Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IHAZİRAN2002SALI CUMHURİYET SAYFA
JjjJVv^l ı U İ V J J L ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Ford'un yeni
markası
üretimde
• GÖLCÜK (AA) -
Koç Holding CEO'su
Bülend Özaydınlı,
Kocaeirndeİa Ford
Otosan fabrikasının,
Avrupa'nın en önemJi
üretim merkezlerinden
biri olduğunu söyledi.
Özaydınlı, Ford Transit
Connect'in üretim
bandına alınması
nedeniyle düzenlenen
törende yaptığı
konuşmadâ, 73 yıllık
Ford-Koç işbirliğinde,
bugüne kadar yapılan
yatınmlann sonuçlannı
aldıklannı kaydetti.
MSNHotmaire
Türkortak
• ÎSTANBUL (AA) -
Dünya çapında 118
milyon kullanıcıya
hizmet veren e-posta
servisi MSN Hotmail,
Türkiye internet reklam
pazannda iş ortağı olarak
Sibername'yi seçri.
Türkiye'de internet
reklamcılığı alanında
atağa geçen MSN'nin
Avrupa, Ortadoğu ve
Asya bölgelerinden
sorumlu Stratejik Satışlar
Direktörü Tom Bovvman
yaptığı açıklamada,
önümüzdeki dönemde
internet reklam pazannda
önemli bir büyüme
beklediklerini bildirdi.
Takütçılik figinde
iflc 3'teyiz
• İSTANBUL (AA) -
Dünya Gümrük Örgütü
(WC0) tş Ortaklan
Komitesi Başkanı Roger
Smith, korsan ürünlerin
piyasaya sürülmesinin
milyarlarca, trilyonlarca
dolarhk bir kayba neden
olduğunu belirtti. Tescilli
Markalar Derneği'nin
loırucusu Vehbi Kahveci
de sahte ve taklit
ürünlerin Türk
ekonomisine yılda
yaklaşık 3 milyar dolar
kaybettirdiğıni söyledi.
Kahveci, "Dünya
Taklitçilik Ligi"nde
Türkiye'ninilk3'e
yerleşmiş durumda
olduğunu, bu durumun
Türkiye ekonomisini çok
rahatsız ettiğini kaydetti.
KOBherden
e-ticarete ilgi
• BURSA (AA) -
Küçük ve orta boy
işletmelere (KOBl) ticari
platform sağlamak
amacıyla iki yıl önce
kurulan turkticaret.net'in
üye sayısının 26 bine
ulaştığı bildirildi.
Turkticaret.net Genel
Müdürü Murat Yanıker,
2001 yıhndaki cirolannın
bir önceki yıla göre
yüzde 200 arttığını, 2002
yılında da büyümeyi
sürdürmeyi
hedeflediİderini bildirdi.
Komilr'ye alıcı
yok
• BALIKESİR (AA) -
tşadamı Halis Komili'nin
Balıkesir'in Ayvalık
ilçesınde kunılu tarihi
zevtnyagı fabrikasının
icrayoluyla satışı, ikinci
ihalede de alıcı
çıkmaması nedeniyle
iptaledildi. Ayvalık tcra
Mûdürlüğü yetkililerinin
verdıği bilgiye göre, 15
trilyon 27 milyar liraya
satı<a çıkanlan fabrikaya,
dün yapılan ikinci
ihalede de alıcı çıkmadı.
30hn361 metrekarelik
alan üzerinde kurulu
bulunan fabrikanın
bedeli, Ayvalık tcra
Miniürlüğü'nce 15
trilpn 27 milyar lira
olarak belirlenmişti.
9 halka açık bankanın geçmiş yıl zararlannın toplamı 4.6 katrilyon liraya ulaştı
Geçmişinizleri ağırY4VTJZBARLAS
Enflasyon muhasebesine göre düzen-
lenmiş bilançolar, bankaların yıllardır
*yapay' kârlar elde ettiklerini ortaya koy-
du. Sadece halka açık 9 bankanın 2001
yılı net zaran 1.9 katrilyon lirayı aşarken,
geçmiş yıl zararlannın toplamı 4.6 kat-
rilyon liraya ulaştı.
Bankalann geçmiş yıl zararlannın söz
konusu boyutlara ulaşması ise bankala-
n gelecek yıllarda zor bir dönemin bek-
lediğini ortaya koydu.
Geçmiş yıl zararlannın ciddi boyutla-
ra taşınmasında özellikle tahsil edileme-
yen kredilere aynlan karşılıklann etkili
olduğuna dikkat çeken uzmanlara göre
geçmişten gelen zararlar kapaülana ka-
dar yatınmcı ve tasarruf sahibinin kâr
payı almalan da hayal gibi. Bankacılık
• Bankalan gelecekte
zor bir dönemin
beklediğine dikkat
çeken Iş Bankası
Yönetim Kurulu Üyesi
Mustafa Özyürek,
"Verimli çalışanlann
zararlan
eriyecek.Verimliler
ayakta kalacak" dedi.
Düzenleme ve Denetleme Kurumu
(BDDK), 1976 yılını baz alarak banka-
lann geçmiş yıllarda elde ettikleri dö-
nem kâr-zarar hesaplanru kendi belirle-
diği fiyat artış oramndan (enflasyon)
anndırarak güncelledi. Böylece yıllar-
dır kârlı görünen bankalann bir yandan
9 Bankantn topJam
Halka açık bankalar
Iş Bankası
Finansbank
Garanti Bankası
AJtematifbank
Tekstilbank
Şekerbank
Dışbank
Akbank
TEB
Toplam
zaran 1.9 katrilyon lira
(Milyar TL)
Net Zarar
31.12.2001
762.000
316.000
226.700
201.099
165.900
153.507
48.557
15.015
13.283
1.902.061
{Milyar TL)
Geçmiş Yıl
Zarartan
509.000
244.414
1
712.872
(
73.350
103.727
199.129
315.944
2.291.325
196.217
4.645.978
zarar ettiği, diğer yandan da elde edilen
söz konusu suni kârlardan vergi ödedik-
leri ortaya çıktı. Bankalan gelecek yıl-
larda zor bir dönemin beklediğine işaret
eden Iş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi
Mustafa Özyürek, "*Bu zararlann eriye-
bümesi için bankalann daha verimli ça-
hşmalan gerekir. Verimli çahşanlarayak-
ta kalacak" dedi.
Geçmiş yıllardan gelen zararlann yük-
sek olması nedeniyle kâr payı dağıtma-
yacaklan gerçeği nedeniyle hisse sene-
di almış yatınmcılar açısından olumsuz
bir yanı olduğunu belirten Özyürek,
"Ancak geçmiş yıl zararian göründüğü
kadarbüyiik boyufla değü.Bu rakamlar
gelecek yıDann kârianndan düşülüyor"
ifadesinde bulundu. Sermaye yeterliliği
yüzde 8'in üzerinde olan her bankanın
iyi durumda olduğunun söylemeyeceği-
ne dikkat çeken Özyürek. "BDDK bu-
nu böyle kabul etti.Ancak enflasyon mu-
hasebeshıin devreye gjrmesiyle iştiralde-
rin, gayrimenkuöerin değerteriartti.Öz-
kaynaldar ytiksek göründü. Bu durum
bankalann güDük gütistanhk olduğunu
ortaya çıkarmaz" dedi.
Ozhaynakları 3 katrilyon liraya çıkan ış Bankası 'ndan tarihi bilanço
arar 762 trilyon liraEkonomi Servisi - Türkiye Iş Bankası,
enflasyon etkilerinin anndınldığı 2001
yılı mali bilançosunda. 762 trilyon lira
zarar açıkladı. Iş Bankası'ndan yapılan
açıklamada, 2001 yılı ile birlikte toplam
geçmiş yıllar zarannın 1 katrilyon 271
trilyon lira olduğu belirtilerek "2001 yıh
dahil geçmiş yıllar zararlannın tümünün
mahsup edilmesinden sonra özkay-
nağımız 2.9 katrilyon lira olarak şeldDen-
miştir" denildi.
Yapılan açıklamada, bankanın sermaye
yeterlilik oranının yüzde 20.52 olduğu,
konsolide bilançoda ise bu oranın yüzde
24.96 olarak gerçekleştiği bildirildi. Ban-
ka denetim sonuçları şöyle değer-
Iendirildi: "Üçlü denetim ardmdan Iş
Bankası elde edilen sonuçlarla güç
kazanmıştır. tş Bankası Türkiye'nin risk-
lerini kuruluş misyonu doğrultusunda
sırtiamaya çahşma ve paylaşmaya öteden
beri olduğu üzere devam etmekte
kararbdır."
Zararlar önemli deflll
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve
Iş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince,
çok ağır bir ekonomik program
değişikliği nedeniyle herkesin çok fazla
hırpalandığmı \
r
urgulayarak "Bu
hırpalanmalann sonrasında otorite böyfc
bir denetimi yapoktan sonra, Bu tamam'
diyorsa. artik buna inanacağız, Unut-
mayahm ki bugüne kadar hiçbir zaman
otoritelerbu ökrüde uluslararası kritener-
le denetim yapmamışö" dedi.
Özince. banka bilançolanna ilişkin
olarak, "Zarar açıklamak çok önemta*
değil. Zarar üzerinde durmamak lazmı.
Bu bilançolar bundan sonra hep zararla
sürerse, herhalde o bankalar birtakım
önJemler alırlar" dedi.
Türkiye de Italyan Ticaret Odası
tarafından düzenlenen "Finans Sek-
töründeki Yeniden Yapılanmanın Reel
' eçen yıl
dahil geçmiş
yıllar zararlannın
tümü mahsup
edildikten sonra
özkaynaklan 2.9
katrilyon liraya
çıkan Iş
Bankası'nm
açıklamasında,
bankanın ülke
risklerini kuruluş
misyonu
doğrultusunda
sırtlamaya devam
edeceği belirtildi.
Sektör Üzerindekj Etkyeri" konulu pan-
el öncesinde gazetecilerin sorulannı
yarutlayan Özince, çok ağırbir ekonomik
program değişikliği nedeniyle herkesin
çok fazla hırpalandığını vurguladı.
" Zarar açıklamak çokönemli değiL Za-
rar üzerinde durmamak lazım. Bu bi-
lançolar bundan sonra hep zararla sür-
erse, herhalde o bankalar birtakım ön-
lemler atariar. Yani zarar eden müessese
YAVUZCANEVÎ:
illa kapabhr diye bir şey yok" diyen Öz-
ince, artık bankacılık yapmak veya başka
konularda sermayedar olmak için, daha
güçlü sermaye yapısı, daha güçlü kredi-
bilite gerektiğini belirtti. Özince, tüm ku-
ruluşlann imkânlan oranında,
özvarlıklannı kullanarak uluslararası ku-
rallara ve uluslararası rekabete uya-
bilmek için, kendilerini güçlendirmeleri
gerektiğini de sözlerine ekledi.
uzatmayalım
Ekonomi Servisi - Türk
Ekonomi Bankası (TEB)
Yönetim Kurulu Başkanı
Yavuz Canevi, siyasi
belirsizliğin artık bitmesi
gerektiğini belirterek "Bo
belirsizliğin sonunda ne
olacaksa olsun, o zaran
hazmedebiliriz. Ama
belirsizhği daha fazla
nzatmayahm'' dedi.
"Finans Sektöründeki
Yeniden Yapılanmanm Reel
Sektör İ zerindeki Etldleri"
konulu panele konuşmacı
olarak katılan Canevi,
toplantinın ardından
gazetecilerin sorulannı
yamtlarken gerçek
bankacılığm mevduat
toplamak ve kredi vermek
olduğunu, bunun dışındaki
faaliyetlerin ise yan
faaliyetler ve tamamlayıcı
kârlar olduğunu vurguladı.
Canevi, siyasi belirsizliğin
süresinin sektöre vereceği
zararla birebir orantılı
olduğunu ifade ederek
"Onun için ben diyorum id;
bu belirsizliğin sonunda ne
olacaksa olsun. O zaran
hazmedebiliriz. Ama
beUrsiztiği daha fazla
uzatmayahm. Beürsizüği
bitirmek için herkese döşen
görevvar" diye konuştu.
Çağlar ve Aksoy 'un şirketlerinin ardından Dardanel ve Gümüşsuyu da atakta
YaklaşımMa trafik hızlanıyor
Ersin Özince:
Zararlar,
yaklaşımı
etkilemez
Bankalann zararlannın
Istanbul Yaklaşımı'nı
etkilemeyeceğini ileri süren Iş
Bankası Genel Müdürü Ersin
Özince göriişlerini şöyle
özetledi: Banka zararlannın
önemli bir bölümü enflasyon
muhasebesinin yanı sıra
özellikle karşılık
kararnamesinin getirdiği ağır
kredi risk prensipleridir. Neye
göre ağır? Bugünkü kriz
ortamına göre ağır.
Uluslararası kredi kriterlerini
sadece şirketlere değil,
şahıslara dahi uygulasanız,
belkı birçok Türk tüketicisi de
kredibil çıkmayabılir.
Bankalar, böyle bir geçiş
döneminde, özellikle sorunlu
kredilerle ilgilı zararlannı
azaltmak için Istanbul
Yaklaşunı veya bankanın
kapasitesi doğrultusunda
yöntemler kullanacaklar. Bu
da her tarafin lehinedir.
OLCAYBCnıTKTAŞ
Istanbul Yaklaşımf nın uygulanmasına
olanak sağlayan Çerçeve Anlaşması'nın ta-
mamlanmasının ardından başlayan görüş-
meler, bu hafta hakem kurulunun tamam-
lanmasıyla hızlanacak. Toplam 7 bankaya
77.9 milyon dolar borcu olan Dardanel,
borçlannın yeniden yapılandınlması ama-
cıyla birkaç gün içinde görüşmelere başla-
yacağım açıklarken 3 7 milyon dolar anapa-
ra borcu olan Gümüşsuyu da Iş Bankası ve
IFC ile görüşmelerini sürdürüyor. îstanbul
Yaklaşımı'nın çözüm olmasını bekleyen bir
başka şirket de ÇBS.
Bir Japon firması ile ortaklık kurmak
için îstanbul Yaklaşımı'nın sonucunu bek-
leyen Dardanel bu süre içinde bankalarla
görüşmelere başlayacak. Dardanel Önentaş
Gıda Sanayii Yönetim Kurulu Başkanı Ni-
yazi Önen, başta Iş Bankası olmak üzere
toplam 7 bankaya borçlu olduklannı hatır-
latarak "Yeni kredi istemiyoruz. Tüm plan-
lanrnta tamamladık. Elde edilecek katnıa
değerin nıiktan görüldüğünde isteklerimi-
zin karşılanacağını düşünüyoruz" dedi.
Borçlann yeniden yapılandınlması kadar
faizlerin de gözden geçirilmesi gerektiği-
nin altıru çizen Önen, şirket olarak
tNŞAAT SEKTÖRÜNDE 850 BÎN KÎŞt AYAKTA
Almanya'daişçiler grevde
BERLİN (AFP) - Almanya'da inşaat
işçileri yüksek ücret talebiyle greve
başladılar. inşaat sektöründe tkinci
Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez
düzenlenen greve katılımın
beklenenden yüksek olması dikkat
çekiyor. inşaat sendikası IG Bau, 850
bin işçi adına işverenler tarafindan
belirlenen yüzde 3 'lük ücret artışını
kabul etmeyerek talep ettiği oranı
yüzde 4.5 olarak belirlemişti. Aynca
çahşanlar arasındaki ücret farklıhğı
^konusunda da bir anlaşmazlık söz ^
konusuydu. Görüşmelerin kesintıye
uğraması sonucu grev karan alan
sendika, yüzde 98'lik bir katılımla
destek buldu. Ülkede banka ve
perakendecilik sektörlerinde örgütlü
sendikalar da işvereni greve gitmekle
tehdit ediyorlar.
tüm planlannın tamamlanmış olduğunu di-
le getirdi. Görüşmeleri hızlandınnayı plan-
layan bir diğer şirket de ÇBS Boya. Şirket,
Halkbank ve Vakıflar Bankası'na olan
borçlann yeniden yapılandınlması amacıy-
la harekete geçti. Ana borçlannın Iş Ban-
kası ve IFCye olduğunu ve görüşmelerin
uzun bir süredir devam ettiğini söyleyen
Gümüşsuyu Finansman Müdürü NejatGü-
ler, 37 milyon dolan anapara olmak üzere
45 milyon dolar borçlan olduğunu belirtti.
Istanbul Yaklaşımı için gerekli koşullan
yerine getiraıelerine karşın, yaklaşımın ye-
terli olması için yeni işletme sermayesi ge-
rektiğini dile getiren Güler, durumu şöyle
özetledi: "Projeden yararlanmak için 15
miK on dolarhkihracat yapıhnası gerekh or.
Biz,20 milvon dolann üzerindeyapıyorduk.
Fabrika kapanmadan önce çalışan sayısı
1500 kişi idi. Bu açılardan koşullara uyuyo-
ruz. En büyük alacakhmız 17 milyon dolar
ile tş Bankası. İkinci büyük alacakh ise
I F C .
Pek çok şirketin kendileri gibi işletme
sermayesine gereksinim duyduklannı ileri
süren Güler, hakla açık şirketlerde başka
sorunlar olduğunu da hatırlatarak "Yakla-
şını, varsa şirketlerin ortaklannuı da serma-
ye koyması gerektiğini öngörüyor, ancakbi-
zim hissderimizin yüzde4O'ı halkaaçık" de-
di. Yaklaşımın daha iyi işlemesi için Icra If-
las Yasası'nın değişmesinin şart olduğunu
ifade eden Güler, vergi ve SSK primlerin-
de de yeniden yapılanma gerektiğini söz-
lerine ekledi.
İŞÇİINİNEVRENİNDEIV
ŞÜKRAN SONER
Uçupum
Bir ülkenin nereden nereye gittiğinin en önemli
göstergelerieğitim.sağlık, gelirdağılımı, işsizlikve-
rileridir. Gerçi yıllardır gelişme olarak yutturulan kü-
reselleşme, yeni dünya sömürü düzeni içinde bu
veriler, göreceli zengin kuzeyde bile bozuluyor. Ama
Türkiye'de bu iş geometrik düzende, katlanarak
oluyor.
Dünkü gazetemizin manşetinde ÖSS'deki fırsat
eşitsizliği vardı. 1 milyon 540 bin 405 adaydan an-
cak 177 bin 26'sının lisans programlarına yerleşti-
rilebileceğini, 1 milyon 363 bin 379 öğrencınin açık-
ta kalacağını, başarısız duruma düşeceğini anlatı-
lıyordu.
"Adaletsizyanş, fırsat eşitsizliği" sözcükleri kul-
lanıla kullanıla aşındılar, alışkanlıkla anlamlannı mı
yftirdiler? Haberler, ilişkili programlann tümünde, sı-
nava katılan çocuklar ve ailelerde, doğal ve kaçı-
nılmaz, başarılı olma ya da olamama koşullanma-
sı vardı. 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl öncesindeki gibi. Kım-
se on yıllık dilimler içinde başarılı olabilme şansın-
daki katlanan büyük kaybı sorgulayamıyordu. Bir
üç yıl sonraki katlanmayı düşünmek bile ürkütücüy-
dü.
öğrenciliğe ilk merkezi sınavla başlamış (1964),
gazeteciliği ünıversite haberciliği ile geliştirmiştim.
O dönemlerde de sınava girenler ve kazanama-
yanlargerçeğini "fırsateşitsizliği" sözcükleri ileta-
nımlıyorduk. Henüz siyasilerin ar damarı çatlama-
mıştı. Toplumsal duyarsızlık, vurdumduymazlık ya
da çaresizlikten kaynaklanan kadercilik bugünkü
boyutlarda değildi. Universite sınavlanna katılan ve
açıkta kalan öğrenci sayılan önemliydi. Üniversite-
ye giremeyenler örgütleniyor, toplumsal tepki, ey-
lemleriyle etkın kamuoyu yaratabiliyoriardı.
O tarihlerde siyasi irade açıkta kalacak öğrenci
sayısını saklayarak tepkiyi en aza indirmeyi geçer-
li yol olarak gördüğünden kimi rakamlar saklanma-
ya çalışılıyordu. Eldeki verilerden yola çıkarak haf-
talar süren çalışma yapmış ve sonuçta 10 bin öğ-
rencinin açıkta kalacağını hesaplamıştım. O günün
gazete tekniğinde, şimşir başlıkla, gazetenin man-
şetinde haber olmuştu. (1967) Dönemin Milli Eği-
tim Bakanı, haberi yalanlayamamış, sadece "Ba-
zen matematik hesaplart gerçeğe uymaz" diyerek
işin içinden sıyrılmaya çalışmıştı.
Elbette dünyanın en zengin ülkelerinde bile tüm
lise mezunlan universite de okumuyor, yükseköğ-
renim göremiyorlar. Ancak sistem üniversıteye ya
da yaşama, mesleğe hazırlama üzerine oturtuldu-
ğundan, üniversiteye girememek gençleri üzse de
büyük bir toplumsal sorun, açmıyor.
Bizde 10 bin kişinin açıkta kaldığı alarm çanları-
nın çaldığı 20-30 yıl öncesinden bu yana hiçbir çö-
züm üretilmedığinden, hem açıkta kalanlann sayı-
sı geometrik düzende büyüdü, ikinci milyona yak-
laştı, (2005 yılı için hesaplamalar öyle gösteriyor)
hem de lise mezunlarının yaşama uyumu giderek
zorlaştı. Universite mezunlarının taksicilik, pazar-
cılık yaptığı; uzmanlaşmış, lisansüstü eğitim gö-
renlerin işsiz kaldıklan bir düzende, milyonlarca li-
se mezunu hem yoksulluğa, işsizliğe hem de "ba-
şarısız" olarak toplumdan dışlanmaya mahkûm
ediliyoriar.
Bir ülke, hem de yoksul bir ülke, büyük özveri-
lerle, maddi, manevi, çok pahalıya mal olan genç-
lerini, milyonlarcasını birden böyle kolay harcaya-
bilir mı? Harcarsa sosyal, toplumsal, ekonomik, si-
yasal bedelleri neolur? Ailelerin çocuklarını univer-
site kapısına getirene kadar ödedikleri bedellere,
eşitsiz koşullardan gelenlerin böylesine acımasız bir
eleme sınavından geçirilmelerindeki haksızlıklara
hiçdeğinmek istemiyorum. Her yıl milyonlarca gen-
cin birden başansız, yaşama hazırlıksız, toplumsal
dışlanmaya mahkûm edilmeleri, aileleri ile birlikte
geleceğe yönelik çaresizlik içine gömülmeleri ya-
nında, bütün önemli diğer eşitsizlikler, haksızlıklar
hafif kalıyor.
ÖSS, 1-2 milyon gencin içinden ancak 1-2 yüz
bininin, isteyıp istemediği, işe yarayıp yaramadığı
bile sorgulanmayan bir yükseköğrenım kurumuna
girebilmek üzere yarıştırıldığı bir sistem tabii ki cid-
di bir kazanç kaynağı, vazgeçilemez pazar.
Aıleler yükseköğrenim şansı olabilsin yaklaşımı
ile, ilkokula başlarken çocuklannı yanş atı gibi gör-
mek zorunda kalıyoriar. Medyatik yönlendirmeler
de elbette bu doğrultuda, çocuklann çocuklukldn,
yaşamları kayıyor.
Yanş atı kültürü yaşamın bütün alanlarında, kişi-
liklerin oluşumunda belirleyici oluyor.
Acımasız eleme sınavı elbette medya için de çok
önemli bir pazar. ÖSS öncesi, sonrası madalyonun
bir yüzünden öğrenciye destek, öteki yüzünde ra-
ting, tiraj, reklam getirecekTV programları, gazete
yayınları alıp başını gidiyor. Rehberlik hizmetleri,
deneme sınavlan, uzman açıklamaları, sınav so-
nuçları.. bir yanştır gidiyor.
Ne olursa olsun sonucu değişmeyecek bir sınav
için, çok önemli gelir getirici bir pazar için özel ders-
haneler, okullar, öğretmenler.. acımasız bir yarışta
kuralsız kapışıyorlar...
soner@cumhuriyet.com.tr
tss
VADELİ İŞLEM
VEOPSİYON BORSASIA.Ş.
ANA SÖZLEŞME İMZA TÖRENİ
İZMIf
i % f ' f
11yıl sonra Izmir 'e
vadeliborsa
IZ.VÖR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Piyasada,
özellikle pamuk, buğday
benzeri temel ürünlerin
fiyatındaki dalgalanma-
lan kontrol altına almak
amacıyla gündeme ge-
len Vadeli Işlem ve Op-
sıyon Borsası AŞ'nin
anasözleşmesi imzalan-
dı. Borsada işlemler, Sa-
nayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı ve SPK'den onay alın-
masmın ardından 1 yıl
içinde pamukla başlaya-
cak. Buğday, ayçiçeği,
üzüm gibi ürünlerin de
işlem görmeye başlama-
sının planlandığı borsa-
da, sanayicı, ürünü beür-
li fiyat ve tarihte alma
garantisi verecek. Üreti-
ciler de vadeli olarak
ürünlerini satabilecekler.
Tasamıf sahipleri de bi-
rikimlerini mal alıp sat-
ma yöntemiyle burada
değerlendirebilecekler.