynamasınayaramayacak, çocuğum iş bu-
lamayacak. Hiçbir sıkıntımıza çare olmayacak. Ama biz
de insanız. Yıllardır hiçbir şeye sevinemedik, güleme-
dik. Sevinmek bizim de hakkımız..", "Yıllardır IMF, Dün-
ya Bankası reçeteleri, AB 'ye uyum şartlan diye diye bi-
zi ezıyorlar. Hortuyorlar. Sesimiz, soluğumuz çıkamıyor.
Kompleks içindeyiz. Takımımızın başansı ilaç gibi gel-
di. Onurlanıyoruz, gururlanıyoruz.." sözleri, insanlann
sevindirik olmuş halleri, nedensiz, anlamsız gözyaşı akıt-
tınyor. Başarıya, birlikteliğe, güzelikleri paylaşmaya ne
kadar da açız? Ne kadar yoksunuz? Şu aylar yıllar orta-
lıkta görünmemiş, sokaklarafırlayan, zıplayan gençlere
bir bakın? Ne kadar çok işsızimiz, ağıryoksulumuz var?..
Gol yedik gazetedeki çocuklar nefes alamıyor. So-
kaklar zaten bomboş. çrt çıkmıyor. lyimseıier kupanın
üçüncülük maçıyla teselli bulmak istiyor. Kötümserler
onlara kızıyor. Şimdi ne olacak?
DGD'de rakam karmasası
Üretici 20 mflyon
Kra destek istiyor
HACER BOY\CIOGLU
AMCARA-IMFve Dün-
ya Bankası'nın istemleri
doğrultusunda piyasa ko-
şullanna terk edilen mıl-
yonlarca tanm üreticisine
yönelik tek devlet desteği
niteliğinde olan doğrudan
gelir desteğinde (DGD) ra-
kam karmasası yaşanıyor.
Türkiye Ziraat Odalan Bir-
liği doğrudan gelir desteği-
nin 20 milyon liraya çıkanl-
masını isterken, Tanm Ba-
kanlığı rakamın 15 milyon
liranın altında kalmamasını
istiyor. Hazine ise. IMF'ye
doğrudan gelir desteğinin
13.5 milyon lira düzeyinde
tutulacağı sözünü verdi.
TZOB. dekar başına 10
milyon lira olarak uygula-
nan doğrudan gelir desteği-
nin 20 milyon lıraya çıkanl-
ması için çalışmalara başla-
dı. Birlik Başkanı RifatAk-
yüzTanm ve Köyişleri Ba-
kanhğı'na başvurarak. ko-
nuyla ilgili çalışmalarda ba-
kanlığın kendilerine destek
vermesini istedi.
Ak>oiz"ün istemini ince-
leyen Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı'nın ise doğrudan
gelir desteğinin asgari 15
milyon lira olması konu-
sunda ısrarcı olduğu öğre-
nildi. Hazine'nin, IMF'ye
verdiği niyet mektubunda
doğrudan gelir desteğinin
hedef enflasyon kadar artı-
nlacağı sözünü verdiğine
dikkat çeken bakanlık yet-
kilileri. bunun gerçekleş-
mesi durumunda dekar ba-
şına uygulanan gelir mikta-
nnın 13.5 milyon liraylası-
nırlı kalacağını belirtti. Ba-
kanlık yetkilileri. "Biz, bu
rakamın 15 milyon liranın
altında olmaması için Hazi-
ne'ye baskı yapacağtz" de-
di."
,\kyüz, sıkıntılann Hazi-
ne bürokratlannın tanmı
bilmemesınden kaynaklan-
dığını söyledi.