24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-SMAYIS 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye,Orgeneral Kıvnkoğlu'nun fotoğrafinın bir tren istasyonunda yere serilnıesine serttepki gösterdi Fransa'ya protesto• I Baştarafı 1. Sayfada Dışişleri'nin girişimlerin- den sonuç alınamaması ve hükümetın de konuya yete- rince ilgi göstermemesı Ge- nelkurmay Başkanhğı'nda rahatsızlık yarattı. Bunun üzenne Genelkurmay, doğ- rudan devreye gırerek Fran- ss'nın Türkiye'deki askeri ataşesine "bu oiaym son bul- maması dummunda ikili iKşkilerin zarargörebikceği'' uyansın- da bulundu. Türldye'nın Fransa'daki askeri ataşesi de Fransız Genelkurma- yı *na giderek konuyla ilgili rahatsız- Iıklannı iletti. Genelkurmay, bunun- la da yetinmeyip Fransız bir avukat- la anlaşarak Genellcurmay Başka- nı "nın fotoğrafinın ayaklar altına alan RSF'yekarşı hukuki olarak nelerya- pılabileceğini araştırmaya başladı. Genellcurmay'ın basın aracılığıyla hükümetin konuya yeterince ilgi gös- termedıği mesajını dün sabah verme- sinın hemen ardından Dışışleri Ba- RSF TÜRKÎYE MUHABÎRÎ: Beni dikkate almadılar İstanbul Haber Servisi - Sırıır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) Türkiye muhabiri Erol Önderoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Krvnkoğlu'nun 'basın düşmanian 1 listesıne eklenmesine karşı çıktığmı, ancak Paris'teki RSF merkezinin bunu dikkate almadığını söyledı. Önderoğlu gazetemize yaptığı açıklamada, Kı\Tikoğlu'nun da fotoğrafinın bulunduğu haritanın yere serilmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını belirtti. Paris'te sergilenen haritada Kıvnkoğlu'nun yanı sıra 37 ülkenin devlet başkanlan, genelkurmay başkanlan ile bazı sol örgütler ve mafya gruplan da bulunuyor. Haritaya yönelik tepki sadece Türkiye'den gelmiyor. Küreselleşme karşıtlan ABD'nin listeye alınmamasını. sol gruplar ıse Küba'nm devrimci lideri Fidel Castro'nun listede yer almasını kınıyorlar. RSF'nin Türkiye muhabın Önderoğlu, ıfade özgürlüğünün kısıtlandığı iddia edilen ülkelenn adlarmın RSF'nin Paris'teki merkezinde belirlendiğini belirterek "Liderlerin resimlerinin yer aldığı 200 metrekarelik haritanın yere serileceğinden haberim yoktu" dedi. Ekim 2000'den bu yana RSF'nın Türkiye muhabirliğini yaptığını belirten Önderoğlu şunlan söyledi: "3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde 704 sayfalık raporun da arasında bulunduğu 4 etkinlikle ilgili duyuruda bulundum. Türldye'yte ilgili olarak bildirikri çevirmenin dışında herhangi bir ekleme yapmıyonım.." YILMAZ: KONUYU GENELKURMAY KADAR CİDDlYE ALMIYORUM ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu'nun Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) tarafindan "basın düşmanlan" arasında gösterilmesi ve fotoğrafinın bir tren istasyonunun zemininde sergilenmesi konusunda hükümetin AvTupa Birliği'yle ilişkilerden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mesut Yıimaz değişik bir yaklaşım sergiledi. Yılmaz, TOBB'ye yaptığı ziyaretin ardından gazetecilerin sorulannı yanıtlarken RSF'nin eylemiyle ilgili bir soruyu, "Ben konuya Genelkurmay kadar ciddiye