Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2-4 HAZİRAN 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr
15
Söylenecek sözlertükendi mi?
AVŞEEMEL.MESCİ
"İyi oyunlar hiçbir zaman
kefldini tümüyleelevennez.''
Mıtos-Boyut Yayınla-
n'nın "Genç Alman Yazar-
laai" dızisi içinde, Sibel Ars-
lan Yeşüay'ın çevirdıği
"Uzun Zaman Önce Ma-
yıs'ta" adlı oyunuyla Türk
olcuyucuya tanıttığı Roland
Sctaimmdpfennig' in bu söz-
leri üzerinde düşünmek,
çağdaş Batı tiyatrosunda gi-
derek ağırlık kazanan bu
"yeni" akımı enine boyuna
irdelemek gerek kanımca.
Belki de birtakım kesin ya-
tutlar üretmekten çok, soru
sormayı, kendı sorulannı
oluşturmayı amaçlayan bir
yakiaşun içinde ele alınma-
lı bu konu.
ÖzellikJe 19. yüzyılın
ikinci yansından başlayarak yönet-
menlik kurumu tiyatroda tartışılmaz
bir ağırlık kazansa da, yenilenme gı-
nşimleri ya yönetmen-yazar ışbirlik-
lerinin ve etkileşimlerin ürünü oldu
ya da düşün ve yazın alanlanndaki ge-
hşmelerden de hız alan tiyatro yazı-
mı bu sanattaki "yeni* egilimlenn ba-
şııu çekti.
Zaman zaman Shakespeare, Puş-
Idn, Çebov; Brecht, Beckett gibi hem
yazın, hem tiyatro alanında ürün ve-
ren veya kendi çağlannda ve veya
sonrasında yazın dünyasını da etkile-
yen oyun yazarlan da çıktı. Dolayısıy-
la genel sahneleme anlayışındaki tüm
değişimlere, söz dışındaki ifade araç-
lannın kazandığı öneme karşın, oyun
yazan tiyatro sanatuıdaki merkezi ye-
rini korudu. Bu nedenle orüarın gerek
"oyun" kavTamına, gerekse tiyat-
ro< toplum ilişkisine yaklaşımlan, ya-
zar (ya da öncü yazar) ripolojisindeki
değişimler tiyatronun bütünü üzerin-
de etki yapmayı sürdürüyor.
20. yûzyıl ve açık yapıt
1. Dünya Savaşı'yla birlikte pembe
düşleri yıkılan 19. yüzyıl Batı uygar-
lığına bir tepki olarak, düşüncede iler-
lemecilik ve pozitivizm / edebiyatta
büyük gerçekçi roman / tiyatroda na-
türalizm akımlan 20. yüzyılda tam an-
lamıyla altüst edildi. Bilimsel düşün-
ce alanında neden ' sonuç kurgulan-
na dayalı tek çizgili determinisrik
akımlann da görelilik kuramı. kuan-
tum fiziği gibi de\Tİmlerle yıkılması
da bunlara eklenince sanatın önünde
yorumu özgürleştirici yeni olasılık
alanlan açıldı. Ama tüm bunlara ko-
şut olaralc, sürekli ileri gittiği varsayı-
lan insanlığın iki büyük dünya sava-
şı, katliamlar. soykınmlar, atom bom-
balan, vb. kıyımlann ardından, dönüp
kendine bakması ve yaşadığı felaket-
lerin acısını bilincıne taşıması da bu
sorgulamalann içindeki karamsar to-
nu oluşturdu.
Aşın kentleşme, yabancılaşma, yal-
nızlaşma gibi olgular, ınsanın anlaşıl-
masının ve çözülmesinin olanaksızlı-
ğı inancını pekiştirirken yaşanan sos-
yal devrimlerin sürüklendiği statüko-
culuk ve baskıyla ayakta kalma eği-
limleri de, aydın ' sanatçı çevrelerde-
ki gelecek umutlanru azaltarak bu ka-
ramsar tonu koyulaştırdı. Kısacası20.
yüzyıl yazınında (ve tiyatrosunda) şe-
malaştırarak söyleyecek olursak;
Sanat eseriyle üretici - tüketici iliş-
kılerinde köklü bir değişim yaşandı;
sanatçı - toplum ilişldsi ve sanatçının
üstlendiğini düşündüğü işlevin tanımı
değişti.
Yaratıcı, ürettiği eseri sadece kendi
tasansıyla sınırlı görmekten vazge-
çip, "tüketici" olarak niteleyebilece-
ğimiz izleyici - okuyucu - dinleyiciyi
giderek etkinleştiren, ona "yorum ola-
naklarT veren, hatta bunu sanat ya-
pıtının en önemli koşullanndan biri
olarak kabul eden bir yola girdi. Sa-
nat yapıtı, artık kesın bırbıçimde "bir
tek gösterende birliktevar olan bir gös-
terilenler çokluğu" olarak tanımlan-
makla kalmıyor, ancak etkm tüketici
yorumcunun imgeleminde ve'veya
usunda tamamlanabilecek bir "açık
ürün" olarak değerlendinliyordu.
Sorumluluk ve karamsarük
Tiyatroda da seyırci sahnede gördü-
ğünü edilgin bir biçimde izlememeli,
kendisine gösterilen gerçekliğin ar-
dında ne olduğunu sorgulamalı, anla-
tılan hikâyeyle aldığı keyifle olduğu
kadar, sunulan eserin farklı katmanla-
n ve iç çelişkileriyle de uğraşmah. dü-
şünmeliydi.
Yazar - toplum ilişldsi de giderek
değişti. 20. yüzyılın aşın uzmanlaş-
mış uygar toplumlannda, bir önceki
yüzyılın çok çeşitli alanlarda bilgi ve
yetke sahibi, topluma yol göstermeyi
görev bilen, bir toplumsal ve ahlaki
sorumluluk duygusu içinde insanlara
"mesaj" iletmeye çalışan yazar tipo-
lojisi giderek geriledı. Bu gerilemey-
le birlikte:
Toplumsal sorumluluk duygusunu
yitirmeyen kimi yazarlar, bu sorum-
luluğu okuyucu-izleyici kitlesini et-
kinleştirerek onlara yaymayı, onlan
bir anlamda sanatsal üretime, dolayı-
sıyla kendilennı ve dünyayı değiştir-
me sürecine katmayı amaçladılar.
Brecht. ürettiği açık yapıtlarla ızleyı-
ciyi etkin kıimaya çalışan bu akımın
doruk noktasıydı.
Yine yukarda değindiğimız karam-
sarlık tonu ise "açık yapıfın kazan-
dığı ağırlıkla birleşince. daha çok in-
sanın yalnızlığını ve umarsızlığını o-
dak noktasına yerleştiren, kapıtalist
toplum çarkının kalıplannı ve insanı
kendine yabancılaştırmasını özellikle
dıl düzleminde işleyıp, genel algılama
kalıplannı sarsmayı amaçlayan daha
farklı bir akımın gelişmesine yardım-
cı oldu. Burada egemen olan perspek-
tif "sorgulama ve değiştirme" değil,
en öznelinden en nesneline dek çarpı-
cı sorulan, gerekirse bir tokat gibi,
sahneye taşımaktı.
68 ve duvaıu.
Sonra 68 geldi ve geçti. 68'in son
gel-git dalgalan 1980'lere dek Batı
toplumunun düşün ve sanat yaşamtnı
etkilemeyi sürdürdü. 0 dönemin Av-
rupa tıyatrosuna kimilennın "yeni-
gerçekçilik" diye nitelediği. en yetkin
örneklerini Feter Stein, Ariane Mno-
uchkine,Jean-Pierre Vlncent, Giorgio
StrehJer gibi yönetmenlerde bulan,
Heiner Müller. Harold Pinter, Dario
Fogibi yazarlar çıkaran bir soluk ege-
men oldu. 68'in, toplumu dönüştüre-
bileceği umudu giderek tükenince ki-
mi yazarlann yüzü "3. Dün-
ya"ya döndü. Filistin, Viet-
nam, Airika sahnelere taşın-
dı. Batı uygarlığı çeşitli yüz-
leriyle sorgulandı. Bu süreç-
le iç içe gelişen yoğun tek-
noloji ve iletişim devrimiy-
le birlikte, sonunda "duvar
yıkddT...
Bana öyle geliyor ki, bu
"milaf Batı tiyatrosunda
zaten şekillenen bir akımın
iyice öne çıkmasında ve ya-
zarlann zaten değişmekte
olan toplumsal statülerinin
iyice meşruiyet kazanma-
sında belirleyici oldu.
Yanhş anlaşılmak iste-
mem:
Bu derece "luzlanınış'*,
algılama kalıplan bu denli
değişmiş, görselliğin böyle-
sine öne çıktığı birdünyada,
baştan sona kesintisiz akıp
giden öykü anlatma biçeminin günü-
müz sahne sanatı için yeterli bir ifade
aracı olamayacağı açık... Ama bu
noktadan sonra bırkaç Istanbul Festi-
vali'nde ızlediğim kimi örneklere,
hatta Robert VVilson Tiyatrosu'na
(tüm estetik yetkınliğine karşın) uza-
nan yolu sadece dünyadaki bu deği-
şimle açıklamak pek mümkün değıl.
Sanki sanatçının dünyaya, topluma ve
insana yaklaşımında da köklü bir dö-
nüşüm yaşanıyor. fnsanlığın büyük
bir bölümünün sanki küçük parçalara
bölünmüş dev bir ekrandan izlediği
dünyamızda, "hemcinslerimizür far-
kına varabilmenin en dolaysız sanat-
sal aracı olan tıyatrodaki bu teknolo-
ji destekli SOĞUKLAŞMA neden-
dir? Seyircıye havada uçuşan çagn-
şımlan yakalayıp kendı öyküsünü
kurma özgürlüğünü verme ıddiasıyla
kol kola ilerleyen, "BİR ŞEY SÖY-
LEMEME KAYGISr nedir
9
Acaba
bu tuhafküreselleşme süreci, Batı ay-
dınının, sanatçısının bir bölümünü
iyice kendi dünyasına kapanmaya mı
itti?
Yoksa "Daha rvi bir dünya kaj gısı",
duvann yıkıntılannın altında mı kal-
dı?
Bence iyi bir oyun, kendini kolay
ele vermemesinden çok, yazann söy-
leyecek dişe dokunur bir sözü olma-
sıyla belirleniyor hâlâ...
îspanyol
esintiler
' ervantes Enstitüsü 'nün bu
yıl ilkini gerçekleştirdiği
'Valencia Film Festivali 'nde
hpanya sinemasının seçkin
örnekleri ücretsiz ve Türkçe
altyazılı olarak sinemaseverlerle
buluşturalacak.
KûJriir Servisi - Cervantes
Enstitüsü'nün düzenlediği
Valencia Film Festivali, 12
Temmuz'a kadar devam edecek.
îspanyol sinemasını tarutmak
amacıyla düzenlenen festivalde
ünlü îspanyol yönetmenlerin
yapıtlan yer alıyor. Cervantes
Enstitüsü'nde ücretsiz ve
Türkçe alt yazılı olarak gösterilen
filmler saat 20.00'de başhyor.
28 Haziran Cuma günü,
Ispanya'nın en sevilen
komedi filmi 'Bienvenido Mr.
Marshall'uî yönetmenı Luis
Garcia Berlanga'nın 'Paris-
Tombuctu' (Paris-Tombuctu) adlı
filmi gösterilecek.
Filmde ünlü Fransız aktör
Michel Pkcoli, hayattan yorgun
düşmüş ve bisikletiyle
Tombuctu'ya
gitmeye karar veren bir
doktoru canlandınyor.
5 Temmuz Cuma günü,
Ispanya'nın ünlü senaryo
yazarlanndan Juan Luis
Ibbora'nm yönettiği ilk uzun
metrajlı film olan
•Şeker Zamanı' ('Tiempos De
Azucar') gösterilecek.
Filmde îspanya
tarihinden 40 yıllık bir kesit, pasta
ustası Miguel'in gözünden
aktanlıyor. 12 Temmuz
Cuma günü gösterilecek
olan 'Chapao'nun Şarkısı'
('La Tarara Del Chapao') 2001
yıhnda Valencia Film
Festivali'nde ödül aldı. -
Yönetmen Enrique Navarro
filmde, yaşadıklan mahallenin
imajını değiştirmek için
radikal bir proje
geliştiren gençleri
anlatıyor. (0 212-232 32 24)
Schlomo Mintz
Müzik Festivali 'nde
Kültür Servia - '30. Uluslararası tstan-
bul Müzik Festivali' kapsamında bugün sa-
at 19.30"da Aya trini Müzesi'nde SbJomo
Mmb (keman) ve AdrieaoeKrausz (piya-
no) konser verecek. Günümüzün en önem-
li kemancılanndan Shlomo Mintz, kusur-
suz müzisyenliği ve teknik üstünlüğüyle
dikkat çekiyor. Düzenli olarak orkestra, re-
sital ve oda müziği konserleri veren Mintz.
viyola çalıyor ve dünyanm birçok ülkesin-
de orkestralar yönetiyor. 1957 Moskova
doğumlu olan ve 2 yaşmda Israil'e göç e-
den sanatçı, 11 yaşında Israil Filarmoni ile
ilk konserini verdi. Israil'de Dona Feher ile
başladığı çalışmalannı Dorothy Delay ve
Isaac Stern ile sürdürdü. 1989'da Israil 0-
da Orkesrrası'nın sanat danışmanı oldu.
1993 'te bu orkestrayla Mvakü'nin bütün
keman konçertolanru kaydetti. Mintz, bu-
güne kadar Prenıio Accademia Musicale
Cbigiana, Diapason d'Or. Edison \ e Grand
Prix du Disque ödüllerini kazandı.
6
Giriş - Çıkış'
SELCENAKSEL
Yıldız Teknik Üniversitesi
Sanat ve Tasanm Fakültesi öğ-
rencilerinin dört ayhk bir ha-
zırlık süreciyle oluşturduklan
'Giriş - Çüaş' adlı proje çerçe-
vesinde gerçekleştirdikJeri ça-
hşmalan, 14-30 Haziran tarih-
leri arasında Mecidiyeköy Pro-
fılo Alışveriş Merkezi'nde yer
alıyor. Projenin yönetimini.
YTÜ Bileşik Sanatlar Progra-
mı Öğr. Gör. înci Eviner üst-
lenmiş. Proje çerçevesindeki
bu çalışmalar, alışveriş merke-
zinde, hazırlayan kişilerce uy-
gun bulunan yerlerde bulunu-
yor. 'Mondrian'a SaygT adlı
rölyef ve 'Modrian'a Bakış"
adlı duvar resımlerinden olu-
şan çalışma, Hilal Akkurt, Fi-
liz Aygörmez, Nurcan Gün-
doğan, Helin Mirzaoğlu, Se-
lin Satıcı ve Alcan Armağan
tarafından gerçekleştirilmiş.
Alışveriş merkezinin girişinde
yer alan 'Stand Art' ise, El-
çin Ekinci'nin çahşması. Ser-
kan Zihli, projeye, 'Pame-
la'nın Dünyası', Yasemin Er-
din 'Trikodan Çığük', Deniz
Yılmazlar, Niyazi Bülbül ve
Üknur Haksal 'Lütfen Çiçek-
lere Basmajınız' ve 'Öz-
ge'nin Düşü' adlı çalışmalar-
la, Y'azgülü Günsür 'Portal',
Halit Soysal 'Beyler', Seda
Hepsev 'Rezervasyon', Emi-
ne Bir 'Oturmaz mısınız?',
Ahmet Börüteçcne 'Şimdi
Tekrar Bak' ile yer almışlar
projede.
Farklı disiphnlerden öğren-
cilerin katıldığı proje, 'Disip-
linlerarası Deneysel Sanat
Atölyesı" için bir pilot uygula-
ma. 'Kim için', 'Neden' ve 'ne-
rede' yapıldığı sorulannı ele
alan, her şeyden önce, hayata
dokunan bir çalışma. Sanatçı-
nın atölyesinde hazırladığı ya-
pıtından farklı olarak, hâlâ et-
kileşüne açık. En çarpıcı yanı,
ka\Tamsal alanı yaşamsal alan-
la karşılaştırması. Projelendir-
me aşamasında yapılan kurgu-
lama, merkezde gerçekleştiri-
len uygulama aşamasında ke-
sın sınırlar olarak ele alınmadı-
ğından, süreç içinde projenin
bu aşaması da deneysel bir
kimlik kazanmış. Kurgulanan-
dan yola çıkılsa da oluşturma
aşamasında mekânla kurulan
ilişki belirleyici bir rol oynamış
ve farklı noktalara uzanılmış.
'Giriş - Çıkış', dekoratif ol-
maktan çok uzak. Her aşama-
da devam ettigini hıssettinyor
ve izleyiciyle kendi bağını ku-
ruyor.
Dolmabahçe Sarayı'nda etkinlik
• Kültür Servisi - Dolmabahçe Sarayı 'nda yann
saat 20.00"de İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü
ve Okullan Koruma ve Yaşatma Derneği
yaranna bir etkinlik düzenlenecek. Gecede
Istanbul Devlet Opera ve Bale Orkestrası ve
Istanbul De\ let Senfoni Orkestrası sanatçılannm
bir konsen yer alacak. Konserde sanatçılar
Klasik Strauss Valsler. Brahms'ın Macar
Danslan, Fransızca Chansonlar"ın yam sıra
Latın melodiler, operalardan aryalar \e Italyan
Napolitenler seslendirecekler.
Jackie Chan devrialemde
• Kültür Servisi - Bitinm tkilı fihninin çekik
gözlü dedektifi Jackie Chan, 1956 yapımı
Jules Werne uyarlaması 'Seksen Günde Devri
Âlem' filminin yeniden çekimi için kamera
karşısına geçiyor. Chan, Phileas Fogg
karakterine dünya turu boyunca eşlik eden
'Passepartout'u canlandıracak. Frank
Coraci'nin yönetecegi filmde Phileas Fogg
karakterini kimin canlandrracağı henüz
netleşmedi.
'Savaşa Hayır'
• Kültür Servisi - Karakedi Kültür
Merkezi"nde bugün saat 19.00'da Savaşa Hayır
başhklı bir söyleşi gerçekleşecek. Etkinlikte
Müyesser Güneş, Banş Anneleri, Yeşim
Başaran, Erol Kızılelma, SODEV'den Kıvanç
Sert, İHD'den Ekın Kadır Selçuk, Saka
dergisı. Dicle Kadın Kültür Merkezi'nin
üyeleri katılacak. (0212 251 67 73)
Moskova Film Festivali başladı
• MOSKOVA (AFP)- Dünyanm çeşitli
ülkelerinden yaklaşık 200 fılmin katılacağı
'24. Uluslararası Moskova Film Festivali, 21
Haziran'da başladı. Festivalin açılışı, Fransız
yönetmen Francis Ozon'un "8 Femmes' adlı
filminin Puşkin Sinemasında gerçekleştirilen
göstenmiyle yapıldı. Festivalde Paolo ve
Vittorio Taviani kardeşlerin Lev Tolstoy'un
aynı adlı eserinden sinemaya uyarladıklan
'Resurrection'ın yanı sıra başrolünde Samuel
L. Jackson'ın oynadığı ve Polonyalı yönetmen
Krzystof Zanussi'nin yönettiği 'No Good
Deed' adlı filmlerin de yer aldığı 15 film
yanşacak. Festivale katılacak ünlü konuklar
arasında Juliette Binoche. Bernardo
Bertolucci, Sharon Stone'un yanı sıra
başrolünde oynadığı ve Macar yönetmen
Istvon Szabo'nun yönettiği son filmi 'Taking
Sides'm Moskova'daki dünya prömiyerine
katılacak olan ünlü aktör Harvey Keitel'da
bulunuyor. Keitel'a festivalde geçen yıl Jack
Nicholson'ın değer görüldüğü 'Stanislavsky
Ödülü'nde verilecek.
Yorgo Seferisln evine plaket
• tZMtR (AA) - Turizm Bakanlığı tarafından,
Yunan şair Yorgo Seferis'in yazlan Urla'da
yaşadığı evini restore edip işleten Muzaffer
Sümer'e teşekkür amacıyla gönderilen plaket.
Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi
Ioannis Corantis tarafından evin duvanna
çakıldı. Corantis. törende,
Seferis'in hem şair hem edebiyatçı hem de
meslektaşı olduğunu belirterek
Seferis'in hem Yunanistan'ın hem de
Türk topraklannın çocuğu
olduğunu belirtti. Törene Yunanistan'ın
Izmir Konsolosu Christina
Aleksopulo, Corantis'in eşi Evi Corantis, Urla
Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu,
Izmir Turizm îl Müdürü Ayla
Karamete de katıldı.
Nejat Uygur'un 60. sanat yılı
• ÇANAKKALE (AA) -Tiyatro oyuncusu
Nejat Uygur, '60. Sanat Yılı" kapsamında
çıktığı Anadolu turnesinin son
durağı Canakkale'de idi. Sanatçı,
'Borcum Borç Ama Nah Alırsınız' adlı
oyunuyla Çanakkaie Belediyesi
Amfitiyatrosu'nda severleriyle buluştu.
Kuğu Gölü büyüledi
• SELÇUK (AA) - Türkiye Tanıtım,
Araştırma, Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı
(TÜLOV), 2002 yaz etkınlıklen kapsammda
sahnelenen 'Kuğu Gölü' Balesi, tzmirli
sanatseverleri büyüledi. Bale, -^==
Özbekistan Nevai Tiyatrosu Bolşoy Bale
Grubu tarafından sahnelendi. Klasik balenin
başyapıtlan arasında yer alan Caykovski'nin
Kuğu Gölü Balesi, Marius Petipa'nın
koreografisiyle izlenime sunuldu.
Yönetmenliğini tbrahim Yusufov'unyaptığı
gösteride 50 dansçı yer aldı.