Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 H^ZİRAN 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Bahçet:
•eerekirseçeküiriz.'
Viymânlerineıni?
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97EJektrorek posta: denizsom@cumhuriyetcom,tr
- BM'nin açlık zirvesinde
ıstakoz yenmiş...
"Marie Antoinette'in haklı
olduöu ortava cıktı!''
Aı/antaj
Istanbul'dan mali
müşavir Haldun Güler,
Advantage kart hesap
bildirimine bakınca,
"Mesleğim mali
müşavirlik olmasına
karşın faiz hesabının
nasıl yapıldığını
anlayamadım" diyor.
Güler, özel bankaların
kredi kartlanna
uyguladıklan aylık
yiizde 7 ile 9
arasındaki faiz oranına
karşılık Advantage
kartın yüzde 13.95
gecikme faizi
uyguladığını
belirtiyor... Ancakfaiz
bununla bitmiyor:
"Gecikme faizinin
üstüne, nasıl
hesaplandığı belli
olmayan yüzde
15.80'lik geç
ödeme faizi
alınıyor...
Örneğin,
tarafıma fakslanan
hesap bildiriminde
görüldüğü gibi 9
milyon 500 bin 590
liralık borcun bir aylık
gecikmesi karşılığı
toplam 4 milyon 744
bin 134 lira, faiz
isteniyor ki faiz
oransal olarak yüzde
49.93'ü buluyor."
Liberalizm dedikleri bu
olsa gerek!
nkara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
öğretim üyesi ve Hukuk Bilimleri Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Ibrahim Kaplan'ın ge-
çen yıl gündeme gelen anayasa değişikliği
tartışmalan sırasında hazırladığı rapondan "anadil" üze-
rineyonjmu:
"Avaıpa Insan Hakları Sözleşmesi'nin hiçbir mad-
desinde 'dil hürriyeti'nden söz edilmemiş ve sözleş-
me 'dil hürriyeti'ni güvence kapsamına almamıştır. Bu
husus AİH Komisyonu ile AİH Divanı'nın Belçika ile il-
gili 15.7.1965 tarih ve 233/64 numaralı kararı ile
17.5.1985 tarih ve 10650/83 DR42 numaralı karannın
42. sayfasında; Hollanda ile ilgili 12.1.1985 tarih ve
111000/84 DR45 numaralı kararının 240. sayfasında
açıkça belirtilmiştir. Sözü geçen kararlarda, dil hürri-
yetinin sözleşmenin kapsamı dışında kaldığı ve ayrıca
sözleşmenin 10. maddesindeki düşünceyi açıklama
hürriyetinin de dil hürriyetini içerir şekilde yorumlana-
mayacağı açıkça belirtilmiştir."
Ana dil
"Isviçre Federal Mahkemesi, anayasanın dillerle il-
gili hükmünü dikkate alarak milli diller Almanca, Fran-
sızca, italyanca, Retoromanca ve resmi diller Alman-
ca, Fransızca ve İtalyanca dışında vatandaşlann anadi-
li hangisi olursa olsun. kantonda konuşulan dil dışın-
da başka bir dille okul açılmasını, eğitim ve öğretim ta-
lebinde bulunması haklarını, kantonların dil konusun-
daegemenolduğunakararvererekreddetmiştir.""Kİ-
şinin anadilini günlük yaşamında, aile hayatında ko-
nuşma hürriyeti, tıpkı salt düşünce hürriyeti gibi, do-
ğuştan kazanıldığından herhangi bir sınırlamaya tabi
degildir. Kişinin anadili ile anayasada öngörülen milli
veya resmi dil arasında farklılık yoksa, düşünceyi açık-
lama ve yayma hürriyeti kapsamında milli dil de olan,
anadilini kullanması, sadece düşünceyi açıklama ve
yayma hürriyetinin ve gerektiğinde basın hürriyetinin
sınırlamalanna tabi olacağında bir tereddüt söz konu-
su degildir. Kişinin ana dilinin, anayasada hükme bağ-
lanan milli veya resmi dil veya dillerden farklı olması
durumunda, kişinin anadilini kamu hizmetlerinde, okul-
larda, sözlü, görüntülü veyayazılı basında kullanma is-
teği ve talebi, başta ülkenin toprak bütünlüğü, kamu
menfaatı ve kamu düzeni, toplum huzurunun korun-
ması sınırlamalarıyla karşılaşması ve böylece sınırla-
ma ve kısıtlamaya tabi tutulması mümkündür."
"Uluslararası doktrin ve mahkeme içtihatlanna gö-
re... Anayasalarda milli dili ve resmi dili belirleyen hü-
kümler, şayet anadil, resmi veya milli dil ile aynı ise, bu
anayasanın yürürlük alanının kapsamında anadilin mu-
hafazasına temel teşkil etmektedir. Anadil ile milli dil
farklı ise, anayasada milli dili düzenleyen hüküm, fark-
lı olan dil hürriyetini güvence altına almamakta, onu bi-
lakis şartlara, kamu menfaati gereği, belli sınııiamala-
ra tabi tutmaktadır."
SESSİZ SEDASIZ (!)
v
tl^ı ıııitMMKMı ' l"ıl
NKÂ> .'1
K p EFENDTLEZ. /..
HpT AVZüPA S&ZLÂSfNE*
K EFENtt CLAJ2AİŞ
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku ' yahoo.com
Halk politikadan soğudu...
Boşanma nedeni ŞtDDETLl SEÇlMSlZLlK!
St. Pucherie'de veliler ölürse hesabı!
Uzunca bir süredir özel okullar, okul
taksitlerini anlaştıkları banka şubeleri
kanalıyla tahsil ediyor...
Veli, taksitini zamanında hesabaya-
tırmazsa. banka kredi açıp okul taksi-
tini ödüyor sonra dönüp faiziyle veli-
den alıyor...
Fransız okulu St. Pucherie de Ga-
ranti Bankası Parmakkapı Şubesi ile
anlaşmış...
Ne var ki St. Pucheri'nin okul tak-
sitini banka kanalıyayatırmak için Ga-
ranti Bankası'nda hesap açmak o ka-
dar kolay olmuyor...
Banka, veliden yaklaşık 40 milyon
lira prim karşılığı yaşam sigortası yap-
tırmasını istiyor...
Bu parayı ödemeyen velinin önüne
bir dizi engel çıkartılıyor...
Sorduğunuz zaman veli öldüğünde
öğrencinin okul taksitinin sigorta hesa-
bından ödenecegi söyleniyor...
Okul yönetimine "Bu yıl kaç veliniz
öldü?"diyesoruncayanıtalınamryor...
Garanti Bankası Reklam ve Tanıtım
Müdürü Naciye Güner, bu uygulama-
nın öğrencilerin eğitimini garanti altı-
na alan bir "hizmet" olduğunu söy-
lüyor...
Veliye sigorta önerisini götürdüğü-
nüz zaman kabul etmezse ona zorluk
çıkartmadan okul taksiti hesabını açar-
sanız bunun adı hizmet olur...
Sigorta yaptırmak istemeyen veliyi
zorlamaya başladığınız zaman iş hiz-
metten çıkar ticarete döner...
Bu da eğitimin ticarileştirmesinin en
çirkin örnegini oluşturur...
Büyiik Metropollerde Gelecek
Turizmine Nasıl Hazırlamyorlar?
Dr. BEKİR KUMBUL
Antalya Büyükşehir Belediye
Başkanı
Eğer ülkenizin tartışmasız
en önemli turizm merkezinin
belediyesinden sorumluysa-
nız elbette dünyanın bu yeni
meselesi ile çok yakından ilgi-
lenmek zorundasınız.
Antalya Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı olarak en ciddi so-
ru bu oimalı diye düşünüyo-
rum. Çünkü elimizdeki mev-
cut Antalya zaten bu haliyle
Türkiye'nin onur şehridir. Top-
lumsal ekonomik krizin en ağır
zamanlarında bile ülkesine
aralıksız döviz armağan etmiş
bir vefakâr bölgedir.
O halde bugünün telaşı, as-
hnda yarına geri kalmamış,
önemini yitirmemiş, turizm
servetini korumuş ve kendisi-
ni dünya gündemine göre
güncellemeyi başarmış bir
Antalya adına olmalıdır.
Yaptığımız izlemeler bize
göstermekte ki, artık ülkeler
dsğü şehirler kendi başlarına
kimlik taşımakta ve ülkelerinin
değil, kendilerinin profilini sat-
maktadırlar.
Yüzyılın sonlarına doğru
başlayan turizmde uzmanlaş-
rna ve turizm merkezlerini
djnya kategorilerinde rakip-
sz Mma anlayışı son sürat ge-
lişmekedir. Antalya bu açıdan
cünyanın en önemli merkezle-
rı kar
şsında bile rakipsiz gö-
runmectedir. Çünkü turizmde
satılacak her şeye doğuştan
ShİDt'.
Elımzi kolumuzu bağlayan
nerkeıi hükümet ve yerel yö-
retiın şbirliğindeki strateji ha-
2rlana kısıtlamalarını gör-
nezden gelerek dünya şehir-
Itrirden birkaç örnek sunmak
irtiyorjm. Ayrıca eğer ülkemi-
zn geteceğinde önemli bir
3ngiriksağlayacaksaayn bir
yazı ile de merkezi hükümet-
ere
1
yonetim strateji kısıtlayı-
alıkarnı tartışabiliriz.
Durva şehirleri artık turizm-
ıe ıznanlaşmayı seçmişler-
jr \e her birisi uzmanlaştıgı
iarda rakipsiz olmak hedefi-
j teHemiştir. Örneğin Los
jngeles kesinlikle eğlence tu-
zmnn şehridir ve kendisini
u ılanda hem rakipsiz kıl-
-ıal<tchem de sürekli dünya
ürdenine göre güncelle-
ıel<teJir.
h Lfturya Alpleri gençlik se-
rumları için kaynakyaratmıştır.
lyi gelir sahiplerinin ziyaret et-
tiği ve çok para harcadığı bu
merkezlerde insan ölümsüzlü-
ğü aramaya devam etmekte-
dir. Elbette ölümsüzlük arayışı-
nın maliyeti de Avusturya Alp-
leri'ne büyük döviz olarak ge-
ri dönmektedir.
Venedik tarihini sergilerken
Israil Kızıldeniz çamurlannı gü-
zellik adına satmaktadır. Na-
irobi artık meraklısı çok azal-
mış safari turizmini ancak bir
elli yıl daha taşıyabilecek gibi
görünmektedir.
Antalya, turizmin uzmanlaş-
ma gelecegine nasıl hazırian-
malıdır. Nasıl bir kimlikle ken-
disini güncellemelidir.
Daha üstünde epeyce tar-
tışma yapılması gereken bu
konuda birkaç ön düşünceyi
alana taşımak için sunuyo-
rum. Antalya cömert servetini,
sıcak denizini, tarihini ve gü-
neşini satmaya devam eder-
ken öte yandan da çok ziya-
ret edilmekten doğan (veya
doğacak olan) yıpranmışlığını
korumak zorundadır. llk stra-
teji bu konuda çizilmelidir.
Ikinci olarak gelir seviyesi
çok üstte olan gruplar için ca-
zip hale gelmelidir. Bu da an-
cak bereketli Antalya ovaları-
nın doğal ürünler mucizeleri-
nin, insanoğlunun yeniden do-
ğaya geri dönüp arayışlara
başladığı bu yıllarda hatırlatıl-
masıyla mümkündür. Bu yep-
yeni ve kazanacağı tartışma-
sız bir sektörü yaratmaya
adaydır.
Üçüncü olarak Antalya dün-
ya politikalarının tartışıldığı,
uluslararası think-thank'ların,
vvork-shop'lann ilk hatırlanan
ev sahibi olmayı hedeflemeli-
dir. Bu, Antalya'ya entelektü-
el bir merkez kimliği kazandı-
racağı kadar tıpkı Cenevre gi-
bi politik merkez kimliği de ka-
zandıracaktır. Böylece Antalya
doğuştan getirdiği tarih, gü-
neş, deniz ve doğa servetleri-
ne üst bir saygın kimlik daha
eklemiş olacaktır.
Antalya için bu hedefi be-
ğenmiyorsak yeni önerilerle
yeni hedefleri tartışabiliriz. Bu-
naaçığız. Beğendiysek bunun
stratejisini çizmek için bilgini-
ze, düşünce rüzgârlannıza ve
desteğinize ihtiyacımız var.
Kuşkusuz her şey Antalya'nın
yannı için... Kuşkusuz her şey
bu topraklann geleceği için.
KÎM KİME DUM DUMA BEMÇAK behicak(a turk.net
ÇİZGlLÎK KÂMİL MASARACl
HARBİ SEMİH POROY semihporoy(q yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 13 Haziran
UCAN BOMBA V-f
8ÛTÜAJ ff'OÛ£-1944 'TE BUGÜN, !I- DÜNYA
riyce sü/e£GK£M, AUAANt-A ye Ş
OLAN Y-i SOMeALAKjNI LONOf&l'rA YOLiA-
MAYA B<4Şt-AMfŞn. 6ÜPÜMLÜ 8OMSALARIN
eA/EKL£S/A/P£AI OCAM I/-1 '>-£&, NAZl
/ ALT-fNDAKJ FBAfiJSA''O4Af ATEÇLBN-
ALIP
TEyP
1
ÜSTÜ-
V-1
ML/Ş
S&4UN '
eûyüK
. İJA/İ.Ü
oc^/v Bu
Yoi.
ÇEŞME MAHKEME SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI
SM: 2000/40 Satış
Otakhğın aiderilmesi nedeniyle mahkemece satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsı. kıymeti ve evsafı:
Iznir ili. Çeşme ilçesi. Ilıca Mahallesi, Ilıca civarı mevkiinde kain tapunun cilt 47. sayfa 4997. ada 5788. parsel 3 sayısında kayıtlı arsa vasfında 1001 m2 miktarında üzerindeki bınalar ile birlikte toplam
3)8^65.000.000.000.-TL muhammen kıymetindeki taşmmaz. (tapu kaydındaki şerhler baki kalmak şartı ile>
"Tsınmazın hali hazır durumu: Taşınmaz üzerinde dosyaya ibraz edılen bilirkişi raporunun ekindeki krokide A harfı ile gösterilen zeminde 170 m2 toplam 340 m2'lik iki katlı yığma sistemle yapılmış çok küçük bölümü
enUçı dükkânı olarak kullanılan diğer kısımlan boş durumda bina. B harfi ile gösterilen iki katlı zeminde 74 m2 toplam 148 m2 yığma sistemle yapılmış bina ile C, D. E. F, G. H harfi ile gösterilen yıkık viran ve kullanıl-
ımiJurumdaki binalar ile 1 harfi ile gösterilen vvc bulunmaktadır.
Tjiinmazm imardurumu: Taşınmaz imarpianında (B-2) ticaret alamnda kalmaktadır. 18.01.1995 gün ve 5694 sayılı Izmir I nolu K.T.V Koruma Kurulu karanna istinaden Ilıca merkez koruma alanı içerisinde kalmakta-
dr. voruma kurulundan izin almak kaydıyla inşaat yapılabilir. Tescilli eserdir.
Snş şarüan: Taşmmazın 1. açık arttırması 12.08.2002 günü saat 14.00 ila 14.15 arasında Çeşme Mahkeme Yazıişleri Müdürlüğü odasında açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada takdir edilen kıymetinin yüz-
it "inı bulmaz veya alıcı ve talipli çıkmaz ise en çok arttıramn taahhüdü baki kalmak şartı ile aynı yer ve aynı saatlerde 22.08.2002 günü ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada dahi takdir edilen kıymetinin yüzde
4<*nı ve satış masraflannı geçmsi şartı ile en çok arttırana ihalesi yapılacaktır. Arttırmaya iştirak edenlerin tahmin edilen kıymetinin yiizde 20si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temınat mek-
tıfcsuu vermeleri lazımdır. Satış. peşin para iledir. Alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. thale damga pulu binde 15 tapu alım harcı yiizde 18 KDV ve teslim masraflan alıcıya aittir.
Snş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmez ise Icra tflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. iki ihale arasındaki farktan ve yasal faizinden alıcı ve kefılleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme
hı<:; katmadan kendilerinden tahsil edilecektir. Bu fark var ise öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur. Satışa iştirak edenlerin şartnameye görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başka bilgi almak isteyenle-
n» nemurluğumuzun 2000/40 satış sayılı dosyasına müracaatlan şeklindeki işbu gayrimenkul açık arttırma ilanı daha önce kendisine mahkeme karan ve kıymet takdir zaptı ile bilirkişi raporu ilanen tebliğ olunan hissedar
BcşGürcüoğlu'na gazetede yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. 04.06.2002 Basın: 35946
DÜZ ÇtZGİ
UMİT ZtLELt
Kupeselleşmenin Goz
Kamaştıran BilançosuL.
Kutluyorum!..
Küreselleşmenin tüm dünyadaki işbirlikçi silahşor-
ları ne kadar övünseler, ne denli gurur duysalar, yeri-
dir; azımsanmayacak destekleri sayesinde efendite-
ri, dünyanın tüm zenginliklerini denetimleri altına al-
dılar... Artık onların oluru olmaksızın dünyanın hiçbir
yerinde yaprak bile kımıldayamıyor!.. Tüm madenler,
bankalar, şirketler, hükümetler, parlamentolar, sivil
toplum örgütleri, insanlar, toplumlar onların kontrolün-
de... 10 yıllık kanlı küresel dayatma, yaratılan savaş-
larda ölen beş milyon insan, 182 ülkede satın alınan
işbirlikçiler sonunda büyük zaferi getirdi...
Küreselleşmenin bu büyük zaferi tam 815 milyon
aç insanın omuzları üzerinde tüm haşmetiyle yükse-
liyor...
TebriklerL
• • •
Işte Olimpos kadar yüksek, ihtişamlı küreselleşme
zaferinin bilançosu:
- Bugün itibanyla dünyada 815 milyon kişi açlıkla
savaşıyor. Bunun 300 milyonu çocuk... Her 4 saniye-
de bir insan açlıktan ölüyor... Yani günde 24 bin in-
san açlık nedeniyle yaşamını yitiriyor...
- Dünya üzerinde tam 3 milyar insan günde iki do-
lann altında gelirie yaşamaya çabalıyor. Her yıl 12 mil-
yon çocuk yetersiz beslenme ve buna bağlı hastalık-
lar yüzünden ölüyor...
- Birieşmiş Milletler verilerine göre 1990 yılında en
yoksul ülkeler grubunda 36 ülke varken, bu sayı 2000
yılında 48'e yükseldi.
- Dünyadaki en zengin 200 kişinin toplam serveti
2.5 milyar insanın toplam gelirini aşıyoıi..
Dünyanın en zengin üç Amerikalı patronunun eriş-
tiği zenginlik, en yoksul 48 ülkenin toplam servetin-
den fazla!..
- Dünya Bankası verilerine göre, dünya nüfusunun
yansından fazlasını oluşturan yoksul ülkelerin milli ge-
lirleri toplamı dünya toplamının yalnızca yüzde 6'sını
oluşturuyor... Buna karşılık dünya nüfusunun yalnız-
ca altıda birini oluşturan gelişmiş ülkeler dünya zen-
ginliklerinin yüzde 80'inden fazlasını alıyor!..
- Savaşlardan etkilenen ülke sayısı 1980'lerde yıl-
da ortalama 5 iken bu rakam 2000'de tam 22'ye çık-
tı!.. Son 10 yılda tam 5 milyon insan savaşlarda can
verdi...
Alın size küreselleşme!!!
• • •
Hayır, daha bitmedi!..
Dünyadaki aç insan sayısını 2015 yılına dek en azın-
dan yan yarıya azaJtabilmek için gerekli olan para ne
kadar biliyor musunuz?.. 24 milyar dolar!.. IMF'nin
Güney Kore'yi boyunduruğa geçirmek için verdiği
kredininyansıLTürkiye'yi "hizayagetirmek" için har-
cadığı paradan bile az!.. Bu parayla 400 milyon insa-
nın, 150 milyon çocuğun yaşamı kurtulacak...
- Amavermiyorlar!..
BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) Genel Direktörü
Jacques Diouf, gelişmiş ülkelerin verdikleri sözleri
tutmadıklannı daha geçen gün Dünya Gıda Zirve-
si'nde açıkladı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan ise
daha açık konuştu; zengin ülkelerin FAO'ya bir eliyle
verdiği bağışı diğer eliyle aldığını söyledi!..
Peki, küreselleşme sürecinde dünyadaki askeri har-
camalann ulaştığı parasal boyutu biliyor musunuz?..
800 milyar doların üstünde!.. Gelişmiş ülkelerin dün-
ya silah satışındaki payı ise yüzde 90'ın üstünde!.. Ya-
ni 400 milyon insanı açlıktan kurtaracak paranın tam
40 katı silahlanmaya harcanıyor ve bu paranın nere-
deyse tamamı yine zengin ülkelerin cebine giriyori..
Açlıktan ölen yüz milyonlarca insana 24 milyar dola-
n çok gören küreselleşmenin patronlan, yoksul ülke-
lerin elindeki, avcundakini de silah satarak alıyor!..
Daha dört gün önce Iskoçya'da yayımlanan Sun-
day Herald gazetesi, Ingiltere'nin uluslararası huku-
ku hiçe sayarak 26 ülkeye kitle imha silahlannın ya-
pımında kullanılan ve TCP olarak adlandınlan kimya-
sal maddeleri sattığını yazdı. Bu ülkelerin içinde in-
sanları, çocukları açlığın, yoksulluğun pençesinde
olan ülkeler önde geliyor!..
Işte, satılık kalemlerin, benliğini pazara çıkarmış iş-
birlikçilerin "dünyaya mutluluk getirecek, Türkiye'yi
21.yüzyıla kazandıracak" dediği küreselleşmenin ra-
kamlarla, istatistiklerle ortaya konan gerçek yüzü bu...
Tüm bu veriler zengin efendilerin nasıl bir dünya ya-
ratmak istediğini tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor...
Ama biliyorum; bütün bu gerçekler, işbiriikçi silah-
şoriarın gözünde sıkıcı, tamamıyla demode, yani
"out"!..
- Soysuzlaşmak, köleleşmek, en kârtı kapıya bağ-
lanmak ise günün modası, yani "//»"!!!
E-posta: umitzileli'ttnet.net.tr
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1 I I
-U-
î
U Im
M nru M!•n
JrirLLM_
II H 1
SOLDANSAĞA:
1/ "FhırcuıT
da denilen bir
kuş. 2/ Taş ya 2
da maden çı-
kanlan yer...
Osmanlı de\r
-
letinde iki
alaydan olu-
şan askeri bir-
lik. 3/Denizci-
likte, dört kö-
şe yelkenleri
boğarak yü-
zeylerini küçültme
işi. 4/ Kızıldeniz'in
kuzeydoğu ucundaki
körfezin adı... Her-
hangi bir kuvvet ala-
nından geçtiği varsa-
yılan güç çizgileri. 5/
Adın durum eklerin-
denbiri... Ya\Tu yap-
maya alışkın kümes
hay\r
anlan için kulla-
nılan sözcük. 6/ Kanşık renkli... Dayanaksız söz ya
dakonuşma. 7/ldare lambası. 8/Yağmur suyununbi-
riktiği çukur yer... Eylemleri olumsuz yapmakta kul-
lanılan ek. 9/ Artvin yöresine özgü bir halk oyunu.
\TJKARIDAN AŞAGIYA:
IVHalkdilindepancara verilen ad. 2/Biray adı... Os-
manlı devletinde il ile ilçe arasında yer alan yönetim
birimi. 3/Çapraz düğmeli, ipek ya da strma işleme-
li bir tür kısa yelek. 4/ Sarp geçit... Eli açık, cömert,
yiğit. 5/ Türk resim sanatında önemli bir gnıbun ad
olarak benimsediği harfin okunuşu... Gelişmiş, ser-
pilmiş ağaç için kullanılan sözcük. 6/ Yapısına gir-
diği sözcüğe "biçiminde, yolunda" anlamı katan ya-
bancı önek... Nesnel. II "Yok" anlamında argo söz-
cük. 8/Meyve kurusu... Kuzu sesi. 9/ "Öhnezotu" da
denilen ve beyaz, mor ya da fırfiri renkte çiçekler
açan otsu bitki.