26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SKYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 2002 PAZABTESİ 4 HABERLER Budönemi kapatalım' • İstanbu Haber Servis- DYP Gene Başkanı Taraı Çıller, İstambul Sınopluk- Birliği'nin Çatalca'ya bağlı Gökçeali kö>r ünde düzenlediği pıknik ve keşkek şeniiğıne katıldı. Piknikte yaptığı konuşmadi. destek isteyo Çiller "ArtLk bu hükümde gidilemeyeceği açıktır. Kapatalım bu dönemi" dedi. Birli£in başkanı Ramazan Ulu'nun geleneksel üç etek giydırdiği Çiller'e aynca "piknik ağilığı" daverilü. Kmlay yeniden yapılarayor • ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Kızılay'ın kuruluşunun 134. yıldönümü nedeniyle Etimesgut Merkez Depo ve Atölyeler Müdürlüğü'nde düzenlenen törende açıklamalarda bulunan Kızılay Genel Başkam Ertan Gönen, Kızılay'ın. hizmetkrini en iyi şekilde sürdürebilmek ve çağdaş normlarda bir yardım kuruluşu olabilmek içüı yeniden yapılanma projes.i kapsamında dev projelen adım adım hayata geçirdiğini söyledi. Mecfs'e yeni kadroalıım • ANKARA (ANKA) - TBMM'de bulunan bûtüa siyasi partiler, TBMM'dt çalışan geçici personelin kadrolu olarak işe alınmalannı sağlamak amacıyla ortak bir yasa teklifı verdi. 660 yenı memur kadrosu verilmea öngörülen yasa teklifiniı gerekçesinde. anayasada değişiklik yapılarak milletvekili sayısı 55CTye çıkanlmastna karşın idan kadro sayısının yükseltilmediği ve ihtiyu; duyulan personelin diğe* kamu kurum ve kuruluşlanndan geçici görevli olarak alındığı beUrtüdi. 'Satanistler sorunlu gençter' • ANKARA (Cumhuryet Bürosu) - AKP Karamaı Mületvekıli Zeki Ünal'm soru önergesini yanıtlayan Içişleri Bakaru Rüştü Kâzım Yücelen, satanizmin Türkiye a 1 e "sağlam aile ve toplum yapısı nedeniyle taban bulamayacağını" kaydmi. Bugüne kadar satanizrrle ilgilı 123 kişinin goza.lt.na alındığmı belirten Yii cf len, satanizme taraftar olan kişileri, 13-25 yaş ara.sı, kimlik bunahmı yaşa^an gençlerin oluşturduğura dikkati çekti. GlobalBanşMerkeziile KürtEtüdkritarafindan 'IrakhKürÜer' konulu konferans düzenlendi 2 0 0 0 1 Î YBLLARDA Irak'tafederasyon istemiWASHINGTON (AA) - Irak Kürdistan Demokratik Partisi Uluslararası Ilişkiler sorumlusu HoşyarZebari, Irak'tabağımsız birKürtdevleti değil, federasyon istediklerini söyledi. Washington"da, American Üni- versitesi'ne bağlı Global Banş Merkezi ile Mustafa Barzani Global Kürt Etüdleri tarafindan düzenlenen "Iraklı Kürtler: Irak'ta istikrann kUidT konulu konferansa katılan Zebari, Ku- zey Irak'ta oluşturulan yapıyıbir "başan hikâyesT olaraknitelen- dirdi. Zebari, zorgünlerdelrak- lı Kürtlere yardım eden ABD. îngilteTeve Türkiye'ye de teşek- küretti. Hoşyar Zebari, Iraklı Kürtle- • Iraklı Kürt yetkililer ve Washington'da konuyla ilgili çevreler, "bir süredir Iraklı Kürtlerin, Kerkük'ün de Kürt bölgesine dahil edilmesi yönünde lobi girişiminde bulunduğunu" kaydettiler. rin geleceğınin Irak'ta olduğunu ve IKDP ile Irak Kürdistan Yurt- severler BirliğTnin (IKYB) bir- likte çalıştığını söyledi. Zeban. " Bizim ilgjmizdaha çok Bağdat üzerinde. Bağdat'taki siyasi sis- temidemokratik olarakyeniden yapılandırmahyız*' dedi. IKDP temsilcisi, Irak'aaske- ri operasyon durumundaTürki- ye veya İran'ın da müdahale ede- bileceği yolundaki birsonıya da "Bölgedeki herhangi birülke ta- rafindan müdahak kaos yara- tacaknr" dedi. Hoşyar Zebari, rejim değişik- lığınden sonraise Irak"ın bütün- lüğünü korumak için ellerinden gelen her şeyiyapacaklannı \oir- guladı ve "İrakbütünlükiçinde oimazsabizünbirgeleceğünizol- mayacak" diye konuştu. Zeba- ri, bağımsız bir Kürt devletinın. ne IKDP'nın ne de IKYB'nin politikası olduğunu söyledi. Kon- feransa konuşmacı olarak katı- lan ABD Temsilcıler Meclisi Uluslararası tlişkiler Komitesı danışmanı AlanMakovsky'nin, "Federasyon yapısında Ker- kük'ün Kürt bölgesinedahil edfl- mesineistekü misiııiz" sorusu ise salondaki Iraklı Kürtlerin alkış- lanyla karşılandı. Ancak Iraklı Kürtyetkililer ve Washington 'da konuyla ilgili çevreler, "bir sü- redirIraklıKürtlerin,Kerkük'ün de Kürt bölgesine dahil edilme- si yönünde ABD'de lobi girişi- minde bulunduğunu" kaydetti- ler.Irak Türkmen Cephesi Was- hingtonTemsilcisi OrhanKete- ne ise "Kerkük, Türkmenlerin başkentkfirveöylekalacaknr'' dı- ye konuştu. Türk Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Başkanı ve emekli Büyükelçi OzdemSanberkde Irak'ınpar- çalanması halinde ortaya çıkacak riskleri özetlerken böyle bir du- rumun, Irak'ınkomşulannda da ciddi gerilimlere yol açabilece- ğine işaret etti. Sanberk, Irak'ta birKürt devletinin,bölgede hem Türkiye hem de komşulan için "yerçekimietkisr yaratabilece- ğini, Köıfez ülkelerinde, Arap dünyasında ve tran'dakietnikve dini kanşıklıklan körükleyece- ğıni söyledi. Özdem Sanberk "Irakiçindeetnikolarakaynböl- geler veya birimler yaratmaya yönetikherhangibirgirişjmolur- saTürirîye'nin,diğerferiyieeşitko- şullara sahip bir Türkmen böl- gesinin oluşturulduğunu görmek isteyecegjbeklenebilir" diye ko- nuştu. 36 DEĞİŞÎK YÖNTEM VAR Baro Hnfaun' tarihini araştırdı ANKARA (ANKA) - "tdam cinayettir" düşüncesiyle yola çıkan îzmır Barosu, tarih boyunca kullanılan infaz yöntemlerini araştırdı ve 36 değişik ölüm cezası yöntemıni saptadı. Izmir Barosu tnsan Haklan Merkezi "İdam Cinayettir" isimli özel bir bülten yayımladı. 26 Ekım 1984'ten bu yana ölüm cezalannın infaz edilmediği Türkiye'de, "bir gün ve ansıan idam cezası tezkerelerinin Mechs gündenüne inmeyeceğini hiç kinısenin garanti edemeyeceği'' vurgulanan bültende, saptanan ölüm cezası infaz yöntemlerinden bazılan şöyle sıralandı: lspanyol eşeği: Kişi, bir at ya da eşeğin üzerine oturtulur ve ayaklanna gıderek artan ağırlıklar bağlanır, ta ki kişi ikiye aynlana kadar. Toptan atdma: Kişi, bir topun ağzına bağlanır ve top ateşlendiğinde kişinin bedeninin içinden geçerdi. Germe: Kişinin, germe sonucunda işkence ile ölmesi sonucunu doğuran çeşitli mekanik aletler. At kuDanarak parçalama: Kişi, her bir kol ve bacağı farklı atlara olmak üzere 4 ata bağlanır. Sonra atlar ters yönlere doğru koşturulur. Diri diri kaynatma: Ortaçağda popüler olan. insanlan pişırmenin bir biçimi. Kazığa bağlayarak yakma: Inançsızlar, cadılar ve iffetsiz kadınlara engizisyon döneminde sıklıkla uygulanırdı. AB veAday UlkelerParlamento Başkanlan Konferansı Türkiye'yi TBMM Başkanvekiu Yüksel Yalova'nın temsil ettiği Avıoıpa Biriiği ve Aday Ulkeler Parlamento Başkanlan Konferansı, AB Dönem Başkanı îspanya'nın başkenti Madrid'de devam ediyor. Konferansın "Ulusal Parlamentolar ve Avrupa'nın Geleceği* konusunun ele alındığı oturumunda konuşan TBMM Başkam ekili Yüksel Yalova, "AB ile kaühm müzakerelerinin bir an önce başlatüması yönündeki çabalar Mecusimiz tarafindan desteklenmektedir" dedi. Yakwa, Türkiye'nin adaybğının flan edildiği Helsinki zirvesinden bu yana TBMM'nin çok önemli yasa değişikliklerine imza attığını befirterek bunlardan en önemhsinin. Ekiın 2001'de kapsamh anayasa değişiklikleri reformlan ile başlatılan süreç olduğunu söyledi. Yalova, TBMM'nin, Türidye'nin AB'ye uyum sürecinde önayak olmasnun >-anmda AB'nin gelecegine ilişkin komansiyona gönderdiği temsikiler aracıhğryla AB'nin gelecekteki yapılanma sürecine de katkıda bulunduğunu söyledL (Fotograf..\A) BATU, AB'NÎN TARtHÎ BÎR HATA YAPTIĞINI SÖYLEDÎ Türldye^ııin karşısına îldnci Yunan devleti çıkarılıyor tstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkan Yardım- cısı ve emekli Büyükelçi İnal Batu, Kıbns Rum kesimi- nin "Kıbns Cumhuriyeti" unvanıyla AvrupaBirliği'ne girmesinin. Türkiye"nın işi- ni zorlaştıracağım ifade ede- rek "Türkrve, kendisine ve- to uygulayan Vunanistan gi- bi Avrupa'da ikinci bir Yu- nan devJetiyle baş etmekzo- runda kalacakur"dedi CHP Istanbul II Örgütü. dün The MarmaraOteli'nde CHP tstanbul II Başkanı Ce- mal Özdemir'in yönettiği "Türkhç-A\Tupa Biıiiğitnş- kfleri" konulu bir panel dü- zenledi.Konuşmacılardan înalBatu, Kıbns'ta garantör devlet olan tngıltere ve Tür- kiye'nin girmediği birlikle- re Kıbns'taki her iki devle- tin de giremeyeceğini belir- terek "AvrupaBiriiğiise Rum kesimini AB'nin eşiğine ge- tirmekle uluslararası huku- ku ihlaletmektevetarihibir hata\apmaktadu-" dedi.Ba- tu, AB'den gerçekçi ve sağ- duyulu bir yaklaşım bekle- diklerini ifade etti. CHP Parti Meclisi üyesi emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, Cumhurbaşkanı başkanlığındald AB konulu zirvenin fıyasko olduğunu ifade ederek "Devlet Bahçe- li zirvede ortaklannahükü- meti boznıa şantajında bu- hmmuş\eidammkakhnfana- sı konusunda karşı zorlama yapmışür. Abdullah Öca- lan'm idamıiçinAB'nin teh- likeyeaulnıasuan alığın za- feri oiacaknr" diye konuştu. CHP Bılim. Yönetim ve Kültür Platformu Başkanı Bülent Tanla,"Euro-Baro- metre" adı altmda yapılan araştırmalarda AB insanla- nnınyüzde 85'iningelecek- ten umutlu olduğunu, Tür- kiye'de ise insanlann >-üzde 70'inin geleceğe karamsar olarak baktığını belirtti. TZD BAŞKANI ÎBRAHÎM YETKÎN: AB politikası siyasi malzeme yapdmamah ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Zıraatçiler Derneğı (TZD) Genel Başkanı tbrahim Yetkin, hiç kimsenin AB'ye gir- me noktasındaki bir politikayı si- yasi malzeme yapma hakkı olma- dığını söyledi. Yetkin, dün düzen- lediği basın toplantısında, son dö- nemde gündemde yer alan AB konusunda, hiç kimsenin AB'ye karşı bir duruşunun olmadığını \e hiçbir meslek kuruluşunun ida- ma evet diyecek konumda olma- dığını belirtti.Türkiye'nin, dünya ile entegrasyonunu ulusal çıkar- ları ölçeğinde gerçekleştirmesi gerektiğini vurgulayan Yetkin, "AB'ye gjrme noktasmda sami- miyet varsa, AB'de çiftçilere sağ- lanan destek kadar, Türk çiftçisi- ne de verilmesi konusunda gayret göstersinkr ve destek versüıier'' dedi. Muhabirimize ödül Türkiye Ziraatçiler Derneği ödüllerinin bu yılki sahipleri de açıklandı. CHP Genel Başkanı DenizBaykal, yılın siyaset adamı, ATO Başkanı Sinan Aygün de dernek özel ödülüne değer görü- lürken, basın dalında da Milli- yet'ten Melih Aşık, Star'dan Er- doğan Süzer ve gazetemizden de ekonomi muhabiri Fatma Koşar ödülleri paylaştı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Başbakan Bülent Ecevit 10 gün aradan sonra yenidö nTV'lerin karşı- sına çıktı. Bazı kelimsleri karıştırsa da Başbakan'ın b e y i r sağlığının ye- rinde olduğu bir ger«çek. Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde üç. temel sorun ar- tık tamamen öne çıHc:rıış durumda. Bu üç sorun kon nsunda Başba- kan bazı noktalardeı VIHP ile aynı, bazı noktalarda farltl ı Dİduklannı ifa- de etti. idamın kaldır-ılnasıiçın Mec- lis'te diğer partilerle fcır uzlaşma ara- yacağını belirtti. Böyl -ebir uzlaşmaje kadar mümkün olat=>iir? AKP dışın- daki partilerin ölüm ;ezası işini bir siyasi manevrave p^ıarlıkaracı ola- rak kullanmak istey^acekleri anlaşılı- yor, Eğer hükümetin il-ç üyesi DSP ve ANAP, muhalefete trajşvurursa Tan- su Çiller'in DYP'si v ^ ^ecai Kutan'ın SP'si oyun içinde o^/ın oyaayacak- lar gibi görünüyor. TCjKİye'de siyaset çok küçük hesaplar- U ve kısa vadeli yapıldığı için muhalefi^n hükümeti zo- ra sokmak amacıyla DU konuyu kul- lanabilecegı anlaşıl» yor. Bu durum- da ölüm cezasını kal«^rmakkolay gö- Ecevit'in Basın Toplantısı rünmüyor. Anadildeöğrenim hakkı konusun- da Başbakan Ecevit her ne kadar bir uzlaşma mümkün diyorsa da MHP'nin bu konuyu pek kabullendiği söylene- mez. MHP, görüldüğü kadarıyla hız- la düşen kamuoyu desteğini iç siya- setin kritik alanlannda bir gerilim ya- ratarak yeniden kazanmayı amaçlı- yor. İkinci konu da tamam denecek bir noktada değil. Üçüncü, belki de en temel sorun Kıbns konusunda ise Başbakan Ece- vit, Bahçeli ile aralannda bir ayrılık olmadığını belirtti. Öyle olduğu belli. Başbakan Ecevit, "Kıbns Fatihi" sı- fattyla bu konudaki şahin siyasetleri terk etmeye niyetli görünmüyor. Kıb- ns'ta şahin olmak ise en çok MHP'ye yakın olmak anlamına geliyor. • • • Başbakan Ecevit'in dünkü basın toplantısından çıkan siyasi mesajlar, Türkiye'nin AB yolunu açabileeek bir güce sahip olmadığı izlenimi veriyor. idamı kaldırmayan, anadildeöğreni- mi kabullenmeyen ve Kıbrıs'ta statü- koyu savunan bir siyasi çizginin AB ile uyuşması mümkün olabilir mi? Ecevit bu konularda, umut yarata- cak yeni bir şey söylemedi. • • • Başbakan Ecevit'in sağlığı ne yön- de gelişir, onu bilebilecek durumda değiliz. Ancak doktorların kesin isti- rahat önerdiği Başbakan, çok kritik bir dönemde, siyasete kumanda ede- cek bir sağlık içinde değil. Süreci uzaktan izlemek zorunda kalıyor. As- lında deneyimi ve devlet üzerindeki ağırlığı nedeniyle AB sürecinin açıl- masında daha etkin bir rol oynaya- bilirdi. Şimdilik bu mümkün görünmü- yor. Başbakan Bülent Ecevit, sağlıkh olduğunu kanıtlamaya, hükümet iş- lerini takip edebildiğini ifade etmeye çalıştı. DSP'de bir ikinci adam konu- sunun da henüz gündemde olmadı- ğını, birkaç hafta sonra görevinin ba- şında olacağını söyledi. Umanz onun söylediği gibi olur. Başbakan'ın sağlığı geçici olarak düzelse de artık Başbakanlık gibi çok dinamik bir görevi uzun boylu yap- ması mümkün görünmüyor. Türkiye ise bu dönemde öylesine kritik bir süreçten geçiyor ki siyasi kamplaş- ma giderek sertleşiyor ve saflar ye- niden şekilleniyor. "Miiliyeîçi Cephe" adını verebile- ceğimiz AB karşıtı bir cephe MHP merkezli bir ortaklık oluşturuyor. Bah- çeli'nin idam gibi konularda diren- mesı bu cepheye güç veriyor. "Vatan- severler" ve "vatan hainleri" ikilemi içinde olaya yaklaşan bu cephe, kı- lıçlarını biliyor. • • • AB yanlılannın başını ise ANAP ve TÜSİAD çekiyor. DYP, SP'nin tavrı bulanık. Sol ise şaşkın durumda. So- lun milliyetçiliğin egemenliği altında- ki kesimleri Milliyetçi Cephe'ye katı- lırken birkesimi "emeğin Avrupa'sı" diye ifade edilen soldan AB'ye giriş şeklinde ifade edilebilecek ikircikli bir tutum alıyor. Solun çok küçük bir azınlığı AB'ye olumlu yaklaşıyor. HA- DEP AB'ye girmekten yana. CHP, AB'ye girmekten "yanayız ama" di- yen ikircikli kesimden. Çünkü Kıbns, anadilde öğrenim konulannda nâlâ ne dediğini anlamak mümkün değil. • • • Başbakan Ecevit'in sağlığı Türki- ye'nin önümüzdeki günleri açısından önem kazandı. Başbakan sağlığına kavuşsa da Türkiye pek sağlıklı bir du- rumda değil. Çünkü, bu ülkede de- mokrasinden ve özgürlükten korkan statükocu güçler, durumu değiştirme- mek amacıyla aktif bir tutum göste- riyorlar. Gerilim o kadar arttı ki Bayram Meral gibi dengelere oynayanlar her iki bildiriye imza atacak kadar çare- siz bir hale geldiler. Türkiye'nin siyasi sağlığı iyi görün- müyor. ERDAL ATABEK Sınava Girerken 'Sı'nav', Öğrenci Seçme Sınavı. Liseyi bitirerek ünivertiseye girmek isteyen gençlerimizin girece- ği 'Üniversite Giriş Sınavı'. Ama ben sadece 'sı- nav' demeyi yeğledim. Çünkü, bu sınav da yaşa- mımızdagirdiğimiz binlerce sınavdan birisi. Her genç buraya gelinceye kadar pek çok sınavdan geçti, kazandıkları da oldu, kazanmadıkları da, çoğunu da fark etmedi bile. Daha bebek olduğumuz dönemde yürüme sına- vından geçtik ve kazandık. Konuşma sınavını da başarıyla verdik. Beş duyumuzla nice sınavlardan başarıyla geçtik. Arkadaş seçme sınavlarının kimi- sinden geçtik, kimisinden kaldık. Sevindiğimiz olayları,üzüldüğümüzolaylanyaşadık, hepsiylede başa çıkmanın bir yolunu bulduk. Istediklerimiz ki- mi zaman oldu, kimi zaman olmadı, böyle olma- sınaalıştık. Yaklaştıklarımızoldu, uzaklaştıklarımız oldu. bunlarlayaşamayı öğrendik. Hepsi desınav- larımızdı, yaşadığımız sürece de daha nıce sınav- larımız olacak. Ama bu hepsinden önemlisi mi? Şimdi önümüz- de olduğu için böyle düşünüyor olabiliriz. Ama unutmayalım ki, hangi sınavın daha önemli oldu- ğunu ancak sonradan anlayabiliriz. Bunu aklımız- da tutalım. Ama şimdı önümüzde bu sınav var ve önemli. Kendimizi bu sınava nasıl hazırlayalım. Bu sınava da daha nice sınava da girmiş birisi olarak önerilerim şöyle: • Kendinizi rahattutmayı öğrenin. Heyecanlan- mak, bütün sınavlar için normaldir ve güç kayna- ğıdır. Heyecanlanacağını bilmek insanı rahatlatır. Telaş ve panik başannızı engelleyeceği için kep- dinizi rahat tutmayı öğrenin. Kendinizle konuşun ve kendinizi rahatlatın. • Başan size yabancı değil. Şimdiye kadar çok emek verdiniz. Daha iyisini yapabilirdiniz ama da- ha iyinin sonu yoktur. Şimdi kendinizi hırpalama- nın zamanı değil. Elde ettiğiniz bilgi ve becerilerle sınava gınyorsunuz. Onları iyi kullanmaya bakın ve kendi yolunuzu kendinız tıkamayın. Cesur olan, sonucu göze alın. Cesaret, başarının yol arkada- şıdır. • Ya kazanamazsanız? Işte korkunuzun nedeni ile karşı karşıyasınız. Ya başansız olursanız? Ola- bilir. Insanlar istedikleri başanyı elde edemeyebi- lirler. Ne yapacaksınız? Yas mı tutacaksınız? Her şeyden vazgeçmeye mi kalkacaksınız? Eğer her- kes böyle yapsaydı dünyada hiçbir şey yapıla- mazdı. Siz herkesin her attığı adımda başanlı ol- duğunu mu sanıyorsunuz? Hiç öyle değil. Eğer neden başarısız olduğumuzu anlayabilirsek belki de büyük bir başan kazanmış oluruz. Başan haz verir ama öğretmez. Başarışızhk ise öğretir. Bize, neleri yapmamız, nelerı yapmamamız gerektiğini öğretir. Asıl başarı, yaşadıklarımızdan öğrenmeyi bilmektir. Ama öğrenmek yerine kendimizi kede- re terk etmek, hedeflerimizden vazgeçmek asıl ka- yıplarımız olur. Eğer kazanamazsam? Durumu ölçer, yeniden ça- lışır, yoluma devam ederim. Belki biryıl kaybede- rim ama o da yaşamımın kazancı olur. • Ya anneler, babalar? Bu sınavda onların da bü- yük bir yeri var. Beklentileri var, umutları var, kay- gıları var, sıkıntıları var. Ama anneler babalar unut- masınlar ki, bu sınav kendilerinin değil, çocukları- nın sınavıdır. Çocuklarının asıl değeri bu sınavı ka- zanması değildir. Çocuklarının değeri, onların var- lığıdır, onların karakterıdir, onların kişiliğidir. Anne- ler babalar, sınav öncesindeçocuklanna bunlan söy- lemelidir. "Sınava rahatgir. Bizim için değerii olan sen/n varlığındır, senin karakterindir, senin değer- lerindir, kazanman ya da kazanmaman hiçbir şe- yin sonu değildir. Rahat ol ve sınavına cesaretle gir." Doğrusu budur. • Hayat, inişler ve çıkışlardır. Üniversıteyegiren- ler bilirlerki, seçtikleri meslekler bileyaşamları bo- yunca yaptıklan iş olmamıştır. Seçimlerimiz bir kez seçip de yaşam boyu sürdürdüklerimız olmayacak- tır. Hayatımız denemeler veyanılmalarla geçer. De- neyim de bunlardan çıkarabildiğimiz sonuçlardır. Eğer bu sonuçları doğru yorumlayabilirsek dene- yimlerimiz işimize yarar. Yok, yaşadıklanmızı doğ- ru yorumlayamazsak onlan boşuna yaşamış olu- ruz. Onun için de asıl başarı, yorumlama ve de- ğerlendirme gücümüzde saklıdır. • En önemli başarımız 'doğru hedef seçebil- me'dir. Eğer hedefimizi doğru seçemezsek çaba- lanmızın birönemi kalmayacaktır. Doğru hedef se- çebilmek, aynı zamanda, bizim zekâ düzeyimizi, irade gücümüzü, odaklaşma becerimizi de orta- ya koyan bir ölçüt olacaktır. • Hayatımızın asıl başartsı, 'yılmamak, yolumuz- da azimleyürümek' olacaktır. Unutmayalım ki ka- zananların yaşamöyküsünde hep bu vardır: Yıl- mamak, yolunda azimle yürümek. Azim ve sebat, ona sahip olmayanların neden kaybettiklerini hiç anlayamayacaklan büyük özelliklerdir. Önemli olan, kazanmak değildir. Önemli olan. neyi kazanmak istediğini bilmek ve neden kazanmak istediğini anlayabilmektir. Gençlerimizin gırdikleri sınavları kazanmalarını is- tiyorum. Onların yaşam sınavlanyla bilinçlenmele- rini -onlar adına- daha çok istiyorum. e-mail:erdalatak </ superonline.com Faks:0 212-513 90 98 ILO Çalışma Konferansı • ANK.\RA (A.\) - Uluslararası Çalışma Örgütü"nün (ILO) Isvıçre'nin Cenevre kentınde gerçekleştirilen 90. çalışma konferansında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ile TÎSK Genel Sekreteri Bülent Pirler. yann genel kurula hitap edecek. Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral ise 13 Haziran Perşembe günü genel kurulda konuşacak. Okuyan konuşmasında, Türkiye'de işçi, iş^I eren kuruluşlan ile hükümet arasında öteden beri var olan ancak, yeterince etkin olmayan üçlü diyaloğun son 3 yılda daha sağlam temeîler üzerine kurulduğuna dikkat çekecek. Özel güvenlik ordusu • ANKARA (AA) - Türkiye"de, 63 bin özel güvenlık görevlisınin görev yaptığı bildirildi. ıçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen, AKP Grup Başkanı ve Manisa Millervekilı Bülent Annç'ın soru önergesini yanıtlarken özel güvenlik görevlıleri hakkında bılgi verdi. 4 Şubat 2002 tarihi itibanyla özel güvenlik görev lisi sayısının 63 bin 36 kışi olduğunu ifade eden Yücelen. bunlann 33 bin 894'ünün kamu kurum ve kuruluşlannda, 15 bin 464"ünün özel kuruluşlarda. 6 bin 310'unun kamu bankalannda ve 7 bin 368 personelin ise özel bankalarda çalıştığını bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle