25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA CUMHURİYET 18HAZİRAN2002SALI HABERLER DÜNYADA BUGUN AÜ StRMEN Üke Rahşan Hamm'ın fiabasının Malı mı? Ne demiş büyüklerimiz: Gülünü seven dikenine •etenır. Buradan hareketlediyebilirizki "Bülent'iniseçen jRaışan 'ına katlanır." Zaten öyle yapıyoruz, Bülent Ecevit'i seçen de, seçneyen de mecburen Rahşan'a katlanıyor. Rahşan Hanım, Batılıların fırst lady dedikleri, bi- Z.\T Osmanlı Sarayı'ndaki hanım sultan ya da vali- de süftana tekabül eden derecenin çok üstünde, *jlke siyasetinin biçimlendirılmesinde, (siz dilerse- niz, biçimsizlendiriimesinde de diyebilirsiniz) birin- c\ oer ecede rol oynayan bir kişi. O bir siyasetçi eşı değil, siyasetçi figürü. Ne var ki siyasetçi Rahşan Hanım'ın siyaseti yü- rütne yen ve yöntemi diğer siyasetçılere benzemi- yor. Rahşan Hanım siyaseti parti genel merkezin- d e , Veclis kulislerinde değil, Oran'daki evinde oluş- turuyor. Zaten DSP Genel Merkezi'nin stratejik bir öne- m ı yok. Tıpkı partinin kadrolan gibi... Hiç unutmuyorum, birgün, AhmetTan, siyase- t i n güçlüklerinden soz ederken "Kadıköy delege- lerinin tüpgaz sorununa kadar uğraşmak zonında- yım"deö\. Sordum: - Neden? - Eeee orası benim seçim bölgem de... - Aşk olsun Ahmet, diye yanıtladım, sen onlarla ne uğraşıyorsun? Seni onlar seçmiyorlar ki, Rah- şan Hanım atıyor, git onun tüpgazıyla uğraş. • • • DSP'li kimi dostlanm bu benzetmeye kızmasın- lar. Çünkü olayı bu hale sokan ben değilim. Aynca DSP içinde çok değerii kişiler olduğunu biliyor, bun- lann parti ve ülke siyasetinde daha fazla inisiyatif sahibi olmalannın herkesin yaranna olduğuna ca- nı gönülden inanıyorum. Zaten bu temennim gerçek olsaydı, Türkiye bu duruma gelmez, Bülent Bey ile birlikte ekonomi yatağa, TL daha aşağı düşmez, siyaset kaosa sü- rüklenmez, hepimiz de bu zeiil belirsizliği yaşamaz- dık. Ama böyie olmuyor, olamıyor, siyaseti yakından izleyenler de, bu olamama olgusundaki Rahşan damgasını çok 1yi biliyoriar. Belki de ileride, "Türksiyasetindeki Rahşan Ece- vit faktörünün toplumsal ve ekonomik maliyeti" üzerine çok ilginç bir araştırma yapacak birileri çı- kabilir. Ama böylesine bir bilimsel araştırmaya girmeden önce bile Made ın Rahşan Ecevit affına bakarak ha- nımefendinin toplumsal, Bülent Bey'in hastalığı ile doğan boşluğun ürünü yüzde 14.5 devalüasyona bakarak hanım sultanın ekonomik maliyeti hakkın- da bir fikir edinmek mümkündür. • * • Demokrasiyle asla bağdaşmayan, ama onun içinde yer aldığında, eninde sonunda sistemi ze- deleyen iki virüs vardır. Bunlardan biri yolsuzluk, hır- sızlık, nüfuz suiistimali, ikincisi ise keyfiliktir. Aynı derecede zarartı olan bu ikisi zaman zaman birbirleriyle iç içedirler. Ecevitler'de birincisinin olmadığı yaygın kanaat- tir, ikincisinin olmadığını söyleyecek bir izan sahi- bi bulmak ise imkânsızdır. Burada bir noktaya çok dikkat etmemiz gerekir. Hırsızlık, yolsuzluk ve nüfuz suiistimali olmaması, kişiye demokratik erdem kazandınmaz, aynı za- manda, keyfiliğin de bulunmaması dürüst siyaset için şarttır. Dilerseniz, son olaya bir bakalım: Oran'da hasta yatağındaki Bülent Bey'e Rahşan Hanım'ın hemşerilen, Şebinkarahisariılarziyarete ge- liyoriar, tezahürat yapıyoriar, moral vermeye çalışı- yorlar. Ellerinde de bir pankart: "Enişte buradayız işte!" Bu Türk halkının mizah dehasına hayranım, bir zamanlar "Kurtar bizi baba!" diye bağınyorlardı, şimdı ise "Enişte buradayız işte!" diyorlar. Gerçekten de siyasi hayatımızda baba ve eniş- te srfatını hak etmeyen politikacı o kadar az ki... Bu ziyaretten son derecede duygulanan Rahşan Hanım ise DSP'nin seçim otobüsünün üstüne çı- karak Şebinkarahisarlılara il olma sözü veriyor. Şimdi bu keyfi karar, aynı zamanda bir nüfuz su- iistimali değil mi? Bir demokraside, nerenin il olacağının, nesnel ölçütleri yok mudur? Sağlıklı bir ülkede hangi suçlara hangi cezalann verileceği, bunlann nasıl infaz edileceği yasalara bağ- lı değil midir? Ama bizde böyle olmuyor. Rahşan Hanım, bir hapishane ziyaret ediyor ve hanımefendinin rikkati dolayısıyla düşünce suçlu- lan içerde kalırken katiller, hırsızlar gaspçılar salı- veriliyor ve yurttaşlar yeni cinayetlere, gasplara, hırsızlıkara kurban oluyorlar. Rahşan Hanım'a yağ yakmak ısteyenler, Oran'da- ki konutun önünde dört bin kişilik izinsiz miting ya- pıyorlar ve il olma sözü alıyoriar. Yeter be! Bu memleket Rahşan Hanım'ın baba- sının malı mı!.. Temyiz başvurusu AÎHM, Erbakan'ı görüşecek STRASBOURG(AA) - Avrupa Insan Haldan Mahkemesi (AlHM), Anayasa Mahkemesi ta- rafindan kapaolan Refah Partisi yöneticileri Nec- mettin Erbakan, Şevket Kazan ve Ahmet Tek- dal'm temyiz için yap- tıklan başvuruyu, yann büyük dairede görüşe- cek. AlHM'nin beş üyeli mahkeme heyeti, geçen yü sonuverdiği kararda, davanın temyiz niteliği taşıyan büyük dairede görüşülmesine karar ver- mişti. Strasbourg Mahke- mesi, Türk hükümetinin ve Refah Partisi'nin avu- katlanmn görüşlerini bir kez daha dinleyecek olan büyük daire, karanru da- ha sonraki bir tarihte ve- recek. AlHM'nin 3'ün- cüdairesi, 2001 yıh Tem- muz ayı sonunda aldığı kararda, 3'e karşı 4 oy- la, RP'nin yaptığı şikâ- yet başvurusunda Türki- ye'nin insan haklan ih- lalinde bulunmadığı gö- riişüne varmıştı. İdam turunu tamamlayan DSP, son biçimini vereceği öneri taslağını bu hafta TBMM'ye sunacak SP'den 'koşulsuz' destekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP yöneticileri, dün SP grup baş- kanvekilleriyle görüşerek ölüm ce- zasının kaldınlmasına ilişkin öneri- lerine destek turunu tamamladılar. Görüşmeler sırasında sadece SP'den destek gören DSP'hler. önerilerini son biçimini verdikten sonra bu haf- ta içinde TBMM Başkanlığı'na sun- mayı planlıyor. SP Grup Başkanve- kili Ömer Vehbi Hatipoğlu,U AB sü- reciyle ilgili olarak deklare ettiğiıniz fiknierin arkasındayız. AB için hiçbir adımı pazarhk konusu yapmayız" de- di. DSP Grup Başkanvekıli Emre- han Habcı da. olabildığince genış bir mutabakatla Meclis tatile girmeden idam sorununu çözmeye çalıştıklan- nı söyledi. • DSP'nin önerisinde, "savaş ve yakın savaş hali" dışında ölüm cezasımn kaldınlması ve ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasma çevrilmesi öngörülüyor. Ağırlaştınlmış müebbet ha- pis cezasıyla ilgili tanımlara da yer veriliyor. DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı ile genel başkan yardımcılan TayfuntçiveZekiSezEr ile Genel Sek- reter Yardımcısı Süleyman Yağız dün SP grup başkanvekilleriyle bir araya geldi. Bu görüşmede SP'liler idam konusunda daha önce yaphklan açık- lamalann arkasmda olduklannı söy- lerken anadilde eğitim ve Kıbns ko- nusundaki görüşlerini de ilettiler. SP'liler. Meclis'te AB konusundaatı- lacak adunlann ele alınacağı bir ko- misyon kurulması ve bu komisyonun çalışmalannm bir takvime bağlan- masını da önerdiler. DSP'liler ise so- runlan aynı anda çözmenin zor ola- cağını, ıdamdan başlayarak adım adım ilerlemenin daha doğru olacağuu söy- lediler. DSP Grup Başkanvekili Hahcı, gö- rüşmeden sonra yaptığı açıklamada, "SP'HerAB konusunda dahaönceve- rikn sözkrin arkasmda olduklannı ifade ettiler. Adımlann bir bütün ola- rak aohnası gereğj üzerinde durdular. Biz, öncelikle idam sorununun çö- zümlenmesinin daha kolay olacağını söyledik. Haorlayacağımız öneri tas- lağını kendüerine ileteceğiz" dedı. SP Grup Başkanvekili Hatipoğlu da. AB süreciyle ilgili olarak deklare ettikle- ri görüşlerin arkasında olduklannı vurgulayarak "Genel başkanımızın Çankaya'da ortaya koyduğu tav-rm arkasmdayız. Fikhierimizde hiçbir değişfldikyok AB için hiçbir adımı pa- zarhk konusu yapma\ızn dedi. Hati- poğlu, ölüm cezasımn kaldınlması önerisiyle ilgili sorularada, "Bizöte- den beri idanun kaldınlmasını istiyo- ruz. Ancak içeriğini bümediğimiz bir öneriye destek verip vermeyeceğimi- zi şu anda söylememiz mümkün de- ğfl" yanıtını verdi. DSP'liler, önerilerine son biçimi- ni verdikten sonra SP'lilere iletecek. AKP MYK de bugün toplanarak DSP'nin önerisiyle ilgili son sözü söyleyecek. DSP'lilerin temaslan sı- rasında sadece SP'liler destek vaat etti. Meclis'teki sayısal dengelere dik- kat çeken ve ANAP'ın devamsızlığı- nı göz önüne alan DSP'liler diğer par- tilerden de bir ölçüde destek sağlan- ması gerektiğüıi düşünüyor. DSP'nin önerisinde, "savaş ve yakm savaş ha- li'' dışında ölüm cezasımn kaldınlma- sı ve ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasına çevrilmesi öngörülüyor. Ağır- laştınlmış müebbet hapis cezasıyla ilgili tanımlara da yer veriliyor. Rahşan Ecevit ÖLÜM CEZASITASARISI MHP 'sert muhalefete' alışverişte hazırlanıyor Başbakan Bülent Ecevit, 2 gün aradan sonra dün yeniden kısa süreH doktor kontrolünden geçtL Başkent I nhersitesi Hastanesi Nöroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turgut Zileti başkanbğmdald 7 idşiHk saghk ekibi,20dakikasüren kontrolün ardnıdan herhangi bir açıklama yapmadı. Rahşan Ecevit'in DSP'K miDetvekiDerrvle yapüğı rutin toplanülar dün de devam etti. Rahşan Ecevit, Oran Sitesi'ndeki çahşma ofısinden saat 15.10'da aynlarak ahşvvriş yapb. Yrvecek ve temizlik malzemeleri alan Rahşan Ecevit, akşam saatkrinde DSP Ankara il örgütüne üye partüileri kabul etti. Ekonomi zirvesinde belirsizlik ortamının ekonomiye etkileri değerlendirildi Ece\it, Derviş'e seçîmi sordu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin MHP kanadı, ortaklannın muhalefet partileriyle anlaşarak idamın kaldınlması yönünde yasa önerisini TBMM'ye getirmeleri durumunda sert muhalefet yapmaya hazırlanıyor. MHP, önerinin yasalaşması durumunda anayasaya aykınlık iddiasıyia Anayasa Mahkemesi'ne gitme seçeneğini de tartışıyor. Idamm terör suçlannda da kaldınlmasına karşı çıkan MHP, ortaklannın muhalefet partileriyle bu konuda uzlaşmasının kolay olmadığını düşünmesine karşın olası gelişmelere karşı hazırlık yapıyor. TBMM Genel Kurul gündeminde bekleyen yasa tasansının değiştiribnesi girişimlerine karşı MHP'li bakanlann tasandan imzalannı çekmesini planlayan MHP, yasa önerisiyle idamın kaldınlması durumunda ise genel kurulda — _ - ^ ^ _ — ^ _ sert muhalefet • TBMM yapmayı hedefliyor. r ^ı ^n^ıin Görüşmeler sırasında Genel Kurulu p a r r i y ö n e t I C İ , e n v e gundemmde milletvekillerinin • Baştaraft 1. Sayfada lan nedeniyle oluşan belirsiz- lik ortamırun ekonomi üzerinde- ki etkilerini değerlendirmesıni is- teyerek "Seçim karan, belirsizli- ği giderici bir etken ohır mu" so- rusunu yöneltti. Kemal Derviş, ekonomik belirsizliğin yanı sıra siyasetteki beürsizJik ortamının da ekonomik programa gölge dü- şürdüğünü kaydetti. Derviş, be- lirsizliğin uzun vadede devamı durumunda uygulanan program ve yaşanan sıkınhlann boşa gide- ceği uyansında bulundu. AB'ye tam üyelik yolunda somut karar- lann almamamasının da piyasa- lan olumsuz etkilediğini savunan Derviş, ekonomi gündemli lider- ler zirvesi toplanmasmı önerdi. Ecevit, bu teklife olumlu yamt verirken, Derviş'ten liderlere su- nuhnak üzere bir rapor hazırlan- masını istedi. Ecevit, brifingin ardından Hüsamettin Özkan'ı ara- yarak Başbakanlık'ta ekonomi gündemli toplantı düzenlenme- sini istedi. Bunun üzerine Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yıhnaz'ı telefon- la arayan Özkan, TBMM günde- mi ile çahşma takvimi, AB ile il- gih düzenlemeler ve ekonomi ko- nularını kapsayan bir zirve düşü- nüldüğünü söyledi. Yılmaz. öne- nye olumlu yanıt verdi. Zirveye Derviş'in de katılacağı belirtilir- ken bugün Gebze'ye gidecek olan MHP lideri Devlet Bahçeü'nin katılımı netleşmedi. Başbakan Ecevit'in Kemal Der- viş 'e ilettiği seçim kaygısını bir süredir DSP milletvekilleriyle de paylaştığı öğrenildi. Cumhuri- yet'in edindiği bilgiye göre Ece- vit, kendisine geçmiş olsun ziya- retinde bulunan milletvekilleri- ne, olası bir erken seçim üzerin- deki görüşlerini sordu. Bu du- rum, Derviş'in seçimle ilgih açık- lamalanndan rahatsızlığı bilinen Ecevit'in de artık belirsizlikten duyduğu kaygıyı vurgulamaya başladığını ortaya koydu. ÖzeDeştirme stratejisi Ecevit'in ofisindeki zirvede, enflasyon muhasebesi, bankala- nn yeniden sermayelendirilme- si, KlT'lerde yapılacak düzenle- meler. mali sektöre borcu olan şirketlerin borçlannın yeniden yapılandınlması konulan da ele alındı. Ekonomi kurmaylan özel- likle, hububat fiyatlanna dikkat çekerek "Hububat fiyatlannda yüzde 35 enflasvon hedeflnin al- nnda kalan fıyatiarla alım yapü- mah. ödemelerde de Hazine kay- nağı kuDanılmamah'' görüşünü dile getirdiler. Derviş de özellik- le özelleştirme stratejisinin öne- mi üzerinde durdu. Ecevit, görüşme öncesinde yap- tığı açıklamada, ekonomide iyim- ser bir tablo çizmeye çalıştı. Ma- li göstergelerde oluşan dalgalan- malan kendi rahatsızlığı sonucu oluşan siyasi belirsizliğe bağlama- maya çaİışan Ecevit, önemli bir dönüm noktasına gehndiğini vur- guladı. Görüşmeninardındanbir açıklama yapan Derviş ise "be- Brsizliğin siyasetten mi kaynak- landtğma" ilişkin soruya, "Befir- sizfiğin çeşhii boyutian var. Hiç kuşkusuz bazı siyasal boyutu da var. Ekonomi Oeugfli boyutian da var" yanıtını verdi. Bahçeü'ye uyan Öte yandan Öztrak ve Serden- geçti'nin cumartesi günü Bahçe- ü'ye bir brifing verdikleri öğre- nildi. Bürokratlann, "Ekononü- de süanüh bir döneme girilebiKr. Hüldimetieflgaibefiridiğin sürat- le giderümesi laaın" bıçiminde konuştuklan, Bahçeli'nin yorum yapmaktan kaçındığı belirtildi. bekleyen yasa tasansının değiştirilmesi girişimlerine karşı MHP'li bakanlann tasandan imzalannı çekmesi bekleniyor idamın kaldınlmasıyla AbduDah Öcalan'ın affedilmek istendiği söylemini işlemesi, iktidar ve muhalefet partileri milletvekillerine "Siz Apo'yu affetmek mi istrvorsunuz? AB'nin istediği kriterleıie PKK'nin siyasaDaşma — — ^ ^ - ^ ^ ^ - ^ — sürecinde gündeme getirdiği istekler paralleUk arz ediyor. Eğer idamı kaldınrsanız ülkemn üniter yaptsuıa karşı oluşabilecek tehlikelerin sorumluluğunu da üstienecek misiniz?" sorularmı yöneltmeleri bekleniyor. MHP'nin bu süreçte basm toplantılanyla ortaklan ve muhalefeti "Apo'yu affeden siyasi partiler bunlar" diyerek halka şikâyet etmeyi planladığı kaydedilirken önerinin tümünün oylanması sırasında da ad okunarak oylama isteyerek idamın kaldınlmasına "evet" oyu veren milletvekillerirnn teşhir ediknesi hedefleniyor. Idamm kaldınlmasına yönelik yasa önerisinin TBMM'de kabul edilmesi durumunda ise anayasaya aykınlık iddiasıyia yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne götürühnesi, MHP'nin "idamın kaldmhnasını engefleme seçenekleri" arasmda yer alıyor. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Başbakan'ın sağlığı, AB sürecinin sağlıksızlığı arasmda Türkiye kendi ru- tininde yürüyor. Genel Yayın Yönet- menimiz Ibrahim Yıldız'ın başına gelenler, nasıl bir ülkede yaşamakta olduğumuzu göstermesi bakımından ibret verici derslerle dolu. Ibrahim Yıl- dız, yıllar önce gazetenin sorumlu müdürü iken yayımlanan bir haber nedeniyle yargılanıyor. Dava beraat- la sonuçlanıyor. Sonra dosya Yargıtay'a gidiyor ve Yargıtay beraat kararını bozuyor. Bu nedenle yeniden yargılama başlıyor. Yargrtay'ın bozma karanndan Yıldız'ın haberi yok. Çünkü kendisine bu ko- nuda birteblıgat ulaşmıyor. Duruşma- lar yeniden başlayıp da Yıldız duruş- malara gelip ifade vermeyince mah- keme, ifade vermediği için Yıldız hak- kında gıyabi tutuklama kararı çıkarı- yor. • • • Bu kararla birlikte Yıldız'ın, görül- düğü yerde yakalanıp tutuklanması isteniyor. Yıldız, Cumhuriyet gazete- sinin Genel Yayın Yönetmeni. Hak- kındaki dava ise gazete nedeniyle. Ya- İbrahim Yıldız'a Yapılan... ni nerede aranması gerektiği belli. Üstelik, bu dava açıldıktan sonra iki defa basın suçlannı da kapsayan er- teleme yasası çıkanldı. Yıldız'ın her iki yasadan da yararlanması gereki- yor. Üstelik bu yararlanma işlemini mahkeme, Yıldız'ın varlığına gerek görmeden dosya üzerinden yapabi- lir. Mesela benim dosyam için erte- leme karan, benim varlığıma gerek gö- rülmeden mahkeme tarafından yapıl- mıştı. Diyelim ki mahkeme bütün bunla- rı yapmadı, bir gazetenin genel ya- yın yönetmenini yasalann açık hük- müne karşın gıyabi olarak tutukladı. Bu karar da polise geldi. Yapılması gereken Cumhuriyet gazetesine te- lefon ederek ibrahim Yıldız'a veya avukatına durumu bildirmek. Mahke- meye gıderek ifade vermesini istemek. • • • Bu olayda ne yapılıyor? Otelde ka- lan herkesin tanıdığı bir gazetecı apar topar gece yarısı odasından polis marifetiyle gözaltına alınıyor. 12 sa- at gözaltında tutuluyor ve nöbetçi mahkemenin karşısına çıkanlana ka- dar uykusuz bekletiliyor. Aslında or- tada tam anlamıyla bir skandal oldu- ğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bu- rada gazeteciliğe yönelik bir kötü ni- yetvar. İkincisi yürürlükte olan birer- teleme yasasının hükümlerini uygu- lamamak var. Ibrahim Yıldız'la konuştum. Mah- kemeye gittiğinde dosyada yeterti bilgi bulamıyortar. Zaten bulunabilse erteleme yasası da otomatikman yü- rürlüğe konacak. Olup bıtenler bu mesleğe yönelik bir tehdidi içeriyor. Haber verme ve haber alma hakkı- nın bir çırpıda çiğnenebileceğini gös- teriyor. Ibrahim Yıldız sakin bir insan, bü- tün bunları büyük bir sükûnetle an- latıyor. Bir meslektaşı ve arkadaşı olarak ben buna tepki göstermemiz gerekir diye düşünüyorum. Ülkenin bilinen bir gazete yöneticisine bunu yapan, yurttaşa neter yapmaz diye dü- şünmeden edemiyorum. Avrupa Bir- liği ölçütlerine uymamız gerektiği üze- rine tartışmalar yapılıyor. Yasa ve ana- yasa değişikliklerinden söz ediliyor. Diyelim ki bütün bunlan yaptık. An- cak burada asıl olan anlayış. Yurtta- şın haklarının, özgürlüğünün herşe- yin üzerinde olduğu gerçeğinin dev- let kurumlarınca kavranması. Ibrahim Yıldız kaçak değil. Istenil- diği an nerede bulunacağı belli. Üs- telik yargılandığı dava da gazeteyle ilgili, yani nereden bulunacağı konu- sunda mahkemenin elinde adres de bulunuyor. IşteTürkiye'den biryargı ve idare manzarası, nasıl yorumlar- sanız yorumlayın. Bu tablodan uy- gar bir ülke görüntüsü çıkar mı? Tek kelimeyle skandal... Acı ve umutsuz- luk verici bir skandal. Böyle bir olay demokratik bir ülkede olsa yer yerin- den oynardı. Bızde ise bırçoğumuz buna normal deyip geçiyoruz ve ye- ni felaketlerle karşılaşıncaya kadar bunu unutup gidiyoruz. Açıkçası bir kanıksamadan söz edilebilir. Gerçek- ten bizler böyle muamelelere layık mıyız? Belki de. Kim bilir? ••• Masamda bir mektup duruyor. Sa- nat ve Hayat Dergisi Gene! Yayın Yö- netmeni Hacı Orman'dan geliyor. Orman, mektubunda dergilerinin mat- baadan çıkar çıkmaz Istanbul 2 No'lu DGM tarafından toplatıldığını söylü- yor. Haluk Gerger ve Muhsin Kızıl- kaya'nın yazılan nedeniyle dergi top- latılmış. Gerekçeyineçok bildik; "bö- lücülük". Ancak her iki yazının da Kürt sorunuyla doğrudan ilgili olma- dığını söylüyor Orman. Buna rağmen dergi çıkmadan toplatılabiliyor. İşte size Türkiye. AB bizi alır mı al- maz mı? Çok da önemli değil. Biz bu halimizle uygar dünya içinde kendi- mize bir yer bulabilir miyiz, bulamaz mıyız? Asıl bu sorunun cevabı önem- li. Neden bu ülke bir türlü değişmi- yor? Neden bu konulargündemimiz- den bir türlü düşmüyor? Neden bu sorulan yıllardır sorup durmak zorun- da kalıyoruz?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle