Katalog

HAZİRAN 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakan, 12 gündür devam eden suskunluğunu basın toplantısıyla bozdu Ecevit: ÇekilmiyorumANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- baücan Bülent Ecevit "Hükümet işlerin- deaı etini çekmediğini. böyle bir hakkı da otrnadçmı"' vurgularken, hükümetın de yo- lırna devam edeceğıni söyledi. 2-3 hafta daJıa ıstirahat edeceğini, ancak Başba- kamhk'tala mesaisıne ne zaman başlaya- cağını kesın olarak söyleyemeyeceğini belirten Ecevit, hükümet ve devl'et işleri- ni •"evdeuzanarakvehareketetınedende olsa" yürüttüğünü açıkladı. Hükümette- ki gerilimi azaltmak isteyen Ecevit, MHP lideri Devlet Bahçeli mn idam konusun- da kendı açısından haklı olduğunu, bu so- runun mutlaka aşılacağını belırtti. Ecevit, 21 Haziran'da yapılacak AB Sevılla Zir- vesi 'ne ise kanlmasının güç olduğunu ifa- de ettı. Başbakan Ecevit. dün Oran sem- tindeki çalışma ofisinin bulunduğu evi- nin bahçesinde kameralann karşısına ge- çerek önce sağlık dunımu hakkında bil- gi verdi, sonra da gazetecilerin sorulan- nı yanıtladı. Son birayda bazı sağlık sorunlanyla kar- şılaştığını vurgulayan Ecevıt, "Bunlar- dan biri enfeksiyon. ikincisi de kaburga kı- nğıvdL İki sorun da çözüldü. Doktoriarşim- di de omuria Ugili bir zedetenme fark etti- ler" dedı. Daha sonra sorulan yanıtlayan Ecev it. u Benim birkaç haftadır fizik gö- rünrüsü olarak var olnıamam. ortada ol- mamara hükümet çahşmalanıu hiçbir se- kilde aksatmamaktadır" dedi. Başba- kanlık sıfatmı taşıdığı sürece hükümet ış- lenyle çok yakından ilgilenmeye devam edeceğinin altını çizen Ecevit, Başbakan- lık'taki mesaisine başlayacağı tarihi ve- remedi. 'MHP'yte sorun çıkmaz' Ecevıt'in, AB konusunda MHP'nın ya- rattığı gergınlıği tırmandırmamaya özen göstermesı dikkat çektı. Ecevit, sözleriru şöyle sürdürdü: "İdam konusu dışında herhangi bir ko- nu ile Ugili olarak hükümet ortaklan ara- sında bir sorun obnayacağına inanryorum. Eğer bizbazı partilerle, hükümet üyesi ol- sun veya olmasın. diğer partilerle gerekli oy olanağını sağlayabilirsek, idam sorunu kendiliğinden çözülmüş olacak. Bu konu- da MHP ile aramızda herhangi bir sorun olmayacak." Başbakan Ecevıt. Bahçe- li'nm^çekilmerestine''ilişkin soruyuya- Başbakan 57. hükümetin üçüncii kunıluş yıldönümü olan 28 Mayıs 2002 tarihinden sonra Oran semtindeki çahşma ofisi- nin bulunduğu evinin bahçesinde ilk kez kameralann karşısına geçerek iddialan yarutlamaya çahşü. (Fotoğraf:AA) Ecevit, hakkında olumsuz değerlendirmelerde bulunan doktorlan eleştirdi Sağlık sorulan kızdırdı EBRUTOKTAR ANKARA - Doktorlan ve eşi dışında 12 gündür hiç kimse ile görüşmeyen Başbakan Bülent Ecevit dün kameralann karşısına geçerek sağlık durumuna ilişkin son bilgüeri verdi. Ecevit'in, tüm ulusal kanallann canlı olarak verdiği basm toplantısında, sağlığına ilişkin sorular karşısında gerilmesi dikkat çekti. Hastalığı konusunda aynntıya girmekten kaçınan Ecevit, "sağhk raporunun da açıklanmayacagT mesajı verdi. Ecevit, hakkında değerlendirmelerde bulunan doktorlan eleştırirken "parkuıson olmadığmT da "ellerimin titreraediği gözier önünde" diyerek kanıtlamaya çalıştı. Basın mensuplan, basm toplanhsımn yapılacağı bahçeye, mutfak bölümünden alındılar. Tüm ulusal kanallann canlı olarak yayımladıgı basm toplantısı yaklaşık 23 dakika sürdü. Lacivert pantolon ve kareli bir gömlekten oluşan spor bir kıyafetle katıldığı basm toptlanhsmda Ecevit'in kullandığı kortizon ılaçlan nedeniyle yüzünün şiş olduğu, giydiği çelik korse nedeniyle de olduğundan kilolu göründüğü göze çarptı. Ancak Ecevit'in toplantı sırasında dilinin çok az sürçtüğü ve sorulara seri yarutlar verdiği gözlendi. 42 gündür bir araya gelemeyen 57. hükümetin Ecevit'siz ilk toplantısı Bakanlar Kıırıılırııu Bahçeli topluyor AMCARA (Cumhuriyet Bürosu) -Baş- bakan Bülent Ecevit'in rahatsızlığı ne- deniyle 42 günden beri bir araya gele- meyen Bakanlar Kurulu, bugün MHP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devtet Bahçeli başkanlığında toplanıyor. Başbakanhk merkez binasında saat 11.00 için programlanan toplannya, Baş- bakan Bülent Ecevit'in istemi doğrultu- sunda Devlet Bahçeli başkanlık edecek. 57. hükümetin kurulduğu 28 Mayıs 1999 tarihinden bugüne kadar yaklaşık 100 Ba- kanlar Kurulu toplantısının tamamına Ecevitbaşkanlık etmişri. Bahçeli, yalnız- ca Ecevit'in programındaki yoğunluk nedeniyle toplantıya ara verdiği lasa sü- relerde kabineye başkanlık yapmıştı. Ecevit'in rahatsızlığı nedeniyle geçen 6 hafta boyunca kabine üyelen bir araya gelemedi. Ağırfakh gündem ekonomi Başbakan, cuma günkü liderler zirve- sinin ardından Başbakan Yardımcısı Hü- sametrinOzkanı arayarak Bakanlar Ku- rulu'nun bugün için toplantıya çağnlma- smı istemiş ve laırula Bahçeli'nin baş- kanlık etmesi istemi MHP liderine ile- tilmişti. Toplantının yazılı gündeminde eko- nomideki gelişmeler ile Iller Bankası ve belediyelerin içinde bulunduğu dar- boğaz ve Karayollan Genel Müdürlü- ğü'nün sorunlan yeralıyor. Genel eko- nomik gelişmeler konusunda Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti tarafmdan kabineye brifing verilecek. Meclis genel kurul gündeminde bulu- nan mini vergi paketindeki Kamu îha- le Yasası değişiİdiğine ilişkin tartışma- iı bazı değişikliklerin de kurulda ele almacağı bildirildi. nıtlarken kullandığı sözcükleri özenle seç- ti. Ecevit, Bahçeli'nın her zaman kelime- leri dikkatle kullandığına işaret eden Ece- vit, "Bahçeli, idam konusunda dedi ki. "Hükümetin diğer ortaklan başka oy ola- naklan bularak bu sorunu çözebilırler, ancak bu bir âdet haline gelmemeli. O zaman ayn bir hükümet kurmak gerekir'. Sayın Bahçefi, bu da ounazsa, başka ola- naklar üzerinde, seçim meselesi üzerinde durdu" dedı. Ecevit, daha önce Bahçeli ile görüşme- sinde, idam konusunda hükümetin muha- lefetten oy sağlamaya çalışmasını sorun etmeyeceğini söyledığını de anımsatarak sadece bunun yaygın bir uygulama ve âdet haline gelmemesi konusunda çekin- ce koyduğunu vurguladı. Bahçeli'nin hü- kümet sorunlannın muhalefetle çö- zülmesinin âdet haline gelmesi ha- lınde yeni bir hükümet kurulması gerektigini savunduğunu söyleyen Ecevit, "Ben de bu düşüncelere ay- nen kabnyorum. Bu konuda Sayın Bahçeli hakhdır" dıye konuştu. MHP'nın ıtırazırun idamla sınır- lı olduğunu savunarak anadilde eği- tim-yayın konusunda sorun çık- mayacağını ileri süren Başbakan Ecevit; MGK, Çankaya Köşkü'nde- Id AB zırvesi ve bugünkü Bakan- lar Kurulu'na kaulamamasına kar- şın "Hükümet işlerinden eüni ke- sinlikle çekmediğini" söyledi. Ecevit,Kıbns konusunda hükü- met ortaklan arasında herhangi bir görüş aynlığı ohnayacağına inan- dığını, Kıbnslı Türİderi güç duru- ma düşürecek herhangi bir çözü- mü kabul etmeyeceklerini belırtti. 'Hükümet devam ediyor1 Başbakan Ecevit, hükümetin fi- ilen sona erip ermediğine ılışkın soruya, "Böyle bir durum kesin- likle yok. Hükümet bütün gücüyle çahşıyor" dedı. Koalısyonun bugü- ne kadar görülmemiş bir uzlaşı ve uyum içinde çalıştığını savunan Ecevit."O bakundan hükümetin çahşmasını sona erdirmesi. çekü- mesi gibi bir gereksinme kesinMkle doğru değildir, geçerti değildir*' dı- ye konuştu. Ecevit, "DSP içinde yeniden ya- pılanma olduğu söyleniyor. Ekono- miden sonımlu Devlet Bakanı Ke- mal Demş'e bir çağnda bulundu- nuz mu" sorusuna, "Kimseje bir çağnda buhınmadık. bunun zama- nı da değiL Bunun kesinlikle zama- nı değil" yanıtını verdi. DSP'nin önünü açmak ıçın genel başkanlık görevini bırakıp bırakmayacağına ilişkin soruyu da yanıtlayan Ece- vıt, "Son derecehassasbirkonu.Bu- nu bir spekülasyon sorunu haline > getirmek doğru değiL Zaten gere- I ğinden fazla senaryolar her gün ' manşetlerdevetelevizvonlardagö- rülüyor her şevin bir zamanı var * î dedi. Ecevit, DSP'nın çok sağlam ! yapılıbirpartı olduğunu ve birde- ğişikliğe gereksinim duymadığını savundu. Ecevit "hastahğınedenij"- ! le Türkrve'nin ABtrenini kaçırma- sı halinde kendisini sorumlu görüp görmeyeceği sorusuna" da. "Ben .\B üyetigimizin mutlaka gerçekleşti- rihnesi gerektiğine inanrvorum. Bir- kaç haftalık nekahat geçirmiş ol- sam da obnasam da bu görüşün de- \yun eünesidir önemli olan" yanı- tını verdi. Ecevit, Sev illa zirvesine katılmasının de pek olası görülme- diğını belirterek *Ama kaölsamda kaülmasamda bu far etmez Çün- kü bu, milli bir politika konusu- dur" dedi. Ecevit, bugünkü hükü- metten herhangi bir şikâyeti olma- dığını da sözlenne ekledi. IRMIKI AYDIN ENGİN aenginodoruk.net.tr 7 Haziran Cuma günu Cumhu- ryet'te yayımlanan tam sayfa "ılan- b'ldın"y\ tartışıyoruz. Bildiri temel olarak Avrupa Bir- liği'nin Türkiye'yi hedef alan ne gbi "melanetler'' taşıdığını. Tür- kye'nin ulusal butünlüğünü orta- can kaldınnak için sınsı planlan da- yattığını sergilemekte. Buyrun bir alıntı: "...Avrupa Biriiği, Türkiye'yiKıb- rs'tan ve Doğu Akdeniz'den çı- \ararak bu coğrafyayayeıieşme- y hedeflemektedir." Bu çok ciddi bir iddia ve tam ayfa ilanlar verilerek bu iddiaya sanmamız ısteniyor. öyle ya Türkiye bir Doğu Akde- ız ülkesı ve onu Doğu Akde- ız'den çıkanp kendi yerteşmek is- ;yen bir AB'den söz ediliyor... AB bizi Anadolu'dan çıkanp "bu oğrafyaya" kendisı mi yerleş- ıek ıstiyor? Yoksa Türkiye, Do- u Akdeniz'de Anadolu dışında aşka toprakiara yerleşmiş de AB izi oralardan mı çıkaracak? Burası pek anlaşılmıyor. Anla- Isa tartışacağım. ama anlaşıl- ııyor... Ya pekı "Kıbns'tan çıkarmak" 3 demektir? Tartışmaya Devam... Dıyelim, Kıbns konusunda şa- hinlerin görüşlerine yatkın olaca- ğız ve Kıbns'ın Bırleşmış Milletler'e üye bağımsız bir ülke oluşunu göz önüne almayacağız. Yine de Bizı Kıbrıs'tan çıkar- mak isteyen AB" iddiası ürkütü- cü Yoksa bu "ilan-bildiri''yl imza- layanlar KKTC'yı bağımsız birdev- let olarak tanımıyorlar mı? Onu Türkiye dışında başka ülkelerin bir devlet olarak tanımamasından yakınanlar, bu bıldinnın altına ım- zakoyanlardeğil mıydı? "llan-bıl- dın'nn bütun paragraflannda "biz" derken Türkiye kastedıliyor. O za- man Kıbrıs'tan da çıkarılacak olan "bız" Kıbrıs'ı işgal mı etmıştik de oradan çıkarılacağız? Yukarıdaki alıntıdan başka an- lamlarçıkarabilen varsa söylesın. Ama ben bunlan çıkarıyor ve is- ter ıstemez bu soruları üretiyo- rum. ••• Sıkı durun, bir alıntı daha ge- liyor: "...Avrupa Birtiğı, FenerRum Pathkhanesi'nin haddini aşarak Vatıkan benzerı birstatü kazan- mak için talep etîiği bütün dün- ya Ortodokslannın ruhani lideri olma iddiasındakı 'ekümeniklik' statüsüne destek vererek Istan- bul'un bir bölümünü kapsayan Ortodoks birdin devleti oluştur- ma süreci teşvık edilmektedir..." Neymiş, neymiş? Ortodoks kilısesındekı bölun- müşlük aşılır da bütün dünyada- ki Ortodoks kıliseleri eskiden ol- duğu gibi, Fener Rum Patrikha- nesi çatısı altında bırieşirlerse Is- tanbul'un bir bölümünde Vatikan benzeri bir din devleti kurula- cakmış. Ortodoks kiliselerinin birleş- mesi gerekli mi. değil mi bilmiyo- rum. Bu olsa olsa Ortodoks mü- minlerin dileği ve Ortodoks ruh- ban sınıfının dinsel erk sorunu- dur. Ama buradan Fener Rum Patnkhanesi'nin bütün Ortodoks- ların ruhani lideri olması duru- munda, Istanbul'un bir bölümün- de Vatikan benzeri birdin devle- ti kurulacağı sonucuna sıçraya- bilmek için bunu iddia edenlerin elinde ya bızlenn bılmediği kanıt- lar vardır ya da "Aman Türkiye AB'ye girmesin" tezinı savun- mak için işi "korku senaryola- n"na vardırmaktadırlar. Tamam. bırdemokraside kişi- lerin göruşlerinı açıklamayason- suz haklan vardır. AB'ye karşılar- sa bunu tam sayfa ilanlarla du- yurmaya haklan vardır. Gerek- çelerini sergilemeye haklan var- dır. Ama gerekçeler arasına böy- le paragraflar sıkıştırıp bir de bu- na inanmamızı isteyip bizlerle alay etmeye de haklan var mıdır? • • • Haydi sabnnızı zorlayın ve son bir alıntıyı daha okuyun: "...Avrupa Birlığı'nın sadece Kıbns konusundakı tavn bile, ge- lecektekipolitika ve taahhütleri- ne bir güven duyulmaması için yetehi gerekçedir..." Yani AB'nin politika ve taahhüt- lerine güven duyulmaması için daha bir sürü gerekçe var da "sa- dece Kıbns konusundakı tavn" yetip de artıyor bile... Breh breh breh!.. Bu hesapça "Avrupa Biriiği üyeliği Türkiye'nin çağdaşlaşma projesidir" dıyen Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer, Ko- penhag olçütlennın altna imza ko- yan Başbakan Ecevit, itirazları- nı sürekli belirtmelerine rağmen esas olarak AB üyeliğinı destek- lediklenni açıklayan MGK'nin as- ker üyeleri başta olmak üzere "AB ye /7ay/r"demeyenlerin tümü birer budaladır ve sadece bu "i!an-bildiri"y\ imzalayanlar "ger- çeklerı gören uyanık kişiler"d\r. Öyle ya asla güven duyulama- yacak bir AB'ye katılma yönün- de karar ya da eğilim belirtenle- rin ya budala olmaları lazım ya da "düşman" AB'nin ajanı? Acaba hangısi? • • • Ürkütücü bir milliyetçıliğin güç- lü ızlerini taşıyan bu "ilan-bıldı- ri"y\ okuduğumda besbelli ki öf- kelenmişim ve bildiriyi didikleye- rek yanıtlamaya karar vermişim. Ama öfke gitti, yerini sıkıntı al- dı. Ben bu düzeyden sıkıldım. Yarın son bir yazıyla tartışma- yı noktalamaktan yanayım. DSP tüzüğü 'karaborsa'! DSP'de Başbakan Bülent Ecevit sonrası senaryolar yoğunlaşırken herkes tüzük peşine düştü. Öyle ya, kurultayın nasıl toplanacağı, olağanüstü kurultay için kaç imza gerektiği, seçim maddesinin gündeme nasıl gırebilecegi gibi aynntılar tüzükte yer alıyor. Ama DSP Tüzüğü "karaborsa". Milletvekilleri, gazetecıler tüzuk arıyor. Bugunlerde akıllı bir gırışimcı bir yerlerden DSP tüzüğü bulup basarsa, çok akıllıca biryatınm yapmış olur!... Partılerin tüzük ve programlan, en kolay ulaşılacak metinler. Genel merkezlerde, partilerin ınternet sitelerinde tuzüklerine kolaylıkla ulaşmak olanaklı. Ama DSP'ye gelince iş değişıyor. DSP'nın yeni açılan intemet sitesinde partinin tarihi. partı yonetımı, seçim bıldırgesı, hatta Başbakan Ecevit'in şiirleri bile var. Ama tuzük yok. Emrehan HahcL Partinin "en gizli", "en zor ele geçirilebilir" belgesi tüzük!... Bazı milletvekillerinin ve gazetecilerin ellerinde eskı tüzükler var, ancak son kurultayda yapılan değışiklıklerden sonra basılmış tüzüğü kimsenin elinde göremedik. Milletvekilleri parti yöneticılerinden tüzük istıyor. ancak elleri boş dönüyor. Biz de gazeteci olarak parti yöneticilerınden DSP tüzüğünü istedik. Elbette sonuç alamadık. Meclis'te görüştüğümüz Grup Başkanvekıli Emrehan Halıcı, "Evde" dedi. Herhalde, DSP tüzüğü daha çok evde kullanılıyor! Genel Başkan Yardımcısı Tayfun Içli'nın yanıtı ıse daha da ilginçti: "Tüzüğü ne yapacaksınız. Partimizin iç ışleriyle uğraşmayın. Bunlar aile meselesi. Tüzük öyle ortada dolaşmaz. Gerektığınde ortaya çıkar." 'Dans etmeyi bilmir misen?' MHP lideri Bahçeli'nin 8 günlük Çın gezısı, siyasi mesajların yanı sıra renkli görüntülere de sahne oldu. Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Bölgesi'ndeki sıcak hava heyettekileri bunalttı. Çöl sıcağına rağmen Bahçeli, ceketini çıkarmayınca bakan ve vekiller de liderlerine uymak zorunda kaldı. Devlet Devlet Bahçeti. Bakanı Tunca Toskay, misen?" Dansçı kızlar, bu kez güneşten korunmaya çalıştılar. turfan'da yöresel danslaria karşılanan Bahçeli de sıkıntılı dakikalar yaşadı. Dansçı kızlardan biri reverans yaparak BahçeJi'yi de dansa davet etti. Bahçeli, "hayır" işareti yapınca, kız şaşkınlığını gizleyemedi: "Dans etmeyi bilmir gazetecilere takılmadan edemedi: "Siz ne güzel rahat kıyafetlerle dolaşıyorsunuz. Ama biz çöl sıcağında bu kıyafetlerle pişiyoruz." Ancak izleyen günlerde sıcak havanın gereklerine uyuldu. Toskay ve Mehmet Gül, ceketlenni bir kenara atıp şapka takarak heyetteki milletvekillerine yöneldi. Kızlann davetini reddedemeyen Mehmet Gül, dans eden bolge yöneticilerinden cesaret alıp ortaya doğru yöneldi. Ancaik, Bahçeli'nin önünde dans etmeyi göze alamamış olacak ki, geriye döndü... Kamer Genç'in vicdanı.•• TBMM Başkanvekili Kamer Genç, minı vergi paketıyle ilgilı göruşmeler sırasında "devleti dolandıran hırsızların affa uğrayacakiarı" savıyla söz aldı. "Türkıye'nın geleceğinin içine düştüğü büyük tehlikeyi hissedince, çok büyük bir vicdan azabı çekiyorum" dıye konuşmaya başladı Kamer Genç. Bu sözlerin devamında genel kurulu karıştıran diyaloğu tutanaklardan aktarıyoruz: Genç: Bir lanetli af kanunu çıkardınız. Bu lanetli af kanunuyla birçok hırsızlıklan yargılanamaz duruma getırdiniz. Işte, AKP Genel Başkanı bile çıktı "Ben af kanunundan yararlan/yorum" dedı. Tevhit Karakaya (AKP): Ne saçmalıyorsun Başkan. sana yakışıyor mu! Genç: Sıyasetçi adam, halkın karşısına çıkacak, hesabını verecek. Hüseyin Çelik (AKP): Sayın Başkan, senı, buradan alkol muayenesine göndermek lazım! Genç: Hüseyin Çelik, senin, cemaziyelevvelini biliyorum; lütfen konuşma!.. Çelik: Biz de senin cemaziyelevvelini bıliyoruz! Genç: Ben, şimdi, herkese hakkını vereceğim bugün burada. Genel başkanın affa sığınmasın, gelsın, yargılansın. Çelik: Siz buraya gelmeden ıçtıniz mi?! Genç: Meydanlarda harcadığınız paralann hesabını verin kardeşim. Çelik: Kürsüye çıkmadan içtinız mi Sayın Başkan?! Genç: Milletvekili arkadaşlarım, bakın, sizler hakikaten iyi niyetli insanlarsınız; ama, bu ışi yönlendiren şeytanoğlu şeytanlar var, bu memleketi sömüren namussuzlar var ve bunların menfaat çetelerinin uzantısı burada var. Ben de isterim, her gün hükümete yağ çekmek, iktidar partisine yağ çekmek, bürokratlara yağ çekmek suretiyle, ben de burada huzur içinde yaşamak istiyorum. Ama bu ülkeyi, bizim dürüstluğümüz, onurlu mücadelemiz, bu halkın menfaatını davranışlarımız korur. Mooncu Saadetli (!) SP Ankara Milletvekili Zeki Çelik, Moon tarikatının siyaset ve bürokrasideki etkinliği konusunda hükümete soru önergeleri yöneltmişti. Bu girişiminden kısa süre sonra bir internet sitesinde Zeki Çelik'in de Moon tarikatı üyesi olduğu öne sürüldü ve hatta tarikat üyeliğini itiraf ettiği savunulan bir röportaj yayımlandı. Röportaja göre, Zeki Çelik "ilginç şeyler" söylüyor ve çeşitli ülkelerdekı toplantılara nasıl öncülük ettiğini anlatıyordu. Söyleşiyi şaşkınlıkla okuyan Zeki Çelik, olayın izini sürünce bir başkasıyla yapılan röportajın kendisinin sözleriymiş gibi yayımlandığını anladı. "Moon tarikatının gazabına uğradığını" düşünen Zeki Çelik şimdi hayıfianıyor: "Orta Asya'da Svviss otellerde toplantı yapmışlar, ABD'ye, Kore'ye heyetler götürüp haftalarca ağırlamışlar. Madem böyle karalama yapacaklardı hiç değilse Kore'ye davet etselerdi de Dünya Kupası'nı izleseydim." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcunıatmetnettr