Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 1 HAZİRAN 2002 CUMARTESİ
KULTUR kuttur@cumhuriyet.com.tr
Roger fVaters'm toplama albümünde eski ama ilk kez yayımlanan iki parça var
irlibirmiras kavgasıMURATBEŞER
Sony, efsane grup Pink Floyd'un kuru-
cusu Roger Waters'ın toplama albümü
"FKckering Flame - The SoJo Years, VoJu-
me l*ı çıkardı. Waters'ın denetimi altında
gerçekleştirilen seçki, prodüktörü JamesGuth-
rie tarafından ve solo çalışmalanndaki
parçalar arasından yapıldı. Toplamada
eskı, ama ilk kez yayımlanan iki parça
varsadece: 1987'deRaymondBriggs'ın
nükleer enerji ve silah karşıtı filmi "When
the VVînd Bknvs" sountrack'inden "To-
wers of Faitb" ve 1999un "TheLegend
1900" filmi ıçin kayde-
dilip hıç yayımlanma-
yan "LostBoysCaffing".
Bunlann yanı sıra topla-
mamn içinde bir de Bob
Dylan klasiği olan "Knoc-
kûı" on Heaven's Door"un
yorumu ve Roger Wa-
ters'ın yeni bir parçası-
nın orijinal kaydı bulunu-
yor: "FKckeringFlame''.
Pink Floyd'un "LaleDev-
ri" günlerinın Roger Waters'ı.
rock tarihindeki en kazançlı al-
bümlerden ikisi olan "Dark Side
of the Moon" ve "The WaITun ar-
kasındaki yaratıcımüzisyendi. Bunun
kendisine verdiği megalomanca özgü-
ven, aynı zamanda mezar kazıcısı oldu.
Pink Floyd sonrası solo kariyerinde başa-
nyı çantada keklik zanneden Waters, tepe-
taklak gidecek bir kariyerin başındaydı.
1983 'ün "Final Cufından sonra grubu, Da-
vid Gilmour'un liderliğinde umursamaz bir
şekılde yoluna devam edince, tüm yalnızlı-
ğı ile ortada kaldı. Floyd popülizmi, Waters'ta
1885'teki "Pros&ConsofHitchhildng"Ie
sıılu popülizme doğru sancak açtı. 1990'da
Berlin Duvan'nın yıkınrılan arasında
"The WaD" konseri verdi; tüm dünya
televizyonlanndan yayımlanan bu kon-
sere reldam amacıyla her yere koşturan
ticari şarkıcılar (Van Morrison,
Cindy Lauper, Sinead O'Connor,
jf\oger Waters,
geçen yılki konser
albümü 'In the
Flesh'in ardından
'Flickering Flame-
The Solo Years,
Volume 1 'ı çıkararak
müzik kariyerine son
noktayı koyduğunu da
ilan etmiş oldu.
JoniMitchefl)katıldı. Dananın kuyruğunu koparan hadi-
se, konserin ticari başansıydı Waters, eski grup arkadaş-
lan ile mahkemelik oldu. Korkunç bir rant kavgası baş-
lamıştı, çünkü Pink Floyd çok iyi para eden bir markay-
dı, tıpkı McDonald's ya da Levi's gibi...
Pink Floyd, yoluna mirasa konmanın keyfiyle devam
ederken Waters'm 1992 tarihli başansız albümü "Amu-
sed To Death", onun dolaştığı tehlikeli korku girdaplann-
daki paranoya ve nefreti açıkça ele veriyordu.
Waters'ın yazdığı sözler, genellikle îlcinci Dünya Sa-
vaşı'nda kaybettiği babası için duyduğu üzüntüyü yansı-
tır. Liriklerinde tıpkı John CaJe'deki gibi korkunun önem-
li yer tutmasında, babasız geçen çocukluk yıllannın tesi-
ri büyüktür. Pink Floyd'a karşı aşın sahiplenme duygu-
su taşımasının altında da bu yatar. Rock
yıldızı olmanın verdiği moronluk ile
yabancılaşma duygusunun arasına sıkı-
şan lirikleri genelde konulan açısından
pek zengin değildir. Aynı güdük lirik-
lerdeki kinayeler ve semboller nede-
niyle muhafazakâr basm tarafından za-
manında kâfirlikle suçlanmıştır. Oysa
kendini bir agnostik ya da ateistten çok
tannya inanmaya daha yakın biri ola-
rak hisseden Waters'ta, yerleşik düze-
ne başkaldınşı pazarlayan "The Wjfl"da
bile maneviyatçıhğın derinden derine et-
kileri hissedilir. Waters'ın liriklerinin
Marcuse sonrası anarşizmin etkilerini
taşıdığını savTinanlann yanıigısı, bu giz-
li maneviyatçılığı fark edememeleri ol-
muştur.
Waters'm asi rolü uzun sürmedi: solo çahşmalannda-
ki yumuşak içeriği ile affedilen oğul muamelesi gördü ve
1993 'te ikinci karısı ile evlenirken dügun pastası York Dü-
şesi tarafından kesildi.
Bir sanatçı ya da grubun konser ve toplama albümü çık-
tığında bilin ki, onun ruhuna fatiha okuma zamanı gel-
miştir. Roger Waters, geçen yılki konser albümü "In the
Flesh"in ardından "FlickeringFlame-The SoloYears, Vo-
lume l*ı (bu toplama serisi devam edecek anlamına ge-
liyor) çıkararak bir anlamda müzik kariyerine son nokta-
yı koyduğunu da ilan etmış oldu. Pink Floyd koskoca bir
endüstri; şova, üne ve paraya meraklı insanlann kirli dün-
yasmda, belki de tek masum olan seyirciler. AIdoux Hux-
ley, "Brave New World"de kirlenmeye başlayan her insa-
nın kendi yazgısını kabullenmeye şartlandınldığını anla-
tır. Anlaşılan o ki, bu kirli kavga bitmez.
Müzik dünyasından
KISA KISA...
• Oasis'ın elemanı U-
am GaJJagher, Death In
Vegas'ın yeni albümü
"Scorpio RMng"de bir şar-
kıya konuk olarak kafılı-
yor.
• Osbourneailesinin ko-
mik maceralan, nihayet
MTV'den sonra muhafaza-
kâr Ingıltere televizyonun-
dan da vizealdı.
• Red Hot Chffi Pep-
pers, 9 Temmuz'da çıkacak
yeni albüm "By the Way"i
tamamladı ve aynı isimli
single'lan radyolarda ça-
hnmaya başlandı.
• ABen Ant Farm'ın tur-
ne otobüsü lspanya'da ka-
za yaptı; sürücü öldü, ya-
ralanan ild grup elemaru
hastaneye kaldınldı.
• Rock müziğin yara-
maz kızı Courtney Love,
Hole'ün resmi olarak da-
ğıldığını açıkladı.
• Eski Beatle Paul
McCartney'in 1987-2001
arası yaptığı 70 resim Li-
verpool 'da sergileniyor.
• Greenday, "Shenani-
gans" adlı B-side toplama-
sının kayıtlannı tamamla-
dı; albümün temmuzda
çıkması bekleniyor.
• Aerosmirhın 25 Ha-
zıran'da çıkaracağı topla-
ma albümünde üç yeni par-
ça yerahyor.
• DVD furyasından na-
sibini alan bir başka grup
Incubus, 28 Mayıs'ta
"MorningVTew Sessfons"
adlı DVD'sini çıkardı.
• George Ctinton, Bo-
otsyColhnsve Earth VVînd
and Firebu yılın sonunda
çıkanlacak Jimi Hendrix
Tributealbümünde yer ala-
cak sanatçılardan bazılan.
• The Beta Band gele-
cek yılın şubat ayında çı-
karmayı planladığı "Hot
Shots IPnın çalışmalanna
bu sonbaharda başlayacak.
• Eminem. Ingiltere lis-
telerine "VVithout Me"
single'ıyla birnumaradan
giriş yaptı.
• Efsanevi grup Happy
Mondays'in solistı Shaun
Ryder, uzun bir aradan
sonra, SVVR adında yeni
bir grup kurdu.
EmmaShapplin yeni albümü 'Etterna'rm tanıtımı için İstanbul'daydı
Oört CD'lik bir serl
Sony'den Yıman
müziği ziyafeti
Sony Music (Türkiye), müzikseverlere birbirinden
güzel Yunanca şarkılardan oluşan dört CD'lik bir seri
sundu. îlk albümde pop ve Laika şarkılan yer alıyor.
Ülkemizde de epey tanınan Anna VTssi, Mando,
Grvkeria, Pashalis Tends, Keti Garbi. Giorgos Alkaios,
Antonis Remos gibi isimler en güzel şarkılanru
seslendiriyor. Son dönem popüler şarkılann dans
remix'lerinin yer aldığı ikinci albümde Omegavibes
sürpriz isim. Uçüncü albüm, Yunanistanın bildik
geleneksel şarkı ve melodilerini içerirken dördüncü
albümde ise Yunan müziğinin en karaktenstik
enstrümaru buzuki ile çalınmış parçalar yer alıyor.
Bunlann başında da Mikis TheodoraJds'in unutulmaz
eseri Zorba the Greek var. Dört CD'den oluşan bu
serinin her bir albümü, piyasadaki diğer yabancı
müzik albümlerine oranla yüzde 50 indirimli.
üziğinde
genel olarak
operanın kJasik
atmosferiyle
new age
akımının
öğelerini
birleştiren
Shapplin, bir
şarkıyı kimi
zaman içindeki
bir iki nota için
kimi zaman da
o şarkının
içindeki kısa bir
'bölüm' için
sevdiğini
söylüyor.
Yannın Maria Callas 'ıYILMAZGÜNEY
Emma Shapplin'in 'Carmine Meo' adlı
albümü, 1998 yıhnda Fransa'da en çok sa-
tan albüm olduktan sonra uluslarası plat-
formda da üst sıralara kadar yükseldi. Mü-
ziğınde genel olarak operanın klasik at-
mosferiyle new age akımının öğelerini bir-
leştiren Shapplin, müzik otoriteleri tara-
findan 'vannın Maria CaHas'ı' olarak ni-
telendiriliyor.
-Müziğe ilginiz ne zaman ve nasıl başla-
dı?
EMMA SHAPPLİN- Bu size ilginç ge-
lebilir, müziğe ilgim önce doğaya duydu-
ğum ilgiyle başladı. Babam beni kardeşle-
rimle balık tutmaya şehir dışına görürü-
yordu. Ashnda bir ırmak kıyısında veya
ormandayken sanki en güzel şiirleri, en gü-
zel şarkılan dinliyormuşum gibi gelirdi.
Ama o yaşlarda müzikle pek ilgilenmiyor-
dum. Sonra bir gün Mozart' ın "SihirüFlüt'
operasındaki 'Gece Kraüçesi'nı dinledim ve
gerçekten çok etkilendim.
'Gerçeklerden uzak bir çocuktum"
-AiknLdn müziğe ilginizi pek hoşgörüy-
le karşdamadığı söyleniyor.
SR\PPLİN- Ashnda ailemin çok para-
sı yoktu. Bir de ben gerçeklerden uzak bir
çocuktum, çokhayal kurardım, sanki birbu-
lutun üzerinde yaşardım, hâlâ da öyleyim.
Bu nedenle şan dersleri almaya başladı-
ğımda bu hayal dünyasına daha da sanldım
ve okulda hiçbir şey yapmamaya başla-
dun. Derslerim bozuldu, çünkü tek istedi-
ğim şey kursa gidip şarkı söylemekti. On-
lar da tedırgin ohnaya başladı, bana hayat-
ta bir bulutun üzerinde yaşayamayacağımı,
şarkıcı olmanın çok zor olduğunu ve bir de
benim şarkıcıhk mesleğine girmek için
ayaklanmın yeterince yere basmadığını
söylediler. Çünkü bu meslek gerçekten zor,
çok darbe aldığuıız bir meslek. ama aynı
zamanda da çok zevkli. Tabii beni engel-
lemelerinin nedeni aslında beni korumak-
h, her anne babanın çocuguna yaptığı gi-
bi.
-Amatörolarak şarkı soylenıeye bir hard
rockgnıbunda başladınız. Bu, sizingibi ile-
ride klasikmüziksöyieyecekbir sanatçıiçin
ilgİDç bir baslangıç.
SHAPPLEV - Aslında ben yahıızca 'Si-
hiıü Fhıt'teki Gece Kraliçesi'nin vokalle-
rini söylüyordum, bunu her yerde yapıyor-
dum. Bir arkadaşım da bana bir kadın vo-
kal hocasının olduğunu ve tekniğini öğret-
mek için yeni genç şarkıcılar aradığını söy-
ledi. Onunla ild yıl çahştım ve ilk temel tek-
nikleri öğrendim. Annem ve babam, bu işe
çok fazla girdiğimi görünce kurslan bırak-
mamı istediler. 16 yaşındaydım, sesimi in-
ce sesler için çalışıırmıştım ve bu sesle
opera söyleyemezdim. Bu arada da bir hard
rock grubuyla tanıştım, bu bana operayı bi-
raz unutma firsatı verdi. Ama opera beni
bırakmıyordu. Grupta kendi ses tekniğimi
kullandığım zaman gitaristler çalmayı ke-
siyor ve bana kuş sesleri istemiyoruz diyor-
lardı. Bu nedenle kendimi olmam gereken
yerde hissermiyordum.
-En çok hangi bestecikri sevryorsunuz?
SHAPPLİN - Puccinl Debuss>» o kadar
çok var ld. Fakat David Bw*ıe'yi de çok se-
viyorum, o 'Stardust' dönemini çok beğe-
niyorum. Son albümünü dinlemedim, fa-
kat onunla bir düet yapmayı çok isterim.
O bence bir avangardist-eksperimantalist,
tek başma bir karakter. Carlos Santana'nın
son albümünü de çok severek dinJiyorum.
Bazen bir şarkıyı içindeki bir iki nota için
seviyorum. Ya da bir şarkının içinde duy-
duğum Jasa süren bir 'kısım" için.
'Önceden planlamak keşfi önlûyor'
-Birkaç gün önce İstanbuTda küçük bir
konser venöniz, Türk se\ircisini nasıl bu-
hıyorsunuz? Bu kadar Ü0 görmeyi bekü\or
muvdunuz?
SHAPPLİN - Türk seyircisini çok iyi
buldum. Bir de biliyor musunuz bende ön-
ceden planlama yoktur. Hiçbir şeyi önce-
den şöyle veya böyle olacak diye düşün-
mem. Bu nedenle de hiç hayal kınklığına
uğramam. Bir şeyi önceden planladığım
zaman benim o anı keşfetmemi önlüyor. Bu-
nu da bilerek yapmam, bu benim yapım.
-Istanbul'u nasıi buldunuz?
SHAPPLİN- Çok çok beğendim. Bura-
sı çok güzel bir şehir. Birkaç saray gör-
düm. Biraz gezdim. Burayı çok sevdim.
-Yine gelme>i düşünüyor musunuz?
SHAPPLİN - Tabiı kı! Bir de gelecek
sefer tipik bir Türk gösterisi izlemek is-
tiyorum ve daha çok gezmek...
SANATA B AKIŞ
SELMt ANDAK
Yeni Kuşaktan
Solistler Konseri
T.C. Kültur Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdür-
lüğu'ne bağlı Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İD-
SO), 2001 -2002 kış sezonunu çok olumlu, yararlı ve
gelecek ıçin umut veren bir konserle kapamış bulu-
nuyor: Genç Kuşak Solistleri Konseri adını taşıyan
bu etkınlik, yarınların genç müzik virtüözlerinden bu
konsere katılanların başanlarını tanımlamak o/ana-
ğını sağladı.
önce. bu konserde İDSO'yu yöneten şef Erol Er-
dinç'i alkışlamak ve kutlamak isterim. Çünkü, özel-
likle henüz sahnede bilinçli müziksever dinleyicinin
karşısında, enstrümanıyla hatasız yorum yapmak
heyecanını ve zorunluluğunu duyan bu "genç kuşak
solistlerı"ne gerek moral, gerek teknık yönden des-
tek olmak ve kolaylık sağlamanın zorluğunu yendi-
ği için... Örneğin bu konserin programında yer alan
solist Enç Coşkun seslendird/ği kornosuyla, ilk so-
lo konserine katılmış oldu. Kendisine teknik açıdan,
orkestra eşliğinde Erol Erdinç gereken kolaylığı sağ-
ladı, F. Strauss'un (1822-1965) müzik repertuvann-
da az bilinen, ama ınişleri ve çıkışları az çok dene-
yim isteyen Korno Konçertosu'nu solist Enç Coş-
kun başarıyla seslendirdı. Enç Coşkun Istanbul'da
1984 yılında doğmuş. Önce Mimar Sinan Üniversi-
tesi Devlet Konservatuvannda piyano bölümünde
Esin Kamberoğlu nun öğrencisi olarak üç yıl çalış-
mış. Sonra babası ile korno çalışmalarına başlamış
ve nitekım Istanbul Universitesi Devlet Konservatu-
varı Korno Bölümü'ne yazılarak öğrenimini sürdür-
müş ve Göker Büyükgönenç ile çalışmalanndan son-
ra, Bilkent Universitesi Müzik ve Sahne Sanatları
Fakültesi Komo Bölümü'nde Prof. Mahir Çakar ile
bir yıl korno çalışmış. Halen Istanbul Universitesi
Devlet Konservatuvarı öğrencisi...
"Genç Kuşak Solistlen Konseri"nde iztediğimiz di-
ğer yetenek, trombon solisti Okan Barut. Bu genç
müzisyene şimdiden "geleceğin virtüözü" diyebili-
rim. Şöyle ki. her şeyden önce seslendirdiği eserin
yorumuna yoğun olarak dalmadan önce bıle, sakin
hali, ama kararlılığı ve müziğe olan tutkusunu ciddi
tavrıyla belirten görünümü ile güyenli karakterini
gösterıyor... Okan Barut istanbul Universitesi Dev-
let Konservatuvarı'na 1991 yılında girerek, trombon
eğitimine S.M. Demiral ile başlamış, sonra Aycan
Teztel ile sürdürmüş. Genç sanatçının deneyim ka-
zandığı bazı etkinliklere katılması var. Örneğin 1996
yılında Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası elema-
nı olarak gorev almış. 2000-2001 sezonunda Çorum
Oda Müziği Yanşması'nda Jüri özel Ödülü'nü kazan-
mış. Aynı yıl Enka Senfoni Orkestrası'nda 2. trom-
bon sanatçısı olarak gorev üstlenmiş. Halen I.Ü.
Devlet Konservatuvarı'nda öğrenimini geliştırmek-
te... Izlediğimiz konserde Grandhal'ın melodik ve renk-
li biryapıtı olan "Trombon Konçertosu"nu Okan Ba-
rut'tan etkilenerek dınledik.
Bu konserin, ayakta alkışlanacak "genç kuşakso-
lıstı" kuşkusuz viyolonist Hande Şeker ıdi. Hande
Şeker'i biröğrenci olarak değıl, keman tekniğinin, özel-
likle kemandan yansıtılacak en sıcak ve renkli sono-
rite'nın (ses tınısı) sahibı bir virtüöz olarak dinledik.
1983 yılı Edirne doğumlu Hande Şeker, keman öğ-
renimine 10 yaşında Erol Tarkum ile Edirne Trakya
Universitesi Devlet Konservatuarı'nda başlamış.
1999 yılında Ankara Hacettepe Universitesi Devlet
Konservatuvan sınavlannı kazanarak ünlü Prof. Vik-
tor Pikayzen'ın sınıfında öğrenci olmuş ve2001 yı-
lında sınıf atlamış. Hande Şeker çalışmalarıyla bir-
likte, oda müziği ve solo konserleri vererek başarılı
yeteneğini kanıtlamaktadır. öğretmeni Pikayzen'in
ülkemizden ayrılışından sonra Hande Şeker, çalış-
masını Tayfun Bozok ile sürdürmektedir. Konserde
Sarasate'nin (1844-1908) "Zigeunenveisen" ese-
rinı gereken duygusallık ve teknik ile yorumladı.
Eyüboğlu îîyatro Buluşması
• Kültür Servia - 16 okulun katıhmıyla 23
Mayıs'ta başlayan geleneksel Eyüboğlu Tiyatro
Buluşması, bugün saat 19.00'da Eyüboğlu
Eğitim Kurumlan Çamlıca Kampusu'nda
Eyüboğlu öğrencilerinin Adalet Ağaoğlu'nun
'Evcilik Oyunu' adlı oyununu sahnelemesi ve
ödül töreniyle sona erecek. Kokteylle
başlayacak olan gecede 'Evcilik Oyunu'nun
sahnelenmesinin ardından en iyi yapım, en iyi
kadın oyuncu, en iyi erkek oyuncu, en iyi
yardımcı kadın oyuncu, en iyi yardımcı erkek
oyuncu, en iyi dekor, en iyi kostüm, en iyi
özgün müzik, jüri özel ödüiü ve centilmenlik
ödülleri dağıtılacak. Aynca daha önce
öğrenciler arasında yapılan anketle 'Yılm
Tiyatro Sanatçısı' seçilen Haluk Bilginer ile
'Özel Şükran Ödülü'ne layık bulunan Nedret
Güvenç'e ödülleri verilecek. (0 216 443 01 06)
yenıler/
- Eleni Karaindrou - Trojan Women
(ECM - RKD)
- John Abercrombie - Cat'n Mouse
(ECM - RKD)
- John Surman & Jack DeJohnette - Invisible
Nature (ECM - RKD)
- Louis Sclavis - Dans La Nuit (ECM - RKD)
- Jon Hendricks - Salud Joao Gilberto
(Warner Bros - Balet)
- Jaco Pastorius - Invitation (Warner Bros -
Balet)
- Chick Corea - Inner Space (Warner Bros -
Balet)
- Ahmad Jamal - Live at the Montreal 1985
(Warner Bros-Balet)
- Monsoon VVedding - O.S.T. (Milan - BMG)
-Mulhofland Dr. - O.S.T. (Milan - BMG)
- Various Artists - Tango for Four No 2
(Warner Bros - Balet)
- EJvis CosteUo & Bifl Frisell - Deep Dead Biue
(Warner Bros - Balet)
- Joi - We are Three (EM)
- Michael Franti & Spearhead - Stay Human
(EMI)
- Miriam Makeba (Putumayo - Yeni Dünya)
- Habib Koite (Putumayo - Yeni Dünya)