Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-SMAYIS 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türkiye,Orgeneral Kıvnkoğlu'nun fotoğrafinın bir tren istasyonunda yere serilnıesine serttepki gösterdi
Fransa'ya protesto• I Baştarafı 1. Sayfada
Dışişleri'nin girişimlerin-
den sonuç alınamaması ve
hükümetın de konuya yete-
rince ilgi göstermemesı Ge-
nelkurmay Başkanhğı'nda
rahatsızlık yarattı. Bunun
üzenne Genelkurmay, doğ-
rudan devreye gırerek Fran-
ss'nın Türkiye'deki askeri
ataşesine "bu oiaym son bul-
maması dummunda ikili
iKşkilerin zarargörebikceği'' uyansın-
da bulundu. Türldye'nın Fransa'daki
askeri ataşesi de Fransız Genelkurma-
yı *na giderek konuyla ilgili rahatsız-
Iıklannı iletti. Genelkurmay, bunun-
la da yetinmeyip Fransız bir avukat-
la anlaşarak Genellcurmay Başka-
nı "nın fotoğrafinın ayaklar altına alan
RSF'yekarşı hukuki olarak nelerya-
pılabileceğini araştırmaya başladı.
Genellcurmay'ın basın aracılığıyla
hükümetin konuya yeterince ilgi gös-
termedıği mesajını dün sabah verme-
sinın hemen ardından Dışışleri Ba-
RSF TÜRKÎYE MUHABÎRÎ:
Beni dikkate
almadılar
İstanbul Haber Servisi - Sırıır
Tanımayan Gazeteciler'in (RSF)
Türkiye muhabiri Erol Önderoğlu,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hüseyin Krvnkoğlu'nun 'basın
düşmanian
1
listesıne eklenmesine
karşı çıktığmı, ancak Paris'teki RSF
merkezinin bunu dikkate almadığını
söyledı. Önderoğlu gazetemize
yaptığı açıklamada, Kı\Tikoğlu'nun
da fotoğrafinın bulunduğu haritanın
yere serilmesi konusunda bilgisinin
bulunmadığını belirtti. Paris'te
sergilenen haritada Kıvnkoğlu'nun
yanı sıra 37 ülkenin devlet
başkanlan, genelkurmay başkanlan
ile bazı sol örgütler ve mafya
gruplan da bulunuyor. Haritaya
yönelik tepki sadece Türkiye'den
gelmiyor. Küreselleşme karşıtlan
ABD'nin listeye alınmamasını. sol
gruplar ıse Küba'nm devrimci lideri
Fidel Castro'nun listede yer almasını
kınıyorlar. RSF'nin Türkiye
muhabın Önderoğlu, ıfade
özgürlüğünün kısıtlandığı iddia
edilen ülkelenn adlarmın RSF'nin
Paris'teki merkezinde belirlendiğini
belirterek "Liderlerin resimlerinin
yer aldığı 200 metrekarelik haritanın
yere serileceğinden haberim yoktu"
dedi. Ekim 2000'den bu yana
RSF'nın Türkiye muhabirliğini
yaptığını belirten Önderoğlu şunlan
söyledi: "3 Mayıs Dünya Basın
Özgürlüğü Günü'nde 704 sayfalık
raporun da arasında bulunduğu 4
etkinlikle ilgili duyuruda bulundum.
Türldye'yte ilgili olarak bildirikri
çevirmenin dışında herhangi bir
ekleme yapmıyonım.."
YILMAZ: KONUYU GENELKURMAY KADAR CİDDlYE ALMIYORUM
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu'nun Sınır
Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) tarafindan
"basın düşmanlan" arasında gösterilmesi ve
fotoğrafinın bir tren istasyonunun zemininde
sergilenmesi konusunda hükümetin AvTupa
Birliği'yle ilişkilerden sorumlu Başbakan Yardımcısı
Mesut Yıimaz değişik bir yaklaşım sergiledi.
Yılmaz, TOBB'ye yaptığı ziyaretin ardından
gazetecilerin sorulannı yanıtlarken RSF'nin
eylemiyle ilgili bir soruyu, "Ben konuya
Genelkurmay kadar ciddiye almnorum" diye
yanıtladı. Yılmaz. "Avrupa özgüriükler kıtası.
Burada birçok kuruhışlar, birçok saçmalıklar
yapaıiar. Türkiye, devlet olarak da geçmişte bunun
örneklerini yaşadT diye konuştu.
netsiz ve temelsiz iddia ve
eylemlerden etkilenmcmesi
için Fransa'nın gerekli ön-
lemleri abnası beklenmek-
tedir" denildi.
Çakmakoğlu:
llişklleri etkller
kanlığı Müsteşan Büyükelçi UğurZi-
yaL Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi
Garcia'yı çağırarak konuyla ilgili gö-
rüşlerini bir kez daha iletti. Paris'teki
olayın. bir ülkenin Genelkurmay Baş-
kanı'na takırulan tavır ve Türkiye'nin
imajı açısmdan kabul edilemeyece-
ğini Garcıa'ya anlatan Ziyal, Türki-
ye'nin gerekli önlemlen alınmasını
duyarlılıkla ve ciddiyetle takip edece-
ğıni aktardı. Garcıa'nuı ise RSF'nın
bir sivil toplum örgütü olduğunu anım-
satarak Türkiye'nin beklentilennı ge-
rekli makamlara ileteceğini söyledi-
ği öğrenildi. Büyükelçi'nin bu olay ne-
deniyle ikili ilişkılerde yaşanan so-
rundan üzüntü duyduğunu da aktar-
dığı bıldirildi.
Sezer: Türkiye
demokratik bir ülke
Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Se-
zer, eylemi şiddetle kınadıklarını
söyledi. Sezer, "Bukonudakisakh-
nlann önlenmesi ve bu konuda ey-
lemleri yapanların cezalandırılması
konusunda Fransız Büyükelçisi uya-
nldı. Türkiye'nin birlikte gösterildi-
ği 37 ülke aynı konumda değiL Tür-
kiye demokratik bir ülke. Yasalan da
bizde paıiamento yaprvor. Basın öz-
gürlüğündeki kimi sınırlanıaların
sanki kişiler tarafindan yapüıyor-
muş gibi gösterilmesi hiç doğru de-
ğfl. Bu örgüt Türidye'
1
vi tanımryor di-
ye düşünüyorum" diye konuştu.
Başbakanlık'tan yapılan yazılı açık-
lamada da RSF'nin eylemine yöne-
lik olarak girişimlerin yapıldığı belir-
tilerek "Kökkri tarihe dayanan Tür-
kiye-Fransa ilişldlerinin bu gibi nıes-
n4
?*»«v3*5-«• **>
«8E*MVAnkara'nın kaldırılması için yoğun girişim başlattığı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüsevin
Kıvnkoğlu'nun fotoğrafinın da bulunduğu haritanın 18 Mayıs'a kadar kaldırılmayacağı açıklandı.
Milli Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğlu da
konuyla ilgili soru üzenne,
"Genelkurmay Başkanı'nı
o şekikle takdim etmenin, dostluk ve
iyi Uişkilere sığmayacağı bir gerçektir"
dedi. Çakmakoğlu. "Zaten Ermeni
soykınmı iddiası dolayısryla beliıü bir
öJçüde serinlemiş bulunan Türk-Fran-
SE iKşkilerini, bu gibi gelişmeler ohım-
suz şeldlde etkileyecektir. Eğer Fran-
sa. Türkiye ile ilişkilerini geüştirmeyi
düşünüyorsa bu gibi harekederden
sürade vazgeçmelidir" diye konuştu.
TCC: Etlğe uygun değil
Türkiye Gazeteciler Cemiyeri (TGC)
Başkanı ve gazetemiz yazan Orhan
Erinç, Türkiye'de kendilerini demok-
rat sayan bazı kişilerin. "demokrasi-
yi, askere karşı olmaya indirgcdıgini"
belirterek Türkiye'dehalkın bügüen-
me hakkuıa getiriİen engeDerin kayna-
ğı yasalardır. Bu protestonun akıL man-
ök ve nezakede bir Ugisi yok. Dolayı-
sıyla gazetecüHde debir bağlanrjsı yok.
Hem meslek kurallanna hem de mes-
lek etiğine uygun değfl"
1
dedi.
Prof. Cezgin: Cehalet örneği
İstanbul Cniversitesi Iletişım Fa-
kültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gez-
gin. olayın Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'ne ve Türkiye'ye yönelik kabul
edilemez bir hakaret ve cehalet ör-
neği olduğunu söyledi. Yaptığı ya-
zılı açıklamada, Türkiye'nin ordu
tarafindan değil, demokratik seçim-
lerle göreve gelen parlamento ve ba-
kanlar kurulunca yönetildiğini ha-
tırlatan Gezgin, "adıgeçen haritada
Türk Genelkurmay Başkanrnın. an-
tidemokratik anlayışh liderlerle bir-
likte anılması, RSF'nin körü niyeti-
nin çarpıcı bir göstergesidir" dedi.
Serginin amacının portrelerin ayaklar altında çiğnenmesi olmadığı ileri sürüldü
RSF'den üginçaçıldamaLGUR HTJKUM
PARİS - Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü
(RSF), Saint-Lazare tren gannda açılan sergide, ba-
sın özgürlüğünün ihlal edildiği 38 ülkedeki sivil
ve asken yetkililenn portrelennın yeraldığını bil-
dirdi. RSF yaptığı açıklamada "Bu sergiye davet
edilenler. basın özgürlüğüne engel olanlan tanısın
diye çağnldı. Türk basınında belirtildiği gibi. port-
reler ayaklar altında çiğnensin diye konulnıadı"
ifadesini kullandı. RSF'nın genel sekreteri Robert
Menard da Orgeneral Kı\Tikoğlu'na bir mektup
yazarak Türk yetkililerden insan haklan ve ifade
özgürlüğü konusunda AB'ye yönelik taahhütlerin
yerine getirilmesi çağnsında bulundu.
RSF dün yaptığı açıklamada. sergiledikleri tu-
tumun genelde ilgili ülkelerbazında tepkiyle' kar-
şılanmasına alışık olduklannı kaydettı. RSF'nin.
dünyada basın özgürlüğü ihlalleriyle ilgili olarak
2002 "de hazırladığı raporda, Türkiye ile ilgili 16
sayfaya yer verdiğı anımsatılan açıklamada, Tür-
kiye'de düşünce özgürlüğünü kullandığı için yar-
gılanan bazı gazetecilerden örnekler verildi.
RTÜK'ün görsel medya üzerinde sıkı bir denetim
yaptığı iddia edilen açıklamada. bu kuruluşun
Kürtçe şarkı yayımladığı gerekçesiyle televizyon
kanallannı kapattığı iddia edildi. Türkiye'deki uy-
gulamalann düşünce özgürlüğüyle bağdaşmadığı
ileri sürülen açıldamada. AB'ye üyelik sürecinde
yapılan yasalann da beklenen etkiyi göstermedi-
ği ve özellikle basına yönelik cezalann ağır oldu-
ğu ilen sürüldü. Açıklamada haritanın kaldınlma-
sının söz konusu olmadığı da kaydedildi.
PARİS'TE SERGÎLENEN HARİTADA DEVLET BAŞKANLARI, GENELKURMAY BAŞKANLARI, BAZI SOL ÖRGÜT VE MAFYA GRUPLARI BULUNUYOR
listede 38 ldşi ve öı^ütün adı var
Çeviri Servisi- SınırTanımayan Gazeteciler Ör-
gütü (RSF) basın özgürlüğünü kısıtlayan ya da kı-
sıtlatan 38 kişinin adını yayımladı. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hüseyin KiMTkoğlu'nun da
adının geçtiği "basın düşmanlan listesi"nde ad-
lan yayımlananlar şöyle:
EdÛardO dOS SaiitOS: Angola'mn bağım-
sızlık hareketinde aktif rol alan Santos. 1979'da
ülkenin ikinci cumhurbaşkanı oldu. 1999'da San-
tos'un ülkenin mahvolmasma neden olduğunu
iddia eden Rafael Martjues hapse mahkûm oldu.
Alexandre Lukashenka: Beiams ta.
2OOl'de yeniden devlet başkanı seçildikten son-
ra medya kuruluşlannı kontrol altına aldı.
FraflCOİS Compaore: Burkına Faso'da dev-
let başkanı olan ağabeyi Blaise'in ekonomi danış-
manı.Şofbrünün öldürülmesine ilişkin araştırma
\apan bir dergi sahibı. Norbert Zongo ve üç ar-
kadaşının öldürülmesine kanştı.
THan Shwe: Burma'da 1992'den beri aske-
ri cuntanın başında ve aynı zamanda savunma
bakanı.Geçen dört yılda dört gazeteci. ordunun
elinde öldürüldü.
çeçenistandaki mafya:Çeçenistandaşid-
det uygulayan mafya, gazetecileri kaçınlıyor, Çe-
çen esirlerle değiş-tokuş yapıyor.
Jiang Zemln: Çinli'lider. 2001'den beri bir
diizine gazeteci. yolsuzluklan araştırdıklan için
hapsedildi. 8 bin internet kafe kapatıldı.
CarlOS CaStanO: Kolombiya'da, paramili-
ter lıder. 1999'dan beri 9 gazeteci öldürüldü.
1999'da siyaset yorumcusu Jaime Garzon'un
ölüm emrini vermekle suçlanıyor.
Manuel Mamlanda: Kolombiya nın De\ -
rimci Silahlı Kuvvetleri'nin lideri. 2000'de lide-
ri olduğu grubun FranciscoPacho Santosa yöne-
lik suikast planı >aptığı ortaya çıktı.
Nicolas Rodriguez Bautista: Koiombı-
ya LTusal Bağımsızlık Ordusu lideri. Ordu tara-
findan 1995'ten beri iki gazeteci öldürüldü. 50'si
de kaçınldı.
Fİdel CastTO: Küba Devlet Başkanı. 1995'ten
beri Kübadan 50 gazeteci sürgüne gitti. Yabancı
temsılcilere baskı \ar.
JOSeph Kabİla: Kongo Demokratik Cumhu-
riyeti'nin lideri. 5 yılda 130 gazeteci tutuklandı.
Teodoro Obiang Nguema: 1996da, Ek-
vatorGinesi'nde ikinci kez cumhurbaşkanı oldu.
Basın de\ let tekelinde. Yabancı basın yok.
ISSaİaS AfeVVOrkİ: 1993'te Eritre'nin ilk
devlet başkanı oldu. 2001 "de özel sektöre ait tüm
baöımsız medya kuruluşlanna yasak koydu.
Meles ZeiîaVVİ: Etiyopyah lider. 1996'da iki
gazetenin temsilcisi karikatürünü yayımladıkla-
rı için hapse atıldı.
AIİ Hâmefiey: İran'da. seçimleri kazandığı
2000 den beri düzinelerce gazeteci tutuklandı. 50
yayın organı yasaklandı.
Jean Bertrand Aristide: Haitiii iider
2000'de öldürülen gazeteci Jean Dominique'in
ölümünü araştıran tüm kurumlan durdurdu. Ci-
nayette parmağı olduğu düşünülüyor.
KHamtai Siphandon: Laos lu lider Ga-
zetecilerin "hükümete daha adil davranmalan'
1
konusunda eğitilmelerini istedi.
Saddam HÜSeyin: Irak lideri. muhalefet
eden herkese baskı uyguluyor.
Shaili MOffaZ: Israil'in genelkurmay baş-
kanı. 2000'den beri 30 gazeteci, ordu tarafindan
vurulmaları sonucu yaralandı.
Kİrsan HOUmjİnOV: KalmikyaCumhuriye-
ti'nin ilk cumhurbaşkanı. 1998'de Larissa Yııdi-
na'nın öldürülmesi emrini \erenler serbest.
Mahathİr MUhammed: Malezya'mn
başbakanı. 2000'de muhalif dört basın kuruluşu-
na yayın izni verilmedi. 2001 'de kendisinı aptal
gibi gösterdiğini iddia ettiğı bir fotoğrafını yayun-
layan bir dergiye dava açtı.
'Kim Jong-İI: 1994'ten beri Kuzey Kore'nin
lideri. Yabancı basın yasaklı. Ulusal basın devlet
kontrolündeki radyolanndan ibaret.
FİIİStİn güvenlik gÜÇİerİ: Birçok gaze-
teciyi gozaltmda tutu>orlar. Televiz>on kanalla-
n art arda kapatılıyor.
Vladimir PUtİn: Rusya Devlet Başkanı.
Devlet kontolünde medyayı yaygınlaştırmaya ça-
hşıyor. Çeçen Sa\aşı"yla ilgili bilgi akışı kontrol
ediliyor. Gazeteciler hapsediliyor.
Pâul Kagame: 2000'de Ruanda'da devlet
başkanı seçıldı. Şu anda sekiz gazeteci mahkeme-
ye çıkanlmadan hapiste rutuluyor.
AbdUİIah el-SUUd: Suudi Arabistan'da.
KjalFahdibn-elSuudhasta olduğu için 1996'dan
beri kardeşi Abdullah kraliyeti yönetiyor. Clke-
de. Kraliyet ailesi. hükümet ve dinı liderler ile il-
gili eleştiri kabul edilmiyor.
ETA: tspanya'nın korkulu rüyası olan ETA.
Bask bölgesinde ve tüm ülkede kendi ideolojisi-
ne karşı çıkanlan cezalandınyor.
3'ÜnCÜ MSVVatİ: Msvsati. Afnka'daki kra-
liyet Svsaziland'i yönetiyor. 2001'de kendisine
hiçbir hukuki sürece ve açıklamaya gerek dujma-
dan basın kuruluşlannı kapatma yetkisi veren bir
tamim yayımladı. ABD tehdit edince detamimin
bir bölümünü iptal ettiğinı açıkladı.
Beşer el-Esad: Suriye Devlet Başkanı tüm
basın kuruluşlannı kontrolünde tutuyor.
Cnassingbe Eyadema: Togo yu yöneten
general. Son altı yılda ülkede 21 gazeteci tutuk-
landı. Muhalif gazeteler toplatılıyor.
Zeynel el Âbidin Bİn AN: Tunuslu lider
1987'den beri görevde. Abdullah Zuari ve Hama-
di Cebali adlı iki muhalif gazeteci 1991 'den beri
hapiste rutuluyor.
Saparmurat NİyaZOV: Türkmenistan Dev-
let Başkanı. Yasal olarak tüm medyayı kontrolü
altında tutuyor.Hükümet tüm uluslararası konuş-
malan \e e-postalan kontrol ediyor.
Leonİd Kuçma: Ukraynah lider. Son 5 yıl-
da 11 uazetecı öldürüldü.
İSİam KerİmOV: Özbek lider, kendisine iliş-
kin "hakaret" kabul ettiği yayınlara hapis ceza-
sıyla karştlık veriyor.
'Nong DUC Manh: Vietnamh lider. 1999'da
çok katı bir basın kanunu çıkardı.
RObert Mugabe: Zımbabve De\ let Başka-
nı. 2001"de ülke. Afrika'nın basın özgürlüğü no-
tu en düşük ülkesi oldu. Yabancı gazeteciler sı-
nırdışı edildi. 20 Zimbabveli aazeteci de tutuklu.
Muammer Kaddafl: Libya liden. Ülkede
her yıl onlarca gazeteci hapse aülıyor, ölüm teh-
ditleri alıyor.
GEÇMİŞTEIV
GELECEĞE
OBHAN ERtNÇ
Yazarımızın yazısı elimize ulaşmadığı için
yayımlayamıyoruz.
GÖRÜŞ
MERİÇ VELİDEDEOĞLU
İslamcı Küreselleşme
islamın ilk dönemleri değeriendirilirken iki oluşum ge-
nelde dikkat çekıcı bulunur: ilkı inanılmaz bir hızla yayıl-
ması, ikıncısi de erkenden akılcı, düşünce açısından öz-
gürce incelemeye alınması. Bilindıği gıbı bu düşünsel
atılım, "Islam uygariığı"nı yaratan baş etken olacaktır. İs-
lamın doğuşunun hemen ardından. kabul gördüğü coğ-
rafyada başlayan bu kultür hareketı. dokuzuncu. onun-
cu yüzyıllarda doruk noktasına çıkacak. sonra yavaş ya-
vaş inişe geçecek, on ikinci yüzyıhn sonunda da iyıce kan
kaybedecekti.
Daha sonrakı yüzyıllarda ise Islam toplumları bu kül-
tür süreci ile bağlantıyı kesecekler, bu dönemin sıyasal
ıktidarlan olan Emevi ve Abbasi devletleri de akılcı eleş-
tirel düşünceyi -özellikle 8-9 yy'da- ıçınde banndıran bu
surecin yaşanmasını önlemediklen, dolayısıyla islama
zarar verdikleri ileri sürülerek günümuze dek eleştırilecek-
lerdir.
Öte yanda bu surecin noktalanması, genış Islam coğ-
rafyasındaki toplumlann kendı özgün kulturiennın. ken-
dı gelenek ve göreneklerimn öne çıkmasına neden olur
bir bakıma. Her ne kadar şenat duzenıne uyulsa da. Is-
lamsal bir üst kimlik oluşmuşsa da kımı toplumlar ede-
biyat, müzik, hattafelsefe. plastık sanat gıbı alanlara ke-
nanndan köşesinden ulaşmaya çalıştılar ve ulusal kım-
liklerini yansıtan yapıtlar verdiler
Ne var kı.ysrel renklerle yoğrularak oluşan bu "Islam
kültürü" kimi islam çevrelerınde gitgıde büyuyen bir kuş-
kuyla karşılanır oldu. Hele yırmıncı yüzyıhn ilk çeyreğin-
de laık bir Islam toplumunun oluşması, evrensel kültür-
le ılişkiye geçmesi bu kuşkulan büsbütün arttıran bir ge-
lişmeydi.
Konuyla ilgili uzmanlar 1980'li yıllara gelindiğinde ar-
tık her yönüyle belirlenmiş bir "İslamcı davranış kodu"
(*) oluşturulup islam coğrafyasında yaygınlaştırılmasına
geçildiğini belirtirler:
Bu "kod'üa toplumlann özerk kültürüne yer yoktur; ulu-
sal kimliklerin alt kimlik olarak yer almasına bile izin ve-
nlmez. Bireylerin ve toplumlann davranışlarında belırfe-
yici tek ilke, peygamber ve onunla bir arada bulunmuş
kişilerin (sanabe) dönemindekı "şeriat"tır. Bunun için de
"yaşam", araştırmacı-yazar Oliver Roy'un belirttiğı gibi
"caiz olan-caiz olmayan sınıflandırmasına indirgenip"
böylece islam "Afgan çölünden Amerikan ûnıversitele-
rine dek her duruma uyarlanabılir basit bir davranış ku-
rallan sistemine dönüştürülmüştur".
Dinın böyle bir boyuta indirgenmesi. insanlann "neyin
caiz olup olmadığının" peşınde koşmalanna neden ol-
dugundan, "fefva'lann da, 'Yefvac/Iann da çoğaldığı, da-
hası "ulema" denen din bılgınlerinin (!) başlıca faaliyet-
lennin de fetva vermeye odaklandığı ilen suruluyor. Bu
saptamanın yerinde olduğunu soylemek için anlı şanlı ila-
hiyat profesörlerimizin yazılannda, TV izlencelerınde ne-
leri dile getirdiklerini anımsamak, sanınz yeterlıdir. Öte yan-
dan bu "kod"\a yaşamları büsbütün cehenneme döndu-
rülen kadınların gıyim-kuşamına uygulanan düzenleme,
bu yapılanmanın adeta "göstergesel" boyutunu oluştu-
rur. İnsan yaşamını ortadan çekilen birçizgiyle "caızolan-
lar-olmayanlar" toplamına dönüştüren bu olgunun, "//-
beral küreselleşme"n\n yolundan gıttiği ve ondan daha
önce kimi sonuçlara ulaştığı belirtıliyor; ayrıca bu "İslam-
cı küreselleşme"ri\n arkasındakı en büyük gücün Suudi
ailesi olduğu da vurgulanıyor.
68 kuşağının temsilcisi Pakistanlı yazar Tank Ali'nın
de belirttiğı gibi, islamın çağdaş bir solukalabılmesinı bü-
tün varlığıyla engelleyen bu aıle, "İslamcı davranış ko-
du"nun yayılması için başta "Rabıta"olmak uzere oluş-
turduğu birçok örgütten yararianıyor. Ne denlı başanlı ol-
duklan. laik bir devlet olan Türkiye'nin. Kenan Evren
döneminde Rabıta'nın uzattığı eli kabul etmesıyle orta-
ya konmuştu.
ABD ve Batılı ülkeler açıkça ya da "örtülü" bir bıçım-
de onayladıkları "Islamcı küreselleşme"ye, 11 Eylül'den
sonra başka bir gözle bakmaya başladılar. Oysa bu kü-
reselleşmenın temelinde yatan olgunun "yıkıcılığı" dik-
kate alınmalıydı!..
C) Oliver Roy, Le Monde Diplomatıgue, Nisan 2002
TEŞEKKUR
EŞİN
ÖNGÖRENin
Rahatsızlığı ve kaybı sırasında
gelerek, telefon, telgraf, çiçekler ve
bağışlarla acı ve üzüntülerini ileten
tüm dostlanmıza, emeği geçtiği
TRT Kurumu ile diğer deraek ve
kurumlara, Cumhuriyet Gazetesi
çalışanlanna teşekkürlerimizi
iletiyoruz.
Ailesi Adına
CENGİZ BAYSAL
TEŞEKKUR
ESÎN ÖNGÖREN'in rahatsızlığı
sırasında tedavisini üstlenen
değerli doktor, dost insan
Prof. Dr.
HALUK KOÇ
ve ekibine sonsuz
teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Ailesi Adına
CENGİZ BAYSAL