Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA CUMHURİYET 18HAZİRAN2002SALI
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
AÜ StRMEN
Üke Rahşan Hamm'ın
fiabasının Malı mı?
Ne demiş büyüklerimiz: Gülünü seven dikenine
•etenır.
Buradan hareketlediyebilirizki "Bülent'iniseçen
jRaışan 'ına katlanır."
Zaten öyle yapıyoruz, Bülent Ecevit'i seçen de,
seçneyen de mecburen Rahşan'a katlanıyor.
Rahşan Hanım, Batılıların fırst lady dedikleri, bi-
Z.\T Osmanlı Sarayı'ndaki hanım sultan ya da vali-
de süftana tekabül eden derecenin çok üstünde,
*jlke siyasetinin biçimlendirılmesinde, (siz dilerse-
niz, biçimsizlendiriimesinde de diyebilirsiniz) birin-
c\ oer
ecede rol oynayan bir kişi.
O bir siyasetçi eşı değil, siyasetçi figürü.
Ne var ki siyasetçi Rahşan Hanım'ın siyaseti yü-
rütne yen ve yöntemi diğer siyasetçılere benzemi-
yor. Rahşan Hanım siyaseti parti genel merkezin-
d e , Veclis kulislerinde değil, Oran'daki evinde oluş-
turuyor.
Zaten DSP Genel Merkezi'nin stratejik bir öne-
m ı yok. Tıpkı partinin kadrolan gibi...
Hiç unutmuyorum, birgün, AhmetTan, siyase-
t i n güçlüklerinden soz ederken "Kadıköy delege-
lerinin tüpgaz sorununa kadar uğraşmak zonında-
yım"deö\.
Sordum:
- Neden?
- Eeee orası benim seçim bölgem de...
- Aşk olsun Ahmet, diye yanıtladım, sen onlarla
ne uğraşıyorsun? Seni onlar seçmiyorlar ki, Rah-
şan Hanım atıyor, git onun tüpgazıyla uğraş.
• • •
DSP'li kimi dostlanm bu benzetmeye kızmasın-
lar. Çünkü olayı bu hale sokan ben değilim. Aynca
DSP içinde çok değerii kişiler olduğunu biliyor, bun-
lann parti ve ülke siyasetinde daha fazla inisiyatif
sahibi olmalannın herkesin yaranna olduğuna ca-
nı gönülden inanıyorum.
Zaten bu temennim gerçek olsaydı, Türkiye bu
duruma gelmez, Bülent Bey ile birlikte ekonomi
yatağa, TL daha aşağı düşmez, siyaset kaosa sü-
rüklenmez, hepimiz de bu zeiil belirsizliği yaşamaz-
dık.
Ama böyie olmuyor, olamıyor, siyaseti yakından
izleyenler de, bu olamama olgusundaki Rahşan
damgasını çok 1yi biliyoriar.
Belki de ileride, "Türksiyasetindeki Rahşan Ece-
vit faktörünün toplumsal ve ekonomik maliyeti"
üzerine çok ilginç bir araştırma yapacak birileri çı-
kabilir.
Ama böylesine bir bilimsel araştırmaya girmeden
önce bile Made ın Rahşan Ecevit affına bakarak ha-
nımefendinin toplumsal, Bülent Bey'in hastalığı ile
doğan boşluğun ürünü yüzde 14.5 devalüasyona
bakarak hanım sultanın ekonomik maliyeti hakkın-
da bir fikir edinmek mümkündür.
• * •
Demokrasiyle asla bağdaşmayan, ama onun
içinde yer aldığında, eninde sonunda sistemi ze-
deleyen iki virüs vardır. Bunlardan biri yolsuzluk, hır-
sızlık, nüfuz suiistimali, ikincisi ise keyfiliktir.
Aynı derecede zarartı olan bu ikisi zaman zaman
birbirleriyle iç içedirler.
Ecevitler'de birincisinin olmadığı yaygın kanaat-
tir, ikincisinin olmadığını söyleyecek bir izan sahi-
bi bulmak ise imkânsızdır.
Burada bir noktaya çok dikkat etmemiz gerekir.
Hırsızlık, yolsuzluk ve nüfuz suiistimali olmaması,
kişiye demokratik erdem kazandınmaz, aynı za-
manda, keyfiliğin de bulunmaması dürüst siyaset
için şarttır.
Dilerseniz, son olaya bir bakalım:
Oran'da hasta yatağındaki Bülent Bey'e Rahşan
Hanım'ın hemşerilen, Şebinkarahisariılarziyarete ge-
liyoriar, tezahürat yapıyoriar, moral vermeye çalışı-
yorlar. Ellerinde de bir pankart:
"Enişte buradayız işte!"
Bu Türk halkının mizah dehasına hayranım, bir
zamanlar "Kurtar bizi baba!" diye bağınyorlardı,
şimdı ise "Enişte buradayız işte!" diyorlar.
Gerçekten de siyasi hayatımızda baba ve eniş-
te srfatını hak etmeyen politikacı o kadar az ki...
Bu ziyaretten son derecede duygulanan Rahşan
Hanım ise DSP'nin seçim otobüsünün üstüne çı-
karak Şebinkarahisarlılara il olma sözü veriyor.
Şimdi bu keyfi karar, aynı zamanda bir nüfuz su-
iistimali değil mi?
Bir demokraside, nerenin il olacağının, nesnel
ölçütleri yok mudur?
Sağlıklı bir ülkede hangi suçlara hangi cezalann
verileceği, bunlann nasıl infaz edileceği yasalara bağ-
lı değil midir?
Ama bizde böyle olmuyor.
Rahşan Hanım, bir hapishane ziyaret ediyor ve
hanımefendinin rikkati dolayısıyla düşünce suçlu-
lan içerde kalırken katiller, hırsızlar gaspçılar salı-
veriliyor ve yurttaşlar yeni cinayetlere, gasplara,
hırsızlıkara kurban oluyorlar.
Rahşan Hanım'a yağ yakmak ısteyenler, Oran'da-
ki konutun önünde dört bin kişilik izinsiz miting ya-
pıyorlar ve il olma sözü alıyoriar.
Yeter be! Bu memleket Rahşan Hanım'ın baba-
sının malı mı!..
Temyiz başvurusu
AÎHM, Erbakan'ı
görüşecek
STRASBOURG(AA)
- Avrupa Insan Haldan
Mahkemesi (AlHM),
Anayasa Mahkemesi ta-
rafindan kapaolan Refah
Partisi yöneticileri Nec-
mettin Erbakan, Şevket
Kazan ve Ahmet Tek-
dal'm temyiz için yap-
tıklan başvuruyu, yann
büyük dairede görüşe-
cek.
AlHM'nin beş üyeli
mahkeme heyeti, geçen
yü sonuverdiği kararda,
davanın temyiz niteliği
taşıyan büyük dairede
görüşülmesine karar ver-
mişti. Strasbourg Mahke-
mesi, Türk hükümetinin
ve Refah Partisi'nin avu-
katlanmn görüşlerini bir
kez daha dinleyecek olan
büyük daire, karanru da-
ha sonraki bir tarihte ve-
recek. AlHM'nin 3'ün-
cüdairesi, 2001 yıh Tem-
muz ayı sonunda aldığı
kararda, 3'e karşı 4 oy-
la, RP'nin yaptığı şikâ-
yet başvurusunda Türki-
ye'nin insan haklan ih-
lalinde bulunmadığı gö-
riişüne varmıştı.
İdam turunu tamamlayan DSP, son biçimini vereceği öneri taslağını bu hafta TBMM'ye sunacak
SP'den 'koşulsuz' destekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DSP yöneticileri, dün SP grup baş-
kanvekilleriyle görüşerek ölüm ce-
zasının kaldınlmasına ilişkin öneri-
lerine destek turunu tamamladılar.
Görüşmeler sırasında sadece SP'den
destek gören DSP'hler. önerilerini
son biçimini verdikten sonra bu haf-
ta içinde TBMM Başkanlığı'na sun-
mayı planlıyor. SP Grup Başkanve-
kili Ömer Vehbi Hatipoğlu,U
AB sü-
reciyle ilgili olarak deklare ettiğiıniz
fiknierin arkasındayız. AB için hiçbir
adımı pazarhk konusu yapmayız" de-
di. DSP Grup Başkanvekıli Emre-
han Habcı da. olabildığince genış bir
mutabakatla Meclis tatile girmeden
idam sorununu çözmeye çalıştıklan-
nı söyledi.
• DSP'nin önerisinde, "savaş ve yakın savaş hali" dışında ölüm cezasımn kaldınlması ve
ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasma çevrilmesi öngörülüyor. Ağırlaştınlmış müebbet ha-
pis cezasıyla ilgili tanımlara da yer veriliyor.
DSP Grup Başkanvekili Emrehan
Halıcı ile genel başkan yardımcılan
TayfuntçiveZekiSezEr ile Genel Sek-
reter Yardımcısı Süleyman Yağız dün
SP grup başkanvekilleriyle bir araya
geldi. Bu görüşmede SP'liler idam
konusunda daha önce yaphklan açık-
lamalann arkasmda olduklannı söy-
lerken anadilde eğitim ve Kıbns ko-
nusundaki görüşlerini de ilettiler.
SP'liler. Meclis'te AB konusundaatı-
lacak adunlann ele alınacağı bir ko-
misyon kurulması ve bu komisyonun
çalışmalannm bir takvime bağlan-
masını da önerdiler. DSP'liler ise so-
runlan aynı anda çözmenin zor ola-
cağını, ıdamdan başlayarak adım adım
ilerlemenin daha doğru olacağuu söy-
lediler.
DSP Grup Başkanvekili Hahcı, gö-
rüşmeden sonra yaptığı açıklamada,
"SP'HerAB konusunda dahaönceve-
rikn sözkrin arkasmda olduklannı
ifade ettiler. Adımlann bir bütün ola-
rak aohnası gereğj üzerinde durdular.
Biz, öncelikle idam sorununun çö-
zümlenmesinin daha kolay olacağını
söyledik. Haorlayacağımız öneri tas-
lağını kendüerine ileteceğiz" dedı. SP
Grup Başkanvekili Hatipoğlu da. AB
süreciyle ilgili olarak deklare ettikle-
ri görüşlerin arkasında olduklannı
vurgulayarak "Genel başkanımızın
Çankaya'da ortaya koyduğu tav-rm
arkasmdayız. Fikhierimizde hiçbir
değişfldikyok AB için hiçbir adımı pa-
zarhk konusu yapma\ızn
dedi. Hati-
poğlu, ölüm cezasımn kaldınlması
önerisiyle ilgili sorularada, "Bizöte-
den beri idanun kaldınlmasını istiyo-
ruz. Ancak içeriğini bümediğimiz bir
öneriye destek verip vermeyeceğimi-
zi şu anda söylememiz mümkün de-
ğfl" yanıtını verdi.
DSP'liler, önerilerine son biçimi-
ni verdikten sonra SP'lilere iletecek.
AKP MYK de bugün toplanarak
DSP'nin önerisiyle ilgili son sözü
söyleyecek. DSP'lilerin temaslan sı-
rasında sadece SP'liler destek vaat
etti. Meclis'teki sayısal dengelere dik-
kat çeken ve ANAP'ın devamsızlığı-
nı göz önüne alan DSP'liler diğer par-
tilerden de bir ölçüde destek sağlan-
ması gerektiğüıi düşünüyor. DSP'nin
önerisinde, "savaş ve yakm savaş ha-
li'' dışında ölüm cezasımn kaldınlma-
sı ve ağırlaştınlmış müebbet hapis
cezasına çevrilmesi öngörülüyor. Ağır-
laştınlmış müebbet hapis cezasıyla
ilgili tanımlara da yer veriliyor.
Rahşan
Ecevit
ÖLÜM CEZASITASARISI
MHP 'sert
muhalefete'
alışverişte hazırlanıyor
Başbakan Bülent Ecevit, 2 gün
aradan sonra dün yeniden kısa
süreH doktor kontrolünden
geçtL Başkent I nhersitesi
Hastanesi Nöroloji Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Turgut Zileti
başkanbğmdald 7 idşiHk saghk
ekibi,20dakikasüren
kontrolün ardnıdan herhangi
bir açıklama yapmadı. Rahşan
Ecevit'in DSP'K
miDetvekiDerrvle yapüğı rutin
toplanülar dün de devam etti.
Rahşan Ecevit, Oran
Sitesi'ndeki çahşma ofısinden
saat 15.10'da aynlarak ahşvvriş
yapb. Yrvecek ve temizlik
malzemeleri alan Rahşan
Ecevit, akşam saatkrinde DSP
Ankara il örgütüne üye
partüileri kabul etti.
Ekonomi zirvesinde belirsizlik ortamının ekonomiye etkileri değerlendirildi
Ece\it, Derviş'e seçîmi sordu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümetin MHP kanadı, ortaklannın
muhalefet partileriyle anlaşarak idamın
kaldınlması yönünde yasa önerisini
TBMM'ye getirmeleri durumunda sert
muhalefet yapmaya hazırlanıyor. MHP,
önerinin yasalaşması durumunda anayasaya
aykınlık iddiasıyia Anayasa Mahkemesi'ne
gitme seçeneğini de tartışıyor. Idamm terör
suçlannda da kaldınlmasına karşı çıkan
MHP, ortaklannın muhalefet partileriyle bu
konuda uzlaşmasının kolay olmadığını
düşünmesine karşın olası gelişmelere karşı
hazırlık yapıyor. TBMM Genel Kurul
gündeminde bekleyen yasa tasansının
değiştiribnesi girişimlerine karşı MHP'li
bakanlann tasandan imzalannı çekmesini
planlayan MHP, yasa önerisiyle idamın
kaldınlması durumunda ise genel kurulda
— _ - ^ ^ _ — ^ _ sert muhalefet
• TBMM yapmayı hedefliyor.
r ^ı ^n^ıin Görüşmeler sırasında
Genel Kurulu p a r r i y ö n e t I C İ , e n v e
gundemmde milletvekillerinin
• Baştaraft 1. Sayfada
lan nedeniyle oluşan belirsiz-
lik ortamırun ekonomi üzerinde-
ki etkilerini değerlendirmesıni is-
teyerek "Seçim karan, belirsizli-
ği giderici bir etken ohır mu" so-
rusunu yöneltti. Kemal Derviş,
ekonomik belirsizliğin yanı sıra
siyasetteki beürsizJik ortamının da
ekonomik programa gölge dü-
şürdüğünü kaydetti. Derviş, be-
lirsizliğin uzun vadede devamı
durumunda uygulanan program
ve yaşanan sıkınhlann boşa gide-
ceği uyansında bulundu. AB'ye
tam üyelik yolunda somut karar-
lann almamamasının da piyasa-
lan olumsuz etkilediğini savunan
Derviş, ekonomi gündemli lider-
ler zirvesi toplanmasmı önerdi.
Ecevit, bu teklife olumlu yamt
verirken, Derviş'ten liderlere su-
nuhnak üzere bir rapor hazırlan-
masını istedi. Ecevit, brifingin
ardından Hüsamettin Özkan'ı ara-
yarak Başbakanlık'ta ekonomi
gündemli toplantı düzenlenme-
sini istedi.
Bunun üzerine Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Yıhnaz'ı telefon-
la arayan Özkan, TBMM günde-
mi ile çahşma takvimi, AB ile il-
gih düzenlemeler ve ekonomi ko-
nularını kapsayan bir zirve düşü-
nüldüğünü söyledi. Yılmaz. öne-
nye olumlu yanıt verdi. Zirveye
Derviş'in de katılacağı belirtilir-
ken bugün Gebze'ye gidecek olan
MHP lideri Devlet Bahçeü'nin
katılımı netleşmedi.
Başbakan Ecevit'in Kemal Der-
viş 'e ilettiği seçim kaygısını bir
süredir DSP milletvekilleriyle de
paylaştığı öğrenildi. Cumhuri-
yet'in edindiği bilgiye göre Ece-
vit, kendisine geçmiş olsun ziya-
retinde bulunan milletvekilleri-
ne, olası bir erken seçim üzerin-
deki görüşlerini sordu. Bu du-
rum, Derviş'in seçimle ilgih açık-
lamalanndan rahatsızlığı bilinen
Ecevit'in de artık belirsizlikten
duyduğu kaygıyı vurgulamaya
başladığını ortaya koydu.
ÖzeDeştirme stratejisi
Ecevit'in ofisindeki zirvede,
enflasyon muhasebesi, bankala-
nn yeniden sermayelendirilme-
si, KlT'lerde yapılacak düzenle-
meler. mali sektöre borcu olan
şirketlerin borçlannın yeniden
yapılandınlması konulan da ele
alındı. Ekonomi kurmaylan özel-
likle, hububat fiyatlanna dikkat
çekerek "Hububat fiyatlannda
yüzde 35 enflasvon hedeflnin al-
nnda kalan fıyatiarla alım yapü-
mah. ödemelerde de Hazine kay-
nağı kuDanılmamah'' görüşünü
dile getirdiler. Derviş de özellik-
le özelleştirme stratejisinin öne-
mi üzerinde durdu.
Ecevit, görüşme öncesinde yap-
tığı açıklamada, ekonomide iyim-
ser bir tablo çizmeye çalıştı. Ma-
li göstergelerde oluşan dalgalan-
malan kendi rahatsızlığı sonucu
oluşan siyasi belirsizliğe bağlama-
maya çaİışan Ecevit, önemli bir
dönüm noktasına gehndiğini vur-
guladı. Görüşmeninardındanbir
açıklama yapan Derviş ise "be-
Brsizliğin siyasetten mi kaynak-
landtğma" ilişkin soruya, "Befir-
sizfiğin çeşhii boyutian var. Hiç
kuşkusuz bazı siyasal boyutu da
var. Ekonomi Oeugfli boyutian da
var" yanıtını verdi.
Bahçeü'ye uyan
Öte yandan Öztrak ve Serden-
geçti'nin cumartesi günü Bahçe-
ü'ye bir brifing verdikleri öğre-
nildi. Bürokratlann, "Ekononü-
de süanüh bir döneme girilebiKr.
Hüldimetieflgaibefiridiğin sürat-
le giderümesi laaın" bıçiminde
konuştuklan, Bahçeli'nin yorum
yapmaktan kaçındığı belirtildi.
bekleyen yasa
tasansının
değiştirilmesi
girişimlerine
karşı MHP'li
bakanlann
tasandan
imzalannı
çekmesi
bekleniyor
idamın
kaldınlmasıyla
AbduDah Öcalan'ın
affedilmek istendiği
söylemini işlemesi,
iktidar ve muhalefet
partileri
milletvekillerine "Siz
Apo'yu affetmek mi
istrvorsunuz? AB'nin
istediği kriterleıie
PKK'nin siyasaDaşma
— — ^ ^ - ^ ^ ^ - ^ — sürecinde gündeme
getirdiği istekler paralleUk arz ediyor. Eğer
idamı kaldınrsanız ülkemn üniter yaptsuıa
karşı oluşabilecek tehlikelerin
sorumluluğunu da üstienecek misiniz?"
sorularmı yöneltmeleri bekleniyor. MHP'nin
bu süreçte basm toplantılanyla ortaklan ve
muhalefeti "Apo'yu affeden siyasi partiler
bunlar" diyerek halka şikâyet etmeyi
planladığı kaydedilirken önerinin tümünün
oylanması sırasında da ad okunarak oylama
isteyerek idamın kaldınlmasına "evet" oyu
veren milletvekillerirnn teşhir ediknesi
hedefleniyor. Idamm kaldınlmasına yönelik
yasa önerisinin TBMM'de kabul edilmesi
durumunda ise anayasaya aykınlık
iddiasıyia yasanın iptali için Anayasa
Mahkemesi'ne götürühnesi, MHP'nin
"idamın kaldmhnasını engefleme
seçenekleri" arasmda yer alıyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Başbakan'ın sağlığı, AB sürecinin
sağlıksızlığı arasmda Türkiye kendi ru-
tininde yürüyor. Genel Yayın Yönet-
menimiz Ibrahim Yıldız'ın başına
gelenler, nasıl bir ülkede yaşamakta
olduğumuzu göstermesi bakımından
ibret verici derslerle dolu. Ibrahim Yıl-
dız, yıllar önce gazetenin sorumlu
müdürü iken yayımlanan bir haber
nedeniyle yargılanıyor. Dava beraat-
la sonuçlanıyor.
Sonra dosya Yargıtay'a gidiyor ve
Yargıtay beraat kararını bozuyor. Bu
nedenle yeniden yargılama başlıyor.
Yargrtay'ın bozma karanndan Yıldız'ın
haberi yok. Çünkü kendisine bu ko-
nuda birteblıgat ulaşmıyor. Duruşma-
lar yeniden başlayıp da Yıldız duruş-
malara gelip ifade vermeyince mah-
keme, ifade vermediği için Yıldız hak-
kında gıyabi tutuklama kararı çıkarı-
yor.
• • •
Bu kararla birlikte Yıldız'ın, görül-
düğü yerde yakalanıp tutuklanması
isteniyor. Yıldız, Cumhuriyet gazete-
sinin Genel Yayın Yönetmeni. Hak-
kındaki dava ise gazete nedeniyle. Ya-
İbrahim Yıldız'a Yapılan...
ni nerede aranması gerektiği belli.
Üstelik, bu dava açıldıktan sonra iki
defa basın suçlannı da kapsayan er-
teleme yasası çıkanldı. Yıldız'ın her
iki yasadan da yararlanması gereki-
yor. Üstelik bu yararlanma işlemini
mahkeme, Yıldız'ın varlığına gerek
görmeden dosya üzerinden yapabi-
lir. Mesela benim dosyam için erte-
leme karan, benim varlığıma gerek gö-
rülmeden mahkeme tarafından yapıl-
mıştı.
Diyelim ki mahkeme bütün bunla-
rı yapmadı, bir gazetenin genel ya-
yın yönetmenini yasalann açık hük-
müne karşın gıyabi olarak tutukladı.
Bu karar da polise geldi. Yapılması
gereken Cumhuriyet gazetesine te-
lefon ederek ibrahim Yıldız'a veya
avukatına durumu bildirmek. Mahke-
meye gıderek ifade vermesini istemek.
• • •
Bu olayda ne yapılıyor? Otelde ka-
lan herkesin tanıdığı bir gazetecı apar
topar gece yarısı odasından polis
marifetiyle gözaltına alınıyor. 12 sa-
at gözaltında tutuluyor ve nöbetçi
mahkemenin karşısına çıkanlana ka-
dar uykusuz bekletiliyor. Aslında or-
tada tam anlamıyla bir skandal oldu-
ğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bu-
rada gazeteciliğe yönelik bir kötü ni-
yetvar. İkincisi yürürlükte olan birer-
teleme yasasının hükümlerini uygu-
lamamak var.
Ibrahim Yıldız'la konuştum. Mah-
kemeye gittiğinde dosyada yeterti
bilgi bulamıyortar. Zaten bulunabilse
erteleme yasası da otomatikman yü-
rürlüğe konacak. Olup bıtenler bu
mesleğe yönelik bir tehdidi içeriyor.
Haber verme ve haber alma hakkı-
nın bir çırpıda çiğnenebileceğini gös-
teriyor.
Ibrahim Yıldız sakin bir insan, bü-
tün bunları büyük bir sükûnetle an-
latıyor. Bir meslektaşı ve arkadaşı
olarak ben buna tepki göstermemiz
gerekir diye düşünüyorum. Ülkenin
bilinen bir gazete yöneticisine bunu
yapan, yurttaşa neter yapmaz diye dü-
şünmeden edemiyorum. Avrupa Bir-
liği ölçütlerine uymamız gerektiği üze-
rine tartışmalar yapılıyor. Yasa ve ana-
yasa değişikliklerinden söz ediliyor.
Diyelim ki bütün bunlan yaptık. An-
cak burada asıl olan anlayış. Yurtta-
şın haklarının, özgürlüğünün herşe-
yin üzerinde olduğu gerçeğinin dev-
let kurumlarınca kavranması.
Ibrahim Yıldız kaçak değil. Istenil-
diği an nerede bulunacağı belli. Üs-
telik yargılandığı dava da gazeteyle
ilgili, yani nereden bulunacağı konu-
sunda mahkemenin elinde adres de
bulunuyor. IşteTürkiye'den biryargı
ve idare manzarası, nasıl yorumlar-
sanız yorumlayın. Bu tablodan uy-
gar bir ülke görüntüsü çıkar mı? Tek
kelimeyle skandal... Acı ve umutsuz-
luk verici bir skandal. Böyle bir olay
demokratik bir ülkede olsa yer yerin-
den oynardı. Bızde ise bırçoğumuz
buna normal deyip geçiyoruz ve ye-
ni felaketlerle karşılaşıncaya kadar
bunu unutup gidiyoruz. Açıkçası bir
kanıksamadan söz edilebilir. Gerçek-
ten bizler böyle muamelelere layık
mıyız? Belki de. Kim bilir?
•••
Masamda bir mektup duruyor. Sa-
nat ve Hayat Dergisi Gene! Yayın Yö-
netmeni Hacı Orman'dan geliyor.
Orman, mektubunda dergilerinin mat-
baadan çıkar çıkmaz Istanbul 2 No'lu
DGM tarafından toplatıldığını söylü-
yor. Haluk Gerger ve Muhsin Kızıl-
kaya'nın yazılan nedeniyle dergi top-
latılmış. Gerekçeyineçok bildik; "bö-
lücülük". Ancak her iki yazının da
Kürt sorunuyla doğrudan ilgili olma-
dığını söylüyor Orman. Buna rağmen
dergi çıkmadan toplatılabiliyor.
İşte size Türkiye. AB bizi alır mı al-
maz mı? Çok da önemli değil. Biz bu
halimizle uygar dünya içinde kendi-
mize bir yer bulabilir miyiz, bulamaz
mıyız? Asıl bu sorunun cevabı önem-
li. Neden bu ülke bir türlü değişmi-
yor? Neden bu konulargündemimiz-
den bir türlü düşmüyor? Neden bu
sorulan yıllardır sorup durmak zorun-
da kalıyoruz?