almnorum" diye yanıtladı. Yılmaz. "Avrupa özgüriükler kıtası. Burada birçok kuruhışlar, birçok saçmalıklar yapaıiar. Türkiye, devlet olarak da geçmişte bunun örneklerini yaşadT diye konuştu. netsiz ve temelsiz iddia ve eylemlerden etkilenmcmesi için Fransa'nın gerekli ön- lemleri abnası beklenmek- tedir" denildi. Çakmakoğlu: llişklleri etkller kanlığı Müsteşan Büyükelçi UğurZi- yaL Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi Garcia'yı çağırarak konuyla ilgili gö- rüşlerini bir kez daha iletti. Paris'teki olayın. bir ülkenin Genelkurmay Baş- kanı'na takırulan tavır ve Türkiye'nin imajı açısmdan kabul edilemeyece- ğini Garcıa'ya anlatan Ziyal, Türki- ye'nin gerekli önlemlen alınmasını duyarlılıkla ve ciddiyetle takip edece- ğıni aktardı. Garcıa'nuı ise RSF'nın bir sivil toplum örgütü olduğunu anım- satarak Türkiye'nin beklentilennı ge- rekli makamlara ileteceğini söyledi- ği öğrenildi. Büyükelçi'nin bu olay ne- deniyle ikili ilişkılerde yaşanan so- rundan üzüntü duyduğunu da aktar- dığı bıldirildi. Sezer: Türkiye demokratik bir ülke Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Se- zer, eylemi şiddetle kınadıklarını söyledi. Sezer, "Bukonudakisakh- nlann önlenmesi ve bu konuda ey- lemleri yapanların cezalandırılması konusunda Fransız Büyükelçisi uya- nldı. Türkiye'nin birlikte gösterildi- ği 37 ülke aynı konumda değiL Tür- kiye demokratik bir ülke. Yasalan da bizde paıiamento yaprvor. Basın öz- gürlüğündeki kimi sınırlanıaların sanki kişiler tarafindan yapüıyor- muş gibi gösterilmesi hiç doğru de- ğfl. Bu örgüt Türidye' 1 vi tanımryor di- ye düşünüyorum" diye konuştu. Başbakanlık'tan yapılan yazılı açık- lamada da RSF'nin eylemine yöne- lik olarak girişimlerin yapıldığı belir- tilerek "Kökkri tarihe dayanan Tür- kiye-Fransa ilişldlerinin bu gibi nıes- n4 ?*»«v3*5-«• **> «8E*MVAnkara'nın kaldırılması için yoğun girişim başlattığı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüsevin Kıvnkoğlu'nun fotoğrafinın da bulunduğu haritanın 18 Mayıs'a kadar kaldırılmayacağı açıklandı. Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu da konuyla ilgili soru üzenne, "Genelkurmay Başkanı'nı o şekikle takdim etmenin, dostluk ve iyi Uişkilere sığmayacağı bir gerçektir" dedi. Çakmakoğlu. "Zaten Ermeni soykınmı iddiası dolayısryla beliıü bir öJçüde serinlemiş bulunan Türk-Fran- SE iKşkilerini, bu gibi gelişmeler ohım- suz şeldlde etkileyecektir. Eğer Fran- sa. Türkiye ile ilişkilerini geüştirmeyi düşünüyorsa bu gibi harekederden sürade vazgeçmelidir" diye konuştu. TCC: Etlğe uygun değil Türkiye Gazeteciler Cemiyeri (TGC) Başkanı ve gazetemiz yazan Orhan Erinç, Türkiye'de kendilerini demok- rat sayan bazı kişilerin. "demokrasi- yi, askere karşı olmaya indirgcdıgini" belirterek Türkiye'dehalkın bügüen- me hakkuıa getiriİen engeDerin kayna- ğı yasalardır. Bu protestonun akıL man- ök ve nezakede bir Ugisi yok. Dolayı- sıyla gazetecüHde debir bağlanrjsı yok. Hem meslek kurallanna hem de mes- lek etiğine uygun değfl" 1 dedi. Prof. Cezgin: Cehalet örneği İstanbul Cniversitesi Iletişım Fa- kültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gez- gin. olayın Türk Silahlı Kuvvetle- ri'ne ve Türkiye'ye yönelik kabul edilemez bir hakaret ve cehalet ör- neği olduğunu söyledi. Yaptığı ya- zılı açıklamada, Türkiye'nin ordu tarafindan değil, demokratik seçim- lerle göreve gelen parlamento ve ba- kanlar kurulunca yönetildiğini ha- tırlatan Gezgin, "adıgeçen haritada Türk Genelkurmay Başkanrnın. an- tidemokratik anlayışh liderlerle bir- likte anılması, RSF'nin körü niyeti- nin çarpıcı bir göstergesidir" dedi. Serginin amacının portrelerin ayaklar altında çiğnenmesi olmadığı ileri sürüldü RSF'den üginçaçıldamaLGUR HTJKUM PARİS - Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), Saint-Lazare tren gannda açılan sergide, ba- sın özgürlüğünün ihlal edildiği 38 ülkedeki sivil ve asken yetkililenn portrelennın yeraldığını bil- dirdi. RSF yaptığı açıklamada "Bu sergiye davet edilenler. basın özgürlüğüne engel olanlan tanısın diye çağnldı. Türk basınında belirtildiği gibi. port- reler ayaklar altında çiğnensin diye konulnıadı" ifadesini kullandı. RSF'nın genel sekreteri Robert Menard da Orgeneral Kı\Tikoğlu'na bir mektup yazarak Türk yetkililerden insan haklan ve ifade özgürlüğü konusunda AB'ye yönelik taahhütlerin yerine getirilmesi çağnsında bulundu. RSF dün yaptığı açıklamada. sergiledikleri tu- tumun genelde ilgili ülkelerbazında tepkiyle' kar- şılanmasına alışık olduklannı kaydettı. RSF'nin. dünyada basın özgürlüğü ihlalleriyle ilgili olarak 2002 "de hazırladığı raporda, Türkiye ile ilgili 16 sayfaya yer verdiğı anımsatılan açıklamada, Tür- kiye'de düşünce özgürlüğünü kullandığı için yar- gılanan bazı gazetecilerden örnekler verildi. RTÜK'ün görsel medya üzerinde sıkı bir denetim yaptığı iddia edilen açıklamada. bu kuruluşun Kürtçe şarkı yayımladığı gerekçesiyle televizyon kanallannı kapattığı iddia edildi. Türkiye'deki uy- gulamalann düşünce özgürlüğüyle bağdaşmadığı ileri sürülen açıldamada. AB'ye üyelik sürecinde yapılan yasalann da beklenen etkiyi göstermedi- ği ve özellikle basına yönelik cezalann ağır oldu- ğu ilen sürüldü. Açıklamada haritanın kaldınlma- sının söz konusu olmadığı da kaydedildi. PARİS'TE SERGÎLENEN HARİTADA DEVLET BAŞKANLARI, GENELKURMAY BAŞKANLARI, BAZI SOL ÖRGÜT VE MAFYA GRUPLARI BULUNUYOR listede 38 ldşi ve öı^ütün adı var Çeviri Servisi- SınırTanımayan Gazeteciler Ör- gütü (RSF) basın özgürlüğünü kısıtlayan ya da kı- sıtlatan 38 kişinin adını yayımladı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin KiMTkoğlu'nun da adının geçtiği "basın düşmanlan listesi"nde ad- lan yayımlananlar şöyle: EdÛardO dOS SaiitOS: Angola'mn bağım- sızlık hareketinde aktif rol alan Santos. 1979'da ülkenin ikinci cumhurbaşkanı oldu. 1999'da San- tos'un ülkenin mahvolmasma neden olduğunu iddia eden Rafael Martjues hapse mahkûm oldu. Alexandre Lukashenka: Beiams ta. 2OOl'de yeniden devlet başkanı seçildikten son- ra medya kuruluşlannı kontrol altına aldı. FraflCOİS Compaore: Burkına Faso'da dev- let başkanı olan ağabeyi Blaise'in ekonomi danış- manı.Şofbrünün öldürülmesine ilişkin araştırma \apan bir dergi sahibı. Norbert Zongo ve üç ar- kadaşının öldürülmesine kanştı. THan Shwe: Burma'da 1992'den beri aske- ri cuntanın başında ve aynı zamanda savunma bakanı.Geçen dört yılda dört gazeteci. ordunun elinde öldürüldü. çeçenistandaki mafya:Çeçenistandaşid- det uygulayan mafya, gazetecileri kaçınlıyor, Çe- çen esirlerle değiş-tokuş yapıyor. Jiang Zemln: Çinli'lider. 2001'den beri bir diizine gazeteci. yolsuzluklan araştırdıklan için hapsedildi. 8 bin internet kafe kapatıldı. CarlOS CaStanO: Kolombiya'da, paramili- ter lıder. 1999'dan beri 9 gazeteci öldürüldü. 1999'da siyaset yorumcusu Jaime Garzon'un ölüm emrini vermekle suçlanıyor. Manuel Mamlanda: Kolombiya nın De\ - rimci Silahlı Kuvvetleri'nin lideri. 2000'de lide- ri olduğu grubun FranciscoPacho Santosa yöne- lik suikast planı >aptığı ortaya çıktı. Nicolas Rodriguez Bautista: Koiombı- ya LTusal Bağımsızlık Ordusu lideri. Ordu tara- findan 1995'ten beri iki gazeteci öldürüldü. 50'si de kaçınldı. Fİdel CastTO: Küba Devlet Başkanı. 1995'ten beri Kübadan 50 gazeteci sürgüne gitti. Yabancı temsılcilere baskı \ar. JOSeph Kabİla: Kongo Demokratik Cumhu- riyeti'nin lideri. 5 yılda 130 gazeteci tutuklandı. Teodoro Obiang Nguema: 1996da, Ek- vatorGinesi'nde ikinci kez cumhurbaşkanı oldu. Basın de\ let tekelinde. Yabancı basın yok. ISSaİaS AfeVVOrkİ: 1993'te Eritre'nin ilk devlet başkanı oldu. 2001 "de özel sektöre ait tüm baöımsız medya kuruluşlanna yasak koydu. Meles ZeiîaVVİ: Etiyopyah lider. 1996'da iki gazetenin temsilcisi karikatürünü yayımladıkla- rı için hapse atıldı. AIİ Hâmefiey: İran'da. seçimleri kazandığı 2000 den beri düzinelerce gazeteci tutuklandı. 50 yayın organı yasaklandı. Jean Bertrand Aristide: Haitiii iider 2000'de öldürülen gazeteci Jean Dominique'in ölümünü araştıran tüm kurumlan durdurdu. Ci- nayette parmağı olduğu düşünülüyor. KHamtai Siphandon: Laos lu lider Ga- zetecilerin "hükümete daha adil davranmalan' 1 konusunda eğitilmelerini istedi. Saddam HÜSeyin: Irak lideri. muhalefet eden herkese baskı uyguluyor. Shaili MOffaZ: Israil'in genelkurmay baş- kanı. 2000'den beri 30 gazeteci, ordu tarafindan vurulmaları sonucu yaralandı. Kİrsan HOUmjİnOV: KalmikyaCumhuriye- ti'nin ilk cumhurbaşkanı. 1998'de Larissa Yııdi- na'nın öldürülmesi emrini \erenler serbest. Mahathİr MUhammed: Malezya'mn başbakanı. 2000'de muhalif dört basın kuruluşu- na yayın izni verilmedi. 2001 'de kendisinı aptal gibi gösterdiğini iddia ettiğı bir fotoğrafını yayun- layan bir dergiye dava açtı. 'Kim Jong-İI: 1994'ten beri Kuzey Kore'nin lideri. Yabancı basın yasaklı. Ulusal basın devlet kontrolündeki radyolanndan ibaret. FİIİStİn güvenlik gÜÇİerİ: Birçok gaze- teciyi gozaltmda tutu>orlar. Televiz>on kanalla- n art arda kapatılıyor. Vladimir PUtİn: Rusya Devlet Başkanı. Devlet kontolünde medyayı yaygınlaştırmaya ça- hşıyor. Çeçen Sa\aşı"yla ilgili bilgi akışı kontrol ediliyor. Gazeteciler hapsediliyor. Pâul Kagame: 2000'de Ruanda'da devlet başkanı seçıldı. Şu anda sekiz gazeteci mahkeme- ye çıkanlmadan hapiste rutuluyor. AbdUİIah el-SUUd: Suudi Arabistan'da. KjalFahdibn-elSuudhasta olduğu için 1996'dan beri kardeşi Abdullah kraliyeti yönetiyor. Clke- de. Kraliyet ailesi. hükümet ve dinı liderler ile il- gili eleştiri kabul edilmiyor. ETA: tspanya'nın korkulu rüyası olan ETA. Bask bölgesinde ve tüm ülkede kendi ideolojisi- ne karşı çıkanlan cezalandınyor. 3'ÜnCÜ MSVVatİ: Msvsati. Afnka'daki kra- liyet Svsaziland'i yönetiyor. 2001'de kendisine hiçbir hukuki sürece ve açıklamaya gerek dujma- dan basın kuruluşlannı kapatma yetkisi veren bir tamim yayımladı. ABD tehdit edince detamimin bir bölümünü iptal ettiğinı açıkladı. Beşer el-Esad: Suriye Devlet Başkanı tüm basın kuruluşlannı kontrolünde tutuyor. Cnassingbe Eyadema: Togo yu yöneten general. Son altı yılda ülkede 21 gazeteci tutuk- landı. Muhalif gazeteler toplatılıyor. Zeynel el Âbidin Bİn AN: Tunuslu lider 1987'den beri görevde. Abdullah Zuari ve Hama- di Cebali adlı iki muhalif gazeteci 1991 'den beri hapiste rutuluyor. Saparmurat NİyaZOV: Türkmenistan Dev- let Başkanı. Yasal olarak tüm medyayı kontrolü altında tutuyor.Hükümet tüm uluslararası konuş- malan \e e-postalan kontrol ediyor. Leonİd Kuçma: Ukraynah lider. Son 5 yıl- da 11 uazetecı öldürüldü. İSİam KerİmOV: Özbek lider, kendisine iliş- kin "hakaret" kabul ettiği yayınlara hapis ceza- sıyla karştlık veriyor. 'Nong DUC Manh: Vietnamh lider. 1999'da çok katı bir basın kanunu çıkardı. RObert Mugabe: Zımbabve De\ let Başka- nı. 2001"de ülke. Afrika'nın basın özgürlüğü no- tu en düşük ülkesi oldu. Yabancı gazeteciler sı- nırdışı edildi. 20 Zimbabveli aazeteci de tutuklu. Muammer Kaddafl: Libya liden. Ülkede her yıl onlarca gazeteci hapse aülıyor, ölüm teh- ditleri alıyor. GEÇMİŞTEIV GELECEĞE OBHAN ERtNÇ Yazarımızın yazısı elimize ulaşmadığı için yayımlayamıyoruz. GÖRÜŞ MERİÇ VELİDEDEOĞLU İslamcı Küreselleşme islamın ilk dönemleri değeriendirilirken iki oluşum ge- nelde dikkat çekıcı bulunur: ilkı inanılmaz bir hızla yayıl- ması, ikıncısi de erkenden akılcı, düşünce açısından öz- gürce incelemeye alınması. Bilindıği gıbı bu düşünsel atılım, "Islam uygariığı"nı yaratan baş etken olacaktır. İs- lamın doğuşunun hemen ardından. kabul gördüğü coğ- rafyada başlayan bu kultür hareketı. dokuzuncu. onun- cu yüzyıllarda doruk noktasına çıkacak. sonra yavaş ya- vaş inişe geçecek, on ikinci yüzyıhn sonunda da iyıce kan kaybedecekti. Daha sonrakı yüzyıllarda ise Islam toplumları bu kül- tür süreci ile bağlantıyı kesecekler, bu dönemin sıyasal ıktidarlan olan Emevi ve Abbasi devletleri de akılcı eleş- tirel düşünceyi -özellikle 8-9 yy'da- ıçınde banndıran bu surecin yaşanmasını önlemediklen, dolayısıyla islama zarar verdikleri ileri sürülerek günümuze dek eleştırilecek- lerdir. Öte yanda bu surecin noktalanması, genış Islam coğ- rafyasındaki toplumlann kendı özgün kulturiennın. ken- dı gelenek ve göreneklerimn öne çıkmasına neden olur bir bakıma. Her ne kadar şenat duzenıne uyulsa da. Is- lamsal bir üst kimlik oluşmuşsa da kımı toplumlar ede- biyat, müzik, hattafelsefe. plastık sanat gıbı alanlara ke- nanndan köşesinden ulaşmaya çalıştılar ve ulusal kım- liklerini yansıtan yapıtlar verdiler Ne var kı.ysrel renklerle yoğrularak oluşan bu "Islam kültürü" kimi islam çevrelerınde gitgıde büyuyen bir kuş- kuyla karşılanır oldu. Hele yırmıncı yüzyıhn ilk çeyreğin- de laık bir Islam toplumunun oluşması, evrensel kültür- le ılişkiye geçmesi bu kuşkulan büsbütün arttıran bir ge- lişmeydi. Konuyla ilgili uzmanlar 1980'li yıllara gelindiğinde ar- tık her yönüyle belirlenmiş bir "İslamcı davranış kodu" (*) oluşturulup islam coğrafyasında yaygınlaştırılmasına geçildiğini belirtirler: Bu "kod'üa toplumlann özerk kültürüne yer yoktur; ulu- sal kimliklerin alt kimlik olarak yer almasına bile izin ve- nlmez. Bireylerin ve toplumlann davranışlarında belırfe- yici tek ilke, peygamber ve onunla bir arada bulunmuş kişilerin (sanabe) dönemindekı "şeriat"tır. Bunun için de "yaşam", araştırmacı-yazar Oliver Roy'un belirttiğı gibi "caiz olan-caiz olmayan sınıflandırmasına indirgenip" böylece islam "Afgan çölünden Amerikan ûnıversitele- rine dek her duruma uyarlanabılir basit bir davranış ku- rallan sistemine dönüştürülmüştur". Dinın böyle bir boyuta indirgenmesi. insanlann "neyin caiz olup olmadığının" peşınde koşmalanna neden ol- dugundan, "fefva'lann da, 'Yefvac/Iann da çoğaldığı, da- hası "ulema" denen din bılgınlerinin (!) başlıca faaliyet- lennin de fetva vermeye odaklandığı ilen suruluyor. Bu saptamanın yerinde olduğunu soylemek için anlı şanlı ila- hiyat profesörlerimizin yazılannda, TV izlencelerınde ne- leri dile getirdiklerini anımsamak, sanınz yeterlıdir. Öte yan- dan bu "kod"\a yaşamları büsbütün cehenneme döndu- rülen kadınların gıyim-kuşamına uygulanan düzenleme, bu yapılanmanın adeta "göstergesel" boyutunu oluştu- rur. İnsan yaşamını ortadan çekilen birçizgiyle "caızolan- lar-olmayanlar" toplamına dönüştüren bu olgunun, "//- beral küreselleşme"n\n yolundan gıttiği ve ondan daha önce kimi sonuçlara ulaştığı belirtıliyor; ayrıca bu "İslam- cı küreselleşme"ri\n arkasındakı en büyük gücün Suudi ailesi olduğu da vurgulanıyor. 68 kuşağının temsilcisi Pakistanlı yazar Tank Ali'nın de belirttiğı gibi, islamın çağdaş bir solukalabılmesinı bü- tün varlığıyla engelleyen bu aıle, "İslamcı davranış ko- du"nun yayılması için başta "Rabıta"olmak uzere oluş- turduğu birçok örgütten yararianıyor. Ne denlı başanlı ol- duklan. laik bir devlet olan Türkiye'nin. Kenan Evren döneminde Rabıta'nın uzattığı eli kabul etmesıyle orta- ya konmuştu. ABD ve Batılı ülkeler açıkça ya da "örtülü" bir bıçım- de onayladıkları "Islamcı küreselleşme"ye, 11 Eylül'den sonra başka bir gözle bakmaya başladılar. Oysa bu kü- reselleşmenın temelinde yatan olgunun "yıkıcılığı" dik- kate alınmalıydı!.. C) Oliver Roy, Le Monde Diplomatıgue, Nisan 2002 TEŞEKKUR EŞİN ÖNGÖRENin Rahatsızlığı ve kaybı sırasında gelerek, telefon, telgraf, çiçekler ve bağışlarla acı ve üzüntülerini ileten tüm dostlanmıza, emeği geçtiği TRT Kurumu ile diğer deraek ve kurumlara, Cumhuriyet Gazetesi çalışanlanna teşekkürlerimizi iletiyoruz. Ailesi Adına CENGİZ BAYSAL TEŞEKKUR ESÎN ÖNGÖREN'in rahatsızlığı sırasında tedavisini üstlenen değerli doktor, dost insan Prof. Dr. HALUK KOÇ ve ekibine sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz. Ailesi Adına CENGİZ BAYSAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle